• 2 ay önce
Kanalıma üye olmak için http://wedia.link/KaanUnsalAlphanKATIL linkine tıklayabilirsiniz.
Amerikalı gazeteci Patrick David'le yapılan röportajdan alıntılar içermektedir.
Müzik:
Ender Güney https://www.youtube.com/channel/UCHEioEoqyFPsOiW8CepDaYg
Kardeş kanallarım:
Mirage Serap Yılmaz https://www.youtube.com/channel/UCRzQKQkZPnUvh9uB60W58bQ
Mesart: https://www.youtube.com/channel/UCf_7KxOeL24quiF6CX3LtCA

"Mucize diye bir şey yoktur, sadece biz evreni çok az biliyoruz..."

Kaan Ünsal Alphan YouTube Kanalına Hoş Geldiniz. Birbirinden özel içeriklerimizden haberdar olmak için http://wedia.link/kaanunsalalphan linke tıklayarak abone olabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Facebook'tan takip etmek için: https://www.facebook.com/kagan.alphan linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan'ı Instagram'dan takip etmek için:
https://www.instagram.com/kaanunsalalphan/?hl=tr linke tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphanı Twitter'dan takip etmek için: https://twitter.com/KaanUnsalAlphan linke tıklayabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir;

Tüm belgesellerimizi izlemek için http://wedia.link/7YDX7 linkine tıklayabilirsiniz.

Şiir ve hikayeleri izlemek için http://wedia.link/JSqvG linkine tıklayabilirsiniz.

Podcastleri izlemek için http://wedia.link/wP3Wo linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan videolarını izlemek için http://wedia.link/le5D1 linkine tıklayabilirsiniz.

Sesli Anlatım videolarını izlemek için http://wedia.link/NALHz linkine tıklayabilirsiniz.

Kaan Ünsal Alphan Kanalı

Gerçeğin peşinde; varlığın tüm bilinmeyenlerini, gün yüzüne çıkmaya çalışan hakikati, hasır altı edilmiş fenomenleri, gizemli olayları, belge, bilgi ve tanıklarıyla ortaya çıkarmaya çalıştığımız belgesellerimizle tarihe not düşüyoruz.

#KaanÜnsalAlphan #Dublör #Uday
Döküm
00:00Astronotlar geminin yakınlığında anlaşılmaz ve açıklanamaz bir şeyler anerbe yani alman ırksal araştırma ve eğitim yaklaşık 3500 yıl önce altın çağını yaşamış antik sesler çığlıklara, kurumalara ve telgraf bildirim sesleri vardır.
00:18Dünya tarihinin en korkunç seri katiliyle karşılaşmış ilk olarak koridorda 5-6 hafta sonra kameralar için I. Gordiato yönetici.
00:28KGB su gibidir. Bulunduğu ortama okunarak insanın zamanda yolculuk yapması meselesinin çözülebilir bir mesele olduğu iddia zannediyor.
00:36İNTRO
00:51Biraz sonra muhtemelen hayatınızda duyduğunuz en ilginç yaşam öykülerinden birini dinleyeceksiniz.
00:57Bu adamın adı Latif Yahya. Şu an kendi hayatını yaşıyor ama bir dönem çok ilginç bir yaşam sürdü.
01:04Latif Yahya bu dönem yaşadıklarını daha sonra kitabında yazdı.
01:082011 yılında bu kitap esasında çekilen Şeytanın İkizi adlı film gösterime girdi.
01:15Latif ilginç değil, zor bir yaşam olduğunu düşünüyor. Bu işe zorlandığını ve zerre kadar sevmeden yaptığını söylüyor.
01:23Bu akşam bu adamın dilinden Saddam ailesinin bilinmeyen yanlarını öğreneceksiniz.
01:34İNTRO
01:45Ben Uday'ın okul arkadaşıydım. Onunla senelerce birlikte eğitim aldık.
01:50Bu okul bakanların ve diğer üst düzey politikacıların çocuklarının okuduğu özel bir okuldu.
01:56Okul evimize yakındı. İşte bu şekilde tanıştık. Biz onunla aynı okulda ve aynı sınıftaydık.
02:02Bundan hep rahatsızlık duydum çünkü babam bana her zaman bu aileden uzak durmamı öğütlerdi.
02:08Babam çok barışçıl bir adamdı. Ben hep babamı dinlerdim ama sorun şu ki onunla iletişim kurmaya başladım.
02:15O zamanlar resim sanatıyla ilgileniyordum. Çocukluğumdan beri bu sanatı çok severim.
02:20Saddam'ın Irak Devlet Başkanlığı yardımcılığından başkanlığa yükseldiği zamanlarda ben onun portresini çizmiştim.
02:27Gerçek boyutlarında yani büyük bir tablo.
02:30Bu portreyi Uday görmüş ve babasına anlatmıştı. Daha sonra babasının isteği üzerine Uday tabloyu alıp götürdü.
02:38Ben lise dönemlerindeyken Saddam Bağız Partisi'nin istihbarat şefiydi.
02:43Hanin adındaki bu teşkilat aynı zamanda partinin silahlı kanadıydı.
02:47Saddam çok parlak geçmişinden dolayı bu göreve layık görülmüştü.
02:51Çok akıllı bir adamdı. Bu konuda hakkını vermek lazım.
02:55Hanin ismini de istihbarat kanadına veren Saddam'dı.
02:58Maalesef bu kelimeyi başka dile tam olarak çevirmek zordur.
03:02Bağız Partisi Hanin'i kendi karşıtlarını öldürmek için kullanıyordu.
03:07Sadece o anki karşıtlar değil, ileride herhangi bir nedenden dolayı partinin yoluna çıkabilecekler de ortadan kaldırılıyordu.
03:14Sonunda da Saddam Irak'ın başkan yardımcılığına dek yükseldi.
03:18Siyasete atılmadan önce de korkunç bir adamdı.
03:22Yaptığı acımasız işleri hiç çekinmeden anlatır ve bu koltuğu ben kolay elde etmedim derdi.
03:28İktidara gelmek için kardeşlerimiz ve arkadaşlarımızla ilişkilerimizle çok zor kararlar almak durumunda kaldık diyordu.
03:36Biz Uday'la sınıf arkadaşıydık ama ben onu daha ilk günden sevmemiştim.
03:40Lisedeydik ve okula özel Porsche'siyle geliyordu.
03:44Arabasının da çok bayağı bir rengi vardı. Böyle bir marka için anormal bir renkti.
03:50Ben resim çizmekle birlikte basketbolu da çok severdim ve Uday bu Porsche'siyle maçları seyretmeye gelirdi.
03:56O geldiğinde doğru düzgün oyun oynayamazdık. Herkese karışırdı.
04:021970'lerin sonu 80'lerin başlarıydı. Afro-Amerikalılar tarzı kabarık saç modelleri modaydı.
04:09Onun da öyle bir saç kesimi vardı. Daha o yaştayken 2-3 korumayla dolaşırdı.
04:14Çok uzun boylu olduğu için sıraların en arkasında otururdu.
04:18Sağında ve solunda da korumalar otururdu. Genelde biri de arkada otururdu.
04:23Hem de ders sırasında. Bu arada öğretmenleri hiç dinlemezdi.
04:28Derse hiç dikkat etmezdi ama söylemeliyim ki çok zekiydi.
04:32Zekiydi ama olumsuz anlamda. Kendisinden daha uzun ve zeki insanlardan nefret ederdi.
04:38Bir sınıf arkadaşı öğretmenin sorusuna doğru cevap verdiğinde kızıyordu.
04:43Çünkü ona göre en zeki oydu. Sınıfta hüküm sahibi oydu.
04:48Sadece çevresine değil öz babasına karşı da kıskançlık besliyordu.
04:52Ve ben bunu onunla çalışmaya başladığımda anladım.
04:55Doğrusu Uday lisenin ilk yılında çok sade ve mütevazı bir çocuktu.
05:00Bu kötü özellikleri ikinci sınıftan sonra ortaya çıktı.
05:04Bilirsiniz Orta Doğu'nun birçok ülkesinde öğrenciler,
05:07üniversitede kız-erkek ayrı okullarda eğitim alırlar.
05:10Ama Uday okula kız arkadaşıyla birlikte gelirdi.
05:13Yan tarafta kızın okuduğu okul vardı ve Uday derslerde onu da yanına oturtmaya başladı.
05:18Bir gün bir öğretmen ona uyarı yaptı.
05:21Uday biliyorsun böyle olmaz. Lütfen hanımefendiyi dışarı çıkar.
05:26Bu olaydan sonra o öğretmeni kimse görmedi.
05:29Öğretmen geriye iz bırakmadan kayboldu.
05:32Hala kimse ona ne olduğunu bilmiyor.
05:36O zamanlar onun bizzat birilerini öldürdüğüne dair bir şey duymamıştık.
05:40Ancak kavgalara girmişti.
05:42Çünkü dediğim gibi herkese karışıyordu.
05:45Silahla dolaşırdı. Küçük bir magnumu vardı.
05:48Yasak olmasına rağmen okula bile silahla geliyordu.
05:51Bazen teneffüslerde onu parmağında döndürerek dolaşırdı.
05:55Okuduğumuz okulda birçoğu gücünden yararlanmak için ona yaklaşmaya çalışırdı.
06:00Bilirsiniz Orta Doğu insanı gücü, iktidarı pek sever.
06:03Benim ailem zengindi. Biz Bağdat'ta tanınmış bir aileydik.
06:07Benim de o zamanlar bir arabam vardı. Ama tabii ki Porsche değildi.
06:11Ehliyetim yoktu çünkü ehliyet alacak yaşta değildim.
06:14Ama bilirseniz bu birçok iş adamının takıntısıdır.
06:17Küçük yaştaki çocuğuna özel araba almak.
06:20Benim ilk arabam Lada'ydı.
06:221970'lerde Irak'ta Lada'lar çok sevilirdi.
06:26Bu durumun da bir hikayesi vardır.
06:291970'li yıllarda Irak Milli Futbol Takımı bir şampiyon ayı kazanmıştı.
06:34Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Hasan Elbekir de onlara hediye etmek üzere
06:39Sovyetler Birliği'nden bu arabalardan bir parti satın aldı.
06:42Çok sayıda gelen bu arabalardan bir kısmı satışa sunulduğunda ilk satın alanlardan biri babamdı.
06:49O zamanlar Lada çok klas bir şey sayılıyordu.
06:53Okulu bitirdiğimde benim karnım çok iyiydi.
06:56Daha o zamanlardan şimdiye dek şu yaşımda hala mühendis olma hayalim var.
07:00Sivil bir mühendis olmak istiyorum.
07:02İnsanların yaşayacağı evler tasarlamak istiyorum.
07:05Yüksek mühendislik eğitimim olmamasına rağmen ben çizimler yapabiliyorum.
07:09Avrupa'da yaşadığım bütün evlerin iç mimarisini kendim yaptım.
07:13Onları istediğim gibi çizdim.
07:16Üniversiteye girdiğimde Uday'ın da aynı üniversiteye başvurduğunu gördüm.
07:21Hayır dedim kendi kendime. Bu adamla bir dört yıl daha mı?
07:26Ben hukuk bölümüne girdim.
07:28Gerçi karnem ve diplomamla doktor veya mühendisliğe de kabul edilebilirdim.
07:32Ancak kanunları öğrenmeyi tercih ettim.
07:34O zamanlar bu daha prestijli sayılıyordu.
07:38Ben üniversiteyi bitirdiğimde İran-Irak savaşı çıktı.
07:42Seferberlik ilan edildi.
07:44Irak'ta askeri hizmet zorunludur.
07:46Ama eğer üniversite öğrencisiysen göreve subay olarak başlıyorsun.
07:51Eğitimin yoksa sıradan askersin.
07:53O zamanlar ben de çok sağlıklı, kaslı ve uzun boylu biriydim.
07:57Bu nedenle de beni komando yaptılar.
08:00Altı aylık bir eğitim döneminden sonra savaşa gönderildim.
08:04İranlılarla savaşıyorduk ve bu utanç vericiydi.
08:07İki ülke, iki halk birbirine karşı hiçbir neden yokken savaşa girmişti.
08:12Yaklaşık otuz yıl geçmesine rağmen ben hala bu münakaşanın nedenini bilmiyorum.
08:17Bu ülkeler arasında ne yaşandı da savaş çıktı?
08:20Oysa şah zamanında bizim ilişkilerimiz çok iyiydi.
08:23Savaştan önce babam sık sık İran'a giderdi.
08:26Özellikle de bayramlarda.
08:28İran başkentinin Orta Doğu'nun Paris'i gibi olduğunu anlatırdı.
08:32Ama politika her şeyi değiştirdi.
08:35Hümeyne iktidarı ele geçirdi ve biz birbirimizden nefret etmeye başladık.
08:40Sonunda da savaş çıktı.
08:42Savaş iğrenç bir şeydir.
08:44Savaşın hiçbir getirisi yoktur.
08:46Gerçekte her taraf kaybeder.
08:48Ben bunu gözlerimle gördüm.
08:50Askerlerim öldürüldü.
08:52Ben de birkaç kez yaralandım.
08:54Öldürülmüş İranlıları ve Iraklıları gördüm.
08:57Bütün bu süre boyunca da kendime sürekli şu soruyu sordum.
09:00Burada ne işimiz var?
09:05Politika her zaman ilgimi çekmiştir.
09:07Ancak babam ondan nefret ederdi.
09:09Bizim politika konuşmamızı bile istemezdi.
09:12Susun derdi her zaman.
09:14Susun.
09:15Irak'ta duvarların da kulağı var.
09:18Sorun da buradaydı.
09:19Ben bazen babamı da dinlemezdim.
09:21İşte bu yüzden bana sürekli kızardı.
09:23Hiç laf dinlemiyorsun derdi.
09:25Kafanın içi bomboş.
09:27Gerçekten de öyleydim.
09:29Aklıma gelen her şeyi yapıyordum.
09:32Bir gün üç askerimle birlikte sığınaktaydık.
09:35Geceleri bazen iki-üç saat boyunca silah ve bomba sesleri kesiliyordu.
09:40Mum ışığında otururken askerlerime şu soruyu sordum.
09:44Burada ne işimiz var?
09:46Bu soruyu yüksek sesle sordum ve bu onları çok korkuttu.
09:50Biliyor musunuz?
09:51O zamanlar Iraklılar birbirlerine çok benzerlerdi.
09:55Özellikle Tikritlilerin yüz şekilleri, bıyıkları, sakalları vs.
09:59Onlara biz kardeşiz dedim.
10:01Benim apoletlerime bakmayın.
10:03Size kardeşiniz olarak soruyorum.
10:05Biz neden buradayız?
10:07Neden Saddam'ın oğulları Uday ve Kusay bizimle birlikte savaşmıyorlar?
10:12Askerler korkudan cevap veremediler.
10:15Çünkü muhtemelen onları test ettiğimi sandılar.
10:21O zamanlar biz ön saflardaydık.
10:23İranlılarla aramızdaki mesafe 60 metreden daha fazla değildi.
10:27Bir gün generalim telsizle bağlantıya geçti ve seni istiyorlar.
10:31Yanına hiçbir şey alma, seni biz alacağız dedi.
10:35O sırada suya yakındık.
10:37Generalin kendisi bir kayıkta geldi ve beni aldı.
10:40Yolda bana Latif ne halt çevirdin dedi.
10:44Hiçbir şey yapmadım dedim.
10:46Baksana mektup nereden gelmiş dedi.
10:48Doğrudan saraydan.
10:50Hangi saraydan dedim.
10:51Ne demek hangi saraydan?
10:53Kaç saray biliyorsun ki? dedi.
10:56Mektubu bana da gösterdi.
10:57Orada kısaca Latif 72 saat içinde şu adreste olmalısın diyordu.
11:03Bir sonraki gün ben kendi aracıma bindim ve söylenen adrese gittim.
11:07Resepsiyona benzeyen bir yerdi.
11:09Mektubu verdim ve bana beklememi söylediler.
11:1210-15 dakika sonra biri geldi ve gidelim dedi.
11:16Beni bir arabaya oturttular.
11:17Arabanın camları siyah filmle kaplıydı.
11:20Dışarısı görünmüyordu.
11:22Araba gidiyordu.
11:23Bir sağa bir sola dönüyordu ancak nereye gittiğimizi bilmiyordum.
11:27Sonra araba bir yerde durdu ve çıktığımızda sarayın önünde olduğumuzu gördüm.
11:32İçeriye tek başına girdim.
11:34Biri daha önüme çıktı ve beklememi söyledi.
11:37Biraz sonra kapılardan biri açıldı ve Uday dışarı çıktı.
11:41Yanıma yanaştı.
11:43Merhaba dostum nasılsın? İşin gücün nasıl? dedi.
11:46İyi dedim. Her şey yolunda.
11:49Maşallah sana dedi. İşini iyi yapıyorsun.
11:53Çok sayıda madalyada almışsın. Biz seninle ilgili raporları okuyoruz.
11:57Çok iyi gidiyorsun. Hadi gel bir oturalım seninle dedi.
12:01Oturduk. Bana pro ikram etti.
12:04Biraz sonra masaya portakal suları, meyve tabakları geldi.
12:08Ya uzun zaman oldu dedi.
12:11Neyse detaylara girmeyeceğim.
12:13En sonunda şunu sordu.
12:15Saddam'ın oğlu olmak ister misin?
12:17Ben gülümsedim ve biz hepimiz zaten onun çocuklarıyız dedim.
12:21Anlarsınız işte.
12:23Hayır dedi. Ben onun gerçek oğlu olmanı istiyorum.
12:27Yani benim fedayım olmanı.
12:29Ben onu anladım ama anlamamış gibi davranmaya çalıştım.
12:33Ne demek istiyorsun? Koruma veya güvenlik gibi bir şey mi?
12:37Hayır. Ben olmanı istiyorum dedi.
12:40Bana planlarını anlatmaya başladılar.
12:43Bütün bu süre boyunca gözümün önünden ailem geçti.
12:46Babam, annem, kardeşlerim, Bağdat, Irak, her şey.
12:52Uday anlatmaya devam ediyordu.
12:54İstihbarat ona çok benzediğimi söylemişti.
12:57Anlattı da anlattı.
12:59En sonunda ben tercih hakkım olup olmadığını sordum.
13:03Tabii ki var dedi.
13:05Burası özgür bir ülke ve bu konuda da seçim senin.
13:08O zaman söyle bakalım dedim.
13:10Kabul edersem ne olur, geri çevirirsem ne olur?
13:13Kabul edersen ben olursun dedi.
13:14Benim gücüm de senin olur.
13:17Her şey senin olur.
13:19Ama eğer reddedersen sadece elini sıkacağım ve cepheye geri döneceksin.
13:24Ona şöyle dedim.
13:26Çok güzel. Uday bak biz arkadaşız.
13:29Biliyorsun ben ordudayım ve bu savaşın daha ne kadar süreceğini kimse bilmiyor.
13:34Ama bu savaş bittikten sonra ben kendi işimi kurmayı ya da babamla ortak iş yapmayı düşünüyorum.
13:40Ben daha lafımı bitiremeden gözlerinden ateş saçmaya başladı.
13:44Yani bu itiraz ettiğin anlamına mı geliyor dedi.
13:48Sen bana seçenek sundun, ben de onu kullandım dedim.
13:52Elimdeki meyve suyu bardağını vurarak elimden attı.
13:55Sonra arkadan biri yaklaştı ve apoletlerimi söktü.
13:59Kafama bir çuval geçirildi ve it ile kakalı bir araca bindirildim.
14:03Daha doğrusu aracın bagaj bölümüne atıldım.
14:06Bir süre yol gittik.
14:08Sonra beni çıkardılar, kafamı kaldırmamamı söylediler.
14:12Biraz yürüdük.
14:14Kapı açıldı.
14:16Beni küçük bir hücreye ettiler.
14:18Girer girmez duvara çarptım.
14:20Kafamdaki çuvalı çıkardıklarında etraftaki her şeyin kırmızı renkte olduğunu gördüm.
14:25Işıklandırma, duvarlar, zemin, kapı, her şey kırmızıydı.
14:30Hücrenin penceresi yoktu.
14:32Dolayısıyla içerideyken bir süre sonra zaman algısını kaybettim.
14:36Günün hangi saati olduğunu bilemiyorsunuz.
14:38Hatta beni iyice şaşırtmak için geceleri kahvaltı, sabahları yemek getiriyorlardı.
14:43Bir metrekarelik bir alandı.
14:45Doğru dürüst oturmak bile mümkün değildi.
14:48Tuvalet yerine zeminde küçük bir delik vardı.
14:52Orada ne kadar kaldığımı bilmiyorum.
14:54Herhalde 6-7 gün diye düşünüyorum.
14:56İçeride çok kötü bir koku vardı.
14:59Ben çok daha sonraları bunun psikolojik baskı taktikleri olduğunu öğrendim.
15:04Irak istihbaratına bunları Sovyet Gizli Servisi KGB öğretmişti.
15:09Tahminen 6-7 gün sonra kapı açıldığında karşımda yine Uday vardı.
15:14Yanında biri daha vardı.
15:16O şahıs şu an Ürdün'de yaşıyor.
15:18Şunu sordular.
15:20Kararını değiştirdin mi, yoksa kız kardeşlerini de buraya mı getirelim?
15:24Ne kastettiklerini anladınız sanırım.
15:27Hayır dedim, gerek yok.
15:29Dilediğiniz her şeyi yaparım.
15:31Yeter ki aileme dokunmayın.
15:33Çok güzel, dedi.
15:34Ben 7 gündür aynı kirli elbisedeydim.
15:37Bana çık, dediler.
15:39Çıkışta gözlerimi kapatmadılar ve etrafıma baktığımda sarayın içinde olduğumu anladım.
15:45Saddam Hüseyin ailesi sarayın içine özellikle nefret ettiği insanlar için özel hapishane hücreleri yaptırmışlardı.
15:54Dışarı çıkıp bir arabaya bindik ve yaklaşık 10 dakika yol gittik.
15:58Proje 7 adlı bir yere geldik.
16:00İşte o mekanda benim hayatım tamamen değişti.
16:04Kötü anlamda değişti.
16:06Hem de çok kötü anlamda.
16:09Eğer benim yerimde başka biri olsaydı, özellikle de zengin olmayan aileden biri, bunu büyük bir sevinçle kabul ederdi.
16:17Hiç tereddüt etmeden onun kölesi olurdu.
16:20Ama ben köle değildim.
16:22Ben özgür ruhlu biriydim.
16:24Bazen babamı dahi dinlemezdim.
16:26Ben böyleyim.
16:27Bak, dedi.
16:29Etrafında gördüğün bütün bu insanlar artık senin emrindeler.
16:33Onlar sürekli seninle ilgilenecek ve dilediğin her şeyi yapacaklar.
16:37Ama şimdi sen bir duş al.
16:40Beni tekrar saraya götürdüler ve sarayın lüks banyosunda duş aldım.
16:45Her şey çok temiz, çok güzeldi.
16:47Pahalı parfümler vs.
16:50Duştan sonra beni kalacağım odaya götürdüler.
16:53Kocaman yatağa olan çok büyük bir oda.
16:55Orada birkaç gün kaldım ve bu süre boyunca çok pahalı yiyecekler ve içecekler getirildi.
17:01O zamanlar ben alkol almıyordum.
17:03Şimdiki kadar çok sigara da içmiyordum.
17:06Yaklaşık bir hafta sonra birileri geldi.
17:09Kim olduklarını bilmiyordum ama Iraklılara benziyorlardı.
17:13''Latif, lütfen soyunur musun?'' dediler.
17:16''Neden?'' dedim.
17:18''Soyunun lütfen.'' dediler.
17:20Soyundum.
17:22Beni incelemeye ve ölçümler almaya başladılar.
17:26Boyumu, kilomu, dişlerimi, ten rengimi, her şeyimi kontrol edip notlar aldılar.
17:32Oday benden 3,5 cm uzundu.
17:35Odayın boyu 2 metreydi.
17:37Sesimi bile kontrol ettiler. Sesimin ona çok benzediği tespit edildi.
17:41Hatta doktoru buna çok şaşırmıştı.
17:44Ayrıca aynı yaştaydık ve hatta ben ondan sadece 4 gün büyüktüm.
17:48Ben 14 Haziran 1964 doğumluyum.
17:52O ise aynı yılın 18 Haziran günü doğmuştu.
17:56Birkaç gün sonra boylar arasındaki fark sorunu da giderildi.
18:00Bana boyumu daha uzun gösteren ayakkabılar giydirdiler.
18:04Yanıma bir de general verildi.
18:06Gün boyu yanımda dolaşıyor, sadece uyuma saati gelince gidiyordu.
18:10Bana her şeyi öğretiyor, bazı videolar izletiyordu.
18:14Ancak o zamana dek gerçek hazırlık daha başlamamıştı.
18:18Bir süre sonra dişlerimi değiştirdiler.
18:21Yeni ön dişler taktılar ve ön iki dişim tıpkı odayınkiler gibi hafif aralı bırakıldı.
18:27Ayrıca oday hafif dişlekti.
18:29Çeneme de operasyonla onun çenesindeki çukurdan yaptılar.
18:34Batıya gelmemden sonra bütün bu izleri yeni ameliyatlarla yok ettirdim.
18:39Bu işlemler bittikten sonra bana biraz tatil verdiler.
18:43Ama sonrasında en büyük acılar başladı.
18:46Ben böyle şeylere hazır değildim.
18:49Küçüklüğümden beri oldukça mülayim tabiatlıyımdır.
18:52Hatta komando iken de öyleydim.
18:55Hazırlıkların ilk günlerinde bana odayla ilgili videolar izletmeye başladılar.
19:00Nasıl yürüdüğünü, nasıl sigara içtiğini, nasıl oturup kalktığını gösterdiler.
19:05Mimiklerini ve jestlerini tekrarlattılar.
19:09Daha sonra en zorlu kısım geldi.
19:12Bana işkence videoları izletmeye başladılar.
19:15Ben o zamana dek böyle şeyleri sadece duymuştum ama hiçbir zaman şahit olmamıştım.
19:21Bu izlediklerimin hepsi istihbarat metotlarıydı.
19:25İlk yarım saatte oldukça zorlandım.
19:28Miden bulanmaya başladı.
19:30Zar zor dayanabildim.
19:32Her kafamı çevirdiğimde veya eğdiğimde kafamı tutup ekrana döndürdüler.
19:36''İzle!'' dediler.
19:38Ben de izledim.
19:40Uzun zaman boyunca izledim.
19:42Günlerce izledim.
19:43Yıllar boyunca izledim.
19:45Sonunda bu tür şeyler bana sıradan görünmeye başladı.
19:49Sonra ne oldu biliyor musunuz?
19:52Bana gerçek işkenceleri izletmeye başladılar.
19:55Bir yere götürüldüm ve orada özel bir hapishanede insanlara nasıl işkence edildiğini gösterdiler.
20:02Bana her şeyi gösterdiler.
20:04Tırnak altına iğne sokmalar, diş sökmeler, elektrik vermeler vs.
20:10Sonunda yanımdaki generale bana bunları neden yaşattıklarını sordum.
20:14Duygularını köreltmek, ruhunu öldürmek için dedi.
20:18Merhamet duygunu ortadan kaldırmak.
20:20Seni kimseye acımayacak hale getirmek ve ondan sonra Bağız Partisi'nin bir neferi yapmak için.
20:26Çünkü başka türlü sen Irak'ta yaşayamazsın.
20:29Devlet kadrolarında iş yapamazsın.
20:31Oysa sen Saddam'ın oğlu olacaksın.
20:34Bazı aşamaları geçmeden bunun üstesinden gelemezsin.
20:37Bu etabı da geçtikten sonra gerçekten de kişiliğimin değişmeye başladığını hissettim.
20:43Ama zihnimin derinliklerinde bir yerlerde Uday Hüseyin değil hala Latif Yahya olduğumu biliyordum.
20:50Bütün bu hazırlıklar boyunca nadir de olsa Uday gidişatı gözleriyle görmek için beni izlemeye geliyordu.
20:57Neden bilmiyorum ama bazen kahkahalar atıyordu.
21:00Her şey bittikten sonra beni bir kez daha duş almaya yolladılar.
21:04Sonra yine doktor geldi, boyumu ölçtü.
21:07Ardından ellerimi bir karışımla sildiler.
21:10Bana yeni elbiseler verdiler.
21:12Yeni ayakkabılar, yeni çoraplar, her şey yepyeni.
21:16Neler oluyor dedim.
21:18Soru sorma, birazdan görürsün dediler.
21:21Bir saat kadar sonra bir araba geldi ve bizi aldı.
21:24Bir araba önümüzde gidiyor, bir araba da arkamızdan geliyordu.
21:28O gün ben hayatımda ilk kez başkanla görüştüm.
21:32Girdiğimizde masaya oturmuş bir şeyler yazıyordu.
21:35Biz girdiğimizde kafasını kaldırdı ve bana gülümsedi.
21:39Ayağa kalktı, elimi sıktı ve oturmamı istedi.
21:42Oturdum.
21:44Çok kibardı.
21:46Hakkında bahsedildiği gibi biri değildi.
21:48Hatta bir şaka da yaptı.
21:50Sonra da Allah bana iki oğul verdi, sen de üçüncüsün dedi.
21:54Bir şeye ihtiyacın olursa söyle, ne olursa olsun.
21:57Ama yeter ki beni kızdırma dedi.
22:00Başkanla görüştüm.
22:02Başka bir şey söylemedi.
22:04Ben de tabii ki bayım sizi kızdırmam dedim.
22:06Şunu kaydetmem gerekiyor.
22:08Beni çok sevmişti.
22:10Beni gerçekten de çok sevmişti ve bana hiç zarar vermedi.
22:13Beni her zaman oğlum diye çağırdı ve buna gerçekten de inandı.
22:17Sık sık omzuma dokunur ve her şey yolunda mı evlat?
22:20Seni üzen birileri yok değil mi? derdi.
22:23Ben de her şey yolunda derdim.
22:25Ama ailem...
22:28Onlara benim savaşta öldüğümü söylemişlerdi.
22:30Cesedimin ise İran tarafından işgal edilmiş bölgede olduğunu ve bu nedenle de alınamadığını söylemişlerdi.
22:37Ailem de sembolik bir cenaze töreni yaptı.
22:41Kimse benim gerçekten nerede olduğumu bilmiyordu.
22:44Bende savaşta ölenlerin isimlerinin yazılı olduğu bir resim var.
22:49Benim ismim de onların arasında.
22:51Hatta bende kendi cenaze törenimin videosu ve fotoğrafları var.
22:56Ailem benim hayatta olduğumu yaklaşık iki sene sonra öğrendi.
23:00Saraya yerleşmemden iki hafta sonra Uday'ın nasıl biri olduğunu anlamaya başladım.
23:10Genç kızlarla geliyor ve bana beğendiğin birini al derdi.
23:14Ben de teşekkür ederim, ben bunun için burada değilim derdim.
23:17Ancak eğitimlerim tamamlandıktan sonra beni daha sık ziyaret etmeye başladı.
23:22Dublörlüğünü yapmadığım zamanlarda kendisiyle partilere katılmamı istemeye başladı.
23:27Böyle zamanlarda bıyığını sakalını kes diyordu.
23:30Bende normal bir elbise giyiyordum.
23:33Yanımda silahım vardı, onunla beraber geziyordum.
23:36Onun arabasındaydım.
23:38Söz konusu partilere gelince.
23:40Ben tarihte hiçbir kralın, prensin veya playboyun böyle partiler düzenlediğini sanmıyorum.
23:47Bu partilerden biri onun doğum günü partisiydi.
23:50Çok fazla arkadaşı geldi.
23:52Doğrusunu söylemek gerekirse ben onun gerçek arkadaşlarının var olduğunu sanmıyorum.
23:57Ben onlara geçici arkadaşlar diyordum.
23:59Bu ifadem için özür dilerim ama gerçek budur.
24:02Çok sayıda kızla birlikte geliyorlardı ve arkadaşları Uday'a yakın olmak için ellerinden geleni yapmaya hazırlardı.
24:08Doğum günü partisi kalabalıktı.
24:10En az elli kız ve yirmi tane sözüm ona arkadaşı vardı.
24:14Ben bir köşede oturmuş pro içiyordum.
24:17Gece yarısından sonra Uday otomatik silahını alarak havaya ateş etmeye başladı.
24:22Üstelik bu sırada aşırı derecede alkolüydü.
24:25Ardından herkes soyunmaya başladı.
24:26Herkes çırılçıplaktı.
24:29Kızlar, erkekler, herkes.
24:32Giyinik kimse kalmadı.
24:34Bugün bile ben böyle bir gece yaşadığıma inanamıyorum.
24:38Sonra ise o aklınıza gelen şey yapıldı.
24:43Toplu halde.
24:45Uday bir psikopattı.
24:47Babasından daha ileri derecede bir psikopattı.
24:51Babasının yaptığı acımasızlıklar siyasi kariyeri uğrunaydı.
24:54Irak'ta gerçekleştirmek istediği şeyler içindi.
24:58Uday ise bütün yaptıklarını öylesine yapıyordu.
25:01Hiçbir sebebi yoktu.
25:03O sadece manyaktı.
25:05Sizinle kahkahalarla sohbet etmesinden sadece bir dakika sonra hiç neden yokken köşede oturup ağlayabilirdi.
25:12Böyle dengesiz biriydi.
25:14Ne istediğini bilmiyordu.
25:16Bütün bunların neden yaptığını da bilmiyordu.
25:19İki kez alkollüyken bana bazı itiraflar da bulundu.
25:22Babasının onu sevmediğini, küçük oğlu Kusay'ı daha çok sevdiğini söyledi.
25:27Ona göre babası bu nedenle kendisine yönetimde fazla rol vermek istemiyordu.
25:32Kusay o sırada devletin güvenlik servisi başkanıydı.
25:35Ben ona cevap veremedim çünkü bu söylediklerine herhangi bir yorum yapsaydım kellemden olacağımı biliyordum.
25:43Saddam'ın küçük oğlu olan Kusay babasına daha yakındı ve bu nedenle de babası ona daha fazla güveniyordu.
25:49Bu adam analitik zekasını babasından almıştı ama çok daha sakin ve mülaim tabiatlıydı.
25:54Ortalıkta görünmeyi pek sevmezdi.
25:57Udaya hiç benzemiyordu.
25:59Bir kere küçük kardeş olmasına rağmen evliydi.
26:02Gerçekten de çok akıllıydı.
26:04Doğruyu söylemek gerekirse onu daha çok seviyordu.
26:07Çok nazikti.
26:09Etrafındaki çalışanlarına emrindeki insanlar gibi değil kardeşleri gibi davranıyordu.
26:14Udayın ise tabiri caizse kimseye eyvallahı yoktu.
26:18En yakınları dahi umurunda değildi.
26:21Bazen en yakınındaki insanı bile hapse attırabiliyordu.
26:25Alın bunun saçını sakalını kesin 10 gün hapse atın derdi.
26:29Hem de o bahsettiğim insanlara işkence verilen hapishaneye.
26:33Ona göre bu şakaydı.
26:35Ama Kusay öyle biri değildi.
26:37İnsanlara her zaman ikinci bir şans verirdi.
26:40İnsanlarla sohbet ederdi.
26:42İnsan gibi konuşurdu.
26:44Sık sık şunu söylerdi.
26:46Bana Saddam'ın oğlu gibi davranma.
26:48Kardeşin gibi, dostun gibi davran.
26:51Niye böyle yapıyorsun?
26:53Ancak Saddam da Kusay da aile ilişkilerinde çok ciddilerdi.
26:57Bir örnek vereyim.
26:59Bir Iraklı yasalara aykırı bir şey yapsaydı bağışlanmasını dileme hakkı vardı.
27:04Ve o dönem birçok suçlu affedilirdi.
27:07Ancak bu insan Saddam'ın ailesindense kuzeni, yeğeni ya da Tikrit'ten uzak bir akrabası
27:13sıradan bir Iraklı'dan 10 misli daha sert yargılanırdı.
27:16Böyle haller için Saddam ve Kusay şöyle derlerdi.
27:20Böyle davranarak benim ismimi lekeliyorsun.
27:24Saddam'ın kendisi bu konuda çok titizdi.
27:27Bir keresinde bu sanırım onun komutanlarından biriydi.
27:30Hem de Saddam'ın muhafız alayının komutanıydı.
27:33Ve üstelik de Saddam'ın hemşerisiydi.
27:35Tikritliydi.
27:37Trafikte bir ihlal yapmıştı.
27:39Tam hatırlamıyorum ya kırmızı ışıkta geçmişti ya da trafik ışığına çarpmıştı.
27:43Onu zamanında beni yolladıkları işkence hapishanesine yolladılar ve canlı işkence izlettiler.
27:49Çünkü yanlış yapmış ve Saddam'ın ismini lekelemişti.
27:52İnsanlar senin benim korumam olduğunu biliyorlar.
27:55Sen bunu yaparsan sıradan insanlar kanunlara uyar mı?
28:02Kamil Hana diye biri vardı.
28:05Saddam'ın koruması ve çeşnicibaşıydı.
28:07Yani Saddam'ın yemeklerini ondan önce yiyerek test ederdi.
28:11Kamil bir Hristiyandı.
28:13Ancak onun ailesi Saddam'ın küçüklüğünden beri onlara çalışıyordu.
28:17Bir gün bir bayram sırasında Mısır'ın eski lideri Mübarek eşiyle birlikte Irak'a gelmişti.
28:23Kamil de bu münasebetle bir parti organize etti.
28:26Muhtemelen bu Saddam'ın emriyle düzenlenmişti.
28:29Bu parti sarayın yakınlarında bir yerde düzenlenmişti.
28:32Ancak o yerin adını tam olarak çeviremiyorum.
28:35Ben o sırada bir koltukta oturuyordum.
28:37Udayı ise odada volta atıyordu.
28:38Çünkü Kamil onun haricinde herkesi geceye davet etmişti.
28:43O sırada Saddam'ın gizlice ikinci evliliğini yapmasının üzerinden iki ay geçiyordu.
28:48Kadının adı Samiraydı.
28:50Onu Saddam'la tanıştıran kişi de Kamil Hanaydı.
28:53Uday bu nedenle Kamil Hanadan nefret ediyordu.
28:56Benim bir annem varken bu adam babamı başka kadınla tanıştırmaya nasıl cesaret eder diyordu.
29:02O zamandan beri aralarında düşmanlık başladı.
29:04Ancak Kamil Hanay'a gücü yetmiyordu çünkü Saddam'la ne kadar yakın olduğunu biliyordu.
29:10Kamil Uday açısından dokunulmaz olan nadir insanlardan biriydi.
29:14O akşam Uday öfkesinden çok fazla alkol aldı.
29:18Bir süre sonra komşu mekandaki partinin sesleri duyulmaya başlandı.
29:22Müzik sesleri, ateş sesleri vs.
29:25Uday çevresindekilerden birini yanına çağırarak şöyle dedi.
29:29Git Kamil'e söyle ateş etmeyi kessin.
29:32Sanırım fazla alkol almış.
29:35Ortadoğu'yu bilirsiniz. Böyle şenliklerde havaya ateş edilir.
29:39Bu bazen havaif şeyin yerini alır.
29:42Git o salağa söyle ateş etmeyi kessin dedi.
29:45Adam da gitti ve mesajı iletti.
29:47Kamil o sırada gerçekten de otomatik silahla havaya ateş ediyordu.
29:51Uday'ın mesajını getiren adama da onun değil sadece Saddam'ın emirlerini yerine getireceğini söyledi.
29:57Ben o sırada kanepede oturuyordum. Yanımda bir genç daha vardı ve bir şeyler içiyordu.
30:02Uday'ın bir bastonu vardı. Uzun bir bastondu ama tutma yerini çektiğinizde içinden kılıç çıkıyordu.
30:09Bastonunu alarak saraydan çıktı. Biz de peşinden gittik. Nereye gidiyorsun dedim.
30:14Kimse benimle böyle konuşamaz dedi.
30:17Birlikte mekana girdik. Uday doğrudan Kamil'in yanına gitti ve bastonuyla onun kafasına vurmaya başladı.
30:25Oldukça sert vurduğundan Kamil'in kafası kanamaya başladı.
30:29Ardından kılıcı çekerek onun gırtlağını kesti.
30:33Sonra da silahını aldı ve her yere ateş etmeye başladı.
30:37İnsanlar dehşet içinde dağılmaya başladılar.
30:40Hüsnü Mübarek ve eşini korumaları çembere aldı. Arabaya bindirerek uzaklaştırdılar.
30:47Kamil Hanan'ın öldürüldüğü haberi o anda saraya ulaştırıldı.
30:52Başkan bulunduğumuz binanın bahçesinden olay yerine geldi.
30:57Uday kaçtı ve sarayın banyosuna saklandı. Deli gibi bağırıyordu.
31:02Kapıyı açmak için uğraştık. Başaramayınca kapıyı açmasını söyledik ama dinlemiyordu.
31:07Sadece bağırıyordu. O kadar çok bağırdı ki sonunda sesi kısıldı.
31:12Biz hala ona sesleniyorduk ama karşılık vermiyordu.
31:15Sonunda kapıyı kırmak zorunda kaldık. İçeri girdiğimizde yerde yatıyordu.
31:21Bir kutu ilaç içmişti ancak ne ilacı olduğunu şu an hatırlamıyorum.
31:24Yani intihara kalkışmıştı. Onu hemen arabaya oturtup hastaneye kaldırdılar.
31:29Bu Saddam'ın özel hastanesiydi. Avisenne Hastanesi.
31:34Hastanede ona müdahale yapıldığında ben ve birkaç kişi daha yanındaydık.
31:38Bir süre sonra Saddam da hastaneye geldi. Yüzümüze bir pislikmişiz gibi baktı.
31:44Çünkü bu olayı engelleyememiştik. Sonra yataktaki udayı dövmeye başladı.
31:49Keşke geberseydin dedi. Sen yüz karasısın. Benim ve tüm ailemin yüz karasısın dedi.
31:56Seni hapse tıkacağım ve kalan ömrünü orada geçireceksin.
32:00Seni idam ettirirdim ama bu işi yargıya bırakacağım.
32:04Bu arada o dönemler Irak başsavcısı ülkenin en kudretli insanlarından biriydi.
32:10Saddam ona udayın Saddam'ın oğlu gibi değil sıradan bir Iraklı gibi cinayetten yargılanmasını emretti.
32:16İster inanın ister inanmayın. Evet Saddam'dan genelde sadece diktatör olarak bahsedilir.
32:21Ama biliyor musunuz? Hakim udayı idama mahkum etti.
32:26Udayın annesi o sırada Ürdün Kralı Hüseyin'le irtibata geçerek olaya müdahil olmasını istedi.
32:32Udayı ülkenin en korkunç hapishanesine attılar. Dehşet verici bir yere. İnanın bana.
32:39Atıldığı hücrenin üst üste üç kapısı vardı. Saddam ona sadece kuru ekmek ve su dışında hiçbir şey verilmemesini emretti.
32:47Eğer bir Allah'ın kulunun ona Saddam'ın oğlu gibi davrandığını duyarsam onu da onun yanına kapatırım dedi.
32:54Ardından emrinin ihlal edilmemesi için kendi muhafız alayından üç askeri hücrenin kapısını dikti.
33:01Kısa süre sonra Ürdün Kralı özel uçağıyla Irak'a geldi. Saddam havaalanına giderek onu karşıladı ve kral olaya müdahil oldu.
33:10Bu Arap ülkelerinde bir gelenektir. Senin mevkiinde biri, bizzat yanına gelerek bir şey rica ettiğinde ya da birinin affedilmesini istediğinde bunu geri çeviremezsin.
33:21Üstelik o sıralar Ürdün Irak'ın dostu ve müttefikiydi. Saddam kralın ricasını geri çevirmedi.
33:28Tamam ricanı yerine getireceğim dedi. Ancak o beni mahcup etti. Ben onu bir daha Irak topraklarında görmek istemiyorum.
33:36Bu ülkeden ömür boyu sınır dışı edilecek. Ardından Uday'ın yakın arkadaşlarını da hapse attırdı.
33:44Beni yine Proje 7 adlandırılan binaya getirdiler ve dışarı çıkmamı yasakladılar.
33:50Yaklaşık iki ay boyunca Uday'ın ismi dahi geçmedi. Onu İsviçre'ye sürgün etmişlerdi. Ancak bir süre sonra orada da birini öldürdüğü öğrenildi.
34:01Diplomatik tokunulmazlığı olduğundan yargılanmadı. Bu nedenle İsviçre hükümeti onu Irak'a sınır dışı etti.
34:08Böylece Uday geri döndü. Ancak her şey daha da kötüleşti. Uday daha da çekilmez oldu.
34:15Alkol aldığında konuşmaya başlıyordu. Bir keresinde bana şunları söylemişti.
34:20Bir gün babam öldüğünde ve ben başkan olduğumda Irak'taki her vatandaş onu mumla arayacak.
34:26Ne tür planları olduğunu artık siz düşünün. Babasını hem seviyor hem ondan nefret ediyordu.
34:33Babasından sonra Irak'ı yönetme planları yapıyordu. Tıpkı kardeşi Kusay gibi.
34:38Bu konuda bazen tartışıyorlardı. Bu iki kardeşi birlikte görmek pek mümkün değildi.
34:44Ben nadiren onları bir arada gördüm. Sürekli kavgalılardı.
34:48Kusay, Uday'dan daha küçük olmasına rağmen ona şunu söylüyordu.
34:52Allah gecinden versin. Babamızın ölümünden sonra ülkeyi yönetmek mi istiyorsun?
34:57Tamam yönet. Ama bu hareketlerinden dolayı senin başkanlık koltuğuna oturabileceğini sanmıyorum.
35:03İşte bu konu onların sürekli tartışma mevzusuydu.
35:09Bir gün ben bir olay yaşadım ve artık ne pahasına olursa olsun bu aileden uzaklaşmam gerektiğine kesin karar verdim.
35:16O gün Uday'ın başkanı olduğu Irak Olimpik Komitesi binasının üst katındaydım.
35:21Kısa süre önce Uday bir kıza tecavüz etmişti.
35:25Kızın babası ise Bağdat'ta çok ünlü biriydi.
35:28Uday'la konuşmaya geldi.
35:30Benim kızıma tecavüz etmişsin diye konuşmaya başladı.
35:33Uday bir koltuğa yayılmıştı ve derken adama bağırmaya başladı.
35:38Ne istiyorsun? Kızın *** bunun teki gibi şeyler söylemeye başladı.
35:42Bağırdıkça bağırdı.
35:44Kızın babası kızı hakkında böyle konuşulmasını hazmedemedi.
35:48Tam hatırlamıyorum ama sanırım Uday'ın ya üzerine tükürdü ya da hakaret etti.
35:53Odanın bir köşesinde oturuyordum ve önümde bir meyve tabağı vardı.
35:57Uday silahını çıkarıp bana fırlattı ve ''Vur onu!'' dedi.
36:01Silahı aldım, yan masaya koydum.
36:04''Vur onu!'' diye tekrarladı.
36:07Hayır yapmayacağım dedim. İlla öldüreceksen kendin öldür.
36:11Sana onu öldürmeni emrediyorum diye bir daha bağırdı.
36:14Peki dedim ve bıçağı alarak bileklerimi kesmeye başladım.
36:19İzler hala duruyor.
36:21Her yer kan içinde kaldı.
36:23Delirdin mi sen? Doktor! diye bağırdı ve beni hastaneye kaldırdılar.
36:28Acil müdahale yaptılar, dikiş attılar vs.
36:32Bu süre boyunca yanımdaydı. Sürekli ''Sen delirdin mi?'' diyordu.
36:36Bir süre sonra başkanın kendisiyle görüştüğümde artık oğluyla çalışmak istemediğimi açık açık söyledim.
36:42Hizmetlerime karşılık olarak bana 0 kilometre bir Mercedes S300 hediye edildi.
36:48Ama öncesinde Uday ve adamları tarafından çok işkenceler gördüm.
36:53Sonunda beni evime yolladılar ancak ailem beni tanıyamadı.
36:57Çünkü sakallarımı ve saçlarımı kesmişlerdi.
37:00Bilirsiniz Orta Doğu'da bu bir tür aşağılama biçimidir.
37:04Sırtım kırbaçlanmadan dolayı yaralar içindeydi.
37:07Her yerim ağrıyordu ve beni o halde patates çuvalı gibi evimin önüne attılar.
37:13Kız kardeşim beni ancak sesimden tanıyabildi.
37:16Kafa dazlak, yüz tıraşlı, rafadan yumurta gibiydim.
37:21Beni eve aldılar ama herkes şaşkınlık içindeydi.
37:24''Ama sen öldün, biz seni defnettik'' dediler.
37:27Olan biteni anlattım.
37:30Babamın bir arkadaşının iyi bir bölgede özel bir kliniği vardı.
37:34Beni oraya yatırdılar.
37:36Orada kanımın zehirlendiği anlaşıldı.
37:39Kan nakli yapılması gerekiyordu.
37:41Bu zehirlenme maruz kaldığım işkenceler sırasında meydana gelmişti.
37:45Çünkü beni bir süre boyunca pislik ve ölü hayvanlarla dolu bir kuyuya attılar.
37:50O sırada sırtımdaki açık yaralardan enfeksiyon kaptım.
37:54Böylece kan zehirlenmesi oldu.
37:56Kırk gün boyunca hastanede yattım.
37:59Artık sonumun geldiğini düşünüyordum.
38:01İyileşsem dahi Uday peşimi bırakmayacaktı.
38:05Ama istihbarat birimlerinde eğitilirken çok şey öğrenmiştim.
38:08Öğrendiğim her şeyi onlara karşı kullanmaya karar verdim.
38:12Aptal olma dedim kendi kendime.
38:15Kendini harcatma.
38:17Onlardan öğrendiklerini hatırla.
38:22Tüm sistemin içeriden nasıl işlediğini çok iyi biliyordum.
38:25Hastaneden çıkmamdan bir süre sonra saçlarım sakallarım uzamaya başladığında Uday yanıma birini yolladı.
38:31Sonra da kendisi aradı.
38:33Bir otelde parti düzenleniyordu ve tüm aile yakınlarının orada olması isteniyordu.
38:38O olaydan önce benim bir arabam vardı.
38:41Ben arabalara bayılırım.
38:43Şimdi bile sıra dışı arabalar satın alıyorum.
38:45Ahmet Hasan Elbekir'in eski model Cadilla'nın aynısından bende de vardı.
38:50Uzun ve siyah bir limuzindi.
38:52Bir süre sonra onu satmayı düşündüm.
38:55Arabanın taliplerinden biri Uday'ın bir arkadaşıydı.
38:58Ama fiyatta anlaşamadık.
39:00Ben bu arabayı bu fiyatta satamam dedim.
39:02Tamam dedi.
39:04O zaman bekle de gör.
39:05Sonradan anladım ki Uday'a gidip beni şikayet etmiş ve ona
39:09''Latif senin arkadaşlarına araba satmayacağını söyledi'' demiş.
39:13Ve ben onun daveti üzerine partinin düzenlendiği Otel Mansur'a gittiğimde
39:18karşıma çıktı ve benimle gel dedi.
39:20O sırada kız arkadaşım da yanımdaydı.
39:23Birlikte arkasından gittik.
39:25Köşeyi döndük.
39:27Odaya girip daha kapıyı kapatamadan Uday silahını çekip bize ateş etmeye başladı.
39:31Ben omzumdan vuruldum ve kaçarak kurtulmayı başardık.
39:35Arabama bindim ve Musul'a kadar durmadım.
39:38Adamları arabalarla beni takip ediyorlardı.
39:41Ancak ben iyi bir sürücüydüm.
39:43Hem Mercedes de çok iyiydi.
39:45Ayrıca her kontrol bölgesinde aracın flaşörlerini açıyordum
39:49ve beni durdurmuyorlardı.
39:51Böylece Musul'a vardım ve oradan kaçakçılar beni özel Kürt bölgesine ulaştırdılar.
39:56Orada hayatımda yeni bir sayfa açtım.
39:591991 yılının Kasım ayında.
40:02Daha sonra suikast girişimleri başladı.
40:05Beni üç defa öldürmeye çalıştılar.
40:08Viyana'da, Londra'da ve Norveç'te.
40:11Gittiğim her yerde takip ediliyordum.
40:14Ancak bunları yapan kişinin saddam olmadığından emindim.
40:17Kusay'la da daha sonra görüşmüştüm.
40:19Bu işlerin arkasında sadece Uday vardı.
40:23Ancak yaklaşık otuz yıl sonra ben tüm bunları anlattığım kitabımı yazdıktan sonra hayatım yine tehlikeye girdi.
40:29Şu an ben bunları size anlatırken can güvenliğim yok.
40:34Saddam'ın ve Uday'ın artık hayatta olmamalarına rağmen.
40:38Irak'ın yeni yönetimi yeni bir dönem başlattı.
40:41Onlar bana Uday'dan daha acımasızca davranmaya hazırlar.
40:45Saddam rejiminin devrilmesinden sonra, yani yeni yönetim döneminde ben dört defa idama mahkum edildim.
40:52Şu anki yönetim bir zamanların Irak dirilişçileridir.
40:56Ben onların da zayıf ve güçlü yönlerini çok iyi biliyorum.
40:59Örneğin yirmi yedi yıl önce benim çocuklarımı okula getirip götüren adam Irak başbakanı oldu.
41:05Benim evimde aşçılık yapan bir kadın şu an Irak'ın üçüncü sekreteri.
41:10Evimde çalışan herkes şu an yönetime geçti.
41:13Saddam sonrası geçici hükümetin başkanlığını yapan ve daha sonra dışişleri bakanı olan İbrahim el-Caferi Londra'ya kayıtlıdır ve psikopatın tekidir.
41:22Bu adam bir zamanlar engelli maaşıyla geçiniyordu ama şu anki serveti yedi buçuk milyar dolar.
41:28Ben bunu ilk açıkladığımda bir milyonun üzerinde takipçisi olan YouTube kanalım kapatıldı.
41:33Facebook'ta da bir buçuk milyon takipçim vardı.
41:36O hesabım da silindi.
41:39İnsanları satın almaya çalışıyorlar çünkü benim şahit olduğum pisliklerin insanlara anlatılmasını istemiyorlar.
41:46Düşmanlarım dahi sonradan benim yayınlarımı takip etmeye ve benim gerçekleri anlattığımı söylemeye başladılar.
41:52Bazı gerçekleri duymak acıdır. Onlar insanı yaralar.
41:57Bugün Irak'ı yöneten insanlar, bunu ilk kez söylüyorum, benim bir zamanlar Saddam karşıtı olmamdan dolayı pişmanlık duymamı istiyorlar.
42:06Bu adamlar Saddam'la kıyaslandıklarında Saddam peygamber kalır.
42:11Bu adamlar 17 yıllık iktidarları döneminde Saddam'ın 35 yıl boyunca öldürdüğünden çok daha fazla insan öldürdüler.
42:19Evet Saddam'ın artıları eksileri vardı ancak onun döneminde yiyecek problemi diye bir şey yoktu.
42:25Yerli mağazalardan bedava gıda ürünleri alabiliyordunuz.
42:29Bunun için Saddam her yıl 10 milyar bütçe ayırıyordu.
42:32Bugün ise bu iş için 130 milyar ayrılıyor ama Irak nüfusunun yarısı harabelerde yaşıyor ve açlar.
42:40İşte bunlar 17 yıllık sözüm ona demokrasinin kazanımları.
42:43Elektrik ve su sıkıntısı var, eğitim sorunlu, sağlık hizmetleri sorunlu,
42:48savaş sırasında yok edilen şehirler hala harabe şeklinde duruyor.
42:52Neredeyse bütün sünni bölgeleri yok edildi.
42:56Ben hiçbir dini hor görmem.
42:59Ben dinleri yargılamam ama dinlerin insanın mantığını körelttiğini düşünürüm.
43:04Bunun ne şekilde gerçekleştiği önemli değil.
43:07Ben her zaman zihnimdekilere, gözümün önündekilere ve okuduklarıma güvenirim.
43:11Yalnız bundan sonra çıkarımlar yaparım.
43:14Bana 1400 yıl önce şunlar bunlar oldu demeyin.
43:18Nerede kanıtlarınız?
43:20Bunlar olmadan çok şey söyleyebilirsiniz.
43:23Ve bu insanlar her ne kadar öyle olduklarını iddia etseler de Şii bile değiller.
43:28Ben onlara inanmıyorum.
43:30Benim çok Şii arkadaşım var.
43:32Çok güzel insanlardır, eğitimli insanlardır.
43:35Başkalarına karşı nefret beslemiyorlar.
43:37İran'dan da Japonya'dan da arkadaşlarım var ve arkadaşımın hangi dine mensup olduğu benim için hiç önemli değil.
43:44Üç ayrı gazete benim yaşananları çok fazla abartarak ve hakkında bahsettiğim insan öldükten sonra anlattığımı öne sürdü.
43:52Bu üç yazar da birbiriyle arkadaştır.
43:55Biri İrlanda'da yaşıyor.
43:57Gazeteci bile değil.
43:59Diğerinin de gazetecilikle bir ilgisi yok.
44:01Üçüncüsü ise Guardian'da yazmıştı.
44:03Orada sadece şahsi düşüncelerini belirtti.
44:06Bu adamın da geçmişine bakarsanız gerçeği anlarsınız.
44:10O bir zamanlar benimle röportaj yapmak için beni İrlanda'ya davet etmişti.
44:14Ben ise buna karşılık onu kendi evime davet ettim ki buna karar vermek çok da kolay değil.
44:19Bu adama benim hakkımda yazması için para ödenmişti.
44:23Gazeteci değil, yerel bir gazetede küçük bir köşe yazarıdır.
44:26Yeni açılan barlardan, restoranlardan bahseder.
44:30Eğer düşmanlarınız yoksa kimse hakkınızda kötü şeyler yazmaz.
44:35Uday'ın ölümünden sonra hakkında konuştuğum şeklindeki iddialara gelince,
44:39hayır bu doğru değil.
44:41Ben bu yaşadıklarımla ilgili ilk kitabımı 1993 yılında yazdım.
44:45Bin sayfalık bir kitaptı.
44:471993 yılı yani Uday ile Kuzay'ın ölümünden 10 yıl önce.
44:52Kitabın yayınlanmasından iki hafta sonra beni öldürmeye çalıştılar.
44:56Daha sonra arabamın altına bomba düzeneyi kurdular.
44:59Bütün bunlar Avusturya Gizli Servisi tarafından kaydedilmiştir.
45:03Ama bunu açıklamadılar.
45:05Çünkü o dönemler Avusturya, İran ve Irak'ın finansal kontrolü altındaydı.
45:10Onlar istihbarat dahil ülkedeki her şeyi yönetiyorlardı.
45:14Saddam'ın Kuveyt'e saldırmasından sonra bütün batı ülkeleri boykot ilan ederek
45:19Irak büyükelçiliklerini kapattılar.
45:21Sadece ikisi hariç.
45:23İsviçre ve Avusturya.
45:25Ben ise gerçekleri anlatmak istiyordum.
45:27Beni 1994 ve 1995 yıllarında da öldürmeye çalıştılar.
45:3095'te Viyana'dayken bana ateş edildi ancak mermi bana değil yanımdakilerden birine isabet etti.
45:381995 yılında Uday beni bir daha aradı.
45:42Keşke o zamanlar telefon konuşmalarını kaydeden bir sisteme sahip olsaydım.
45:473 Temmuz 1995'ti.
45:49Baban şu an ofisimde dedi.
45:52Eğer bu yaptıklarına bir son vermezsen onu bir daha göremeyeceksin.
45:56Al kendisiyle konuş.
45:58Babam bana sadece bir cümle söyledi.
46:01Bana bu canı Allah verdi, Allah alır.
46:04Bu pislik değil.
46:06Babam çok cesur bir adamdı ve bu olaydan sadece 12 saat sonra öldürüldü.
46:13Böyle bir bedel daha ödedim ve bu olay bugün dahi canımı yakan şeylerden biridir.
46:19Medyayı kolay kandıramazsınız.
46:21Onların bazılarının istihbarat servisleriyle bağlantıları vardır.
46:24Bazılarının ise başka ülkelerle iletişimleri vardır.
46:28O halde Latif Yahya 1992 yılından beri bütün dünyayı kandırmayı nasıl başarabilir?
46:35Bunca şey nasıl uydurulmuş olabilir?
46:38Her şeyi uyduruyorsam sarayın gizli sırlarını nereden biliyor olabilirim?
46:43Sarayın içini çok net anlattım çünkü orada yaşadım.
46:47Herhangi biri Saddam'ın sarayına girip orada yaşayabilir mi?
46:50Bağdat'ta saray sınırlarının yakınlarından geçmek dahi yasaktı.
46:55O halde ben gizli bölümleri de dahil sarayın içini nasıl böyle iyi biliyorum?
47:01Son zamanlar nihayet batılı gizli servisler bana eski Irak hükümetiyle ilgili
47:06içinde benim adımın da geçtiği bazı belgelere rastladıklarını söylüyorlar.
47:11Ed Sizer adında bir gazeteci daha benimle ilgili bir yazı yazdı.
47:15O da demin bahsettiğim İrlandalı'nın arkadaşıydı.
47:17Yazıda ben değil sadece eski karım konuşuyor.
47:20Şimdi takdir edin, o kadınla iyi ilişkilerim olsaydı biz boşanır mıydık?
47:25Eski karımın benim hakkımda iyi şeyler söyleme ihtimali var mı?
47:29Bu nedenle de bir hikaye uydurup anlatmış.
47:32Şimdi de onun neden eski karım olduğunu anlatayım.
47:35Çünkü ben madde kullanmıyorum ve banka hesabımdan para çalınmasını sevmiyorum.
47:40Ben iş gezisindeyken kendi evimde ve kendi yatağımda aldım.
47:44Ben onları yakaladığım gün üstüne bir de İrlanda polisinden dayak yedim.
47:49Burnum kırıldı, alnım yarıldı ve 21 dikiş attılar.
47:53Bu 7 Aralık 2000 yılında yaşandı.
47:56Ben daha sonra söz konusu polis aleyhinde davalar açtım.
48:00Hakkımı aradım.
48:02Ancak bunu hiçbir zaman başaramadım.
48:04Onca gücüme ve parama rağmen.
48:06Batı'da böyledir.
48:08Onlara lazım olmadığın sürece hiçbir şey yapamazsın.
48:10Burada siyasi sığınma hakkı alabilmek için insanların ne büyük yalanlar anlattıklarına şahit oluyorsunuz.
48:16Evet sonunda bu hakkı alıyorlar ama karşılığında kendilerini satmış oluyorlar.
48:2130 yıldır ben Latif Yahya olarak siyasi iltica hakkı için mücadele ettim.
48:26Ama yalnız 2 sene önce bunu alabildim.
48:29Ki ben bir iş adamı olarak İngiltere'ye vergi ödedim.
48:32Eski eşim İrlandalıydı.
48:34İngiltere'ye vergi ödedim.
48:35Ki ben bir iş adamı olarak İngiltere'ye vergi ödedim.
48:38Eski eşim İrlandalıydı.
48:40Herhangi bir sabıka kaydım yok.
48:42Çocuklarım da İrlanda vatandaşı.
48:45Her şeyi de kendi paramla kurdum.
48:47Kimseden bir şey istemedim.
48:49Ama benim sığınma başvurum 3 defa reddedildi.
48:53Bunun nedenini sonradan öğrendim.
48:55Bana siyasi sığınma hakkı vermiyorlardı çünkü ben bir röportajımda İrlanda hükümetini eleştirmiştim.
49:02Ama söylediklerim doğruydu.
49:04Orada gerçekten de bazı yolsuzluklar var.
49:07Yapmak istediğim tüm işler için benden rüşvet istediler.
49:11İş yapabilmek için sürekli birilerine zarf içinde para vermek zorunda kaldım.
49:16Sanki bir Avrupa ülkesi değil İran veya Irak'taymışım gibi.
49:2118 yıl boyunca yatırımlar yaptım.
49:23Ama itiraz ettiler.
49:25Bu süre boyunca da sürekli vizemi yenilemek zorunda kaldım.
49:29Sonunda ülkeyi terk ettim.
49:312014 yılında vizemi yenilemek istediğimde reddedildim.
49:36Sebebi neydi biliyor musunuz?
49:38Ülkeyle hiçbir bağımın kalmaması.
49:41Peki ne yapmalıyım dedim.
49:43Ülkeyi terk etmezseniz Irak'a sınır dışı edileceksiniz dediler.
49:47Böyle bir durumda bana ne olacağını biliyorsunuz dedim.
49:50Size yardımcı olamayız dediler.
49:52Ülkeden çıktım.
49:54Ondan sonra çingeneler gibi dolaşmaya başladım.
49:57Finlandiya, İsveç vs.
50:00Cüzamlıymışım gibi her yerden ret cevabı aldım.
50:04Başlarına dert açacağımdan korkuyorlardı.
50:07Başıma bir şey gelse ülke yönetimleri suçlanacaktı.
50:12Birleşik Krallığa geldim ve burada da sığınma hakkı istedim.
50:16Kız arkadaşım İngiltere vatandaşıydı ve ikide çocuğu vardı.
50:20Bana burada da bu hakkı vermediler.
50:22Ülkede birkaç şirketim olmasına rağmen, vergi ödememe rağmen bana çalışma izni bile vermediler.
50:29Vergi almak onlar için sorun değildi ama çalışma izni vermiyorlardı.
50:33Sığınma hakkımı alana dek benim çalışma iznimi vermediler.
50:37Allah'ın her günü avukatımla Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı'nı aradık.
50:42Ama her defasında farklı nedenler göstererek reddettiler.
50:46Biz de bütün bu konuşmaları kaydettik.
50:48Sonunda içişlerinin bu yaptıklarını şikayet edebileceğimiz bir merciye ulaştık.
50:53Başvurumuzla birlikte her biri 15'er dakikalık 3 konuşma kaydımızı da yolladık.
50:58Ve bu şikayetimizden 5 gün sonra bana siyasi sığınma hakkı verdiler.
51:02Hem de doğum günümde.
51:0414 Haziran 2018'de.
51:07Bir postacı geldi, belgeleri verdi ve imzalamamı istedi.
51:11Böylece tam teşekküllü siyasi sığınmacı statüsü kazandım.
51:15Çünkü bu kayıtları yayacağımdan korktular.
51:18Şu an artık Birleşik Krallık vatandaşıyım ve artık beni buradan göndereceklerinden korkmuyorum.
51:23Ama başka şeyden korkuyorum.
51:25Ben zamanında Saddam'ın istihbarat servisinin nasıl çalıştığını çok iyi biliyorum.
51:302003 yılından sonra Irak'a Moğollalar girmeye başladığında artık İngiltere'de üstlenmiş durumdalardı.
51:36Ta 70'lerden beri.
51:38Birleşik Krallığa Irak'tan ne büyük bir servetin ve belgelerin aktığını hayal dahi edemezsiniz.
51:44Bu iş benim için çok tehlikelidir.
51:46Geçen hafta emniyet ve istihbarattan bazı kişiler beni ziyaret ettiler ve hayatımın tehlikede olduğunu söylediler.
51:53Evimin her penceresine alarm kurdular.
51:56Bana ve kız arkadaşıma da üzerlerinde butonları olan küçük siyah kutular verdiler.
52:01Bunun ne olduğunu sorduğumda bana bunları sürekli yanımızda taşımamız gerektiğini söylediler.
52:06Bir tehlike hissettiğinizde hemen düğmeye basın dediler.
52:10Onlar da bugün benim hayatımın Saddam dönemindekinden çok daha tehlike altında olduğunu biliyorlar.
52:16Saddam döneminde türlü oyunlar oynayarak ülkeden ülkeye geçebiliyordum ama şu an bunu yapamıyorum.
52:23İrlanda'da uğradığım silahlı saldırının arkasında Şii gruplar vardı.
52:28Kelleme 5 milyon ödül vadedilmiş.
52:31İşte bu yüzden fazla hareket edemiyorum.
52:34Acaba neden kanunlar işlemiyor?
52:36Bu işin mantığı nerede?
52:38Hani ben her şeyi uyduruyordum?
52:40Bugün Google'ı arattırdığınızda orada bile karşınıza çıkan ilk yazılar benim yalancı olduğumu yazıyor.
52:47İnsanlar zararsız buldukları her sitenin sadece doğruları yazdığını zannediyorlar.
52:52İnsanlar biraz tembeller.
52:54Ben herkesin birer detektif olması gerektiğini söylemiyorum ama gerçeklere ulaşmak biraz emek ister.
53:01Hayatta doğru cevabı ilk hamlede alamazsınız.
53:05Irak'ın bugünkü yönetimi de Saddam döneminden kalma bütün gizli belgelere erişebiliyor.
53:11Baksınlar bakalım beni yalanlayacak tek kanıt var mı?
53:15Benim 1991 yılında Irak'tan çıkmama CIA yardım etti
53:19ve o sırada beni iki kez yalan makinesine bağladılar.
53:23Ondan sonra yardım etmeye karar verdiler.
53:26İşte ben bütün bu nedenlerden dolayı medyadan uzak duruyorum.
53:30Gerçi aralarında saygı duyduklarım da var.
53:33İşlerini doğru yapan, gerçekleri anlatan insanlar.
53:36Ama her iki durumda da zararlı çıkıyorum.
53:39Çünkü her iki durumda çok fazla düşman kazanıyorum.
53:42Şimdi insanlara ben mi yoksa BBC mi doğruları söyler diye sorsam tabii ki BBC derler.
53:49İki gün önce Prenses Diana hakkında bir program izledim.
53:53Bir başka Britanya kanalı olan Kanal 4, 25 yıl sonra ilk kez Diana'nın bazı görüntülerini yayınladı.
54:00Bu görüntülerle Kanal 4, 25 yıl önce BBC'nin Diana hakkında yalan bilgiler ve uydurma veriler yayınladığını kanıtladı.
54:08Ölümü hakkındaki bilgilere dek.
54:10Ve şu an BBC çok kötü durumda.
54:13Bu kanal ülkenin en büyük kanalı değil mi?
54:15İşte bu kanal hem de sıradan bir Latif Yahya hakkında değil, Prenses Diana'nın kendisi hakkında onu küçük düşürecek yalan bilgiler yayınlamış.
54:25Sonuçta Diana'nın ölümünden sonra bütün gerçekler yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı.
54:30Yalancının mumu yatsıya kadardır.
54:33Gerçekler er geç ortaya çıkar.
54:35Ellerinde benim yalan söylediğimi kanıtlayacak bilgi olsaydı çoktan yayınlamışlardı.
54:41İnsanların beni 3-5 kişinin anlattıklarıyla tanımalarını istemiyorum.
54:45Hayır, belgelerinizi kanıtlarınızı yayınlayın.
54:49Aleyhimde bu uydurma bilgileri yayınlayanların da çoğu Uday'ın arkadaşlarıydı.
54:56Bu arada Saddam'ın kendisinin de dublörleri vardı.
54:59Hatta birini ben tanıyordum.
55:01Liderler dublör kullandıklarını her zaman inkar ederler.
55:04Kimse bunu itiraf etmek istemez.
55:06Çünkü dublör kullanman bir diğer taraftan senin korkak olduğun anlamına da gelir.
55:11Saddam asla hakkında böyle düşünülmesine izin vermezdi.
55:162003 yılının Temmuz ayında, yani Irak savaşının başlamasından yaklaşık 2 ay sonra bir Iraklı,
55:22Uday ve Kusay kardeşlerin kendi evinde saklandıklarını Amerikalılara bildirdi.
55:28Uday ve Kusay evine saklanmak için o adama 3 milyon dolar vermişlerdi.
55:33Suriye onları kabul etmemişti.
55:34Bu nedenle de başka bir yol düşünmeden önce Irak'ta bir yerde saklanmaları gerekiyordu.
55:40Evin sahibi aynı zamanda Saddam'ın da arkadaşıydı.
55:42Yani ailenin en güvenilir adamlarından biriydi.
55:46Ancak bu adam 3 milyonunu aldıktan sonra Amerikalılara gitti ve Saddam'ın oğulları benim evimde dedi.
55:53Bunun karşılığında Amerikalılardan her kardeş için 25 milyon dolar daha aldı.
55:58Yani bu işten toplam 53 milyon dolar kazandı.
56:02Şu anda Monaco'da yaşıyor ve gayet de mutlu.
56:08Şeytanın ikizi filmindeki her şey doğru değil.
56:11Filmin yapımcıları benimle yaptıkları sözleşmeyi ihlal ettiler.
56:15Onlara dava açtım ve kazandım.
56:18Sanırım yakın zamanda filmin yenilenmiş versiyonu çıkacak ve bu sefer sadece gerçeklerin gösterileceğini ve yönetmenin senaryo üzerinde oynamayacağını umuyorum.
56:40İzlediğiniz için teşekkür ederim.

Önerilen