Camiye Giriş Adabı ve Süfyan-ı Sevri (k.s.)

  • vor 10 Jahren
Selamun Aleyküm,
İslam Alimlerinin büyüklerinden Mutlak Müçtehid İmam-ı Süfyan, bir gün gafletli (şuursuzca) camiye sol ayakla adımını atıp tam girecekken, ayağını yere basmadığı halde "Mescidime helaya girer gibi ancak sığırlar girer" hitabını gaipten* veya kalbden* duyar. ALLAH diye bir nara atıp hemen, hava da kalan adımını geri çeker çekmez düşüp bayılır. Uyanır uyanmaz eliyle sakalına yapışır ve kendisine bir iki şamar atar ve sünneti terkden ALLAH'a tövbe istiğfar eder, ağlar. O günden sonra kendisine, sol ayağını mescidin zeminine basmadığı halde, gafil olup teşebbüs etmiş olduğundan Sevr (Erkek Sığır/Öküz) lakabını takar.

Bugün herkes onun ismin bilir duymuştur tanır, evet bu şahıs İmam Şeyh Süfyan-ı Sevri'dir (kuddise sırruhu).

İşte sünneti terk meselesi Avam için günah değilsede ayıplanmayı hak ettirecek bir meseledir ama Havas, Havas-ül Havas ve Ehassül Havas-ül Havas'da da öylemi ?

Süfyan hazretleri 6 yaşında hafız olmuş, 12 yaşında içtihat edebilecek ilme sahip olmuş, kusursuz ilime ve zekaya sahip islam aleminin göz nuru olan alimlerindendir.

Tebe-i tâbiînin büyüklerindendir. Hadîs ve fıkıh ilminde yüksek derecede olup müçtehid idi. Hadîs, fıkh, tefsîr ve tasavvuf gibi ilimlerde zamanın eşsizlerindendi. Haramlardan kaçıp, şüpheli şeyleri yapmamakta nihayete erenlerdendi. Edeb ve tevâzuda (alçak gönüllülükte) benzeri azdı. Câ-mi'ul-kebîr, Câmi-üs-sagîr ve Ferâiz isimli kitapları meşhûrdur.

Mekke-i mükerremeye gittiği zaman halk başına toplanır, bilmedikleri anlayamadıkları hususları sorarlardı. Hepsine teker teker cevap verir, müşküllerini hallederdi. Hâfızası çok kuvvetli ve fevkalâde idi. "Hâfızam, kendisine tevdi ettiğim hiçbir şeyde bana ihânet etmedi" buyurdu. Ya'nî öğrendiğim hiçbir şeyi unutmadım demek istedi. Yirmi yıl geceleri uyumadı ve abdestsiz gezmedi, ölümü hatırladığında kendinden geçerdi. Kime rastlasa "Ölüm gelmeden önce ona hazırlan" derdi.

Kendisi gibi Meşhur Cüneyd-i Bağdad-i nin Hocalarından'dır. (kuddise sırruhu)

Buyurdu ki: “Büyük bir kalabalık bir yere toplansa ve biri, içinizden akşama kadar kim yaşayacak, bilsin dense, kimse bilemez. İşin şaşılacak tarafı şurasıdır ki, eğer o kimselere: Öyleyse, ölüm için gerekli hazırlığı yapan ayağa kalksın, dense kimse ayağa kalkmaz. Bu gafletten kurtulmağa çalışmalıdır.”

Buyurdu ki: “Para, mal ve mülk, kişinin zahid olmasına mani değildir. Dünyalığın bulunmayışı da zahidliğe işaret sayılmaz. Dünyanın faydasız şeylerine aşırı düşkünlük olup olmadığı araştırılır, ona göre hüküm verilir. Bir kimsenin elinde dünyalığı vardır. Fakat zahiddir. Bir kimsenin de dünyalığı yoktur. Lakin zahid değildir.''

vesselam veddua

Empfohlen