Münakaşanın Üslubu I Fikirlerden Bir Demet

  • 2 ay önce
Münakaşanın Üslubu
Fikirlerden Bir Demet
Aydın Usalp
Transcript
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30Ya Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecma'in Rabbi işrahin sadri ve esirli emri ve ahlül uktayten min lisaniye fehu kavri sadakallahu l-azim
00:39Değerli Kardeşler hepiniz hoşgeldiniz. Yüce Rabbimizden bu sohbetimizi haydara vesile kılmasını niyaz ediyoruz.
00:46Değerli Kardeşler bugün inşallahu teala fikirlerden bir demet sohbet dizimizin sonuncusunu gerçekleştireceğiz.
01:00Tabi bundan önce nasıl ki sohbetlerimiz olduysa bundan sonra yine devam edecek.
01:05Sadece bu sohbet serisinin son konusu.
01:08Ve bu konu mahiyeti itibariyle hakikaten çok önem arz eden bir konu.
01:14Bundan önceki birkaç sohbetimize geri dönüp hatırlarsak hep davetin taşıma farziyetinden, onun metodundan, onun bir kitle ile taşınmasından bahsettik.
01:27Bugün ise inşallahu teala davet taşınırken dikkat edilmesi gereken esaslar ve usluplardan bahsedeceğim.
01:39Yani davetin farziyeti ne kadar önem arz ediyorsa bu farziyeti eda etme noktasında da o hassasiyeti göstermek zorundayız.
01:51Dolayısıyla bu mesele ile alakalı söylenebilecek çok şey var.
01:56Yani hakkında kitaplar dahi yazılmış ve yazılabilir bir konu ama ben önemli olanları, öne çıkan hususları belli başlı maddeler halinde hatırlatmaya çalışacağım.
02:10Şimdi birinci husus bir davetçide her şeyden önce şu durum vazıh bir şekilde olması lazım.
02:22Yani davetçi nasıl ki Allah'ın kendisine yüklemiş olduğu birçok farziyet varsa ve o farziyetleri yerine getirme noktasında nasıl ki o hususlara dair bir ilmi hale sahip olmak gerekiyorsa
02:42davet taşıma farziyeti ile alakalı hususlara da öncelikle vakıf olması gerekiyor.
02:49Yani biz şahsımızda veya kendisiyle konuştuğumuz akabinden namaz kılmaya başlayan bir şahıs nasıl ki namazla alakalı bir takım malumatlar elde ediyor,
03:02işte namazın şartlarını, vakitlerini, manilerini veya onu sahip kılacak hususları detaylı bir şekilde bir ilmihal kitabından alıyor veya buna dair bilgiler ediniyorsa
03:17bir kişi de davetin taşıma farziyetini kavradıktan sonra bu farziyeti eda etme noktasında öncelikle böyle bir ilmi hale sahip olması lazım.
03:27Önce davetin vakasına dair, bunun taşınmasının keyfiyetine dair bir takım bilgiler edilmesi lazım.
03:34Yani gelişigüzel bir davet seyri olmaz, olamaz.
03:39Bunun farziyet bilincinin netleşmesi lazım.
03:43Nasıl ki kişi namazı bir farz olarak kılıyor ve ona riayet ediyor, orucu aynı zihniyet ile tutuyor, hacı aynı şekilde gerçekleştirmek istiyorsa
03:56davetle alakalı çalışmasında da geri durmaksızın, ihmal etmeksizin her daim bunun kendisi üzerinde bir farziyet olduğunu unutmaması lazım.
04:08Yani Rabbimizin kitabında defalarca zikrettiği, sizin de çokça vakıf olduğunuz, o iyiliği emredip kötülükten men eden ve ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim vardır?
04:26Ya da işte de ki onları Allah'ın yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et.
04:34Ayeti gereğince de bizler daima bu ayetlerle muhatap olduğumuzu ve böylesi bir farziyet ile mükellef olduğumuzu bilincinde olmalıyız.
04:45Bu bilinç oluştuktan sonra, şimdi davetin başka bir boyutu daha var.
04:51Kardeşlerim, biz şuna inanıyoruz, İslam yüce bir dindir.
04:57İslam, insan hayatı ve kainatın yaratıcısı, halıkı, Rabbi olan Allah'tan gelmiş, biz insanların, biz kulların hem dünya hem de ahiret saadetini hedefleyen bir dindir.
05:13Dolayısıyla bir nimettir.
05:15Yine Rabbimizin tabiri de bu yöndedir.
05:18Aynı zamanda bize hayat veren bir anlayıştır.
05:20Bu anlayışla biz anlayışlandığımızda, biz buna iman ettiğimizde, bunun bir nimet olduğunu, bunun bize dünya hayatında kazandıracağı saadeti bildiğimizde
05:33ve bunun bize Rabbimizin huzuruna vardığımızda bir hesap olarak sorulduktan sonra buna riayet edip etmediğimize göre,
05:43hesaba çekilip buna göre ya nimet ile ya da cezayla karşılaşacağımıza olan inancımız varsa, biz aynı şeyi kendi sevdiklerimiz için düşünmez miyiz?
05:56Yani kendi ailemiz için, kendi arkadaşlarımız için, kardeşlerimiz için, akrabalarımız için biz isteriz ki onlar da bu nimetten istifade etsinler.
06:06Onlar da bundan nasiplensinler.
06:10Ki aynı zamanda Rabbimiz bunu farklı bir ayetle de hatırlatıyor.
06:17Siz kendinizi ve ehlinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından koruyorsun.
06:26Yani bu ciddi bir şeydir, bir iddiadır. Rabbimizin de aynı zamanda bizi muhatap alarak ifade ettiği bir şeydir.
06:35Bu günün de, yani davetin farziyetini namaz gibi düşünüp onu ede etmekle birlikte, davetin bu günü de var.
06:45Yani insanların da, sevdiklerimizin de bundan istifade etmesi için de yaparız.
06:51Fakat dediğim gibi, biz bunun ilim haline sahip olursak, bunun taşınma vasıtalarını, esaslarını alırsak, bunun için uygun uslupları bulup onları gerçekleştirirsek, işte bunda muvaffak olabiliriz.
07:11Yani bizler, dediğim gibi, ateşten korunmak istediğimiz sevdiklerimizi bundan kurtarmak için kendisine daveti götürürken, acaba biz gerçekten ne kadar buna riayet edebiliyoruz?
07:27Ben o kadar çok olumsuz davet taşınma hususlarına şahit oldum ki, yani kişi kendisi annesine, babasına, kardeşine ya da yakın sevdiklerine götürürken,
07:39yani onlarla çok hoş olmayan şekilde bir münakaşaya girdiklerini ve daha önce de var olan bağlılık ve sevgilerini de bu şekilde yitirdiklerine şahit oldum.
07:54Oysa sen bunu bir nimet olarak biliyordun ve o nimetten senin sevdiklerinin de istifade etmesini istiyordun.
08:03Ama sen bunun uslubunu bilmediğin için, bunun yüntemi ve metuna göre hareket etmediğin zaman ne yapıyorsun?
08:10Kendi ailenle veya sevdiklerinle aranı bozuyorsun.
08:14Ve belki de o insanları tekrar İslam adına kazanma noktasında büyük bir engel koymuş oluyorsun.
08:22Dolayısıyla değerli kardeşlerim, yani davet taşınma farziyetinin bilincinde olmakla birlikte, bunun taşıma keyfiyetine sahip olmak da çok önemlidir.
08:31Buna sahip olmadığınız zaman, bir söz vardır, yarım imam imandan eder, hoca imandan eder, yani yarım doktor da candan eder.
08:43Birçok davetçinin de maalesef pratikte yaptığı şey bu.
08:47Bunun hakkını vermediği için ya da buna gereken özeni, önemi vermediğinden dolayı böyle sıkıntılar da yaşanmıştır.
08:55Çaba sarf eder ya, davetçi de öyle olmalı bir yünüyle.
09:00Yani karşıdaki insanın muhatabını ikna etmek, ona inandığın o nimete meylettirmek adına çaba sarf eder.
09:08Ama davetçinin burada pazarlamacından farkı şu.
09:12Pazarlamacı, karşıdaki insanı ikna edip ona mal satmadığında bu onun için bir kayıptır.
09:18Bu onun için dünyada elde etmek istediği kazancı kazanmaması demektir.
09:24Fakat davetçi için bir kayıp yoktur.
09:27Davetçi bunu sal Allah rızası, yani Allah'ın bir emri olduğundan dolayı ve yine onun rızasını kazanmak için yaptığından dolayı davetçi için bir kayıp yoktur.
09:41O her halükarda Allah'ın emrini yerine getirmek suretiyle vazifesini yerine getirmiş ve dolayısıyla Rabbinin rızasına nail olmuştur.
09:52Bu anlayış davetçide birçok olumsuz yünün ortaya çıkmamasına sebebet verir.
09:59Mesela davetçi İslam'ı davet ederken, insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırken onlar üzerine tahakküm kurma gibi bir anlayışı yoktur.
10:10Yani ben insanları kendime davet edeyim, insanlar işte bana bağlansın, ben onlar üzerine bir otorite olayım, koca olayım, alim olayım ya da onlar üzerine işte bir iktidar oluşturayım.
10:22Anlayışı zaten davetçi de olmaz, İslam'ın öngördüğü bir şey de değil.
10:27O zaman burada mesele sal Allah rızası olduğu zaman davetçi hiçbir şekilde bundan muzdarip olmaz.
10:35Böyle bir niyeti de yoktur ve böyle bir çabayı da götmemiştir.
10:40Dolayısıyla davetçi sadece bunun bir Allah'ın kendisine yüklemiş olduğu bir farziyet ve sal onun rızasını kazanmak için yapıyordur.
10:49Başka bir şey hesaba katmıyordur.
10:52Dolayısıyla davetçi de kibir olamaz.
10:55Davetçi bir insana bir şey anlatırken hocalık taslayamaz.
11:00Ona karşı bir öğretmen edasıyla yaklaşmaz, yaklaşmamalıdır.
11:05Yani sen bilmiyorsun gel ben sana öğreteyim edasıyla olmaz bu iş.
11:11Davetçi dediğim gibi yani niyeti bu anlamda muhatabına galip gelmek, ona üstünlük kurmak, onu fikirlerinde çürütmek,
11:21yani onun o anlamda halk arasıyla onu mat etmek gibi bir niyeti derdi olmaz olmamalı.
11:29Bu davet anlayışıyla kesinlikle tezatlık teşkil eder.
11:34Bir âlemin bu noktada ifade etmiş olduğu bir şey var.
11:37Yani ceddeleşmede, münakaşada eğer kişi hakkın zaferini esas almıyorsa,
11:43hiçbir ceddeleşme hayır sonuç getirmeyeceği gibi de o sahibi üzerine bir vebal olur.
11:51Yani bu budur.
11:53Bizler insanlara karşı bilgiçlik taslamak adına insanlara bir şey anlatamayız, anlatmamalıyız.
11:59Bizim tek bir gayemiz olmalı.
12:01Rabbimizin bu noktadaki farziyetini eda etmeli, bu farziyeti eda ederken Rabbimizin belirlemiş olduğu sınırlarda kalmalı
12:08ve Rabbimizin sadece rızasını ummak gayesiyle bunu yapmalıyız.
12:14Başka bir niyetle olması caiz değildir.
12:19Bir üçüncüsü, dediğim gibi davet ve davet edilen hususun davetçi tarafından bilinmesi gerekiyor.
12:27İyi bilinmesi lazım.
12:29Yani davet bir delile binen olmalı veya konuşma veya münakaşa veya mücadele delile binen değilse
12:39mugalatadır ya da demagojidir ya da saçmalamadır, boş konuşmadır.
12:46Şimdi İslam bütünüyle delile binendir.
12:51Bir şeyin İslam'dan olduğunu iddia ediyorsak,
12:54bu ya Allah'ın kelamı Kur'an'la subut olmuştur ya sünnetle sabittir ya icma-ü sahabeyle sabittir
13:02ya da müştehitlerin şer'i kıyas yöntemiyle varmış olduğu bir hükümle sabittir.
13:08Şimdi İslam'ın kaynakları bunlar ve biz bunlara vakıf olmalıyız davet ettiğimiz hususla alakalı.
13:16Onun için delil burada önem arz eder.
13:20Söylediklerimizin, sözlerimizin bir dayanığı.
13:23İslam'da dayanığı olmalı ve bunu bilmeliyiz.
13:27Bu noktada bütün İslami ilim dallarında usuller tayin edilmiş.
13:34Usul kitapları yazılmıştır.
13:36Fıkıha dair usul, tefsire dair usul değil mi?
13:40Bunlara en azından belli oranda vakıf olmalıyız.
13:43Bir karşımıza gelen bir meselenin delilini sunacaksak bu mesele işte aklı bir mesele midir?
13:51Ona göre aklı bir delil mi getireceğiz?
13:53Nakli bir delil mi getireceğiz?
13:55Ya da işte zanni delil, kat'i delil değil mi?
13:59Bütün bunlar İslam'ın anlaşılmasında, yaşanmasında, davet edilmesinde bir davetçinin vakıf olması gereken hususlardandır.
14:09Yani davetçi davet ettiği hususların delillerini bilmeli ve ona göre delil göstermek suretiyle insanlara ikna etmeye çalışması lazım.
14:19Yoksa rüyasıyla, duyumlarla, örfle hareket etmesi ve bunu delil göstererek insanlara ikna etmeye çalışması doğru bir şey değildir.
14:33Ve hemen bununla ilgili bir sonraki madde.
14:40Dediğim gibi davete yine Kur'an'ı ortaya koymuş olduğum metot, yine Resul Aleyhisselatü Vesselam'ın pratikte gerçekleştirmiş olduğum metoda riayet etmek gerekiyor.
14:52Baktığımızda Rabbimiz Allah'ın kitabında insanlara yönelik hitaplarında, insanların akıllarına, insanların fıtratına yönelik bir hitap ile hitap eder.
15:05Onları düşünmeye sevk eder, düşündürür.
15:10Onların gördükleri ve akledebildikleri hususlar üzerinde mukayese yapmalarını, kıyas yapmalarını ister.
15:19Bu gerek kendisinin varlığına yönelik, kendisinin tek ilah olduğuna yönelik, gerekse ahiretin bilincinin oluşmasına yönelik
15:31veya gerekse kendi kitabının Allah'tan olduğuna dair olsun, yine Resulünün ve onun Resulü olduğuna dair olsun gelen hitapların hepsi böyle.
15:40Veya insanların kendi hayatlarında peşine düştükleri hususların yanlışlığını ifade ederken de aynı yöntemini kullandığını görüyoruz.
15:51Mesela Hac suresinin 73. ayetinde mealen söylüyor Allah-u Teala, dikkat edin size bir misal veriliyor ve iyi dinleyin.
16:00Sizin o bütün taptıklarınız bir araya gelseler bir sineği dahi yaratamazlar.
16:10Öyle ki sinek onlardan bir şey kapsa onu bile sinekten geri alamazlar.
16:17Yani burada isteyen de istenen de acizdir.
16:22Baktığımızda Rabbimiz o dönemki müşriklere tabiri ise taptıkları hususların acizliğinden bahsediyor.
16:31Onları düşündürüyor.
16:33Peşinden gittiğiniz, taptığınız, uğruna kurbanlar verdiğiniz, önlerinde saygıyla eğildiğiniz, saygı duruşunda bulduğunuz,
16:43ölmüş ama heykelinin önüne koyup da kendisi huzuruna varıp bir şeyler istediğiniz, o insanlar size bir şey veremez.
16:52Öldü gitti. Onlar aciz.
16:55Kaldı ki onların hani görüyoruz yani heykelinin başına bir sürü kuşlar gelip pisliyor.
17:00Adamlar temizlemeye muktedir değil.
17:03O zaman o insanlara nasıl medet umuyorsunuz?
17:06Nasıl onların peşinden gidebiliyorsunuz?
17:09Bu anlamda yani Allah davet noktasında biz insanlar da aynı şeyi davet ederken aslında onun tek ilah olan, tek Rab olan Allah'a yönelmesi noktasında
17:21peşinden gitmiş olduğu varlıkların, mahlukların ya da ideolojilerin fasitliğini, basitliğini veya batılığını koymamız gerekiyor.
17:30Yani adam 70 yıldır ölmüş ama adamlar hala medet umuyor.
17:36Adam kendisini taşımaktan aciz, çok affedersin lavaboya gitmekten aciz ama adamdan medet umuyor ya da adamın kendisinde olmayan bir şeyi yüklüyor.
17:48Onun için Allah-u Teala bu noktada baktığımızda akla hitap ediyor.
17:54Fıtratlarına da hitap ediyor.
17:57Başka bir ayetinde maalem onlar diyor Allah ve Resulüne davet edildiğinde onlar işte hayır biz atalarımızı hangi yol üzerine bulduysak onu takip ederiz.
18:09Ya da biz toplumumuzu hangi esaslar üzerine bulduysak ona uyarız.
18:14Ama Allah uyarıyor.
18:15Ya sizin atalarınız yanlış yaptıysa, ya sizin toplumunuz yanlış bir yoldaysa, ya şeytan onları cehenneme doğru sürüklüyorsa.
18:25Yani düşünün buna rağmen onu mu takip edeceksiniz?
18:29Sizin için doğru sizin kendi aklınızla bulacağınız doğrudur.
18:35Başkalarının yapmış olduğu yanlış sizin için örnek olamaz, peşinden gidilmesi gereken bir doğru olamaz.
18:42Yine akla hitap ediyor.
18:44Dediğim gibi diğer hususlarda da aynı şekilde.
18:48Eğer siz kulumuza indirdiğimiz bu kitaptan şüphe içerisindeyseniz hadi benzeri size bir sure getirin.
18:56Ya da Allah Resulüne ey Resul, ey Muhammed sen bu kitabı değiştir.
19:01Onun ağzıyla bunu kendiliğimden değiştirmenin vakası yok ki.
19:06Bunu ben yazmıyorum.
19:07Bu bana vahye ediliyor.
19:09Ve ben de bana vahye edilene tabiyim.
19:11Bunun dışına çıkamam.
19:12Benim böyle fonksiyonum yok.
19:14Ya da işte Yahudilerin ya da Hristiyanların iddialarına karşı hani diyorlardı ya işte melekler dişidir.
19:22Kanıtınız ne?
19:23Ya da biz cehennem azamından işte 3-5 gün cehennemde yalar sonra çıkarız.
19:28Gayba dair bir bilgiyi veriyorsun.
19:30Delilin nedir?
19:32Bunun şeyi nerede yani dayanağı nedir?
19:35Kendinizi niye bununla avutuyorsunuz?
19:37Bu doğru değil ki.
19:39Yani nedir bu?
19:41Dolayısıyla Kur'an'ın metodu şu.
19:43Bizler insanlara davet taşırken eğer imani noktasında sorunu varsa imani noktada onun aklına hitap etmeliyiz.
19:51Öbür taraftan da eğer ahireti ve ahiret bilincinde bir eksiklik varsa Rabbimizin bu anlamda ahiretteki çetin azabını hatırlatabiliriz.
20:01İnsanların kendisini kandırmaya yönelik olarak gerçekleştirdiği şeyleri, somut örneklerini ortaya koyabiliriz.
20:08Bunun için diyorum ya Kur'an'ın metotu bu noktada bizler yani davetçiler için önemli bir nokta teşkil ediyor.
20:17Ve aynı şekilde davet çalışması bütün Nebilerin veya bütün Resullerin ortak işiydi.
20:24Bir yönüyle de biz aslında onların varisleri konumundayız.
20:28Yani onların yaptığı işi yapıyoruz.
20:30Onların gerçekleştirme fonksiyonuna bakacağız.
20:33Yani şekline bakacağız.
20:36Resule hitaben diyor ya Allah-u Teala sen eğer kaba ve sert olsaydın onların etrafına dağılıp giderlerdi.
20:44Ve Allah Resulü'nün bu anlamda merhametli olması, hikmetle, güzel öğütle davet etmesi ve onun pratikte de bunu gerçekleştirdiğini görüyoruz.
20:55Onun için bunlar bizim için bu anlamda örnek olmalı ve izleyeceğiniz metotta da bunları kullanmak durumundayız.
21:05Evet.
21:09Ustup olarak da değerli kardeşlerim bunlar belki biraz esaslar kapsamındaydı da.
21:14Ustup anlamına da bizim yani riayet etmemiz gereken hususlar.
21:19Mesela bizler davet taşırken karşıdaki muhatabımız dediğim gibi her insan değişiyor.
21:26Kendisine göre özellikleri vardır.
21:28Bizlerin bir kere kısır tartışmalara girmemizin bir anlamı yok.
21:33Bizim daveti taşırken, daveti kendisine taşıdığımız kişinin vakasını bizim iyi bilmemiz lazım.
21:39Yani bu annemiz midir, babamız mıdır, yaşça bizden büyük müdür, küçük müdür, genç midir?
21:44Yani bütün bu durumlar bilgisi var mı, yok mudur, inanç noktasında mı problemi var, amel noktasında mı problemi var?
21:51Problemi bizim teşhis etmemiz ve ona göre konuyu sınırlandırmamız gerekiyor.
21:57Yani bir oturumda bütün konuları konuşmamızın vakası yoktur.
22:02Daldan dala atmamızın bir anlamı yoktur.
22:06Konuyu sınırlandırırsak ve konuşmak istediğimiz hususları da zamana yayarsak,
22:12sağlıklı görüşmeler, sağlıklı davet çalışmasını gerçekleştirebiliriz.
22:17Hani mesele muhatabımızın kabul edip etmemesi meselesidir.
22:22Mesele bizim açımızdan bu işe uygun hareket edip etmememiz açısındandır.
22:29Yani en baştaki iki madde bizim esasımızdır.
22:32Bir, bunun farziyet ifade ettiğini anlamamız.
22:36İkincisi, bu farzı gerçekleştirirken de Rabbimizin rızasını gözeterek ve O'nun bizim için belirmiş olduğu sınıra riayet etmek.
22:44Yoksa biz ne olursa olsun karşımızdaki insanı mutlak alanda ikna edeceğim deyip sınırlar aşmak gibi bir hakkımız yoktur.
22:54Biz de sınırlarımıza riayet ederiz.
22:56Sınırlarımıza riayet ederken dediğim gibi usluplarımız çok önem arz eder.
23:00Kısır bir tartışma karşılıklı olarak hiç kimse bir fayda sağlamaz.
23:05Onun için konuyu sınırlandırmak, felsefik, teori konuşmalara girmemek,
23:10muhalatalara, kapalı kavramlara girmemek, olabildiğince net, açık ifadeler kullanmak gerekiyor.
23:20Hitaplarımız kısa ve öz olmalı.
23:25Uzun uza diye karşıdaki muhatabımızı bıktıracak, sıkacak, defalatlara boğacak bir hitabet içerisinde olmamamız gerekiyor.
23:35Hatta bundan önce yani muhatabımızı dinlemek esas olmalıdır.
23:41Muhatabımızın eksiğini, derdini, sorununu, sıkıntısını anlamamız bizim için daha önceliktedir ki biz de ona göre neyi anlatacağımızı bilelim.
23:52Onu dinlemeli, sözünü kesmemeli, konuşmasını bitirmesini beklemeli ve ondan sonra sözüne girmeli.
24:00Allah Resulü aleyhissalatü vesselam ile aynı şekilde kendisine heyetler haline gelen insanlar, gruplar olsun, Yahudiler, Hristiyanlar önce onları dinlerdi.
24:10Sonra bitti mi dediğinde evet onlar bitti dedikten sonra Allah Resulü de bu anlamda davetini anlatırdı.
24:17Onun için yine alim-i mürid ifade ediyor.
24:20Yani anlamadan, anlaşılmayan bir meselede cevap vermek bu anlamda hiçbir hayırı olmayan bir husus olduğunu ifade ediyor.
24:32Herkese konuşmada ses tonumuza dikkat etmek zorundayız.
24:38Yani biz karşımızdaki insanları bağırarak, çağırarak, sinirli, asabi değil yani bu davet olmaz.
24:44Bu ancak kavga olur olsa olsa.
24:47Ses tonu önemlidir.
24:49Ve tabiri caizse karşıdaki insana davet etmek istediğim kişiye de en başta dediğim gibi esası ele alarak merhametle yaklaşmak lazım.
24:59Çünkü biz onun tabiri caizse bu nimetten faydalanmasını ve Rabbinin azabına maruz kalmamasını istiyoruz.
25:07Niyetimiz bu.
25:09Bu niyeti, bu esası düşündüğümüzde ona karşı ses tonumuzu yükseltmeye, onunla kısır bir tartışmaya girmenin de hiçbir şekilde bir anlamı olmaz.
25:21Onun sözünü kesmek doğru bir şey değildir.
25:25Ve özellikle mesela toplumda belli bir statüsü olan insanlar vardır.
25:31İşte cemaat lideri olur, yazar olur, çizer olur, alim olur.
25:36Ama neticede onun bir takım yanlışlarını olduğunu ve bu noktada onunla konuşmak istiyorsunuz.
25:43Şimdi bu tür insanlara karşı insanın daha fazla bir nezaket ve diyalog kurallarına uyması gerekiyor.
25:50Yani bir insanın yüzüne sen bu konuda yanlışsın demek biraz şey olur, itici bir kavram olur.
25:58Fakat bu konuda şöyle bir görüş de var.
26:01Denilse farklı bir anlam çıkar.
26:05Yani sizin buradaki kişiye yaklaşımınızın niyetini ortaya çıkartır.
26:10Sen yanlışsın, sen eksiksin, sen bunun şusun, busun.
26:13Bu şey yani itham etmektir.
26:15Bu yargılamaktır.
26:17Bu onu davet etmek değildir.
26:19Mesela ben daha önce bununla alakalı örneği vermişimdir.
26:23Yani davetçi yargıç konumunda kendisi görmemeli.
26:27Kendisi doktor konumunda görmelidir.
26:30Şimdi yargıç önüne bir hatalı, eksikli, kusurlu, suçlu biri çıkarıldığında
26:36yargıcın yaptığı şey onu tespit edip cezalandırmaktır.
26:39Sorgular.
26:42Ama doktor bir kolu kırılmış, ciğeri parçalamış, yaralanmış, hasta olmuş vs. bir şekilde gittiğinde
26:49doktor sorgulamaz.
26:51Yani niye yaramazlık yaptın da kolunu kırdın da geldin demez.
26:54Yaptığı şey o kolunu tamir etmek, iyileştirmektir.
26:58Niye soğuk kaldın, niye ciğerin böyle oldu deyip de hastayı sorguya çekip haşlamaz yani.
27:06Hasta böyle gelmiş. Vaka bu.
27:09O zaman doktorun yaptığı şey nedir?
27:12Onun bir an önce doğru teşhisi koyup doğru bir tedavi uygulamaksa davetçi de bu yönüyle doktora benzemek zorundadır.
27:19Yani o insanın hatasını, eksiğini, sorgulamak, nedenini, niçini, onu tabii rencide etmek, onu tedirgin etmek değil.
27:28Teşhisi sen kendin koyarsın.
27:30Onu bu yanlışından alıkoymak adına hikmetle, merhametle bir çözüm, bir konuşma ortaya koyarsın.
27:38Yani aksi takdirde eğer karşımızdaki muhatap sefih dediğimiz, yani anlamı yetişinden tamamen uzak,
27:46geveze, inatçı, ne bileyim tabiri caizse kala almayan, dalgaya vuran değil mi?
27:55Ya da çok aşırı bir tasvipçiyse bundan da aslında bunu gördüğümüz andan itibaren konuşmayı kesmek en hayırlı iş olmuş olur.
28:04Çünkü böylesi bir muhatapla yapılacak olan konuşma kesinlikle meseleyi tartışmaya götürür,
28:14buğza, nefrete, karşılıklı olarak bir nakoş duygular oluşmasına sebebiyet verir.
28:21Buna gerek yok.
28:22Eğer insanlar karşımızdaki böyle bir vakadaysa bunu oluşturmanın bir anlamı yok.
28:27Burada yapılabilecek en hayırlı şey onu orada kesme, gitmek.
28:33Böyle değilse bile ama yine bizim hoşumuza gitmeyecek, lakayt bir haldeyse bile bizim burada öfkelenmemizin,
28:47ona karşı hiddetlenmemizin de bir anlamı yok.
28:51Eğer biz onunla umut besliyorsak burada da yapacağımız şey sabretmektir.
28:57Ve yapmamız gereken davet çalışmasını en uygun uslupla ona hatırlatmaktır.
29:10Başka bir husus,
29:12Kardeşler, davette muhatap olan herkestir.
29:19Yani senin yakınların belki bu noktada senin üzerinde hakkı olmaları itibariyle en yakından başlamak esastır.
29:28Ama onun haricinde davet dediğim gibi yani fakiri, zengini, ne bileyim yaşlısı, gençlisi gözetmez.
29:37Bu anlamda alimi de cahili de gözetmez.
29:40Ya da ne bileyim fikirli, fikirsiz, cemaatli, cemaatsizi de ayırt etmez.
29:45Bu noktada davetin muhatabı herkestir.
29:47Ama eğer insan bu noktada hakikaten kısa vadede bir verimi elde etmek istiyorsa,
29:55Bu noktada önce tasupları oluşmamış, kendisini belli bir yer ile kilitlememiş insanlar daha tercih edilir.
30:04Veya tercih edilmesi halinde daha hayırlı sonuçlar elde edilebilir.
30:09Veya burada mesela tespitlerimiz, bir insanın namaz kılıyor olması belki bu insan ile iletişim kurma noktasında bize ilk etapta daha cazip gelebilir.
30:20Ama hayatına baktığımızda namaz kılıyor olmasına rağmen bu insan aslında öyle günahlara bulaşmış ve o günahları kendisi için meşru kılmış bir vaziyette olabiliyor.
30:37Namaz kılıyor olması ilk etapta onunla bizim diyaloğa geçmemiz için bir avantaj gibi gözükürken aslında onun arkasında davet taşıma noktasında engel teşkil edebilecek bir çok manisi vardır.
30:51Mesela her şeyden önce davetin kendisine taşıdığı insanların yani kabul eden insanların hassasiyetleri yüksek olan insanlar olduğunu görüyoruz.
31:03Yani toplumda hukuku bulan, zulme karşı bir hassasiyeti olan, adaletli olan veya korkak olmayan, cimri olmayan, insani yönü gelişmiş olan insanlar
31:16velev ki namaz kılmıyor olsalar da veya belki bir takım günahlarla da iştigal ediyorlarsa da bence davet edilmesi noktasında bu insanların tercih edilmesi çok daha hayırlıdır.
31:29Çünkü davetin özünde ne vardır? Yani Allah'tan gelen bu adil nizamı insanlar üzerinde hakim olmasını sağlamaksa, yani hakkın izhar olmasıysa, batılın çökmesiyse
31:43bu noktada buna en ehil olan insanlar cesur olan insanlardır, cümert olan insanlardır, korkak olmayan, topluma karşı, insanlığa karşı, haksızlığa karşı duyarlı olan insanlardır.
31:56Ve bu insanların omuzlarına dava çok daha sağlıklı yürür, işin gerçeğinde. Ama öbür tarafta işte namaz kılıyor fakat faizle iştigal ediyor.
32:06Namaz kılıyor ama fısırık, namaz kılıyor ama cimri, namaz kılıyor ama ne bileyim işte vesaire.
32:13Yani burda seçici olma adına belki ifade ediyorum. Yani neticede burada özellikle şunu söylemek istiyorum.
32:23Tahsupları ve davet taşıma noktasında olumsuz günleri çok daha önde olanı belki sonra bırakmak daha evvel olur.
32:33Ama yine de ifade ediyorum bu noktada her insan davetin muhatabıdır.
32:39Evet sonuçların Allah'ın subhanı ve teâlâ olduğuna biz iman ediyoruz ve neticede daveti bir farziyet edasıyla anlayışla taşıyoruz.
32:50Sonuç hayırlı olsun ya da olmasın bu bizim elimizde bir hususun olmadığını, kalplerin evlilik çevirmesi Allah'ın takdirinde olduğunu,
32:59hidayetin bu anlamda da bizim dışımızda olduğunu görmemiz gerekiyor.
33:04Yani insanların rağbet etmemesi, icabet etmemesi bizim açımızdan bizim için moralsizliğe itecek bir unsur olmaması lazım.
33:13Ya da ümitsiz olmamıza sebebiyet vermemesi lazım.
33:18Bu noktada Allah'ın subhanı ve teâlâ yine nice nebi ve rasullerin kıssalarında bu hususu bize izah etmiştir.
33:26Tıpkı Nuh Aleyhisselam'ın 950 küsur sene davet çalışmasını yapmasına rağmen kendisine inanan çok az bir toplum olması gibi.
33:36Bu böyle.
33:37Onun için davet çalışmasını bizler mümkün mertebede esaslarıyla ve usluplarıyla gerçekleştirelim.
33:45Sonuçlar daima Allah'tandır.
33:48Davet ettiğimiz insanları sınırlandırmamız bizim için yine önem arz eder.
33:54Çünkü toplum zaten kurulu bir nizam içerisinde hayatını sürdürürken o insan toplumun benimsediği ya da sistem ve nizam tarafından kendisine dayatılan bir anlayış var.
34:07Ve bu anlayış birçok kurumla, birçok vastayla o insana sürekli verilmektedir.
34:14Dolayısıyla burada bizler aynı anda onlarca insanla uğraşmaktan ziyade uğraşabileceğimiz insan sayısını sınırlandırıp onlarla daha yoğun görüşmeler yapmamızdır.
34:26Yani bir insanla dediğim gibi haftada ayda bir değil de haftada iki defa üç defa ziyaret edebilir ya da görüşebilir ki kendisinin üzerinde davetin etkisi oluşabilsin ve o etki sürebilsin.
34:42Yani biz bir insanla bir arada iki saat konuştuk.
34:46Kişi algılayabildi, anladı veya etkilendi.
34:50Ondan sonra bir ay sonra görüşmemiz o insan için faydalı değildir.
34:54Çünkü bir ay içinde gene bunu etki eden, buna etki eden unsurlar o kadar çoktur ki bizim onun üzerinde bıraktığımız olumlu etki yok olup gider.
35:04Dolayısıyla burada süreklilik arz etmesi lazım.
35:08Süreklilik arz edebilmesi için de bizim dediğim gibi görüşebildiğimiz insanları sınırlandırmamız lazım.
35:13Konular dediğim gibi bir anda kişi bütün konuların işlemesi doğru değil.
35:21Konuları zamana yaymalı.
35:23Yani ilk etapta kendisine lazım gelen hususlardan başlamalı.
35:26Eğer akidevi anlamda sorunu varsa akideyi konuşmak lazım.
35:30Kelime-i tevhidi algılama problemi varsa bunu konuşmak lazım.
35:34Şerih hükümlere bağlama noktasında problem varsa bunu konuşmak lazım.
35:37Ya da rızık ve ecel noktasında tereddütleri varsa bunu konuşmak lazım.
35:42Konuyu sınırlandırdığımız zaman da konudan konuyu atlamamak lazım.
35:46Yani bir insanla tevhidi konuşurken ya işte oradan onun sorusuna bineyen ya da başka birinin araya girip ya işte İslam'daki fakir bir mesele konuşmanın bir anlamı yok.
35:58Doğru da değildir.
36:00Çünkü hiçbirine verim alınmaz.
36:02Esaslar önce belirlenir, önce konuşulur ki onun üzerine bir şeyler bina edilebilsin.
36:10Ve hiçbir zaman davetçi mahatabıyla şahısları veya grupları veya kitleleri konuşması doğru değildir.
36:19Davetçinin konuşacağı, eleştireceği hususlar ise yine fikirler olmalıdır.
36:26Ve ortaya koyacağı hakikatler de yine bir şahıs değil yine fikir olmalıdır.
36:31Bunun için insanların kendi dünyalarında putlaştırdığı, kutsallaştırdığı şahsiyetler vardır.
36:39Yani onlar batıl da olsa ilk etapta o insanların bu kafalarındaki putlaştırdığı insanlara saldırmanız halinde o insanla artık tabiri caizse diyaloğu bitirmişsiniz demektir.
36:52Ama onun kendi kafasındaki putu değerlendirebilecek bir ölçü verebilseniz o zaten kendisi onunla ölçtüğünde yanlış olduğunu görebilecektir.
37:03Dolayısıyla şahıslarla, gruplarla, insanlarla veya onları zikretmekle ya da onların eksiklerinin hatalarını anlatmakla bir davet gerçekleşmez.
37:13Onların belki sınırlı durumda, sınırlı zamanlarda yapılması lazım ama fikirler esastır.
37:20Ve davetçi muhatabıyla mümkün mertebede ortak faydalarını arttırması lazım.
37:28Ya da önce ortak olan fikirleriyle yani bir ortaklığı teşkil ettiklerini görmeleri lazım.
37:35Mesela ikimizde Müslümanız, ikimizde İslami hayatı istiyoruz, ikimizde İslam'ın gölgesinde yaşamak istiyoruz.
37:44Ama nasıl yaşayacağız? Nasıl ona varacağız? İhtilaf mı ediyoruz?
37:48Önce bu noktaları belki zikretmek lazım. Niyetimiz bir mi? Hedefimiz bir mi? Ya da esas kısaslarımız bir mi?
37:56Mesela aynı pencereden bakmadığınız zaman bir insanla hiçbir zaman aynı noktaya varamazsınız.
38:03Önce esasları belki belirlemek lazım.
38:07Eğer İslam değilse, Müslüman değilse neticede burada esas alacağınız şey belki akıldır.
38:13Ama bu insan Müslüman olduktan sonra Müslümanca hareket edebilmek için esas alacağınız şey Kuran ve Sünnettir.
38:20Bu esasları belirleyerek tabiri ca ise kendi ölçülerinizi değerlendirecek kısaslarınızı ortaya koymak suretiyle adım adım vararsınız.
38:31Yoksa birisi Maksizmi esas alıp ona göre, sen de İslamı esas alarak ona göre konuşursanız burada bir hemfikirlik oluşturmanızın vakası yoktur.
38:45Dediğim gibi davetin ilmi halini bilmek, ona dair detayları bilmek bizim için kaçınılmazdır. Davetçi için kaçınılmazdır.
38:54Bundan da tecrübeli insanlardan istifade etmek lazım.
38:58Yani yıkıp döküp bu şekilde bir tecrübe edinmektense az bir hata ile daha çok tecrübeli insanlardan istifade etmek esas olandır.
39:11Dediğim gibi deneme yanılma suretiyle insanlar öğreniyor ama deneme yanılma suretinde birçok insanın kırdığını görebiliyor.
39:20Ya da onların zamanında güzel bir üslup ile yaklaşsaydı onları kazanabilirken ama yanlış üsluplar uygulandığından dolayı kaybetmiş ve bir daha da belki artık konuşma imkanı bırakmamıştır.
39:31Dolayısıyla kişilerin davet etme noktasında davete tecrübe edilmiş olan insanların tecrübelerinden olabildiğinde istifade etmesi lazım.
39:41Veya belki ilk davetlerini onların gözetiminde onlarla birlikte yapması en eftel olandır.
39:49Şimdi davetçi sürekli bilgi ve kültür alışını da sürdürmelidir.
39:55Yani hayat sürekli gelişmekte bir sürü sorunları problemleri beraberine getirmektedir.
40:03Biz işte öğrendiğimiz bir hususu tabiri caizse nereye kadar kullanabileceğiz.
40:09Yani onu kullandık kullandık tükenecek.
40:11Dolayısıyla bilgimize bilgi katmazsak kültürümüze kültür katmazsak bizim davete hayırlı ve faydalı olmamızın vakası olmaz.
40:20Evet ve son olarak da değerli kardeşlerim benim gibi davete sebat ve sabır çok önemlidir.
40:28Yani davetçinin en büyük özelliklerinden birisi sabırlı ve fedakar olmasıdır.
40:36Çünkü hani dediğim gibi bunu diğer ibadetler ile kıyaslayarak düşünebiliriz.
40:41Bizler nasıl ki namaz kılmak için bir eylem ortaya koyuyoruz bir vakit ayırıyoruz değil mi?
40:48Sabah namazı için işte uykumuzdan kalkıyoruz şeytanın veya işte nefsimizin gayri isteklerine rağmen bunu yapıyorsak.
40:56Ya da yazın ortasında ne pahası olursa olsun orucu tutabiliyorsak.
41:02Ve diğer ibadetleri de aynı şekilde bir takım külfetlerine katlanmak suretiyle bunları yapıyorsak davette de aynı külfeti ortaya koymalıyız.
41:12Yani bunun için gerektiğinde uykumuzdan feragat edebilmeli.
41:17Veya bize dünyevi anlamda şey uhrevi anlamda bir şey kazandırmayan dünyevi bir takım zevk veren şeylere mübah dahi olsa hususlardan feragat edebilmeliyiz ki davet için gereken fedakarlığı ortaya koyabilirim.
41:32Davette sabır ve sebat dediğim gibi bu işin son noktası ve en esası unsuru olur.
41:39Siz bir insanı belki bir ayda iki ayda üç ayda değiştirmeyebilirsiniz.
41:45Fakat eğer ona ziyaretlerinizi devam ettirirseniz, ona daha farklı bilgilerle, daha farklı ölçülerle, örneklere bunu görüşmeye sürdürebilirsiniz.
41:56Belki bir sene sonra o insanı kazanabilirsiniz.
41:59Ve kazandığınızda hakikaten çok büyük bir hayrı vardır.
42:03Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam'ın ifade ettiği gibi Allah'ın sizin vesilenizle bir insana hidayet vermesi vadiler dolusu kızıl, tönü develerden daha hayırlıdır.
42:15Ya da başka bir hadise ise, özlerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.
42:21Bu ne kadar muazzam bir hayır, düşünebiliyor musunuz?
42:25Ve bu noktada davetçi fedakar olduğunda, yani gece vaktini ayırdığında, göndüz ayırdığında, ya da malından bunun için harcadığında, bunun için seyahat ettiğinde, bunun için uykusuz kaldığında, bunun için okuma yaptığında, aklınıza gelen neyse.
42:41İnanın tüm bunlar çok değerli şeylerdir.
42:43Ve Rabbimizin karşısında o kadar ecrileri büyük olan bir şeydir ki, belki o anlamda o gün sizin karşısına çıkabilecek en hayırlı ameller olacaktır.
42:53Onun için davetçi, dediğim gibi karşılaştığı bütün sorun ve sıkıntı ne olursa olsun.
42:59Yani çünkü davet bu anlamda senin veya bizim işte bu anlamda bireysel fedakarlığımızın da haricinde harici faktörlerin getirebileceği sıkıntıları da içeriyor.
43:15Çünkü senin davet ettiğin şeyi sevmeyen, istemeyen, senin davet ettiğin yaşam tarzı birinin hoşuna gitmiyor olabilir.
43:24Olmayacak da.
43:25Özellikle senin davetin İslami hayatı yeniden başlatmaksa, senin amacın batıl ve fasit bütün nizamların, otoritelerin, zulüm üzerine bina edilmiş sistemlerin kökünden sükülüp atmaksa, bu anlamda tabi davetçinin de düşmanı çok olur.
43:44Davetçinin de sevmeyenleri de çok olur.
43:46E onlardan da bir takım eziyetler gelebilir, sıkıntılar gelebilir.
43:51İşte bu son noktayı da biz koyup başlayabilirsek, son sebatı da gösterebilirsek, Allah'ın huzuruna büyük bir rejille alnı ak bir şekilde çıkmış olabiliriz.
44:07Özetle ifade ettiğim hususlar bunlar.
44:09Yani dediğim gibi detaylandırıldığında bunun çok detayı var.
44:14Yani iyiliği emretme ve kötülükten men etme fariziyeti ve bunun nasıl gerçekleştirilmesiyle alakalı selef alimler de çok detaylı bilgileri ortaya koymuştur.
44:24İnsanlarla münakaşa etme, mücadele etmenin fıkhına dair de çok sözler söylenmiş kitaplar yazılmıştır.
44:32Yine işte bir davetçinin günlük hayatında izlemesi gereken yolları, usluplarına dair de herkese.
44:39Ama dediğim gibi bir takım esasları, bir takım öne çıkan hususları özetle ifade etmek istedim ki inşallah bu hepimiz için hatırlatıcı bir unsur olmuş olur.
44:53Rabbim hepinizden razı olsun.
44:55İnşallah bu beraber geçirdiğimiz 32 bölümlük fikirlerden bir demet, sohbet dizimizin hem bizler için hem de kayıt altına aldığından dolayı daha sonra izleyenler için
45:10hayırlara vesile olur, kendilerine istifade edebildiği sohbetlerden olmasını niyaz ediyoruz.
45:18Rabbim tekrardan hepinizden razı olsun.
45:25Altyazı M.K.
45:55Altyazı M.K.

Önerilen