EDEBİ ESERLERİN GİZLİ KAHRAMANLARININ HİKAYESİ
Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.
Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?
Edebi eserlerin yazarlarının bilinmeyen yönleri ve merak uyandıran hayat hikayeleri ‘Yaşadığımız Günler’ ile Ülke TV’de…
Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.
Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?
Edebi eserlerin yazarlarının bilinmeyen yönleri ve merak uyandıran hayat hikayeleri ‘Yaşadığımız Günler’ ile Ülke TV’de…
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:30Ondan sonra mezun olduk.
02:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
02:02İzlediğiniz için teşekkür ederim.
02:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
02:32İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:02İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:04İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:06İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:08İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:10İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:12İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:14İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:16İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:20İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:22İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:24İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:26İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:28İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:32İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:34İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:36İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:38İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:40İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:42İzlediğiniz için teşekkür ederim.
03:44Ne yapalım? Çıktım Milli Eğitim Müdürü'ne.
03:48Milli Eğitim Müdürü'ne çıktım.
03:50Buyur evladım dedi.
03:52Müdür Bey sizden bir istirhamım var dedim.
03:54Ben imamım dedim.
03:56İlk ve orta okulu dışarıdan bitirdim dedim.
03:58İlk ve orta okulu dışarıdan bitirdim dedim.
04:00İlk ve orta okulu dışarıdan bitirdim dedim.
04:02Hem görevime hem tahsilime devam etmek için
04:04Hem görevime hem tahsilime devam etmek için
04:06akşam lisesine devam etmek istiyorum.
04:08Olayı anlattım böyle böyle.
04:10Şimdi kaydetmiyorlar dedim.
04:12Ne yapayım oğlum dedi.
04:14Senin için müdürle kavga mı yapayım?
04:16Hayır efendim dedi.
04:18Bir telefonunuz yeter dedi.
04:20Dışarı çık bekle dedi.
04:22Ondan sonra tamam.
04:24Enver Bey'e git dedi. Seni bekliyor dedi.
04:26Gittik.
04:52Vefa Akşam Lisesi'ne kaydolduk.
05:02Vefa Akşam Lisesi'ne kaydolduk.
05:044 sene o zaman.
05:06Saat 6'da başlıyor.
05:089'u çeyrek geceye kadar.
05:109'u çeyrek geceye kadar.
05:12Şimdi ilk derse giriyorum.
05:14İlk defa resmi bir okulda sıraya oturuyorum.
05:16İlk defa resmi bir okulda sıraya oturuyorum.
05:18İlk ders edebiyat dersi.
05:20Allah.
05:22Ben de edebiyatı çok seviyorum.
05:24Dersi işledi.
05:28İslam öncesi Türk edebiyatı.
05:30İslam öncesi Türk edebiyatı.
05:32İslam öncesi Türk edebiyatı.
05:34İslam öncesi Türk edebiyatı.
05:36Alper Tonga destanı var.
05:38Alper Tonga öldü mü?
05:40Alper Tonga öldü mü?
05:42Hıssız acım kaldı mı?
05:44Hıssız acım kaldı mı?
05:46Hıssız acım kaldı mı?
05:48Çocuklar işte görüyorsunuz dedi.
05:50Çocuklar işte görüyorsunuz dedi.
05:52Çocuklar işte görüyorsunuz dedi.
05:54İslamdan önce ne güzel edebiyatımız varmış dedi.
05:56İslamdan önce ne güzel edebiyatımız varmış dedi.
05:58Bu İslamiyet her şeyi berbat etti dedi.
06:00Eyvah.
06:18Mart Siyasi
06:26İstanbul
06:28İ estádio
06:34Doğru.
06:36Müdür yardımcılarının
06:38Odasına gittim.
06:40Dedim ki efendim.
06:42Benim bir istirhamım var.
06:44Buyru evladım .
06:46O imam o, evet imamım dedim.
06:49Bize dedim, edebiyat öğretmeni, böyle böyle dedi.
06:55Mümkünse beni bu şubeden alın dedim, başka bir öğretmene verin dedim.
07:00Aksi halde burada kavga bitmez dedim.
07:03Siz de huzursuz olursunuz, hoca da rahatsız olur, ben de dedim.
07:07Aldılar sağ olsunlar, beni başka bir şeye verdiler.
07:46Orada da edebiyat hocası Davut Hoca çok değerli bir insan.
07:50Fakat tabii resmi ideoloji onu gerektiriyor.
07:54Bütün derslerde bırakıyor, Osmanlı aleyhinde falan.
07:59Biz de duramıyoruz, sabredemiyoruz, müdahale ediyoruz falan.
08:02Ondan sonra hocayla hep tartışmalı geçiyor dersler.
08:07Bir gün biraz fazla ileri gitti galiba.
08:11Söylememem lazım ama söyledik bir defa.
08:15Zil çaldı, hoca çıktı.
08:17Ben de arkasından merdivenlerden inerken, hocam dedim, beni yanlış anlamayın lütfen dedim.
08:27Ben dedim, tarihi bir gerçek.
08:30Osmanlı'da, Selçuklu'da bizim geçmişimiz.
08:34Tarihimiz, evet hatalar olmuştur.
08:36Hatasız yönetim olmaz.
08:38Ama dedim bu kadar sizin ağır eleştirilerinize de.
08:43Yok dedi, ben sizi Osmanlı ailesinin bir ferdi zannettim dedi.
08:53Hayır hocam dedim, bu bir gerçek neyse.
08:58Diyeceğim, akşam lisesinde çok maceramız oldu da oradan anlatmayayım ben.
09:13Ben tabii düşünüyorum.
09:14Ben şimdi bu bilgimi nerede değerlendirebilirim?
09:19Bilgimi ne kadar değerlendirebilirim?
09:21Ne kadar değerlendirebilirim?
09:23Ne kadar değerlendirebilirim?
09:24Ben zaten bu bilgimi bilmem.
09:26Belki bilmem, tabii bilmem.
09:28Belki bilmem, tabii bilmem.
09:30Ama doğru bilgimi bilmem.
09:32Talep etmem.
09:34Ama doğru bilgimi bilmem.
09:36Ben tabii düşünüyorum, ben şimdi bu bilgimi nerede değerlendirebilirim bugüne kadar İslami ilimler alanında bu kadar okuduk, okuttuk bu Arapça bilgisi,
09:52İslami ilimler alanındaki bu çalışmalarımı dedim ki o gün için burada mezun olduktan sonra Arap Fars filolojisinden bir doktora yapayım,
10:06İslam meclisinde Arapça hocası olayım dedim. Ben başka nasıl değerlendirebilirim ki? O niyetle şey yaptık.
10:22Arapça'dan zaten benim orada öğretilen Arapça'yı biliyorum.
10:50Zaten benim orada öğretilen Arapça'ya ihtiyacım yoktu ama Nihat Bey'in usul dersleri vardı, hakiki araştırma metodu, metodoloji çok güzeldi, fevkalade.
11:02Bir de Arap edebiyatı tarihini çok iyi biliyordu, kültürü çok iyi biliyordu.
11:08Arap, Türk edebiyatını, Türk kültürünü bütün yönleriyle bilen bir insandı. Yani Allah rahmet eylesin, hocadan çok istifade ettik.
11:21Kaside-i Bürde'yi, Türkçe söyleyişi de ona ithaf ettim.
11:38Mezuniyet tezi vardı o zaman biliyorsunuz. Mezun olmak için bir tez hazırlayacaksınız. O tezler güzeldi, talebenin yetişmesine.
12:07Bana İbam-ı Buğsiri'nin, Muhammed Buğsiri'nin Kaside-i Bürde'sinin İstanbul kütüphanelerindeki nüshalarını, üzerine yazılan şerhleri, tahmisleri, testisleri, terbiyeleri, taşirleri ve üzerine yazılan nazireleri, bu konuda çalışma hayatı vs. eserlerini verdi.
12:36Ben de ciddi bir çalışma yaptım. En eski nüshayı buldum, bir edisyon kritik yaptım. Sıhhatli bir metin ortaya çıkardım. 400 küsur nüsha tespit ettim.
12:48313 tane şerhini, 55 tane tahmisini, 16 tane taşirini, çok nazireler. Güzel bir çalışma oldu. Hocayla okuyoruz, karşılaştırıyoruz.
13:18Kaside-i Bürde, İbam-ı Buğsiri'nin İstanbul kütüphaneleri
13:39Sonra 14. yüzyıldan itibaren de Kaside-i Bürde Türkçe'ye tercüme edilmiş, manzum olarak. İslam dünyasında Peygamber Efendimiz için yazılan en meşhur kaside bu biliyorsunuz, en yaygın.
13:56Bütün dünya kültür dillerine tercüme edilmiştir. Ondan sonra bir de ben deneyeyim dedim. Kaside 160 beyt.
14:14İşte emin tedekkürü ciğranın bid'i selemi, mezeste dem'an cera min mukletin bidemi diye başlıyor.
14:23İlk 12 beyti tegazül deriz biz gazel tarzındadır, gazele kaçar. Ondan sonra konuya girer. Eski Arap kaside tarzı böyle. Gazelimsi tegazül derler. Tam gazel değildir de.
14:42Hazreti Peygamber için yazılmış. Kendisi Mısırlı. 13. yüzyılın sonlarında yaşamış bir zat. 1296 ölümü.
15:05Diyor ki ey gönül, selemli dostları almaktan mı gözlerinden kanlı yaş akıtıyorsun? Niye ağlıyorsun? Söz bu.
15:18Birinci beyt böyle. Ben şimdi onu beş beytle izah ediyorum. Üç beyt kendi arasında kafiyeli, iki beyt kendi arasında kafiyeli.
15:34Lilizmi sağlamak için böyle bir metot kullandım. Hasret ateşine yanmaktan mı ki, aşkın neşesine kanmaktan mı ki, selemli dostları almaktan mı ki, kanlı gözyaşları akar gözünden, aşıksın ey gönül belli yüzünden.
15:56Böyle başladım. Şimdi selemli dost nedir? Şimdi Mekke ve civarındaki dağlarda özellikle Taif'e giderken çalılıklar vardır. İki metre yüksekliğinde böyle çalılar. Hep dikenli çalı. Onlara selem diyorlar.
16:11Onun için o coğrafyada yaşayanlar selemliler. Bu Arap edebiyatında bilinir. Bir deyimdir bu selemliler. Diyince yani Mekkeliler, Hazreti Peygamber ve sahabe.
16:23Selemli dostlar o. Hasret ateşine yanmaktan mı ki, aşkın neşesine kanmaktan mı ki, selemli dostları almaktan mı ki, kanlı gözyaşları akar gözünden, aşıksın ey gönül belli yüzünden.
16:41Sekiz beyti, altı beyt mi, sekiz beyt bunu şey yaptım böyle. Nihat Hoca'ya gösterdim. Hocam dedim, ben de böyle bir deneme yaptım. Okudu hoca. Ya Mahmutcuğum bu aslında daha güzel olmuş dedi. Gel sen bunu devam ettir dedi.
16:58Ben peyderpey işte yeni asistanım ya. Ondan sonra şey yapıyorum, peyderpey. Otuz yılda ben bunu peyderpey tercüme ettim. Yüz altmış beyin. Güzel kalıcı bir eser oldu. Nihat Hoca'ya ithaf ettim bunu. Nihat Çetin Hoca. Çelebi adamdı, müthiş adamdı. Şair adamdı.
17:58Bu eserin büyük şairi var, Sultan-ı Şuara Ahmet Şevki. 1932'de vefat etmiştir. O, İmam Busri'nin kaside-i bürdesine Nehz-ül Bürde diye bir nazire yazmıştır. Yüz doksan beyin. Onu da tercüme ettim aynı usulle. Onu da yayınladım yani.
18:19Çok böyle Arap Edebiyatı'na ait, Fars Edebiyatı'na ait çok şeyler yayınladım da. Diyeceğim, kaside-i bürde ile beraber başladık çalışmaya. Ondan sonra takdir. O günlerde mezun oldum ben. Mezuniyet tezimdi.
18:50Doktora yapacağım. Öyle Hoca ile konuştuk, Nihat Hoca ile. Bir gün bizim Tavit Tancı vardı, Muhammed Tavit Tancı. Tancalı kendisi. Çok yaman bir adam, çok ziki bir insandı. Dolu bir insandı.
19:18Oriyantalistlerin çok takdir ettiği bir adamdı. Müthiş bir adamdı. Beni gördü, dedi ki Mahmut ne oldu? Hocam mezun olduk dedim. Ya biliyorum mezun olduğun da senin asistanlığın dedi.
19:34Anladım ki Arap Fars'ta benim asistanlığım söz konusu olmuş. Hocam bana öyle bir teklif gelmedi dedim. Allah Allah nasıl olur dedi ya. Sen buradakilerin hepsinden iyi Arapça biliyorsun dedi.
19:47Müzik
20:11Bana öyle bir teklif gelmedi. Sen bana asistan olur musun dedi. Hocam dedim şereftir sizinle çalışmak ne demek. Yalnız dedim ben biraz kendimle bahsedebilir miyim dedim.
20:26Ben uzun yıllar fıkıh okuttum dedim. Okudum ve okuttum. Ya sen bana ne. Ben dedi adamı tanırım dedi. Ben şimdi Ankara'ya gideceğim dedi. Ankara'da dekanla görüşeceğim dedi. Seni İslam hukukuna asistan olarak alalım dedi.
20:47Hay hay hocam dedi. 15 gün sonra görüşelim dedi. 15 gün sonra hocayla görüştük. Dedi ki Mahmut dedi bu Türkler acayip dedi ya.
21:04Dekan demiş ki hukuk mezunu olması lazım yahu. Hukuk mezunu İslam hukukundan ne anlar. Ne Arapça bilir ne İslam'ı bilir. Olmaz.
21:34Müzik
21:43O zaman dedi ben seni mezhepler tarihine alayım dedi. Oradan tekrar öbür tarafa geçiririz dedi. Olur dedi. 15 gün sonra tekrar görüşelim.
21:5515 gün sonra görüşelim. Bu sefer dekan demiş ki tarih mezunu olması lazım. Yahu mezhepler tarihine ne alakası var. Klasik Türkçe ve dini metinler bölümüne alayım dedi.
22:06Oradan dedim ki hocam ben dille çok uğraştım dedim. Dil kısır bir alan dedim. İslam hukuku için gelirdim ama dedim.
22:17Fakat İstanbul'da büyüdüm. Burada tahsil yaptım. Burada evlendim dedim. Burada çevre edindim. Müsaade ederseniz ben burada kalayım. Sen bilirsin.
22:27Müzik
22:52Müzik
23:00Hoca şunu bilmiyor. Ankara İlahiyat Fakültesi de ki o günkü zihniyet Ankara öğretim kadrosu büyük çoğunlukla İmam Hatip okullarına karşı,
23:14İslam enstitülerine karşı İmam Hatip mezunu kimseyi kabul etmiyorlar. İslam enstitülerinden kimseyi yaklaştırmıyorlar.
23:23Ben su içmem. Ben 60 senedir su içmiyorum. Çay olursa içeriz.
23:28Buradan söyle arkadaşlar çay hemen getirirler.
23:33Müzik
23:58Müzik
24:06İslami İlimler Fakültesi'nde Erzurum'da baktık 27 tane asistanlık kadrosu ilan edildi. Biz de gidelim dedik.
24:18Herkes Kemal Bıyıkoğlu'na Dekan o zaman şeydi Kaya Bilgegil herkes onlara ayrı ayrı mektuplar götürmüşler.
24:32Bizim haberimiz diyoruz ki nasıl olsa bu imtihan soracaklar ondan bir şey değil ya. Haberimiz yok. Kalktık gittik.
24:4213 Nisan buradan çıktık ilkbahar günlük günüysanlık. Bir de Erzurum'a gittik ki el içi kadar siyah yer gözükmüyor toprak gözükmüyor.
24:52Bembeyaz. Her gün öğleden sonra kar yağıyor. Nisan'da ya burada yaşanır mı?
25:00Neyse gidelim dedik üniversiteden durumu öğrenelim gittik. Dediler ki Arapçaya bir kişi alınacak.
25:07O da dediler yurt dışında doktora yapmış biri var dediler onu alacaklar. Biz de boşa gelmiş olduk.
25:15Neyse hadi görmüş Erzurum'u görmüş oluruz dedik.
25:20Lalapaşa Camii'nde öyle namazını kıldık. Orhan Baykal diye bir arkadaş bu Bahçelevler müftülüğünden emekli.
25:31O da yanımda beraber. Namazdan çıktık efendim yürüyoruz caddede.
25:39Karşıdan bir adam gözünü bana dikti şöyle baktım bana doğru geliyor. Kalabalığı yararak geldi.
25:47Böyle sağ omzuma vurdu buradan. Sen niye buraya geldin dedi. Senin burada nasibin yok dön dön dedi.
25:58Batıyı gösterdi Erzurum'u. Kim bu adam? Kayboldu karıştı kalabalığa gitti.
26:05Orhan bana baktı ben Orhan'a baktım. Kim bu adam ya? Senin burada nasibin yok dön.
26:12Niye geldin buraya? Geldik burada asistan olduk.
26:27Bu hengamede edebiyatı yok.
26:37Bu hengamede edebiyatı yok.
26:48Bu hengamede edebiyat fakültesinde Türk İslam felsefesi kürsüsü diye bir kürsü kurulmuş.
27:03Nihat Keklik Bey Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa bir fakültede İslam felsefesi kürsüsü kuruluyor.
27:10Ben de bilmiyorum tabii. Sormuşlar Nihat Keklik Bey 1971'de muracaat etmiş.
27:20Senato'dan böyle bir karar çıkarmış. Şimdi uygulamaya koyacak.
27:25Asistan arıyorlar. Kimdir bu filan? Nasıl yapılır filan?
27:31Arapça bilecek, kültürü bilecek, İslam'ı bilecek.
27:38Benden bahsedilmiş. Görüşelim demiş. Gittik görüştük.
27:44Nihat Bey Galatasaray mezunudur.
27:50Bana sorular sordu. Neler okudun, neler yaptın?
27:56Okuduğum şeyleri bana soruyor. Ben de onları ezbere metin okuyorum.
28:03Çünkü okuduğumuz her metni ezberlerdik biz. Kolaydı o zaman ezber.
28:08Öyle bir şey. Zihin o tarafta gelişiyor yani. Öyle zor değil.
28:14Ondan sonra Allah Allah dedi ya gökte aradığımı yerde buldum filan dedi.
28:19Tamam dedi seninle çalışırız filan dedi. Öylece orada doktoraya başladık.
28:33İzlediğiniz için teşekkür ederim.
28:38Filsefe bilmeyen bir insanı alıyorsunuz.
29:042500 sene önce felsefenin temel kurucularından 3 büyük üstaddan Sokrat, Eflatun, Aristo.
29:14Bunlardan birini diyorsun ki İslam kaynakları ışığında Aristo ve felsefesi.
29:22İslam kaynaklarını çok iyi bileceksiniz. Aristo felsefesini bileceksiniz.
29:26Antik çağ felsefesini bileceksiniz.
29:30Ya bu olacak şey değil yani. Ve diyor Aristo ile ilgili hiçbir kitap okumayacaksın.
29:38Bu ilhamla mı olacak?
29:40Öyle bir orijinal Aristo yazacaksın ki herkesin dudağı çatlayacak.
29:48Allah Allah.
29:50Ve burada koridorda felsefede hiç kimseyle görüşmeyeceksin.
29:54Dik yürüyeceksin. Kimseye selam verme.
29:57Çünkü onun kendi özel mizacı öyleydi. Zaten felsefe bölümünde kimse kimseyle konuşmuyordu.
30:02Hiç.
30:28Nermu Uygur Bey orada. Profesör Nermu Uygur.
30:31Mahmutcuğum, bizim kapılar dışarıdan içeriye açılır da içeriden dışarıya açık değildir.
30:44Macit Gökberk bölüm başkanı malum.
30:49Selanikli Atatürk'ün ahbabı.
30:54Biz devlet cumhuriyeti kuran adamlarız. Kim bize laf söyleyebilir.
31:00Bir gün baktım felsefe bölümündeki asistanlarla beraber 23 kişi.
31:15Dedim ki Nihat Bey'e hocam bu tesadüf mü?
31:22Hepsi bu taraflı. Balkan göçmeni.
31:28Mahmut dedi ben de o taraflıyım dedi Arnavutlu.
31:32Ben de o taraflıyım. İlk defa Anadolu'lu sen içimize geliyorsun dedi.
31:37Nihat Bey öyle dese de ben hocaların derslerini bütün takip ettim.
31:42Eserlerini okudum.
32:12İzlediğiniz için teşekkür ederim.
32:42İzlediğiniz için teşekkür ederim.
33:12İzlediğiniz için teşekkür ederim.
33:42İzlediğiniz için teşekkür ederim.
34:12Daha fazla video izlemek için kanalımıza abone olabilir. İlk izleyen olmak isterseniz bildirimleri açabilirsiniz.