Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:30İzlediğiniz için teşekkürler.
01:00İzlediğiniz için teşekkürler.
01:30İzlediğiniz için teşekkürler.
01:32İzlediğiniz için teşekkürler.
01:34İzlediğiniz için teşekkürler.
01:36İzlediğiniz için teşekkürler.
01:38İzlediğiniz için teşekkürler.
01:40İzlediğiniz için teşekkürler.
01:42İzlediğiniz için teşekkürler.
01:44İzlediğiniz için teşekkürler.
01:46İzlediğiniz için teşekkürler.
01:48İzlediğiniz için teşekkürler.
01:50İzlediğiniz için teşekkürler.
01:52İzlediğiniz için teşekkürler.
01:54İzlediğiniz için teşekkürler.
01:56İzlediğiniz için teşekkürler.
01:58İzlediğiniz için teşekkürler.
02:00İzlediğiniz için teşekkürler.
02:02İzlediğiniz için teşekkürler.
02:04İzlediğiniz için teşekkürler.
02:06İzlediğiniz için teşekkürler.
02:08İzlediğiniz için teşekkürler.
02:10İzlediğiniz için teşekkürler.
02:12İzlediğiniz için teşekkürler.
02:14İzlediğiniz için teşekkürler.
02:16İzlediğiniz için teşekkürler.
02:18İzlediğiniz için teşekkürler.
02:20İzlediğiniz için teşekkürler.
02:22İzlediğiniz için teşekkürler.
02:24İzlediğiniz için teşekkürler.
02:26Nereden? Büyükçekmece ve Silivri bölgesinden.
02:30Bunun üzerinde, bunun üstünde künk boruları var ve bu künk borularından getiriliyordu.
02:381650 sene önce İstanbul'un su problemini halletmek isteyen Valens neler yapmış?
02:46Büyükçekmeceden buraya su getirmiş.
02:48Peki bu taşlar ne?
02:50Tam da o günlerde Roma İmparatoru Valens'e Pers İmparatorluğu saldırdı.
02:56Pers İmparatorluğu Konstantinople ve Roma'ya saldırmışken Kalkedeon adı verilen Kadıköylüler de Pers İmparatorluğuna yardım edip komşuları Konstantinople vurdular.
03:10Roma İmparatoru ve İmparatorluk ordusu önce Pers İmparatorluğunu yendi ardından Kadıköy'deki Kalkedeonluları köle yaptı.
03:20Kadıköy'ün etrafında bulunan bu pek bilinmeyen bir şeydir.
03:24İstanbul'un etrafında bulunan surlar gibi Kadıköy'ün de yani Kalkedeon'un da etrafında surlar vardı.
03:34Valens o surları yıktırdı, gemilere bindirdi, Kadıköylülere yıktırdı, Kadıköylülere gemilere yükletti ve Kadıköylülere taşıttı ve buraya getirdi.
03:48Kadıköylü işçilere bu kemerleri yaptırdı.
03:52Yani şu taşlar 1650 sene önce burada kemer oldu.
03:58Fakat 1650 seneden önce 2000 sene önce Kadıköy'de Kalkedeon'da kemerdi, şehrin surlarıydı.
04:09Yani şu taşlar nereden bakarsanız bakın 2500-3000 yıllık bir medeniyetin şahitliğini yapmaktalar.
04:182500 sene önce Kadıköy'de şehir surlarının taşları iken 1650 sene önce İstanbul'a getirildi.
04:28Valens'in emri ile Boğazdoğan su kemerleri ya da orijinal adı ile Valens su kemerleri yapıldı.
04:36Size bu programda bol miktarda bundan bahsedeceğim.
04:41Çeşitli açılardan bu kemeri Valens ya da Boğazdoğan kemerini göstereceğim.
04:48Çok uzattım değil mi? Ama birkaç da bilgi verdim o yüzden uzattım.
04:52Efendim Beyaz TV ekranlarında hafta sonları evinize gelmek şerefine bizi nail ettiren,
05:00geçmişe yürüyen adam programı başladı.
05:1265 sene öncesine gidecek olursak inanılmaz bir İstanbul fotoğrafı ile karşı karşıya kalırız.
05:21Burası İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önündeki bezlecilerle Edirnekapı'yı birbirine bağlayan meşhur Fevzipaşa Caddesi'nin girişi.
05:32Yani Macar Kardeşler diye bir ismi var bu caddenin.
05:36Benim sağımda yani sizin solunuzda İtfaiye binaları var.
05:41Fatih Parkı var. Benim solumda sizin sağınızda Şehzadebaşı Camii var.
05:48Buranın neresi olduğunu merak edenler için konumlandırma yapıyorum.
05:5365 sene önce arkamda görmüş olduğunuz M.S. 378 tarihinde yapıldığı bilinen İmparator Valens tarafından yapıldığı bilinen
06:06Boldoğan'ın su kemerleri tam olarak böyle görünüyordu.
06:10Bugün 65 yıl önce görüldüğü kadar net görünmüyor.
06:16Neden? Bozuldu mu, yıkıldı mı? Hayır.
06:21Sadece ağaçlandırılma çalışmaları olduğu için kemer arkada kaldı.
06:27Biz buna evet diyoruz. Yeter ki ağaçlar olsun bizim manzaramız bozulabilir.
06:34Hiç önemli değil. 65 sene önce şu an bizim çıplak gözle göreceğimiz ama normalde sizin göremeyeceğiniz bir cami var.
06:44Şu ağaçların elimde gösterdiğim yerdeki ağaçların arkasında ben sadece minarelerini görüyorum.
06:51Neden? Çünkü önünde ağaçlar var ve o yüzden 60 yılında oradaki Süleymaniye Camii çok net bir biçimde görülüyormuş.
07:02Süleymaniye Camii bu kadar net hiç Fatih'ten gördünüz mü?
07:08Eğer bu fotoğraf olmasaydı ben de gördüm diyemezdim.
07:12Ben bu fotoğrafı daha önceden bildiğim için gördüm diyorum.
07:16Daha enteresanını söyleyeyim mi? Arkamızdaki su kemerlerinin varlığından daha enteresan bir şey.
07:24Bakın şimdi burası Haşimişçen alt geçidi.
07:29Birazdan oraya doğru gideceğiz. Ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılsın diye.
07:36Burası 60'lı yıllarda 60'ların sonlarında Aksaray'dan Unkapanı'na doğru bağlanan Atatürk Bulvarı Caddesi yapıldığında Fatih ile Vezneciler yolu bozulmasın diye üst geçit verdiler.
07:52Alttan da Yenikapı-Fatih yolunu verdiler. Haşimişçen alt geçidi bizim altımızda.
07:59Şu an bizim kameraman Halil abi ile benim altımda bisikletçiler çarşısı var.
08:06İstanbul'da yaşayanlar ve çocuklarına bisiklet almak isteyenler, yeni doğan çocuklarına bebek arabası almak isteyenler mutlaka aşağıya uğramıştır.
08:16Altımızda bir çarşı bulunmakta. İnanılmaz bir fotoğraf.
08:22Burası futbol sahasıymış.
08:26Bakın şuraya orada arabaların olduğu yerde o sıkışıklıkta futbol sahası varmış.
08:34Yok o kadar altta değil.
08:36Yani normalde burası normal bir seviyede yukarıya doğru futbol sahası var.
08:43Ardından futbol sahası kaldırılıyor, yol kazılıyor, derine iniliyor Unkapanı'na doğru.
08:50Bu vezirciler Edirnekapı yolunun altından yol vererek buraya bir alt geçit yapıyorlar.
08:57Aslında bu fotoğrafın tam olarak yeri bu değil.
09:02Neresi? Ben size göstereyim niye orada durmadığımız anlaşılsın.
09:07Bakın aslında bu fotoğrafın yeri şurası.
09:11Biraz daha sağdan olaya bakmak lazım.
09:15Fakat biz bakamayız. Neden?
09:18Çünkü arabalar şu arkadaki minibüsler görüntümüzü kapatacağı için biraz açıyla oynadık.
09:27Birazcık sola doğru geldik ve size buradan göstermek istedik.
09:32Doğru açı bu değil. Doğru açı orası ancak orada olamayız.
09:37Şimdi gelin futbol sahasının üstünden ne geçiyor size bizzat oraya doğru giderek göstereyim.
09:45Haydi buyurun lütfen.
09:48Müzik
10:03Eğer Halil abinin size İstanbul trafiğini, Unkapanı-Fatih trafiğini gösterdiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
10:13Öyle bir niyeti yok.
10:14Biz 1960 yılında bir futbol sahası olarak Fatihlilerin, İstanbulluların top oynadığı sahayı gösteriyoruz.
10:24Burası bir futbol sahası. İnanılacak gibi değil.
10:29Burası bir futbol sahası.
10:31Futbol sahası kazınmış, alttan geçit verilmiş, yeni kapıya götürülmüş, ortada futbol sahası falan kalmamış.
10:41Nasıl ama? İstanbul'un bu kısmıyla bayağı oynamışız değil mi?
10:45Yani İstanbul'un bu kısmı çok net gibi değil.
10:49Ha bu arada bir bilgi daha vermek istiyorum.
10:51Şurası, kaynaklar böyle söylüyor.
10:55Semavi Eyicen'in İstanbul Kitabı'nda böyle söylüyor.
10:57Tam olarak şurası.
10:59Şehzadebaşı Camii'nin yanı deniyor çünkü.
11:03Sarı otobüslerin bulunduğu yerde Sultan I. Mahmud döneminde Şücaeddin Efendi Kütüphanesi ve Sıbyan Mektebi bulunuyordu.
11:15Yani bu yolu açmak için sadece şuradaki futbol sahasını yıkmamışlar.
11:22Şurada bulunan Şücaeddin Efendi Kütüphanesini ve Sıbyan Mektebini de yıkmışlar.
11:31Yol için tekkeler, camiler, dergahlar, vakıflar, hanlar, habamlar, okullar her şey yıkıldı.
11:41Bunu ne olur yanlış anlamayın.
11:44Ayıplamak, kınamak için söylemiyorum.
11:46Yani öyle olması gerekiyorsa, yol yapmak için yapmak gerekiyorsa gerekiyordur.
11:51Sadece ben durum tespiti yapıyorum.
11:54Burada bir kütüphane ve bir Sıbyan Mektebi bulunuyordu.
11:59Hadi biraz daha böyle gelelim.
12:01Bir bakın ben size şimdi ne göstereceğim dostlar.
12:03Bakın şimdi şurada bir Fatih Sultan Mehmet heykeli var.
12:08Şahlanmış bir heykel.
12:10Orası da Fatih Parkı.
12:1293 Osmanlı-Rus Harbi'nde Osmanlı'nın Erzurum-Kafkas cephesinin komutanı olan büyük komutan, büyük erkek, delikanlı adam, yiğit adam, gerçekten mert adam Ahmet Muhtar Paşa.
12:27Nasıl görüntüsü var ama?
12:29Nasıl net ve güven veriyor?
12:31Hani derler ya, dosta güven, düşmana korku vermek.
12:35İşte sanırım Ahmet Muhtar Paşa dosta güven, düşmana korku veren bir görüntüye sahipti.
12:43İşte orada onun doğduğu konak vardı.
12:46Evi, Ahmet Muhtar Paşa'nın doğduğu konak.
12:50Ahmet Muhtar Paşa'nın büyüdüğü ev, oynadığı bahçe.
12:55Şu an o parkın olduğu yerde.
12:58Peki medresesi, okuduğu okul, Hüsamettin Efendi diye bir okuldan mezun.
13:04Bakın oda nerede?
13:06Bakın oda tam olarak şurada.
13:08Şurası.
13:10Beyaz minibüs geçti.
13:12Sarı taksi geçti.
13:15Bir araç, bir belediye aracı geçti.
13:18Gördünüz değil mi?
13:20Şu an Sarı Belediye Otobüsü'nün geçtiği yerde de Hüsamettin Efendi'nin medresesi bulunmaktaydı.
13:27Ahmet Muhtar Paşa evinden çıkıyordu.
13:3215-20 belki de 30 adım atarak okuluna gidiyordu.
13:36Okulu da Hüsamettin Efendi'nin medresesi.
13:39Nasıl ama? Nasıl?
13:41Şücayetin Efendi Kütüphanesi Sıbyan Mektebi.
13:44Burada büyük bir, içinden Ahmet Muhtar Paşa'nın doğduğu bir konak.
13:49Şurada medreseler, şurada çeşmeler.
13:52İşte şu an bu görüntüyü vermek için neler yıkıldı ve üzerine neler yapıldı?
14:00Bugün sadece kütüphane, futbol sahası ya da medreseler ya da çeşmeler değil,
14:08bugün sadece mevzuya hakim olan korna sesleri ve böylesine bir trafik
14:1765 yıl arayla aynı açıya yakın başka bir açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyoruz.
14:25İşte az evvelki fotoğraf 1960'tı.
14:45Futbol sahası vardı.
14:47Kaldılar ve alttan yol vererek Atatürk Bulvarı'nı yaptılar demiştik ya.
14:52Şimdi bu fotoğraftan, birinci fotoğraftan 3 yıl sonraya geçelim.
14:58Takvimler 1963'ü göstermekte.
15:011957 yıllarda Fransız şehir mimarı Henry Prost'un çizmiş olduğu şehir planı kapsamında
15:10İstanbul'daki şehirlileşme çalışmaları İstanbul'un kimliğini, İstanbul'un karakteristik yapısını,
15:18İstanbul'un ruhunu öldürdü.
15:21Sıradan basit bir Avrupalı şehir gibi yaptı.
15:25Bizans İmparatorluğu'nun ardından Roma İmparatorluğu'nun ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun
15:31yüz yıllarca, binlerce yıl diyelim başkentliğini yapan İstanbul,
15:37bir anda sıradan bir Avrupa kenti gibi meydanları büyük, caddeleri geniş,
15:45ruhsuz, kimliksiz binalara oluşan bir yapı haline geldi.
15:50Bu Henry Prost'un bir şehir cinayetidir.
15:54Bunu ben demiyorum.
15:56Bunu bütün şehir mimarları Edip Cansever'den Semavi Eğice'ye kadar herkes söylüyor.
16:0340'lı 50'li yıllardaki yıkım çalışmaları bitmedi ve yetmedi.
16:1060'lı yıllarda onun üzerine bir kere daha bir rezervasyon, bir restorasyon yapıldı
16:17ve onun üzerinden de başka işler yapıldı.
16:20Ney mesela?
16:21Burada bu Bozdoğan az evvel gördüğünüz, benim şu an tam karşımda bulunan Bozdoğan kemerlerinin
16:28altından verilen yollar daha da büyütüldü.
16:3210 şeritlik bir yol yapıldı.
16:35Bu aslında ileri görmek demektir.
16:38Bugün mesela bakın trafiğe yetmiyor.
16:41Bu iyi bir şeydir şehirleşme anlamında ve alttan geçit de verildi.
16:47İşte Şücayetin Efendi Kütüphanesi'nin ve Sıbyan Mektebi'nin yıkıldığı yerde bulunmaktayız.
16:53Ve alt geçitte tam olarak 63'te böyle görünüyordu.
16:58Eleştirel gözle bakmaz, ileriye dönük bir şehirleşme çalışması diye bakarsak olayı anlarız.
17:05Zira bazı eserler yıkıldı ama bizim elimizde böyle büyük caddeler oluştu.
17:12Adnan Menderes'e vatan ve millet caddelerini yaparken bu kadar geniş, bu kadar büyük caddeler yapıyorsun.
17:22Bu bir milli servet düşmanlığıdır.
17:25Sen hainsin, bu caddelere uçak mı indireceksin denilmişti.
17:3150'li yılların sonlarında yapılan o caddeler bugün yetmez oldu.
17:35Bakın uçak mı indireceksin denilen o büyük caddeleri görüyorsunuz.
17:41Bugün maalesef dakikalardır böyle değil mi?
17:45Zannetmeyin ki günün bu saatinde böyle.
17:48Her saatte bu yol tam olarak böyle.
17:52Aksaray'dan Unkapanı'na gitmek çoğu zaman yarım saatin altında olmuyor.
17:59Fotoğrafa gelelim.
18:01Tam 62 sene önce 1963 tarihinde Haşimişçan alt geçidi tam olarak böyle görünüyordu.
18:11Temeller atılmış, betonlar dökülmüş, tahta ahşap iskeleler sökülmüş yerde dururken tam olarak fotoğraf budur.
18:2562 sene önce çekilen Haşimişçan tamiratı inşaatı 2025 Haşimişçan alt geçidi.
18:34İki fotoğraf şu an karşınızda.
18:36Bazı kışlar vardır ve insana aman Allah'ım o ne kıştı öyle, o ne soğuktu dedirtir ya ben bunlardan birini hatırlıyorum.
19:02Zaten siz şu an o benim hatırladığım kışı görüyorsunuz.
19:06Takvimler 1987'yi gösterdiğinde İstanbul'da inanılmaz bir kar yağdı.
19:13Çok sevinmiştim karın ilk günü.
19:16Hatırlıyorum Perşembe akşamı bir kar yağışı başladı.
19:19Cuma günü kalktığımızda her yer bembeyazdı.
19:23Okula giderken bir haber geldi.
19:25Okullar tatil çok sevinmiştim.
19:28Orta ikiye gidiyordum 1987 yılında ve o gün matematik sınavı vardı.
19:34Ben çok çalışmamıştım açıkçası.
19:36Ben hayatım boyunca matematiğe hiç çok çalışmadım.
19:40Çok kötü bir şey, çok kötü bir örnek.
19:43Matematik aslında hayatın ana omurgası iken ben o dersi ihmal ediyordum.
19:49Bu benim tembelliğim olsun.
19:51Matematik sınavı iptal oldu diye çok sevinmiştim.
19:56O gün kar yağdı.
19:57Cumartesi, pazar o hafta kar yağdı.
20:00Öbür hafta kar yağdı.
20:02İstanbul bir doğal afet bölgesi oldu.
20:05Devlet doğal afet sinyali verdi ve İstanbul'da arabalar karın altında kaldı.
20:12Bazı yerlerde İstanbul'un yüksek yerlerinde İstanbul'un apartmanlarının birinci katları kar altında kaldı.
20:21İnsanlar kardan yol açarak dükkanlarına ve evlerine girmeye çalıştılar.
20:27Ağrı'dan, Muş'tan, Şırnak'tan, Hakkari'den bahsetmiyorum.
20:32Yani oradaki o kar yağışından orada üç metre, dört metre kar var onu biliyorum.
20:38İstanbul'dan bahsediyorum.
20:41Bir buçuk, iki metre kar kalınlığı İstanbul'un şehir merkezindeydi o vakitler.
20:47Ve biz şu an 1987 yılında bir kar manzarası görüyoruz.
20:52Bu kar yani şu an fotoğrafta gördüğünüz kar muhtemelen karın artık erimeye başladığı,
20:59karın son günleri olsa gerek.
21:02Zira bu kar çok basit bir kar.
21:04Niye anlattım peki bütün bunları?
21:061987 yılının fotoğrafı bu olduğu için bunu anlattım.
21:111620'de bir kar yağdı.
21:15Buzlar İstanbul Boğazı'nı kilitledi.
21:18Bir yıla yakın bir süre insanlık İstanbul'da insanlar kıtlığa maruz kaldılar.
21:24Genç Osman zamanıydı 1620 yılı ve kötüydü.
21:281929 tarihinde de çok fena bir kar yağdı ve Boğaz kilitlendi.
21:34Boğaz Tuna Nehri'nden Karadeniz yolu ile akan buz kütleleri ile Boğaz kilitlendi.
21:42Der ki yaşlılar 1929'da, 1954'te efendim, azizim neydi o kış?
21:50İstanbul Boğazı dondu.
21:52Beşiktaş'tan Üsküdar'a, Üsküdar'dan Beşiktaş'a yürüyerek gittik geldik.
21:58Hatta bazı insanlar buz kütlelerinin üstünde oturup çay bile içmişler.
22:03Fena yıllardı fakat Boğaz hiç donmadı.
22:07Boğaz'ın 6 kilometrelik akışkanlığı Boğaz'ın donmasını engelliyor.
22:12Peki bu donan ne?
22:14Şu an fotoğraflarda gördüğünüz İstanbul'un donmuş Boğaz fotoğrafları ne?
22:19Tuna Nehri donuyor.
22:21Oradan kopup gelen buz kütleleri Karadeniz yolu ile Marmara Denizi'ne akmak için Boğaz'a geliyor.
22:29Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarı arası çok dar olduğu için orada birbirlerine kitleniyorlar
22:35ve Boğaz hareketsiz hale geliyor.
22:381620'ler, 1929'lar, 1856'lar, 1954'ler ben onları bilmiyorum.
22:46Benim tek bildiğim 1987 karakışı 15 gün hiç durmadan kar yağdı.
22:54Şehir merkezinde apartmanların birinci katları ve dükkanlar tamamen kapandı.
23:01Mağaralar açtı çocuklar bahçelerde.
23:04Odalı evler yaptılar ve içine girdiler.
23:07Efendim 1987-2025 üzerinden geçen 38 yıl 40 yılı yakın bir süreç.
23:18Aynı açı iki fotoğraf şu an karşınızda.
23:31Nasıl ama? Nasıl bir görüntü? Muhteşem değil mi?
23:35Yani bugünle o günü hangi günden bahsediyorum?
23:41135 yıl öncesine gidelim.
23:44Takvimler 1890'ı göstermekte.
23:481890 yılı 1895 yılı.
23:53Artık bir ev mi yapılacak, bir şey mi kazılıyor?
23:56Hafriyat var, yığıntı var, toprak yığıntısı var.
24:00Şurada üç tane kadın var.
24:02Hatta birisi.
24:04Ben şimdi oraya doğru gideyim ve o teyzelerin,
24:07yani 135 yıl önce 60'lı yaşlardaki kadınların
24:14muhtemelen 1830 doğumlu olan teyzeler,
24:182. Mahmud dönemini yaşayan teyzeler tam olarak buradalar.
24:23Burada bulunan fotoğrafın çekildiğini görünce yüzünü kapatmış.
24:30Bu tarafa doğru bakmış.
24:32Şuradakiler de,
24:35Burada başka bir kadın var.
24:37Üçü de, dördü çarşaflı.
24:39Deklanşöre muhatap olan,
24:42fotoğraf makinesinin merceğinde görülen hanımların,
24:46babaannelerin tamamı çarşaflı.
24:49Takvimler 1890.
24:521895 yılı 1895 yılı.
24:551896 yılı 1896 yılı.
24:581897 yılı 1898 yılı.
25:02Takvimler 1890.
25:04İktidarda Abdülhamit Han var.
25:07Ve böylesine bir görüntü.
25:10Bozdoğan su kemerleri ya da Roma İmparatoru Valens'in yaptırdığı kemerler,
25:15çok fazla önümüze çıkıyor.
25:18Çıkmaya da devam edecek.
25:20Bir dakika, peki arkada bir cami var değil mi?
25:24135 yıl önce bir cami var orada.
25:27O ne?
25:28Evet, 100 yıl evvel de orada bir cami vardı.
25:311957 yılına kadar orada bir cami vardı.
25:36Camii Revani Çelebi Camii.
25:39Revani Çelebi, Yavuz Sultan Selim Han döneminde hazinedardı.
25:45Hazinedar başı olarak biriktirdiği paralarla,
25:49buraya bir cami yaptırdı.
25:52Bu cami Yavuz Sultan Selim Han'dan 1957 yılına kadar Müslümanlara hizmet verdi.
26:00İçinde namaz kılındı.
26:02Ardından benim sürekli biraz da nefretle andığım Fransız şehir mimarı Henry Prost'un yapmış olduğu projeyle
26:13Burada 100 metrelik bir genişlikte önüne ne geldiyse her şeyi yıkmış, ezmiş, geçmiş diyoruz ya,
26:22işte o yıkıp ezip geçtiklerinden biri de Revani Çelebi Camii ve Revani Çelebi Medresesi.
26:31Revani Çelebi bir hazinedar.
26:34Yavuz evrinden kalma 1950'lere kadar.
26:38Yani 520-530 yıl boyunca orada o cami duruyor.
26:43Ne istediniz de o camiden yıkıldı?
26:46Sonra baktılar ki, ya biz bu camiyi boşuna yıkmışız dediler.
26:50Ve yerine İstanbul Hıfzısı Hain Müdürlüğü'nün binasını yaptılar.
26:56Ve kala kala da bize bugün sadece isminin sokağın adı kaldı o kadar.
27:03Maalesef yıkıldı.
27:05Önünde de yani caddede de mezarlıkları vardı.
27:09Hadi gelin şimdi size Revani Çelebi'nin hikayesini, o mezarlıkta neler olduğunu, her şeyi orada anlatayım.
27:17Ancak babaanneler hala bizi bekliyor.
27:20135 sene önce şurada üç tane babaanne, şurada bir tane babaanne bize doğru geliyor.
27:28Halil abiyi gördü birisi, utandı yüzünü sakladı.
27:33Diğerleri de bakar gibi oldular.
27:36Ne güzel bir fotoğraf.
27:39Sizi 135 yıllar ayıyla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
27:58İşte o sokak bu sokak.
28:07Revani Çelebi Cami nerede diye sorun bana.
28:10Göstereyim.
28:11Revani Çelebi Cami'nin olduğu yer burası.
28:15Yavuz Sultan Selim devrinden kalma bir cami yıkıldı.
28:19Sonra boşu boşuna yıkmışız biz bu camiyi diyerek bu binayı yaptılar.
28:24Semavi iyice der ki Revani Çelebi Cami'nin önü hazireydi ve hazirede mezarlıklar vardı.
28:32Kepçe toprağa dişlilerini sokup kepçeyi yukarıya çektiğinde o dişlilerin arasından kemikler aşağıya doğru akıyordu diyor.
28:45İşte burası bir mezarlıktı ve biz bugün o mezarlığı böyle görüyoruz.
28:52Bugünkü insanların bilmedikleri bir İstanbul hikayesinden bahsediyorum.
28:57Revani Çelebi Cami'nin mezarlık hazire kısmı ve Revani Çelebi Cami'yi takvimler 1515-16'lar.
29:09Hazinelerbaşı Revani Çelebi buraya bir cami yapmış ancak o yok.
29:14Fotoğraf nasıldı ama?
29:16Fotoğrafta 3 tane babaanne, 4 tane babaanne yürürken arkadan bir caminin minaresi görünüyordu.
29:25İşte o caminin minaresi bize bunları anlattı.
29:29İki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
29:471590'lı yıllarda yapılan bir medrese ile karşı karşıyayız.
29:52Bu medrese Gazanfer Ağa, Beşir Ağa'nın kardeşi.
29:57Osmanlı'daki harem ağalarından kudretli ve yetkili harem ağalarından biri olan Beşir Ağa'nın kapı ağası olan kardeşi Gazanfer Ağa tarafından yapılan bir medrese.
30:11Bu medrese nasıl olduysa Henry Frost projesinde yıkılmamış.
30:16İşte tam olarak demek istediğimiz buydu.
30:19Kemer'in her yerinde sağında solunda önünde arkasında böyle tarihi eserler vardı.
30:25Eğer biz önceki zamanlarını görüyor olsaydık mesela Revani Çelebi Cami'ni de burada görecektik.
30:34Hücayettin Kütüphaneli'ni de orada görecektik.
30:37Her yerde bunlar olacaktı.
30:39Gazanfer Ağa medresesi Henry Frost'tan kurtulan bir medresedir.
30:45Yıkılmamış.
30:46Şu an önümüzde 1930 yılına ait bir fotoğraf var.
30:51Yani 95 sene öncesine ait bir fotoğraf.
30:551930 çeken kim bilmiyoruz.
30:58Neden çekti?
31:00E tabi ki belli.
31:01Gazanfer Ağa adı verilen medreseyi betimlemek ve fotoğraflamak için.
31:07Çok şey geldi bunun başına.
31:09Yani yıkılmadı gerçi.
31:12Henry Frost projesinden kurtuldu.
31:17Ama kurşunları çalındı, odaları yıkıldı.
31:23Benim çocukluk ve gençlik zamanlarımda karikatür müzesi oldu.
31:28Karikatür müzesi oldu.
31:32Derken bugün bir derneğin, bir vakfın merkezlerinden, şubelerinden biri haline geldi.
31:38Böylesine bir cadde.
31:40Her tarafında binaların bulunduğu.
31:44Nasıl anlatayım ki?
31:46Mesela bakın şu an Sarı Otobüs'ün geçtiği yer.
31:49Zeytinburnu Taksim.
31:51Sanırım görüldü.
31:52Zeytinburnu Taksim Otobüsü'nün geçtiği yerde Mimar Sinan'dan kalma 40 çeşme abideleri vardı.
32:01Bakın yine geçiyoruz.
32:02Sarı bir taksi.
32:03Tam olarak orada böyle aşağılara doğru gelen bir çeşme abidesi vardı.
32:10O çeşmelerde Mimar Sinan'dan kalma çeşmelerde yıkıldı.
32:16Bu bölgede çok şey yıkıldı.
32:18Sonunda böyle bir cadde yapıldı.
32:2110 şeritli kocaman bir cadde.
32:23Ardından biz bu caddeyi fazla yıkmışız dediler.
32:28Bir tarafına Reşat Nuri tiyatro sahnesini, Hıfzı Sıha İl Müdürlüğü'nü, 6 bloklu İMÇ çarşılarını yaptılar.
32:44Bu tarafa ise Türkiye'nin en büyük SSK binalarını yaptılar.
32:50Fazla yıkmışız dediler.
32:52Ardından kendileri doldurdu.
32:54Caddeyi bu kadarla bıraktılar.
32:56Sevgili dostlar Henry Frost'tan elimize kalan İstanbul bu kadar.
33:011930-2025 üzerinden 95 yıl geçtikten sonra Gazanfera Medresesi hala varlığını koruyan medrese ve iki fotoğraf şu an karşınızda.
33:24İşte az evvel bahsetmiş olduğum kazılar, şehirleşme ada altında yıkıntılar tam olarak bu fotoğrafta karşımıza çıkmaktadır.
33:41Hakkimler 1941'i göstermekte.
33:45Yani günümüzden 84 sene önce.
33:48Boldoğan Su Kemerleri yani İmparatorluk Valens Kemerleri, Gazanfera Medresesi.
33:55Yani hesap edelim mi?
33:581650 yıllık su kemeri, 1600 desek 400 küsur yıllık da medrese ve 85 yıllık, 84 yıllık fotoğraf.
34:10Nereden bakarsanız bakın, nasıl bakarsanız bakın burası bir tarihe ve bir drama şahitlik yapmış.
34:20Her yer yıkılmış, evler yıkılmış, yollar köprüler yıkılmış ve burası böyle aşağıya doğru 1100 metrelik bir Atatürk bulvarı yolu açılmış.
34:32Etrafta toprak birikintileri, yıkıntılar.
34:361940'lı yılların başlarında başlayan bu İstanbul'u yıkma ve yeni baştan tamamlama ve yenileme çalışması.
34:46Henry Prost imzalı bu proje 1960'ların başına kadar, 1958'lere kadar geldi.
34:55İsmet İnönü'lü tek partili zamandan Adnan Menderesli Demokrat Parti zamanına kadar İstanbul neredeyse yuvarlak bir rakam.
35:0620 sene boyunca sürekli yıkıldı, yenilendi, büyütüldü, açıldı vs.
35:1320 yıllık bir dram söz konusu.
35:17Keşke fotoğrafların dili olsa da konuşsa buralarda yaşananların ne olduğunu.
35:25Fotoğrafa bakalım mı?
35:2784 sene önce yıkılıp bir cadde yapılması için ortalığın temizlendiği dönemden bugüne geçen 84 yıllık bir farkla değişime bakın.
35:41O günkü sessizliğe bakın.
35:43Bugünkü kalabalığa bakın.
35:48İstanbul acaba 84 yıl sonra ne olacak?
35:54Kim bilir belki de o astronomik romanlar yazanlar gibi havada uçan arabalar, havada giden bisikletler, motorlar mı olacak?
36:05Bilmiyoruz ki ama 84 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafa baktığımızda değişimin çok farkındayız.
36:15İki fotoğraf şu an karşınızda.
36:171941, 84 sene önce buradaki yıkımın en bariz örneği.
36:40Şu an arkamda yani şuralarda şu otoparkın olduğu yerde İbrahim Paşa hamamı var.
36:48Nevşehirli damat İbrahim Paşa hamamı tam olarak şuralarda bir yerlerde duruyor.
36:55Bugün yok ama 1941 fotoğrafında Nevşehirli damat İbrahim Paşa hamamını ve onun önündeki müştemilatı görüyorsunuz değil mi?
37:07Evet, burası da hatta şurası o günlerde açılmış yeni yeni ileriye ve yana doğru açıla açıla giden bir cadde.
37:20Buralar açılmış, İbrahim Paşa hamamı henüz yıkılmamış, önündeki müştemilat yıkılmamış biçimde duruyor.
37:29Nevşehirli damat İbrahim Paşa, 1703-1730 yılları arasında yüküm süren 3. Ahmet'in hem damadı hem de sadrazamı olan patronu Halil Ayaklanması'nda öldürülen Nevşehirli damat İbrahim Paşa etrafa çeşmeler, mektepler, bazen köprüler ve çoğu zaman hamamlar yaptı.
37:54İbrahim Paşa'nın yaptığı hamam yıkıldı. Geriye ne kaldı? Ne talihsiz insanlar değil mi?
38:02Emek veriyorlar, para harcıyorlar ve bir şeyler yapıyorlar.
38:06Onun sonucunda her şey ortadan kaldırılıyor ve biz bugün baktığımızda koskocaman bir trafik dolu İstanbul'u buluyoruz.
38:16Arkamdaki arabaların yanı sıra ekranın yanında bulunan eski fotoğrafı da görüyorsunuz.
38:23Nasıl fark ama? İstanbul nereden nereye gelmiş?
38:261985 yılında orta bire gidiyorum.
38:30Hocam derste demişti ki sosyal bilgiler dersinde çocuklar İstanbul 4 milyon, çok yakında 5 milyon olacağız demişti.
38:391985'te 4 milyonluk bir nüfustan bahsetmişti hoca.
38:45Ben de demiştim ki bu kadar insan nereye sığıyor?
38:48Bugün İstanbul 20 milyon. Daha ne diyelim ve bu İstanbul daha nerelere kadar uzasın?
38:56Tam olarak onu da kestiremiyoruz.
38:59İbrahim Paşa buraya bir müştemilat yaptı, bir hamam yaptı, bir çeşme yaptı ve hepsi maalesef yıkıldı.
39:10Bunun yanı sıra Fatih Sultan Mehmet Han'ın hocası Hızır Çelebi'nin matematik ve hukuk hocası Hızır Çelebi'nin türbesi de tam olarak şu an ayağımı bastığım yerdeydi.
39:25Şimdi Halil abi kamerayı omzuna aldı ve onunla bir yere doğru gideceğiz.
39:30Hızır Çelebi mezarı buradaydı.
39:351941'de kaldırıldı. Gel abi böyle.
39:381941'de kaldırıldı, içerilere götürüldü, türbe ortadan kalktı, evi ortadan kalktı ve Hızır Çelebi'nin mezarı İğmeçey bloklarının 4. bloğu ile 3. bloğu arasındaki şu bahçeye konuldu.
39:57Şu an Hızır Çelebi'nin ve hemen önünde Türk Edebiyatı'nın büyüklerinden Necati Bey'in divanı olan Necati Bey'in ve Türk coğrafyasında Cihannuma kitabının yazarı Katip Çelebi'nin mezarlarını görüyorsunuz.
40:13Necati Bey'in, Katip Çelebi'nin ve Fatih Sultan Mehmet'in hocası Hızır Bey'in mezarı burada.
40:21Şuralara gelirsek, biraz daha dönersek, şurada da Yavuz Sultan Selim Han'ın hocası Zenbilli Ali Efendi'nin Sıbyan Mektebi'ni ve türbesini göreceğiz.
40:34İğmeçey bloklarının arasında biraz daha farklı bir yere bakacak olursak, şurada sarı duvarlı olan merdivenli yerde ise Evliya Çelebi'nin evi vardı.
40:49Evliya Çelebi tam olarak bu cadde üzerinde doğdu ve büyüdü.
40:54Evliya Çelebi'nin mezun olduğu medrese buradaydı, yıkıldı.
41:01Evliya Çelebi'nin evi buradaydı, yıkıldı.
41:05Evliya Çelebi'nin türbesi buradan bu caddenin üstündeydi, Taksim'e giderken yıkıldı.
41:13Hızır Bey'in, Fatih'in hocası Hızır Bey'in türbesi buradaydı, yıkıldı.
41:19Hızır Bey'in evi, kaldığı ev buradaydı, yıkıldı.
41:25Yerine caddeler yapıldı, yerine iğmeçey blokları yapıldı.
41:30Her şey kaldırıldı.
41:32Eski İstanbul'dan bugüne hemen hemen elimizde hiçbir şey kalmadı.
41:38Kala kala böyle taşınmış, yerinden alınmış türbeler kaldı.
41:45Eski İstanbul, yeni İstanbul.
41:47İyi ki eski fotoğraflar var ve iyi ki biz eski fotoğraflarla bugünkü İstanbul'un ne durumda olduğunu görebiliyoruz.
41:5784 sene önce Atatürk Bulvarı'nın hali, 2025'te Atatürk Bulvarı'nın hali.
42:0484 yıl arayla aynı açıdan iki fotoğraf şu an karşınızda.
42:28Üç numaralı tepeyi dört numaralı tepeden ayıran Atatürk Bulvarı'nda biten programın sonuna geldik.
42:38Bu hafta da sizinle İstanbul'un tepelerinde dolaştık.
42:42İstanbul'un dününü bugünün yarınını konuştuk ve konuşmaya devam edeceğiz.
42:47Atatürk Bulvarı nasıl açıldı, neden açıldı bunları gördük değil mi?
42:52Bol doğan su kemerlerini, Valens İmparatorluk kemerleri, etrafında yaşananları, yıkılanları, yapılanları ve daha pek çok şeyi gördük.
43:02Bu program size güzellik vaat etmiyor.
43:06Bu program size İstanbul'un güzel manzaraları, güzel bölgelerini vaat etmiyor.
43:13Bu program sosyolojiyi vaat ediyor.
43:16İdealizmi ve felsefeyi vaat etmiyor.
43:19Neyse o, çirkinlikse çirkinlik, iş hanlarıyla dolu camilerin silüetlerini kapatan, birbirinden çirkin, üst üste konulmuş 1950-60-70 model binalar varsa onlar da gösterilecek ve gösterilmeye devam ediliyor.
43:40Bu program size ne varsa onu göstermeyi vaat ediyor.
43:46Arkamda gördüğünüz gibi.
43:48Görmek ve bakmak arasındaki farkın bu programla birlikte ortadan çok net biçimde ikiye bölünmesi.
43:56Evet ya ben buraya baktım ama görmedim ne olduğunu anlamadım dediğiniz yerleri size göstermek istiyoruz.
44:04Dostlar hiç öyle uçuk kaçık vaatlerimiz yok.
44:08Haftayı şöyle yapacağız böyle yok.
44:12Her zaman gördüğünüz, her zaman yanından geçip gittiğiniz hayatın ve mekanın diliyle size orada yaşananları anlatacağız.
44:24Beyaz TV farkıyla geçmişe yürüyen adam bitti.
44:29Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya bambaşka bir bölgede bambaşka konularla görüşmek üzere.
44:37Allah'a emanet olun.