Category
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00Jenerik müziği...
00:30Jenerik müziği...
00:50Efendim, merhabalar.
00:52Tarihin ta içinden,
00:54geçmişin en göbek noktasından
00:57hepinize merhaba.
00:59Bugün Beyaz TV ekranlarında
01:01artık bir hafta sonu
01:03pazar klasiği olan
01:05Geçmişe Yürüyen Adam programını
01:083 numaralı tepe ile
01:104 numaralı tepe arasında
01:12geçiş noktasında
01:14açmak istedik.
01:16Bugün sizinle 3 numaralı tepe.
01:19Bu arada bir şey söyleyeceğim.
01:213 numaralı tepe, 2 numaralı tepe
01:23hiç bunları biz vermedik değil mi?
01:25Sanırım Türk televizyonlarında da
01:28bir çırpıda İstanbul'daki
01:30Yeditepe'nin nereler olduğunu
01:32kimse söylemedi.
01:34O halde bir söyleyelim.
01:36Çünkü Beyaz TV'de
01:38söylenmeyenler söyleniyor,
01:40yapılmayanlar yapılıyor.
01:42Efendim, 1 numaralı tepe,
01:44Agustus Tepesi,
01:46Ayasofya ve Sultanahmet'in bulunmuş olduğu tepe,
01:482 numaralı tepe,
01:50Çemberlitaş, Konstantin Tepesi.
01:52Bunların her birinin
01:54formu ve meydanı bulunmaktadır.
01:563 numara,
01:58Beyazıt Teodosyus Tepesi, Süleymaniye.
02:004 numara,
02:02Havaryun Tepesi, Fatih.
02:04İşte biz şu an Süleymaniye'yi
02:06geçmişiz.
02:08Beyazıt'ı geçmişiz de
02:10Fatih'e daha gelmemişiz gibi
02:12tahmin ettiğiniz üzere
02:14Şehzadebaşı'nda bulunmaktayız.
02:165 numaralı tepe,
02:18Yavuz Sultan Selim Camii'nin olduğu yer.
02:206 numaralı tepe,
02:22Kora Tepesi.
02:24Adından da anladığınız gibi
02:26Kariye Camii'nin,
02:28Mihrimah Sultan Camii'nin bulunduğu
02:30Edirnekapı Bölgesi.
02:327 numaralı tepe,
02:34Cerrahpaşa ile
02:36Koca Musa Paşa hattı üzerindeki
02:38bir balık sırtı gibi
02:40diklemesine giden yer
02:42ki adı da Arkadyus Tepesi.
02:44Biz şu an
02:463'ü 4'e bağlayan Teodosyus'u,
02:48Havaryun'a bağlayan
02:50tam merkezdeyiz.
02:52Şehzadebaşı Camii'ndeyiz.
02:54Ben şu an önümü
02:56Camii'ye döndüm. Sizin de
02:58arkanızda bulunmakta.
03:00Böyle bir yer gördünüz mü daha önce?
03:02Böyle bir yer. Burası nere olsa
03:04gerek. Aslında bunu
03:06bütün İstanbullular
03:08biliyor. Biz şu an neredeyiz?
03:10Herkes biliyor. Bunun altından
03:12araçla ya da
03:14yürüyerek yüzlerce defa
03:16geçmeyene İstanbullu denmiyor
03:18zaten biz şu an.
03:20Fatih bölgesinden
03:22Unkapanı'na doğru inen
03:24Atatürk bulvarı adını
03:26verdiğimiz o
03:28yokuşun başladığı yerdeki
03:30Bozdoğan su kemerlerinin
03:32bir kısmındayız. Hiç böyle
03:34görmediniz değil mi? Çok görkemlidir
03:36Bozdoğan su kemerleri
03:38ve Fatih'te Unkapanı'nda kocaman
03:40durmaktadır. Efendim o
03:42378'li
03:44yıllarda yani günümüzden 1650
03:461700 sene önce
03:48İstanbul'un en temel ve
03:50en büyük problemi olan su
03:52problemini halletmek için
03:54Büyükekmece bölgesinden İstanbul'a
03:56su getiren Roman İmparatoru
03:58Valens tarafından yapılan
04:001100 metrelik su
04:02kemeridir. Büyükekmece'den
04:041100 metre kalana kadar
04:06düz getirilen su İstanbul
04:08tepelik olduğu için
04:10tepelerin arasında düz bir
04:12şerit biçiminde üstünden
04:14künk borularla su aktarımı
04:16yapılmış. Bu yüzden
04:18bazen bu su kemeri
04:20tepenin alçaklığına
04:22ve yüksekliğine göre 10 metre
04:24yüksek oluyor. Bazen de
04:26bu kadar bir insanın altından
04:28ancak geçebileceği
04:30kadar kısa oluyor.
04:32Sanırım burası sizler
04:34tarafından keşfedilmeyi
04:36sanırım burası ailecek
04:38bir pazar gezmesini
04:40hak ediyor. Peki biz
04:42neredeyiz? Şehzadebaşı
04:44tahminin arkasından vefaya
04:46giden ve çok az insanın
04:48bildiği bir yerde bulunmaktayız.
04:50Geçmişe
04:52yürümek sanırım bu olsa gerek.
04:54Şu an bulunmuş olduğumuz yerde
04:561720'li
04:58yıllarda yapılan
05:003. Ahmet dönemine ait
05:02bir kütüphane.
05:041720-300 yıllık.
05:06Şu an karşımda
05:081548-500 yıllık.
05:10Şu an arkamda
05:12378-1650
05:141700 yıllık.
05:16300 yıl, 500 yıl, 1700 yıl
05:18ve ben size tarihin
05:20ta ortasından
05:22sesleniyorum. Efendim
05:24geçmişe yürüyen adama
05:26hoş geldiniz.
05:28Geçmişe yürümek bu değilse
05:30nedir? Bugün sizinle
05:323 numarayı 4 numaraya
05:34bağlayan bölgede
05:36fotoğraflar eşliğinde
05:38bu coğrafyada bu topraklarda
05:40neler yaşanmış?
05:42Bugün tarihi eser diye
05:44var olduğunu sandığımız
05:46ama aslında çok da
05:48tarihi eser olmayan duvarları,
05:50taşları, toprakları göreceğiz.
05:52Çok mu uzattım?
05:54O halde program başlasın.
05:56Beyaz TV,
05:58Geçmişe yürüyen adam programı başladı.
06:10Yüz yirmi sekiz
06:14sene önceye gidelim.
06:16Takvimler
06:181897'yi göstermekte
06:20zor bir yer. Birazcık
06:22caddeye çıktım ama
06:24şirit ihlali yapmadım.
06:26Kenarda bulunmaktayım.
06:28128 sene önce
06:30İstanbul'un 3 numaralı
06:32tepesinden 4'e çıkarkenki
06:34görüntü tam olarak
06:36karşınızda gördüğünüz gibidir.
06:382025
06:40bugünler
06:42böyle görünüyor.
06:44Ama
06:461897 yılında yani
06:48günümüzden 128 sene
06:50önce Kanuni Sultan
06:52Süleyman Han'ın 1548
06:54tarihinde
06:56Mimar Sinan'a yaptırttığı
06:581543
07:001548
07:025 yılda bitirdiği
07:04külliye böyle.
07:061897 yılında
07:08cami
07:10caminin kapısı
07:12Ayşe Sultan Çeşmesi
07:14tam olarak karşınızda gördüğünüz
07:16gibidir. Yani sevgili
07:18dostlar burası çok
07:20fazla değişime uğramış.
07:22Hele hele bir sonraki
07:24fotoğrafta neler olduğunu
07:26çok daha dehşetli göreceğiz.
07:28Meğerse
07:30meğerse kapı
07:32orijinal değilmiş. Meğerse
07:34kapının sağındaki ve solundaki
07:36duvarlar da
07:38orijinal değilmiş. Birazdan
07:401942'den
07:42kalma bir fotoğrafı
07:44gördüğümüzde ne olduğunu
07:46anlayacağız. Ayşe Sultan
07:48Çeşmesi tam olarak
07:50karşımızda.
07:521601 tarihinde
07:54vefat eden İbrahim Paşa'nın
07:56hanımı Sultan
07:583. Murat'ın da kızı
08:00Ayşe Sultan eşinin
08:02hayatından 2 sene sonra
08:041603 tarihinde dedesi
08:06Kanuni'nin yaptırmış
08:08olduğu caminin tam
08:10kapısının önüne
08:12bir çeşme yaptırır.
08:14Eşinin ruhu için
08:16su içenler ruhuna
08:18doğa okusunlar diye eşinin ruhu
08:20için bir çeşme yaptırır.
08:221897
08:24yılındaki bu resimde
08:26görülüyor.
08:28Bugün de görülüyor.
08:30Fakat o gün var olup da bugün olmayan
08:32ne var derseniz
08:34etrafta gezen insanlar
08:36caddenin
08:38farklılıkları
08:40onlar var. Ama asıl olan şey
08:42asıl olan farklılık
08:44orada bir ev varmış.
08:46Çeşmenin yanında
08:48yani şimdi döndüm size göre
08:50çeşmenin sağ tarafında
08:52siyah arabayla çeşme
08:54arasında bir ev
08:56altında bir dükkan
08:58olan
09:00belki de ayakkabıcı çünkü ayakkabı
09:02bağcıkları falan var. Belki
09:04bir ayakkabıcı olan
09:06üst katı ev alt katı dükkan
09:08olan iki katlı ahşap
09:10bir yapı var.
09:12Görüyorsunuz. Bugün değil
09:141897
09:16128 sene önce
09:18çekilen fotoğrafta
09:20görüyorsunuz.
09:22Galiba çevre düzenlemesi
09:24kapsamında o ev
09:26zamanla yıkıldı ve
09:28bugün böyle boş hale geldi
09:30kapı, kapının
09:32girişi, caminin
09:34iki kubbesi
09:36her şey o günde görülüyor
09:38bugün de görülüyor.
09:40Kameraman abiler
09:42ve kardeşlerin çekmiş olduğu
09:44açı size gün gibi
09:46bu topraklarda 128
09:48yılda oluşan
09:50değişimi anlatıyor.
09:52Takvimler 1897
09:54ekranın yanında
09:56görmüş olduğunuz fotoğraf
09:58takvimler 2025
10:00benim arkamda görmüş olduğunuz fotoğraf
10:02iki görüntü arasında
10:04açı farklılığı yok
10:06yalnızca
10:08128 yıl gibi
10:10çok küçük
10:12insanlık için küçük bir
10:14zaman dediğimi var.
10:16Sizi 128 yıl arayla
10:18aynı açıdan çekilen
10:20iki fotoğrafla
10:22baş başa bırakıyorum.
10:38Az evvelki fotoğraf
10:40yani birinci fotoğraf
10:42128 sene
10:44öncesine aitti
10:46ve takvimler
10:481897'yi gösteriyordu.
10:50Şimdiki fotoğrafsa
10:521942'yi gösteriyor
10:54ve aramızda
10:56yalnızca 83 yıllık
10:58gibi bir zaman dilimi bulunmakta.
11:00128 yıldan
11:02bir anda zaman makinesine
11:04bizim icat ettiğimiz
11:06zaman makinesine
11:08bindik ve
11:1083 yıl öncesine geldik.
11:12İnanılmaz
11:14bir harabiyet ne oldu?
11:16Cengiz Han'ın ordusu
11:18Cengiz Han mı geçti buradan?
11:20Bu eski bir Türk atasözü.
11:22Derler ki böyle harap,
11:24kötü, bitap bir yeri
11:26gördüklerinde
11:28sanırsın ki Cengiz Han
11:30geçti. Bu bir sözdür
11:32ve sanırsın ki
11:34Cengiz Han geçti buradan.
11:36Neler olmuş? Bizim
11:38bugün orjinali diye gördüğümüz
11:40su
11:42terazisi
11:44sutunu ile kapı
11:46arasındaki duvar
11:48meğerse yokmuş.
11:50Su terazisinden
11:52sol taraftakiler orjinal mi
11:54bilmiyoruz. Çünkü fotoğrafta
11:56su terazisinin
11:58hemen önünden kesiliyor.
12:00O gün bakıldığında
12:02duvar yok.
12:04O gün bakıldığında
12:06kapı da yok.
12:08O gün bakıldığında
12:10çeşmenin diğer tarafındaki
12:12eklemler de ve kapı
12:14eklemleri de bulunmamaktadır.
12:16Ne oldu?
12:181897 yılında sapasağlam
12:20duran kapı,
12:22sapasağlam duran duvar
12:241942'ye kadar
12:26başından neler geçti
12:28acaba ki
12:30biz bugün orayı
12:32böyle görüyoruz.
12:3483 sene önce
12:36Şehzadebaşı Camii'nin
12:38giriş kapısı yokmuş.
12:40Bu kapı
12:42meğerse 1940'lı yıllarda
12:44niye 42 demiyorum
12:4642'de fotoğraf
12:48çekilmiş. Ne zaman
12:50restora edildiğine dair bir bilgi yok.
12:521940'lar diyorum o yüzden
12:541940'larda
12:56bu kapı restora
12:58edilmiş. Şehzadebaşı
13:00Camii'yi hepimizin
13:02malumu olduğu üzere
13:04İstanbul'un tepelerinden biri ki
13:063 numarayı
13:084'e çeviren tepelerden
13:10birinde bulunmaktadır
13:12ve çok güzel bir camidir.
13:14Gelmeyen, görmeyen,
13:16bilmeyen, etmeyen varsa
13:18büyük kayıptır. Mutlaka
13:20gelsin, görsün, bilsin
13:22ve etsin.
13:24Yolu görüyorsunuz.
13:26Hayır hayır, bugün değil.
13:281942'de
13:3083 sene önceki yol
13:322025'deki
13:34yol gibi bir yol değil.
13:36Bugün gayet bakımlı,
13:38gayet güzel, gayet şık.
13:40Ama o günlerde galiba
13:42biraz harap.
13:441942'de iki tane
13:46abi bu tarafa doğru
13:48Veznecilere doğru
13:50gidiyor. Ellerinde
13:52şemsiye.
13:54Güneş de çok yok gibi.
13:56Yağmur da yok gibi.
13:58Peki o abiler o şemsiyeleri
14:00neden kullanıyorlar?
14:02Keşke o abiler
14:0442'de bu fotoğrafın çekildiğinde
14:06objektiflere
14:08yakalanmış olan bu abiler
14:10keşke yaşıyor olsaydı da
14:12onlara sorsaydık
14:14neden şemsiye
14:16kullandıklarını.
14:18Fotoğrafta şemsiye var, yağmur yok,
14:20güneş yok, sebebini
14:22bilmiyoruz. Şehzadebaşanı
14:24Veznecilere bağlayan yolu
14:26abileri,
14:28harap olan kapıyı,
14:30harap olan çeşmeyi
14:32ve harap olan duvarları görüyorsunuz.
14:34Yıl
14:362025 görüntü
14:38budur. Yıl
14:401942
14:42yani 83 yıl
14:44önce görüntü
14:46şu an tam olarak
14:48sizin gördüğünüz gibidir.
15:04Acayip
15:06bir tarih.
15:08Takvimler 1892
15:10günümüzden
15:12133 sene önce
15:14bu fotoğrafları defalarca gördüm.
15:16Her bir fotoğrafa
15:18yüzlerce defa baktım.
15:20Bakmaya doyamıyorum, bakmaya kıyamıyorum.
15:22133 yıllık
15:24bir fotoğraf.
15:26İnanılmaz bir mazi.
15:28Harika detaylar içinde barındırmakta.
15:30Efendim, Şehzadebaşı
15:32Camii'nin sonuna doğru.
15:34İstanbul'un orta taşı
15:36denilen bir noktadayız.
15:38Birazdan bu fotoğraflardan
15:40sonra size İstanbul'un
15:42orta noktasının
15:44hikayesini taşıyla
15:46beraber anlatmak istiyorum.
15:48Ama şimdi karşımızda
15:50iki adet külliye bulunmakta.
15:52Bir, Şehzadebaşı
15:54Camii'nin, Kanuni'nin
15:56vefat eden oğlu
15:58Mehmet İçin yaptırdığı
16:00şehzadelerin en kıymetlisi
16:02olarak gördüğü
16:04Şehzadebaşı Camii'yi.
16:06İki,
16:081703-1730
16:10yılları arasında hüküm süren
16:12Sultan III. Ahmet'in
16:14devrilmesine de sebebiyet
16:16veren Lale Devri'nin
16:18sadrazamı olan
16:20Nevşehirli Damat İbrahim
16:22Paşa'nın yaptırmış olduğu külliye.
16:24Selsebiller,
16:26çeşmeler, medreseler,
16:28mescitler, ki minareyi
16:30görüyorsunuz, Sıbyan
16:32Mektepleri, her şey
16:34tam olarak karşımızda
16:36bulunmaktadır. Acı bir
16:38hikayesi var ama konumuz
16:40olmadığı için Nevşehirli'nin
16:42vefatını nasıl ve
16:44nerelerde, kim tarafından
16:46öldürüldüğünü başka programlara
16:48saklayalım müsaadenizle.
16:50Nevşehirli Damat İbrahim
16:52Paşa'nın yaptırmış olduğu külliyenin
16:54şöyle geçerek size göstereyim,
16:56yaptırmış olduğu sebil
16:58önünde şu an bir
17:00meyve sebze kamyoneti duruyor.
17:02Tam olarak görülmüyor. Fakat
17:04boş detay fotoğrafında
17:06görülüyor.
17:081892 tarihinde
17:10133 sene önce
17:12o sebil duruyor.
17:14Bugün de duruyor.
17:16Yanında bir çeşme, bir çeşme
17:18var ve bir sebil var.
17:20Bir çeşme ve bir
17:22sebil, her ikisi çeşme.
17:24Neden?
17:26Neden iki tane çeşme
17:28yan yana duruyor? Avrupalı
17:30kafanın anlayamayacağı
17:32şeyler söyleyeceğim. Birazdan,
17:34dakikalar sonra
17:36oraya gittiğimizde çeşme ile
17:38sebilin ne işe yaradığını
17:40birazdan göreceğiz.
17:42Şuralarda aslında tam olarak
17:44burada değil. Fotoğrafın
17:46sol kısmında
17:48yani şu an şöyle yaparsak
17:50sağ kısmında. Bana göre
17:52ama size göre fotoğrafın
17:54sağında. Evet
17:56şu an arabalarda gelmiyor.
17:58Şuralarda bir yerlerde
18:00bir ev var.
18:02Cadde bu kadar büyük değil.
18:04Bir ev var ve fotoğrafın
18:06size göre sağında o evin
18:08bir kısmı
18:10detay olarak görülüyor.
18:12Sarı Taksinin geçmiş olduğu yere
18:14kadar dar bir yoldan
18:16bahsediyoruz zamanla.
18:181942
18:201957 yılları arasındaki
18:22o
18:24restorasyon
18:26ve belki de İstanbul'un en büyük
18:28cinayetlerinin mimari
18:30anlamda söylüyorum.
18:32En büyük cinayetlerinin yapıldığı
18:34o dönemlerde
18:36buradaki evler ne varsa
18:38her şey götürüldü.
18:40Her şey yıkıldı.
18:42Bu esnada o gördüğünüz
18:44şuralarda şu an
18:46arabaların geçtiği yerlerde
18:48bulunan evler de yıkıldı.
18:50Bu yüzden cadde biraz
18:52büyük. Açı evet biraz bozuldu.
18:54Fakat bozulmamışken
18:56şuralarda bir yerde
18:58bir eli şöyle
19:00müsaadenizle arkamı dönmek istiyorum
19:02bir eli şöyle
19:04fotoğrafın arkasını dönmüş
19:06ama külliyelere
19:08bakan fesli bir dede
19:10var. O fesli dedenin
19:12burada durup
19:14elini belini atarak
19:16ileriye baktığı zamandan
19:18133
19:20sene geçmiş.
19:22İnanılmaz bir tarih. İstanbul'un
19:24orta taşı. Öyle bir taş
19:26var abi o arada. İstanbul'un
19:28orta yeri demiyorum. İstanbul'un
19:30orta taşı diyorum. O İstanbul'un
19:32orta taşının olduğu
19:34yere doğru gideceğiz.
19:36Biraz trafiğe çıktım değil mi?
19:38Bir sekme yaptım. Allah'tan ki
19:40önümde park etmiş ve
19:42şeridi kapatmış bir araç olduğu için
19:44buradan araçlar geçmiyor, oradan
19:46araçlar geçiyor ve ben
19:48İstanbul'un orta taşının yanına
19:50doğru fotoğraflar eşliğinde
19:52giderken sizi
19:54133 yıl arayla
19:56aynı açıdan çekilen
19:58iki fotoğrafla
20:00baş başa bırakıyorum.
20:141890.
20:18Az evvelki fotoğraftan
20:20iki sene öncesine gittik.
20:221890'lara
20:24geldik ve İstanbul'un
20:26orta yerine kadar
20:28geldik. Birazdan İstanbul'un
20:30orta yerindeki orta
20:32taşının ne olduğunu
20:34size göstereceğim. Nasıl ama?
20:36Arabalarla,
20:38trafikle dop dolu bir
20:40yer ve size anlatmak için
20:42ortadaki refüj
20:44eşliğine çıktık. Oradan
20:46anlatıyoruz. Zira
20:48bu fotoğraf çekildiğinde
20:50cadde bu kadar
20:523-4
20:54şerit daha var. Yani şuraya
20:56kadar daha ileride yoktu.
20:58Sadece bu kadar vardı.
21:00Buralarda binalar vardı.
21:02Şurada bir yerde bir amca bulunuyor.
21:04Buradan ileriye bakıyor.
21:06Şuralarda, hatta
21:08şurada, tam olarak
21:10şurada bir yerde
21:12şöyle yapan, böyle
21:14yaparak da güneşlenmiş
21:16sanki, sanki güneşten
21:18kaçarcasına
21:20elini şöyle yaparak
21:22fotoğrafın çekildiği yere doğru
21:24yani bize doğru bakıyor.
21:26Şuradan, güzel
21:28bir enstantane, Nevşehirli
21:30Damat İbrahim Paşa'nın
21:32yapmış olduğu külliyenin
21:34sebil kısmı,
21:36sebil kısmının çeşme kısmı
21:38çok net bir biçimde
21:40ortada bulunmaktadır.
21:42Sevgili dostlar,
21:44135 yıl evvel,
21:46135 yıl
21:48inanılmaz bir rakam
21:50ve takvimler
21:521890.
21:54Yavaş yavaş, geriye doğru
21:56yıllar ve fotoğraflar
21:58eşliğinde gidiyoruz.
22:00Solumuzda Şehzadebaşı
22:02Camii,
22:04sağımızda Nevşehirli
22:06Damat İbrahim Paşa
22:08Camii ve külliyesi,
22:10ortada İstanbul'un orta taşı
22:12ve bizler sizlere
22:14İstanbul'un tam orta yerinden.
22:16Üç numaralı tepenin
22:18bitip, dört numaralı tepenin
22:20başladığı yerden
22:22merhaba demek. Sizlere buralardan
22:24tarihi anlatmak çok seyifli.
22:26Tıklım tıklım insan dolu
22:28değil mi şuralarda? Bugün araba
22:30var. Bugün her taraf araba.
22:32O gün, 135 sene
22:34önce şuralar,
22:36motosikletin geçmiş olduğu yerler
22:38insanlarla dolu.
22:40Zira burası ya eşeklerin
22:42ya
22:44faytonların ya da
22:46insanların yolu.
22:48Zaten fotoğrafa bakacak olursanız
22:50şuralarda bir yerlerde
22:52şu çöp kamyonetin
22:54geçmiş olduğu yerlerde
22:56bir yerlerde
22:58bir eşek var ve
23:00iki tarafında da küfeler
23:02bulunmakta ve bu küfeler
23:04eşeği neredeyse
23:06kaybetmiş. Fotoğrafta
23:08fark ettiniz mi? Şu beyaz
23:10minibüsün geçtiği yerdeki eşeği
23:12o eşeğin
23:14orada bulunmasının üzerinden
23:16135
23:18yıl geçti. Bu insanların
23:20şu an fotoğrafta
23:22görmüş olduğunuz insanların
23:24hiçbiri
23:26şu an hayatta değil.
23:28Hatta onların torunları
23:30da şu an hayatta
23:32değil. Üstad Necip Fazıl'ın
23:34dediği gibi
23:36sahip değiliz şu hayata
23:38fotoğraflar kadar
23:40mekanlar kadar
23:42ve taş kadar.
23:44Şu taş 1548'de
23:46oraya
23:48konuldu. Ya da şu taş
23:501720'lerde
23:52oraya konuldu.
23:54Üzerinden 300 sene geçti.
23:56O taş hala duruyor.
23:58Ama o taşı oraya koyan usta
24:00o ustanın torununun
24:02torununun torunu
24:04şu an dünyada yok.
24:06Sahip değiliz fotoğraflar
24:08ve taşlar kadar.
24:10Gördüğünüz fotoğraf
24:12tam 135 yaşında.
24:14135 yıl arayla
24:16aynı açıdan
24:18iki fotoğraf şu an
24:20karşınızda.
24:28Şu an İstanbul'un tam orta yerindeyiz derken
24:38öyle duygusal
24:40efendim gönlümüzün orta yeri
24:42biçiminde bir
24:44duygusallığa kaçarak
24:46laf etmedik. Şu an coğrafi
24:48olarak şu an konum itibariyle
24:50İstanbul'un tam
24:52orta yerinde bulunmaktayız.
24:54Mimar Sina İstanbul'un
24:56tam orta yeri denilen
24:58Topkapı ile
25:00Edirnekapı arasında
25:02bulunan İstanbul'da
25:04Eminönü ve
25:06Edirnekapı ya da
25:08Yenikapı ile
25:10Cevizlibağ arasındaki
25:12o merkezi İstanbul'un
25:14bu arada İstanbul
25:1618 kilometreye yakın
25:18üçkene benzeyen
25:20bir dörtkendir.
25:22Üçken değildir, dörtken değildir
25:24ve çapı ve etrafı
25:2618 kilometrelik
25:28bir yarım adadır ve İstanbul
25:30bugün tamamen Fatih
25:32Belediyesi'ne aittir.
25:34Mimar Sinan
25:36tam İstanbul'un Eminönü'sünden
25:38Edirnekapı'sına kadar olan
25:40yolun o çizginin
25:42tam orta yerine
25:441548 tarihinde
25:46ve benim çıraklık eserim
25:48dediği Şehzadebaşı
25:50Camii'ni kondururken
25:52tam kenarına firuze
25:54yeşil bir sütun
25:56bir mermer sütun koymuş
25:58ve demiş ki işte İstanbul'un
26:00tam orta yeri burasıdır.
26:02Yani şurada bulunan
26:04İstanbul'un orta noktası
26:06yazısı aslında
26:08duygusal değil.
26:10Şu taş İstanbul'un ortasını
26:12göstermekte.
26:14Evliya Çelebi seyahat
26:16namesinde diyor ki
26:18sırtımı taşa dayadım
26:20tabi bu arada kaldırımlar
26:22yükseldikçe taş dibe inmiş
26:24normalde
26:26bu taşın
26:28şu uzunluğu şuralara kadar
26:30falan gelmesi gerekiyor
26:32bu kadarlık bir mesafe
26:34yani 50-60 santimlik bir mesafe
26:36doldurulan kaldırımlar
26:38ve dökülün asfaltlarla
26:40yer altında kalmış.
26:42Şu kadarlık bir mesafe normalde bu
26:44insan boyunu geçmesi gerekiyor
26:46ve normalde ben
26:48bir yetmiş üçlük adam
26:50olan ben bir duvarın
26:52üst kısmını bu kadar
26:54rahat elleyememeliyim.
26:56Aslında benim boyum
26:58şuralarda falan olmalı ama
27:00maalesef böyle bir
27:02sıkıntı olmuş.
27:04Evliya Çelebi diyor ki seyahat namesinde
27:06sırtımı
27:08bu taşa dayadım
27:10evin önüne kadar yürüdüm.
27:12Sonra geri geldim
27:14sırtımı bu taşa dayadım
27:16Edirnekapı'ya kadar yürüdüm.
27:18Sonra geri geldim
27:20sırtımı bu taşa dayadım
27:22Kumkapı'ya kadar
27:24yürüdüm. Sonra
27:26geldim sırtımı
27:28bu taşa dayadım Halice
27:30kadar yürüdüm. Gördüm
27:32ki dört tarafında
27:34uzunluk ölçüsü
27:36aynı.
27:38İstanbul'un orta yerinin
27:40burası olduğunu ben
27:42bizzat adımlaya
27:44adımlaya ölçerek
27:46olduğunu burası olduğunu
27:48gördüm. Sonra şöyle bekleme
27:50yapıyor. Benim bu dediğime inanmıyorsanız
27:52benim bu dediğimi
27:54kale almıyorsanız
27:56siz de sayın
27:58İstanbul'un orta
28:00noktasının burası olduğunu
28:02göreceksiniz diyor.
28:04Evliya Çelebi madem ki öyle
28:06diyor sırtımızı buraya
28:08dayayıp Eminönü'ne buraya
28:10dayayıp Edirnekapı'ya yürümeye gerek
28:12yok. Evliya Çelebi
28:14Üstad ne diyorsa o. Bu
28:16taşın bu sütünün
28:18buraya Mimar Sinan tarafından
28:20konulmasının ve böyle
28:22renkli bir taş olmasının
28:24daha sanırım bir sırrı
28:26olsa gerek. İstanbul'da
28:28bulunup da
28:30bu yoldan
28:32yüzlerce binlerce
28:34defa geçen dostlar
28:36aslında yanından
28:38geçerken gördüğümüz
28:40ve hızlı bir biçimde
28:42hemen öyle yapayım
28:44cep telefonuyla oynarken
28:46geçtiğimiz burası
28:48tam olarak bir
28:50tarihi tam
28:52olarak bir tarihin şahitliğini
28:54yapmaktadır. Bu programın
28:56neydi? Ana manifestosu
28:58sizi hiç bilmediğiniz
29:00hiç görmediğiniz yerlere
29:02götürmeyeceğiz. Sürekli
29:04gördüğünüz, sürekli baktığınız
29:06ama orada olduğunun
29:08farkına varmadığınız
29:10enstanteneleri ve objeleri
29:12göstereceğiz. Buyurun size
29:14Mimar Sinan tarafından
29:16yapılan İstanbul'un
29:18orta yerini gösteren
29:20orta taşı.
29:22İNTRO
29:36Takvimler 1905'i
29:38göstermekte. Yani günümüzden
29:40tam 120 sene
29:42önce burada bir dede
29:44oturuyor. Tam olarak benim olduğum yerde
29:46ama biraz daha aşağıda.
29:48Dedik ya, Türkiye'de
29:50kaldırımlar eskidikçe
29:52asfaltlar eskidikçe
29:54üstüne asfalt dökülürken
29:56alttaki asfalt
29:58kazınmadan eski
30:00asfaltın üzerine yeni
30:02asfalt döküldüğü için
30:04eski tarihi eserler
30:06dipte kalmaya, hayat ve
30:08asfalt yükselmeye başladı. Bu yüzden
30:10o abinin
30:121905 yılında
30:14günümüzden 120
30:16sene önce
30:18burada oturan
30:20abinin boy seviyesiyle
30:22bugünkü anidin
30:24birazdan izah edeceğim.
30:26Bu abi niye oturuyor? Bilmiyoruz
30:28ki. Belki bir dilenci
30:30ve belki de buradan
30:32vezircilerden Şehzadebaşı ve
30:34Fatih'e giden biri geldi
30:36ve burada oturdu, soluklandı.
30:38Tam da otururken
30:40biri fotoğraf çekti. Ya da
30:42eskiden Avrupalı
30:44fotoğraf ustaları
30:46buraya fotoğraf çekmeye geldiğinde
30:48para vererek
30:50fotoğrafın içine insan koyuyorlarmış.
30:52Böyle duran
30:54birileri var. Alman çeşmesinin
30:56önünde ya da 3. Ahmet
30:58çeşmesinde böyle
31:00duran birileri var. Bir insan böyle
31:02durmaz. Besbelli ki
31:04poz veriyor. Belki de buradaki amca
31:06burada fotoğraf çeken
31:08şu an Halil abinin
31:10bulunduğu yerden fotoğraf çeken kişiye
31:12belki de poz veriyor. Bakın
31:14fotoğrafta
31:16yani 120 sene
31:18önceki fotoğrafta
31:20şurası
31:22çok daha derinde değil mi?
31:24Asfalt ve kaldırım
31:26yüksele yüksele binayı
31:28tamamen aşağı çekmiş.
31:30Biraz geride bulunan çeşmeye
31:32bakalım mı? Fotoğrafta
31:34120 sene önceki
31:36fotoğrafta burası
31:38bu çeşmenin
31:40kurna mermeri 50
31:42santim biçimde görülüyor.
31:4450 santiminde altında bir
31:46fotoğraf açısı. Biz bugün
31:48çeşmenin aynalık denilen
31:50şu kısmını ne kadar
31:52aşağıda görüyoruz? Şu madalyon
31:54kısmı
31:56fotoğrafta şuralarda bir yerlerde.
31:58Yani bu çeşme
32:00nereden baksanız bir metreyi
32:02aşkın bir biçimde
32:04aşağıya doğru inmiş. Öyle ki
32:06çeşmenin konulduğu yer
32:08bile burada. Bu çeşme
32:101 metre
32:1220 santim yukarıda olması
32:14gerekiyorken bugün
32:16ayak hizasında. Bu ise
32:181,5 metrin yukarıda.
32:20Zaten fotoğrafta 120 sene
32:22önceki fotoğrafta bu
32:24şuralara falan geliyor.
32:26Ve bu daha da yukarıda.
32:28Yani devasa bir biçimde bu
32:30çeşme maalesef aşağılara
32:32doğru inmiş. Şimdi bir şey söyleyeceğim.
32:34İnanılmaz bir
32:36insanlık göstergesi
32:38ve inanılmaz bir
32:40hoş seda. Zaten biz
32:42bu dünyaya Osmanlı olarak
32:46tarihimizi sınırlandırmak kötü.
32:48Selçuklu bizim.
32:50Osmanlı bizim. Cumhuriyet
32:52bizim. Her zaman ve her yerde
32:54söylediğimiz şey şu.
32:56Ben tarihimin bir noktasını
32:58onora etmek için
33:00diğer noktasına asla laf etmem
33:02ve ettirmem. Osmanlı
33:04benim dedemdir. Cumhuriyet benim
33:06babamdır. Osmanlı var
33:08olmuş ardından Cumhuriyet var
33:10olmuş. Her ikisi de benimdir.
33:12Şimdi bu bir Osmanlı
33:14kültürüdür. Bu bir Türk kültürüdür.
33:16Bu Cumhuriyeti kuran kültürdür.
33:18Bakın burada bir çeşme var.
33:20Bu çeşmenin çok aşağısında
33:22yani kapı
33:24bile buralarda. Olmaz. Bu
33:26kapıya merdivene çıkmak gerekiyordu.
33:28Burada diyelim ki çeşme şurada olsun.
33:30Bir insan
33:32şuradaki kurnadan
33:34burada kurna var.
33:36Su içmek için eğilmek zorunda.
33:38Ben bir
33:40hanımefendiyim ve caddeye
33:42karşı sokağa karşı eğilmek
33:44istemiyorum. Ben
33:46belim ağrıyor yaşlı bir adamım
33:48ve eğilemiyorum.
33:50Ben bir çocuğum altı yaşındayım
33:52ve kurnaya giremiyorum düşerim.
33:54Ben bir kadınım
33:56eğilemiyorum. Ben bir yaşlıyım
33:58belim ağrıyor eğilemiyorum. Ben bir çocuğum
34:00eğilemiyorum. Ama devlet
34:02buraya çeşme yapmış. Bu kadar
34:04da bir kurna yapmış.
34:06Uzanıp su içemiyorum. Peki
34:08ne yapacağım? Cevap devlet
34:10sana mutlaka su verecektir.
34:12Halil abi gel nasıl olduğunu
34:14burada bütün dostlara gösterelim.
34:16İşte bu da Sebil'dir.
34:18Eğer oradan su içmek istemiyorsan
34:20gel buraya. Bu esnada
34:22burası şu an
34:24dokunmuş olduğum mermer
34:26120 sene önceki
34:281905 fotoğrafında görülüyor ki
34:30bir insanın buralarına
34:32falan geliyor. Zaten oturan
34:34dedede şurada oturuyordu
34:36ve bu oturan
34:38dedenin de ayakları yere değiyordu. Şimdi
34:40oturamıyorsun buraya. Burası
34:42yukarıda. Şuralarda.
34:44Oradan su içmiyorum.
34:46Hay hay. İçme.
34:48Gel o zaman buraya. İçeride
34:50bir çeşme var ve o çeşmedeki
34:52suyu
34:54bakır taslara, bakır bardaklara
34:56dolduran içeride bir memur var.
34:58Bakır bardaklara doldurulan
35:00o bardaklar
35:02şuraya konuyor.
35:04Ben de buradan geliyorum
35:06suyu ister eğilerek
35:08çömelerek, isterse
35:10ayakta içiyorum. İster
35:12üç defada, ister bir
35:14defada içiyorum. Buraya
35:16bırakıyorum ve dönüp
35:18işime gidiyorum. Dostlar
35:20burası Devlet-i Ali
35:22Osman'ın toprakları ve
35:24burası insanlık
35:26instantanelerinin en önemli
35:28göstergeleri. Takvimler
35:301905'i gösterdiğinde
35:32şurada bir dede
35:34kuş cıvıltıları içerisinde
35:36otururken
35:38takvimler 2025'i gösterdiğinde
35:40o dedenin torunu
35:42olan bizler, egzoz
35:44dumanlarının, kornaların,
35:46gürültülerin ve
35:48arabaların eşliğinde
35:50bu programı çekiyorum. Takvimler
35:521905, şurada
35:54oturan bir dede, her
35:56şeyiyle ortada bulunan bir çeşme,
35:58kurnasıyla bir
36:00sebil, kurnasıyla bir çeşme.
36:02Takvimler 2025'i
36:04gösterdiğinde yere gömülmüş
36:06bir sebil, yere
36:08gömülmüş bir çeşme.
36:10Dede mi? Dedenin muhtemelen
36:12torunu bile şu an
36:14hayatta yok. 120 yıl
36:16arayla aynı açıdan
36:18çekilen iki farklı fotoğraf
36:20şu an karşınızda.
36:24MÜZİK
36:26MÜZİK
36:28MÜZİK
36:30MÜZİK
36:32MÜZİK
36:34MÜZİK
36:36MÜZİK
36:38116 sene öncesine gidelim mi
36:40takvimler?
36:421909'u göstermekte
36:442025'de öyle
36:46cömert bir biçimde çıkmış olduğum
36:48sebilin
36:50nasıl da boylu boyunca arzı
36:52devam ettiğini
36:54şuralardan göründüğünü görüyorsunuz.
36:56Fotoğrafın lütfen dibine bakın.
36:58Dibinde
37:00şu taşın en altında
37:02bir yükselti, bir ana
37:04mermer bulunmakta. O mermer yok.
37:06Bu mermer de
37:08yarısına kadar
37:10gömülmüş durumda. Kapıya
37:12gelelim mi? Kapı
37:14fotoğrafta kapının
37:16bir eşiği var. Yani adım
37:18atarak yukarıya doğru
37:20çıkıyorsunuz. Burada ise
37:22kapının yarısına
37:24kadar toprak gömülmüş.
37:26Ve ben şu an kapının en tepesini
37:28üstünü
37:30tutuyorum, dokunuyorum. Bu böyle
37:32olmaması gerekir. Maalesef
37:34bizdeki tarihi anlamda
37:36eserlere verilen değer
37:38maalesef bu kadar.
37:40En azından bir zamanla. Ben bu
37:42fotoğrafta şu
37:44sebilin oturma
37:46aralığını, eşiğini
37:48basamağını göstereceğim. Ama
37:50burada yok. Muhtemelen
37:52şunu kaldırsak, muhtemelen
37:5460-70 santim aşağılara
37:56doğru insek, o mermer
37:58hala aşağıda bizi
38:00bekliyor olacak. Muhtemelen
38:02şu taşı, şu basamakları
38:04kaldırsak, 60-70
38:06santim aşağıda
38:08bu kapıya çıkmak için
38:10basamağı göreceğiz. O da
38:12oralardadır. Ama bu fotoğrafta
38:14bunları çok gösterdik ya
38:16bu değil bizim amacımız.
38:18Bu fotoğrafta tam
38:20olarak şuralarda
38:22tam olarak
38:24şuralarda bir bina
38:26var ve bu binanın da
38:28görüntüsü görülüyor.
38:30Şuralarda eski bir
38:32yapı var. O eski
38:34yapı ne zaman yıkıldı?
38:36Net bir tarih veremem. Ama
38:381942 yılı
38:401957
38:42yılları arasında efendim
38:44her yer yıkılmış
38:46her şey yıkılmış.
38:48Bize kalansa
38:506-7 ortadaki
38:52refüj yeşilliğinde
38:54sayarsak 8 şeritli
38:56bir şehzadebaşı yolu
38:58kalmış. Bütün
39:00binalar, bir kolon
39:02bir sıra biçimindeki binalar
39:04yıkılmış. Bu
39:06fotoğrafı daha önce görmemiştim.
39:08Burada da bir bina varmış.
39:10O binanın
39:12saçağı görülüyormuş.
39:14O saçak da yıkılmış.
39:16Ve ortaya
39:18böyle bir boşluk kalmış.
39:20Böyle bir geçit kalmış.
39:22İstanbul'un
39:24dünüyle
39:26bu gününü
39:28yan yana fotoğraflarda
39:30gördüğümüzde
39:32biz şunu anlıyoruz ki
39:34İstanbul son 100 yılda
39:36çok fazla kimlik ve
39:38hüviyet değiştirmiş.
39:40Zaten iyi olmuş ama
39:42çoğu zamanda kötü olmuş.
39:44Her şey yıkılmış. Tarih dibe.
39:46Yolların,
39:48asfaltların dibine doğru
39:50yavaş yavaş
39:52inmektedir. İstanbul'a sahip
39:54çıkmak lazım. Zira İstanbul
39:56gibi başka bir İstanbul'umuz yok.
39:581874
40:00İstanbul'unun yazarı
40:02Moltke şöyle
40:04söylüyor.
40:06Eğer Allah bana
40:08senin canını alacağım
40:10ve dünya üzerinde 3 saniyen
40:12var. 3 saniyeni
40:14nerede ne yaparak
40:16geçirmek istiyorsun diye sorsalar
40:18bu Fransız yazar
40:20Moltke diyor ki
40:22ben o 3 saniyeyi
40:24İstanbul'a bakarak geçirmek isterim.
40:26Adam hayatının
40:28son 3 saniyesini
40:30İstanbul'a bakarak geçirmek istiyor.
40:32Napolyon Bonaparte'da
40:34diyor ki eğer dünya
40:36tek başına bir imparatorluk
40:38olsaydı muhakkak ki
40:40başkenti İstanbul olurdu.
40:42Böylesine bir şehrin
40:44bizde var olduğunu bilmek
40:46sanırım bize
40:48mutluluk verir. Sizi
40:50116 yıl arayla
40:521909
40:542025
40:56ikinci meşrutiyetin
40:58ilan edildiği,
41:00Abdülhamid Han'ın tahttan indirildiği
41:02bir rejimin ve bir
41:04sistemin en baştan yenilendiği
41:06Abdülhamid Han'dan sonra
41:08Osmanlı'nın yıkılışa
41:10Mondoros'a,
41:12Trablusgarp'a, Balkan savaşlarına
41:14Birinci Dünya Savaşı'na
41:16ve 2.5
41:18milyon kilometre karenin
41:20770 bin kilometre
41:22kareye doğru yavaş
41:24yavaş daralmasına doğru giden
41:26bir 9 yıllık
41:28süreç bekliyor.
41:30Abdülhamid Han tahttan indirildi mi
41:32onu da bilmiyoruz
41:34bu fotoğraf varken indirilmedi mi onu da bilmiyoruz
41:36tek bildiğimiz
41:38bu fotoğraf
41:401909'a ait
41:42fotoğraf huzurlu değil mi
41:442025 huzursuz
41:46bakın aramızdan neler geliyor
41:48geçiyor maalesef
41:50bugünlerde buralar böyle
41:52sizi 116 yıl arayla
41:54aynı açıdan çekilen
41:56iki farklı fotoğrafla
41:58baş başa bırakıyoruz
42:02müzik
42:04müzik
42:06müzik
42:08müzik
42:10müzik
42:12müzik
42:14nasıl ama bir çırpıda
42:16kocaman dakikalar yan yana geldi ve bitti
42:18benden değil
42:20eğer bu geçirmiş olduğunuz
42:2240 küsur dakika
42:24keyifli ve zevkli ise
42:26bu keyfin de bu zevkin de
42:28sahibi ben değilim
42:30bu keyfin ve zevkin sahibi
42:32benim arkamda görmüş olduğunuz
42:34caminin içinde bulunduğu külliye
42:36bu külliyenin bulunduğu semt
42:38İstanbul keyifli bir yer
42:40İstanbul zevkli bir yer
42:42yeter ki gezmesini ve yeter ki
42:44buralardan tat almasını
42:46bile bile üzerine
42:48bilgiyle dolu olarak basmasını
42:50bilmek lazım
42:52hatırlar mısınız size programın başında
42:54benim arkamda 1700 yıllık
42:56su kemeri ama önümde 500
42:58yıllık bir cami var
43:00demiştim
43:02benim önümde bulunan cami
43:04şimdi arkamda oldu
43:06böylesine bir koridordan
43:08bahsediyorum ve siz şu an
43:10şehzadebaşı camini
43:12Kanuni Sultan Süleyman Han'ın
43:14en çok sevdiği oğlu
43:16Manisa Saruhan Sancak Bey'i
43:18iken 1523
43:20tarihinde 22 yaşında
43:22gencecik bir
43:24filanken vefat eden
43:26ölümü hala şaibeli
43:28ölümü hala yani mezarını
43:30açıp otopsi için parçalmak
43:32gerekiyor ki ne olduğunu
43:34anlayalım ama o da
43:36olmaz tabi ki bu yüzden şaibeli
43:38bir biçimde 22 yaşında
43:40vefat eden evladı
43:42şehzade Mehmet
43:44için mimar Sinan'a
43:46yaptırdığı ve mimar Sinan'ın
43:48bu benim çıraklık eserimdir
43:50dediği eserin
43:52önünde bulunmaktayız dipnot
43:54bu benim çıraklık eserimdir
43:56dediği bu camiyi
43:58şehzadebaşı camini
44:00yaparken mimar Sinan
44:02ben henüz çırağım derken
44:04yaşı 58'di
44:061490 doğumludur
44:081548'de
44:10bu cami yapıldı 58 yaşında
44:12ben bu işin çırağıyım
44:14demiştir ne kadar ciddi
44:16aldığını göstermektedir
44:18haftaya Allah
44:20fırsat ve ruhsat verirse
44:22bu bölgedeki
44:24gezimize bu bölgeyi
44:26size fotoğraflar
44:28eşliğinde anlatmaya devam
44:30edeceğiz
44:32Beyaz TV'de kalın
44:34geçmişe yürüyen adamda kalın
44:36zira biz sizinle birlikte
44:38geçmişte yürümekten
44:40fotoğrafları yan yana koyarak
44:42yüzyıllar
44:44yüzyıllar üzerinde
44:46seksek oynamaktan
44:48çok mutluyuz
44:50böyle tarihtir
44:52Allah'a emanet olun