Türkiye’nin her bölgesinden iş dünyasında başarıyı yakalamış, kalıplara sığmamış diğer kadınlara umut olacak başarılı girişimcilik hikayeleri Girişimci Kadınlar belgeseliyle ÜLKE TV ekranlarındaki yerini alıyor. İş dünyasının her kolunda başarılarıyla ön plana çıkan kadınlar “Neden siz de onlardan biri olmayasınız?” sorusunu ortaya koydukları özveriyle sorduruyor.
Hayallerini gerçekleştirmiş kadınların hikayeleri Girişimci Kadınlar programı ile ÜLKE TV ekranlarından tüm kadınlara iham verecek. Girişimci olmak isteyenleri, hayal ettiklerini başarmak isteyenleri teşvik edecek belgesel her hafta kendi alanında başarıyı yakalamış kadınların hikayelerini konu alacak. Kendisine güvenen ve cesaretin içinde bir yerde saklı olduğuna inananların belgeseli Girişimci Kadınlar ÜLKE TV’de.
Devlet desteği ile başarılı işlere imza atan girişimci kadınların azim dolu hikayeleri her Pazar, saat 16.00’da ÜLKE TV ekranlarında…
Hayallerini gerçekleştirmiş kadınların hikayeleri Girişimci Kadınlar programı ile ÜLKE TV ekranlarından tüm kadınlara iham verecek. Girişimci olmak isteyenleri, hayal ettiklerini başarmak isteyenleri teşvik edecek belgesel her hafta kendi alanında başarıyı yakalamış kadınların hikayelerini konu alacak. Kendisine güvenen ve cesaretin içinde bir yerde saklı olduğuna inananların belgeseli Girişimci Kadınlar ÜLKE TV’de.
Devlet desteği ile başarılı işlere imza atan girişimci kadınların azim dolu hikayeleri her Pazar, saat 16.00’da ÜLKE TV ekranlarında…
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Güzellikler Dünyası parafın katkılarıyla.
00:31Ben Betül Karaca.
00:33İç mimarlığı okuduktan sonra 12 yıl kadar mobilya sektöründe çalıştım.
00:37Ve fabrikalarda üretimi birinci gözden deneyimleme fırsatı yakaladım.
00:43İç mimarım.
00:44Sürdürülebilir mobilya üretimi yaptığımız şu anda bu işi geliştirmekle ilgili uğraşıyoruz.
00:54Bir kamu bankasının vermiş olduğu hızlı kredi avantajından faydalandım.
01:00İç mimarım.
01:12Ben lise son sınıftayken ablamın bir stüdyo dersine girdim.
01:15O da Bilkent Üniversitesi'nde iç mimarlık okuyordu.
01:18Arkasından tercihlerim arasına iç mimarlığı da yazdım.
01:21Ve böylece Hacettepe Üniversitesi'nde iç mimarlık bölümünü okumaya başladım.
01:26İşin garip yanı ben kimya ve genetik bölümüyle ilgileniyordum.
01:29Daha ziyade onları yazacaktım.
01:31Ama ablamın dersine girdiğimde yaratıcılığın ve sınır tanımazlığın deneyimini yaşadım.
01:37Bu da beni oldukça teşvik etti bu bölüme girmeye yönelik.
01:41Ama tabii ki de matematik konuları, kimya konuları her zaman içimde bir ukde kalmıştı.
01:46Ben de sanıyorum şu anki işimde bunları birleştirerek işi bu şekilde daha rahat geliştiriyorum.
02:00Evimize mesela usta gelirdi.
02:02Usta geldiğinde evde su terazisi yok diyelim ya da ölçüyü alamıyor.
02:06Top bulup rafın üzerine koyardım dengesi yüzünden kaybolacak mı diye.
02:10Bana böyle küçük bir yaratıcılığım olduğunu ailem hep bahsederdi.
02:14Bu yüzden de farklı karşılanıyordum.
02:17İç mimar evler yapar, yatlar yapar, katlar yapar.
02:21Arkasından kendi tercihine göre mobilyaya yönelebilir, daha ince işler yapabilir.
02:27Ya da açık olmak gerekirse şu anki iç mimarlar odasının destekleri ve çabaları çok fazla bizim de imza yetkisi almamızla ilgili.
02:36Onları da çok büyük destekliyoruz.
02:38Biz yalnızca şu anda matematiğini ve stüktürünü yapamıyoruz bir yapının.
02:42Bunun dışındaki bütün tasarımsal yetkinliklere sahibiz.
02:46Matematik aslında bizim ergonomi olarak adlandırdığımız alanda en çok gizli.
02:51Nedir?
02:52Kolumuzu mesela yukarıdan bir tane dolaptan bir şey almaya uzatıyoruz.
02:56Mutfak dolabı neden böyledir?
02:58Bunu düşünecek olursak.
02:59Kolumu ben bu şekilde uzatıyorsam şu ölçüye ve şu ölçüye ihtiyacım var.
03:03Ve açıya.
03:04Bu buraya ne kadar gelebilir?
03:06Ben bunu ne kadar sokabilirim?
03:07Ve nereye kadar yükselebilirim?
03:09Biz ergonomik olarak bir insanı baz alıyoruz.
03:11Zaten sanırım şu anki yaptığım mesleğin de temelinde insanı baz almaktan kaynaklı bir hastalık var.
03:17İnsanı anlayıp onun ergonomisini keşfettiğiniz zaman onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz.
03:24Kısa boylu bir müşterinize 85 santimlik bir mutfak tezgahı yaparken uzun boylu bir müşterinize 95 santimlik bir mutfak tezgahı yapıyorsunuz.
03:33Böylece bireyselliği algılıyorsunuz.
03:36Biz kişiye özel tasarım yapıyoruz.
03:38Örneğin trading yazıcımız ile ürettiğimiz tarım atıklarından mobilyalarımız bir kişinin siparişine göre anında ölçüsünü değiştirip hızlı bir şekilde makineye verip 3 saatte koltuğunu verebileceğimiz nitelikte.
03:52Bu teknoloji zaten kişiye özelleştirebilmekle de ilgili bir alan.
03:57Yani bireyselliği savunuyoruz, kişiyi savunuyoruz.
04:02Ben bu koltuğu ürettiğimiz zaman bu koltuğun yüksekliğini ya burası çok yüksek oldu dediğiniz anda 5 santim hemen bastırıp bu mobilyayı makineye verebiliyorum.
04:13Ve makine de 3 saatte bu ürünü çıkarabiliyor.
04:23Örneğin biz trading yazıcıyla mobilya üretiyoruz.
04:27Bu nedir? İhtiyacı öğreniyoruz, hemen çiziyoruz, programa veriyoruz ve basıyoruz.
04:31Burada usta, işçilik, yemek, su bunların hiçbirine ihtiyacımız yok.
04:35İhtiyacımız olan tek şey bir makine, bir operatör ve ham madde. Bu kadar.
04:40Ne yapabilirdik? Elimizde 4-5 tane makine olduğunu düşünüyoruz.
04:45Bu makineleri hemen sökerdik, bir tırın içine koyardık, yanına da çuvalla ham madde atardık.
04:50Giderdik yerine, bunları orada çıkarırdık küçük bir atölye oluşturarak hızlıca prefabriğin içerisinde.
04:57Ve 3 saatte 4 mobilya çıkarırdık.
05:03Daha sonra Hatay'da diyelim ki bu acil ihtiyaç son buldu.
05:06Daha sonra da bu ürettiğimiz ürünleri alırdık, parçalardık ve geri dönüştürürdük.
05:11Yani bizim orada yaptığımız hiçbir şey o zaman oraya giden plastikler gibi çöpe de gitmezdi.
05:16Biliyorsunuz inanılmaz bir atık da ortaya çıktı.
05:18Orada kırılmalar, dökülmeler sonucu. Bu da oluşmayacaktı.
05:22Bu teknoloji Mars'a taşınabilmemiz için yapılmış bir teknoloji.
05:27Bu teknoloji, Mars'a taşınabilmemiz için yapılmış bir teknoloji.
05:31Bu teknoloji, Mars'a taşınabilmemiz için yapılmış bir teknoloji.
05:36Orada oluşturulacak koloni sistemleri yapılsın diye oluşturulan bir teknoloji.
05:41Ve insanın çalışamayacağı alanlarda çalışabilsin diye yapılmış bir makine aslında.
05:46Ve koloni oluşturulması durumunda gönderilecek bir 3D yazıcı ve düşünün ki mekiğin içerisini bu ham maddeyle döşedik.
05:55Ham maddeyi oraya götürdük.
05:57Orada parçalayarak, 3D yazıcı da kullanarak oradaki koloninin ihtiyacı olan bütün ürünleri üretebiliyoruz.
06:05Nedir? Tuvalete ihtiyacımız var, tuvalet ürettik.
06:08Diyelim ki hızlı bir ihtiyaç doğdu.
06:10Yemek tabağı yok, tabak ürettik.
06:12Aynı ham maddeyle her şeyi dönüştüre dönüştüre üretebiliyorsunuz.
06:16Konu bu aslında.
06:18O yüzden her alanda ihtiyaç var aslında bu teknolojiye artık.
06:22İç mimarlığı okuduktan sonra 12 yıl kadar mobilya sektöründe çalıştım.
06:27Ve fabrikalarda üretimi birinci gözden deneyimleme fırsatı yakaladım.
06:32Yapılan hataları keşfettim.
06:34Çok fazla atık çıkıyordu.
06:36Bir ürünü bir yerden bir yere taşırken inanılmaz karbon emisyonu ortaya çıkıyordu.
06:40Mesela bir lake boyalı bir ürün yaptınız.
06:42Bu lake boyalı ürün zarar gördüğü anda tekrar o ürünü alıp fabrikaya getirip bir daha boyuyorsunuz.
06:48Bu inanılmaz bir kayıp aslında.
06:50İş gücü olarak, malzeme olarak.
06:52Ve bu boyalar da kimyasal ürünler.
06:55Toprağa gömüldükleri zaman zehirliyorlar, kanserojenler.
06:59İnsanların da evine girmemesi gerekiyor aslında.
07:01Bu sebeple daha iyi bir teknolojiyle daha doğru bir üretim sistemi gerekliliğini fark ettim.
07:08Bu doğrultuda da 3D yazıcıyla tek bir ham madde kullanarak geri dönüştürülebilir ürünleri,
07:14tarım atıkları kadar masum ürünleri kullanarak yeni mobilyalar, kişi özel mobilyalar,
07:20esnek formda mobilyalar üretmemiz gerektiğini gördüm.
07:23Ve adım attım, harekete geçtim.
07:26Şu anda ilerliyoruz.
07:37Ben normalde bu tarz konulara çok daha sakin ve sevimli bir şekilde anlatmayı tercih ediyorum.
07:42Ama Türkiye'deki ve dünyadaki herkes kadar üzgün bir şekilde geldim maalesef ben buraya.
07:48İzmir'deki yangınları deneyimliyoruz.
07:51Ve bu yangının temel sebebi de bizim burada kullandığımız bu ürünün ham maddesi olan tarım atıklarını yakılması sebebiyle ormanlar yanıyor şu anda.
08:02Ben artık diyecek ne var sakince anlatmak isterim.
08:07Biz çoktan atık yönetimiyle ilgili araştırmalarımızı yaptık, yüksek lisans tezlerimizi yazdık.
08:14İnanılmaz bir topluluk var bu konulara eğilen, benim tanışmış olduğum şahsen.
08:19Bir kamu bankasındaki girişimlerde de yer alan kadınlarla tanıştım, inanılmaz kadınlarla.
08:25Ve birçok girişimci arkadaşım geri dönüşümü, atık yönetimini destekleyen projeler yazmaktan.
08:32Keşke diyorum o tarım atıklarının toplanıp yakılmak yerine çok daha verimli bir şekilde kullanılabileceğini köy kahvelerinde tarif edebileceğimiz projelerimiz olsa.
08:44Bunlara destek sağlasak ki o tarım atığı yakılmasa, o yakılıyor diye orman yanmasa, o orman yanıyor diye canlar yok olmasa masum canlardan bahsediyoruz.
08:59Hepimizin oksijen kaynağından bahsediyoruz ki biliyoruz ki şu anda 15-20 yıl kaldı maalesef suların yükselmesine.
09:07Küresel ısınmanın bütün canlıları müthiş bir hızla kötü etkileyeceğini biliyoruz.
09:15Bu daha önce de dünyanın başına gelmiş.
09:17Bu konuda herkesin kendi sektöründe hızla bir şeyler yapması gerekiyor.
09:28Bundan 6 yıl önce falan almış olmam lazım bu ürünü.
09:36Bu ürün yurt dışında okyanustaki plastiklerin toplanıp iplik haline getirilerek bileklik haline getiriyorlar.
09:45Daha sonra da bu bileklikleri satıyorlar.
09:47Buradan kazandıkları parayla da Bali gibi, Hindistan gibi ülkelerdeki işsiz insanlara maaş veriyorlar ve tekrar denizden plastik toplatıyorlar.
09:58Şimdi artık bizim ne yapmamamız gerektiği değil ne yapmamız gerektiği ile ilgili konuşmalıyız.
10:03Ben nasıl ki Bali'de yaşayan bir insan topluluğunun bütün Bali'den 3 ton ürünü, 3 ton atık plastiği alıp ürün haline getirdiğini ve yaklaşık bunu bir ay içerisinde yaptığını okuyabiliyorsam haberlerde,
10:18Türkiye'de bunu çok hızlı yapabilir.
10:21Ben bir atığın ürüne geri dönüşmesini sağlıyorum.
10:24Ve atık olan bir şeyin denizde kaplumbağaların boynuna dolanan canlıların yuttuğu bir ürünün yani atılmış bir atığın ve kıymetli bir atığın bu bir cevherdir aslında bu dünyanın kanıdır.
10:39Petrolden bahsediyoruz.
10:41Ve bu petrol malzemesine tekrar tekrar bu aynı bir gümüş gibi aynı bir altın gibi değerli bir madendir.
10:49Bu madenin hepsini toplayıp tekrar tekrar kullanabilecekken neden biz buna çöp muamelesi yapıyoruz?
10:55Bizim iş anlayışımızı değiştirmemiz gerekiyor.
10:58Aslında bu kadar kıymetli bir ürünün baştan atılmasını sağlıksız buluyorum.
11:02Bunların atık politikasını yanlış buluyorum.
11:05Bizim çok radikal, çok hızlı değişimler yapmamız gerekiyor.
11:08Şehirlerde çöp toplama sistemlerini ciddi anlamda güçlendirmemiz gerekiyor.
11:14Ki şu anda çok güzel önlemler var.
11:17Çok iyi yatırımlar var Türkiye'nin yaptığı.
11:19Bunları güçlendirmeliyiz.
11:21Plastik geri dönüşümüyle ilgili yapılan yatırımları desteklemeliyiz.
11:24Makinelerle ilgili problemler çıkıyor örneğin bu geri dönüşüm yerlerinde.
11:28Amortisman bedellerine de katkıda bulunmalıyız.
11:31Yani verdiğimiz vergileri asıl buralara kullanırsak hem gelecek nesilleri kurtarmış olacağız.
11:37Hem de gelecekteki sektörlere yön vermiş olacağız.
11:44MÜZİK
11:54Ben 2018 yılında sürdürülebilir mobilya üretimi üzerine yüksek lisans tezimi yazdım.
11:59Bu esnada da yaptığım çalışmalarda Beşikten Beşik'e yani cradle to cradle adındaki tasarım modeline en son denk geldim.
12:07Şu anda görüyoruz ki dünyada birçok sertifika sürdürülebilir üretimi destekleyecek nitelikte sorular soruyor.
12:13Bu sorulara da yüksek lisans tezimde ulaşabilirsiniz ve ben kendimi sorgulamaya iyice başladım.
12:19Yaptığım üretimi sorgulamaya başladım ve çevrendeki insanların da bunu sorgulamasına destek oldum yaptığım anketlerde.
12:25En sonunda da yapılan çalışmalar gösterdi ki bir üretimin sağlıklı yapılabilmesi için ki dört basamaktır.
12:33Ham madde, üretim, kullanım, kullanım sonrası bertaraftır.
12:38Bir üretim modelinin dört basamı, cradle to cradle bunu bir yuvarlak olarak algılar.
12:44Beşikten Beşik'e tasarımda her şey birbirine geri dönüşür.
12:48Benim ham maddem geri dönüşümümden gelmelidir.
12:51Bunu söyler ve bu da aklımıza şunu getiriyor.
12:54Tek bir ham madde, su tüketimi olmayan tek bir makine ve geri dönüşümüyle ilgili tedbirler.
13:02Bir ürünü üretirken artık bunlara dikkat etmemiz gerekiyor.
13:05Böylece bütün her şey tek bir alanda çözümü oluyor.
13:08En sonunda da fark ettim ki yurt dışında üç yıl önce yaptığımız bir gezide arkadaşımla gözümün önüne denk geldi bir tane bu tarz bir ürün.
13:19Ve en sonunda bunun kaynağını araştırmaya, o kişilerle iletişime geçmeye başladım.
13:24Yurt dışında çok güzel arkadaşlıklar edindim.
13:26Kendileri de çok yardımcı oldular.
13:28Bu sistemi sağlıklı bir şekilde Türkiye'ye taşımanın yolunu aradık.
13:31Çanakkale'de Pellet Extruder'la üretim yapan tek bir markayla tanıştım.
13:35Bu markayla şu anda çok güzel bir işbirliğimiz var.
13:37Makinemizin adı Nolega 4 ve bu makineyle şu anda Türkiye'de sürdürülebilir mobilya üretimini kurmak üzere çok heyecanlıyız.
13:45Elimizden geldiğince hızlı bir şekilde hareket ediyoruz.
13:48Bizim burada desteklediğimiz asıl şeylerden bir tanesi esnek tasarım formunu her kişiye ulaştırabilmek.
13:55Nasıl?
13:57Bizim internet sitemiz var ve bu web sitemiz üzerinden dünyadaki herhangi bir tasarımcı ürününü yükleyebilecek web sitemize
14:06ve yüklemiş olduğu ürünü 3 saat içerisinde sipariş eden kişiye üretip verebileceğiz.
14:11Bizim gelecek hedefimiz bu.
14:13Yani diyelim ki Hindistan'da birisi tasarım yaptı, ürünü yükledi web sitemize.
14:18Biz bu ürünü sipariş edilmesi durumunda tasarımcıya %5 değerindeki kazancını teslim ediyoruz.
14:25Ürünümüzü üretip alıcıya veriyoruz.
14:37Örneğin bu tarz girişimlerin desteklenmesi özellikle kadınlar için çok önemli.
14:42Ve kadın girişimcilerle ilgili bir kamu bankasının vermiş olduğu hızlı kredi avantajından faydalandım.
14:50Bu avantaj sayesinde makinemi ürettim.
14:52Bu tarz desteklerin olması beni çok mutlu ediyor ve geleceğe yönelik çok teşvik ediyor.
14:58Benim çekmiş olduğum kredi sayesinde Nolegafo adındaki makinemizi yaptık.
15:03Ve bu makine sayesinde de görmüş olduğunuz Türkiye'nin ilk 3D yazıcıyla üretilmiş mobigaları ortaya çıktı.
15:09Öncelikle bu kamu bankasına teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
15:12Kolaylaştırdılar işimi açıkçası.
15:23Nolegafo makinesinin küçüklerini yapıyoruz.
15:26Mesela karbon ayak izi, yani araba kullandığımızda ortaya çıkan o karbondan hoşlanmıyoruz.
15:33Bu sebeple teslimatı da mantıklı bulmuyoruz.
15:36Hani paketleri teslim ederiz ya.
15:38Bunun yerine mahallelerde her yeni doğurmuş bir kadının evinde bir 3D yazıcı olduğunu düşünün.
15:44O makineye yatırım yapıyor.
15:46Örneğin alıyor evine bir makine ve o mahallede bir sipariş olduğunu gördüğünde
15:50otomatik olarak ona bu siparişin bilgisi gidiyor.
15:53Evinde düğmeye basıyor, makineyle üretiyor ve evinde poşetiyle gidip teslim ediyor ürünü.
16:00Böylece ne karbon ayak izi ortaya çıkıyor, ne evinde oturan kadın işsiz kalıyor.
16:05Evinde oturan her kadının iş bulabileceği bir sistem de ortaya çıkıyor aslında.
16:10Çocuk yapan bir kadının beslenebileceği bir yöntem ortaya çıkıyor aslında zamanla.
16:21Ben son günlerde mobilya üretimi yapmaya çalışırken mobilya ustası bulamıyorum.
16:26Aslında mesela vaktinde köy enstitüsü varmış eskiden.
16:30Ve bu enstitülerden ustalar çıkarmış, çıraklar onların altına gelirmiş,
16:35herkes iş hayatına atılırmış, müthiş bir eğitim varmış.
16:39Bugünlerde maalesef Anadolu Lisesi ya da Teknik Liselerden çıkan ustalarımız var
16:45ve buradan aldığımız ustaları da biz prim vererek, işin yarısının karını vererek anlatabiliyor muyum?
16:53Biz onları içeride tutmaya çalışıyoruz ama durmuyorlar.
16:56Çünkü iş güvenliği yok.
16:58Çünkü onların sigortaları o kadar yok.
17:00Bunların imalathanelerine destek yok.
17:03Bu tarz şeyler olmadığı için maalesef mobilya ustamız zaten azaldı.
17:07Ve biz mobilya aldığımız zaman gidip İsveç firmasından almak zorundayız.
17:12Gidip başka bir markadan almak zorunda kalıyoruz.
17:15Yerel üretimi destekleyen bir iş yapıyorum.
17:18Ben bugün reklam çıktığım zaman bana ilk yazanlar mobilya ustaları.
17:23Bu makina ne kadar hocam?
17:25Ben bu ham maddeyi ne kadar alırım hocam?
17:27Henüz yerel ham maddemiz yok ama üretmekteyiz.
17:30Bu sebeple çok yakın zamanda bütün talebe destek verebileceğiz.
17:34Bizimkisi bütün mobilya sektörünü almak gibi bir kaygı değil.
17:37Bizimkisi bütün mobilya sektörünü almak gibi bir kaygı değil.
17:40Biz olmayan bir boşluğu doldurmaya çalışıyoruz.
17:43Biz tarım atıklarının toplandığı bir sektör yaratmaya da çalışıyoruz.
17:47Biz o makinelerin üretildiği bir alanı da açmaya çalışıyoruz.
17:50Biz bu üretim yapıldıktan sonra geri dönüşümü yapacak insanları da toplamaya çalışıyoruz.
17:56Burada kimse aç kalmıyor.
17:58Üstüne işsizlere iş imkanı sağlıyoruz.
18:01Gelişim de budur zaten.
18:03Vaktinde traktöre nasıl ki gavur icadı dendi.
18:06Traktörden korkuldu.
18:083D yazıcı aynı şey.
18:10Bu yüzden kimse korkmasın. Aksine destek olsun.
18:13Bekliyoruz.
18:24Biz şu anda son teknoloji olan hepimizin de az çok bildiği küçük 3D yazıcıların çok büyüğünü yaptık.
18:32Bu makinenin ucu geniş ve bir silikon sıkar gibi, pasta kreması sıkar gibi
18:39ühan maddeyi alıyor, eritiyor, sıkıyor ve bu şekilde belirli bir oranda sıkarak mobilyayı basıyor.
18:47Bunu yaparken de tarım atıkları ve geri dönüştürülebilir plastiklerden oluşturulan biyokompozitleri kullanıyor.
18:57Yani küçük ölçektekilere biz filament takarız. Böyle ip şeklinde gelir basar küçük yazıcılar.
19:03Biz ise bu ip şeklindekilerden bir önceki hali boncuklardır.
19:08Boncuklar şeklindeki granülleri kullanıyoruz.
19:11Bu granülü makinemizin tepesinden döküyoruz.
19:14Aşağısından sıkarak bize mobilya yazıyor.
19:17Konu bu tamamen.
19:18Bu ürünü basabilmek için ise tasarımcılarımız var.
19:22Hatta dünya gelenindeki bütün tasarımcılara açığız, işbirliklerine açığız.
19:26Ne yapıyoruz?
19:28Bir tasarımcımız bir tasarım yapıyor.
19:30Biz makinemize uygunluğunu test ediyoruz.
19:33Hemen arkasından makinemizden baskıya hazırız.
19:36Basıyoruz ve satabiliyoruz.
19:38Bu uygulama içerisinde hiçbir kalıp yok.
19:40Hiçbir ek malzeme yok.
19:42Sadece bir düz yüzeyimiz var.
19:44Bu düz yüzeyimiz üzerine gelen bir uç var.
19:47Ekranda da gördüğünüz gibi.
19:49Bu şekilde hamuru sıkar gibi üst üste sıkarak,
19:53baskı diyoruz biz buna, 3D baskı.
19:55Bu şekilde sıkarak üst üste gelerek
19:58istediğimiz forma dönüşen bir ürün sağlıyoruz.
20:01Bunun her bir katmanının altı kabuk gibi dolu oluyor.
20:05Yani sanki bir kabuk tasarlıyoruz.
20:07İçi dolu olmayan kabuk gibi bir ürün.
20:10Hepsi birbirinin üzerine binecek.
20:12Konu bu aslında.
20:13Ve bu tasarımları da Rhino gibi parametrik tasarım adını verdiğimiz bir yöntemle yapıyoruz.
20:20Yani AI kullanıyoruz.
20:21Bilgisayar zekası.
20:23Bir kişi hemen eline alıp çizip bunu yapamaz.
20:26Bunu yapmak için program bilmek gerekiyor.
20:29Uygulamak gerekiyor.
20:31Tasarım geçmişi olunması gerekiyor.
20:33Ama bu konuyla da en önemlisi ilgili olunması gerekiyor.
20:36Yani 3D yazıcı ile ilgili olan bir kişiyi hızla operatör olarak da alabiliyoruz.
20:41Biz iş imkanını burada sağlıyoruz.
20:44Siz benden diyelim ki 10 kiloluk bir ürün aldınız.
20:47Ben bu 10 kiloluk ürünü iade alıyorum.
20:50Ve bunun fiyatını sizden bir daha almıyorum.
20:53Sizin hep 10 kiloluk ürününüz var.
20:55Daha sonra da aynı 10 kiloyla size başka bir sandalye yapıyorum.
20:58Ve sadece işlem ücreti alıyorum.
21:00Han maddeye bir daha para ödemiyorsunuz.
21:02Bu da aşağı yukarı yarı yarıya diyebilirim.
21:05Yani 10 kiloluk bir ürüne 10.000 lira verdiyseniz
21:07bir dahaki işlemde sadece 5.000 lira ödeyerek bir sehpa sahibi olacaksınız.
21:21Biz şu anda PLA adını verdiğimiz bir han madde kullanıyoruz.
21:25Polilaktik asit.
21:27Bu biyobazlıdır.
21:28Yani biyolojik bir üründür.
21:30Direkt petrol denmez buna.
21:32Katı atık petrol denmez.
21:34Bu daha zararsızdır.
21:36Bitkilerden elde edilir.
21:37Kenevirden elde edilir.
21:39Yani kazdığımız o benzin olarak, yıkıt olarak kullanılmış han maddeden elde edilmiyor.
21:45Ondan elde edilen bir şey var.
21:48Ondan elde edilen ürünlerin de kullanılma seçeneği var tabii ki.
21:52Yani o kadar çok seçenek var ki.
21:54Çok çeşitli plastik olduğu gibi bizim bunları dönüştürme seçeneklerimiz de çok.
21:59Hala arge aşamaları da sürüyor.
22:01Ama özetle şunu söyleyebilirim.
22:03Hangi şehirdeyseniz, örneğin Çanakkale'desiniz.
22:07Çanakkale'de ne üretiliyor?
22:09Zeytin.
22:10Ne yapabilirim o zaman?
22:12Zeytin çekirdeğini parçalayıp bu plastikle karıştırarak
22:16basabilirim.
22:18Örneğin Akdeniz'desiniz.
22:20Ne kullanabilirim?
22:22Portakal ağacının kabuklarını kullanabilirim.
22:24Portakalın kabuklarını kullanabilirim.
22:26Örneğin Karadeniz'deyim.
22:28Orada şu anda çürümeye yüz tutmuş maalesef hastalıkta ormanlar var.
22:34Buradan sürekli ağaç kesiliyor.
22:35Ne yapabilirim?
22:36Buradaki ağaçları parçalayıp eriterek kullanabilirim.
22:39Fındık kabuğu kullanabilirim.
22:41Biz şu anda sınırsız han maddeye sahibiz.
22:44Dünyanın üzeri atıkları dediğimiz şeyler, yaktığımız şeylerin her birisi nimet, kaynak.
22:51Ve biz bunları kullanmak zorundayız.
22:53Kayısı çekirdeği.
22:55Bunu yapan bir marka var şu anda.
22:57Zeytin çekirdeği.
22:58Var böyle bir kullanan marka.
23:00Ben şu anda fındık kabuğunu kullanan herhangi bir markanın hemen çıkabileceğine inanıyorum.
23:14Mesela şu anda İzmir'de anız yakıldı.
23:17Biz o anızları alabilirdik.
23:19Öncelikle un haline getiriyoruz.
23:22Ama mikronluk un.
23:23Böyle incecik bir un haline getiriyoruz.
23:25Ve bunu daha sonrasında da gerekli işlemlerle, gerekli kimyagerlerle, bilirkiş olması çok önemli.
23:30Zararsızlığının devam etmesi için.
23:32Geri dönüşebilir olması için.
23:34Bu malzemeleri çok ufak taneleri haline getirip, gerekli bir şekilde birleştirip, daha sonra han madde haline getiriyoruz.
23:42Ve pelet olarak da mobilyaya, direkt olarak yazıcımızdan kullanabiliyoruz.
23:47Canınız mı sıkıldı?
23:48Aradan iki yıl geçti.
23:50Sandalyeniz, ihtiyacınız yok.
23:52Sehpaya ihtiyacınız var.
23:54Sandalyenizi parçalıyoruz.
23:56Tekrar makineye atıyoruz.
23:58Bu sefer sehpanız oluyor.
24:00Biz hala hazırda maalesef han maddemizi yurt dışından tedarik ediyoruz.
24:03Ama şu anda Türkiye'de üretilmekte olan 2-3 tane çok güzel han madde var.
24:08Yani piyasaya çıkmak üzereler.
24:10Bunlar da olduğu zaman, Türkiye'deki yerel makinemiz de zaten ortaya çıktığı için,
24:15Nolegafo olarak, bundan sonraki mobilyacılara biz bu yöntemi zaten yaymak istiyoruz.
24:22Bunu yaptığımızda, zaten yurt içinde satışlarımız başladı.
24:26Uluslararası satışlarımız da başladı.
24:29Bunların hepsini, jeopolitik konumumuzun harika olması sebebiyle, ki biz neredeyiz?
24:34Avrupa'yla Doğu'yu birbirine bağlayan spesifik bir konumdayız.
24:39Şu anda Dubai, bu ürünlerde ihtiyaç halinde.
24:42Neden? Hurma çekirdeği var onlardan.
24:45Biz hurma çekirdeğiyle bir ürün geliştirip, onlara makine satabiliriz.
24:49Biz Avrupa'ya, onların ürettiğinden çok daha uygun fiyatlı makine satabiliyoruz şu anda.
24:54Bu sektörümüz de gelişiyor. Aslında buna da katkıda bulunuyoruz.
24:58Biz şu anda, yerel olarak ürettiğimiz han maddeyi yurt dışına pazarlayacağız.
25:03Bizim atıklarımızdan bahsediyoruz.
25:06Normalde biz yurt dışından atık satın alıyoruz.
25:08Biz mutfak yapmıyoruz. Biz kapaklı dolap yapmıyoruz.
25:14Biz onun yerine açık, dekoratif ve heykel görüntüsü olabilecek uzan koltukları, sehpalar, sandalyeler, masalar, aydınlatmalar, dekorlar yapıyoruz.
25:28Tablolar üretiyoruz.
25:30Bunun yanında, diyelim ki çocuğunuz oldu. Bebeğinizin mobilyasını yapıyoruz.
25:34Daha sonra bebeğiniz büyürken çocuk mobilyasını yapıyoruz. Parçalayıp, eriterek.
25:39Daha sonra da yine yarı fiyatına genç odasını yapıyoruz.
25:42Bu şekilde oldukça karlı bir büyüme serüveni yaşamış oluyorsunuz.
25:46Diyelim ki eşiniz eve geldiğinde çok yorgun.
25:49Uzan koltuğunu yapıyoruz. Ve çok şık bir uzan koltuğu yapıyoruz.
25:53Ya da diyelim ki markanızın hiçbir mobilyacıya ürettiremeyeceğiniz kocaman bir heykeli var.
25:59Onun logosunu bastırmak istiyorsunuz. Onun logosunu koymak istiyorsunuz girişe.
26:03Biz bunu üretebiliyoruz.
26:05Sizin normal bir mobilyacıya üretmeye korkacağınız her şeyi üretebiliyoruz.
26:10Özel kıvrımlı tasarımlarınızı üretebiliyoruz.
26:13Şu anda iç mimarların ve bütün tasarımcıların en sıkıştığı nokta MDF.
26:19MDF hep küttür, düzdür, kenarları vardır.
26:23Ve insanın bacaklarını keser, kollarını keser. Bakın.
26:26Biz bunun yerine kıvrımlı formları hayatımıza katıyoruz.
26:31Her tasarımcı artık esnek bir şekilde istediği gibi çizgiler çizebilir.
26:35Ve biz de bunun aynısını üretiriz.
26:37Konu bu aslında. Bir ağaç formunu da üretebiliyoruz. Bir yaprak formunu da üretebiliyoruz.
26:54Biz ilk 15 yıl içerisinde Türkiye'deki mobilya sektörünü sürdürülebilir bir hale getirmek istiyoruz.
26:59Sonraki 15 yıl içerisinde bunu dünyaya yaymak istiyoruz.
27:03Ve sonraki 15 yıl içerisinde de Mars'ta oluşturulacak toplulukların,
27:08tarım atıklarından oluşan ya da oradaki ham madde neyse bunlardan oluşan mobilyalarını üretmek üzere
27:14yatırımlarda ve atılımlarda bulunmak istiyoruz.
27:17Yani önce Türkiye, 15 yıl, sonra dünya, sonra da Mars'a yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
27:30Türk kadınları birçok probleme değinerek çok güzel sonuçları hızlı bir şekilde hayata geçirebilecek bütün niteliklere sahip.
27:37Eğitimimiz olsun, bize alacağımız destekler olsun ailemizden, yakınlarımızdan.
27:43Ama eğer bu destekler yoksa bile öncelikle kendimize inanmamız gerektiğine inanıyorum.
27:48Benim yakınlarımdan tek bir kişi bana döndü ve dedi ki,
27:52Yapabilirsin Betül. O da benim ablamdı.
27:55Sadece böyle bir cümle bile bir insanın 5 yıl boyunca aynı şeyi umut edip, ümit edip,
28:00en sonunda bunu gerçekleştirmesi için yeterli teşviği veriyor.
28:04Tutunmanız gereken o küçücük şeyi bulun. İçinizde mi, dışınızda mı, yakınınızda mı bilmiyorum.
28:09Ama o her neyse ona tutunun ve onu çeke çeke çeke kendinizdeki o azmi kaybedin.
28:15İstediğiniz yere tırnaklarınızla gelin. Bunu rahatlıkla yapabilirsiniz.
28:18Yaptığınızda da sonucunu alacağınıza söz veriyorum.
28:21İyi ya da kötü bir şeyleri değiştireceğinize de söz veriyorum.
28:25Lütfen sadece harekete geçin. Başka hiçbir şey istemiyorum.
28:45İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:15İzlediğiniz için teşekkür ederim.
29:45İzlediğiniz için teşekkür ederim.