• 4 gün önce
Döküm
00:00[♪ Müzik ♪巧不會靜音髮夾 gostamadım ♪Nefes alınmıyor mimik sesi ♪Gözlerimde bir şey źrossuz olan rakipler♪Gözlerimde bir şey şanssız olamıyor rakiplerin gizli olmadı theory's fk lat. ♪Gözlerimde bir şey şanssız olamıyor rakiplerin gizli olmadı theory's fk lat. ♪Maur один의 논을 가르쳐 뷰쇼의 비교가 불가 ♪Terminatör bir sensörum üretilecek bir fkuture'a bakacağım. ♪Yadirenin kıymetini uzmanlarımın teçhizsel öğrenir. ♪Terminatör bir sensörün tercih edilebileceği
00:30Efendim merhabalar Beyaz TV ekranlarında artık pazar günleri evinizde bizi misafir etmiş olduğunuz Geçmişe Yürüyen Adam programına hoş geldiniz.
00:42Bugün Geçmişe Yürüyen Adam programı sizlerle birlikte tarih üzerinde yürürken İstanbul'un üç numaralı tepesine Havariyun tepesine doğru bir gidelim dedik.
00:55Havariler demektir.
00:57Roma İmparatoru İstanbul'a Konstantinopol adını veren Roma İmparatoru Maksimus Konstantin'in oğlu Konstantios tarafından 360'lı yıllarda buraya İncil'de bahsedilen İsa'nın 12 havarisi.
01:15Hz. İsa'ya iman etmiş olan 12 inanmış adam.
01:2012 havari artı kendi babası.
01:23Babasını da bir havari olarak görerek 13 havari adına Havariler ya da orijinal adı ile Havariyun kilisesi yaptırılmıştır.
01:35Bu kilise 1450'li 60'lı yıllara kadar devam etmiştir.
01:41Ancak 1400'lerden itibaren artık pek kullanılmamaya başlamış harap ve bitap düşmüştür.
01:47Fethihten sonra Roma Ortodoks Patriği Giovanni Siconomilio Genadius burayı Fatih Sultan Mehmet Han'ın emri ile Patrikhane'ye çevirmiştir.
01:59Yanlış duymadınız.
02:01Şu görmüş olduğunuz muhteşem yapı aslında bir Patrikhane'nin üzerine kurulan muhteşem yapıdır.
02:09Burası Havariyun ya da 1460'lı yıllardan sonraki adı ile Ebu'l-Feth Fatih Sultan Mehmet Camii'dir.
02:19Biz şu an İstanbul'un 3 numaralı tepesindeyiz.
02:23Fatih bu camiyi yaptırırken bir üniversiteler, bir okullar, bir eğitim kurumu kompleksi olarak yapmıştır.
02:32Yukarıdan baktığımızda yapının tam ortasında Fatih Camii.
02:37Sağında ve solunda 4'er tane, 8 tane olan sahn-ı seman medreseleri.
02:45Sahn-ı seman medreselerinin önünde ve arkasında 4'er tane tetinme mektebi.
02:52Ne demektir? Bizim dünyamıza göre lise demektir.
02:56Yani Fatih Sultan Mehmet 8 adet lise dış taraflara, 8 adet üniversite iç taraflara ve tam ortaya bir cami.
03:08Etrafına tekkeler, zaviyeler, hamamlar, hastaneler döşemiştir.
03:14Ve İstanbul'un 3 numaralı havariyon tepesinde 16 okul, 2 sıbyan mektebi, 3 tekke, şekerciler hanı olmak üzere birkaç tane han ve imarethane bulunmuştur.
03:29Burası gönlümüzde Fatih Sultan Mehmet Han'ın metfun bulunduğu İstanbul'un en kıymetli bölgelerinden biridir.
03:39Güzel görünüyor değil mi? Güzel.
03:42Fakat burası yani şu an görmüş olduğunuz güzellik Fatih Sultan Mehmet Han döneminde yapılan güzellik değil.
03:50Yani sizin şu an bulunduğunuz açıda Fatih yaptırmış olduğu camiye bakmış olsaydı şu an görmüş olduğunuz manzarayı görmeyecekti.
04:01Bu cami 1765 tarihinde maalesef İstanbul'un bugün beklediği Büyük İstanbul depreminden 2 kuşak önceki 1765 depreminde yıkıldı.
04:173. Mustafa var idi başta.
04:20Laleli Camii'nin mimarı olan ya da Beylerbeyi Camii'nin mimarı olan Mehmet Tahir Ağa.
04:29Mimar Sinan'ın yerinde oturan adam idi.
04:33Ve arkamda görmüş olduğunuz camiyi temellerine kadar 1765 yılındaki depremde yıkılan temellerine kadar harap olan camiyi tamamen yıktı.
04:461765 tarihinde şu an gördüğünüz biraz barok tarzı lale devrinden sonra artık biz Osmanlı olarak Avrupa'ya özenmeye, Avrupa'ya öykünmeye ve mimari olarak Avrupa'ya benzemeye başladık.
05:05Burası da Avrupa'yı nizamda lale devrinden 35 yıl sonra yapımına başlanan biraz barok tarzında bulunan 3. Mustafa dönemi Fatih Camii'dir.
05:21Fatih Sultan Mehmet Han'ın yaptırmış olduğu cami maalesef yok.
05:27Fatih'ten kalma ne var diye sorun söyleyeyim.
05:31Birinci camiden kalma şu taş kapı var.
05:34Duvarın bir kısmı ve bu kapı Fatih'in yaptırmış olduğu o birinci 1460'lardan kalma caminin kapısıdır.
05:43Onun dışında görmüş olduğunuz her yer 3. Mustafa devrinden kalmadır.
05:481765'lerden kalmadır.
05:52Sevgili dostlar bugün Geçmişe Yürüyen Adam programında Fatih Camii'ni etrafını ve biraz Saraçhane'ye doğru olan taraflarını konuşacağız.
06:03Bizler tarihte yürümeye, tarihte geçmişe doğru yürümeye hazırız.
06:10Sizler de hazır mısınız?
06:12O halde sizler hazırsanız bizler de hazırsak Geçmişe Yürüyen Adam başladı.
06:21Fatih Külliyesi içerisinde muhteşem bir yapı var.
06:34İkinci Mahmud'un annesi Nakşidil Valide Sultan Türbesi'nin tam karşısında sizin arkanızda.
06:41Bu türbenin tam karşısında harikulade bir yapı bulunmakta.
06:46Bugün Fatih Müftülüğü erkek Kur'an kursu olarak kullanılan bu yapının hikayesi muhteşem.
06:54Bugün hala eğitim kurumu olarak kullanılması, bugün hala öğrencilere bir şeyler Allah kelamı öğretiyor olmasının yanı sıra hikayesi muhteşem.
07:05Efendim Fatih Camii'nin önünde dört, arkasında dört.
07:11Yani Akdeniz ve Karadeniz taraflarında dörder tane medrese var demiştim ya.
07:17İşte bu medreselerden mezun olan çocuklar bugünkü anlamda yüksek lisans ve doktora eğitimini,
07:25yani master ve doktora eğitimini yapmak için başka bir kuruma gitmek ihtiyaçları duyuyorlardı.
07:32Bu külliyede herhangi bir yere gitmeye ihtiyaç yok.
07:36Burası bu üniversitelerden mezun olanların yüksek lisans ve doktora yaptıkları yerdir.
07:43Biz şu an Fatih Camii, Fatih Medreseleri doktorasındayız.
07:49Derler ki efendim tevatür ve tevarih kitaplarında şöyle bir hikaye anlatılır.
07:57Fatih Sultan Mehmet Han bir vakit namazını kılar.
08:00Gelir Fatih'e namaz kılar.
08:02Ardından medreselerdeki eğitimi görür.
08:06Sonra buradan çıkarken bir meyve, bir tatlı, bir yemek ikramı olarak bu kapının içine girer.
08:16Burada hocalarla konuşur.
08:19Eğitim olarak Ali Kuşçu'ya bağlıdır.
08:23Ayasofya Medresesi'nin hocası ya bugünkü anlamda rektörü olan Ali Kuşçu'nun eğitimindeki bir eğitim kurumudur.
08:33Ve burada sohbet ederler.
08:35İlmin en naif kısımlarına doğru giderler.
08:38Fatih Sultan Mehmet Han duyduklarına aşık olur, hayran olur.
08:43Akşemseddin de yanındaymış.
08:46Der ki ben burada talebe olmak istiyorum.
08:51Kendisi üniversite mezunu.
08:53Makine mühendisi olarak mezun.
08:56Ben de burada öğrenci olmak istiyorum diyen adam.
09:01Çağ açıp çağ kapatan, 3000 yıllık bir tarihe sahip olan imparatorlukları ortadan kaldıran Fatih Sultan Mehmet.
09:12Bu toprakların hakimi, bu külliyeyi yapan, medreseleri yapan, camileri yapan Fatih Sultan Mehmet Han.
09:21Der ki ben burada talebe olmak istiyorum.
09:25Ben burada talebe olmak istiyorum.
09:28Dileğini ilettiği adamlar buradaki hocalar aslında maaşını Fatih tarafından alıyorlar.
09:37Memur, tabi ki sultanım şeref verirsiniz.
09:40Buyurun ve burada okuyun demeleri gerekiyor ya.
09:45Buranın sorumlu hocası Ali Kuşçu'nun da memuru olan alt birimdeki profesör der ki şevketli hünkârım.
09:55Elbette burada öğrenci olma hakkına sahipsiniz.
10:00Her eylülde sınav yapıyoruz.
10:03Bu sınava katılın, bu sınavı geçin, sınavdan geçer not alırsanız gelin burada talebe olun.
10:14Bu inanılmaz bir teklif.
10:16Bu cümle Osmanlı'nın Fatih Sultan Mehmet döneminde neden büyük olduğunu sanırım ortaya koyan yegane kilit cümledir.
10:26Gel sınava gir, kazan ve burada öğrenci ol.
10:30Yani adam kayırma, yani torpil, yani rüşvet, yani iltimas yok.
10:35Sultan Mehmet dahi olsan sınava gir, kazan ve burada öğrenci olmayı hak et.
10:43Fatih Külliyesi'nin bir parçası olan ve bugün hala eğitim kurumu olarak kuran kursu vazifesi gören bu yapının bu kadar muhteşem bir tarihi bulunmaktadır.
10:55Yolunuz bir pazar günü saat 12'de.
10:59Beyaz TV ekranlarındaki Geçmişi Yürüyen Adam programını seyrettikten sonra içinizden buraya geçmek düşerse, yolunuz buraya düşerse mutlaka bu yolda yürüyün.
11:13Mutlaka Fatih Süliyetini görün.
11:15Bu caminin, bu Kur'an kursunun önünde durun.
11:19Ve geçmişi ve Fatih'i hatırlayın.
11:22Bizi geçmişe bağlayan yegane unsurlar tarihi yapılardır.
11:38Fatih Külliyesi'ni, bu muhteşem yapılı Fatih Külliyesi'ni konuştuğumuz bu programda size vaad etmiştim ya,
11:46eski fotoğrafları konuşalım.
11:48Bugün şu anını, yenisini, 2024'ünü anlatmış olduğum bu renkli videonun renkli fotoğrafların dışında
12:00100 sene önce, 150 sene önce bu topraklar şu an, şimdi Geçmişi Yürüyen Adam programının çekim ekibi olarak yürüdüğümüz,
12:12ayak bastığımız bu yollar 150 sene önce acaba kime ev sahipliği yapıyordu?
12:19Şimdi bunu konuşmanın vakti geldiği sanırım.
12:22Fotoğraflar bize aslında insanın fani olduğunu, baki olanın mekanlar ve taşlar olduğunu anlatmaktadır.
12:31Mekan aynı, taşlar aynı, üstünde yürüyen insanlar farklı dedirtecek fotoğraflar.
12:39Hadi gelin birinci fotoğrafla, bu caddenin, bu yolun birinci fotoğrafıyla Bismillah diyelim ve geçmişe doğru yürüyelim.
12:52Tam 130 sene öncesine gidelim.
13:06Takvimler 1894'ü göstermekte.
13:09O İstanbul küçük kıyamet denilen depremlerden biri olan İstanbul depreminin olduğu yıl.
13:16Muhtemelen henüz deprem olmadı.
13:18Şu an görmüş olduğunuz eski fotoğrafta şu yol üzerinde yürüyenler ve sizin şu an ekranınızda bulunan insanlar
13:27çok yakın bir zamanda, belki de aylar sonra, belki de günler sonra büyük bir depreme şahitlik yapacaklar.
13:37İstanbul'un yıkıldığını, İstanbul'da taş taş üstünde kalmadığını görecekler.
13:43Takvimler 1894, yani günümüzden 130 sene önce buradaki manzara tam olarak görmüş olduğunuz gibidir.
13:53Burası güzel bir cadde, bugünkü gibi taş değil.
13:58Toprak, her yer toprak, insanlar var.
14:02130 sene önce burada insanlar vardı, bakarsanız bugün de insanlar yürüyorlar, değişen bir şey yok.
14:09Ancak dedik ya insan, fani, taş baki, o insanlar fotoğrafta görmüş olduğunuz insanların torunları bile bugün hayatta yokken
14:20bu mekan fotoğrafta bana göre solda ama size göre sağda Nakşidilvalide Sultan Türbesi'nin sebil kısmı ve dışa doğru yansıyan kısmı görülmekte.
14:32İkinci Mahmud'un annesi, önünde saçaklı bir kapı var.
14:37Bugün kapı var ama saçak yok.
14:40Bu fotoğrafta en enteresan olan ise bana göre sağda ama size göre solda.
14:46Bugün arabaların bulunduğu yerde, ağaçların olduğu yerde günümüzden tam 130 sene önce herhangi bir ağaç, herhangi bir yer yokmuş.
14:57Orası dükkanlarla doluymuş ve fotoğrafta o dükkanların saçakları görülmektedir.
15:04Fotoğrafta bir süliyet olarak şuralardan çıkma biçiminde, yani ben o günlerde burada yaşıyor olsaydım şu an bir dükkandan çıkarak size hitap ediyor olacaktım.
15:18Dükkanların varlığı bugün yerini çimenlere ve ağaçlara terk etmiş.
15:251894'den sonra kaç tarihinde yıkıldı bir tahminde bulunayım.
15:311912 yılında İstanbul'u çepeçevre sarıp sarmalayan bir restorasyon sürecine girildi.
15:39Operatör doktor, profesör tıp doktoru, belediye başkanı Cemil Topuzlu İstanbul'un her yerini değiştirdi, güzelleştirdi.
15:49Allah-u Alem ve belki de külliyeye giden bu yoldaki dükkanları yıkan, o dükkanların yerine ağaçlar yapan Cemil Topuzlu ise şu an önümüzde.
16:031912 yılında dikildi ise bu ağaç, tahminimiz doğru ise şu an karşımızda 108-110 yıllık bir ağaç bulunmaktadır.
16:17Dokunmuş olduğum ağaç 110 yaşında olması gerekiyor tahminimiz doğru ise eğer.
16:23Solumda, tabi size göre sağda Nakşidil Valide Sultan, sağımda size göre solda dükkanların ve evlerin saçakları.
16:33Ortada Fatih Camii'ne doğru yürüyen çarşaflı ve fesli amcalar, babaanneler.
16:42Bugün de hala insanlar yürüyorlar fakat kıyafetler değişik, fakat hayat değişik, yer değişik.
16:52Mekan aynı, insan farklı.
16:56Sahip değiliz bu hayata taşlar kadar sözü ne kadar doğru.
17:02130 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
17:12Şu an görmüş olduğunuz fotoğraf 1914 yılına ait.
17:31Yani günümüzden 110 yıl öncesine ait.
17:35Yüz on sene önce şu an kameraman kardeşlerim Hüseyin ve Yücel'in bulunmuş olduğu yerden fotoğrafı çekenin kim olduğu bilinmiyor.
17:46Bu fotoğraf ustası kim bilmiyoruz tek bildiğimiz biri gelmiş bu açıdan Fatih Camii ve külliyesinin fotoğrafını çekmiş.
17:56Aslında birinci fotoğrafla aynı gibi ama değil.
18:02Birazcık türbenin ortasına doğru geldik ve camiyi daha da netleştirdik.
18:07Tabi o günlerde yani 110 sene önce cami çok net bir biçimde görülüyor.
18:12Fakat bugün çok şükür elhamdülillah cami görünmüyor.
18:17Bir dakika caminin görünmüyor olmasına neden elhamdülillah dedim ki cevap veriyorum.
18:24Ağaçlardan dolayı çok şükür dedim.
18:27Ağaçlar kapatmış ve cami görünmüyor.
18:30Yüz on sene arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafı yan yana koyduğumuzda
18:36yüz on yıl önce kel bir yapının kel bir fotoğrafın olduğunu
18:41yüz on yıl sonra ise ağaçlarla kapalı olduğu için görünmediğini biz görebiliyoruz.
18:48Burada bu resmi bu fotoğrafı neden gösterdik size az evvel buna benzeyen bir fotoğraf zaten gördünüz.
18:57Cevap bu insanlar bir önceki 1894 yılındaki fotoğrafa göre 20 sene daha gençler.
19:06Birinci fotoğraf 1894 ikinci fotoğraf 1914.
19:12Arada 20 yıl gibi bir zaman farkı bulunmakta ve tam olarak bu fotoğrafın çekildiği yılda muhtemelen daha çıkmadı.
19:22Haziran 1914 tarihinde Avusturya Macaristan Veliyatı Ferdinand Bosna Hersek'te Saraybosna'da bulunan
19:33Latin Köprüsü'nün önünden geçen Avusturya Macaristan Veliyatı'nın vurulmasıyla başlayan bir savaş oldu.
19:41Avrupa ülkeleri peşi sıra birbirine savaş ilan etti.
19:46Osmanlı Devleti savaşmazlık ilan etti ve tarafsızlığını ortaya koydu.
19:531914 tarihinden sonra bu insanlar tam 8 yıl boyunca barış dolu bir ortam görmediler.
20:01Şurada yürüyen insanlar 8 yıl sürecek olan bir savaşlar dünyasını gördü ve vefat etti.
20:09Bu fotoğraf bize neler anlatıyor neler.
20:12110 yıl arayla 1914-2024 aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
20:211968 sene önce takvimler 1956'yı göstermekte.
20:41Güzel bir detayı bulunan güzel bir fotoğrafla karşı karşıyayız.
20:46Artık Fatih Külliyesi'nden çıktık.
20:49Karşımızda muhteşem bir kütüphane Ali Emiri Efendi Kütüphanesi.
20:54Osmanlı Devleti'nin son dönem aydınlarından münevverlerinden biri olan Ali Emiri Efendi.
21:01Hayatının bütününü ilme irfana Kur'an-ı Kerim'in ilk ayeti olan ikra.
21:07Bismillahirrahmanirrahim adamış bir insandır Ali Emiri Efendi.
21:13Ve ben şu an Ali Emiri Efendi Kütüphanesi'nin duvarlarına elimi sürmüş bulunmaktayım.
21:20Fotoğraf bu açı değil.
21:22Bizim çekmiş olduğumuz fotoğrafla 68 sene önceki fotoğraf şu an karşınızda yan yana bulunmakta zaten.
21:31Ancak o açıdan programı devam ettirmek mümkün değildi.
21:37Bu fotoğrafı çekmek için bile 10 dakika uğraşıldı.
21:40Zira fotoğrafın çekildiği 68 sene önceki orijinal yer bugün cadde.
21:49Üzerinden arabalar geçiyor bir cadde olduğu için.
21:54Bu yüzden o fotoğrafı çektik ve sizin şu an uzakta görmüş olduğunuz,
22:00üstünde kuş evleriyle beraber uzakta görmüş olduğunuz yapı tam olarak bu.
22:07Yani böyle bakıyorsunuz.
22:09Ben sizin baktığınız yerde bulunuyorum şu an.
22:13Sevgili dostlar Ali Emiri Efendi öyle bir insan ki,
22:18kitap dedi mi buradan Bağdat'a yürüyerek gidiyor.
22:24Ali Emiri Efendi öyle bir adam ki,
22:27mesela Türk edebiyatının ilk sözlüklerinden, ilk Türkçe lügatlarından biri olan,
22:34ilk Türkçe lügat demedim farkındaysanız,
22:37maalesef bizim zamanımızda Türk Milli Eğitim kitaplarında ilk Türkçe sözlük diye anlatılırdı.
22:45Sonra baktık ki hayır ilk Türkçe sözlük o değilmiş.
22:51Bir Kıpçak sözlüğüymüş.
22:53Ruslara Türkçe öğretmek için yapılan kodex kumanikusmuş.
22:59Bu ise ikinci sözlüktür ve Kaşgarlı Mahmud'un diva lügati türküdür.
23:06Niye söyledim bunu?
23:08Türk edebiyatının, Türk yazılık kültürünün en önemli lügatlarından biri olan,
23:14Kaşgarlı Mahmud'un divanı lügati Türk külliyatı bu duvarın arkasında, burada.
23:24Ali Emiri Efendi yazma eserler kütüphanesinde 68 sene önce çekilen fotoğrafta bir tane araba var.
23:35Fakat şu an sizin fotoğrafın önünde görmüş olduğunuz cadde,
23:41şu an kameranın arkasında ve benim önümde en az saniyedeki 3 arabanın geçtiğini ben şu an görüyorum.
23:49Bu yüzden çekim yapılamadığı için, yapılamayacağı için biz fotoğrafın açısını bozduk ve içeriye doğru giriş yaptık.
23:59Sizin fotoğrafta gördüğünüz bina tam olarak bu bina.
24:05Şimdi sevgili dostlar bakın inanılmaz bir şey göstereceğim.
24:10Burada aslında Ali Emiri Efendi'nin yapmış olduğu bu kütüphane ilk yapıldığında zemin, cadde bu kadar yukarıda değildi.
24:22Ben buraya gelmek için 6 basamak indim.
24:26Bakın şimdi 1700'lü yılların zemini 1950'li yılların zeminine doğru geliyorum.
24:40Hala 1700'lerin zeminindeyim.
24:431950'lerin yani 250 yıl sonraya gelmek için bakın 6 tane böyle basamak çıkmam gerekiyor ki
24:56bugünkü seviyeye geleyim.
24:58Bu cadde yapılırken burası maalesef yükseltilmek zorunda bırakıldığı için bu çeşmenin yalak kısmı, kurnak kısmı bu kadar aşağıda kaldı.
25:12Yani ben şu an hatta o kurnanın 1700'lü yıllardaki zamanına inersem 2020'lerin zeminine bu zemin 1950'lerde oldu.
25:261950'lerin zeminine yaklaşık bir buçuk metre tırmanmam gerekiyor.
25:33Bu tarihi yapı bir buçuk metre yerin altına konularak yukarıda asfalt yolu çıkılarak burası, bu yol, bu cadde yapıldı.
25:46Doğru bir şey mi yapıldı? Bunun da alternatifi var mı bilmiyorum.
25:50Bunun için Adnan Menderes dönemi yer araştırması ve İstanbul şehir kültürüne inmek gerekiyor.
25:58Efendim takvimler 1956 yıl gösterdiğinde şu an önünüzde bulunan eski fotoğraf gibi bir açı var.
26:07Takvimler 2024'ü gösterdiğinde ise yaşamış olduğumuz an fotoğrafı var ve sizi 68 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
26:28Bu tuttuğum parmaklıklar, bu tuttuğum sütunlar bizim geçmişle olan bağlantımızın göstergesidir.
26:47Hani bir film var ya Avatar filmi, Avatar'da insanla yani insan demeyelim o canlılarla tabiat arasındaki bağ kuyruğu, kendi kuyruğundaki kabloları bir ağaca yaklaştırdığında ağaçla bütünleşiyor.
27:04İşte bizim tarihle Avatar'ımız yani bağlantımız tam olarak bu tuttuğum parmaklık, tam olarak bu dokunduğum sütundur.
27:16Ben bu sütüne dokunduğumda bana 400 sene önce içeride eğitim gören çocukların sesi geliyor. Size gelmiyor mu?
27:28Ben buraya dokunduğumda Karlof Çağırtlaşması'nda görev yapan Reis Ülkürtap amcazade Hüseyin Paşa geliyor. Size gelmiyor mu?
27:38Ben bunlara dokunduğumda Devlet-i Ali Osman ardından Türkiye Cumhuriyeti ve tarihi bir bütün olarak görürsek tarih sevgisi geliyor. Size gelmiyor mu?
27:52Eminim herkese geliyor ki biz bugün sizlerle birlikte bu programı çekiyor ve bu programda tarih konuşuyoruz.
28:02Daha neler konuşacağız? Daha size ben neler anlatacağım? Hepsi tek tek.
28:09Nereye gidiyoruz? Sürpriz. Hadi gelin bakın size ne göstereceğim.
28:23Elimizde bir fotoğraf var 1916 yılına ait fakat o fotoğraf bugünkü yapı ile hiçbir alakası olmadığı için o fotoğrafla aynı açıyı bularak size hitap etmedik.
28:40Farklı bir açıdan hitap etmek durumunda kaldık çünkü açı kalmamış. Çünkü fotoğraftaki cami tamamen bitmiş.
28:48Efendim hikayemizi anlatmak üzere 17. yüzyıla kadar gitmemiz gerekiyor.
28:54Takvimler 1600'lü yıllar. Fatih'te oturan Tahtakale'de bir dükkanı olan ve her gün Süleymaniye bölgesinden Tahtakale'ye doğru geçiş yapan Keçeci Hayrettin ya da Adanalı Şakir Efendi ismindeki şahıstan herhangi biri.
29:13Banisi hangisidir? İlerleyen zamanlarda restorasyonunu tamamlayan hangisidir? Çok fazla bilinmiyor olmakla birlikte hikayemiz Keçeci Hayrettin ve Adanalı Şakir üzerinde yoğunlaşmaktadır.
29:27Hayrettin ya da Şakir güzel bir adamdır. İmanlı, muvahhid bir insandır.
29:34Fatih'teki evinden Süleymaniye yolu ile Tahtakale'ye doğru ilerlerken bazen Süleymaniye'yi bazen de yeni yapılmış olan Sultanahmet Camii'ni görmektedir.
29:48Malumunuz Sultanahmet Camii 1617'de bitti. Bu hikayede 1620'li yıllara ait olan bir hikaye.
29:58Gelir gider bakar her defasında Kanuni'ye hayran olur. Her defasında 28 yaşında vefat eden Sultan I. Ahmet'e Sultanahmet Camii'ni yaptığı için hayran olur.
30:13Ben de böyle bir cami yapmak istiyorum der ama ne Süleymaniye'ye ne de herhangi bir Selatini Camii yapmaya gücü yetmez.
30:24Dükkanının bulunduğu yerde Rüstem Paşa Camisi'ne gider mozaiklerine ve çililerine bakar hayran olur.
30:33Benim de böyle bir cami olmalı der kafaya koyar ve bir cami yapacaktır.
30:39Örnek veriyorum bugünkü örnekleri veriyorum.
30:45Bir börekçinin önden geçer bir porsiyon peynirli börek ve bir ayran ne kadar diye sorar.
30:53Mesela 150 lira tamam der sağ cebinden 150 lirayı çıkartır sol cebine koyar sanki yedim der.
31:02Canı bir döner çeker dönerciye gider bir ayran yarım döner ne kadar diye sorar.
31:10Derler ki 150 lira 200 lira sağ cebinden alır sol cebine koyar sanki yedim.
31:16Yıllar böyle geçmektedir kokoreçler künefeler ekmekler yemekler çorbalar kuru fasulyeler pilavlar her birinin adını her birinin fiyatını sora sora bir 20 sene geçirir.
31:31Sanki yedim sanki içtim sanki yedim sanki yedim der her defasında sağ cebinden sol cebine para aktarır.
31:4120 sene sonra sanki yedim diyerek aslında yemediği yemeklerin ve nimetlerin parasını bir sayar ki aslında bir servet sahibi olmuş.
31:5420 yıl sonra şu an fotoğrafını gördüğünüz camiyi bu camiyi değil fotoğrafta eski halini gördüğünüz camiyi yapar adını da sanki yedim camiyi koyar.
32:10Ardından bir restorasyon süreci 18. yüzyıl o restorasyonu yapan kişi Hayrettin mi Adana Şakir mi o da bilinmiyor.
32:20Fakat tek bildiğimiz 1. Dünya Savaşı'ndan önce 1908 yılında çıkan çır çır yangınında yanar tamamen harap olur.
32:301960'lara gelinir bölge esnafı para toplar ve bu para ile bu camiyi yapar.
32:38Caminin aslında minaresi orjinalde bu taraftayken şimdi caminin minaresi kapının üstünde bana göre sol size göre sağ tarafta.
32:51Burada 1620'lerden itibaren 17. yüzyılda bir cami vardı ve adı tam olarak sanki yedim camiydi.
33:02O gün de sanki yedim bugün de sanki yedim nasıl ama hikayesi güzel değil mi?
33:08Geçmişe doğru yürüyeceksek işte böyle yürümeliyiz.
33:11Geçmişe yürüyen adam Fatih sanki yedim camiinde buralar sizi bekliyor lütfen gelin.
33:18Net olarak tarih bilinmiyor olmakla birlikte ortalama 65-70 yıl öncesine yani 1952-55 yıllarına doğru gidelim.
33:41Adnan Menderes rahmetli başbakan Macar Kardeşler Caddesi, Fevzipaşa Caddesi, Şehzadebaşı bölgesini birleştiren bir yol yapımına karar verdi.
33:56Fransız şehir mimarı Henry Prost'a İstanbul'u Avrupayı bir kent yapma projesinde görev verdi.
34:05Henry Prost biraz da acımasızca tarihi eser midir değil midir diye bakmaksızın önüne gelen her şeyi yaktı, yıktı, geçti, kül etti.
34:17Dergahlar, tekkeler, camiler, kıştalar, çeşmeler, sebiller, sıbıyan mektepleri, medreseler, vakıflar her şeyi yıktı, dümdüz etti.
34:28Bu esnada yapmak istediği caddenin bir arkasında bulunan medreseleri de bazen yıktı bazen yıkmadı.
34:39Fevzipaşa Caddesi üzerinde bulunan her şeyi yıkarken arkasında bulunan amcazade Hüseyin Paşa medresesini yıkıp yıkmamak arasında gitti geldi ve yıkalım dendi.
34:54Semavi Eyice'nin de içinde bulunmuş olduğu rahmetli üstad öyle başlayalım lafa çünkü o üstaddır üstadımızdır.
35:03Rahmetli üstad Semavi Eyice'nin de bulunduğu bir komisyon amcazade Hüseyin Paşa medresesinin dergahının ve yalısının yıkılmaması kararını aldırdı.
35:18Bu noktada önüne kadar yol getirildi.
35:20Her şey yıkıldı ve yakıldı.
35:23Madem ki yıkılmayacak bari restorasyon yapalım dendi.
35:28Hayırlı bir şey oldu ve restore edildi.
35:31Fotoğrafta 1952 ile 1955 yılları arasında çekildiğini bildiğimiz Ali Saim Bey'in arşivinden bu fotoğraf onun çekmiş olduğu bu fotoğrafta iskeler görünmektedir.
35:46İnşaat yapılmaktadır fakat her yer bolozlarla ve inşaat hafriyatıyla doludur.
35:54Ne acıdır ne kötü bir durum ki medreselerimiz yıkılırken bir Fransız şehir mimarı Henry Prost tarafından yıkılırken çok az duyarlı ve şuurlu insan bu duruma bir dur demiş birkaç tane eserimizi kurtarmıştır.
36:14Amcazade Hüseyin Paşa medresesi kim bu amcazade?
36:20Kimin amcasının oğlu?
36:22Köprülü Mehmet Paşa'nın kardeşinin oğlu.
36:25Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın da amcasının oğlu.
36:29Fazıl Mustafa Paşa'nın, Fazıl Ahmet Paşa'nın bulunduğu dönemde amca oğlu olduğu için amcazade Hüseyin Paşa diye bilinmektedir.
36:401699 tarihinde Karlofça Antlaşması imzalanırken o kötü, o berbat, o Osmanlıyı perişan eden antlaşma imzalanırken amcazade Hüseyin henüz paşa değildi, reisül kütlaptı.
36:59Reisül kütlap olarak görev yaptığı Karlofça'dan sonra yükseldi, nişancı oldu ve parasıyla medreseler açtı.
37:08Şu an arkamda görmüş olduğunuz medrese, yıkılmaktan son anda kurtulan medrese bir 17. yüzyıl eseridir.
37:20Yani 1650'li yıllara ait bir eserdir ve bir eğitim kurumudur.
37:26Bugün özel bir vakfın genel merkez binasını, genel merkez teşkilatına ev sahipliği yapmakta.
37:34Amcazade Hüseyin Paşa gitti, amcazade Hüseyin Paşa'nın yaptığı pek çok şey gitti ama medresesi semavi iyice ve onun gibi birkaç ihlaslı ve imanlı bilim adamı sayesinde kurtuldu.
37:51Bakın buralar hafriyat, bakın buralar güzel değil.
37:55İlerleyen zamanlarda şuralara binaların yapıldığını göreceğiz, bir sonraki fotoğrafta zaten onu da anlatacağım.
38:0465-70 yıl ara ile aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
38:23Bir önceki fotoğrafta demiştim Adnan Menderes döneminde buralarda yıkımlar başladı.
38:30Ve bu yıkımlar tarihi eser yada değil pek çok binayı yerle bir etti.
38:37Bu yıkımlardan kurtulan amcazade Hüseyin Paşa medresesi, bu yıkımlardan kurtulamayan amcazade Hüseyin Paşa çay ocağı ya da kıraathanesi.
38:52Osmanlı zamanında kahvehane adı verilen kültür çok fazla yok.
38:57Ya var da sonraki zamanlarda var.
39:01Osmanlı'nın asli unsurlarının olduğu zamanlarda mesela Basra adı verilen bölgeden gelen Abdü Efendi ve Abdurrahman Efendi'nin Tahtakale bölgesinde kurmuş oldukları kıraathane kahvehane değil kıraathane kitap okurken kahve içmeyle alakalı bir yermiş.
39:25Bu kıraathaneden bir süre sonra kahve devam etmiş kitap bitmiş.
39:30Bir süre sonra kahve devam etmiş biten kitabın yanına başka oyunlar tablaya benzeyen oyunlar gelmiş ve bugünkü kahvehaneye doğru dönüşmüş.
39:42Kıraathanedir aslında esas olan tam olarak burada yani eğer yürürsem ağaç arama girecek olsun biraz yürüyeyim bak şimdi ben bir dükkana giriyorum.
39:57Yıl 1918 106 sene önce çekilen bir fotoğraf ve bu fotoğrafta amcazade Hüseyin Paşa medresesi ileride görülüyor.
40:08Buralarda ise dükkanlar var bu dükkanlar kahvehane kıraathane değil kahvehane neden?
40:19Çünkü 1918'li yıllarda artık kitap okunurken kahve içilecek entelektüel yapı yoktu.
40:281918'lerde insanlar kahve içerken oyun oynuyorlardı ve burası kahvehanedir.
40:35Fotoğrafta görmüş olduğunuz önünde şuralarda masaların bulunduğu taburelerin bulunduğu ve insanların kahve içtikleri çay içtikleri kahvehanenin içindeyim ben şimdi.
40:50Evet duvara göre kendimi belirliyorum ben şu an kahvehane içinde bulunmaktayım.
40:57Pencereden dışarıya bakıyorum ve haydi şimdi dışarıya doğru çıktık.
41:04Ben şu an görmüş olduğunuz binanın dışındayım.
41:081918 yılında bu kahvehane vardı.
41:131952-55 yılları arasında bir önceki fotoğrafta hatırlayın lütfen dakikalar önce binanın şu kısmında iskelelerin bulunduğu her tarafın inşaat hafriyatı ile dolu olan tam olarak elimle gösterdiğim yerdeki kahvehane binasının harabe taşları bulunmaktadır.
41:40Onlar ezilmiş ve buralara serpiştirilmiş.
41:451918 şurada kahvehaneler var.
41:511918 şuralarda tabureler var.
41:56Masalar var.
41:58Ben şu an masalara dokuna dokuna gidiyorum.
42:01Bir adım sağa doğru geçeyim bana göre sağ size göre sol.
42:06Bir adım sola geçtim geri geri giderken fotoğrafta ya da ileri doğru gideyim.
42:12Fotoğrafta görmüş olduğunuz masalara çarpa çarpa sandalyeleri devire devire yürüyorum.
42:19O fotoğrafa baktığımızda 106 sene önce her taraf masa sandalye bu tarafta kahvehaneler.
42:281952'ye gelindiğinde kahvehane yıkılmış amcazade Hüseyin Paşa medresesi de yıkılsın mı acaba diye konuşulurken
42:39Semavi Eyici Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun müdahalesiyle durdurulmuş üstüne üstlük bir de restorasyon yapılma kararı alınmış bir medrese.
42:50Her taraf hafriyat 106 yıl evvel tertemiz bir yol 65 yıl evvel inşaat hafriyat ile dolu bir yol.
43:01Yıl 2024 3. fotoğraf şu an yaşadığımız fotoğraf görüntü tam olarak buydur.
43:10Bugün de kahvehaneler var fakat bugün kahvehanelere kafeteryalar diyoruz.
43:16Bakın şurada siyah montlu hanımefendinin geçmiş olduğu yerde yeşil sandalye ve masalı bir kafeterya bulunmakta.
43:27Yani burada burada 106 sene önce kahvehaneler vardı.
43:33Burada 2024 106 yıl sonra kafeteryalar var.
43:38Kahvehane kendisini kafeteryaya terk etmiş.
43:44Bu fotoğraf bize neler anlatıyor neler.
43:48Bu fotoğraf bize İstanbul'un dönüşümünü anlatıyor.
43:53Artık bir pazar klasiği olan geçmişe yürüyen adam programı size
43:58geçmişteki İstanbul'la bugünkü İstanbul'u bir televizyon karesine iki fotoğraf olarak yan yana koydurup eski ve yeni İstanbul'u göstermeyi bir misyon edilmiştir.
44:14Lütfen bizi pazar günleri evinize davet etmeye evinize almaya devam edin.
44:21Biz sizler için yağmur, çamur, kar, kış, güneş demeyeceğiz.
44:25Bazen ıslanacağız bazen güneşte yanacağız ama sizi tarihte yürütmeye devam edeceğiz.
44:34Efendim bu haftada bize ayrılan sürenin sonuna geldik.
44:39Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya saat 12'de yine bu ekranda geçmişe yürüyen adam programı ile karşınızda olmaya
44:49sizleri fotoğrafları yan yana koyarak tarih üzerinde yürütmeye,
44:56bazen buradaki kahvehanelerin olduğu tarih olan 106 yıla götürmeye,
45:02bazen buradaki inşaat hafriyatının ve yıkıntıların olduğu 65-70 yıl öncesinde götürmeye,
45:11bazen de bugüne 2024'de sizi ışık hızıyla çekmeye devam edeceğiz.
45:19Bu programın ana misyonu bu.
45:22Lütfen bu yolculukta, bu uzun soluklu tarih zaman yolculuğunda yanımızda olun.
45:29Efendim Allah'a emanet olun.

Önerilen