Daveti Yüklenmenin Metodu I Fikirlerden Bir Demet

  • 2 ay önce
Daveti Yüklenmenin Metodu
Fikirlerden Bir Demet Aydın Usalp
Transcript
00:00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:00:31Rabbi işrahn-ı sadri ve yesir-i emri,
00:00:33ve ahli lüktaten min lisan-ı yefkab-ı kavli sadakalar razi.
00:00:37Değerli Kardeşler hepiniz tekrardan hoş geldiniz.
00:00:39Yüce Rabbimiz bu sohbetimizi hayırlara vesile kılsın.
00:00:44Kardeşlerim, bir önceki sohbetimizi hatırlarsınız.
00:00:49İslam'ın bir dava olarak yüklemek ve taşımanın farziyetinden bahsettik.
00:00:54Özellikle Allah'ın subhanı ve teala,
00:00:56Kur'an-ı Kerim'de ve Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam'ın defa eter hadislerinde,
00:01:02gerek iyiliği emretme ve kötülükten men etme başlığı altında olsun,
00:01:06gerekse tebliğ etme ifadeleriyle gelsin,
00:01:09gerekse hakkı ve sabrı tavsiye etme ya da hatırlatma,
00:01:13ya da en güzel şekilde münakaşa etme,
00:01:15ya da şahitlik yapma başlıkları altında Allah'ın subhanı ve teala,
00:01:20onlarca yerde İslam'ın bir davet olarak yüklenip taşınmasını emretmişti.
00:01:27Ve bu daveti bazen fertlere yüklemişti, bazen kitelere yüklemişti ve bazen de devlete yüklemişti.
00:01:36Ve hatta İslam davetinin asıl taşıyıcısının devlet olduğundan bahsettik.
00:01:42Çünkü İslam'ı insanlar üzerine bilfil uygulamakla zaten fiili bir daveti ve en iyi şekilde daveti gerçekleştiren devletin kendisiydi.
00:01:51Ve herkese aynıca ayrıca birçok ayeti kerimede Allah'ın subhanı ve teala,
00:01:56İslam Risaletini bütün dünyaya taşımanın noktasında,
00:02:00cihad ile ilgili ayetlerle de bu vazifeyi, bu emri devlete yüklemişti.
00:02:07Ve en sonda İslami hayatı yeniden başlatma farziyetinden bahsettik.
00:02:14Yani gerek Allah'ın subhanı ve teala'nın yine Kuran-ı Kerim'de defaten ifade etmiş olduğu,
00:02:20bizim için indirmiş olduğu nizamın kendisiyle hükmolunmasını emretmesi
00:02:26ve gerekse de zaten bir vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir, kaydesi gereğince
00:02:34İslami hayatı yeniden başlatmanın yolu ve metodu olan İslami bir otoriteyi,
00:02:39yani İslami bir devleti inşa etmenin, var etmenin farziyetinden bahsettik.
00:02:45Şimdi İslami hayatı kendisiyle başlayacak olan İslami devlet ki bu bizim tarihimizde var olan hilafet devletidir.
00:02:54Hilafet devletinin tekrar ikame edilmesi noktasında bu farziyetin kitleye yönelik bir farziyet olduğundan bahsettik.
00:03:01Çünkü hilafet devleti ya da İslami herhangi bir otorite kitlesel bir çalışma olmaksızın vücuda getirilmesinin vakası yok.
00:03:09Bunu akli olarak da değerlendirdiğimizde de öyle, bizler bunu Allah'ın ayetine baktığımızda da,
00:03:15yani Ali İmran 104'te de ifade ettiği gibi,
00:03:18sizden hayra, İslam'a davet eden, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir kitle bulunsun, bir topluluk bulunsun,
00:03:25ayeti gereğince de farziyet ifade eder.
00:03:28Hem de Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam'ın fiili sünneti de bunu apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır.
00:03:34Bugün bizler küfrün egemenliği altında yaşadığımız farkındayız.
00:03:39Yani sadece İslami beldelere değil, bütün dünyaya küfür hakimdir.
00:03:44İslam'ın herhangi bir nizamı uygulanmamaktadır.
00:03:47Dolayısıyla bizim bu vaka karşısında İslami hayatı kendisiyle yeniden başlatacak olan,
00:03:54İslami bir yönetimi inşa etmenin, var etmeyin, yeniden ikame etmenin farziyetini ifade ederken
00:04:01ve bunun da bir kitleyle yapılmasının gerekli görürken,
00:04:05şimdi bunu bir adım ötesine taşımak istiyoruz.
00:04:09Yani bugünkü sohbetimizde bu anlattıklarımıza ek olarak,
00:04:13bir kitlenin İslami daveti taşımanın metodu nedir?
00:04:17Nasıl bir metotla, nasıl bir yöntemle bu farziyeti yerine getirecektir?
00:04:24İnşallah bu akşam konuşmak istediğim, değinmek istediğim mesele bu.
00:04:37İçinde yaşadığımız zaman diliminde,
00:04:40İslam ümmetinin en fazla üzerinde ihtilaf ettiği meselelerden bir mesele de budur.
00:04:46Yaklaşık bir asırdır İslam devleti ortadan kaldırıldı.
00:04:51Dolayısıyla İslam nizamiyle hükmetme vakası ortadan kalktı.
00:04:55Ancak inanan Müslümanlar bunun caiz olmadığını,
00:05:00bunun tekrar bir geri dönüşü olması gerektiği noktasında her daim bir takım çalışmalarda bulunmuşlardır.
00:05:06Ancak bu çalışmaları gerçekleştirirken,
00:05:10nedense bunun nasıl olması gerektiği hususunu
00:05:17daha önceki kendi kitaplarında, kaynaklarında bulamadığından dolayı
00:05:22bu meselede olabildiğince farklı metotlar ortaya çıkmıştır.
00:05:27Şunu ifade etmeye çalışıyorum.
00:05:30Mesela ümmet olarak bizler namazın kılınma şeklinden veya rükunleri konusunda ihtilaf etmiyoruz.
00:05:37Orucun, zekatın, hatta cihadın ve diğer hususların hiçbirinde ihtilaf etmiyoruz.
00:05:44Yani farklılıklar olmasına rağmen,
00:05:48farklı müştehitlerin ihtihatlarının farklaşması neticesinde,
00:05:52farklı mezheplerin farklı görüşleri olmasına rağmen,
00:05:55yine herkes kendisinin taklit ettiği imamın ya da mezhep müştehidinin görüşüne göre amel etmektedir.
00:06:03Çünkü bunda bir ihtilafın olmamasına kastım şu,
00:06:07yani bu hususlara dair bütün detaylarıyla kendi fıkıh kitaplarını bulabilmektedir.
00:06:15Yani şafi ise, hanifi ise, hanveli ise, hangi mezhebi taklit ediyorsa, hangi imamı taklit ediyorsa bir insan,
00:06:23merak ettiği herhangi bir konuda onunla alakalı hükmü, ahkamı kendi fıkıh kitaplarına bulabilir.
00:06:31Bunda bir problem yok.
00:06:33Ama söz konusu, bir İslami devleti kurması gereken bir kitlenin, bir örgütün, cemaatin, ne denirse denesin,
00:06:43o yapının takip etmesi gereken metodu, maalesef fıkıh kitaplarını bulamadılar.
00:06:50Ki yoktu yani.
00:06:52Çünkü fıkıh kitaplarımız İslami devletin var olduğu süre içerisinde teşekkül edildi.
00:06:59Müslümanlar karşılaştığı bütün meselelere dair, sorunlara dair imamlarına, alimlerine soru sorup,
00:07:06ona dair cevaplarını arıyorlardı.
00:07:09Ve bunlar zaman içerisinde dediğim gibi fıkıh kitaplarına yer edindi.
00:07:14Ama öyle bir zaman dilimi oldu, öyle bir vakayla karşılaşıldı.
00:07:19Ve o vakanın, o sorunun çözümü noktasında Müslümanlar fıkıh kitaplarına ne yapmaları gerektiği noktasında bir çözüm bulamadılar.
00:07:29Yani buna dair herhangi bir iştihat yapılmış değildi.
00:07:34Bir kitlenin kurulmasının keyfiyetine dair, bu kitlede bulunması gereken özelliklere dair,
00:07:41bu kitlenin takip etmesi gereken yola, yönteme dair herhangi bir şey bulamadılar.
00:07:47Bulamadıklarına ne yaptılar?
00:07:49Genellikle kendi, o içinde yaşamış olduğu bölgenin ve zamanın şartlarına göre bir yol çizdiler.
00:07:59Yani meseleyi daha çok akli bir esaslı aldılar.
00:08:03Dediler ki karşımızda bir vaka var, biz bu vakayı değiştirmemiz gerekir.
00:08:09Ama bu vakanın nasıl değişmesi noktasında ise genelde vakaya göre hüküm verdiler.
00:08:15Bu da Müslümanların arasında olabildiğince farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi.
00:08:22Yani burada metodun önemi veya dayandığı noktayı ifade etmeden önce, bu sonuç bizleri nereye getirdiğine biraz değinmek istiyorum.
00:08:34Müslümanlar, dediğim gibi, İslami yönetimin yokluğunda münkerin her tarafı sarıp sarmaladığı
00:08:43ve İslam'ın ahkamının uygulanmadığını gördükten sonra herkes kendisince bir şeyler yapmaya başladı.
00:08:49Dediğim gibi, burada olabildiğince vakadan etkilenerek, şartlardan etkilenerek bir yol çizdiler.
00:08:55Birileri dedi ki, bizim aslında sorunumuz ahlak sorunudur.
00:09:00Yani toplumda bir ahlaki yozlaşma var, ahlaki bir sorun var.
00:09:05Dolayısıyla bizlerin yapacağımız çalışma ahlakı gene ıslah etmeye yönelik çalışma olmalıdır.
00:09:11Böyle çalışmaya başladılar.
00:09:14Birileri dedi ki, aslında bizim sorunumuz ilim sorunudur.
00:09:18Arapça eksikliğimiz vardır.
00:09:20İşte Kur'an ilimleri eksikliğimiz vardır vs.
00:09:23Buna yönelik bir takım adımlar attılar.
00:09:28Birileri dedi ki, ya mesele aslında Hak ile Batılı'nın mücadelesidir, savaşıdır.
00:09:34Burada yapılması gereken şey tamamen silaha sarılmaktır, cihat yapmaktır.
00:09:39Dolayısıyla bu işin çözümü cihattır denir.
00:09:42Birileri dedi ki, ya Müslümanlar fakir düşünmüş.
00:09:45Müslümanlar işte biçare olmuş.
00:09:48Kendi dünyevi kazanımlarla uğraşırken bir şey yapamaz duruma gelmiş.
00:09:52Ne yapalım? O zaman Müslümanları maddi anlamda kalkınacak bir takım eylemler yapalım.
00:09:57Yani yardım kuruluşları yapalım.
00:09:59Yani bunu arttırabilirsiniz.
00:10:02Olabildiğince fikirler, çözümler çıktı.
00:10:06Tabi birileri de bu meseleyi dediğim gibi günlük şartlarına bağlayarak
00:10:11yani bugün hakim olan nizam, kapitalist, demokratik nizam.
00:10:15Dolayısıyla biz de demokratik yöntemleri kullanmak suretiyle bu hedeflerimizi gerçekleştiririz dediler.
00:10:22Dediğim gibi yani mevcut daha birçok şey de eklenebilir.
00:10:26Şimdi bunlara bakıldığında kardeşlerim, birçoğu İslam'ın kendisinde var olan hususlar.
00:10:35Yani İslam'ın öngördüğü, mendup gördüğü ya da yer yer farz gördüğü hususlar.
00:10:41Ama vakamız ile yani değiştirmemiz gereken realite ile örtüşmediğini görmekteyiz.
00:10:48Yani Müslümanların birbirine maddi anlamda destek vermesi, destek çıkması,
00:10:54birilerinden alıp birilerine vermesi hayırlı bir eylemdir, hayırlı bir ameldir.
00:10:59Ama bu amelin kendisi mevcut bu fasid vakamızı yani küfri nizamı değiştirebilecek bir amel değildir.
00:11:08Birileri dediğim gibi Kur'an ilimleri başta olmak üzere,
00:11:12Arapça ilimleri ve buna benzer diğer ilmi hal ilimlerini kendi esası çalışması haline getirdi.
00:11:19Şimdi İslam'ın kendisinde var olan bir çalışma mıdır?
00:11:22Evet, ilim öğrenmek, tahsil etmek ve bununla amel etmek İslam'ın öngördüğü farz kıldığı bir husus.
00:11:28Ama bu çalışmanın kendisi İslami hayatı yeğen ile başlatacak olan çalışma değildir.
00:11:39Herkese yani cihadi yöntemi savunan, vakasını algılamadan, vakasıyla örtüşü bir deliğe getirilmeksizin,
00:11:49Kur'an'ın herhangi bir hükmünü ortaya koyup buna amel etmektir.
00:11:53Yani burada şunu görüyoruz.
00:11:56Mesela dediğim gibi bu işin de İslami bir iş olduğu ve buna dair tafsili delillerden,
00:12:05yani ayet ve hadislerden bununla alakalı istihadın yapılması gerektiği düşüncesi hali hazırda bile birçok Müslümanda yer edilmiş değildir.
00:12:16Genel anlamda Müslümanlar da hali hazırda buna dair düşünce şu.
00:12:21Allah s.a.v. bize bir şey emretti ama bu şeyin yapılma keyfiyeti bize bırakıldığı anlayışı hakimdir.
00:12:30Bize bırakıldığı anlayışı hakim olunca Müslümanlar da sürekli vakaya göre, yani kendilerine dayatılmış şartlara göre eğilip bükülmeyi gerektirdi.
00:12:41Bir kulvardan başka bir kulvara sürüklenir oldular.
00:12:45Yani yeri gelince cihadı savunan bir yapı, yeri gelince ilmi çalışmalara yönelir, yeri gelince demokratik sistemlere entegre olur.
00:12:55Yeri gelir işte bir yardım kuruluşu bakarsın farklı bir zaman diliminden farklı bir yola savunmuştur.
00:13:01Niye? Çünkü vakayı değiştirmek adına yola çıktığında buna dair kendisine lazım gelen şer'i hükümleri ya kendisi istimbat edecekti, çıkartacaktı bunu yapmadı
00:13:15ya da çıkartılmış olan bir müştehidden istifade etmedi.
00:13:21Tabirica ise kervan yolda dizilir mantığıyla biz hemen bir şekilde yola çıkalım yolumuzu bulur.
00:13:28Yani su akar yatağını bulur misali bir anlayışla hareket edildi.
00:13:33Oysa bu şer'i hükümlerde izlenilecek bir yöntem değildir.
00:13:38Sizler en basitinde bir öğle namazının farziyetine dururken sizin kılacağınız namazın sınırı bellidir.
00:13:47Kılacağınız namazın farziyetinin dört rekattan oluştuğunu, ikinci rekatta teşerüfte oturmanız gerektiği, hangi ayeti veya hangi tesbihleri nerede yapmanız gerektiği bellidir.
00:13:57O amelinizi en önceden sınırları belirtilmiş olan bir şekilde gerçekleştiriyorsunuz.
00:14:05Siz Allah'ın davasını taşırken, Allah'ın dinini yeniden yeryüzünde hakim kılmaya uğraşırken,
00:14:13böylesi önemli bir meselede Allah'ın hiç hükmü ortaya koymayacağını mı düşünüyorsunuz?
00:14:21Buna dair bize bir yol, bir metot, bir yöntem ortaya koymayacağını koymadığını mı düşünüyorsunuz?
00:14:27Ki buna dair kendiniz kalkıp yola çıkıyorsunuz.
00:14:30Hele bir o zaman gelsin bakarız, hele şu olay olsun o zaman düşünürüz diyorsunuz ve böyle yola çıkıyorsunuz.
00:14:36Sonra yola çıkarken girdiğiniz nokta ile çıktığınız nokta arasında büyük bir uçurum var.
00:14:44İşte bunun sebebi dediğim gibi, biz ümmet olarak hilafetin ve İslami devletin ilga edilmesinden sonra
00:14:53tabi ki ise başı kesilmiş bir tavuk gibi çırpınıp duran bir haldeydik.
00:14:59Ve biz bu sorunumuza dair çözümler de kendi fıkıh kitaplarımızda bulamadık.
00:15:06Bulamadığımız için biz böyle farklı farklı yollara savrulduk.
00:15:10Dolayısıyla burada yapılması gereken şey şuydu.
00:15:13Evet, eğer ben inanıyorsam ki benim kitabım, benim dinim bütün sorunlara çözüm getiren mütekamil bir dinse,
00:15:22kıyamete kadar hükmü baki bir dinse ve tamamlanmış bir nimet ise,
00:15:27insanlara hayat veren bir nur ise o zaman buna dair bir hüküm de vardır.
00:15:34Benim dönüp dolaşmam gereken nokta gene akidem idi.
00:15:38Gene şer'i hüküm kaynağım olan Kur'an ve sünnet idi.
00:15:42Ve bizler bunun için Kur'an ve sünnete dönerek,
00:15:46Ya Rabbi ben böyle bir vakayla karşılaştım.
00:15:49Ben böyle bir zaman diliminde gözümü açtım ve benim karşımda böyle bir vaka var.
00:15:54Benim bu vakayı ne şekilde değiştirmem gerekir?
00:15:58Ben nasıl hareket etmem lazım?
00:16:00Diye teşbihatı olmasın, sormamız lazım ve bunun cevabını Rabbimizden, Resulümüzden almamız lazımdır.
00:16:08İşte bu anlamda bu mesele önemli.
00:16:12İkinci bir husus, yani metodun vakasından değinmeden önce,
00:16:16fikir ve metodun kendi içerisinden bütünlük arz etme meselesi.
00:16:22Şimdi fikir deyince neyi kast ediyoruz?
00:16:24İslam akidesi başta olmak üzere ve bu akideden çıkmış olan çözümler,
00:16:30yani biz kulların, biz insanların hayatına dair getirdiği çözümler.
00:16:34Bu çözümlerin tamamı fikrin kendisidir.
00:16:38Bu çözümlerin ve bu akidenin uygulanması, korunması ve yayılmasına dair hususların tamamı da metod kapsamına girer.
00:16:52Yani metod dediğimiz şey, bir kere şeriatça, İslamca belirlenen bir husustur.
00:16:59O da bir şer'i hükümdür.
00:17:01O da şer'i naslardan, yani ayet ve hadislerden çıkartılması gereken bir eylemdir, bir hükümdür.
00:17:08Onun için metod, biz insanların kendi aklımıza göre ya da şartlarımıza göre,
00:17:15herkesin kendisince belirlediği veya belirleyebileceği bir şey değildir.
00:17:20Onun için Allah subhanehu ve teala, baktığımızda indirmiş olduğu bütün ahkama dair,
00:17:31gerek bazen kitabında ve gerekse de Resulünün eliyle bunun nasıl yapıldığını ortaya koymaktadır.
00:17:39Yani namazı emrederken, namazın ne şekilde kılınacağını,
00:17:45namazın vakitlerini, namazın rükunlarının tamamını Allah Resulü ne diyor?
00:17:51Benden alınız.
00:17:52Herkese hac, herkese zekat, herkese diğer hususlar.
00:17:56Herkese okubatla alakalı hususlar veya işte içtimai nizamla alakalı hususlar.
00:18:02Şimdi Allah subhanehu ve teala mesela insan değerlidir diyor.
00:18:07İnsanın canı, insanın kendi nefsi, insanın kendi malı,
00:18:11insanın kendi şerefi, keremi, izzeti ve bunlara yönelik olan saldırılara karşı bir okubat verirler.
00:18:19Ve bu okubatın kendisi zaten bu şeri hükmün infazına yönelik bir meseledir.
00:18:24Allah subhanehu ve teala insanların kadına olan bakışını değiştirir.
00:18:29Der ki kadın korunması gereken bir ırzdır, bir namustur.
00:18:33Bu bakışı, bu fikri verdikten sonra ona dair bir nizam indirir.
00:18:38İşte kadının örtülmesi gerektiğini, kadının mahremi olmayan insanlarla birlikte hareket etmemesi gerektiğini vs.
00:18:44Ya da erkeğe bakışı değil mi?
00:18:47O aileyi korumakla, onun ihtiyaçlarını gidermekle mükellef bir şahsiyettir ve ona göre bir fonksiyon yükler.
00:18:54Ya da topluma yönelik bir bakışı vardır.
00:18:57Toplumu ifsad eden, insanın aklını ifsad eden, insanların arasındaki ilişkileri bozuk kılan bütün hususlara dair bir fikir
00:19:05ve bu fikrin kendisiyle uygulandığı bir metodu uygular.
00:19:08Bine haykaza İslam'ı bir davet olarak bütün dünyaya taşınması gerektiğini emrederken, bu fikri bize verirken,
00:19:15bunun kendisiyle nasıl gerçekleşilmesi hususunu aynı şekilde beyan eder.
00:19:20Resulün pratikliğiyle, örnekliyle.
00:19:23Ve bu noktada bizim Resul aleyhissalatu vesselam'ı takip etmemiz noktasında da haykaza onlarca ayet vardır.
00:19:31Onun bizim için en güzel örnek olduğunu, ona tabi olmanın Allah'a tabi olmak anlamına geldiğini,
00:19:38onun getirdiği her hususa sahip olunması gerektiğini,
00:19:41onun izlemiş olduğu yolu da yol olarak kabul edip devam etmemizi emretmektedir.
00:19:47O halde burada fikir ve metot bütünlüğünü bilmek gerekiyor.
00:19:52Yani fikir ve metot aynı cinsten olmak zorundadır.
00:19:56Siz İslami bir hükmü, İslami bir fikri başka bir ideolojinin, başka bir yaşam tarzının, başka bir dinin yöntemiyle ve metoduyla uygulayamazsınız.
00:20:06En basitinden yani Allah'a s.a.v. diyorum ya örnek basit olsun diye,
00:20:11namaz kılın diyor ya, bu bir emirdir.
00:20:14Şimdi namaz kılma meselesini biz demokrasi yöntemiyle uygulamaya çalışalım.
00:20:22Şimdi demokrasi anlayışına göre bir insan namaz kılıp kılmamakta hürdür.
00:20:27Kılana niye kılıyorsun, kılmayana niye kılmıyorsun diye bir soru sorulmaz, ya hesaba çekilmez.
00:20:32Özgürlük anlayışı vardır.
00:20:34E ne yapacaksınız?
00:20:36Öyle kabul edeceksin demiyor.
00:20:38Peki bu hususun İslamca bakışı nedir?
00:20:41Namaz Allah'ın emridir.
00:20:43Çocuk 9-10 yaşta başlayınca ailesi olan namazı emreder.
00:20:48Çocuk 9-10 yaşta başlayınca ailesi olan namazı emreder.
00:20:51Bazı mezheplerce o öldürülür, bazı mezheplerce de o hapsedilir.
00:20:56Yani yaptırımı vardır.
00:20:58Dolayısıyla bir fikrin kendisi aynı cinsinden bir metotla uygulanır.
00:21:03Bir fikir başka bir metotla uygulanmaz.
00:21:06Yani İslam'ın hükümleri ne kapitalizmin, ne de sosyalizmin, ne de herhangi bir inancın, görüşün metoduyla uygulanmaz.
00:21:16Dolayısıyla burada metot söylediklerimden şöyle bir şey çıkar ki,
00:21:21metot şer'i hükmün kendisidir.
00:21:23Şer'in hastalardan ya bizatihi alınır, ya da eğer manaya daraletleri zannıysa,
00:21:29iştihad etmek suretiyle bir hüküm olarak çıkartılır ve ona tabi olunur.
00:21:34Dolayısıyla metot, burada şer'i hüküm ise, o da sabit, değişmeyen bir yol demektir, bir yöntem demektir.
00:21:46Değişebilen hususlar var ama onlar metotan değil.
00:21:50İşte belki Müslümanların karıştırdığı noktalardan biri de budur.
00:21:56Yani bizim bunun vakasında veya farkını da ortaya koymamız gerekiyor.
00:22:00Metot ve uslup arasındaki fark ya da metot, uslup ve vesile ya da araç arasındaki farkı da bizim ortaya koymamız gerekiyor.
00:22:10Metot bir mesele hakkındaki şer'i hükmü ihtiva eder.
00:22:15Yani ona dair nas vardır ve o izlenilmesi gereken bir yoldur.
00:22:20Ama uslup dediğimiz şey ise, nas ile sabit olmayan ve zamanın veya mekanın koşullarına göre kişinin uygulamış olduğu husustur.
00:22:33Yani metodu icra ederken, şer'i bir nası, şer'i bir vecibeyi yerine getirirken kişinin onu farklı şekillerde uygulamasıdır.
00:22:44Bu usluptur.
00:22:45Usluplar şer'i hükümlerden değildir.
00:22:48Zamana ve mekana göre değişebilir unsurlardır.
00:22:52Örneğin, yani anlaşılması açısından Allah Resulü aleyhissalatu vesselam daveti taşıma noktasında fikri ve siyasi bir yolu takip ettiğini görüyoruz.
00:23:03Biraz sonra da örnekleri belki veririm de.
00:23:06Ama mesela davet etme ya da tebliğ etme farziyeti metotan bir parçadır.
00:23:15Bunu gerçekleştirirken, mesela kendi yakın akrabasını eve davet edip başka zamanlara yemek ikram etmiş, yemekten sonra kendilerine tebliğ etmiştir.
00:23:27Başka bir vakitte davet etmiş, kendilerine süt ikram ettirmiştir.
00:23:33Veya insanlara tek tek gitmiştir, toplu halde gitmiştir.
00:23:37Ya da safet tepesine çıkmıştır, orada seslenmiştir.
00:23:40Şimdi buna baktığınız zaman davet etme farziyetiyle birlikte bu farziyetin kendisiyle gerçekleştirildiği usluplar vardır.
00:23:49Şimdi bu bizim de insanlara İslam'ı davet etmek için illa ki evimize davet edip yemek ısmarladıktan sonra, ikram ettikten sonra, ondan sonra daveti anlatacağız şeklinde bir emir değildir bu.
00:24:04Çünkü bu dediğim gibi kendisiyle bir farziyetin gerçekleştirildiği, metodunca hareket edildiği işin usluplarıdır.
00:24:13Farklı farklı uygulamalarıdır.
00:24:16Vasta da aynı şekilde zamana ve mekana göre değişebiliyor.
00:24:20Yani bizler bir farzı ede ederken, bir daveti taşırken, kendisiyle taşıdığımızda kullandığımız araç ve gereçler vardır.
00:24:29Yani diyelim ki o günün iletişim ve ulaşım araçları farklıydı, zaman içerisinde bunlar farklılaştı, günümüzde daha farklıdır.
00:24:36Bizler bugün bir daveti gerçekleştirmek için kitap basabiliriz, bu bir usluptur.
00:24:43Kitap basma noktasında kullandığımız matbaadır, bilgisayardır vs. bunlar da araçlardır.
00:24:48Değil mi?
00:24:49Yani herkese bizler bir daveti gerçekleştirmek için böyle bir sohbet ortamını düzenleyebildiğimiz gibi teke tek bire bir görüşmeler yapabiliriz.
00:24:57Veya daha büyük salonlarda, panel ya da konferans şeklinde bunu yapabiliriz.
00:25:02Bütün bunlar bir davetin gerçekleştirilmesi noktasında kullanılan farklı usluplardır.
00:25:08Bu usluplarda kullanılan bir takım araçlar vardır.
00:25:11Yani bu masa gibi ya da işte bu kamera gibi ya da bu dairen kendisi bir araçtır, bir vastadır.
00:25:17Dolayısıyla bunlar değişkenlik arz eder.
00:25:20Değişkenlik arz eden bu hususlar kişiden kişiye zamanla zamanla değişir.
00:25:25Ve farklaşmasına bir beis yoktur.
00:25:28Ama Allah'ın davasının kendisiyle taşınması gereken metot hiçbir zaman değişmez.
00:25:42Evet.
00:25:43Şimdi metot, uslup ve vasta arasındaki vakayı da ya da farkı da ifade ettikten sonra bir kitlenin gerçek anlamda hareket etmesi gereken metodun vakası nedir?
00:25:57Bizim burada bahse konu ettiğimiz şey, yani dedik ya, İslami hayatı yeniden başlatmaya yönelik çalışmadan bahsediyoruz.
00:26:07Kitlenin uyması gereken metoddan bahsediyoruz.
00:26:12Bunu nereden alacağız?
00:26:14Madem dedi ki bu şer'i bir hükümdür ve bunu bizim şer'i naslardan iştihad etmek suretiyle çıkartacağız.
00:26:21O zaman bunun biraz daha şeyine bakalım.
00:26:24Yani nereye dayandığına bakalım.
00:26:27Şimdi bir kitlenin kurulması farziyeti daha önce de ifade ettik.
00:26:30Ali İmran 104 gelince açıktır.
00:26:32Ve yine herkese, Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam'ın pratiklerinde de bu açıktır.
00:26:36Ve herkese kendisiyle bir farzın yerine gelebilmesi, hususun kendisiyle farz olduğu kaidesi de gelince bu açıktır.
00:26:44Şimdi bir kitle, derim gibi, vakası ne?
00:26:48İslami hayat yok, yeryüzünden küfür hakim ve Allah'ın emri ise İslam'ın hakim olması gerekir.
00:26:55Şimdi o zaman biz dönüyoruz işte Kur'an'a ve sünnete.
00:26:59Biz bunu nasıl yapacağız?
00:27:01Allah Teala bu nokta bizi Rasulüne yönlendirmektedir.
00:27:05Ve Rasul sizin için örnektir.
00:27:08O size ne getirdiyse alın diyor.
00:27:11Biz Rasul'ün hayatına baktığımızda Allah Resulü kendisi İslam'ı tebliğ etmek ile görevlendirdiği andan itibaren bir çalışmaya başlıyor.
00:27:20Yani önce yakın akrabalarından ve arkadaşlarından başlayarak onları İslam'a davet ediyor.
00:27:28İslam'a davet süresi ilk başta da baktığımızda bir gizlilik içerisinde sürdürülmektedir.
00:27:35Yani insanların veya o dönemin toplumun önüne gelen yöneticileri tarafından davetin sekteye uğratılmaması
00:27:44ya da inananların bu anlamda eziyete ve sıkıntıya maruz kalmaması
00:27:50veya inancından döndürülmesine yönelik baskılara maruz kalmaması için
00:27:56kültürlendirme süresi içerisinde davet çalışmalarının gizli tuttuğunu görüyoruz.
00:28:02Yani Allah Resulü Aleyhisselam'ın ilk etapta kendisine İslam'ı sunup,
00:28:08İslam'ı kabul eden insanları nerede?
00:28:11Erkam bin Ebi Erkam'ın evinde gizli bir şekilde bir araya gelerek
00:28:15onlara İslam'ı anlatarak İslami bir kültür ile kültürlenmelerini sağlamaktadır.
00:28:22Yani orada inanan insanların İslami bir şahsiyete sahip olmaları için
00:28:27gereken neyse Allah Resulü onlara vermektedir.
00:28:30Hem kelime-i tevhidi onların anlamalarını sağlamak
00:28:34hem bu kelime-i tevhid gereğince
00:28:36bunun karşısında duracak olan batıl ile mücadelesinde
00:28:40kendisine lazım olan bütün unsurları kendilerine vermektedir.
00:28:44Yani onların Rabbi ile olan ilişkilerini kuvvetlendirecek ibadetleri de yapmaları sağlamaktadır.
00:28:51Dua etmelerini sağlamaktadır.
00:28:53Ve herkese ahiret hayatının, o anlamda ahiret bilincinin kendilerine verildiğini gösterilmektedir.
00:29:02Ve inanan ayetlere de baktığımızda
00:29:05aynı şekilde önceki Nebi ve Resullerin karşılaşmış oldukları zorlukları da kıssallar halinde
00:29:13Allah S.A.V. kendilere indirmektedir.
00:29:16Yani en başta belki Resul'e yönelik ve sonra da ona iman eden ilk Müslümanlara yönelik bir hitaptır.
00:29:22Yani siz sanmayın ki ilk defa yalanlanan sizsiniz ya da Resul sensin.
00:29:27Senden öncekiler de yalanlandı.
00:29:29Bak Nuh A.S.
00:29:31Bak İbrahim A.S.
00:29:33Sanmayın ki ilk defa sizler akrabaların tarafından inkar ediliyorsunuz.
00:29:38Sanmayın ki ilk defa sizler insanlar tarafından eziyete vuruyorsunuz
00:29:42ya da iftiraya uğruyorsunuz.
00:29:44Bakın sizler önceki hak yolunun tebliğcileri olan Nebilerin ve Resullerin vakası da böyleydi.
00:29:52Onun için bu sene için teskin edici ve öğüt verici bir yöndür diyordu.
00:29:57Yani ilk etapta baktığımızda Allah Resulü A.S. birinci evre dediğimiz, birinci merhale dediğimiz
00:30:04bireysel davetler neticesinde iman etmiş olan insanları bir mekanda İslam kültürüyle kültürülendirip
00:30:12İslami bir şahsiyete bölündürüyor.
00:30:14Buna birinci merhale diyoruz.
00:30:16Ve bu merhale genel itibariyle de gizli olarak geçilmesi gereken bir merhaledir ki
00:30:22orada daha sonra topluma bu davayı sunacak kuvvetli şahsiyetler yetişebilsin diye.
00:30:29Her türlü eziyeti, zorluğu gösterebilecek güçlü İslami bir nefsiyet ve zihniyete sahip şahsiyetler yetişsin diye bu yapılıyor.
00:30:38İkinci etapta baktığımızda yine ayette görüyoruz ki emrolunduğu şeyi apaçık bir şekilde anlat.
00:30:45Ve müşriklerden yüz çevir suresi vardır, ayeti vardır.
00:30:49Bu ayetten sonra Allah Resulü A.S. Erkam bin Ebi Erkam'ın emrine toplandığı sahabelerle birlikte
00:30:56tabiri caizse farklı bir uslupla çıkıyor.
00:31:01Müslümanları iki saf haline getiriyor.
00:31:04Bir safın başına Hamza r.a. bir safın başına Ömer r.a. katıyor.
00:31:10Ve kendisi de onların önüne geçerek Erkam bin Ebi Erkam'ın evinden Kabe'ye kadar yürürler.
00:31:15Ve Kabe'nin etrafında tavaf ettikten sonra da zaten hemen müşriklerin sık eziyetlerden karşı karşıya geliyorlar.
00:31:22Yani bu artık ikinci evrenin başlaması, başlangıcı demektir.
00:31:26Bu da artık davetin açıktan açığa tebliğ edildiği ve insanların Müslümanları tanıdığı, davetçileri tanıdığı ve İslam ile birebir artık muhatap olduğu bir zaman dilimidir.
00:31:39Bu da ikinci evre olarak halk ile kaynaşma evresi ya da işte ümmettir örgütlenmesi evresi ya da işte kamuoyu yapma evresi.
00:31:48Yani bu isimlerle isimlendirilebilir.
00:31:50Yani artık birinci evreden geçilmiş bu fikirlerin topluma verilmesi noktasında ikinci bir evre başlamıştır.
00:31:58Artık bu süreçte bakıyoruz halk ile batılın hem fikirsel boyuta hem de fiziki boyuta neresine çatışması vuku buluyor.
00:32:07Burada da Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam ve iman eden sahabelerle birlikte fikri ve siyasi bir çalışma yürütmektedir.
00:32:14Yani fikri ve siyasi bir çalışmadan kastımız nedir?
00:32:18Mevcut o topluma hakim olan genel anlayışlar fikirlere karşı bir çatma var ve yine otorite konumunda olan o dönemin yöneticilerine karşı da bir siyasi çatışma vardır.
00:32:32Ve mesela birçok buna dair çatışmalar ayetlere dahi konu olmuştur.
00:32:37Onu da inşallah birazdan ifade edeceğim.
00:32:48Örneğin o günün dediğim gibi fiili uygulamalarından olan zina meselesine dair ayetler iniyor değil mi?
00:32:55Zinanın ne kadar çirkin bir şey olduğunu, ona yaklaşılmaması gerektiğini.
00:32:59Yine insanlar arasında haksız kazanca yol açan faiz uygulamasına çattığını görüyoruz.
00:33:05Yine o günün adetlerinden olan kız çocuklarının diri diri toprağa gömme meselesine hak yazayna Kur'an'ın çattığını görüyoruz.
00:33:15Ve işte özellikle de o toplumun kendisine tapmış olduğu yani onlar nezdinde akidelerine çattığını görüyoruz.
00:33:23Yani o putların hiç fayda sağlamadığını, kendi insanların el yapımı olan taşlar ve tahtalar olduğunu,
00:33:31böylesi olmasına rağmen onlara nasıl tapılabildiğini, onlara nasıl rağbet edildiğine yönelik ayetlerin indiğini görüyoruz.
00:33:39Ve aynı şekilde onlara rağbet eden insanların yani iman etmediği insanların büyük bir azap ile karşılaşacaklarına dair tehdit içeren ayetlerin indiğini görüyoruz.
00:33:50Bu nedir?
00:33:51Topluma fikri ve siyasi olarak mücadele yapıldığını göstermektedir.
00:33:56Şimdi bu hani o döneme dair bir vaka.
00:34:01Dedi ki biz gönlümüz kitle, gönlümüzde teşekkül eden ve daveti yüklenen kitle için yapması gereken şey de bu.
00:34:10Aynısı.
00:34:11Yani ilk etapta fikrini netleştirecek, arı duru bir kılacak,
00:34:18bütün fasit fikirlerden veya kaynaşmış olan, yapışmış olan her türlü bid'atvari düşüncelerden sıyrılıp,
00:34:25ortadan net ve temiz bir fikir elde edecek ve o fikir ile kültürlenecek olan bir kitlen olması lazım.
00:34:33Ve bu birinci merhaleden sonra fikri ve siyasi mücadelesini tıpkı Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam yaptığı gibi,
00:34:40yani onlar o günün fikirleriyle, o günkü siyasi konjonktüre göre bir tavır aldılar ve onu öyle eleştirdiler.
00:34:48Peki günümüzde bir siyasi partinin ya da bir kitlenin bu anlamda fikri ve siyasi mücadelesi ne olacaktır?
00:34:56Bu da şu.
00:34:57Malum gönlümüzde Müslümanlara veya genel olarak Müslüman olsun ya da olmasın topluma egemen olan fikirler nelerdir?
00:35:05Bugün işte batıldan ithal edilmiş layık kapitalist fikirler değil mi?
00:35:10Bu topluma egemen olan ölçüler nelerdir?
00:35:12Menfaatçılık, fayda ve zarar ölçüsü.
00:35:15Bu topluma egemen olan duygular nelerdir?
00:35:17İşte kâheneçi duygular, milliyetçi duygular.
00:35:20Bu topluma egemen olan nizam ne nizamıdır?
00:35:23Batıl demokratik nizamdır.
00:35:26Dolayısıyla bugün de İslami hayatı yeniden başlatmak isteyen bir kitlenin,
00:35:31değiştirmek istediği toplumun kendisine değiştirilmesi gereken özelliklere değinmesi gerekiyor.
00:35:38Allah Resulü o günkü topluma faizden, zinadan, diri diri toprağa gömülen çocuklarının üzerinden gidiyorduysa
00:35:46veya putlardan gidiyorduysa, eleştirisi bundan olduysa,
00:35:51bugün ise bizim mücadelemiz yine benzer bir mücadele.
00:35:54Biz de topluma egemen olan laikliğin batılığını, demokrasinin batılığını,
00:35:59milliyetçiliğin batılığını ortaya koyacağız.
00:36:01Ve Müslümanlar olsun ya da olmasın,
00:36:03insanlara yönelik çalışmalarımızla bunlardan vazgeçip,
00:36:07bunun yerine İslam'ın öngörmüş olduğu fikirleri vermektir.
00:36:11Yani milliyetçilik fikrinden ümmet fikrine ulaşmasını,
00:36:15onun işte demokratik nizamdan hilafet nizamına geçişini yapmaktır,
00:36:20onun ne bileyim cumhuriyet nizamı veya laiklikten İslam hakidesinde geçişini sağlamaktır.
00:36:26Çalışma da böyle olur.
00:36:28Bunun böyle olması gerektiğine dair aksini de reddeden hususlardan yola çıkarak daha dertleştiriyoruz.
00:36:36Örneğin bazı sahabeler eziyete uğradığında
00:36:40ya da bazı sahabeler ya işte bizim de artı bir gücümüz var,
00:36:44biz de onlara karşı şiddetle başvuralım dediğinde
00:36:47Allah Resulü bunu kabul etmediğini, bununla emrolunmadığını,
00:36:51hatta ve hatta merhamet peygamberi olduğunu ifade etmektedir.
00:36:55Yani burada aslında aynı zamanda bir kitlenin takılması gereken duruşu da ortaya koyuyor.
00:37:01Yani o da sabırla, sebatla çalışmasına devam etmesidir.
00:37:07Şartlar bazen daralabilir.
00:37:09Bazen Müslümanlar çok yoğun bir baskın altında kalabilir.
00:37:14O zaman Müslümanların burada hemen kendi metodundan vazgeçip başka bir metoda savunmaktansa
00:37:19orada o başına gelen hususa sabretmesi ve neticeyi Allah'tan beklemesi gerekiyor.
00:37:25Ve Müslümanlar o dönemde özellikle bu ikinci merhale dediğimiz merhalede bu sıkıntıların çok daha fazlasını yaşadılar.
00:37:33Yani öyle eziyetler gördüler ki birçok sahabe
00:37:38yani artık diyor ya Ya Resulallah bir dua et de Allah-u Teala bizi bu halden kurtarsın.
00:37:46Yani artık katlanacak halimiz kalmadı.
00:37:48Niye? Çünkü örneğin Habbab bin Eret'in demirci bir sahabe,
00:37:53iç yerini basan müşrikler onun sırtında ateş gözlerini söndürdüler.
00:37:59Yani onu ateş ile veya kızartılmış demirler ile işkence ettiler.
00:38:04Ve biz biliyoruz ki Habbab bin Eret'in karnına kayalar koydular.
00:38:08Kızgın kumlar üstünde sürdüler.
00:38:10Ya da Saad bin Eyyubi Hakkası'nın boynuna haraplar sakılıp tabir edilse bir hayvan gibi sırıkladılar.
00:38:15Ve daha niceleri.
00:38:17Öyle ki Yasir babamız ve Sümeyye validemiz onların işkencenin neticesinde can veren şehit oldular.
00:38:24Öyle bir zaman dilimi geldi onlara öyle ambargolar koydular ki hiçbir şekilde ticaret yapılmayacak.
00:38:31Kız alıp verilmeyecek.
00:38:33Kendilerine herhangi bir gıda ticari dahi yapılamayacak.
00:38:36Ve o insanlar tabir edilirse bir bütün olarak ölüme mahkum edileceklerdi.
00:38:41Ve bu insanlar Şibe'de 3 sene boyunca o ambargo süreci içerisinde hayatta kalma mücadelesini verdiler.
00:38:54Sahabeler orada açlıktan kırılıyorlardı.
00:38:57Yani o hayvan derilerini ıslatıp ıslatıp onun suyunu içmek suretiyle yaşıyorlardı.
00:39:03Hatta sahabenin biri anlatıyor.
00:39:05Yolda yürürken ayağımın altına yumuşak bir canlı girdiğini hissettim diyor.
00:39:12Vallahi ben ne olduğunu bakmadan ve bakmak istemeden direkt aldım ağzıma atım diyor.
00:39:18Artık kertenkele miydi? Kurbağa mıydı? Artık neydi?
00:39:21Düşün vaziyeti yani.
00:39:24Onlar bu halde olmalarına rağmen Allah'ın dini üzerine sebat edip metot değiştirmediler.
00:39:30Taviz vermediler.
00:39:32O Mekke müşriklerine Allah Resulü'ne defa eten gelip,
00:39:36Ey Muhammed istiyorsan işte bir sene sen yönet, bir sene biz yönetelim demelerine rağmen
00:39:42Ya da Ey Resul, Ey Muhammed sen en zenginimiz olmak istiyorsan, sen en güzel kızı almak istiyorsan,
00:39:47sen ne istiyorsan seni yapalım demelerine rağmen
00:39:51Allah Resulü ne kendisi ne de hiçbir sahabesi bu konuda herhangi bir taviz vermeksizin kitlesel anlamına sabrettiler.
00:39:59Yani bizler bugün onların karşılaşmış oldukları zorluklarla karşılaştığımızda ne yapabileceğini mi düşünüyoruz?
00:40:05Bütün toplum tarafından, aile tarafından tecrit edilmiş bir bölgede açlığa mahkum edilmiş insanlar olarak.
00:40:12Dolayısıyla eğer ki bir kitle Allah Resulü'nün yolunu takip etmek istiyorsa,
00:40:17onun ve eshabının yaptığı gibi İslami hayatı yeniden başlatmak istiyorsa,
00:40:21onun yoluna sımsıkı yapışmak zorundadır.
00:40:25Sıkıştırıldığında silaha sarılmak yok.
00:40:28Ya da serbest bırakıldığında demokratik yöntemler içine girmek yok.
00:40:32Ya da biraz tehdit edildiğinde kulluğa değiştirmek yok.
00:40:36Ya da iftiralara ve eziyetlere maruz bırakıldığında pasif bırakılmak yok bu davada.
00:40:44Yani siz şer'i bir hükme tabisiniz.
00:40:47Sizden Allah'ı ne yapıyorsanız yapın, ne ediyorsanız edin.
00:40:52Bir şekilde İslami devleti kurun diye bir şey emretmiyor.
00:40:55Size, bize, insanlara Allah'ın emriyle yönetecek, Allah'ın hükmünüyle hükmedecek bir yapı kurmamızı istiyor.
00:41:04Ve bunu da Resulü'nü takip etmek suretiyle kurmamızı istiyor.
00:41:08Bize bırakılmış, aklımıza, konjonktürümüze göre bizim belediye vereceğimiz bir husus olarak bizi terk etmedi.
00:41:15Onun için hakikat bu.
00:41:19Nas bunu gösteriyor.
00:41:21Uygulama bunu gösteriyor.
00:41:24Ve son olarak da yani artık 3. merhale denilecek merhalede Allah Resulü aleyhissalatü vesselam bu Mekke'de donma noktasına gelen İslam davetini başka bölgelere taşıma noktasında
00:41:39ya da başka bölgelerin ileri gelenlerinden nusret talep etmek suretiyle bu davayı bir yerde hakim kılma uğraşı.
00:41:50Ve neticede biz siyerde bunu da net bir şekilde görüyoruz ki Allah Resulü aleyhissalatü vesselam birçok kabileye gitti.
00:41:57Onlara İslam'ı arz etti.
00:41:59İslam ile yönetmeyi, hükmetmeyi teklif etti.
00:42:03Ve bunların hemen hepsini o anlamda reddetti.
00:42:07Yani taifle nasıl bir dönüşle döndüğünü biliyoruz Allah Resulü'nün.
00:42:12Yine Amir Bilsasanın şartlı yardım etme teklifini kabul etmediğini.
00:42:18Yine Şeyban oğullarının yardımını şartlı olarak kabul etmediğini.
00:42:23İşte onları Araplara karşı koruyabilir ama Farslara karşı koruyamaz anlayışına göre.
00:42:29Veya Nevrim aleyhissalatü vesselam başka şeylerden de redd cevabı aldı.
00:42:36Ama en sonunda Allah Teala ona Nusret'in kapısını işte Medine'den Esve Hazret'in ileri gelenlerinin Müslüman olduktan sonra orada o kapıyı açtı.
00:42:49O süreci de biliyoruz.
00:42:51Yani ilk etapta 5-6 Medine ehlinden gelen insanlarla Allah Resulü onlara İslam'ı tebliğ eder, arz eder.
00:43:01Onlar İslam'ı kabul eder.
00:43:03Ertesi sene 12 Müslüman olarak dönerler ve sonra Allah Resulü aleyhissalatü vesselam onlarla birlikte Musab bin Ömer'i gönderir.
00:43:11Musab bin Ömer'in kendilerine gidip onlarla birlikte oradaki insanlara İslam'ı arz etmesi ve neticede oradaki Esve Hazret'in ileri gelenlerinin Müslüman olmasından sonra
00:43:232. Akam Ebiyatı'nın gerçekleştiğini, 2. Akam Ebiyatı'nda artık Medine'ye hicretin gerçekleşip Medine'de İslami bir devletin kurulacağı anlaşmasının yapıldığını net bir şekilde görüyoruz.
00:43:35Mesele bu.
00:43:37Dolayısıyla bugün davet çalışmasında bulunması gereken bir kitlenin yapması gereken ana hatlar, ana merhaleler bunlardan ibarettir.
00:43:46Yani şimdi dedik ya en başta bu meseleye dair bir ahkam bizim fıkıh kitaplarımıza yer edilmiyor.
00:43:53Niye?
00:43:54Çünkü İslam yani Allah Resulü aleyhissalatü vesselam'ın Mekke'deki çalışmasının akabinde yaklaşık 13 sene ve Medine'de İslam devleti kurduktan sonraki süreçte başlayıp
00:44:05ta 1924'e kadar bir süreç devam etmiştir.
00:44:09Yani hep İslami bir devlet olmuştur, İslami ile hükmeden bir yapı olmuştur ve dolayısıyla İslam devleti olmadığında nasıl tekrar İslam devleti kurulur şeklinde bir sorun olmamıştır.
00:44:21Böyle bir sorun ile karşılaşmayan ümmet buna dair bir ahkam da bir fıkıh da geliştirmemiştir.
00:44:28Dolayısıyla bu gönlümüzün müçtehitlerince iştihad edilmesi gereken bir konu olup buna dair Kur'an ve sünnetten iştihadlar gerçekleştirilip o iştihadlar gereğince de amel edilmesi gereken bir hüküm olur.
00:44:44Dolayısıyla kitlenin takip etmesi gereken bir metot böyle olur.
00:44:48Yani farklı hususlar çıkabilir mi? Çıkabilir.
00:44:53Yani yeter ki nas bulunsun, yeter ki vakasına uygun bir iştihad yapılsın.
00:44:58Hani nasıl ki İmam Şafii ile İmam Ebu Hanife arasında namaza yönelik ilmi hallerinde, iştihadlarında çok ince ve detaylarda bir farklılık varsa,
00:45:11buna yönelik eğer naslar incelenirse yine belki detaylarda bir takım farklılara sahip bir metot ortaya çıkar.
00:45:20Yani kalkıp da demokratik yöntem ile İslam'ın getirme yöntemi çıkmaz.
00:45:26Ya da kalkıp da bu dönem içerisinde silahlı bir mücadele ile hareket etme metodu çıkmaz.
00:45:36Dolayısıyla burada mesele vakasına mutabık bir şekilde bir araştırmanın yapılmaması ya da bir iştihadın gerçekleştirilmemesi vakası var.
00:45:50Evet.
00:45:53Yani ben özellikle bu süreç içerisinde yani daveti taşıma noktasında özellikle de ikinci merhale noktasında
00:46:03Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam'ın davet etme metodunun fikri ve siyasi olduğu noktasında birkaç ayeti de hatırlatmak istiyorum.
00:46:14Örneğin,
00:46:18Dedik Ali İmran'ın zaten 104'te bunun farziyeti var.
00:46:21Yusuf Suresinin 108. ayetinde mealen diyor ki,
00:46:33Yani Allah Resulü, o anlamda Allah-u Teala Allah Resulünün yolunun yol edilmesi gerektiğini ifade eden bir ayet.
00:46:42Başka bir ayette,
00:46:48Burada yine bir kitlenin davet etmede uygulaması gereken bir uslubu ifade ediyor.
00:46:54Yine başka bir ayette,
00:46:57Şüphesiz ki kitapta biz insanlara belirttikten sonra indirdiğimiz açıklamaları ve hidayeti kim ketmederse yani saklarsa Allah da ve lanet ediciler de hepsi ona lanet eder.
00:47:09Yani insanları Allah'a davet etme noktasında kendisinde İslam'a dair bilgilerini barındıran kişinin o bilgileri ketmetmesi yani saklaması kesinlikle lanetlenmeye sebebiyet verir.
00:47:26Yine bununla alakalı bir hadis-i şerifte,
00:47:37Yine dediğim gibi dayanıklık ve sabretme noktasında Allah hüküm verinceye kadar sabret ayetiyle başlayıp,
00:47:56Zalimlere meyletmeyin yoksa cehennem ateşi ise dokunur.
00:48:01Nitekim Allah dışında dostluğunuz yoktur.
00:48:03Dost bulamazsınız ve böyle yaparsanız muzaffer olamazsınız.
00:48:08Mesela bu ayet biraz daha gönümüze çok daha net bir şekilde ışık tutmaktadır.
00:48:13Yani bela ve musibetler her zaman içinde olacaktır.
00:48:16Ve bunlar da Allah'ın biz insanların imtihanı gereğince olduğunda ifade ediyor.
00:48:23Burada yani ne kadar sıkıntılı olursa oluan bizler Allah'ın ipine sımsıkı yapışmakta,
00:48:29Resul'ün yoluna kıl payı ayrılmaksız hareket etmek zorundayız.
00:48:33Ve hiçbir şekilde zalimlere meyletmememiz gerektiğini
00:48:37veya Allah'ın düşmanlarına karşı bir dostluk, bir sevgi beslemememiz gerektiğini
00:48:41yoksa bize de ateşin dokunacağından bahsediyor.
00:48:45Evet.
00:48:46Ey iman edenler!
00:48:48Eğer ki sizler kafirlere uyarsanız, sizleri gerisin geriye döndürürler.
00:48:53Böylece hüsrana uğrarsınız.
00:48:55Halbuki sizin dostluğunuz yalnızca Allah'tır.
00:48:58O, zafer verenlerin en hayırlısıdır.
00:49:01Yani bunu niye özellikle zikrediyorum?
00:49:04Gönümüzdeki Müslümanların, özellikle zaten Müslümanların kendisinden dolayı
00:49:10bu halde olmuş olduğu, kafirlerin ortaya çıkartmış olduğu hususlara dayanmak noktasında.
00:49:16Yani bizler kafirlerden beri kalmakla emrolunduğumuz gibi,
00:49:22onların fikirlerinden de beri ve uzak kalmamız gerekiyor.
00:49:26Dolayısıyla bizler kafirlerin kendisiyle amel ettiği demokrasi, layıklık
00:49:30veya buna benzer insan hakları gibi kavramlarla, özgürlükler gibi kavramlarla
00:49:34hareket etme imkanımız veya ruh sıhhatimiz yoktur.
00:49:38Allah subhanehu ve teala bu ayetlere apaçık bir şekilde bizi uyarmaktadır.
00:49:43Onlara meyletmememiz gerektiğini, onlara yanaşmamamız gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyor.
00:49:49Yani bir de kafirler hiçbir zaman size kendisini yıktıracak bir yol açtırmazlar.
00:49:59Yani siz bugün dediğim gibi mevcut insanlar ya da iktidar tarafından yasaklı olup olmamanız,
00:50:07sevilip sevilmemeniz, destekleme desteklemenin meselesi sizin kıstasınız olamaz.
00:50:11Bizim kıstasımız sadece şer'i hükümler olur ve bizler şer'i hükümlere bağlı olarak hareket etmek durumdayız.
00:50:19Bunun ortada mevcut iktidar kızıyor ya da seviyor bizi ilgilendirmez.
00:50:25Biz Rabbimizin bize yüklemiş olduğu bu farziyeti yine Rabbimizin emriyle gelince dosdoğru bir şekilde ve emrolunduğumuz şekilde ifade etmek zorundayız.
00:50:35Şimdi bizler kalkıp da mevcut sistemin içine girmek suretiyle sistemi değiştirebileceğimiz zannı tamamen akıl örünü bir husus olmakla birlikte ve yanlış bir husustur.
00:50:49Dedik yani hiçbir zaman sistem size kendisini yıktıracak bir yol vermez.
00:50:53Yani sen işte ben demokratik yollarla sistemin içine gireyim orada bir takım güçleneyim sonra işte o gücü Müslümanların lehine kullanayım bunun realitesi yok.
00:51:03O yola girmek zaten hangi niyetle olursa olsun caiz değil.
00:51:08Veleb ki halisane bir niyete girseniz bile zaman içerisinde ya siz o sistemle bir parça olursunuz ya da sistem sizin o anlamda fiiliyatınız ve eyleminiz arasındaki zıtlığı tespit ederse de bu sert sizi orada atar.
00:51:26Bu yol denendi. Birçok ülkede birçok bölgede denemesine rağmen neticede hiçbir şekilde hayır getirmedi.
00:51:34Sadece savim Müslümanların daha fazla küfri fikirleri değiştirmesine sebebiyet verdi.
00:51:41Yani bir zamanlar demokrasi küfür nizamıdır diyen insanlar daha sonra ya her ne kadar küfür nizamı da olsa onu araç olarak kullanabiliriz diyen insanlar daha sonra demokrasinin havarisi oldular.
00:51:54Bu açık ve net yani.
00:51:55Evet yine ölçü ve tahtıyla yönelik faiz ile ilgili çocukların öldürülmesine ilgili ve o günün özellikle de ekabirlerine veya daha doğrusu yöneticilerine yönelik.
00:52:14Mesela kıyamet gününü yalanlayanları gördün mü? O yetimi kovar ve miskini yedirmez.
00:52:24Mesela bu ayet o günün yönetici konumunda olan, Kureyş'in efendisi konumunda olan Ebu Süfyan hakkında indildiği ifade eder.
00:52:34Ya da başka bir ayette As bin Guayl hakkında indiği söylenir.
00:52:38Yani burada bir davetçinin ya da davet çalışmasında bulunan bir kitlenin siyasi olarak siyasilerin uygulamış oldukları gayri İslami veya İslam ahkamına veya hukukuna veya adaletine uygun olmayan davranışlarını eleştirmeyi gerekli kılmaktadır.
00:53:00Başka bir ayette İster önlerinden isterse arkalarından insanlarla alay edenlerin vay haline.
00:53:09O çok para toplayıp saydı. Zannediyordu ki onun parası kendisini koruyacaktı.
00:53:15Mesela bu ayetlerin ise Obey bin Halef hakkında indiği ifade edilir.
00:53:21Yine başka bir ayet grubu
00:53:25Durmadan yemin eden, o aşağılık, herkesle alay eden, sözü götürüp getiren, hayra engel olan, saldıran, günahkar, kaba ve bununla beraber soysuz olan o şahıs.
00:53:38Bunun da Velid bin Muğire hakkında inen ayetler olduğunu ifade ediyorlar.
00:53:43Yani inen ayetler bile o günün siyaseten öncü konumunda olan insanların bu anlamdaki hallerini deşifre eden ve topluma karşı onların iç yüzlerini gösteren ayetlerdi.
00:53:57Yani siyaseten dediğim gibi bir kitlenin yapacağı çalışmalarda bugün ümmetin masrahatlarını koruduğunu ifade eden, ümmetin canının, malından mesul olduğunu ifade eden yöneticilerin ümmete karşı ihanetlerini ifşa etmek de yine öylesi bir kitlenin vazifeleri arasındadır.
00:54:17Bunların yapmış oldukları kirli anlaşmaları, kirli oyunları veya efendileri olan, yabancı emperyalist devletlerle olan ilişkilerini de ortaya çıkartmak, izhar etmek, topluma karşı bunların ihanetlerini göstermek yine siyasi bir kitlenin işlerindendir.
00:54:35Yani bunlar ayetlerle ve Resulü Aleyhisselam sünnetiyle de sabit olan hususlardır.
00:54:40Dolayısıyla gönlümüzde bir kitle olacaksa, böylesi bir kitle olmak durumundadır.
00:54:45Kendi kafasına göre, kendi konjüktürüne göre bir yol, yöntem belirlemesi caiz değildir.
00:54:52En başta da ifade ettiğim gibi İslam'ın çemberinde olan, ahkamında olan bir takım hususları yerine getiriyor olması ondan dolayı kınanmaz.
00:55:03Onları İslam emretmişti diye yapıyor.
00:55:05Yani hayır-hasenat toplayıp veriyor, ilim öğretiyor ya da ahlakı alanında çalışmalar yapıyor.
00:55:10Bunlar da İslam'ın öngördüğü şeyler.
00:55:13Ama bu amellerin hiçbiri İslami hayatı yeniden başlatmaya yönelik eylem ve ameller değil.
00:55:19Yani Allah-u Teala bize zikretmeyi de emretmiştir.
00:55:22Ya da işte huşu içerisinde uzunca namaz kılmayı da emretmiştir.
00:55:27Veya işte nafile oruç tutmayı da emretmiştir vs.
00:55:30Ama biz bunları bireysel olarak yapmakla birlikte, kitlesel olarak bu farziyetlerden kurtulmuyoruz.
00:55:37Bu farziyetten muaf olmuyoruz.
00:55:41Yani ben işte daha önce bunun konusunu işledik.
00:55:45Ya bana ne siyasetten, bana ne siyasilerin yaptığı şeylerden, kim ne yapıyor ne ediyor?
00:55:50Bir insan, bir Müslüman, bir İslami kitle bunu diyemez.
00:55:53Senin üzerinde bir haktır, bir görevdir, bir farziyettir ki sen onları muhasebe edesin.
00:55:59Onlar Müslümanlara karşı bir zulüm işlediğinde bu zulmü ifşa edip veya bu zulümden vazgeçmelerine yönelik onlara telkinden bulunasın.
00:56:08Ya da bana ne istediği herkes kendi bacağından asılır, toplumun halinden diyemez.
00:56:14Ya da Suni sınırlarının ötesinde yaşanan acıya, trajediye bir Müslüman bana ne deyip sessiz kalamaz.
00:56:22Biz bir ahkam ile mükellef kılındık.
00:56:26Ve buna iman eden kişiler ile Allah-u Teala aramızda bir hukuk ortaya koydu.
00:56:33Ve biz bu hukuk çerçevesinde muamellerimizi sürdürmek durumundayız.
00:56:39Yani bu bir kitlenin metot olarak takip etmesi gereken ana hatlardır.
00:56:46Bunun teferrüatları vardır.
00:56:48Yani teferrüata inildiğinde daha farklı şeyler, daha hayırlı bilgiler ortaya çıkacaktır.
00:56:55Hani uslubun değişebildiğini, metodun işte değişmediğini, çünkü metot dediğimiz şey şer'i hükümler ile belirlendiğinden bahsettik.
00:57:07Uslublar veya araçlar her ne kadar değişebiliyor ise de, yani bunların da bir kriteri vardır.
00:57:17Bizler İslam'ın mübah kılmış olduğu daire içerisinde araçlarımızı ve uslublarımızı seçmeliyiz.
00:57:24Yani hiç böyle mekruh olan ya da haram olan bir uslubu ya da bir aracı kullanmamız, vesileyi kullanmamız da doğru değildir.
00:57:35Yani uslublar benim gibi zaman ve mekana göre değişebilir.
00:57:40En hayırlı uslubları tespit etmek noktasında kişiler kafa yormalı.
00:57:44Yani düşünün ki etrafımızda ailelerimizden, akrabalarımızdan, gençler vardır, insanlar vardır ya da uzun süreden beri arkadaşlık ettiğimiz kişiler vardır.
00:57:54Yani o insanların İslami bir bilince ulaşmasını sağlamak, onların şuurlu, tevhidi bir İslami şahsiyete büründürmek için ne yapabiliriz?
00:58:06Burada kişi dediğim gibi biraz icat edici uslupları kullanabilmeli.
00:58:11Yani onunla olabildiğince belki zaman geçirmeli, ona hediye alabilmeli, onu bir takım etkinliklere davet etmeli, onunla dertleşebilmeli.
00:58:22Bunlar hepsi kullanılabilecek usluplardır.
00:58:25Onun için usluplar mübah dairesi içerisinde seçilmekle birlikte en verimli uslupların tayin edilmesi noktasında da özellikle kitlenin ve kitle yöneticilerinin vasiyetle düşünmeleri gerekiyor.
00:58:39Çünkü usluplar isabetli seçilince davetin diğer insanlara ulaşma vakası daha rahat, daha sağlıklı ulaşabiliyor.
00:58:54Evet, değerli kardeşler, Allah'ın subhanahı ve teâlâ bizden kıyamet gününde bize emrettiği hususlardan soracaktır.
00:59:08Bu anlamda birilerinin doğru bir işi yapıyor olması, hayırlı bir işi yapıyor olması ya da bir farziyeti yerine geçiriyor olması bu hususlar, bu farziyeti diğerlerinin yapmayanlarının üstünden kaldırmıyor.
00:59:24Biz bütün inananlar bununla mükellefiz.
00:59:28Kim kendi payına ne kadar yapabilirse Rabbinin katında onlarla çıkacaktır, o azlıkla çıkacaktır.
00:59:37Yani mesela burada bir kitlenin olması farziyeti, kitlenin takip etmesi gereken metot bu, evet bu veya bununla daveti taşıma farziyeti var, var.
00:59:50Yani mesele sadece bir kitleye mensup olmak meselesi değil.
00:59:55Bir kitleye mensup olmak ve bir kitleyle birlikte çalışır olmak bizden bütün mesuliyeti kaldırmaz.
01:00:03Bizim yani o kitleyi Rabbimizin emrettiği şekilde bir araç olarak görüp onun üzerinde İslami daveti ne kadar yaptık bizden sorulacak olan budur yani.
01:00:15En mükemmel bir kitleye bağlı olsanız bile, en mükemmel bir fikir ve metoda sahip olsanız bile bu uğurda sizin yargılanacağınız, hesaba çekileneceğiniz şey sizin bizatihi kendi amelinizdir.
01:00:31Buradaki ameline dikkat etmek lazım.
01:00:33Yani aynı kitle içerisinde çalışan olur, çalışmayan olur, az çalışan, çok çalışan fark etmez.
01:00:38Siz Allah'ın hayırda yarışın emrine icabet ederek bu aracı hayır aracı haline ne kadar getirebilirim derdinde olmalısınız.
01:00:49Biz yani inananlar bunu yapabildiğimiz oranda bizler Rabbimize yakınlaşır ve Rabbimize vereceğimiz hesabımız kolaylaşır.
01:00:57Ve bizler şunu biliyoruz yani Rabbimiz bize şunu sormayacak.
01:01:01Sen niye hilafet devleti kurmadın demeyecek.
01:01:04Niye bu uğurda çalışmadın diyecek.
01:01:07Yani bu davet çalışmasını niye yapmadın diyecek.
01:01:10Birileri bunu kursa ne ala bununla seviniriz.
01:01:13Ümmet kurtulur diye bununla gurur duyarız.
01:01:16Ama onu kuran kazanacaktır.
01:01:19Bu uğurda amel eden, bu uğurda çaba sarf eden insanlar Rabbinin mükafatına mazhar olacaktır.
01:01:26Aynı temenni taşır olman seni bu alanda kurtarmayacaktır.
01:01:32Benim anlatmak istediklerim ana hatayla bunlardı.
01:01:36Size dinlediğiniz için Allah razı olsun.
01:01:55Altyazı M.K.
01:02:25Altyazı M.K.
01:02:55Altyazı M.K.
01:03:25Altyazı M.K.
01:03:55Altyazı M.K.

Önerilen