• 3 ay önce
Kanalıma üye olmak için http://wedia.link/KaanUnsalAlphanKATIL linkine tıklayabilirsiniz.
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kapak Tasarımı: Ramazan Kaba https://www.behance.net/ramazankaba
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA

"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."

Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir;

Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.

Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.

Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.

Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan Kanalı

Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.

#KaanÜnsalAlphan #Belgesel #BirDespotunKaranlıkDünyası
Döküm
00:00Astronotlar geminin yakınlığında anlaşılmaz ve açıklanamaz birşeyler anlatan erbe yani alman ırksal araştırma ve eğitim yaklaşık 3500 yıl önce altın çağını yaşamış antik sesler çığlıklara, kurumalara ve telgraf bildirim sesleri anlatıyor.
00:20Dünya tarihinin en korkunç seri katiliyle karşılaşmış ilk olarak koridorda 5-6 hafta sonra kameralar için I. Gordiato yöne çıkıyor.
00:30KGB su gibidir, bulunduğu ortama okunarak insanın zamanda yorgunluk yapması meselesinin çözülebilir bir mesele olduğu iddiasını ödüyor.
00:50İyi akşamlar, umarım iyisinizdir.
01:02Serimize devam ediyoruz, aynı tarzda devam ediyoruz, konuyla ilgili resmi bilgileri de aktaracağız, iddiaları da aktaracağız ve ben yine aralara gireceğim.
01:13Analizimizi daha etkili yapmak için şu an çoğunun baskısı olmayan eski kitaplardan daha hatırladıklarımı anlatacağım size.
01:22Bu hafta başlığımızdan da anlaşıldığı üzere Adolfo bir asker ve genç bir politikacı olarak anlatacağız.
01:30Büyük bir ihtimalle bu zamana dek anlattıklarımızdan zihninizde bir genç Adolf imajı aşağı yukarı oluşmuştur.
01:37Tek bir kelime ile anlatmak gerekirse İngilizlerin Loser dediği tip tam da ergen ve genç Adolf'u anlatır aslında.
01:45Yani beceriksiz, sürekli kaybeden.
01:48Ve bu arada yavaş yavaş serimizin adının da esin kaynağı olan ve 2. Dünya Savaşı henüz sürerken İngiliz, Amerikan ve Fransız gizli servislerinin ortak çalışmasının sonucu olan bazı raporlara ve o raporlar esasında yazılan kitaplara da geçeceğiz.
02:04Bu konuda Sebastian Hafner, Almanlar biraz farklı telaffuz ediyor, ben dümdüz okuyayım yine, bu adamın kitaplarını öneriyorum size.
02:13Önce askerlik dönemiyle ilgili biraz daha kronolojik bilgiler verdikten sonra yeniden karakter analizine geri döneceğiz.
02:34Evet, Adolf 1. Dünya Savaşı'nın başlamasını büyük bir sevinçle karşıladı.
02:40Çünkü asker olacağı için mutluydu.
02:43Ve bunun en önemli nedeni o yaşadığı sefil hayattan kurtulacak olması ve çok büyük bir kurumun, ordunun bir parçası olacağı fikriydi.
02:52Aslında haklıydı da.
02:54Bir asker olarak savaşa katılmak onun için savaşa dek yaşadığı o hayattan çok daha güzeldi.
02:59İşin manevi yanı vardı.
03:02Bir onuru vardı.
03:04Veya bir şey uğruna, omuz omuza mücadele vardı.
03:07Disiplinli bir hayat vardı.
03:09Yemeğinle, sağlığınla ilgilenecek olan görevliler var.
03:13Kendi anılarına göre Bavyera ordusuna Avustralyalı olarak katılmak için 3 Ağustos 1914'de Bavyera Kraliyet Şansölyeliğine başvurdu ve başvurusu kabul edildi.
03:2416 Ağustos'ta askere alındı ve 8 Ekim'de Bavyera Kralı adına yemin etti.
03:311 Eylül 1914'de 16. Yedek Piyade Alayı'nın birinci bölüğüne atandı.
03:37Katıldığı ilk savaş 1914'ün sonunda İprah Savaşı'dır.
03:42Kasım 1914'de 10 başlığa terfi etti.
03:462 Aralık 1914'de ise alay komutanı tarafından Demir Haçı ile ödüllendirildi.
03:539 Kasım 1914'den savaşın sonuna kadar Hitler başlangıçta ana muharebe hattından 1,5-5 km uzakta iki karargah arasında irtibat görevlisi olarak hizmet etti.
04:06Şimdi bu dönemler çok tehlikeli görevlere gönderildiğini anlatır, daha sonra kavgamda da anlatır ancak tarihi gerçekler başka bir şey söylüyor.
04:15O dönemki çevresine göre asker arkadaşları da var sonuçta bu adamın, görgü tanıklıkları var.
04:20Cepheye yakın bir yerde değildi ve aslında hayatta kalma şansı diğerlerinden daha yüksekti.
04:265 Ekim 1916'da Some Muharebesi'nde adamımız sol uyluğundan şarapnelle yaralanıyor.
04:34Ve bu olay sonradan bana aslında anlamsız görünen ancak savaşın bitiminden sonra, bakın Sovyetler Birliği doktorlarının Adolf'un kalıntıları üzerinde yaptıkları otopsi raporlarına bile geçen bir konuyla ilgili büyük bir tartışma başlattı.
04:49Biliyorsunuz uyluk kalça ile diz arasındaki kısım olduğundan, oradan aldığı yara sonucunda Adolf'un tek testisini kaybettiği ile ilgili iddialar var.
04:59Tabi ki bir politikacı olarak ünlenmeye başlamasıyla birlikte.
05:03Kimilerine göre de bu söylentinin nedeni Hitler Has Only Got One Ball adlı askeri bir şarkıydı.
05:10Çoğunuz duymuşsunuzdur o şarkıyı.
05:12Ve hatta 1980'lerde Hitler'in kayıp testisi adlı bir müzik grubu bile vardı.
05:18Şimdi bu gerçekten biraz komik, biraz da uzun bir tartışmadır ancak bizi alakadar eden bir konu değil.
05:25Yani ilgilendiğimiz şey onun testisleri değil.
05:295 Mart 1917'de Hitler eski birliğine geri döndü.
05:34Ondan sonra birkaç muharebeye daha katıldı.
05:37Mayıs 1918'de olağanüstü cesaret için bir alay sertifikası ve yaralandığı için de siyah bir rozet aldı.
05:444 Ağustos'ta bütün telefon hatlarının arızalanmasından sonra cepheye rapor verdiği için birinci sınıf demir haçıyla ödüllendirildi.
05:53Bu ödülü ona vadeden kişi de bir Yahudidir.
05:56Alayın emir subayı Hugo Gutmann.
05:59Doğal olarak Adolf bu adamı hiç sevmiyor.
06:02Ve onun verdiği, daha doğrusu onun takdim ettiği Kızıl Haç nişanını hiçbir zaman takmıyor.
06:08Çünkü ödülü ona veren kişi kendi tabiriyle eşi görülmemiş bir korkaktır.
06:151933'den sonra, yani Nazizim Almanya'da iktidara geldikten sonra,
06:20Nasyonal Sosyalistler, iki kişi öne çıkıyor bu sırada,
06:24Fritz Wiedemann ve Max Ammann, daha sonra aldığı askeri terfiyi de reddettiğini savundu.
06:3327 Eylül'e gelindiğinde Adolf artık savaşın kaybedileceğini hissetmeye başlamıştı.
06:4014 Ekim 1918 sabahı Adolf görev başındayken,
06:45o Mein Kampf'ta, kavgamda da anlattığı ve geçici köylük yaşamasına neden olan Hardal gazı saldırısına uğradı.
06:5221 Ekim'de hastaneye götürüldü.
06:55Burası hafif yaralılar için bir tür nikahat, yani dinlenme eviydi.
06:59İyileşmesi neredeyse bir ay sürdü ve 19 Kasım'da tekrardan taburuna geri döndü.
07:0510 Kasım'da Tarihe Kasım Devrimi olarak geçen olay yaşandı ve kompayn ateşkes müzakereleri yürütülmeye başlandı.
07:13Adolf bu olaya çok kızmıştı.
07:15Hatta bunu 100 yılın en büyük suçu olarak adlandırmıştı ve tarihçilere göre onun siyasetçi olmaya karar vermesine yol açan olaylar bunlardır.
07:24Bu arada çağdaşlarına göre Hitler, amirlerine karşı aşırı derecede itaatkar davranıyordu.
07:29Hatta 1924'te mahkemede üstlerine saygı duy, kimseyle çelişme, körü körüne itaat et şeklinde bir kuralı benimsediğinden bahsetmişti.
07:39Ve bir asker olarak da kötü muameleye maruz kalmaktan hiçbir zaman şikayet etmedi.
07:44Bu nedenle de kendisini yoldaşlarından ayrı gördü.
07:48İşte bu özelliğinden dolayı, yani onu kendine özel gören veya çoğunluktan farklı bir görüşe sahip bir kişi olarak,
07:54aşağıladılar.
07:56Almanlar böyle insanlara beyaz karga derler.
07:59Onlara göre bu adam ne sigara ne de içki içiyordu.
08:03Arkadaşları ve ailesi hakkında hiç konuşmuyordu.
08:06Genel evleri ziyaret etmekle ilgilenmiyordu.
08:09Ve genellikle sığınağın bir köşesinde saatlerce oturup bir şeyler okuyor, bir şeyler düşünüyor veya bir şeyler çiziyordu.
08:16Bir iddia daha var bu konuyla ilgili.
08:18Yine sanırım Hafner'ın bir kitabından okumuştum yıllar önce.
08:22Daha sonra baskısını bulamadığım kitaplardan biridir.
08:25Orada anlatılana göre Adolf gerçekten de cephedeyken kimsenin yapamayacağı işleri yaptı.
08:31Buna üstlerinin iç çamaşırlarını yıkamak da dahildir.
08:35Hatta onun bu otorite işlerini yıkamak da dahildir.
08:38Hatta onun bu otoriteye aşırı itaatkar karakterine bir örnek olarak bu kare basılmıştı o kitaba.
08:44Burada bir beden dili örneği görüyoruz.
08:47Bu şansölye olduğu zamanlara ait bir fotoğraftır.
08:51Dönemin cumhurbaşkanı Hindenburg'la tokalaşırken aynı zamanda baş eğdiğini ve yüzündeki o derin saygı ifadesini görüyoruz.
08:59Yazar bu duruşu çok iyi bilir.
09:01Benzer başka kareler de var. Genelde hepsinde aynı duruşu görüyorsunuz.
09:11Cephedeki o mektuplaşmalara, o postalara göre Hitler, 1914'te yapılmış o spontane gelişmiş Noel Barışı'ndan rahatsız olmuştur.
09:21Bu barış gayri resimdir.
09:23Bu sırada da İngiltere kralı bütün askerlerine hediye yollamıştı.
09:27Bu dördüncü George'un tek kızı Prenses Mary'nin profil portresinin oyulduğu metal bir kutuydu.
09:34İçinde sigara, çikolata, İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:39İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:42İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:45İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:48İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:50İngiltere'de yapılmış bir kütüphane vardı.
09:52İçinde sigara, çikolata, İngiliz pastası ve prensesten bir tebrik kart postalı vardı.
09:58Adolfun tabi ki savaş konusundaki katı düşünceleri devam ediyor, ondan farklı bir şey de bekleyemezdik zaten.
10:071914'de işgal altındaki Belçika'da bazı sabotajlar yapıldığı iddiası ile Alman ordusu bazı savaş suçları işliyor.
10:15suçları işliyor, bunlara misilleme yapmak için, kundakçılık, toplu infazlar vs. gibi ve bunlar Eylül 1941'de
10:23Sovyetler Birliği'ne saldırmasından sonra Hitler tarafından övülmüştür ve Almanya'da partizanlarla savaşmak için
10:31örnek bir yöntem olarak tanımlamıştır bunu.
10:35Sebastian Haffner, Hitler'in cephedeki deneyimini tek eğitim deneyimi olarak nitelendirir.
10:41Adamın 3-5 senelik bir okul hayatı olmuştu ancak notları berbattı.
10:46Daha sonraki dönemlerde Ian Kershaw, savaş ve sonrası Hitler'i yarattı diye bir mantık yürüttü.
10:551916'ya gelindiğinde artık askeri yenilgi kesinleşmişti.
11:00Thomas Weber'a göre Hitler'in geleceği ve siyasi kimliği savaştan döndüğünde hala oldukça açık ve biçimlendirilebilirdi.
11:0721 Kasım 1918'de Adolf Münik'teki kışlasına geri döndü.
11:13Adam terhis edilmek istemiyor düşünün, dışarıdaki hayatına geri dönmek istemiyor.
11:1931 Mart 1920'ye kadar asker olarak kaldı.
11:23Bu süre zarfında siyasi bakış açısını oluşturdu, demagojik konuşma yeteneğini keşfetti ve bunları test etti.
11:304 Aralık 1918'den 1919'e kadar Adolf ve diğer 15 asker, asker konseyleri tarafından yönetilen bir kampta yaklaşık 1000 Fransız ve Rus savaş esirini korudu.
11:44Mayıs 1919'da Adolf, 4. Reichswehr grubu komutasındaki istihbarat dairesi başkanı Hauptmann Karl Mayer ile bir araya geliyor.
11:54Peki bu adamlar ne yapıyorlar onu da söyleyeyim size.
11:57Büyük savaşlar sonrasında arkadaşlar savaş öyle hemen bitmez aslında.
12:02Tamam bir ateşkes olur, silahlar susar ama alttan alta bazı fokurdamalar devam eder.
12:08Tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrasında dünyanın iki karşı kutupu Sovyetler Birliği ve Amerika arasında bir soğuk savaşın, bir istihbarat savaşının, bir ekonomi savaşının her alanda silahlı çatışmalar haricinde
12:19bütün alanlarda bir savaşın başladığı dönem gibi, tabi Sovyetler ile ABD arasında böyle dönemsel bir şey olmadı, Sovyetler Birliği yıkılana kadar devam etti.
12:301. Dünya Savaşı sonrasında Alman hükümeti veya işte bütün Batı hükümetleri cepheden dönen askerlerin veya işte yerli halkın, gençlerin bir Bolşevik propagandasına maruz kalacağından korkuyordu.
12:44Bu nedenle özel ekipler, kadrolar yetiştirilmişti, hitabeti iyi olan, iyi konuşabilen, karşısındaki kitleyi ikna edebilen insanlardan seçiliyordu bu.
12:54Bu ciddi bir işti, akademisyenlerle falan çalışıyordu bu insanlar ve daha sonra kitlelerin karşısına çıkıp konuşmalar yapıyorlardı.
13:03Tabi Hitler konuşmalarına hep Yahudi karşıtı olan sözlerini de dahil etti, konuşmalara çok güçlü duygular uyandırdı
13:10ve Hitler'in aslında bir hatip olarak gerçekten tam olarak keşfedildiği dönem o dönemdir.
13:161919 baharında veya bazı kaynaklara göre son baharında Mayr onu gizli aşırı sağcı bir subay derneğinin kurucusu olan Ernst Röhm ile tanıştırır.
13:27Röhm'ün kim olduğunu herhalde biliyorsunuzdur ya da bilmeyenler ileride öğrenecektir, önemlidir.
13:31Bu yetiştirilmiş kadrolar aynı zamanda muhbirlik de yapıyorlar.
13:36Merkeze bilgi taşıyorlar karşılaştıkları durumlarla ilgili ve 1919'da Hitler ilk kez Alman İşçi Partisi'nin bir toplantısına katılıyor.
13:46İleride dönüştürecektir partiyi tamamen.
13:49Hitler ilk kez bu partinin toplantısına muhbir olarak katılmış.
13:53Toplantı sırasında Baviera'nın Reif'ten ayrılmasına şiddetle karşı çıkıyor, o tartışılıyor o sırada
14:00ve parti başkanı Anton Drexler belagatinden dolayı onu partiye katılmaya davet ediyor.
14:0716 Eylül'de Mayr ona bir görev veriyor.
14:10Adolf Gemlich diye birisi konuşma yapacak ve ondan bu konuşmayı yazmasını istiyor, metnini yazmasını istiyor.
14:16Metnin adı Antisemitizm üzerine uzman görüşü.
14:20Bu metnin içinde Yahudiliğin bir din değil bir ırk olduğu vurgulanır.
14:24Şöyle şeyler geçiyor mesele içinde.
14:27Bir Yahudi için din, sosyalizm, demokrasi sadece amaca, paraya ve güce olan susuzluğu gidermek için araçlardır.
14:34Yahudilerin çalışmalarının sonuçları halkların ırksal tüberkülozu haline geldi
14:39ve bu nedenle de zihnin Antisemitizmi sistematik ve yasal olarak mücadele etmeli ve ayrıcalıklarını ortadan kaldırmalıdır.
14:47Nihai hedefi ise Yahudilerin tamamen ortadan kaldırılması olmalıdır.
14:51Yalnız ulusal güce sahip bir hükümet, yalnızca iç sorumluluk duygusuna sahip ulusal bir lider her ikisini de yapabilir.
15:01Ve Mayer burada Hitler'in ifadelerine büyük ölçüde katılmıştır.
15:06Adolf 1919'da Alman İşçi Partisi'ne katıldı.
15:11Ama kavgamdaki iddiasının aksine partinin yedinci üyesi değildi, partinin çalışma komitesi başkanıydı.
15:171919 sonbaharından itibaren Antisemitik yazar Dietrich Eckart Hitler'in düşüncesini etkiledi.
15:24Onunla Münih Burjuvasisi arasında bir tür aracı oldu ve onu aşırı sağcı bir ajitatör olarak tanıttı.
15:31İnsanlara onu Alman ulusunun lideri olarak sundu.
15:35Ardından onu ünlü Berlinli piyano üreticisinin eşi Helena Belstein veya Münih yayıncıları Hugo ve Els Brugman gibi zengin ve cömert finansörlerle tanıştırdı.
15:45Daha sonra o başta bahsettiğimiz bolşevizme karşı propaganda konuşmalarını tamamen bıraktı,
15:52partide faaliyetlerine devam etti ve konuşmaları karşısında ücret alıyordu, bu ücretiyle geçiniyordu.
15:59Çünkü o zamanlar tek bir performansta 1200 ile 2500 dinleyiciye ulaşabiliyordu ve hızlı bir şekilde partiye üyeler kazandırıyordu.
16:08Aynı yılın Ağustos ayında partinin pan-Alman iddialarını vurgulamak için özel bir toplantı yapıldı.
16:15Kalabalık bir organizasyon, açılış konuşmasını tabii ki Adolf yaptı yine, tarihler 13 Ağustos 1920'yi gösteriyordu,
16:24ideolojisini bir kez daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu.
16:28Şöyle bir giriş yapmıştı hatta,
16:31''Bütün Yahudiler değişmeyen ırksal karakterleri nedeniyle yaratıcı çalışma yeteneğinden yoksundurlar.
16:36Esasen asalaktırlar ve ırkları karıştırmak, insanları sanat ve basın yoluyla kandırmak,
16:43sınıf mücadelesini teşvik etmek ve hatta beyaz kadın kaçakçılığı dahil olmak üzere
16:48dünya hakimiyetine ulaşmak için her şeyi yapacaklardır.''
16:52Ve Adolf yavaş yavaş ırkçı antisemitizmi,
16:56Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin yani Nazi Partisi'nin programının ana özelliği haline getirdi.
17:03Takipçiler onu bir çavuş ile katip arasında bir yerde,
17:08müthiş bir popüler konuşmacı olarak tanımlıyorlardı.
17:12O dönemler SA, parti toplantılarında bir tür salon muhafız güçleriydi.
17:18Ama Adolf onları paramiliter haydut ve sindirme gücüne dönüştürdü.
17:22Bu arada ilk gamalı haçlı flamaları ve bayrakları da bizzat kendisi tasarladı.
17:27Haziran 1921'de yine Berlin'deydi.
17:30Bu arada çok iyi para topladı partisi için zenginlerden
17:34ve bu dönemlerde sürekli konuşmalar yaptı, nutuklar attı.
17:38Siyasi muhaliflere yönelik hedefli saldırılar düzenledi
17:42ve bu şekilde kamuoyunda daha fazla tanınmak istedi.
17:45Mesela 14 Teylül 1921'de o ve destekçileri
17:49ayrılıkçı Bavyera tarafından Münih'te düzenlenen bir etkinliği
17:53şiddetle ve acımasızca bozdu.
17:55Bazı kişiler vuruldu.
17:56Adolf daha sonra da 12 Ocak 1922'de düzensiz davranış ve saldırıdan suçlu bulundu
18:02ve bu sırada 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
18:05Ancak cezası iyi halinden dolayı 2 ay denetimini serbestlikle askıya alındı.
18:10Bu sırada hatta bazı insanların ölüm emrini verdi.
18:14Bazılarını da öldürttü.
18:17O zamanlar İngiliz ve Amerikan basınında bu adama potansiyel olarak tehlikeli
18:22İntikam Ordusu komutanı veya Alman Mussolini olarak değerlendiriyorlardı.
18:28Daha önce bir kez anlatmıştık ancak bu konunun akışı gereği kaydetmemiz gerekecek bir kez daha.
18:34Adolf 1. Dünya Savaşı'ndan çok daha öncesinden tanıdığı
18:38Dietrich Eckart aracılığıyla bir adamla tanışmıştı.
18:41Von Liebenfels.
18:43Alman ırkçı hareketinin temelini atanlardan biridir.
18:46O da bu düşünceyi Guido von List'ten almıştı.
18:49Bunları hep anlatmıştık
18:50ve bu düşünce temelinde kurulan Thule cemiyeti haliyle ırkçı ve esas olarak da Yahudi düşmanıydı.
18:561918 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda bir süre kaldıktan sonra
19:01Almanya'ya dönen maceracı ve okültüst Zebotendorf'u da hatırlayacaksınız.
19:06Bu adam tarikatın geri kalan Bavyeralı müritlerini Münih'e topladı.
19:10Ağırlıklı olarak bu insanlar bilim insanları, aristokratlar ve iş adamlarıydılar.
19:15Çekilmiş bir kılıcın arkasında ışın çelengi olan bir gamalı haç
19:20cemiyetin emblemi olarak seçildi.
19:23Sloganlar ''Kanını saf tut, Alman olduğunu hatırla'' idi
19:27ve üyeler arasında selamlama ''Heil'' şeklindeydi.
19:30Veya ''Sieg Heil''
19:32Yani bu selamlamaların nereden geldiğini de artık biliyoruz.
19:35Ancak Adolf aslında hiçbir zaman bu cemiyetin resmi üyesi olmadı.
19:40Her ne kadar kendisine bizzat von List tarafından bir kitap hediye edilmiş olsa da
19:45ve bu kitabın girişinde yazarın kendisi Adolf'a
19:47kendi jargonunda cemiyet üyesi anlamına gelen Armanen diye hitap etmiş olsa da
19:52elimizde başka kanıt yok.
19:54Belki bir şeref üyesiydi ya da onun gibi bir şey
19:57ama cemiyete kayıtlı değildi.
19:59Alman İşçi Partisi'nin Nazi partisine dönüşmesinde de bu cemiyetin rolü vardır.
20:041919'da partinin başkanı olan Karl Herra bir Thule aktivistiydi.
20:09Bu adam daha sonra Hitler'le anlaşamadığı için partiden ayrılmak zorunda kaldı.
20:13Ve daha sonra Nazi partisinde önemli isimler haline gelen
20:18Alfred Rosenberg, Rudolf Fes ve Hans Frank gibi bazı kişiler de
20:23Thule cemiyetinin misafirleri olarak kaydedildiler.
20:31Ve meşhur Birahane Darbesi.
20:34Bu, Nazilerin yönetimi ilk kez darbe yoluyla ele geçirme girişimidir.
20:39Birahane Darbesi ismi de anlayacağınız üzere alaycı bir anlam içeriyor.
20:45Berlin'deki Reich hükümetini devirmeyi planlıyorlardı ve bu sırada
20:50Adolf sağcı muhafazakar olan Bavyera hükümeti ve yönetimine güveniyordu.
20:55Onları arkasına alabileceğini düşünüyordu.
20:58Parlamenter demokrasiyi ortadan kaldırmak ve
21:01nasyonal sosyalist bir diktatörlük kurma amacıyla.
21:04Hafner'ın ilk okuduğum kitaplarından birinde tam olarak hangisiydi hatırlamıyorum
21:09Almanya'daki birahane kültürü uzun uzun anlatılmıştı.
21:12Almanlardaki birahane geleneği bizim kahve geleneğinin aynısıdır.
21:16Yani bizdeki kahvanelerin yerinde onlarda birahaneler var.
21:20Almanlar işten geldiklerinde akşamları birahanelere uğrarlar,
21:24üç beş bira içerler, günden politika vesaire konuşurlar, tartışırlar, dünyayı kurtarırlar.
21:30Hatta Adolf fene kadar bira içmeyi sevmese de
21:33bu tür birahanelerde birkaç kez bulunmuş ve hatta ilk nutuklarından bazılarını atmıştır.
21:37Çünkü bu mekanlar bazen binlerce kişiyi alacak kadar büyük olabiliyordu.
21:42İşte Adolf'un ilk darbe girişimini uygulamaya koyduğu yerde
21:47bu büyük birahanelerden biri olan Bürgerbräukelei'ydi.
21:50Umarım doğru telaffuz etmişimdir. Çok zor bir isim çünkü.
21:54Şimdi bu olayın nasıl geliştiğine bir bakalım.
21:57Ocak 1923'te Almanya'da Ruhr diye bir bölge Fransızlar tarafından işgal edildi.
22:04Ve bu işgal Almanya içinde büyük bir krize neden oldu.
22:09O sıralar Başbakan Wilhelm Kuno diye birisi var.
22:12Bu adam çok öyle militan bir adam değil.
22:15Bu yüzden halkı pasif direnişe davet etti.
22:18Ama bu Almanya'da ekonomik hasara yol açtı.
22:21Biliyorsunuz Almanya savaşı kaybetmiş,
22:24Versailles Antlaşması diye bir antlaşma imzalanmış
22:27ve Adolf gibi insanlar, ki bu insanlar çoğunluktaydı,
22:30bu antlaşmayı hükümetin ülkeye, millete ihaneti olarak
22:34görüyordu.
22:36Ve Almanlar açısından gerçekten de yüz kızartıcı bir antlaşmaydı bu.
22:40Versailles Antlaşması çok önemlidir. Bu noktada mutlaka anlatmamız gerekiyor.
22:44Çünkü Almanya'da Nazizmin yükselişine bu antlaşma sebep olmuştur.
22:49Ve Almanya tarihinde o dönüm noktası için siyasi zemini hazırlayan olay
22:54Birinci Dünya Savaşı sonrasında Yenik Almanya ve Galip Devletler arasında imzalanan o antlaşmadır.
23:00Peki neydi bu antlaşmanın şartları
23:02ve neden Alman toplumunun o milli gururunu bu kadar incitmişti?
23:07Her şeyden önce Almanya'yı topraklarının bir kısmından vazgeçmek zorunda bırakmıştı.
23:12Topraklarının bir kısmı Galip Devletler olan, işte Fransa olsun, Litvanya, Belçika, Polonya
23:19ve Çekoslovakya tarafından paylaşılmıştı.
23:22Ve bu ciddi bir rakam bu arada.
23:24Bu sırada Almanya 43.000 km2'den fazla, yani topraklarının %13'ünü kaybetti.
23:29Ordu sınırlandırıldı.
23:31100.000 kişiden fazla personele sahip olması yasaklandı Alman ordusunun.
23:36Almanya'nın hava ve deniz kuvvetleri tamamen lav edildi.
23:40Bunları üretmesi de yasaklandı.
23:42Artı, elinde ne kadar uçağı ve gemisi varsa Galip Devletler el koydu.
23:47Almanya'nın sanayi bölgeleri o dönemin milletler, cemiyetinin kontrolüne geçti.
23:53Ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de Almanya çok ağır bir savaş tazminatı ödemek zorunda bıraktı.
23:59O halde ki bir Almanya'nın ödeyemeyeceği kadar büyük bir meblağ.
24:04E doğadaki her şey kendi zıttını geliştirir.
24:07Ve anladığımız üzere Alman toplumu ya da ne diyelim ona,
24:12Alman ruhu bu ezilmişliğe bir tepki olarak bu adamı doğurdu diyebiliriz.
24:18Wuhan'ın işgali sırasında Almanya halkının ayaklanması Adolf'a göre bir işaret fişeğiydi
24:24ve bu fırsatı kaçırmamak gerekiyordu.
24:27Hitler 1. Dünya Savaşı'nın en popüler generali ve 1914'te Tenenberg Muharebesi'nde
24:35Alexander Samsonov'un ordusunu yok eden ve gerçek bir halk kahramanı olan Erich Ludendorff ile de
24:41ittifak halindeydi ve buna da çok güveniyordu.
24:44Halkın kendisine olan hayranlığını general hissetmiş ve o da siyasete atılmıştı
24:49ve Nazi partisindeydi hatta.
24:51Hitler Ludendorff'un yanında olmasını başarısının garantisi olarak görüyordu.
24:55Ve podyumda böylesine ağır bir varlığın orduyu da Nazilerin tarafına çekeceğine inanıyordu.
25:01Ama Bavyeralılar onu sevmediler.
25:04Çünkü Prusyalıydı.
25:11Ama ardından çok daha kötü bir şey oldu.
25:14Şansölye yani Başbakan 26 Eylül 1923'te Fransa'nın bütün taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
25:22Ama bu sırada kendini garanti altına almak için hemen bir olağanüstü hal ilan etti.
25:27Ve beklediği de oldu hem sağın hem de komünistlerin saldırısına uğradı.
25:32Ardından Savunma Bakanı Kara Kuvvetleri Komutanına çok özel yetkiler verdi.
25:37Neredeyse diktatörlük yetkileri verdi.
25:40Ardından 26 Eylül 1923'te Muhafazakar Bavyera Bakanlar Kabinesi
25:46eyalet topraklarında olağanüstü hal ilan etti kendi topraklarında da
25:49ve eski Başbakan Gustav von Kahr'ı Bavyera eyaletinin komiseri olarak atadı.
25:54Yani güç 2-3 insanın elinde toplandı.
25:58Almanya'dan Bavyera'ya özellikle silahlı grupların 3 popüler liderinin tutuklanması
26:03ve Nazilerin yayın organı Wölkischer Beobachter'in de kapatılması emri geliyor.
26:09Bunlarla birlikte bir dizi emir daha geliyor.
26:11Ancak Bavyera yönetimi bunların hepsini reddediyor.
26:14Kahr sonunda anayasa maddelerinin hükümlerini bile hiçe sayıyor
26:18ve subay ve erlerin kendisine bağlılık yemini etmelerini istiyor.
26:23Yani Bavyera hükümetine.
26:25Bu Berlin'de askeri bir isyan olarak kabul ediliyor
26:29ve von Sicht Bavyera'nın üçlü yönetimine,
26:32ardından Hitler'e ve silahlı müfrezelere herhangi bir gösterinin zorla bastırılacağına dair bir uyarı gönderiyor.
26:40Daha önce söyledim mi bilmiyorum arkadaşlar.
26:42Hitler bu olayında Mussolini'den etkilenmişti.
26:46Mussolini'nin ünlü Roma yürüyüşünden.
26:49Benzer bir şey tekrarlamayı umuyordu
26:51ve Kahr ve Losov'a gelerek Berlin'e veya Münih'e gitmeden önce Berlin'e bir yürüyüş yapmak istediğini söylüyor.
26:58Bunu anlamsız buluyor karşıdakiler.
27:00Çok öyle yanında durmuyorlar.
27:02Bu Hitler'in hoşuna gitmiyor.
27:04Artık ben iktidarı ele almalıyım şeklinde bir karar alıyor sonunda.
27:08Von Kahr'ı da rehin alacak ve ona bu kampanyayı zorla destekletecekti.
27:198 Kasım akşama Kolluk Kuvvetleri Başkanları'nın kalabalığa konuşmak için toplandıkları Münih birahanesi ilk adımın atıldığı yer oldu.
27:28Büyük komutanlar var içeride tabii ki.
27:31Yıldırım hızında bir operasyonla tesisler 600 SA militanı tarafından sarılıyor.
27:37Ve ön kapılara ağır makineli tüfekler yerleştiriliyor.
27:41Ve saat 21 civarında bir şok müfrezesinin başındaki Hitler içeri giriyor,
27:46salonun ortasındaki bir masaya çıkıyor ve silahını çıkarıp tabancasını tavana bir el sıkıyor.
27:52Ve ardından ''Milli devrim başladı'' diye bağırıyor.
27:56O akşam Hitler şunları söyledi ayrıca.
27:59Salonun etrafı tepeden tırnağa silahlı insanlarla çevrili.
28:02Hemen sessizlik sağlanmazsa galeriye makineli tüfek yerleştirilmesini emredeceğim.
28:07Bavyera hükümeti ve ray hükümeti devrildi.
28:10Bir geçici ray hükümeti kuruluyor.
28:13Reichswehr ve kara polisi kışlaları ele geçirildi.
28:16Reichswehr ve kara polisi şimdiden gamalı haçlı pankartlar altında yürüyor.
28:24Ancak işin garibi Hitler'in bu sinematik manevrası hiçbir etki yaratmadı.
28:29Pek paniklemedi seyircileri.
28:32O büyüklerin arasında bakanlar da vardı bu arada.
28:35Özellikle oradaki bakanları kendisinin başbakan ilan edildiği yeni hükümete girmeye ikna edemedi.
28:41Bunu ancak Ludendorff araya girince kabul ettiler.
28:45Ancak bir ahaneden ayrılma izni alan bütün Sözümona mahkumlar,
28:49bütün bunları silah zoruyla, silah tehdit altında yaptıklarını açıklayarak sözlerinden vazgeçtiler.
28:55Ama tabi Adolf'un bunların bir kısmından haberi yok.
28:57Bir gün sonra 9 Kasım sabahı saat 11'de Naziler bir yürüyüş yapıyorlar, seyahat birlikleri.
29:04Yaklaşık 3000 kişilik bu kalabalığın başında Hitler var, Ludendorff ve Göring.
29:10Tabi yürüyüşçüler arasında çok sayıda rehine de var.
29:13Darbeyi öğrenen ve Nürnberg'den gelen Julius Streicher, Marienplatz'taki göstericilere katıldı.
29:20Sonradan Nazi Almanya'sının en acımasız komutanlarından biri olacak.
29:27Geleceğin Nazi yöneticilerinden biri olan Himmler de bu kalabalığın içindeydi.
29:32İlk başta polis konvoya izin verdi, biraz yürüdüler.
29:36Ancak darbeciler Savunma Bakanlığı'na ulaştıklarında takviye polis ekipleri konvoyun önünü kesti.
29:42Hitler polisi teslim olmaya çağırdı ancak reddedildi ve ardından silah sesleri duyuldu.
29:48O sırada ilk kimin ateş ettiği tam olarak bilinmiyor.
29:52Bu konuyla ilgili ifadeler biraz çelişiyor ancak öldürmek üzere ateş açıldığı kesindir.
29:57Bu çatışmada 16 Nazi ve 4 polis hayatını kaybetti.
30:01Göring'de dahil birçok kişi yaralandı.
30:04Adolf ve diğer darbeciler kaldırıma koştuktan sonra saklanmaya çalıştılar.
30:09Ludendorff tutuklandı. S.A.'nın o dönemki komutanı Röhüm de iki saat sonra teslim oldu.
30:16Bu olayların doğrudan tanığı olan Münih'teki ABD başkonsolosu Robert Murphy anılarında şöyle yazıyordu.
30:24Çatışma başladığında hem Ludendorff hem de Hitler savaşta deneyimli iki askere yakışır bir şekilde tamamen aynı şekilde davrandılar.
30:32İkisi de üzerlerine yağan mermi yağmurundan korunmak için aynı anda kendilerini yere attılar.
30:38Aynı zamanda Ludendorff'un yanında yürüyen koruması Hitler'in birçok arkadaşı gibi olay yerinde öldürüldü.
30:46O tarihi birihane hala duruyor arkadaşlar. Biraz değişime uğramakla birlikte hala orada.
30:54Bu darbe girişimine ne halk ne de ordu destek verdi.
30:59Birkaç gün sonra Avusturya'ya kaçan Göring ve Hess dışında bütün azmettiriciler tutuklandı.
31:05Hess de daha sonra geri döndü ve mahkum edildi.
31:08On yıl sonra Naziler iktidara geldikten sonra o darbede tabi onlara göre haklı bir amaç uğruna hayatını kaybedenler şehit ilan edildiler.
31:16Mezarları Königsplatz'a taşındı ve Hitler tarafından ulusal devrim olarak adlandırılan darbenin yıl dönümleri
31:24Nazi rejimi altında her yıl liderin doğrudan katılımıyla Münih'teki birihanelerde kutlandı.
31:32Bu arada Adolf mahkemeyi kendisi için müthiş bir reklam malzemesi olarak kullandı.
31:37Nasıl bir demagog olduğunu anlatmıştık.
31:40Hitler vatana ihanet suçlamasıyla yargılanıyordu.
31:43Önce süreç oldukça sakin ilerledi.
31:46Bavyera hükümeti davayı devraldı.
31:49Çünkü sürece tanık olarak davet edilen üç isim Karl, Lossow ve Seiser'in
31:54Almanlara karşı çevirdikleri bazı entrikalarının örtbas edilmesi gerekiyordu.
31:59Hatta Hitler'e onlara hiç bulaşmazsa, onlara sert davranmazsa hafif cezalarla kurtulabileceğini fısıldadılar.
32:07E Adolf'u kim tutabilir artık?
32:09Dakikalar içinde kendisi hatibe mahkeme salonu sadece onu dinlemek için toplanmış öyle kuru bir kalabalığa dönüştü.
32:16Bir anda sanıklıktan suçlayıcıya dönüştü.
32:19İtham etmeye başladı.
32:21Asıl vatan hainlerinin savaşı kaybedenler ve ardından arka arkaya o yüz kuzartıcı dayatmalara baş eyenler olduğunu
32:29ve bu yapılan girişimin de vatan hainlerine karşı bir darbe ve ayaklanma çağrısı olduğunu ilan etti.
32:35Sizin bana ne ceza vereceğiniz umurumda bile değil.
32:38Çünkü millet nezdinde biz çoktan beraat ettik dedi.
32:42Ama azmettirenler gerçekten de kısa süreli hapis cezalarına çarptırıldılar.
32:47Mesela birine sadece 3 ay hapis cezası verildi.
32:50Yalnızca Hitler Landsberg Kalesi'nde 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
32:55Ancak 9 ay sonra serbest bırakıldı.
32:58Ceza koşulları da çok hafifti.
33:00Ortak bir masada toplanmalarına ve siyasi konuları tartışmalarına bile izin verildi.
33:04İşte burada arkadaşlar bu mahkumiyeti sırasında ünlü Kavgam kitabını yazmaya başladı.
33:10Bazı kaynaklar vardır aramızdan mutlaka hatırlayanlar çıkacaktır.
33:14Ben unuttum çünkü şu an.
33:16O kitabı kendisinin yazmadığını iddia ediyorlar.
33:19Ama biz en azından kitabın ilk bölümünü hiçbir yardım almadan kendisinin tamamladığını biliyoruz.
33:25Resmi tarihte bunu söyler zaten.
33:28Ama sonraki bölümleri için yardım almış mı almamış mı bunu bilmiyoruz.
33:32Yardım almış mı almamış mı bunu net söyleyemem.
33:40Evet bu adam 6 üstü 56 sene ömür sürdü.
33:44Ve bu kısa bir ömürdür.
33:47Ancak onun hayatını ikiye bölsek ilk yarısıyla diğer yarısı arasındaki uçurum bizi hayrete düşürür.
33:5330 yaşına dek bir mesleği bile olmayan bu başarısızlık abidesi bir siyasi partiye üye olmasıyla
34:00yani aktif olarak siyasete atılmasıyla beraber akıl almaz bir yükseliş sergiliyor.
34:06Öyle ki dünya siyasetinin kilit adamlarından birine dönüşüyor.
34:11Kimi tarihçilere ve yazarlara göre ki Haffner da onlardan biridir
34:16bu inanılmaz hızlı yükselişin hiçbir izahı yoktur.
34:19Ancak yine de Adolf'un hayatını ikiye bölen bu fark aslında zahiridir.
34:24Bir kere siyasete atılmasından sonraki ilk 10 senesi oldukça inişli çıkışlıdır.
34:30Ve daha da önemlisi yani sonuca bakıldığında
34:34yani onun nihayetinde kendisini, ülkesini ve dünyasını ne hale getirdiğine baktığımızda
34:40özel hayatını incelediğimizde yani olmayan özel hayatını
34:44aslında içeriği ve renksizliği bakımından hayatının ikinci kısmının da
34:49birinci kısmından pek bir farkı olmadığını görüyoruz.
34:52Haffner burada Viyana'daki o sefil Adolf'la
34:553. Rahian İmparatoru olan Führer Adolf'un gerçekte aynı zavallı olduğunu kastediyor.
35:03Siyasete girene dek böyle bir insan yok.
35:06Tam bir gölge. Var ile yok arası.
35:09Bu hayatında normal şartlar altında insana bir sıcaklık, haysiyet, saygınlık katacak her şey eksiktir.
35:16Eğitim yok, meslek yok, aşk yok, arkadaşlık yok, evlilik, babalık yok.
35:23Siyaset veya siyasi tutkular bir yana atıldığında bu hayatın bir içeriği yok
35:29ve onun o tutkulu siyasi kariyerine dahi hep bir intihar eğilimi eşlik etmiştir.
35:35Sonuç olarak da hayatı bir intiharla son bulmuştur.
35:39Ve yazara göre bu Adolf için o kadar karakteristik bir sondu ki başka türlüsü düşünülemezdi bile.
35:45Hem birçok çağdaşının hem de sonraki araştırmacıların ve tarihçilerin de birçoğu gibi
35:51Haffner ona cahil demiyor ama yarı cahil diyor.
35:55Hem de bütün alanlarda.
35:57Ve tipik yarı cahili yazar şöyle tanımlıyor.
36:01Sözde her şeyi herkesten iyi bilen ve sağdan soldan edindiği yarım yamalak ve yanlış bilgileri
36:07her fırsatta etrafındaki herkese ama özellikle herkesten iyi bilen
36:11ve yanlış bilgileri her fırsatta etrafındaki herkese ama özellikle tamamen cahil oldukları için
36:17bu anlattıklarıyla ciddi bir şekilde etkileyebildiği kendi kitlesine sayıp döker bir yarı cahil.
36:23Führer'in genel karargahındaki masada konuşulanların zabıtları
36:28onun cehaletini utandırıcı bir şekilde ortaya koyuyor diyor Haffner.
36:32Bu nedenle de bilgeler yarı cahilin tamamen cahil olandan daha tehlikeli olduğunu hep söylerler.
36:39Bunu İlber Ortaylı da anlatmıştır zamanında.
36:42Buradaki en büyük tehlike şu arkadaşlar.
36:45Bizim zır cahil dediğimiz insanlar her zaman bu yarı cahillerin kontrolü altına girerler.
36:51Yarı cahiller tarafından örgütlenirler ve çok tehlikeli bir güce dönüşürler.
36:56Von Goethe'nin kastettiği durum ortaya çıkar.
36:59Yani cehaletin örgütlü eyleme geçmiş hali.
37:03Ve bunu en tehlikeli güç olarak anlatır Goethe.
37:05Çünkü yarı cahil liderler o cahillerin cehaletini veya zaaflarını çok güzel sömürürler.
37:12Ama aydın bir insanla cahil insan arasındaki uçurumlar derin olduğundan dolayı çoğu zaman iletişim sorunu doğar.
37:19Bakın anlaşma demiyorum, iletişim diyorum.
37:23Daha iletişim bile kuramazlar.
37:25Ve bu nedenle de halkı cahil olan ülkelere demokrasi getirildiğinde o demokrasi neye dönüşür şeklinde bir tartışma vardır.
37:33Bu durumda akla iki isim geliyor.
37:36Sokrates ve Aysun Kayacı.
37:39Muhtemelen güldünüz şu an ama anlatayım.
37:42Bazı açıklamalarından dolayı Sokrates'in bir demokrasi karşıtı olduğu söylenir.
37:47Hikayelerden biri şu şekildedir.
37:50Bir gün Sokrates yine talebeleriyle sohbet ederken bir talebesi Sokrates'e sorar.
37:55Eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse adil olan da bu değil midir?
37:59Mesela 100 kişinin rey kullandığı bir yerde 51 kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur yoksa 49 kişinin kararına uymak mı?
38:09Hem çok mümkündür ki daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır.
38:14Şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.
38:20Bunun üzerine Sokrates her zaman olduğu gibi yine soru-cevap yöntemini kullanarak o talebeye önce sorar.
38:26Bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı?
38:30Talebe, elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur.
38:35Bilge olmak için çok okumak, araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için hiçbir şey yapmaya gerek yoktur.
38:42Sokrates, peki o halde bize yine söyler misin, toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur yoksa bilge insanların sayısı mı?
38:51Talebe, şüphesiz cahil insanların sayısı daha fazla olur.
38:55Sokrates, bir gemide yüz yolcu bulunsa geminin nerede nasıl hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir yoksa o yüz yolcu mu?
39:05Talebe, eğer yolcular içinde denizcilik bilgisi olan yoksa en iyi bilen kaptandır tabii ki.
39:11Sokrates, herkes her konuda karar veremez ve herkes her şeyi bilemez. Her iş ehline verilmeli.
39:19Talebe, pek tabii olması gereken budur.
39:21Sokrates, peki o halde bize yine söyler misin, kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru mu?
39:33Bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden çoksa orada demokrasi olmaz.
39:43Burada gördüğünüz gibi aslında Sokrates demokrasi düşmanlığı yapmıyor.
39:48Sadece o oy verecek kişilerin daha eğitimli, daha akıllı, daha bağımsız insanlar olması gerektiğine vurgu yapıyor.
39:54Eğer Aysun Kayac'ı da zamanında tamamen aynı noktayı vurgulamaya çalışırken cahil, bilgisiz yerine dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:03ve çok daha eğitimli, daha akıllı, dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:09bu dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:13bu dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:17bu dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:20bu dağdaki çoban tabirini kullanmasaydı,
40:24ve sosyal statünün tek belirleyicisi olarak da vergi verme konusuna takılıp kalmasaydı,
40:29söyledikleri anlattığımız hikayenin tek cümlelik halidir diyebilirdik.
40:33Fikri Sokrates'in söyledikleriyle, onun sorgulamalarıyla neredeyse aynıydı.
40:39Ama Aysun bir Sokrates olmadığı için hepimiz gibi örneklendirmeler kısmında bence saplanıp kaldı.
40:45Bu yüzden o zamanlar diyorum ki keşke Aysun ''Benim oyumla bir cahilin oyu aynı değil'' deseydi.
40:56Bakın Platon devlet kitabında ne diyor arkadaşlar?
40:59Bak o kitabı da okumayanlara şiddetle tavsiye ediyorum.
41:03Hani politik konulara giriyorsunuz bazen biliyorum.
41:06Mutlaka özellikle seçim öncesinde falan giriyorsunuzdur çevrenizle, arkadaşlarınızla.
41:11Politik bir tartışma bana göre devletin ne olduğunu bilmeden kör bir tartışma olur.
41:17Önce devlet nedir, hükümet nedir, bunlar hangi ihtiyaçlardan doğar?
41:21Daha önce de sorduğumuz gibi bunlar olmasaydı ne olurdu?
41:25Bütün bunlarla birlikte çok sık sık kullanıldığını duyduğunuz mesela laiklik, demokrasi, vicdan özgürlüğü,
41:32üniter devlet yapısı, güçler ayrılığı, bunlar nedir, bunlar niye var, hangi ihtiyaçlardan doğmuştur
41:39ve bunlar olmasa ne oluyor?
41:41Bütün bunları çok iyi bilmek lazım ve siyasi tartışmaya girecekseniz de bu altyapıyla girmeniz lazım.
41:46Gençlere söylüyorum.
41:48Ve Platon bu kitabında devletin nasıl ve hangi ihtiyaçlardan ortaya çıktığını,
41:53devletin neden önemli olduğunu bireyden ve onun temel ihtiyaçlarından başlayarak anlatıyor.
41:59Bu yüzden çok önemlidir.
42:01Şöyle diyor o kitabında, demokrasinin esas prensibi halkın egemenliğidir.
42:06Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır.
42:13Eğer bu sağlanamazsa demokrasi otokrasiye geçebilir.
42:17Çünkü halk övülmeyi sever.
42:20Onun için de güzel sözlü demagoglar kötü de olsalar başa geçebilirler.
42:25Oy toplamasını bilen herkesin devleti idare edebileceği zannedilir.
42:30Demokrasi bir eğitim işidir.
42:33Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur.
42:37Devam edilirse demagoglar türer.
42:40Demagoglardan da diktatörler çıkar.
42:46Hitler'in nasıl bir demagog olduğunu her yerden okumuşsunuzdur.
42:49Biz de birkaç kez vurguladık.
42:51Bu demagoji kavramı iki anlamda kullanılır aslında.
42:54Ben olumsuz olanından bahsediyorum.
42:57Halkın o zayıf taraflarını, hassas yanlarını ya da cahil yönlerini çok iyi bilen
43:02ve onu o için mükemmel bir şekilde kullanan siyasetçiler.
43:06Bunu özellikle attıkları nutuklarda çok yoğun bir şekilde kullanıp
43:11kitlelerini büyülerler, hipnoz ederler.
43:14Ruhlarını zihinlerine ele geçirirler.
43:17Yani avlarlar onları.
43:19Bu nedenle demagogun bir diğer anlamı da halk avcısıdır.
43:24Yani Platon'un bu tariflerine bakarak Adolf'un doğuştan bir diktatör olduğunu görebiliyoruz.
43:30Bütün özelliklerini taşıyor mübarek.
43:35Adolf'un arkadaşı olmadığından veya hayatında arkadaş olarak var olan insanlara da
43:40pek arkadaşı gibi davranmadığından, soğuk biri olduğundan bahsetmiştik.
43:44Diyordu ya Kubitsek, sanki ben ona bir şey için lazım gibiydim.
43:48Mesela nutuk attığında bir dinleyici gibi.
43:51Bu durum aslında hayatının ikinci kısmında da devam ediyor.
43:55Adolf'un aslında hayatı boyunca hiç arkadaşı olmadı.
43:59Kendisine tabi insanlarla, şoförlerle, sekreterlerle, korumalarla saatlerce takılabilirdi.
44:05Ama bu sırada yalnızca o konuşurdu.
44:10İktidarı dönemindeki en yakın adamları olan Göring, Goebbels ve Himmlerle ilişkisi hep soğuktu.
44:15Sizli bizli ve mesafeliydi.
44:18Sen diye hitap ettiği tek kişi Röhm'dü.
44:21Onu da iktidara gelmesinden kısa süre sonra bütün yakın çevresiyle birlikte öldürttü.
44:26Uzun Bıçaklar Gecesi diye geçer tarihte.
44:29Ona daha gelmedik. Önümüzdeki bölümde geleceğiz.
44:35Adolf'u en son hapishanede bırakmıştık. Orada biraz kalsın.
44:39Kitabını yazmaya devam etsin.
44:41Önümüzdeki bölümde görüşürüz arkadaşlar.
44:44İyi geceler, iyi hafta sonları.

Önerilen