Türkiye'de giderek artan ve özellik pandemi döneminde daha da belirginleşen yoksulluk, her geçen gün kamuoyunun gündeminde daha büyük yer tutuyor. Türkiye'de kent yoksulluğu alanında çalışmalar ve araştırmalar yapan 'Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucularından Hacer Foggo, "Çocuğum yemek istiyor, oyuncak değil" diyen anneler var" diyerek bu yoksulluğu en gerçek haliyle tasvir ediyor.
Kent yoksulluğu üzerine dayanışma ağı olan Derin yoksulluk Ağı'nın kurucularından Hacer Foggo, Türkiye'deki yoksulluğu, 'gizli evsizliği', gıdaya erişemeyen çocukları T24 yazarı Murat Sabuncu'ya anlattı. Foggo, 'derin yoksulluk' kavramını 'çocuklara bırakılacak tek şeyin yoksulluk olması' şeklinde özetledi.
Sahada yürüttüğü çalışmaları ve karşılaştığı yoksulluk tablolarını anlatan Foggo, "Sahada çalıştığım kitle en güvencesiz olanlar. Günlük kazananlar. Kağıt toplayıcıları, seyyar satıcılar, mevsimlik işçiler. Derin yoksulluk aslında bu kitle. Gelecekle ilgili hiçbir yatırımı olmayan insanlar. Aslında bir taraftan da bir sınıfa ait olmayan insanlar" diyerek derin yoksulluğu tanımladı. Pandemi döneminde bu derin yoksulluğun daha belirgin hale geldiğini ifade eden Foggo, "Pandemi döneminde bu kitlenin derin bir yoksulluğa itildiğini gördük. 11 Mart'ta Sağlık Bakanı evlere girin dediği zaman, aslında bunun ne kadar eşitsiz bir durum olduğu birkaç gün sonrasında görülmeye başlandı. Aileler beni aramaya başladılar. Dediler ki "Biz gıdaya erişemiyoruz. Bebek bezi kalmadı. Mama kalmadı. Bir bulgur dahi kalmadı" demeye başladı. Benim için de şoktu bu. Bu kadar hızlı olacağını düşünememiştim" diye konuştu.
Kent yoksulluğu üzerine dayanışma ağı olan Derin yoksulluk Ağı'nın kurucularından Hacer Foggo, Türkiye'deki yoksulluğu, 'gizli evsizliği', gıdaya erişemeyen çocukları T24 yazarı Murat Sabuncu'ya anlattı. Foggo, 'derin yoksulluk' kavramını 'çocuklara bırakılacak tek şeyin yoksulluk olması' şeklinde özetledi.
Sahada yürüttüğü çalışmaları ve karşılaştığı yoksulluk tablolarını anlatan Foggo, "Sahada çalıştığım kitle en güvencesiz olanlar. Günlük kazananlar. Kağıt toplayıcıları, seyyar satıcılar, mevsimlik işçiler. Derin yoksulluk aslında bu kitle. Gelecekle ilgili hiçbir yatırımı olmayan insanlar. Aslında bir taraftan da bir sınıfa ait olmayan insanlar" diyerek derin yoksulluğu tanımladı. Pandemi döneminde bu derin yoksulluğun daha belirgin hale geldiğini ifade eden Foggo, "Pandemi döneminde bu kitlenin derin bir yoksulluğa itildiğini gördük. 11 Mart'ta Sağlık Bakanı evlere girin dediği zaman, aslında bunun ne kadar eşitsiz bir durum olduğu birkaç gün sonrasında görülmeye başlandı. Aileler beni aramaya başladılar. Dediler ki "Biz gıdaya erişemiyoruz. Bebek bezi kalmadı. Mama kalmadı. Bir bulgur dahi kalmadı" demeye başladı. Benim için de şoktu bu. Bu kadar hızlı olacağını düşünememiştim" diye konuştu.
Category
🗞
Haberler