• geçen ay
Döküm
00:00Jenerik müziği...
00:30Efendim merhabalar, Beyaz TV ekranlarının artık bir pazar klasiği olan kahvaltı sonrası evlerinizi ekranlarını süslemiş olduğumuz, inşallah süslüyoruzdur, öyle bir iddiamız var, süslemiş olduğumuz Geçmişe Yürüyen Adam programına hoş geldiniz.
00:54Geçmişe Yürüyen Adam adı üstünde, geçmişe yürüyeceğiz beraber sizler evlerinizde ellerinize çay, bizler ise ekip arkadaşları olarak arazide olayların geçtiği yerlerde sizlerle birlikte tarih üzerinde tarihi fotoğraflar yaparak üstüne basa basa, seke seke,
01:16bazen 140 yıl önceye bazen 60 yıl önceye bazen günümüze bazen 85 yıl önceye gideceğiz.
01:26143 yılla bu günü 85 yılla 65 yılı yan yana getirip önünüze sunan kaç program var ki cevap veriyorum program yok.
01:40Yalnızca bu program var.
01:42Beyaz TV ekranlarında sizlerle birlikte her pazar tarih üzerinde yürümekten biz çok keyif alıyoruz.
01:50Sizler de eğer hazırsanız ki bizler hazırız, Geçmişe Yürüyen Adam programıyla fotoğraflar eşliğinde tarihte yürümeye Sultanahmet İstanbul'un, Yeditepeli İstanbul'un bir numaralı tepesi olan Ağustos tepesinde yürümeye başlayalım.
02:09Hazır mıyız? Bizler hazırız. O halde haydi bismillah.
02:14143 yıl. Nasıl bir rakam? 143. Bu rakam ya da bu sayı sıradan bir sayı olsa ee sonu nereye varır diyeceksiniz.
02:36Bu bir tarih. Takvimler 1881'i göstermekte. 1881. 143 yıl öncesi. Muhteşem bir fotoğraf.
02:48Bana göre solda ama size göre sağda Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi'ni ya da asıl adıyla Cevri Kalfa Sarayı'nı görüyorsunuz.
02:59Yok yok yapıldığı dönemi görmüyorsunuz. 143 sene önceki halini görüyorsunuz efendim.
03:071807 yılında 3. Selim tahttayken yeniliklere ve reformlara kapalı olan Kabakçı Mustafa ismindeki bir yeniçeri ağası isyan etti.
03:19Nizamı Cedid harekatına karşı yapılan bu isyanda 3. Selim şehit edildi.
03:27Kabakçı Mustafa'nın adamları hareme girdi saraya girdi. Ne var ne yoksa her şeyi katlettiler.
03:34Cevri Kalfa isminde çok çetin dirayetli bir hanımefendi vardı. 2. Mahmud'un süt annesi yani dayı hatunu.
03:43Bu darbede yapılacak olanı gördü. Mahmud'un öldürülebilme ihtimalinden dolayı aldı dama çıkarttı.
03:52Damda bulunan Alemdar Paşa'nın askerlerine verdi. Bu çocuk bir şehzadedir. Bunu kurtarın dedi.
03:59Ve hayatını kurtardı. 2. Mahmud Bulgaristan Rusya'ya gitti. 6-7 ay sonra belki 8 ay sonra geldi.
04:07Karşı bir darbe tahta çıktı ve Sultan Mahmud'un ilk yaptığı hayatını kurtaran süt annesi Cevri Kalfa'ya adına bir saray yaptırmak oldu.
04:20Saray dediğinizde 2 bölüm vardır. Erkekler bölümü ve kadınlar bölümü yani harem ve selamlık.
04:27Fakat bu saray bekar evlenmemiş ve hayatında erkek olmayan bir hanıma yapıldığı için bu sarayda yalnızca harem bulunmaktadır.
04:39Bu haremin Cevri Kalfa sarayının Cevri Kalfa'nın vefatından sonra sahibi yoktu.
04:46Çünkü mirasçısı yoktu. Devlet burayı Sıbyan Mektebi yaptı.
04:50Şu an karşımızda Türk Edebiyatı Vakfı olarak gördüğünüz bu binada Ahmet Kabaklı rahmetli.
04:59Allah ona rahmet etsin. Ahmet Kabaklı sayesinde burası vakıf olduğu Türk Edebiyatı Vakfı.
05:08Fakat konumuz ne Cevri Kalfa Sarayı ne Cevri Kalfa Sıbyan Mektebi ne de 1970'lerden sonra yapılan Türk Edebiyatı Vakfı.
05:19Konumuz 143 yıl evvel 1881'e çekilen bu fotoğraf.
05:26Bu fotoğraf çekildiğinde Mustafa Kemal Atatürk hayatta mı, doğdu mu, doğmadı mı bilmiyoruz.
05:33Ama tek bildiğimiz 1881 tarihinde elimizde bu açıya ait böyle bir fotoğrafın varlığı.
05:43Ne tuhaf değil mi?
05:45Fotoğrafın bir tarafında, ekranın bir tarafında 1881, diğer tarafında 2024.
05:53Aradan geçen koskoca 143 yıl.
06:00Aynı açı 143 yıl iki fotoğraf şu an karşınızda.
06:17Hadi gelin 132 sene önceye gidelim.
06:21Nasıl program ama? İnanılmaz.
06:23Ağzımızdan çıkan her rakam yüzlerin üstünde.
06:27132 sene öncesi.
06:30Aynı mekan, aynı açı, aynı cami ama bu sefer yanından tramvaylar geçmiyor.
06:38Daha boş, daha sakin.
06:40132 sene önce.
06:43Takvimler 1892'yi göstermekte güzel.
06:48Yolun kıvrımı bile topografik olarak bozulmamış.
06:52Değişen tek şey fotoğrafta 132 sene diye önce anlatmış olduğum 1892 yılının çekilen fotoğrafta
07:02Ayasofya Camii'nin iki minaresi görülüyor.
07:06Burada tek minare var.
07:08Şu an siz tek minare görüyorsunuz.
07:11Neden?
07:12Çünkü arkada bulunan ve fotoğrafta gördüğünüz ama bugün görmediğiniz arkada duran minare yıkıldı.
07:21Yok yok hayır kendi yıkılmadı.
07:23Depreme dayanıklılık testi anlamında geçemeyince yetkililer minareyi yıktılar.
07:30Aynı taşlarla daha sağlam bir biçimde yapacaklar.
07:34Bu yüzden bugün tek minare ama fotoğrafta iki minare gibi görülüyor.
07:40Aslında ve esasında Ayasofya'da değişik zaman dilimleri içinde yapılan dört tane minare var.
07:48Fotoğraf bunun ikisini almış.
07:50Buralarda ise ATM'lerin ve motosikletlerin bulunduğu yerlerde ise binalar var.
07:57Yani ahşap binaların varlığı o gün görülüyor.
08:01Hele meydan türbelerin olduğu kısım hiç görünmüyor.
08:06Sebep?
08:071912 tarihinde İstanbul Belediye Başkanı bu programda iki ismi çok duyacaksınız.
08:15Bir şehir mimarı Henry Prost.
08:18İki İstanbul Belediye Başkanı Operatör Profesör Doktor Cemil Topuzlu.
08:25İki kişinin ismi İstanbul'un hayatında çok önemli iki isimdir.
08:30İşte 1912 Cemil Topuzlu Restorasyonu'nda şu an meydan olarak gördüğünüz elimle göstermiş olduğum boşlukta aslında bir sokak var.
08:43O sokağa bağlı apartmanlar, binalar var.
08:471912 tarihinde Sultanahmet gireceğiz.
08:52Önümüzdeki haftalarda Sultanahmet Meydanı'na da girip meydandan neler olduğunu veya neler olmadığını tek tek size inşallah göstereceğiz.
09:05İstanbul var olduğu sürece ve fotoğraflarımız var olduğu sürece size eski ve yeni İstanbul'u yan yana koyarak hep göstermeyi ahd ve cehd ettik.
09:17Oradaki binalar yıkıldı.
09:19Cemil Topuzlu yepyeni bir meydan yaptı.
09:23Bu tarafa geldiğimiz işte ise bugün de tramvay hattı var.
09:28O günlerde de tramvay hattı kuruldu kurulacak.
09:33İstanbul'da 1872 tarihinde tramvayın adı geçti.
09:391877 tarihinde tramvaylar yapılmaya başlandı.
09:45İstanbul metrolar tramvaylar anlamında eski ve önemli bir şehirdir.
09:50Ayasofya 1500 yıl Roma İmparatoru Justinianus eşi Teodora ile birlikte Megala Eklesya'nın üzerine kurulan Ayasofya'yı bizlere İstanbul'a armağan etti.
10:05Fatih Sultan Mehmet Han ise Megala Eklesya'nın üzerine kurulan Ayasofya'yı İslam ümmetine armağan etti.
10:14Armağan edenlerden ve Ayasofya'nın cami olmasını sağlayanlardan Allah razı olsun.
10:21Ayasofya tam karşımızda.
10:24Şuralarda bugün olmayan binalar efendim aslında pek de değişen bir şey yok.
10:31Yolun kıvrımı Gülhane Parkı'na doğru inen yokuşun varlığı bile bugün hala devam etmektedir.
10:40Ekranın bir yanında 1892 öte yanında 2024.
10:47İki tane fotoğraf aradan geçen 132 yıl.
10:53132 yıllık bir değişim şu an karşınızda.
10:571961 ne kötü bir yıl.
11:1127 Mayıs 1960 darbesinden belki de aylar sonra bu millet 1950 yılında çoklu demokrasiye geçti.
11:22Gerçek demokrasiyi Adnan Menderes'le beraber geçti.
11:26O güne kadar yapılan tek partili seçimlerin ardından 1946 yılında açık oy gizli sayım komedisi.
11:381950 yılında ise 14 Mayıs 1950 yılında ise kapalı oy açık sayım biçiminde gerçek anlamda demokrasiye geçti.
11:491950, 1954, 1957 üç seçim üst üste galip gelen Demokrat Parti'nin seçimlerle yenilemediği anlaşılınca bir hainlik yapıldı ve darbe oldu.
12:061960 darbesinden aylar sonra şu an görmüş olduğunuz fotoğraf çekildi.
12:12Henüz İstanbul ahşap, henüz İstanbul kimentoya, betona boğulmamış hala yapılar ahşap.
12:21Benim sağımda ama size göre solda bulunan yapılar ben baktığımda taş görüyorum ama siz fotoğrafa baktığınızda ahşap ağırlıklı yapılar görüyorsunuz.
12:341961 yani günümüzden 63 sene önce burası arkamda bir detay ama ana bir detay olarak görülen Ayasofya.
12:46Yan taraftaki binalar yolun kıvrımı her şey ne kadar da net.
12:52Bu insanlar şu an fotoğrafta görmüş olduğunuz insanlar 1960 adı verilen o Türk demokrasi tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşatan o darbeyi maalesef gördüler bu memlekette.
13:10Eğer bu fotoğraf Eylül 1961'den önce çekilmişse Adnan Menderes hala hayatta.
13:20Yaslıada'da bir zindanda tutuluyor ama hala hayatta.
13:25Eylül 1961 tarihinde İmralıadası'na götürülüp idam edilecek.
13:32Efendim 1961-2024 aradan geçen 63 yıl aynı açı iki fotoğraf karşınızda.
13:42Henüz betonlara bulanmamış henüz betonlarla kirlenmemiş bir İstanbul görüyorsunuz.
14:00Takvimler 1950'ler.
14:02Ben demiyorum bunu fotoğrafın kataloglanmasındaki tarih 1950'ler diyor.
14:09Net olarak ne olduğunu bilmiyoruz ama 1950'lerde bu cadde ben karşımı Ayasofya'ya aldığımda yani sizin arkanızda Ayasofya kaldığında böylesine ahşap görünümlü böylesine tahta bir İstanbul görünüyor.
14:28Nasıl ama?
14:29Bana göre solda ama size göre sağda bir ahşap blok.
14:36Güzel ya bütün kelimelerin bittiği yer olsa gerek sanıyorum.
14:40Sol tarafta Firuza Camii.
14:42Birisi Cihangir'de birisi Sultanahmet bölgesinde olmak üzere iki tane 2. Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinin önemli devlet adamlarından biri olan Firuza tarafından yaptırılan camilerden biri.
14:59Bana göre sağ ama size göre solda Firuza Camii'nin kubbesinin yarısı ve minaresi görülmekte.
15:07Yolun kıvrımı ve tramvaylar görülüyor.
15:11Farkında mısınız dostlar?
15:13Bir tramvay geliyor.
15:15Günümüzden 74 sene önce bir fotoğraf var ve o fotoğrafta bir tramvay var.
15:22Fakat o tramvay gidiyor.
15:25Bu tramvay geliyor derken bir tramvay gördüm.
15:29Şimdi o geliyor.
15:31Tam olarak 74 sene önce çekilen fotoğraf birazdan karşımızda olacak.
15:39Tramvayın bitmesini bekliyorum.
15:41Bittiği an ve biraz gittiğinde ha işte açıyı bulduk.
15:48Fakat tam o açı değil.
15:50Aslında bu fotoğrafı anlatmak için benim biraz daha gitmem gerekiyor.
15:57Buralara kadar gitmem gerekiyor.
16:00Oradan çekmem gerekiyor ki tramvayda o fotoğrafta gördüğünüz gibi tramvayı ben kendi sağıma alayım.
16:08Fakat şu an tramvay size göre sola geçmiş durumda.
16:13Her dakika başı ya bir tramvay geliyor ya bir tramvay gidiyor.
16:19Bu yüzden aynı açının fotoğrafını çektik.
16:23Şu an yanımda fakat oradan anlatamıyorum.
16:28Çünkü çok fazla tramvay var.
16:30Lütfen beni mazur görün.
16:32Görmüş olduğunuz açı, görmüş olduğunuz görüntü 74 sene öncesine ait.
16:39Yine bir Sultanahmet Divan Yolu Caddesi.
16:42Yine yine yine her şey aynı gibi ama değişen tramvayın içindeki insanlar, değişen bu caddelerde yürüyenler.
16:52Şu yol bir dili olsa da konuşsa bize neler anlatacak.
16:58Roma İmparatorluğundan biridir.
17:00Ayasofya Camii'ni baz alan Amfolyon.
17:05Amfolyon dünyanın göbek deliği demektir.
17:09Ve Amfolyon Ayasofya içerisinde.
17:12Milyon taşı onu temsil eden dünyanın sıfır noktası.
17:17Ben şu an dünyanın sıfır noktasındayım.
17:21Milyon taşı.
17:23Bir dakika Bağdat kaç kilometre ya da Viyana?
17:27Sahi Varşova'ya ne kadar mesafedeyiz?
17:30Strasbourg neresi?
17:32Bütün bu soruların cevabı dünyanın başlangıç noktası olan milyon taşından ölçülmektedir.
17:41Ve milyon taşı şu an tam ayağımızı bastığımız yer.
17:45Her yol Roma'ya çıkar diye bir laf var ya.
17:48Burası Nova Roma ya da Novaya Roma.
17:51Yani yeni Roma.
17:53Her yol Roma'ya çıkar sözündeki Roma.
17:56Tam olarak burası Konstantinopol ve bu merkezi Mese caddesi.
18:03Ya da durun biraz daha bilimsel konuşalım.
18:06Roma, İtalya Roma'dan başlayıp bütün Avrupa'yı örümcek ağı gibi saran ve İstanbul'a bağlayan merkezi bir cadde var.
18:16Bu caddenin adı Via Egnetia.
18:20Via Egnetia'nın Roma'dan başlayan o meşhur kolyezyumdan, Titus'un kolyezyumundan başlayan Via Egnetia'nın gelmiş olduğu yol tam olarak işte bu.
18:33Dostlar dünyanın dünyaya bağlandığı yerdeyiz.
18:37Ve günümüzden 74 sene önce bir tramvay Via Egnetia Mese caddesi.
18:45Ama bir dakika ben bunları 2024'te de kullanıyorum.
18:49Yani İstanbul'da aslında değişen hiçbir şey yok.
18:53Sizi 74 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
19:19Hazır kamerayı tam aynı yere kurmuşken kameraman kardeşlerime durun dedim, bozmayın dedim.
19:251950'lerden 30 küsur sene öncesine 1919'a gidelim.
19:32Yine aynı açı fakat aradan geçen 40 yıl gibi bir zaman farkı.
19:38Takvimler 1919.
19:40Bugün turist olarak ülkemize gelen ve bizim varlıklarından son derece mutlu olduğumuz Avrupalı turistler.
19:49Dedeleri maalesef 1919'da bugün torunları gibi masum bir şekilde ve masum niyetlerle gelmediler.
19:58Bu ülkeyi işgal etmeye geldiler.
20:0132.1918 tarihinde Limni Adası'nın Mondoros Limanı'nda bir anlaşma imzalandı.
20:09Mondoros Ateşkes Antlaşması.
20:11Bu anlaşma gereği 7. maddesi gereği ülkenin her santimi Anadolu'da 3-5 tane vilayet hariç Ankara bunların başkentidir.
20:21Türkiye paramparça edildi ve paylaşıldı.
20:24İşte 1918-19-20-21-22 bu milletin, bu ülkenin, bu toprakların, bu devletin işgali iliklerine kadar hissettiği
20:35ve düşmandan kurtulmak için bir kurtuluş savaşı, bir milli mücadele verdiği dönemdir.
20:42Başındaki başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile birlikte bu mille tek vücut olmuş ve bu işgallere, bu dirence, bu düşmanla karşı gelmiştir.
20:52Niye anlattım bunu?
20:54Şu an görmüş olduğunuz fotoğraf 1919'a ait.
20:59Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkmış mı?
21:02Bilmiyoruz.
21:04Ne durumda? Nerelerde? Erzurum'da mı? Sivas'ta mı?
21:08Nerede? Bilmiyoruz.
21:10Çünkü herhangi bir ay vermiyoruz.
21:12Sadece fotoğrafta 1919 diyor.
21:15Bu ülkenin, bu vatanın, bu toprakların işgalden kurtulmak için çırpındığı günlerdir.
21:22Ve şu an görmüş olduğunuz fotoğraf, şu an görmüş olduğunuz görüntü 1919'a ait 105 yıllık görüntü.
21:33Maalesef bize o kötü işgal yıllarını hatırlatmaktadır.
21:38Yine ahşap.
21:401957 yıllarda yani bir önceki fotoğrafta görmüş olduğunuz gibi ahşap bir İstanbul.
21:48Betona bulanmamış, betonla zehirlenmemiş bir İstanbul görüyoruz.
21:54Ve bu İstanbul aslında güzel bir İstanbul.
21:58Sizi 105 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyoruz.
22:111919'dan yaklaşık olarak 40 yıl bugüne gelelim.
22:19Yine net bir tarih yok.
22:211960'lar güzel bir görüntü.
22:25Nelerin olduğunu ve nelerin olmadığını görüyoruz.
22:29Eğer Ayasofya'nın şu an görmüş olduğunuz iki minaresi ve Ayasofya'nın kubbesinin yarısına yakınını görmesek,
22:39bu açının bu fotoğraf olduğuna inanmayabiliriz.
22:43Ama bu cami Ayasofya, görmüş olduğumuz bu minare,
22:48ve iki minarenin caddeye açıklığı tam olarak bize bu fotoğrafın tramvay yolundan çekildiğini göstermektedir.
22:56Aslında bu fotoğrafın orijinal yeri 15-20 metre gerisi.
23:03Bu fotoğrafın orijinal yeri 15-20 metre gerisi.
23:07Bu fotoğrafın orijinal yeri 15-20 metre gerisi.
23:11Aslında bu fotoğrafın orijinal yeri 15-20 metre gerisi ve şu an tramvay oradan geçiyor.
23:21Biz o tramvay yoluna giremeyeceğimiz için o tramvay yolunun 15-20 metre ileriye doğru geldik
23:30ve arkamızdaki görüntüyü bularak size bu fotoğrafı göstermek istedik.
23:36Bir dakika, ama şimdi bir problem var. Peki ne o problem?
23:41Bu fotoğrafta yani 60 sene yaklaşık olarak, 64 diyelim,
23:4864 sene önce çekilen fotoğrafta ahşap binalar var.
23:54Ama 2024'te bina falan yok, yalnızca bir direk var.
24:00Direk dersek eğer buna ki demeyelim.
24:03Ne bu? Dostlar çok basit.
24:06Burada 1960'lı yıllarda bir restorasyon yapıldı.
24:12Beşir Ağa su terazisi, şu an görmüş olduğunuz 18. yüzyıldan kalma Beşir Ağa su terazisi.
24:21Altında bir sarnıç var. Ne o sarnıç? Çok basit.
24:25Jüstinyen sarnıcı ya da bizim dünyamızdaki adıyla yere batan sarnıcı.
24:31Buraların altında bir sarnıç var. O sarnıçtaki suyun çekildiği su terazisi Beşir Ağa.
24:38Hemen yanında bir çeşme.
24:40Fakat buralarda yani geri geri gittiğimde göreceğiniz şu bölümde milyon taşı bulunmakta.
24:50Aslında ben şu an teknik olarak 1960'lı yıllarda çekilen bu fotoğraftaki evlerden birindeyim.
24:59Ben şu an biraz daha geri gidersem tam olarak o evdeyim.
25:03O evden şu an fotoğrafta gördüğünüz evden çıkayım mı?
25:08İşte şimdi o evden çıktım. Sokağa geldim. Ben şu an sokaktayım. Evi terk ettim.
25:15O evlerin yani sizin şu an fotoğrafta görmüş olduğunuz evlerin altında
25:21meğerse binlerce yıllık dünyanın merkezini ifade eden milyon taşının bulunduğu yapı varmış.
25:31Zaten şu an ekranlarında. Bu yapının üzerine binalar kurulmuş.
25:37O binalar kaldırılınca altından bu çıktı.
25:42Bu yüzden sevgili dostlar 2024'lerde Beşir Ağası terazisi ve milyon taşının kalıntıları varken
25:521960'lı yıllarda Beşir Ağası terazisinin önündeki ve bu yapıların bu arkeoloji kazı çalışmalarının bulunduğu
26:04inşaat alanının üzerinde binalar, sizin görmüş olduğunuz ahşaplar görülmektedir.
26:12Ayasofya olanca güzelliğiyle o günde bugün de karşımızda arzı endam etmektedir.
26:18Bu görmüş olduğunuz yapıların üzerinde ise siyah ağırlıklı ahşap yapılar bulunmaktaymış.
26:261960'lı yıllardan bugüne 64 sene geçti.
26:31Sizi 64 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
26:56Takvimler 1941'i göstermekte.
27:00Yani günümüzden tam 83 sene önce Yerebatan Caddesi ya da Hükümet Caddesi adı verilen bu caddenin üstünde
27:10Üskübi İbrahim Ağa isminde bir cami var.
27:14Bugün minaresi görülüyor sadece.
27:17Çok şükür ki sadece minaresi görülüyor.
27:211941'de çekilen fotoğrafta caminin tamamı görülürken bugün yalnızca minaresi görülüyor.
27:29Bir dakika ben neden yalnızca minaresi görüldüğü için çok şükür dedim.
27:35Çünkü dostlar cami yeşillikle, ağaçla kapanmış.
27:41Ağaç kapatmışsa, yeşillik kapatmışsa başımızın gözümüzün üstünde var.
27:48Keşke bütün fotoğrafları yemyeşil ağaçlık alanlar kapatsa, biz aynı açıyı bulmakta zorlansak.
27:57Çok şükür ağaçlar var, yeşillik var ve caminin yalnızca minaresi var da kalmıştık.
28:03Hadi oradan devam edelim.
28:05Aslında bu cami 1491 tarihinde Üskübi İbrahim Ağa tarafından yani 2. Beyazıt döneminde saray görevlilerinden bugünkü bakan yardımcılığına benzeyen bir görev yapan biri tarafından yaptırılmadı.
28:21Aslında bu cami Fatih Sultan Mehmet Han zamanında mutfak masraflarından sorumlu, satırcı başı Mehmet Ağa tarafından yapıldı.
28:32Yapıldıktan 30 sene sonra Üskübi Ağa tarafından restore edildi.
28:37Restore eden kişi camiye aynı zamanda adını vermiş.
28:42Bu caminin bir özelliği de ilk defa Türkçe namazın kılındığı camidir.
28:481941'li yıllar, tek partinin idare ettiği yıllar ve karşımızda Yerebatan Caddesi, caminin yanında binalar görülüyor.
29:00Bugün baktığımızda o binalar yok.
29:03Caminin yanında görülen, günümüzden 83 sene önce görülen bu yapılar ne oldu?
29:11Efendim şehir planlaması kapsamında kaçak yapılaşmaya izin verilmedi.
29:17Bir dönem meydan açmak için her şey yıkıldı.
29:22Bu kaçak yapı mıdır değil midir bilmem.
29:25Ancak yıkılan yapılar arasında fotoğrafta gördüğünüz siyah, belki de siyah beyaz olduğu içindir binalar siyah görülüyor.
29:35Binalar, siyah binalar yıkıldı.
29:38Bakın ben şimdi o binalara giriyorum.
29:42Fotoğrafta görmüş olduğunuz bu binalar şu an yok.
29:48Peki olsaydı nerede olacaktı?
29:51Muhtemelen ben şu an o binalardan birinin içine girecektim ve belki de girdim.
29:58Şu an o binalardayım.
30:00Bugün ise o binaların olduğu yer bir park, bir meydan olarak görülmekte.
30:06Şurada bir yapı var.
30:08532-537 yılları arasında Roma İmparatoru Jusinianus'un yaptırmış olduğu Nika isyanında yıkılan Ayasofya'nın yerine
30:18Antemios ile Isidoros'un yapmış olduğu bugünkü üçüncü Ayasofya yapılırken
30:25Patrikhane olarak Roma İmparatorluğu başka bir yapıyı kullandı.
30:30Öyle ya Ayasofya inşaattı, Ayasofya şantiyeydi ve Patrikhane'ye yeni bir yapı gerekiyordu.
30:38Şu an tam karşımızda görmüş olduğumuz Talat Paşa'nın başbakanken kullanmış olduğu
30:45Başbakanlık, Sadrazamlık makamı İstanbul Valiliği evi ise burası.
30:51Ben şu an arkama 1915'li yılların başbakanı Talat Paşa'nın iddia terakkinin üç büyüğünden biri olan
31:03Talat Paşa'nın evini size gösteriyorum.
31:06Onun hemen arkasında şurada bulunan yapı ise işte o dönemde Patrikhane olarak kullanılan yapı
31:14ve adı Bakırcıların Meryemi Manastırı ya da Aya Teodokos Kalkopredya Kilisesi.
31:24Aya Teodokos Kalkopredya Kilisesini Osmanlı Devleti İskender Paşa Sıbyan Mektebi olarak kullanmış.
31:33Bugün ise bir vakfın genel merkezi görevini görüyor.
31:37Efendim 83 yıl önceye geri dönelim mi?
31:41Arkamda Üskübi İbrahim Ağa Camii ve Yerebatan Caddesi ya da Hükümet Caddesi.
31:49Sizi 83 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
32:07Takvimler 1845'i göstermekte.
32:22Abdülmecit Han tahta 1839-1861 Abdülmecit dönemidir ve takvimler 1845'i göstermekte.
32:32Abdülmecit Han'ın resmi tarihçilerinden biri olan Mehmet Esat Efendi saraya katip olarak ve hemen ardından vakaynüvist yani resmi tarihçi olarak atanır.
32:45İşte 1845 tarihinde Abdülmecit Han'ın döneminde saraya vakaynüvist olarak yani resmi tarihi olayları,
32:56tarih demeyelim o gün tarih değil resmi olayları kaydeden bizim bugün tarih dediğimiz hadiseleri kaydeden Mehmet Esat Efendi kendi evini ve kitaplığını kütüphane yapıyor ve devlete ve marif bekaletine devrediyor.
33:16Şu an arkamızda tam olarak işte o yapıyı görüyoruz Mehmet Esat Efendi kütüphanesi.
33:23Görmüş olduğunuz fotoğraf 1913-14 yıllarına ait yaklaşık olarak 110 yıl öncesine ait bir fotoğraf.
33:33Mehmet Esat Efendi kütüphanesi, vakaynüvist hemen ardından Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olan bazı birimlerde müdürlük ve ardından bakanlık yapan bir insan ne kadar güzel.
33:47Kameraman kardeşlerimle şunu konuştuk bu açıyı bulurken ya var mı böyle bir insan kendi evini, kendi kitaplığını devlete bağışlıyor, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışlıyor ve bir kütüphane halka, talebelere, evlatlara kütüphane olarak bağışlıyor muhteşem bir ahlak, muhteşem bir güzellik.
34:11Arkamda Mehmet Esat Efendi kütüphanesi bugün özel bir turizm anlamında bir koleksiyon içeride her şey var bir koleksiyon bulunmaktadır ve bu koleksiyon bugün hala açıktır hizmet vermektedir.
34:30Sizi 1913, 1914 olsa 100 sene, 101 sene önce 1913 tarihinde aynı açıdan kamera kurulmuş ve mektep ya da kütüphane binası tam olarak görülmüş fotoğraf çekilmiş.
34:51Biz de bugün aynı açıyı bulduk aynı açıdan aynı fotoğrafı çektik. 101 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
35:22Efendim bu haftada bize ayrılan süre burada bitti.
35:26Vallahi bitti her güzel şeyin sonu olduğu gibi bunun da bir sonu oldu.
35:32Maalesef bitti ama bunun haftası var.
35:35Haftaya kaldığımız yerden bu bölgeden bu bölgenin Gülhane Parkı'na doğru inen yolundan ve ara sokaklarından size anlatmam gereken bir sürü tarih var.
35:48Bu hafta bitti ama seri Sultanahmet serisi ne diyelim İstanbul'un bir numaralı tepesi Agustus tepesi ve aşağıya doğru inen Likos adı verilen Roma İmparatorluğu zamanından önceki Bizantium devrinden kalma köye Balıkçı köyüne inşallah haftaya gidiyoruz.
36:08Allah fırsat ve ruhsat verirse haftaya bu saatlerde görüşmek üzere Allah'a emanet olun.