Alper Tan - Kürt Kardeşime Mektup

  • vor 9 Jahren
Alper Tan - Kürt Kardeşime Mektup

Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, tarihe ışık tutarak, yıkılan vesayet düzeninin ardından kurulan, gerçek ve bağımsız Türkiye'de Kürt kardeşlerine seslendi.

Sevgili Kürt kardeşim;

Bin yıldan bu yana aynı vatan topraklarında bir arada yaşıyoruz. Türklerin vatan edecekleri Anadolu’nun kapıları açılırken Malazgirt meydanında meşhur Türk komutan Alparslan’ın mücahitlerinin arasında sen de vardın. Anadolu’nun vatan olması, İslamlaşması için birlikte mücadele ettik. Balkanlara, Avrupa içlerine omuz omuza birlikte ilerledik.

Çaldıran’da, Ridaniye’de Mercidabık’da Yavuz Sultan Selim’in saflarında sen de vardın. Yedi düvele karşı Çanakkale’de yan yana mermi attık, şehit olduk. Benim kanım senin kanına karıştı. Yan yana düştük vurulunca.. Şehitlikte mezarlarımız bitişikti. Aynı toprak örttü üstümüzü. İkimizde iki metre olmayan yerde yatıyoruz. Savaşlarda birlikte üşüdük, beraber şehit düştük, beraber gazi olduk, beraber yetim kaldık. Sana sıkılan kurşun beni de vurdu.

Birinci Cihan Harbi’ni atlattık derken İstiklal Savaşı başladı. Biz yine seninle omuz omuza idik. Cumhuriyeti de seninle beraber kurduk. “Ülkemiz küçülmüş olsa da başka çare yoktu.” “Hele biraz toparlanalım, tekrar bakarız” dedik.

“Düşmandan kurtulduk” diye düşünürken doluya tutulduk. Bu defa da başka bir savaş başladı. Bu savaş öteki savaştan daha tehlikeli idi. Çünkü bu defa “Bizi kurtaranlar(!), bizimle, bizim değerlerimizle savaşmaya” başlamışlardı. Anlayamadık ne yapılmak istendiğini.. Müslümanların birlik ve dayanışmasını sağlayan 400 yıllık büyük bir kurum olan Hilafeti bir dakikada kaldırdılar. Kafamızdaki sarığı çıkarıp başımıza zorla frenk serpuşu geçirdiler. Frenk serpuşu giymeyenleri halkın gözleri önünde darağacında sallandırdılar. Kadınlarımızı soydular. “Modern olmak için böyle yapmamız” gerektiğini söylediler.

Bunlara itiraz eden toplum liderlerini ve dini önderleri, “İngilizlerin işbirlikçisi” ilan ettiler. Yüzlerce seneden beri kullandığımız alfabeyi bir günde değiştirip, dilimizle, tarihimizle, kültürümüzle bağlantımızı kestiler. Bir gecede millet olarak ümmi hale getirildik. Ardından ezanımızı yasakladılar. Kutsal kitabımızı yasakladılar. 5-10 sene içinde “öz vatanımızda parya” haline getirildik.

Biz Türkleri “Türkçülük” kisvesi altında aldattılar. “Öztürkçe” aldatması ile Türkçenin genetiği ile oynadılar. Torun, dedeyi anlamaz hale getirildi. Tarihimizi, kültürümüzü karaladılar. Batının her çeşit eracifini “çağdaşlık” paketi ile içimize boşalttılar.

“Güzellik yarışmaları” görüntüsüyle kızlarımızı kadınlarımızı müstehcenliğe özendirdiler.

Bütün bunları bana da sana da yaptılar. Türk-Kürt ayrımı gözetmediler. Benim dilimi “öztürkçeleştirme” kılıfı ile yozlaştırdılar, kuşa çevirdiler. Senin dilini tamamen yasakladılar. Sadece dilini yasaklamadılar. Senin varlığını reddettiler. “Adem”e mahkum ettiler. Sana da bana da yapılan arasında aslında pek fark yoktu...

Empfohlen