• 3 gün önce
Hayatlarını el emeği göz nuruyla yaptıkları eserlerden kazanan zanaatkârların, alın teri yolculuğu Ülke TV’de…

Bakırı sabırla döven bakır ustaları, halı dokuma tezgâhlarından yükselen emeğin sesi, unutulmaya yüz tutan ata mirası meslekler ve hikâyeleri Ülke’nin Alın Teri’nde… Mesleklerini aşkla icra eden atadan, ustadan miras kalan becerilerinin birkaç temsilcilerinden olan bakırcılık, sedef kakma, ipek halı dokuma ve deri ustalarının meslek yolculukları Ülke TV’de…

Geçmişi çok eskiye dayanan mesleklerde usta çırak ilişkisinin de önemine dikkat çeken ustalardan, ders niteliğinde sözler ve daha fazlası Ülke’nin Alın Teri’nde…
Döküm
00:00♫ Müzik sesleri ♫
00:30Sirkeci'de Hocapaşa Sokak'ta bir lokanta işletiyorum.
00:36Baba mesleği. Babamız bize yol verdi.
00:39Yaklaşık biz de çocukluktan beri bu mesleğin içerisindeyiz.
00:43Yaklaşık 25 yıl falan olmuştur.
00:4612-13 yaşından beri, lise daha bitmeden itibaren babamız çok severdi bizi yanında olmayı.
00:53Daima gel bana yardım et diye böyle hem yanında olalım hem ona destek verelim.
00:58Canı sıkılmasın, daha motive olsun diye.
01:00Hani o çocukluk yaşlarda mutfağın içerisinde büyüdük.
01:03Daha sonra da bir şekilde bu meslek bize üzerimize önlük oldu.
01:09Hayatımızı buradan geçindiriyoruz.
01:11Güzel de oldu. Memnunuz. Bu şekilde gidiyor.
01:14♫ Müzik sesleri ♫
01:24Babam Akın Usta. Akın Buyruk.
01:27Babam çok doğayan bir ahçıydı. Yani çok tecrübeli bir ahçıydı.
01:31Ben Edirne'de doğdum.
01:33Babam mesleğe İstanbul'da küçük yaşlarda gurbete gelerek başlamış.
01:3710 yaşlarında artık bir bulaşıkçılık falan derken
01:40mesleği de sevdiği için, o zamanki patronlar da onu sevdiği için küçük yaşta mutfağa atmışlar.
01:46O da birkaç yıl içerisinde ustalık şeyini almış rütbesine.
01:50Hem tezgaha bakmış yemekleri yapmış hem ustalık yapmış hem onlar arkadaşlık olmuş.
01:54Genç yaşta enerjik bir şekilde bu meslekle büyümüş.
01:58Daha sonra annemle evlendikten sonra böyle bir gün patronu kızıyor 1986 yılında.
02:03Edirne'ye geliyor. Ben de 87 doğdum işte. 37 yaşındayım.
02:07Edirne'de meslek hayatına başlıyor. Edirne orada evinin şefahçısı oluyor.
02:1113 yıl boyunca orada görev yapıyor. Oradan emekli oluyor.
02:14Mesleğinde zaten tecrübeliyken daha da böyle yüksek seviyeye getiriyor.
02:20Orada da kalmıyor sadece. Edirne'de de kalmıyor.
02:23Orada başarılı olduğu için gelen rütbeli subaylar, genelkurmay başkanları, cumhurbaşkanları
02:28hepsine çok güzel sunumlar yaptığı için ve de babam piprikli bir adamdır.
02:33Bir misafir ikinci defa gelirse aynı yemeği vermeyeyim diye belki bir sene sonra gelecek,
02:38belki iki sene sonra gelecek diye defterine not tutuyor.
02:41Bu şekilde prensipli olarak çalışıyor ve bu güzel sunumlardan dolayı
02:45ona sürekli övgüler, ikramiyeler ve başarı dilekleri sunuyorlar ve başka şehirlere de gidiyor.
02:53Bir genelkurmay başkanı yediği bir yemeği anlatıyor babama.
02:58Babam da tam olarak anlamıyor. Bir şekilde yapıyor. Çok beğeniyor komutan.
03:02Samsun'a gidiyor. Samsun da diyor ki ahçıya ben bir yemek yedim, bir tatlı yedim diyor.
03:07Edirne'deki şefahçı diyor yaptı bunu. Sen bana bunu yap.
03:12O günün şefi Samsun da anlayamıyor. Arıyor.
03:16Usta diyor sen ne yaptın diyor. Bir iş yapmışsın ama biz anlayamadık diyor.
03:20Ne yaptın diyor. Bize anlat. Anlatmakla anlamıyor ahçı.
03:24Bilet alıyor ona. O zaman biliyorsunuz ne kadar zor şeyler uçak biletleri falan.
03:28Uçak biletini alıyor geliyor orada yapıyor.
03:30Meğerse yurt dışında yediği o tatlı waffle'mış.
03:34Babam da izah ederek onu dondurma külahından bir şey herhalde diyor.
03:38Hani sen bunu diyor meyveyle falan yemişsin ama ben buna bir dondurma yapayım falan diyor.
03:42Böyle bir süsleyeyim, üsleyeyim. Çok beğeniyor o zamanın genelkurmay başkanı.
03:46Orada da gidiyor sunum yapıyor. Böyle böyle derken hani başarısı birazcık Edirne gibi küçük şehirin biraz dışarılarına çıkıyor.
03:52O yüzden hani başka Beş Yıldızlı Oteller, Trakya'daki bütün büyük o zamanın lüks yerleri ne zaman varsa hepsinde çalışmıştır.
04:01Hani dönem dönem bazısında bir hafta bazısında bir ay Antalya'ya da gitmiştir.
04:05Orada da çalışmıştır. En sonunda bizim oranın en büyük holdingi olan holding
04:10Romanya'da babam emekli olduğunu duyduğunda ona bir teklif yapıyor.
04:15Biz diyor Romanya'da tesisleri açtık.
04:17Gel ustam diyor burada biz diyor önemli misafirlerimiz var.
04:20Burada diyor sunum yap. İki yıl orada görev yapıyor.
04:23Daha sonra belli bir hani bizim kültürel sebeplerden dolayı ben diyor burada kalamam.
04:28Zaten ailemi çok özledim.
04:30Dedem de o sırada vefat etmişti.
04:32Dedenin vefatını bahane edip geliyor Edirne'ye.
04:34Daha sonra biz de İstanbul'a geliyoruz.
04:36Çünkü Edirne bize küçük kalıyor.
04:38Babam başarılı bir ağaççı. Biz de yetişmişiz.
04:40Kendimize göre işler bulamıyoruz.
04:42Benim de buna mütakip liseyi bitirmemle beraber babam beni mesleğin içine sokuyor.
04:58Ben Ercan Çoban. Tokatlı İksarlıyım.
05:00İlk öğrendiğimi ben kendi mezarlık yönünde tamamladıktan sonra
05:04yatılı olarak Tokat merkezde 6 yıl yatılı okulda kaldım.
05:07Ortaokulu ve lise.
05:09Daha okul bittikten sonra da İstanbul'a gelip meslek hayatına başladım.
05:13Bugün size tepsi göç yapacağız.
05:15Normalde içerisindeki malzemeler patates, havuç, patlıcan, kereviz, domates, biber, patlıcan.
05:22Etimiz var yine orada pişmiş olarak.
05:24Kereviz farklı bir tat katıyor onun içerisine.
05:26Ayrı bir özel tadı oluyor onun da kerevizin.
05:29Bizim bir ustamız vardı Bolu Gerideli.
05:31Kulaklar çınlasın Emin Kayaslan.
05:33O bize göstermişti.
05:35Benim bu açlı başlığım da onun sayesinde oldu.
05:38Hep garsonlukla başladık biz bir işe.
05:41O da bize çok şey öğretti.
05:44Çok şey kattı bize Emin Kayaslan.
05:46Güneş Osmanlı mutfağından gelen bir yemek.
05:49Daha doğrusu çok çeşitleri var.
05:51Yöresel olan değişik yerler var.
05:54Çoğu normal sade etten yapılıyor.
05:56Bazısı sade sebzeyle kullanarak yapılıyor.
05:59Ama yine de Osmanlı yemeği olarak biliyorum ben.
06:02Güneş'in öncelikle kuzu eti tercihim.
06:05Kuzu eti olmazsa olmaz demek daha doğru olacak.
06:08Kuzu eti de daha lezzetli oluyor.
06:10Normalde içerisinde sebze oranı, sarımsağı, soğanı...
06:14Onlara da farklılıklar katabiliyor.
06:17İyi bir kuzu eti çok daha lezzetli olabiliyor.
06:19Biraz da yağlı olursa çok daha güzel oluyor aslında.
06:22Biz alışmışız toplum olarak yağlı et yemeye.
06:25O da onun kendi yağıyla piştiği zaman...
06:27...daha da hoş bir güzellik katıyor ona.
06:30Kokar, o yöresel olarak değişebiliyor.
06:32Bazı yöreninki güzel çıkıyor, yani kokmuyor.
06:35Bir de pişirmesine bağlı biraz da bu.
06:38Kasabımız var, oradan kendisi getiriyor.
06:40Kendisi getiriyor onlar etlerimizi.
06:42Doğrama şekli biraz büyük olması gerekiyor.
06:44Fırından gireceği için...
06:46Küçük doğrarsa bu biraz parçalanacaktır.
06:49Normalde bir saatten önce pişmez.
06:511 saat 15 dakika, 1 saat 20 dakikada ancak pişen bir yemek.
06:54O zaman küçük doğrarsak hepsi darmadağın olur içerisinde.
06:59Diri olması lazım ki dayanabilsin fırına.
07:02Biz genelde Türk mutfağı üzerine yemekler yapıyoruz.
07:07Patateslerimizi doğradık, soğanını koyduk.
07:09Şimdi kerevizlerimize geçiyoruz.
07:11Patlıcan, domates, biber, kereviz, mantar, kırmızı ve yeşil biber...
07:20Birazcık acı olması tercihimiz.
07:23Hafif bir acılık.
07:25Birazcık kekik...
07:31Yağ çok çeker ama...
07:33Onun öncesinde bir hazırlık aşaması var normalde.
07:36Birazcık tuzla bekletirsen sıkıntı kalmıyor genelde.
07:41İstanbul'da belki 30 tane lokanta varsa bizim tanıdığımız eş dost,
07:46babamın yanında çıraklık yaparak, kalfalık yaparak her zaman söylerler
07:52Akın Usta sayesinde biz buralara geldik.
07:54En az 30 tane lokanta sayarım siz.
07:56Kimisi 5 tane açtı, kimisi 1 tane açtı, kimisi 6 tane açtı.
08:00Babamın yanlarında onlara hem ustalar hem de çocuklar,
08:06babamın yanlarında onlara hem ustalık hem iş ahlakı, iş prensibi hem işletmecilik de var.
08:14Çünkü eskiden usta olmak demek gerçekten çok daha prensipli bir işti.
08:20Çok daha saygı duyulan.
08:22Biz çok büyük azarlar işledik.
08:24Gerekirse bazıları dayak yemeyi göze alırdı.
08:26Eskiden elde tutulan çok nadir mesleklerden bir tanesi.
08:29Şimdi de öyle ama eskiden daha azdı iş kolları.
08:34Herkes genç yaşlarda etisinin kemiği benim derler ya, çocuğunu emanet ederdi.
08:40Hiç ağzından bir kelime çıkmazdı.
08:42O benim ustam derdi, saygı gösterirdi.
08:45Babam da çok yardımcı olmuştur ama hiçbir zaman dövmeden.
08:49Sadece güler yüzle, sempatiyle, şakasıyla 2012 yılında rahmetli oldu.
08:54Hala çok duası alır, çok saygı görür, her zaman anılır.
08:58O yüzden babamdan Allah razı olsun diyorum ben burada.
09:01Bizi biraz zorla itekledi ama iyi ki girmişiz bu mesleğe.
09:05Babamın yanında çalışan bizim şimdiki ustalarımız, dükkan sahibi abilerimiz, arkadaşlarımız.
09:13Onun yanında çıraklık, kalfalık usta olarak hem tecrübe edindiler,
09:18hem işi adabını öğrendiler, hem şimdi çok güzel yerlerdeler.
09:22Çok dua alıyor.
09:24Çok da güzel bir şey.
09:26Hem ben gurur duyuyorum, hem onur duyuyorum.
09:28Hayat boyu böyle güzel sohbetimize yeri geliyor, konuşuyoruz.
09:43Saç kavurma yapacağız size bugün.
09:45Önce doğranmış olduğumuz soğanlarımızı alıyoruz.
09:49Soğanlı daha güzel, daha lezzetli olur.
09:51Biraz biber.
09:53Soğanımızı, biberimizi tavamızda kavuracağız.
09:59Soğanlı soğan.
10:07Fazla da pişirmeden, etin kıvamı, tadını kaçırmadan onu kavurmak önemli.
10:15Et koyacağız, domates, biber.
10:17Yine kuz et kullanacağım. Kuz etini ben seviyorum.
10:19Çok hafif haşladım onu, o kadarcık. Fazla bir şeyimiz yok onda.
10:24Kuz etinin bir kokusu var, o kokusunu alabilmek için.
10:27Çoğu insan istemiyor kuz etini, yemeği.
10:29Tercih etmiyorlar.
10:32Kuz etinin öncesinde birazcık haşlarsa, çok az bir şey.
10:35Onun istemediğimiz kokuları kalmayacak onun üzerinde.
10:38Domatesi de koydum o zaman, bu da pişmedi.
10:41Domatesini ilave ettim.
10:43Bunu yine kavurmaya devam edeceğiz.
10:58Evet, pişmiştir aşağı yukarı.
11:00Beş dakikada çıkar, beş dakika yeterli bunun için.
11:03Etlerimiz daha önceden birazcık işlem gördüğü için, beş dakikada çıkardığı yeterlidir bu.
11:07İçerisine baharatlar atacağım.
11:09Tuzla pul biber, birazcık da karabiber.
11:21Birazcık pratiğe dayalı.
11:23Aslında zor, kolay da değil.
11:25Normalde o da basit gibi gözükseydi, basit değil aslında yemekler.
11:29Bazı püf noktaları var yemek yaparken.
11:31Onları kaçırırsanız, yemekten çok farklı tatlar alabilirsiniz.
11:35O püf noktaları kaçırmamanız gerekiyor.
11:37Pişme süreleri, en önemli şey pişme süreleri.
11:40Önce domatesini koyarsan olmaz, sonra soğanını koyarsan yine olmaz.
11:44Onları iyi dengelemek lazım.
11:46Biraz da pratiğe dayalı oluyorlar.
11:48Aşağı yirmi beş senelik bir tecrübe var açlıkta.
11:50Başta ustam geldiği zaman bizi geri geri döver.
11:53Ustam geldiği zaman bizi geri geri döverdi bile bize ustamız.
11:56Ama sesimiz çıkmazdı.
11:58Çıkma ihtimali yoktu bizim.
12:00Bizim eski ustalar, eski çıraklık ilişkileri çok farklıydı.
12:04Bu tamamdır, bunu kapatabiliriz artık.
12:06Servisimiz hazırdır.
12:17Babam Edirne'de de sadece orada elinde çalışırken bile
12:20Kapıkule o zamanın en değerli yeriydi, en popüler yeriydi.
12:25Çok fazla kara yoluyla gidişler vardı.
12:28Babam gündüz orada çalıştıktan sonra Kapıkule'ye de giderdi.
12:32Edirne'nin çok güzel bir lokantası vardı.
12:35O da destek isterdi, oraya da giderdi.
12:37Her yere yetişmeye çalışırdı.
12:39Hem sosyal bir insandı.
12:41Bu sosyalliğinden dolayı bu şekilde yapıyordu.
12:43Hem de seviyordu, iş mesleğini seviyordu.
12:47Kimahçı var, bir yemeği, bir düzeni, bir tezgahı bir saatte yapar.
12:52Kimisi var, bütün günde yapar.
12:54Babam çok hazır, ele çabuktu.
12:57Ve ekibini kendine çok sevdirirdi.
13:00Ekibini de başarılı tutardı.
13:02Kendi olmadığında da işler yürürdü.
13:04Biz de bu konuda o yüzden feyiz alıyoruz.
13:06Biz dükkandan ayrıldığımızda gözümüz arkada kalmıyor.
13:09O ekip anlayışını, o ekip ilişkisini güzel kurmaya çalışırdı.
13:13En son babam Edirne'ye geldiğinde, şimdi artık herkesin bir yeri vardır.
13:18Bazısı yerine sığamaz.
13:20Ona da kendine göre bir iş olmadığı için,
13:22İstanbul'dan da başka şehirlerden de teklif geldiği için,
13:25eskiden babalarıyla çalışmış olduğu patronlarının oğulları bir yer açmış oluyor.
13:30Akın Usta gelir misin bizim yanımıza?
13:32Biz yeni bir lokanta açtık diyor.
13:34Aksaray'daydı ilk açtıkları dükkan.
13:36Babam da oraya gidiyor.
13:37Biz de bir sonraki yaz işte, onun yaz mevsiminde İstanbul'a tatile geliyoruz.
13:42Amcamlarda kalıyoruz falan böyle.
13:44Amcamlar bize çok şey yapıyorlar.
13:46Bak diyor, baban güzel bir işte çalışıyor.
13:49Siz de burada kalın, biz de size destek olalım.
13:51Amca kızı, amca oğlu bizim biraz büyüktü.
13:53Gögün ablam, Hakan abimler.
13:55Çok destek oldu.
13:56Kalın gerekirse biz her türlü desteğe oluruz.
13:58Taşınmak, bir yerden bir yere hareket etmek biliyorsunuz.
14:02Hem ekonomik olarak hem sosyal kültür olarak biraz sıkıntı çekebilirsin diye.
14:06Babam istemiyordu.
14:07Edirne'de siz iyisiniz falan.
14:09Bu kadar yük olur falan diyerekten.
14:11Biz çok istiyorduk İstanbul'da kalalım diye.
14:13Çünkü Edirne çok küçük bir şehir.
14:15Sıkılıyorduk orada.
14:16İş imkanları vesaire her türlü anlamda buranın iyi olacağını düşünüyorduk.
14:19Ve kaldık.
14:20Babamız Ardoz orada olsa ikna ettik.
14:22Kaldık.
14:23Daha sonrasında annem babama destek oldu.
14:26Ben babama destek oldum.
14:28Babam abimi çok zorladı.
14:30Baba mesleği devam etsin.
14:32Koluna bileziği tak.
14:33Yapmak istemesen de yapma diye.
14:35Küçük komplimanlarla ve hafif yalan bir işin içine sokmak için bir tatlı şeylerle abime çok öyle baskıda bulundu.
14:44Abim en sonunda kabul etti.
14:46Fakat bir sıkıntılar oldu.
14:48Daha sonra ikisi de işi bıraktılar.
14:50Abim dedi tövbe ettim.
14:52Ben dedi bu mesleğe bir daha girmem.
14:53Kendi işimi yapıyorum.
14:55İllustratör, çizer.
14:56Çok güzel bir kalemi vardır.
14:57Çizgi film stüdyosunda çalıştı.
14:59Çok iyi bir çizerdi.
15:00Evet 3D falan filan hepsi vardır onda.
15:03Karikatür dergilerinde çizdi.
15:04O bilinmiş karikatür dergilerinde falan çizdi.
15:06Hatta yaş kaçtı?
15:0815-17 yaşında.
15:10O zamanın en popüler karikatür dergisine.
15:12Abim bir sürü çizim yapmış.
15:14Gönderdi.
15:15Fakat telefon geldi oranın baş editörü.
15:19Aradı.
15:20Çok dedi başarılı bir oğlunuz var.
15:21Babamla konuşuyor.
15:22Diyor ki İstanbul'a gönderin.
15:24Biz elinde yaşarken.
15:25Gelsin biz burada ona diyor.
15:27Abi oluruz baba oluruz.
15:28Ama çok yetenekli.
15:29Biz diyor sahip çıkalım.
15:30Babam diyor ben dedi oralara göndermem.
15:33İstanbul tehlikeli yer.
15:34Göndermemişti.
15:35Yıllar sonra abim İstanbul'a geldiğinde oralarda çizdi.
15:38Görev aldı.
15:39Bazı şeyler yaptı.
15:40Dergiler çıkardılar.
15:41Çizgi filmler yaptılar.
15:42Fesatı.
15:43Ama yıllar sonra abimi ben dükkana getirdim.
15:46Ben dükkan açtığımda abim sağ olsun beni kırmadı.
15:49Bana geldi destek oldu.
15:51Ve beraber işletiyoruz bu dükkanı.
16:0190 yılında garson olarak başladık.
16:04Aşağı yukarı 10 sene falan bir garsonluk yaptık.
16:08Daha sonra biz 6 arkadaş aynı yerde çalışıyorduk.
16:11Orada birleştik.
16:13Dedik kendimize bir dükkan açalım diye düşündük.
16:156 kişi biz 12 sene beraber çalıştık.
16:18Abi kardeş.
16:19Ustamız ustadır.
16:20Biz de daha sonra onlar yanında garsonluğumuzu yaptık.
16:2312 sene biz beraber çalıştık.
16:25Onlarla beraberdik.
16:26Daha sonra işte dükkan açtık.
16:2812 sene çalıştıktan sonra yaşları ilerledikleri için ustanın birazı bıraktık.
16:32Ayrılmak zorunda kaldık.
16:34Sonra yanımıza başka bir arkadaş geldi ve onunla devam ettik.
16:3710 senede öyle devam ettik.
16:3825 yıl kendi dükkanımızda çalıştık.
16:41Daha sonra anlaşamadık.
16:42Belli nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kaldık.
16:4590'dan beri sirkecideyim ben.
16:47Hep aynı yerde başka yerde gitmedik.
16:49Arkadaşlarımızla zaten burada beraberdik.
16:52Tanıyoruz birbirimizi.
16:53Dedik hadi o zaman gel burada beraber bize yardım edelim dedik.
16:55Çalışalım dedik.
16:56Beraber de devam ediyoruz şu an içinde.
16:57En altta soğanı var.
16:59Üzerine patates ve kereviz.
17:01Onun üzerine hafif haşlanmış bir etimiz var.
17:04Kuz eti.
17:05Onları dizeceğim.
17:06Hafif haşladım onu sadece.
17:08Çok hafif.
17:09İçerisinde onun bir şeyi var.
17:12Siyah bir yağı vardır.
17:14Kuz eti pişirdiğiniz zaman zaten üzerine çıkar.
17:18Onu alabilmek için.
17:20Rengi değişmesi, rengi güzel olsun diye düşündük biz onu.
17:23Soğan, patates, kereviz.
17:26Etimizi üzerine koyuyoruz.
17:28Sonra patçanlarımızı üzerine koyacağız.
17:33Mantarlarımızı ilave ediyoruz üzerlerine bunların.
17:38Karıştırdığı zaman bazılarının pişmesi.
17:41Mesela kereviz biraz geç pişer, patates biraz geç pişer.
17:44Soğan yine geç pişer.
17:46Kademel olduğu zaman alttan pişeceği için onun sürekli kendisini telafi edecektir o.
17:51Kereviz sadece içerisinde o kadar aroma bırakmaz.
17:54Ama yapraklarında daha fazla aroma var.
17:56Ona daha farklı bir tat katacaktır.
17:59Domatesini biraz daha koyacağım.
18:01Biraz biberleri koyacağız.
18:04Bereketli bir güveç oldu.
18:09Sarımsakları hafiften eziyorum.
18:11Onları atacağım üzerlerine.
18:1615 kişi rahat doyar.
18:18Sarımsak güveçte hiç olmadan olmuyor.
18:26Biz genelde köyde kaldık.
18:28Ortaokul lisede bittikten sonra bizim akrabaların dükkanları vardı.
18:32Orada gel çalış dediler.
18:34Biz zaten bu işe giren bir daha da çıkamıyor kolay kolay.
18:37O şekilde biz başladık garsonluğa.
18:39Devam edip gidiyoruz ondan sonra.
18:49Bizim meslekte alttan yetişen elemanımız hiç yok.
18:53Biz bir tane eleman, çıraklı olmak için can atıyoruz.
18:57Ama kimseyi bulamıyoruz.
18:59Mesleğe devam edilebilecek kimseler yok.
19:01Eski çıraklar ustana derse onu yapmak zorundasın.
19:04Ben yapamıyorum diye herhangi bir şey yok.
19:06Yeri geliyorsa seni döverdi bile.
19:09Ama sesin çıkmazdı hiçbir şekilde.
19:19Benim işe başlamam da 15-16 yaşlarına varıyor.
19:23Gider gelirdim. Ben de severdim babamın yanında mutfakta bulunmayı.
19:26Hoşuma gidiyordu.
19:27Ama liseyi bitirdikten sonra biraz da hafif tembel, son zamanlarda tembel öğrenci olduğum için
19:32ben okumayı pek düşünmedim.
19:34O zaman internet çağıydı.
19:36İnternet kafe, teknik servisli olan çok güzel bir yer vardı.
19:40Ben orada işe başlamıştım.
19:42Patron da beni çok sevmişti.
19:44Maddi manevi, bana çok destek oluyordu.
19:47Haftanın 4 gününü çalışıp 3 gün gitmiyordum işe.
19:50Çok da kısa süreler çalışıyordum.
19:52Maddi olarak da bana karşılığı çok güzeldi.
19:54Babam da dedi ki sen bu mesleğe girmeyeceksin anlaşılan.
19:58Ben sana üniversite kapısını açayım.
20:00Sömestra geliyorduk o zaman.
20:02Bu sömestr tatilinin 3 ayı gel benim yanımda çalış.
20:05Ne zaman tekrar öğrenim vakti gelince, dershaneler açılınca ben seni dershaneye göndereyim.
20:10Belki arkadaşların gibi üniversite okumak istiyorsundur.
20:13Gel benim yanımda.
20:14Bana da mantıklı bir fikir olarak geldi.
20:16Geldim yanına.
20:17Gerçekten eskiden havalandırmalar yok.
20:20Çok sıcak.
20:21Bir de yazın ortasında.
20:22Eleman yok.
20:23Hiçbir zaman bulaşıkçı olmaz.
20:25Çok yoğun işler.
20:26Ahçılığı öğrenelim diye geldik.
20:28Bulaşıkçılık yapıyoruz.
20:29Ahçılık yapıyoruz.
20:30Çıkmamız gereken saate çıkamıyoruz.
20:32Her zaman geç çıkıyoruz.
20:33İzin desen izin de zor rica minnet bir şekilde alıyoruz.
20:37Yalvarıyoruz babama neredeyse.
20:39Bu şekilde 3 ay çalışınca ben dedim lokantacılık asla yapmam bir daha.
20:44Ben dedim okuyacağım.
20:45O zaman böyle başladık ders çalışmaya.
20:47Etütler mütütler ne mi varsa her şeye çalışıyoruz.
20:50Üniversite sonuçları vakti geldiğinde, dershane kapandığında babam dedi ki
20:54gel 10 gün bana yardım et.
20:56Gel dedi dükkanda.
20:57Abin dedi 10 gün izin yap.
20:5910 gün o abiyi izin yaptırdık.
21:0010 gün öbür abiyi izin yaptırdık.
21:02Sonra bir 10 günde baba dedim bitmeyecek mi bu izinler?
21:06Yok dedi bu son.
21:08O izinleri de yaparken o günkü patronumuz geldi.
21:12Elimi sıktı iki kardeş.
21:14Şafak'cığım hayırlı olsun.
21:16İnşallah dedi çoluğunu çocuğunu da buradan geçindirirsin.
21:19Sana hayırlı olsun.
21:20Ne hayırlı abicim dedim falan böyle nasıl?
21:23Ben dedim bir şey konuşmadım.
21:24Yok babanla biz anlaştık dedi.
21:26Sen burada çalışacaksın dedi.
21:28Mesleğe öyle adım atmış bulundum.
21:29Ağladık, zırladık, üzüldük, eğittik, hayallerimiz vardı.
21:33Üniversite sonucunu bile hatırlamıyorum artık.
21:35Başarılı bir sonuçta ama mesleğe o anda girmiş bulunduk.
21:38Babam da şöyle bir şey söyledi.
21:40Hani dedi bak oğlum biz buraya geldik taşındık.
21:42Biraz zor durumlarda.
21:44Hani dedi biz ev alıyoruz.
21:46Sen de bize dedi bu bütçeye buradan destek olursun.
21:50Şimdi dedi üniversite şöyle olur böyle olur.
21:53Ben de kıramadım.
21:54Hem aile bütçesi dedim.
21:55Hem dedim aileye destek olsun, evimiz olsun vesaire.
21:59Mesleğe öyle adım atmış bulunduk.
22:10Ben 1996 doğumluyum.
22:13Samsunluyum.
22:14Bir 10-12 yaşıma kadar Samsun'da yaşadım.
22:17Ondan sonra buraya geldim.
22:19Burada da yaklaşık 15 senedir bu sektörde çalışıyorum.
22:24Zor günler oluyor bazen.
22:26Herkesin yaşadığı gibi.
22:28Biz de yani zor günlerden birini yaşadık.
22:32O sıralar tabii iş falan bilmiyorduk.
22:34Hiçbir şey bilmiyorduk.
22:36Burada değil başka bir yerde işe başladım.
22:38Bulaşıkçılık falan yapıyordum.
22:39Bulaşık yıkarken boyum yetmiyordu.
22:41Altıma domates kasaları koyuyorlardı.
22:44Öyle öyle bulaşık yıkadım.
22:47İşte bir 2-3 sene sürdü o.
22:51Ondan sonra salon aldılar.
22:53Garson vesaire.
22:54Garsonluk yaptım.
22:56Tezgahtarlık yaptım.
22:57En son bir tane ustam vardı.
22:59O dedi mutfağa gelir misin dedi.
23:02Geleyim dedim.
23:03O gün bu gündür mutfaktayım.
23:05O zaman da okula gidiyordum zaten.
23:07Çalışmak böyle içimde vardı.
23:0913 yaş çok küçük bir yaştı.
23:11Bundan 13 sene geri gidersek
23:13bence gayet normal o zamanın ortamına göre.
23:16Bugün ben size kilis tava yapıyorum.
23:19Kilis tavayı bir tane ustam vardı benim.
23:23Normalde içine dana döşü atıyordu.
23:25Ondan sonra biraz kuyruk yağı atıyordu.
23:28Kuzunun kaburgalarından da biraz koyuyordu içine.
23:31Onun lezzeti çok güzeldi.
23:33Ama kuzunun tabii her zaman olduğu gibi bir kokusu var.
23:37O koku bazen bazı insanlar için dayanılmıyor.
23:41Biz de bunu şöyle yaptık.
23:44Kuzunun kokusunu almak için.
23:47Eti bir gün önceden zıhlayıp, baharatlayıp dinlenmeye aldık.
23:53Dinlenen et kokusunu kaybeder.
23:55O yüzden de sebzelerini daha sonra ilave ederek
23:58kokusunu iyice yok ettik bunun.
24:00Yağ kalıntısı kalmıyor adamın ağzında.
24:03Direkt et gibi yiyorsunuz.
24:05İçindeki kuyruk yağını bile hissetmiyorsunuz.
24:07Şu an bu kilis tavanın en güzel hali oldu.
24:10Biz bu etin içine, hatta burada iki tane et var.
24:14Biraz dana, biraz kuzu karışık.
24:17Kapya biber, yeşil biber, sarımsak.
24:20Bunları biraz böyle ovalayacağız.
24:23Ondan sonra içine pul biber, tuz, kekik, birazcık kimyon,
24:28hafiften bir baharat atıp güvecimize yerleştireceğiz.
24:32Fırınlayacağız.
24:36Kekik, pul biber, biraz çeşniş atıyoruz.
24:46Ondan sonra ben tuzu fazla sevmiyorum.
24:49Fazla da tuzu atmıyorum.
24:51Ama acısı biraz, bir tık fazla olursa çok güzel olur.
24:55Zaten kekik etin kokusunu da alıyor.
24:58Hiçbir şey kalmayacak tuzdan öteye.
25:00Ya lokum gibi bir şey olacak çıktıktan sonra da.
25:02Şimdi kıyma tadıyla zırh tadı çok farklı.
25:05Makineyle elde yapmanın, etin suyunun içinde kalması,
25:09makinenin içinde kalmasındansa içindeki daha değerli.
25:13Zırhta yaptığın zaman o etin içindeki sinirleri ayıklayabiliyorsunuz.
25:19İçinde böyle ağzınızda herhangi bir kalıntı vesaire olmuyor.
25:24Dişlerinize ulaşmıyor.
25:26Dişlerinizin arasında kalmıyor.
25:28Bunun pişirmesi, sebzesini vesaire her şeyini attıktan sonra
25:33güvece böyle yuvarlak bir şekilde dizip, dairesel bir şekilde dizip
25:38bir 20-25 dakika fırında tutmak yeterli oluyor.
25:42Şu an bütün sebzeler, sarımsak vesaire hepsi iç içe geçsin diye karıştırıyorum.
25:48Geçti sadece.
25:50Birazdan güvece alacağım.
25:52Güvece de aynı şekilde dizicem ve fırınlayacağım.
25:58Evet, kedisi tavamız hazır.
26:21İstemeden bir işi yapmak zordur.
26:25İstemeden bir işi yapmak zordur.
26:27İkincisi de eskiden şartlarımız gerçekten zordu.
26:3215 günde bir izin vardı.
26:34Bazen 15 günde bir izni de yapamıyorduk.
26:36Uzun saatler çalışıyoruz.
26:38Yaz, kış, sıcak, soğuk.
26:40İzin yok.
26:42Bulaşıkçılık yapıyorsun.
26:44Yer gelip komüneye iniyorsun.
26:46Patron ne derse veyahut müdür ne derse ona göre hareket ediyorsun iş hayatında.
26:51Çok zorluk çektik.
26:52Çok ağladık, zırladık ilk başlarda, yıllarda.
26:55Ama daha sonra her şeyin bir antrenmanı olur ya, bunun da antrenmanını görünce
26:59dedik artık bu meslek bizim üzerimize gelmiş yani.
27:03Bunu giymişiz kıyafet olarak.
27:05Biz bu işi yapacağız.
27:06Bir süreden sonra bu işi sevmeye başlayınca gerçekten haz alıyorsun ve sen de üstüne koymak istiyorsun.
27:11Burada böyle bir eksiklikler var.
27:13Burayı şöyle yapsam, burayı böyle yapsam falan diyerekten.
27:16Patronumuz o zaman bunu gördü ki açlıktan beni sürekli babamın yanından aldı.
27:21Ben dükkan dükkan gitti babam böyle sağ olsun.
27:24O dükkanı yine dükkan açıyor patron, oraya gidiyor kuruyor.
27:27Başka dükkan açıyor, oraya gidiyor kuruyor.
27:29Hani böyle serüvenler oldu.
27:31Biz de onun peşinde gittik.
27:33Bu mesleğin içerisindeysen hani yemeğe baktığın zaman yemeğin nasıl piştiğini,
27:38yemeğin nasıl tadı tuzu olduğunu biraz anlarsın.
27:41Biz 25 yılımızı geçirdik bu mesleğin içerisinde.
27:44Şimdi ben geleneksel Türk mutfağı üzerinde hani genelde çalıştım.
27:48Ama kebap da olsun, kuyu kebap da olsun, zırh kebap da olsun.
27:52Başka türlü lahmacun da olsun.
27:54Hani bu işten anlıyoruz.
27:56Burada biz yoğrulduk.
27:58Hamurumuz bizim bu restoran işinde, lokanta işinde yoğruldu.
28:02Farklı yerlerde de ara sıra çalıştığımız oldu küçük zamanlar.
28:05Ama şimdi kendini geliştirmek istiyorsan bu meslekte her şeyi bilmek zorundasın.
28:10Tadını tuzunu da bilmek zorundasın.
28:12Görünüşünde bizim yemeğimiz böyle parlayacak.
28:15Vitrin görüntüsü de güzel olacak.
28:17Sunumun da güzel olacak.
28:19Tadı da güzel olacak.
28:20Her şeyin bir olayı var.
28:22Bu renginden de anlarsın.
28:24Mesela et geliyor.
28:26Çiğ et geliyor.
28:27Biz çiğ eti hani çok fazla böyle vakit harcamadan o etin nasıl bir et olduğunu,
28:32sığır mıdır, dana mıdır, düve midir olduğunu anlarız.
28:35Kuzunun kara koyu mudur, yoksa kıvırcık mıdır, Trakya'dan mı geldi, Balıkesir'den mi geldi biraz anlarız yani.
28:42Ama bu meslekte geçirmiş olduğun zamanı hani tecrübeye yorarak seviyorsan yaptığın işi
28:49bütün zorluklarına katlanarak bu işi üstleniyorsun.
28:53Görmüyorsun diğerlerini.
28:55Biz de çok zorluklardan geldik.
28:57Mesela dediğim gibi bir dükkanı açıyor patronumuz.
28:59Şafak diyor sen git.
29:00Ben hayır demiyorum mesela.
29:02Yok benim evime uzak demiyorum.
29:04Şimdiki zamandaki biz arkadaşlarımızla başka kişilere söylüyoruz gençlere
29:09Göz bak git.
29:10Biraz daha fazla para vereceğiz şu dükkanda çalış.
29:13Yok benim evime uzak.
29:14Yok bilmem.
29:15Ben gelemem, edemem.
29:16Biz yok demeyi bilmiyorduk.
29:18Ağzımızda böyle bir şey yoktu.
29:20Üç ay ben izinsiz çalıştığımı bilirim.
29:22İzinsiz çalıştığım yerde ve de yetersiz personel de vardı.
29:25Gerçekten hiçbir şeye biz yok demedik.
29:28Bulaşık mı dedik ilk zamanlarımızda, komün mü dedik.
29:30O dükkana git, o dükkana git.
29:32Süpüreceksen süpürüyorsun, temizleyeceksen temizliyorsun.
29:35Mutfağa mı giriyorsun? Mutfağa giriyorsun.
29:37Geç mi çıkıyorsun? Geç çıkıyorsun.
29:38Biz böyle kaprislerin içerisinde olmadık.
29:40Hani bu dönemle alakalı gerçekten.
29:42Hani Z kuşağı, X kuşağı falan diyorlar ya.
29:45Ben buna veriyorum.
29:46İnsanlar rahatı görürse zorluğa katlanamıyorlar.
29:49İlk başta zorluğu görecekler.
29:51Yönlendirmeyle alakalı.
29:53Aile de buraya doğru yönlendirme yapacak.
29:55Çünkü bak büyük yerlerdeki iş adamlarının oğulları bile
29:58başka yerlerde testlerden geçiyorlar.
30:01Başka yerlerde çalışıyorlar tecrübe edinmek için.
30:03Zahmet görmeden rahmet olmaz.
30:06Buna inanıyorum.
30:07Bu işte mutlu olmak istiyorsan zorluğu çekeceksin.
30:11Zorluğu çekeceksin.
30:13Yarın öbür gün zorluğu gördüğünde sana kolay gelsin.
30:16O kadar yıpranma, o kadar çırpınma.
30:20Kriz ortamını biz çok rahatça hallediyoruz.
30:23Çoğu zaman bizde kriz ortamları oluyor.
30:25Ama bu kriz ortamları daha önce yaşadığımız tecrübelerden dolayı
30:29rahat atlatıyoruz.
30:30Ben çok sabırlı bir adamımdır.
30:32Personelime de, eşime de, arkadaşlarıma da, abime de, aileme de sabırlıyımdır.
30:38Çünkü bu iş hayatında görmezden geliyorum çoğu işe.
30:41Görmezden gelmek zorundasınız.
30:43Bizim işte çok organize olmak zorunda şeyler.
30:47Her zaman bir eksiklik var.
30:49O eksiklikleri sürekli kapatmaya çalışıyoruz.
30:51Kafayı takmamaya çalışıyoruz.
30:53Müşteri geldi bir şey söyledi.
30:55Şu şöyle oldu, bu böyle oldu.
30:57Yoksa bize tavsiye de veriyor mesela.
30:59Senin ne kadar tecrüben olursa olsun.
31:01Tabii efendim, tamam öyle olsun.
31:03Fiyatta bazen bir şeyler oluyor.
31:05Ama herkesi hoş karşılıyoruz.
31:07Eğer hoş karşılarsan sen de mükafatını alıyorsun.
31:18İlk ibadetle bu mesleğe başladığımız gün hiçbir şey bilmiyorsun.
31:22Hiçbir şey yapmamışsın.
31:24Eline bir bıçak almamışsın.
31:26Ne bileyim artık.
31:29Köyündeki başka başka insanları görmemişsin.
31:31Çok farklı şeyler.
31:33Gittik tabii ki ilk başta ne yapabilirsin?
31:35Sen ne yapacaksın? Hiçbir şey yapamazsın.
31:37Doğru bulaşıkhaneye.
31:39Oraya girersin üstün başın su içinde.
31:41Onlar bulaşıklarla savaş edersin adeta.
31:4318 yaşında başladık daha sonra.
31:45Bulaşık için yıkanmakla başladın.
31:47Daha sonra tabak getir götür onlarla uğraş.
31:49Bir yanda daha sonra bekar evleri vardı eskiden.
31:53Şu anda da hala var.
31:55Oralarda kalırsın.
31:57Anne yok baba yok.
31:59Dert eşiği kimse yok.
32:01Zor bir alışması bile bayağı zordu onların.
32:03Biz 6 arkadaş aynı iş yerinde çalışıyorduk.
32:07Daha sonra biz onlara dedik ki biz kendimize çalışalım.
32:09Niye başkasına çalışalım?
32:11Hiç olmazsa işçilikten iyidir.
32:136 kişi birleştik.
32:15Ne kazanırsak bir işten daha fazla alacağımız kesindi o.
32:17Dedik 6 kişi birleşelim.
32:19Biz bir dükkan açalım dedik.
32:21Öylece başladık.
32:23Mahmut Cansoy ve Emin Kayaslan var.
32:25Çok iyi insanlardır.
32:27Bizi daha sonra mutfağa sokan da onlardı.
32:29Derdi karşısında ne yapacaksınız?
32:31Gelin buraya gelin buraya.
32:33Zor bir ara bizi mutfağa soktu ustamız Emin Kayaslan.
32:35Onunla uğur yaparken yaparken
32:37ama ustamız gerçekten çok mükemmel bir insandır.
32:39Bize öğretti.
32:41Ahçılığı öğretti bize.
32:43O şekilde de 12 sene beraber çalıştık biz.
32:45Ağabey kardeş olarak.
32:47İlk başta tabii ki mutfağa giriyorsun.
32:49Onu doğra patates doğra soğan doğra.
32:51Onu yap bunu yap.
32:53Daha ufak tefek yemekleri verirsen bunu hazırla.
32:57En fazla taze fasulye ver.
32:59Onu yap.
33:01Kuru fasulye verir onu yap.
33:03Yapamadığın zaman kafana vurur.
33:05Bizde ustalık çıraklık ilişkisi o şekildeydi eskiden.
33:07Sonra işte zamanla
33:09ben gidiyorum işim var sen hallet devam et derken
33:11işi sana yıkıp bırakıp gittiler.
33:13En iyisini de yapmışlar bana göre.
33:15Eskiden çırak daha doğrusu
33:17usta ne derse onu yapmak zorundaydı.
33:19Ben yapamıyorum ben edemiyorum.
33:21İmkansız öyle bir şey söylemem.
33:23Ustana karşı gelmek
33:25büyük bir suçtu daha doğrusu.
33:27Usta ne derse onu yapmak zorundaydı.
33:29Ustalarımız bizim
33:31çırağa gerektiği zaman vururdu
33:33döverdi kapı dışarı atardı
33:35ama dükkandan da git göndermezdi yani.
33:37Yine sabah geldiği zaman
33:39işine gelirdin. O şekildeydi bizim
33:41eski ustalık çırak ilişkimiz.
33:51Bizim mesleğimizde
33:53en önemli şeylerin birisi de
33:55hijyen ve temizlik.
33:57Her şeyin düzenli olması gerekiyor.
33:59Bizim eski ustalar bize iyi öncelikle
34:01düzenli olmayı öğrettiler bize.
34:03Birileri yaptı işte
34:05öncelik temizlik, titizlik önemli.
34:07Dedim ki bu burada olacaksa
34:09olacaktır yani öbür tarafa koyamazsın.
34:11Bunun o şekilde orada olması
34:13gerekiyor.
34:15O şekilde devam ettiği yerlerdi bizim.
34:21Aileler de bu işte hani suçlu.
34:23Kuşaklar da suçlu.
34:25Bir de karakterle de
34:27alakası var.
34:29Yani farklı farklı faktörler var.
34:31Şimdi aile her zaman
34:33çocuğunu doğruya yönlendirmek ister.
34:35Ama doğrunun ne olduğunu
34:37bilmesi lazım ki
34:39onun da o ocakta pişmesi,
34:41onun da o ocakta yoğurulması
34:43lazım ki bilsin.
34:45Hani şimdi güzel bir yaşam
34:47yaşayınca
34:49bilsin. Hani şimdi güzel bir yaşam
34:51içerisinde çocuğu diyor ben
34:53İngilizcesini de öğreteyim, Fransızcasını da öğreteyim.
34:55Onu da öğreteyim, bunu da öğreteyim. Ondan sonra şöyle
34:57ya çocuk okumayı sevmezse?
34:59İkinci bir meslek herkese şart.
35:01Bu aşçılık olur.
35:03Başka bir şey olur. Ama bir meslek
35:05dalığı herkesin
35:07sahibi olması gerektiğini bir şey düşünüyorum yani.
35:09Gitsin başka bir şey kursunu alsın.
35:11Onun kursunu al, bunun kursunu alsın.
35:13Bize mesela eskiden çok gelirdi çocuklar.
35:15Semester tatilinde getirirlerdi.
35:17Derdi mutfağınızı çalışsın.
35:19Orada çalışsın, burada çalışsın.
35:21O çocuk gerçekten o bir gününü bile
35:23unutmaz bizde çalıştığı.
35:25Zorluğunu da, güzelliğini de.
35:27Çünkü onun için çok güzel bir tecrübedir.
35:29Eğer okumazsa
35:31veya el ekmek tutmazsa,
35:33bir iş sahibi olmazsa bu günler aklına
35:35gelirdi. Çocukken her şey
35:37daha önemli. Hani şimdi psikologlar
35:39bile her zaman çocuklu yayınlıyor.
35:41Neden? Çocuklukta yaşadığın şeyi unutamazsın.
35:43Onun için biz
35:45istiyoruz ki bu nesil
35:47devam etsin bu şeye. Ama
35:49çok bir istek yok. Neden?
35:51Şimdi restoran, lokanta
35:53gibi bu hizmet soktarı onlara biraz
35:55uzak geliyor. Daha tatlı şeyler
35:57istiyorlar. Daha böyle gözü hoş gelen.
35:59Arkadaşlarına biraz affedersin hava
36:01atmak gibi şeyler. Ben yazın
36:03şurada çalıştım. Beach Club'da çalıştım.
36:05Bilmem nerede çalıştım. Ya onlar da
36:07zor. Ama onlar
36:09sezonluk işler. Bizim bahsettiğimiz
36:11iş ömürlük iş.
36:13Dil bilmesen bile bu işi
36:15her ülkede yaparsın.
36:17Eskiden sanayiye gönderirler mesela.
36:19Adam olmayacak sanayiye gönderelim.
36:21Veyahut bizim gibi lokantalarda bulaşıkçılık
36:23yapsın. Bunlar hep korkutucu şeylerdi.
36:25Hani birazcık göz korkutmaydı.
36:27Ama bunlar aslında
36:29yaşandığında çocuklar
36:31hayatın ne kadar değerli olduğunu,
36:33ne kadar pahalı olduğunu
36:35zorluk çekersem hani nelerle
36:37karşılaşırım diye küçük
36:39bir hayal tecrübesi oluyordu. Şimdi bunlardan
36:41biraz uzaklaştığımızı düşünüyorum. Hayatta
36:43zorluk görsün ki çocuğun.
36:45Çocuklar hayatın
36:47değerini anlasınlar. Belli bir
36:49tecrübelerden geçmeleri gerekiyor.
36:51Ben böyle olduğunu düşünüyorum. Biz böyle yaptık.
36:53Mutluyuz. Huzurluyuz.
36:55Hanem rükafatını aldık. Sirkecinin
36:57meydanında, göbeğinde burada
36:59turistlerle, yerli halkımızla, esnafla
37:01iç içeyiz. Çok güzel tecrübeler
37:03ediniyoruz.
37:11Ben Nihal Çoban.
37:15Ercan Bey'in eşiyim.
37:17Ben bu sektörde daha yeniyim.
37:19Dördüncü yılındayım.
37:21Daha önce hiç
37:23çalışmamıştım ilk defa. Dedim yardımcı
37:25olayım ben de. Öyle başladık biz de.
37:27Aynı memleket
37:29Tokatniksar,
37:31Mezra köyündeniz. Evde yemekleri
37:33misafir falan geldiği zaman
37:35eşimden destek alırım her zaman için.
37:37Normalde ben yapıyorum.
37:39Bir misafir gelecekse eğer
37:41eşimden yardım istiyorum.
37:43Bizim evde çok farklı oluyor yemek
37:45olaylarımız. Mesela
37:47kuru fasulye piştiği zaman bir tencerede etli
37:49olur. Et yemek zorunda kızım.
37:51Oğlum yemiyor o yüzden.
37:53Ona da ayrı bir tencerede kuru fasulye.
37:55Ben burada daha yeni başladım.
37:57Daha önceden başka
37:59bir yerde çalıştım.
38:01Orada da kahvaltı
38:03veriyorduk.
38:05O tür şeyler. Mantarları dizdim.
38:07Şimdi üzerine
38:09sos koyacağız. Kaşarlarını koyacağız.
38:11Baharatlar ve fırın.
38:13Bu domates sosu.
38:15Domates, biber.
38:23Suyu aldığı kadar
38:25baharatlarını da koyalım.
38:27Pul biber, kekik, tuz ve
38:29defne yaprağı. Değişebilir
38:31güveçte malzemeler ama
38:33olması olmazı sarımsak olabilir.
38:37Eşim eleman arıyorlardı.
38:39Onun için yardımcı olabilir misin dedi.
38:41Ben de peki dedim. Çocuklar, gençler
38:43büyüdüler artık dedim.
38:45Kendi başlarına artık bakabilirler.
38:47Bir yere gidelim dediğim zaman
38:49yorgun olduğunu söylüyordu.
38:51Biz de tabi o zaman biraz
38:53diyorduk bizimle gelmiyorsun falan
38:55diye genç çocuklarla.
38:57Ama ben işe başladıktan sonra artık
38:59ben de gitmek istemiyorum artık dedim.
39:01Bir yandan gitmek istemiyorum.
39:03Bir yandan gitmek istemiyorum.
39:05Ben de gitmek istemiyorum artık dedim
39:07bir yere çünkü yoruluyorsun akşama kadar.
39:09Çalışmak güzel ama.
39:21İlk İstanbul'a geldiğimiz yaz
39:23babamla beraber İstiklal Caddesi'nde
39:25büyük bir lokanta vardı.
39:27Oraya babamla ziyarete gittik.
39:29Babam geldi. Bana tatlı matlı ısmarladı.
39:31Bir şeyler yaptı. Oranın da müdürü olan
39:33abimiz babamın eski patronu
39:35yıllarca çalıştığı patronun
39:37oğluymuş. Onunla tanıştı.
39:39Bak dedi böyle böyle anılarımız var bizim.
39:41Böyle şeyler yaşadık diye. İstersen dedi Şafak
39:43çalışmak istersen. Ben de hiç çalışmamışım
39:45hayatımda. Çok çalışmak istiyorum.
39:47Burada bir çalış dene. Abimize de
39:49sordu. Olur mu dedi. Olur dedi. Biz zaten
39:51yaz vakti dedi. Personel ihtiyacımız var.
39:53Orada komi olarak başladım.
39:55Yaş 15.
39:57Lise 2'ye yeni başlıyorum.
39:5915 yaşında ben orada başladım.
40:01500-600 metrekare dükkan.
40:033 katlı. Sabah 8'de
40:05geliyordum. 9'da yemekler
40:07çıkıyordu. Yemekler bu masanın
40:09büyüklüğünde. Ben o çocuk
40:11gücüyle beraber o yemekleri kaldırıyorum.
40:13Belki 10 kilo. Belki 20 kilo.
40:15Yemekleri taşıyorum. İlk başta taşıyorum.
40:17Bir kat indiriyorum. Masada dinleniyorum.
40:19Sonra ikinci kat indiriyorum. İkinci
40:21masada dinliyorum. Kimse de dinliyor. Bu çocuk götürür mü?
40:23Götürmez mi? Çünkü
40:25iş senin. Bu işi yapacaksın.
40:27Arada yardım
40:29rica ettiğimde geliyorlardı ustalar yardım etmeye ama
40:31nereye kadar? Zaten 2-3 gün
40:33sonra ben onları yalnız götürmeye başlıyorum.
40:3510 gün sonra ustalar
40:37baktı ben bunları götürüyorum. Döner
40:39var 90 kiloluk. Dönere yardımcı olur mu
40:41sıcağı? Abi dedim benim
40:43etim ne? Budum ne? Ama
40:45hani eğer sen
40:47elini taşın altına atıyorsan
40:49gidiyor yani bir şekilde. Yapıyorsun.
40:51Ben şimdi hani
40:53o günler aklıma geliyor. Ben
40:552 sene boyunca orada çalıştım
40:57biraz saatileri. Hem ekmek parası diyorum.
40:59Kendi kazanıyorum. Harcıyorum. Güzel
41:01da oluyor. Aile defek karışmıyor.
41:03Güzel de kazanıyordum. İyi çalıştığım için
41:05güler yüzlü olduğum için müşteriler de bana çok güzel
41:07bahşişler veriyordu. Orada devam ediyordum.
41:09Ama gerçekten çok soğuktu.
41:11Hani çalışma saatleri de
41:13şimdikinden daha uzundu. Hani çalışma
41:15saatleri, klimalar yoktu mesela.
41:17Havalandırmalar çok azdı.
41:19Ve dükkanlar çok büyüktü.
41:21Az personel çalışıyordu. Şimdi biz
41:23bakıyoruz yani her operasyon alanında daha fazla
41:25eleman alalım ama kimse işi bırakmasın
41:27diye. Herkesin ağzına bakıyoruz. Bu şekilde
41:29çalışmaya çalışıyoruz. Herkes rahat
41:31olsun. Yanımızdaki arkadaşlar da rahat olsun diye.
41:33Eskiden biraz daha umursamazdı
41:35çalışma sektörü, işletmeciler.
41:37Öyle. Maaşımıza
41:39da çok bakmazdık. Şimdi
41:41herkesin yani aldığı ücretler
41:43gayet yani enflasyonu
41:45falan düşünerek biraz daha insaflı.
41:47O günlerde bize harçlık gibi para veriyorlardı.
41:49Ama üstesinden gelmeye
41:51çalışıyorduk. Bir babamın
41:53verdiği sözü yere düşürmemek için
41:55iki, kendim söz
41:57verdim diye. O
41:59süre dolanana kadar ben orada çalışmam lazım.
42:01Ben işi bırakayım falan. Benim aklımın ucundan
42:03geçmemişti o zaman. Aslında öyle bir rahatım varmış.
42:05Bırakabiliyormuşum, evde yatabiliyormuşum ama
42:07hani bu gayretle
42:09büyüdüğümüz için o çalışmanın
42:11azmiyle işte böyle bir
42:13yer sahibi olduk. Çalışma
42:15hayatında başarılı olduğumuza inanıyorum.
42:17Yeni yeni bir şeyler
42:19tabii insan her gün öğreniyor ama
42:21çalışmaktan zarar gelmiyor. Ben bunu
42:23bilincindeyim.
42:33Zaten bizim işlerimiz yorucu
42:35işler. Sabah da akşama da ayaklasın.
42:37Durmadan ateşi karşılasın.
42:39Yeri geliyor elini yakıyorsun.
42:41Yeri geliyor kafanı yakıyorsun. O şekilde
42:43bayağı sıkıntılı, zor. Haftada
42:45bir gün izin oluyor.
42:47Biliyoruz ki bunlar evdekiler
42:49hadi bir yere gidelim, gezelim.
42:51Şuraya gidelim, buraya gidelim ama senin gidecek
42:53halin kalmıyor zaten. Haftada bir gün zaten hep dışarıdasın.
42:55Eve de geliyorsun.
42:57Bir gün de evde oturayım, yatayım, dinleneyim
42:59diye düşünüyorsun. Bu sefer de karşı
43:01taraftan sana tepki gösteriyor, kızıyorlar.
43:03Yeri geliyor kavga da diyorsun
43:05o konuda. Zor
43:07oluyor bazı şeyler ama çalışmaya
43:09başladıktan sonra beni anlamaya başladı.
43:11Misafir geldiği zaman kalabalık grup
43:13olursaydı, 15 kişi, 20 kişi
43:15direkt mutfağa geçiyorum ben yine.
43:17Eşim de tabii ki yardım ediyor bana.
43:19Eve gittiğim zaman yemek yapıyorum.
43:21İlk işim hemen yemek yapmak,
43:23mutfağa geçmek oluyor. Çünkü
43:25akşama yemeğini hazırlamam gerekiyor.
43:27Evde çocuklar ve biz yapıyorum
43:29evde gittiğim zaman hemen.
43:41Yaklaşık 7-8 yıl boyunca çorbaları yaptım.
43:43Dükkanın çorbalarını ben yaptım.
43:45Sabah kalkardım dörtte, gelirdim dükkana
43:47yarım saat, kırk dakikada, bir saatte
43:49artık en mühim saatte
43:516-7 çorbayı yapardım.
43:53O kazanları merdivenden aşağıya indirirdim.
43:55Koyardım ve kendim satardım.
43:5720 yaşımdan itibaren bu böyle.
43:59Hani diyorum ya, zaten
44:0117 yaşında mesleğe atılmışım.
44:03Ondan sonra gel demiş, kasada dur
44:05demiş. Sen yöneticilik yap falan.
44:07Ben yöneticilik ne bilmiyorum. Hani
44:09benden 10 yaş, 20 yaş büyük adamlara
44:11sen şunu yap abi, sen şunu yap abi
44:13diyorum, dinlemiyorlar beni.
44:15Patrondan destek istiyorum falan.
44:17Sen kendin yapacaksın diyor. Bu sefer
44:19öyle böyle diyerekten
44:21onlarla da böyle kendimi sevdirerek
44:23lafımı dinletmeyi
44:25onlarla güzel ilişki kurmayı başardım.
44:27İş bölümü, iş paylaşımı
44:29olması gerektiğini de bildiğim için
44:31dedim ben çorbaları yapayım bari.
44:33Sabah çorbalarına dörtte kalkıyordum
44:35her sabah. Hani 7-8 yıl
44:37boyunca böyle gitti. Daha sonra başka bir
44:39ustamız, ben yaparım
44:41diyerekten öyle bir ustamızı getirmek zorunda kaldık.
44:43Çünkü biz üssesinden geliniyoruz.
44:45Sonra gündüz de burada hizmet etmemiz gerekiyor.
44:47Çok yoğun bir şekilde. Mercimek,
44:49tavuk suyu, ezogelin,
44:51kelle paça, işkembe, domates.
44:53Tarhana yaptığımız zamanlar oldu.
44:55Brokoli çorbamızı
44:57yapıyorduk. Hani ben 10 çeşit falan
44:59çorba bilirim. Hani bu konu,
45:01bu var yani açlık derseniz çorba yapmayı biliyorum.
45:03Evde bazen eşime de yaparım.
45:05Genelde evde bazen böyle
45:07daha et üzerine kolay olan
45:09yemekleri falan, mangal tarzı
45:11şeyleri, soslamaları, marineye yederek
45:13daha sonra bir iki gün sonra falan
45:15yapmayı seviyorum kendimde.
45:17Eşim de seviyor, misafirlerim, arkadaşlar,
45:19dostlar da seviyor. En lezzetli olduğuna inanıyorlar
45:21yani. Bazı benim özel bir yemeğim
45:23vardır. Kuzu tandırı yaparım.
45:25Onu çok beğeniyorlar yani.
45:35Moda olan, popüler olan,
45:37çok altyapısı olmayan
45:39yiyecekler dönem dönem şişiriliyor
45:41sosyal medyayla. Önümüze
45:43sunuluyor. Biz biliyoruz ki dönem
45:45ürünü. Hani o lokmalar
45:47biliyorduk. Yani bir lokmanın,
45:49bir ürünün ne kadar özelliği
45:51var ki devam ediyor. Hani
45:53sen buna ne kadar zaman harcıyorsun?
45:55Bir süre sonra insanlar bilinçleniyor.
45:57O da tüketim toplumuyuz.
45:59Tükeniyor, gidiyor. Ama
46:01halka tatlısı diyorum. O halka tatlısı
46:03ömürlerdir, senelerdir
46:05devam ediyor. Neden? Hem uygun,
46:07basit ve lezzetli bir ürün.
46:09Bunu şişirmeye, çikolataya
46:11sürmeye falan gerek yok. Halka tatlısı,
46:13şerbetli, mükemmel bir tatlıdır.
46:15Bunu herkes yer.
46:17Hani çocuğu da yer, zengini de yer, fakiri de
46:19yer. Bu böyledir yani.
46:21Çorbalar da aynı şekilde. Mercimek
46:23çorbası, ezogenin çorbası. Bizde
46:25hiçbir zaman değişmez.
46:27Her restoranda, en kralında da
46:29bulursun. Bizim gibi esnaf lokantalarında
46:31da uygun gelebileceğiniz yerlerde de
46:33bulursunuz. Bazı şeyler
46:35ölmez. Bunun için
46:37kendinizi mesleğe adamanız lazım.
46:39Hani farklı lezzetler
46:41sunmanız lazım. Kendinizi
46:43yenilmeniz lazım. Şimdi yeni nesil
46:45daha farklı yani. Yeni nesil
46:47hani daha değişik şeyler arıyor.
46:49Onun için sosyal medyada var olacaksın ama
46:51hani öyle yalan,
46:53olmayan yiyeceklere sunmak
46:55ve hani farklı farklı
46:57tabirlerle yapılan, farklı farklı
46:59tavırlarla yapılan yiyecekler bana
47:01çok hoş gelmiyor. Neyse onu sunmanız
47:03lazım burada.
47:13Yoğurtlu köfte.
47:15Normal hazırladığımız, daha önce hazırladığımız
47:17köfteler yuvarlak şekillerde.
47:19İçerisinin malzemesi köz patlıcan,
47:21köz biber,
47:23patates kızartması,
47:25domates biber.
47:27Ondan sonra da fırına vereceğiz.
47:29Kıyma tek çekim kıyma.
47:31Baharatlarını koyup birazcık da
47:33bayat ekmek. Onu
47:35yoğuruyoruz. Ondan sonra köfte haline getiriyoruz onları.
47:37Onun içerisinde birazcık pul biber,
47:39karabiber, biraz çok az
47:41bir kimyonu var içerisinde. Soğan,
47:43sarımsak birazcık da.
47:45Yoğurtlu köfte bizim ustamız vardı.
47:47Size dediğim gibi Bolulu Yeredeli ustamız.
47:49Onun yemeğiydi o.
47:51O öğretti bize onu.
47:53O şekilde devam ediyoruz.
47:55Türk mutfağı çok geniş. Yani sonu yok.
47:57Bugün bir şey yaparsın,
47:59yarın başka bir şey çıkıyor karşına.
48:01Ben illa biliyorum diye hiçbir şey yok.
48:03Benim bilmediğim bile çok şey vardı.
48:05Ben aşağı yukarı 30 yıldır bu işin içindeyim.
48:07Benim bilmediğim bile çok şeyler var.
48:09Devamlı gelişiyor.
48:11Bir de gastronomi
48:13okullar açıldı. Onlar
48:15geliştiriyorlar. Yemekleri geliştiriyorlar.
48:17Sosları geliştiriyorlar.
48:19Normalde ana soslarımız belli zaten.
48:21Beğendili soslar falan yapıyoruz ama
48:23çoğunlukla onlar daha farklı soslara
48:25girebiliyorlar. Şimdiki çırak geliyor.
48:27Oğlum bunu niye böyle yapıyorsun?
48:29Diyorsun ben çalışmıyorum, ben bırakıyorum, ben
48:31gidiyorum. Yoktu öyle bir şey eskiden.
48:33Çalışmıyorum, yapmıyorum,
48:35etmiyorum. İmkansız öyle bir şey olsa
48:37karşı gelmen bile çok
48:39zordu eskilerden. Şimdikiler
48:41öyle değiller. Hemen işi bırakıp gidiyorlar.
48:43Kaçıyorlar. Kolay
48:45o işçisi diyorlar onlar birazcık da.
48:47Biz bir köyde yaşadık
48:49hepimiz. Köydeki bütün insanlar
48:51tanırsın. Herkesin birbirine saygısı, sevgisi
48:53vardı. Herkes o köyden
48:55çıkıp şehre geldiği zaman
48:57kendi köylünü bile tanımıyorsun.
48:59Kendi akrabanı tanımıyorsun.
49:01Bu sefer bağlar kopuyor. Kimsenin kimseye
49:03saygısı kalmıyor.
49:05Biz köydeyken,
49:07çocukken kim olursa olsun
49:09karşısında duramazdık.
49:11Kaçardık, mutlaka bir yere kaçardık.
49:13Ama şöyle şu an için kendi akrabanı
49:15bile tanımıyorsun. Yolda görsen kavga edeceksin.
49:17O şekilde. İstanbul desem
49:19daha doğru olacak. İstanbul insanları
49:21birbirinden uzaklaştırdı.
49:23Teknoloji ilerlemesi bayağı sıkıntı.
49:25Herkes mesela çocuklar
49:27akşam odaya giriyor. Ben öbür taraftayım.
49:29Bir şey isteyeceksin. Telefon.
49:31Oradan mesaj gönder. O şekilde
49:33haberleşiyoruz çoğunlukla. Aynı evin içerisinde.
49:35O bayağı sıkıntı.
49:37Teknoloji ilerlemesi. Toplum biraz
49:39deforme oldu gibi bana göre.
49:41Şehre gelmenin
49:43dezavantajları çok çok fazla.
49:51Yoğurtlu köfte dedik.
49:53Onun içerisinde normal hazırladığımız köftemiz var.
49:55Köz patlıcan,
49:57köz biber, patates,
49:59normalde domates biber.
50:01Onların hepsini karıştırıyorum.
50:03Patlıcanlar fırında közlenmiş.
50:05Patates biraz kızarmış.
50:07Köz patlıcan, köz biberin baharatları var.
50:09Birazcık hafif yağ var.
50:11Üzerine domates biberini de ilave edeceğiz.
50:13Normal fırınlayacağız yine. Bunu piştikten sonra da
50:15kaymaklı yoğurtla
50:17birlikte ikram ediyoruz.
50:19Soyulmuş domates
50:21ve yeşil biber.
50:23Hoş da oluyor. Güzel bir tat veriyor buna.
50:25Birazcık kızartmaların
50:27ağırlığını alıyor hafif olarak.
50:29Direkt bunu bu şekilde fırına vereceğim.
50:31Çok az bir sos koyayım.
50:35Domates sosu yine.
50:37Bunu bu şekilde fırına atacağım.
50:49Yıllarca müdürlük yaptık.
50:51Patronumuzu da çok seviyorduk.
50:53Daha sonra dedik biz kendi yolumuza gideceğiz artık.
50:55Kendi dükkanımızı açacağız.
50:57O da bize bir öneri sundu.
50:59Ben dedi dükkanı sana devredeyim dedi.
51:01Ortak olalım dedi.
51:03Ben dedim tamamen kendi
51:05yoluma gitmek istiyorum.
51:07Hani ortak olmak istemiyorum dedim.
51:09Ben kendime ait bir dükkan olsun istiyorum dedim.
51:11O da bize bir öneri sundu.
51:13O da bize bir öneri sundu.
51:15O da bize bir öneri sundu.
51:17Ben kendime ait bir dükkan olsun istiyorum dedim.
51:19Ve nasip oldu bu dükkanı
51:21devranmış olduk.
51:23Çalıştığımız yıllarca babamın da ustalık yaptığı
51:25dükkanı almak gerçekten bana
51:27çok mutluluk verdi.
51:29Biz de kendimize nacizane bir şeyler katmaya çalıştık.
51:31Daha farklı çeşitler yapmaya başladık.
51:33Kendi karakterimizle,
51:35kendi özümüzle bildiklerimizi
51:37sunmaya çalışıyoruz.
51:39Buraya çünkü çok fazla
51:41turist müşterilerimiz de geliyor.
51:43Onlara da yönelik
51:45daha anlaşılır,
51:47daha değişik şeyler sunmaya çalışıyoruz.
51:49Her gün tezgahımız değişiyor, her gün yemeklerimiz değişiyor.
51:51Yenilenmek lazım böyle.
51:53Biraz değişik şeyler sunmak lazım.
51:55Tatlarımız da nitekim öyle değişiyor.
51:57Hani 5 yıldır
51:592020 yılından beri
52:01devraldığım bu dükkanı
52:03şimdi kendi adımıza
52:05kendi kattığımız
52:07dokunuşlarla sürdürüyoruz.
52:16İlk geldiğim zaman sabahleyin
52:18mutfağa giriyorsun, ustalarımıza bir selam veriyoruz.
52:20Bakıyoruz ne yapmışsın, bugün menüde ne var?
52:22Mutfakta ne var?
52:24Dolaplarda ne var?
52:26Yarına neler düşünüyorsun?
52:28Onlarla bir hasbihal ediyoruz, sohbet ediyoruz.
52:30Yemeklere bakıyoruz. Daha sonra geliyoruz
52:32arkadaşlarla konuşuyoruz. Durum nedir?
52:34Bugün gelen, gelmeyen var mı?
52:36Bir sıkıntısı olan var mı?
52:38Sonra hazırlığımızı yapıyoruz.
52:40Bismillah diyoruz, işimize devam ediyoruz.
52:42Manav halden gelir.
52:44Et en güzeli, en doğrusu
52:46çünkü bu iş
52:48etle oluyor. Hani bizim ürünümüzün
52:50%70'i, %80'i
52:52belki 90'ı etle.
52:54Türk halkı etli yemeği çok seviyor.
52:56Sebze yemeğe de koyuyoruz.
52:58Sebze yemeklerimiz de çok fazla var.
53:00Ama et çok yoğunlukta olduğu için etin en güzeli
53:02kuzunun, dananın, hindi
53:04etimiz de var, tavuğumuz da var.
53:06Bunları en güzel
53:08kısımlarından seçiyoruz ayrı ayrı
53:10yemeklerimize. Bazı yemeğimize mesela yağlı
53:12kısmından, bazı yemeğimize
53:14yağsız kısmından.
53:16En doğru, en güzel etlerle beraber
53:18kasabımız bize getirir
53:20sağ olsun. Yıllardır çalışırız onunla.
53:22Baharatımız, mesela yıllardır
53:24çalıştığımız baharatçılarımız var. En güzel
53:26baharatlar bize getirir çünkü yemeğin tadını
53:28o kadar değiştiriyor ki baharat. O yüzden yıllardır
53:30çalıştığımız yerleri bozmayız.
53:32Sütümüz mandıradan gelir.
53:34Silivri'de bir mandırası
53:36olan arkadaşımız var. O getirir bize.
53:38Her şeyin doğrusunu ve
53:40dahi konunu kullanman lazım ki
53:42sonu karşılığını bulasın, lezzeti bulasın, müşteriden de
53:44güzel tepkini alasın.
53:54Bizim tezgahta
53:56her gün değişik lezzetler, yelpaze gibi
53:58bir bahçe var. Hem bugün
54:00mesela beraber yaptığımız yemekler
54:02da var. Ama genelde tezgahımızda
54:0420 çeşit sıcak yemeğimiz
54:06vardır. Bunların içerisinde
54:08tavuk söte, tas kebap,
54:10kavurma, kuru fasulye,
54:12nohut, geleneksel aklınıza
54:14gelebilecek ev yemekleri de
54:16hani evde yapması zor olan yemeklerdir.
54:18Mesela kuzu tandır, kuzu kavurma,
54:20dana kavurma, gerdan,
54:22geleneksel ve değişik yemekler de
54:24var. Ve ustamızın
54:26kendi tarifi olan
54:28bazı beşamel sosluğu,
54:30küreliği, kendi yarattığı yemekler de
54:32var. Çünkü müşteriler geldiğinde
54:34her zaman aynı tezgahı, aynı vitrini
54:36görmek istemiyorlar burada. Biz de o yüzden
54:38yaratıcılığımızı ortaya koymak zorunda
54:40kalıyoruz ki baktığında değişik olsun,
54:42içi açılsın, sıkılmasın.
54:44Her gün aynı şeyi insan evde de yemek istemiyor.
54:46O yüzden burada da görmek istemediği için
54:48değişik değişik şeyler sunuyoruz.
54:50Çeşit çeşit zeytinyağlılarımız var.
54:52En az 10 çeşit zeytinyağlımız var.
54:54Onlar da değişiyor. Çünkü ülkemiz çok zengin.
54:56Yemek kültürü açısından
54:58çok zengin. Biz de onlara en doğru
55:00şekilde sunmaya çalışıyoruz. 25 çeşit,
55:0230 çeşit tatlı var belki reçete olarak
55:04elimizde. Değiştire değiştire yapıyoruz.
55:06Kışın kabak tatlımız var.
55:08Yazın başka bir tatlımız var.
55:10Sütlacımız, supangile'miz,
55:12revani'miz,
55:14Kıbrıs tatlılarımız, trileçemiz mesela bunlar
55:16son zamanlarda çıkan tatlılar. Daha önceleri
55:18Kemalpaşa, revani, sütlac,
55:20supangile, aşure bunları yapıyorduk.
55:22Ama yeni eklenen tatlılar da var. Mesela
55:24San Sebastian bile yapıyoruz ara sıra.
55:26Cheesecake yapıyoruz, tiramisu yapıyoruz.
55:28Ama kült tatlılarımız
55:30geleneksel tatlılar. Çünkü
55:32müşterilerimizde en çok aradığı tatlılar
55:34bunlar. Biz de buraya gelen yabancı
55:36misafirlerimize bunları da tanıtmak istiyoruz.
55:38O yüzden ana öz yemeklerimiz,
55:40tatlılarımız, mezelerimiz daimdir.
55:42Diğerleri arada değişkendir.
55:54Buraya geldiğinde bir müşterimiz
55:56hiçbir şekilde yorulmaz.
55:58Çorbalarımız en uygun fiyatta.
56:00Yemeklerimiz en uygun fiyatlarda
56:02sunuluyor. Biz çok düşük
56:04kar maaşları koyarak burada
56:06müşterilerimize self serviste
56:08olmamızdan dolayı bu biraz.
56:10Hani garson yok bizlerde, komiler var.
56:12Hani ekonomik olmayı
56:14daim olarak gösteriyoruz.
56:16Biz de hani
56:18daha az masraf edip
56:20daha güzel bir karşılık alalım.
56:22Hani bize 100 kişi geleceğine 200 kişi
56:24gelsin, 300 kişi geleceğine 500
56:26kişi gelsin tarzında bir
56:28felsefeyi içeriyor
56:30bu mantık. Daima uygun
56:32ve lezzetli böyle
56:34bir hizmet etmeye çalışıyoruz.
56:44Çocukluk yaşlarda
56:46mutfağın içerisinde büyüdük. Daha sonra da
56:48bir şekilde bu
56:50meslek üzerimize önlük oldu.
56:58Osmanlı mutfağından
57:00gelen bir yemek.
57:02Daha doğrusu çok çeşitleri var.
57:04Yöresel olan
57:06değişik yerler var.
57:16Aslında zor.
57:18Kolay da değil. Normalde
57:20o da basit gibi gözükse de basit değil aslında yemekler.
57:22Bazı püf noktaları var yemek yaparken.
57:24Onları kaçırırsanız
57:26yemekten
57:28çok farklı tatlar alabilirsiniz.
57:30O püf noktaları kaçırmamanız gerekiyor.
57:40Hayatta zorluk görsün ki
57:42çocuğun, çocuklar
57:44hayatın değerini anlasınlar.
57:46Belli bir tecrübelerden
57:48geçmeleri gerekiyor. Ben böyle olduğunu
57:50düşünüyorum. Biz böyle yaptık. Mutluyuz.
57:52Huzurluyuz. Anam yukafatını
57:54aldık.
58:04Eğer sen elini taşın altına
58:06atıyorsan gidiyor yani bir şekilde.
58:08Yapıyorsun.
58:24İzlediğiniz için teşekkür ederim.
58:26Kanalımıza abone olmayı
58:28ve bildirimleri açmayı unutmayın.
58:30Hoşçakalın.

Önerilen