Türkiye’nin her bölgesinden iş dünyasında başarıyı yakalamış, kalıplara sığmamış diğer kadınlara umut olacak başarılı girişimcilik hikayeleri Girişimci Kadınlar belgeseliyle ÜLKE TV ekranlarındaki yerini alıyor. İş dünyasının her kolunda başarılarıyla ön plana çıkan kadınlar “Neden siz de onlardan biri olmayasınız?” sorusunu ortaya koydukları özveriyle sorduruyor.
Hayallerini gerçekleştirmiş kadınların hikayeleri Girişimci Kadınlar programı ile ÜLKE TV ekranlarından tüm kadınlara iham verecek. Girişimci olmak isteyenleri, hayal ettiklerini başarmak isteyenleri teşvik edecek belgesel her hafta kendi alanında başarıyı yakalamış kadınların hikayelerini konu alacak. Kendisine güvenen ve cesaretin içinde bir yerde saklı olduğuna inananların belgeseli Girişimci Kadınlar ÜLKE TV’de.
Devlet desteği ile başarılı işlere imza atan girişimci kadınların azim dolu hikayeleri her Pazar, saat 16.00’da ÜLKE TV ekranlarında…
Hayallerini gerçekleştirmiş kadınların hikayeleri Girişimci Kadınlar programı ile ÜLKE TV ekranlarından tüm kadınlara iham verecek. Girişimci olmak isteyenleri, hayal ettiklerini başarmak isteyenleri teşvik edecek belgesel her hafta kendi alanında başarıyı yakalamış kadınların hikayelerini konu alacak. Kendisine güvenen ve cesaretin içinde bir yerde saklı olduğuna inananların belgeseli Girişimci Kadınlar ÜLKE TV’de.
Devlet desteği ile başarılı işlere imza atan girişimci kadınların azim dolu hikayeleri her Pazar, saat 16.00’da ÜLKE TV ekranlarında…
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Güzellikler Dünyası parafın katkılarıyla.
00:31Serra Erol ben.
00:33Aşçıyım, anneyim.
00:35Tunizmo tacirik kazandık.
00:37Kadın girişimciyim.
00:39Gıda üretim teslimi var.
00:41Hem bebeklere, hem çocuklara, hem yetişkinlere gıdalar üretiyorum.
00:50Reisrail makinesinde bir kamu bankasının kadın girişimci desteğiyle sahip oldum.
01:00Bu sayede, her gün 10 bin dolar satıyor.
01:05Bu sayede, her gün 10 bin dolar satıyor.
01:11Aşçıyım, anneyim, kadın girişimciyim.
01:15Bir gıda üretim teslimi var.
01:18Değişik ürünler üretiyorum.
01:20Organik, organik olmayan, hem bebeklere, hem çocuklara, hem yetişkinlere gıdalar üretiyorum.
01:30Turizm otelcilik kazandık. Fakat turizm otelcilikten sonra aşçılık okumak istedim.
01:50Babam ilk başlarda istemedi. Akademik olarak beni daha yüksek yerlerde görmek
01:58ettiğinden aşçı olarak aşçılığı bir bayana yakıştırmadı. Ben üniversiteden mezun olduğumda
02:06sene 2000'di ve kadın aşçılar çok bugünkü günümüzdeki gibi revaçta değildi. Erkeklerin
02:15egemenliğinde olan bir meslekti aşçılık. Hatta kendim de Türkiye'de çalışmaya başladığım
02:21zaman yalnız tek kadın neredeyse bendim. Elle sayılacak kadar az kadın vardı. Belki de
02:31İstanbul'un ilk bayan aşçılarının arasındayımdır bende. Amerika'da aldığımız aşçılık eğitimi genel
02:38bir eğitim. Yani internasyonel mutfaklar. Hem Fransız mutfağı öğreniyorsunuz, hem uzakdoğu
02:46mutfağı öğreniyorsunuz, hem ne bileyim Avrupa mutfağı öğreniyorsunuz, hem Amerikan mutfağı
02:52öğreniyorsunuz. Aynı zamanda pastacılık öğreniyorsunuz. Yani genel bir eğitim aldık aşçılık
02:58üzerine. Ondan sonra da uygulama şansımız oldu orada. Yaklaşık 3 sene Amerika'da yaşadıktan sonra
03:06Türkiye'ye dönme kararı aldık. Türkiye'de de iyi restoranlarda, kafelerde çalıştık. Döndüğüm
03:14zamanda diplomam gerçekten burada çok kapı açtı. Hem yabancı dilim vardı, hem pratiğim vardı. Bir
03:22sürü yabancı şefle Türkiye'ye, çünkü o zamanlar yabancı şef getirmek, işletmeler yabancı şefler
03:28getirtip onları çalıştırdı. Onların yanına da yabancı dil bilen birileri gerekirdi. Mutfaktan da
03:36anlayan. İlk etapta bu şekilde yani hem biraz tercüman, hem biraz yardımcı, hem aynı zamanda
03:43çalışı olarak başladık. Ama zaman içinde yükseldik.
03:56Ben çocukken, herhalde annemlerden de kaynattı, bir takım gıdaları karıştırıp, yani onlar kimyager
04:04oldukları için onlar kimyasal karıştırıyorlardı. Ben de hoşuma giderdi, gıdaları birbirine karıştırırdım.
04:12Ve değişik böyle, mesela pembe bir gün pembe bir omlet yaptım. Başka bir gün fasulyeler içinde ama
04:20çorba yaptım. Fakat yaşım herhalde altı, yedi, sekizdi bunları yaptığımda. Biz aşçılık okumaya gittik.
04:29Orada farklı eyaletlerde yaşadık. Ben okudum, o çalıştı. O önce bakmak istedi aşçılık ona uygun bir
04:38gerek mi diye. Daha sonra ben çalıştım, o okudu. Yine farklı eyaletlerde. Sonra aynı eyalete geldik ve
04:48aşçılık kariyerimizi orada devam ettirdik. Biz Miami'de çok iyi bir otelde, Miami Beach'in orada aşçılık
04:56yapıyorduk aynı otelde. Daha sonra dedik ki Amerika çok da bize uygun bir yer değil. Orada yaşamak
05:03isteyip istemediğimize karar verdik. Çok uygun bulmadık Amerika'yı. Türkiye'ye geri dönme kararı aldık.
05:11Türkiye'ye döndüğümüzde ben İstanbul'da o zaman yeni açılan ünlü bir mağazanın restoranı vardı.
05:20O restoranda çalışmaya başladım. Eşim de başka bir alışveriş merkezinin içinde bir tane açılmış bir
05:29restoran vardı. Orada çalışmaya başladı. Zaman içinde bir yerlere geldik. Hemen aşçılık okunmuş
05:36olmanın verdiği hızlı yükselmeyi yaşadık. Eşim bir ara vazgeçti aşçılıktan. Başka işi yapayım dedi,
05:45ticaretle uğraşayım dedi. Ama sonra ona da çok güzel deniz kenarında bir restorandan bir teklif gelince
05:52o da geri döndü aşçılığa. Daha sonra biz evlenme kararı aldık. Evlendikten sonra yine bizim günlerimiz şey geçerdi.
06:02Hafta sonları çalışırdık. Hafta içi aynı gün izinimiz olurdu. Mesela yılbaşında gece 12'de Beşiktaş iskelesinde
06:13buluşurduk. Motora biner, karşıda otururduk. Motora biner Üsküdar'a geçer, oradan evimize giderdik.
06:20Yani en büyük şey bütün tatillerde olay çalışma üzerine olduğu için, ikimiz de aynı mesleği yaptığımız için aslında
06:28tatillerde çalışmak veya herkesin izinli olduğu zamanlarda çalışıyor olmak bizi rahatsız etmedi.
06:35Aşçıları sorduğunuz zaman, en iyi aşçı kim dediğiniz zaman annemdi. Ama mutfağa geldiği zaman bir kadını mutfakta aşçı olarak görmeye çok da memnun oldum.
06:56Ama mutfağa geldiği zaman bir kadını mutfakta aşçı olarak görmeye çok da memnun olmayabiliyorlar.
07:06Belki asırlardır erkeklerin yaptığı bir meslek olduğu için. Çünkü toplu üretimlerde özellikle kas gücüne kuvvet gerektiren bir meslek olduğu için
07:18Her ne kadar hepimizin gönlünde yatan yemek lezzeti, annemizin yaptığı, bir bayanın yaptığı lezzet olsa da meslek haline döndüğünde ağır iş olduğu için erkek hegomonyasında oluyor.
07:36Miami Beach'te bir otelde çalışırken oradaki şefim, çok ünlü bir Fransız şefti ve bir gün mutfağa girdi, dedi ki dün akşam balanca davetin yemeğini kim yaptı?
08:04Polenta diye bir yemek yapılıyordu. Polenta bir mısır unundan yapılan bir yan yemek yani et yanında polenta püre gibi, patates püresi gibi düşünebiliriz.
08:17Şef girdi mutfağa, kim yaptı? Kim yaptı polentayı? Kim yaptı polentayı diye tedirgin etti.
08:24Benden başka bir tane de bana gösteren birisi vardı yapan. Bana şunları şunları koy, bunları bunları ekle, şöyle yap böyle yap diyen birisi vardı. Bir reçete vardı. Ben de onu uyguladım.
08:37Baktım kimseden ses çıkmıyor. Ben dedim ki ben yaptım polentayı. Geldi, dedi ki hayatımda yediğim en güzel polentaydı. Ben özellikle bir şey yapmadım, ben reçete uyguladım dedim.
08:51Hayır dedi, bu dedi elimde olan bir beceri dedi. Herkes o reçeteyi alıp yapabilir ama herkes bu kadar güzel yapamaz dedi.
09:00Dolayısıyla aşçılık nedir? Aşçılık bir maharet aslında. Aşçılık bir beceri, bir bazısında olan bazısında olmayan bir şeytan tüyü.
09:12Yine o Amerika'daki şefim bana bir gün işten işi bırakıp Türkiye'ye gelme kararı aldığım zaman bana verdiği öğüt şu oldu.
09:21Yani ne yapacağım, ne yapacağımı bilmiyorum. Sizce öneriniz ne olur, ne pişireyim, ne yapayım Türkiye'ye döndüğüm zaman dedi.
09:30O da dedi ki kendi kültürünü, kendi kökünü bunlardan vazgeçmeden üzerine bizden öğrendiklerini de koyup ortaya yeni şeyler çıkar dedi.
09:41Çocuk sahibi olduktan sonra aşçılık yapmaya geri dönemedim. Çünkü saatleri çok uzun diye ve çocuğun da daha çok ilgiye ihtiyacı olduğundan dolayı.
10:04Daha doğrusu döndüm. Bir iki sene yaptım fakat memnun olmadığım için kendi iş yerimi açmak istedim.
10:13Hatta şöyle oldu. Önce kitap yazmak istedim. Oğlumun doktoru da dedi ki bana herkes kitap yazıyor dedi.
10:24Sen niye yapabilirken yap, onu sat dedi. Ve oradan yola çıkaraktan ben ilk defa Türkiye'de organik restoran gibi işleyen, organik sertifikalı ama restoran gibi işleyen her bir ürün tek tek sertifikalandı burada.
10:42Bu da çok zordu. Hatta ben organik sertifika kuruluşuyla telefonda ağladığımı bilirim. Ben sizden sertifikayı alacağım. Ne olursa olsun sizden alacağım.
10:54Çünkü ekbesinler hem kısa ömürlü olacak hem de organik olacaklar. Önce nasıl olur, öyle mi olur, böyle mi olur ama alttan girdim, üstten çıktım.
11:07Bir şekilde bütün ürünlerimi sertifikalandırdım ve ilk etapta organik pazarda sataraktan başladım.
11:16Yani bebek ekbesinlerini ben burada üretiyordum ve organik pazarda satıyordum.
11:23Oğlum yaklaşık 4 yaşına geldiği zaman onu bir kreşe yazdım. O kreşe gittiği zamanlarda ben koşa koşa buraya gelir, buradaki inşaatı takip ederdim.
11:35Burası baba yadigarı bir dükkan. Dolayısıyla ben burayı mutfağa çevirdim. Yaklaşık 6 ay sürdü inşaatı. Her gün Emir'i okula bırakırdım.
11:48Ben buraya gelirdim. 3 saat sonra geri döner Emir'i okuldan alır eve bırakırdım.
11:54Ne zaman bebek ekbesini yapmaya karar verdim? Organik sertifikalı olmasını istedim. Organik sertifikalı olsun ve ilk etapta organik pazarda satayım istedim.
12:04Organik sertifikalı olması için bir takım gereklilikler gerekiyordu. Mutfağımın uygun olması, satın alma yaptığım kişilerin yine organik sertifikalı kuruluşlar olması, çiftlikler olması gerekiyordu.
12:21Bir sürü çiftçi ile konuştum, görüştüm. Bazıları istedi, bazıları istemedi. Çok zorlandığım zamanlar oldu ama sonunda muvaffak oldum ve organik bebek ekbesinleri üretip organik pazarda satmaya başladım.
12:38Daha sonra internet üzerinden de satışlarım arttı ve bu şekilde devam ettik.
12:51Annelere yeni bir hizmet sunuyoruz. Bu hizmette anne sütünü toz haline getiriyoruz. Toz haline gelince ne oluyor?
13:11Raf ömrü uzuyor. Dip friz alanından kurtulmuş oluyorlar ve bu tozu istedikleri yerde yanlarında çok hafif olarak taşıyıp istedikleri yerde aynı mama gibi sulandırıp süt haline geri getirip kullanabiliyorlar.
13:28Veya yedirdikleri yemeğin besin değerlerini arttırmak için veya bebeklerine verdikleri sütün değerlerini arttırmak için ilave ederek de kullanabiliyorlar.
13:43Yani kalori arttırıcı bir özelliği var hem de bağışıklık arttırıcı bir özelliği var.
13:51Yani siz bu tozu isterseniz mamasına katın, isterseniz kendi sütünüze katın katlanaraktan size anne sütünü veya mamayı daha da besin değerli, daha da kalorili, daha da vitaminli olaraktan geri vermiş olacaksınız.
14:14Bu tamamen sizin sütünüz başkasının değil. Yani bu süt tozunu çocuğunuzun sevmediği bir yemeği daha cazip kılmak için de içine katarak verebilirsiniz veya çocuğunuz hasta olduğu zaman belki biraz bağışıklığını arttırmak için vitamin ilaç niyetine de verebilirsiniz.
14:34Kendi sütünüzün katkılarını arttırmak için de çünkü besin değerlerini yükseltmiş oluyorsunuz. 2'ye 3'e katlamış oluyorsunuz bunu içine kattığınız zaman.
14:47Anneler sütlerini dilerse buraya donuk olarak, dilerse de taze sağılmış olarak getirebilirler. Biz burada bu sütleri freezeray makinemizin içinde donuk olarak veya taze olaraktan koyuyoruz.
15:04Makine önce donduruyor daha sonra içinden suyunu çekiyor vakumla ve toz haline gelmesine sebep oluyor.
15:13Anne sütlerini öncesi ve sonrası olarak şu an bir takım testlere tabi tutuyoruz ve yaklaşık %5, %6 gibi bir besin değerlerinde kayıp oluyor.
15:25Fakat saklama raf ömrünü, saklama süresini düşündüğümüz zaman bu besin kaybı gerçekten de önemsenmeyecek bir şeye geliyor.
15:35Çünkü normalde anne sütünü taze olarak oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabında 3 gün, dipfrizde de maksimum 3 ay saklayabiliyoruz.
15:49Biz 3-3-3 formülü var.
15:53Fakat toz haline gelmiş anne sütünü yaklaşık 3 sene belki daha da fazla saklayabiliyoruz.
16:03Anne sütlerini sizden aldığımız zaman bir kere bir karşılığında size bir belge veriyoruz.
16:11Aynı zamanda bütün işleyiş makinesi sadece sizin için çalışıyor.
16:16Başkasının sütü olmuyor o esnada ve sadece sizin sütünüz, sizin etiketlerinizle tek tek ayrı ayrı makineye konuluyor.
16:28Tepsilerde her tarihe göre sütler konuluyor.
16:33Ve toz haline getirildiği zaman da siz hangi tarihli verdiğiniz sütün tozu elinizde onu görebiliyorsunuz.
16:42Dükkanı kurdum.
16:59Oğlum 4 yaşı civarındaydı.
17:02Oyun grupları yapardık.
17:05Arkadaşlarıyla bir araya gelirlerdi.
17:07Yemek konusunda sıkıntılı olan, ekbesin konusunda sıkıntılı olan arkadaşları da her zaman benim yaptığım ekbesinleri veya yemeklerden çok memnun olurlardı.
17:20Anneler de dolayısıyla aaa olay bugün size geliyoruz işte benim çocuk yine yemek yiyecek ne güzel derlerdi.
17:29Tabi onların da bana olan yüreklendirmesiyle ben böyle bir mutfak ve böyle bir iş yapmaya karar verdim.
17:39Oğlum da ona yemek yaptığım zaman oğlum bu yemekler kimin dediğim zaman emi mi mi mi mi derdi.
17:48Emir'in demek isterdi.
17:50Ve çok keyif alırdı yediği yemeklerde.
17:58Biz ilk başlangıç olarak ekbesinlerimizi kısa ömürlü ürünler olarak yaptık.
18:16Yani 5 gün raf ömrü olan 3 gün raf ömrü olan siz sipariş verdiğinizde hazırladığımız ürünler olarak başladık.
18:26Daha sonrasında uzun ömürlü ürünler yapmaya başladık.
18:31Yani artık 6 aya kadar dayanabilen ürünlerimiz var oda sıcaklığında.
18:37Onları konserve olarak yaptık.
18:39Neler var?
18:41Meyve püreleri var.
18:43Sebze püreleri var.
18:44Taneli olarak yaptığımız ürünler var.
18:47Etli ürünlerimiz var.
18:49Bakliyatlı, bakliyatsız bir çok malzemeyi karıştırarak bir araya getirdiğimiz çoklu dediğimiz pürelerimiz ve taneli yemeklerimiz var.
19:01En çok tüketimi olan ürün genelde en basit olan üründür.
19:05Yani erik püresi veya taneli erik.
19:09En çok onun tüketimi var.
19:13Ondan başka bu arada pürelerden sonra, taneli yemeklerden sonra bir de bebeklerimizi biliyorsunuz artık katı gıdayla tanıştırdıkça
19:27ellerine bir parça köfte verelim, bir havuç verelim fikri de olduğu için öyle katı ürünlerimiz de var.
19:34Havuç köftemiz, pırasa köftemiz, kurabiyelerimiz ve yeni geliştirdiğimiz mısır gevriğimiz.
19:41Erik pestilimiz, şekersiz yaptığımız ürünlerimiz, ketçabımız organik, barbekü sosumuz var.
19:50Yani ürünlerimiz çocuğa doğru, yetişkine doğru giden organik şeyde böyle ürünlerimiz var.
19:59Bir de organik olmayan ürünlerimiz var.
20:01Bunları da otellere, restoranlara yapıyoruz.
20:04Füme et çeşitlerimiz var.
20:06Füme somon, füme kaburga, füme pastrami, sıvı vanilyamız var tatlılara kullanmak üzere.
20:14Bunlar da organik değil.
20:26Gelişimci kadın olarak en zorlanan şey satış kısmı.
20:30Çünkü kendinizi iyi tanıtmanız lazım.
20:32Özellikle de bebek çocuk ürünleri olduğu için daha da iyi, yani annenin güvenini kazanmak çok önemli.
20:39Bunu da sosyal medyada yaptığım tanıtımlarla, böyle kendime anlatabildiğim programlarla ancak bu şekilde tanıtımı yapabiliyorum.
20:50Tabii ki ilk başta organik pazarda aldığım yer de çok önemliydi.
20:54Fakat daha sonrasında satış için çok doğru bir yer olmadığını fark ettim.
20:59Çünkü organik pazara gelen annenin çoğu zaten kendisi evde yapmayı tercih eden anne olduğu için
21:07zaten yapılmış bir yemeği tercih etmiyor.
21:12Bunlar kurabiyelerimiz, diş kaşıyıcı kurabiyelerimiz.
21:16Kakaolu, havuçlu, tam buğday unundan yaptığımız, tamamen organik.
21:22Şeker kullanmayarak yapıyoruz.
21:25Bu da havuçlu yine.
21:29Bu da buğday unundan yaptığımız.
21:32Bu daha büyük.
21:34Çocuklar için yaptığımız, yeni geliştirdiğimiz mısır gevreğimiz.
21:38Kakaolu mısır gevreği yine sütle tüketerek yiyebilirsiniz.
21:44İsmi de Kakaolu.
21:46Kakaolu mısır gevreği.
21:48Kakaolu mısır gevreği.
21:50Kakaolu mısır gevreği.
21:52Kakaolu mısır gevreği.
21:55Bu da yine size daha önceden de söylemiştim.
21:59Kırmızı erik püresi en çok satandı.
22:01Bu da kırmızı erikten, organik kırmızı erikten ürettiğimiz meyve pestilimiz.
22:07Bunu da daha 2 yaş civarı tüketebilir.
22:12Kırmızı erik püresi.
22:14Kırmızı erik püresi.
22:16Kırmızı erik püresi.
22:18Kırmızı erik püresi.
22:202 yaş civarı tüketebilir.
22:35Şimdi 3 yaşa kadar doktorlar çocuklarımızın iyi beslenmesi gerektiğini söylüyor.
22:43Dengeli beslenmesi gerektiğini söylüyor.
22:45Ve besin değerlerini dengeli olarak alması gerektiğini söylüyor.
22:51Biz de bu çerçevede organik ve dengeli olacak şekilde besinler üretiyoruz.
22:58Hiçbir ürünüm için şey demiyorum.
23:016 ay için, 9 ay için, 12 ay için, 1 yaş için, 2 yaş için demek istemiyorum.
23:07Çünkü her bir doktor, her bir ailenin, her bir bebek farklı bir gelişimde oluyor.
23:14Ve onların doktorunun, onların kendi çocuklarının yiyebileceği tür bizim ürünlerimizin arasından bulabilirsiniz diyorum.
23:26Dolayısıyla ürünlerim çok çeşitli.
23:30Ama bu çeşitlerin belli bir yaşa, belli bir aya göre olduğunu söyleyemem.
23:45Birçok araştırma yapıyorum. Birçok yayın okuyorum.
23:49Çocuklara nasıl beslenmeleri gerektiğini, neler yemeleri gerektiğini, nasıl dengeli dağılımlar yapabileceğimi.
23:58Hatta Emir'in doktorundan da fikirlerimi okuyorum.
24:02Çocuklara nasıl beslenmeleri gerektiğini, neler yemeleri gerektiğini, nasıl dengeli dağılımlar yapabileceğimi.
24:10Hatta Emir'in doktorundan da fikirlerimi okuyorum.
24:15Ve zaten anneler de doktorlarından çocuklarının neyle beslemeleri gerektiği konusunda fikirler alıyor.
24:24Biz yemedikleri şeyleri ürünlerimizin içinden, özellikle kısa ömürlü ürünlerimizin içerisinden çıkartabiliyoruz.
24:34Yani günümüzde birçok alerjili bebeğimiz var.
24:38Ve bu bebekler alerji dediğimiz zaman, mesela bir bebek müşterim vardı.
24:45O turuncu ürünlere alerjisi vardı.
24:48Balkabağı, havuç ama aynı zamanda tarçın da.
24:51Dolayısıyla tarçın olan bir yemeğin içinden tarçını çıkartabiliyor.
24:57Mesela elma püremizde tarçın varsa, tarçını elma püresinin içinden çıkartabiliyordum.
25:03Bu şekilde de faydalı ürünler yaptık.
25:13Bir kadın girişimci olaraktan devletin kadınlara sunduğu hizmetlerden faydalanmak istedim.
25:21Bunlardan birisi COSCAP.
25:23COSCAP acayip destek kadın girişimciye.
25:27Bir takım kamu kuruluşları da yine aynı şekilde destekler veriyor.
25:32Hatta bu desteklerden biriyle de yeni projem olan anne sütü toz haline getirme projem için lazım olan freeze dry makinesinde
25:43bir kamu bankasının kadın girişimci desteğiyle sahip oldum.
25:49Bir kamu bankasının kadın girişimci yarışmasına katıldım.
25:52Hiç bir beklentim yoktu ilk başta.
25:54Aradılar beni, dediler ki katılır mısın böyle bir yarışmamız var.
25:58Tamam dedim ben de katılırım neden olmasın.
26:01Ülke çapında olan bu yarışmada 200 kadın arasına seçildim ve yine bir otelde bir takım 3 gün sürecek eğitim.
26:09Bu eğitim sonunda da kazananlar belirlenecekti.
26:13Çok güzel bir eğitim süreci oldu.
26:16Ama o eğitimde markalarımızı nasıl yönetmemiz gerektiği, sosyal medyalarımızı nasıl yönetmemiz gerektiği
26:25ve bir takım kendi hayatlarımızı hem kadın olarak hem girişimci olarak nasıl yönetmemizi yani psikolojik destek bile aldık.
26:35Çok güzel zamanlar geçirdik.
26:38Bir sürü kendim gibi kadın girişimci ile tanıştım.
26:43Ve bana gerçekten ilham kaynağı olan bir sürü kadın tanımış oldum.
26:48Ben aslında ilk girişimci olarak en korktuğum şey para yönetimiydi.
27:13Bu konuda hayatımda tek bir kez kredi çektim ve o da bir kamu bankasından oldu.
27:22Zaten ondan sonrası çorap söküğü gibi geldi.
27:25Kamu bankası benim bir kadın girişimci olduğumu ve bir kredi kullandığımı benim kimliğimi tanıdıktan sonra
27:34onlar bana geri döndü ve onlar yaklaştı.
27:39Onlar bana yardımcı oldu. Bunlar bunlarda sizin faydalanabileceğiniz şeyler diye.
27:54Girişimci kadın korkmamalı, yapacağı kendine güvenmeli, yapacağı işte başarılı olacağına inanmalı.
28:00Ondan sonrası zaten yine dediğim gibi çorap söküğü gibi geliyor.
28:05Bankalar da yardımcı oluyor. Diğer kadın girişimciler de yardımcı oluyor.
28:11Aslında kadın girişimcinin dostu, bir takım şeyleri öğrendiği yani haberdar olduğu da yine diğer kadın girişimciler.
28:20Ne kadar çevremizi başka kadın girişimcilerle de sararsak o kadar bizlere, kadınlara sunulan imkanlardan haberdar oluyoruz aslında.
28:35İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:05İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:35İzlediğiniz için teşekkür ederim.