• evvelsi gün
Döküm
00:00Aslı Kılıç'la Beyaz Sayfa'ya hoş geldiniz.
00:03Ben uzman klinik psikolog Aslı Kılıç.
00:06Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum.
00:08Bugün, sağlıktan çocuk gelişimine,
00:10ebeveynlerin rolünden uzun yaşamın sırlarına kadar
00:13çok değerli bilgiler edineceğiniz bir program sizleri bekliyor.
00:17Onkoloji uzmanı doçent doktor Yavuz Dizdar bizlerle olacak
00:21ve kanser, şeker tüketimi, aşıların etkileri
00:24ve uzun yaşamın sırları üzerine konuşacağız.
00:27Aynı zamanda yazar Dilek Cesur,
00:29sağlıklı çocuk yetiştirme ve ebeveynlerin çocuk gelişimindeki
00:32kritik rolünü bizlerle paylaşacak.
00:34Eğitimci Dilek Aydemir ise çocukları anlamanın,
00:37onlara sorumluluk duygusu kazandırmanın
00:40önemini anlatacak.
00:41Çok değerli konular ve uzman görüşleriyle
00:44aydınlanacağımız programımız başlıyor.
00:46Keyifli seyirler.
00:51Aslı Kılıç'la Beyaz Sayfa'da bu hafta
00:54sağlık ve eğitim dünyasının önemli konularını ele alıyoruz.
00:57Onkoloji uzmanı doçent doktor Yavuz Dizdar'la
01:00kanser hastalığını ve viral salgınları detaylarıyla konuşacağız.
01:04Yazar Dilek Cesur'la teknolojinin çocuk gelişimine etkilerini değerlendireceğiz.
01:09Eğitimci ve bilim uzmanı Dilek Aşıkoğlu Aydemir'le
01:13sorumluluk duygusunun çocuk gelişimine katkılarını ele alacağız.
01:17Aslı Kılıç'la Beyaz Sayfa birazdan Beyaz TV'de.
01:22Şu an stüdyomda onkoloji uzmanı doçent doktor sevgili hocam Yavuz Dizdar var.
01:27Hoş geldin.
01:28Hocam hoş geldiniz.
01:29Hoş bulduk efendim.
01:30Nasılsınız?
01:31İyiyim çok teşekkür ederim.
01:32Siz nasılsınız?
01:33Çok iyiyim teşekkür ederim.
01:34Kamera arkasında sizinle keyifli sohbetimizi ediyordum.
01:36Evet.
01:37Şimdi de eminim ki o keyiften bir şey eksilmeyecek.
01:39Biliyorum.
01:40Hocama sorularımla, merak ettiklerimle başlamak isterim.
01:43Tabii siz sorarsınız ben bildiğimi söylerim.
01:45Evet.
01:46Ona şüphem yok hocam.
01:49Hocam sizin bol patates kızartması yiyin şeklinde söylemleriniz var.
01:54Tabii efendim çarpıtılırca oluyor.
01:56Meşhur söylemleriniz var.
01:57O çok...
01:58Evet.
01:59Devam söylemeye gelelim.
02:00Bu patates kızartmasının gerçekten insan için faydalı bulduğunuzdan değildi.
02:05Aslında sizin söylemek istediğiniz şey orada nasıl pişme şekli.
02:08Aslında olayın hiçbir alakası yok.
02:11Evet.
02:12Ben size olayı söyleyeyim.
02:13Bir grup bunlar geldiler bir çekim yapalım dediler.
02:15Onu çekim yapalım gittik.
02:16Ondan sonra yeri tarif etmekte bir kere bayağı bir zorlandılar.
02:21Anlaşıldı ki aslında yer Gayrettepe'deymiş.
02:23Ben bekledim Şişli'de.
02:26Camii lafı ediyorlar.
02:27O Şişli Camii değilmiş meğersem Nimet Abla Camii'ymiş.
02:31Bunları anladım ki İstanbul'u bilmiyorlar.
02:33Bana yol tarif ettiler.
02:34Sonra da biz buluştuk.
02:35Şimdi aslında derin bir sohbet yapılacak.
02:37Yani arka planında bunun elektronlar işte solucan delikleri, evren, nizam bilmem ne falan filan derken.
02:45Bütün konuşmanın özeti patates kızartması yiyebilirsiniz çıktı.
02:48Çünkü bana sordular bir yerde patates kızartmasına niye suç buluyorlar ki dedim.
02:52Patates kızartması bir şey yok.
02:54Hepimiz çocukken yedik dedim.
02:56Bu mudur yani bütün açıklama dedim.
02:58Oradan videodan çıkan o derinlikli konuşma arkası bilmem ne aynen.
03:03Herkes patates kızartması yiyebilir miyiz?
03:05Faydalı falan olduğundan söylemiyorum.
03:07Zararı yok.
03:08Canınız çekiyorsa tabii ki iyi yani.
03:09İki tane patates kızartması yemekleri mi olacak?
03:11Siz o açıklamalarınızı dinledim.
03:12Orada aslında doğru pişirilince zararını azaltmaktan da bağlı.
03:17Ama yok yağı çok kullanırsanız tadı bozuluyor.
03:20O biliyorsunuz zincirlerde sabah öğlen gidin alın menüyü sapsarı patatesler vardır.
03:26Akşama doğru giderseniz kahverengi çıkmaya başlar.
03:28Çünkü yağı değiştirmezler.
03:30Onlar üstelik endüstriyel ya.
03:31Siz evde yaparsanız ama o çıtırlıkta o şeyde onu tutturamazsınız.
03:35Orada bir şey söyleminiz de vardı.
03:37İşte meyve yemeğin patates kızartması yiyin şeklinde.
03:41Ondan sonra alırlar.
03:43İnsanlar da dinlemez.
03:45Geçen ay nerede bakınız.
03:46Bir yerde konuşmaya gittim.
03:47Bir belediye.
03:48Ümraniye Belediyesi.
03:50Hatta adını da verebilirim.
03:52Çok güzel bir organizasyon.
03:54Organizasyon talep de çok güzel.
03:56Konuklarımız çok güzel.
03:58Hepsi samimi gayet güzel.
03:59Bir beyefendi yanıma geldi oturdu.
04:01Hocam dedi sizin dedi instagramda falan görüyorum dedi.
04:05Yani sanal mecrada.
04:07Bir dedi siz bir şey satıyorsunuz dedi.
04:09Aman dedim lütfen sakın kanmayın dedim.
04:11O dedim yapay zeka ile yapılan bir sahtekarlık dedi.
04:15Görüntüyü alıp sesi ekliyorlar dedi.
04:17Çok iyi de hatırlattınız dedim.
04:19Konuşmaya başladım.
04:20Önce bununla başladım.
04:21Aman kanmayın aman bilmem ne aman bilmem ne.
04:24Bir saat sohbet muhabbet arkasından bitene doğru.
04:27Beyefendi yine elini kaldırdı.
04:29İlacı nereden alabilirim diye sordu.
04:31Olay bu efendim.
04:33İnsanlar anlamıyorlar.
04:35Onlar sevimli, sakin, gülümseyen yüzlerle bakıyorlar.
04:39Fakat söylediklerinizin yüzde kaçının iradi bellek düzeyine geldiğini ben anlayamadım.
04:44Yüzde 3 ila 5 olduğunu kabul ediyorum.
04:46Kalıplaşmış oluyor aslında yargılar değil mi?
04:49Bu kalıplaşıyor.
04:50Bu herkes için geçerli.
04:51Her şey için geçerli.
04:52Hayatımızda o kadar çok kalıplar ki.
04:54Bugün işte kanser şeker besler mi şeker kanser.
04:57Yok ki böyle bir bilgi de yok.
04:59Böyle bir şey de yok.
05:00Böyle bir varsayım da yok.
05:01Birisi bir şey söylüyor.
05:02Diğerleri papağan gibi onu tek.
05:04En sonunda anlıyorsunuz ki aslında kimse bir şey bilmiyor.
05:08Yani birisi bir şey söylemeye başlarsa devamı geliyor.
05:11Patates kızartması güzel bir şeydir.
05:13Evinizde kendiniz kızartınız.
05:15Ben de severim ama çok yiyin, bol bol yiyiniz.
05:19En sağ öyle bir şey demedim.
05:20Evet.
05:21O zaman şeker kansere neden olur söylemini de şu anda aslında.
05:26Yok canım ne alakası var efendim.
05:27Her şey şeker.
05:29İnsan vücudunun zaten belli bir kan şeker düzeyi var.
05:32Düşerse bayılırsınız.
05:33Yükselirse şeker hastası olursunuz.
05:35E şimdi bu şeker zaten bizde varken bunu dışarıda şunu mesela ayrı tutalım.
05:41Benim dediğim şey yemekte bir bardak meyve suyu içtiniz.
05:45Buradan şeker meker almazsınız.
05:47Yemeğin içinde o gider.
05:49Çünkü bizim de gelenekte o şaf var.
05:51Yemeğin yanında o şaf içilir.
05:53Demek ki var bunun da bir nimeti sonuçta.
05:55Ha evde yaparsanız en makbulüdür.
05:58Yani taze meyveyi yerseniz daha da makbulüdür.
06:01Fakat olay ben susuzum.
06:04Açım aynı zamanda ve basket oynadım ve susamışlığımı açayım bir litrelik bilmem neyle giderim derseniz orada işte olay yanlış.
06:14Çünkü vücudun şekeri işleme kapasitesi var aslında.
06:17Siz o kapasiteyi aşarsanız fazla şeker işlemediği için proteinlerinize yapışıyor.
06:24Bu da proteinlerin işlemini bozuyor.
06:27Biz buna normal tıpta günde glikozide hemoglobin adını veriyoruz.
06:31Üç aylık şeker bilmem nesi varmış diye bunlar söylüyorlar.
06:34Ama o tabi şeker sadece hemoglobine yapışmıyor.
06:38Aynı zamanda sizin doku proteinlerinize de yapışıyor.
06:41Ve şekerlenme reaksiyonu buna da mylart reaksiyonu adını veriyoruz.
06:46Gıda biliminde mylart reaksiyonu şekerlenme karamelizasyon reaksiyonu.
06:51Burada toplumun algıladığı şey şu olabilir hocam.
06:55Şekerden kasıtları.
06:57Paketli gıdalar.
06:58Paketli gıdalarındaki şekerden bahsediyor olabilirler.
07:02Ama zaten onların başlı başlı başlıca kendisi kimya fabrikası gibi olduğu için.
07:07Şekere gelene kadar.
07:08Paketli ürün herhangi bir şey.
07:10Siz hazır olarak geldiği zaman fark edeceksiniz ki bir almenizi var.
07:15Bunu sağlamanın yolu bu formülasyon.
07:18Siz o formülasyon deneyiniz zaman siz evde kek yapın iki kere aynı keki yapamazsınız.
07:23Ama bunlar sürekli aynı şey yapacak.
07:25Çünkü bir kere müşteride ima olarak bunun tadı bozulmuş eskisi gibi değil düşüncesi oluşur.
07:33Ve yayılırsa telepati gibi bu.
07:35Bir daha onu geri getiremiyorsunuz.
07:37O yüzden adamlar standart üretmek zorunda.
07:40O standardı en iyi bu yöntemle sağlıyorlar.
07:43O kadar inanamayacağınız detayları var ki üretimlerinin.
07:46Fakat normalde evet ambalajlık açlığınızı yatıştırabilirsiniz.
07:51Fakat siz bunu beslenme yöntemi olarak benimsiyecek olursanız bir süre sonra besin eksikliğinden ciddi anlamda sorun yaşamaya başlarsınız.
07:59Bunlar bir cins kendini kandırma şeyleridir.
08:02Çok yedirtir üstüne üstlük.
08:04Ona göre formüle edilmiştir zaten.
08:06Lezzetsiz oldukları için normalde çünkü kaliteli mal kullanırsanız bu fiyata satamazsınız.
08:13Yani çok güzel yerlerde böyle çubuklar falan satıyorlar biliyorsunuz.
08:16Yani en güzel marketin içindeki bakeryde böyle bilmem ne hakikaten tadına baktığınız zaman.
08:22Vay arkadaşım nasıl yapmışlar ama onlar permesan falan kullanıyor.
08:25E şimdi siz permesanı nereden kullanacaksınız ki?
08:28Dolayısıyla bunun üstüne birazcık o şeylerden dolaştırmak zorundasınız.
08:31Bir monosodium glutamat denemekte zaten.
08:33Mesela monosodium glutamat.
08:35En kötü şeyi bile en güzel şeye çevirebilecek.
08:37Çevirebilir efendim.
08:38Tadı baskın hale getiriyor.
08:39Tatsız olan bir şeyi yenebilir hale getiriyor.
08:41Normalde çok lezzetli değiller.
08:43Evet hocam.
08:44Peki hocam kanser en karlı hastalık mı sizce?
08:47Giderek öyle oldu efendim.
08:49Eskiden bu kadar karlı değildi.
08:50Bu ne demek hocam?
08:51Bunun sebebi çok fazla ilaç geliştirildi.
08:54Bakın çok fazla radyasyon miktarı geliştirildi diyemiyorum radyoterapi adına.
08:59Ama ilaç açısından çok karlı hale geldi.
09:02Çünkü bunu gözlemliyoruz aynı zamanda.
09:04Bir kutu ilacın duruma göre 80-100 bin liraya aylık ihtiyaç duyulduğunu biliyoruz.
09:10Bunların üstelik tedavi edici etkisi yok.
09:12Sadece bir umut üstünden gidiyorsunuz.
09:14Sizin gelinizin bilmem nesi buna uygun çıktı diyorsunuz.
09:17Ve bu ilacı al diyorsunuz.
09:19Şimdi adamın parası varsa alsın.
09:21Ona ben bir şey demiyorum.
09:22Ama adamın parası yoksa, bunun geri ödemesi yoksa, geri ödemesi olsa bile devlet tarafından
09:27kaç kişiyi kaldırabiliriz ki biz bu şekilde?
09:30Çünkü hastalık çok yayılıyor.
09:31Hepsinin genetik bilmem nesi.
09:33E ne yapacağız?
09:34Çoluk çocuk gelecekte ne yapacak?
09:37Yani ben bütün harcamaları bugünün 70-80 yaşının sağlık harcaması olarak götürürsem
09:42bu sistem yürümez.
09:44Bu işe bir yerde tamamen bloke olur.
09:46Bu zamanımızdan önce de meydana geldi.
09:48Bir anda böyle fiyatları indiriyorsun.
09:50Zaten ilaç firmaları şu an çalışırlarken onların kuruyla, onların euro kuruyla
09:56bizim piyasanın euro kuru tamamen farklı.
09:58Yarı yarıya çalışıyor onlar.
10:00Ona rağmen karlılar.
10:02Şimdi böyle bir sistemin içinde çok seçenekli ilaçları oluşturduğunuzda ve hastalığı da
10:07özellikle ölümcül diye damgaladık.
10:10Bu bir stigma da bunu biz sağladık.
10:12Niye?
10:13Çok çaresiz, mahvolduk, bittik falan.
10:15Hiçbir şey yapmasan yaşayacak olan adam.
10:18Hiçbir şey yapmanıza gerek yok.
10:20Çünkü adamın zaten bir şikayeti yokmuş.
10:22Gitmişler prostatında bilmem ne bulmuşlar.
10:24Adam da 70 küsur yaşında.
10:26O yaşta olacak tabii.
10:27Niye olmasın ki?
10:28Baksanız herkes de çıkar.
10:29Ama satabileceğimiz şu an çok ilaç var.
10:31Eskiden ilacı olmayan bir şeyin promosyonunun bir anlamı yok.
10:36Türkiye'de önce yollar yapılır.
10:38Sonra otomobil gelir.
10:40Yol olmadan kimse otomobili almaz.
10:42Önce yolu yapacaksınız.
10:43Sonra otomobili getirebilirsiniz.
10:45Fabrikasını da kurabilirsiniz.
10:47Burada da böyle oldu.
10:48Önce hastalığın miktarında bir artış tatminkar seviyeye gelince
10:52Endüstri zaten bunu karlı olarak bellediği için ki yakın arkadaşlarım çoğu
10:56bunlar ilgi alanlarını kansere yönlendirdi.
11:00Hiçbir zaman kanserde faaliyet göstermemiş firmalar.
11:04Hep bunlar tansiyonda, kolesterolde, ağrı kesicide falan.
11:07Bunların bütünü onkolojiye gördü.
11:09Ve durmadan yeni ilaç çıkıyor.
11:11Siz bir ilaç konusunda deneyiminiz ne kadar sürede oluşur?
11:15Ben size söyleyeyim.
11:17Düzenli görüştüğünüz bir hastada bir en az 6 ay falan sürer ilaç deneyimi.
11:226 ay düzensiz görüştüğünüz 2 ayda gelen bir hastayla
11:26Siz 6 ay sonra geldiğinde ilacın yenisi çıktı diyorsunuz bitti.
11:30Sizin de deneyiminiz yok.
11:31Onun da deneyimi yok.
11:32Kimsenin deneyimi yok.
11:33Bir şey olursa da hastaya...
11:34Birine alışırken öbürü geliyor.
11:36Aynen öyle.
11:37Bir en iyi ilaç en iyi bilinen eski ilaçtır.
11:39Genel kurum.
11:40Hocam ilaçlar demişken ben sizin koronavirüs ve bu tür salgınlar
11:47hakkındaki yorumlarınızı da merak ediyorum.
11:49Yani bunların bilinçli olarak üretildiğine inanan tarafta mısınız?
11:55Yoksa genel geçer mi?
11:58İnanmak meselesi değil.
12:00Ben bunu biliyorum zaten.
12:02Bilmemiz sebebi de makalenin yayınlanmış olması.
12:05Nature Medicine diye bir şey.
12:06Nature grubunun altında bir şey.
12:08Ne zaman yayınlanmış?
12:10Pandemiden önce yayınlanmış.
12:12Yayın tarihi ben size söyleyeyim 2015.
12:14Aynı bu virüsü tanımlayan bir makale diyor ki
12:18Biz bu virüsü yaptık diyor.
12:20Gene yine oynadık diyor.
12:22Arkasından diyor yaşlı farelere verdik diyor.
12:25Onları öldürdü diyor.
12:27Genç farelerde bir şey olmadı diyor.
12:29Bu ne anlatıyor?
12:30Size az önce söylediğim duruma geliyoruz.
12:32Hocam yaşlı nüfusumuz da çok fazla.
12:34İşte ona geliyoruz.
12:35Çünkü yaşlı nüfus için anladığım kadarıyla bir şey üretmişler.
12:39Fakat istedikleri sonucu vermedi.
12:41Yani başarısız oldu.
12:43Ama yapma kısmı kesin.
12:45O yüzden Birleşik Devletler bu konudaki fonlar nedeniyle
12:50Dünya Sağlık Örgütü'nden ayrılıyorum dedi.
12:52Neden?
12:54Çünkü bu fonlar Çin'e aktarılmış.
12:56Çin'de bu virüs araştırmaları devam ettirilmiş.
12:59Aslında araştırmaların başladığı yer Amerika.
13:01Wuhan Enstitüsü'nden virüs kaçtı ya da salındı.
13:05O kısmını bilmiyoruz.
13:06Ama yarasa çorbası ile falan bulaşmadı.
13:08O net yani.
13:09Şu anda bunu tartışıyorlar.
13:11Kaç yıl geçti üstünden?
13:1319-20. 5 yıl geçti.
13:155 yıl önce biz bugünlerde tam da şu günlerde
13:18pandemi yeni ilan edilmişti.
13:205. yılındayız aslında.
13:24Böyle baktığınızda iş karışık.
13:26Çünkü bizim meslektaşlar inanmak istemiyorlar.
13:30Ama bu inanç meselesi değil.
13:32Bu zaten makale.
13:33Evet bilim meselesi aslında.
13:35Yaşlı nüfusu azaltmak isterken
13:37şu an aslında bir kalp krizleri de çok artmaya başladı.
13:40Özellikle de yaşı daha genç olanlar da artmaya başladı.
13:43Neden?
13:44Çünkü virüsün hedeflediği molekül
13:46anjiyotensin 2 reseptörü.
13:48Bu merkezi molekül.
13:50Böbrekte, kalpte vs. bir ön yerde
13:52tam merkez noktada kilit molekülü bu.
13:55Virüsü buna hedeflemişler.
13:57Bunu tutuyor virüs.
13:58Dolayısıyla organ yetmezliği ile sonuçlanıyor.
14:01Siz buna karşı bir de aşılama yaptırdığınız zaman
14:04vücudunu ona karşı uyardık.
14:06Şimdi ne olacak peki?
14:08Şu an biz virüse bakıyor muyuz?
14:09Yok.
14:10Peki insanlar grip geçiriyor mu?
14:12E geçiriyor.
14:13Peki bunların korona olması ihtimali yok mu?
14:15Covid olması ihtimali yok.
14:17Tabii ki var.
14:18Bakıyor muyuz?
14:19Bakmıyoruz.
14:20Ama aşılanmış adam da bir anda reaksiyon verirse
14:22kalbi durur mu?
14:23Durur.
14:24Bu cinsten çok fazla ölüm oldu.
14:25Durumun farkında da aslında.
14:27Ama biz zaten...
14:28Ama bir yandan da şunu diyorsunuz.
14:30Ben bu işin aslında planlanmış olduğunu
14:34anladığımda bıraktım.
14:36Bu dediğim Mart ayıydı.
14:38Yani bir program vesilesiyle anladım ki
14:40bunlar bu işi yapmak istiyorlar.
14:42Ben mi büyüyeyim?
14:43Onlar mı büyük?
14:44Onlar şey.
14:45Bana ne?
14:46Ben çekildim kenara.
14:47Sonra bildiklerini yaptılar.
14:49Geldiğimiz noktada ama akademi çok kötü bir sınav verdi.
14:53Bir şeyden anlamadıkları durumda
14:55başkalarının sözlerini tekrarlamaktan öteye geçemediler.
14:58İşte yok asfaltta 24 saat yaşıyormuş,
15:00güneş altında bunlar komik şeyler bunlar.
15:02Yok demirde şu kadar kalıyormuş,
15:04yok işte ayağına buraya kadar poşet geçiren mi ararsınız,
15:07çift kat...
15:08Onların hepsi Covid oldu.
15:10Hastalandı.
15:11Dolayısıyla bilmedikleri alanda
15:14konuşmamak gerektiği kuralını öğrenemediler.
15:17Hala da öğrenmiş değiller.
15:19Ama pandemi pandemiydi.
15:21Bir sonrakine olursa eğer
15:23bu kadar masum olmaz,
15:25onu söyleyeyim sadece.
15:27Bir de 3 doz olduk hocam.
15:291 değil 2 değil 3 doz da.
15:31Biz de 3 doz olduk efendim.
15:33Biz o durumlarda sekretere tabii.
15:35Sekreter bizi götürür,
15:37kuaföre götürür,
15:38işte bitire bilmem ne,
15:40sırtından, omzundan nasıl istiyorsa.
15:43Ne nedir dedim.
15:44Sana dediler aşı yaptıracağız.
15:46Onlar benim sekreter arkadaşlarım.
15:49Tabiri caizse benim onlar bir yandan iblislerim oluyorlar.
15:52Bunlar götürdüler beni.
15:54Birinci aşıyı olduk.
15:56Hatta o şey olurken medyaya poz verdim böyle.
15:59Bak alıyorum, oluyorum ha.
16:01Bir şey yapmayın ha.
16:02Ben aşı karşılığı değilim diye.
16:03İkinciyi de olduk.
16:04Röpel olacak.
16:05Sonra bunlar tutturdular işte
16:07o yeni gelen bilmem ne aşısından yaptıracağız diye.
16:09Onu da peki dedim şey yaptım.
16:11Şimdi akşam bana telefon ediyor.
16:13En baş olanları.
16:15Bir şey var mı dedi.
16:16Yok dedim ne olmasını bekliyordum.
16:18Hiçbir bir şey olmadı dedi.
16:19Konumunun da malumudur.
16:20Yok valla olmuyor dedim.
16:21Allah sen zaten meşin gibisindir bilmem ne dedi.
16:24Kapattı telefonu.
16:25Ama ne oldu biliyor musunuz?
16:27Ne oldu hocam?
16:28Onun ikincisi yapılması yaklaştığı tarihte
16:30bunlar bir baktılar.
16:31Bakın bu arkadaşlarım sekreterlerim.
16:34Can yoldaşlarım.
16:36Gördüler ki bütün o aşıyı olanların
16:39hepsi yeniden kovid geçirmeye başladı.
16:42Ve ortak grup kararı doktor olarak değil
16:46vatandaş ve sekreter olarak
16:48ikinci Röpel'in yapılmamasını kabul ettiler.
16:50Ve bir daha olmadık.
16:52O yüzden iki tane Çin aşısı
16:54bir tane de Alman aşısından olduk.
16:56Sonuç bir şey olmadı.
16:57Çünkü bir şey olmayacaktı.
16:59Ama insanları o kadar çok korkuttular ki
17:02ve bilim camiasına çok körü körüne
17:05inanmış olanlar.
17:06Beş doz oldular.
17:07Onlarda da şimdi
17:08hepatit, mepatit, otoimmin hastalıklar
17:11bunlar azdı.
17:12Çünkü merkezi noktadaki bir moleküle
17:14antikor yolluyorsunuz sürekli.
17:16Kendi vücudunuz ve ara bir kovid salgını
17:18olursa ki bakmıyoruz artık.
17:20Bu artarak sürecek.
17:22Bir kendi elimizde ektiğimiz şalı
17:24büyüdü ve şimdi bizi dalar hale geldi diyeyim.
17:27Peki hocam bu aşının bize,
17:29vücudumuza yaratacağı etkileri
17:31azaltmak için bir tavsiyeniz var mı?
17:34Hiçbir tavsiyem yok.
17:35Bu konuda halkımın uygun gördüğü şey
17:38Hocam at yap.
17:40At.
17:41Şaka yapmıyorum.
17:43Orkaya toplanıyormuş diyorlar.
17:44Vallahi bilmiyorum diyorum.
17:46Çünkü ne deseniz ağzından patates
17:48kızartmasına döneceği için bu.
17:50Ben bilmiyorum bu konuyu diyorum.
17:51Fakat onlar çözümlerini kendileri
17:53buluyorlar.
17:54Bir aşı insan vücudunda o kadar uzun süre
17:56etkili olarak kalmaz merak etmeyin.
17:58Şu an partikülüm artikülü falan
18:00olduğunu zannetmiyorum.
18:01Varsa da makrofajlar çoktan götürmüşlerdir.
18:04Ama hani bir daha bir şey olur da
18:06bir daha aşılayalım falan.
18:08Ondan sonrası eskisi gibi olmaz.
18:10Olay bayağı büyük bir soruna dönüşür.
18:13Peki o zaman size şöyle
18:15uzmanlık alanınızdan sorayım hocam.
18:17Kansere yakalanmak istemeyenler
18:19doktora gitmesinler.
18:21Doktora gitmezseniz gereksiz yere
18:23kansere yakalanmazsınız.
18:24Olduğunu bilmediği için mi olmazsınız?
18:26Kanser yakalanılacak bir şey değil.
18:28Hani insanlar gribe yakalanır.
18:30İnsanlar işte soğuk algınlığına
18:32yakalanabilir.
18:33Ama mesela diyorum insanlar
18:35romatizmaya bile yakalanabilir.
18:37Çünkü durum da hakikaten değişiyor.
18:39Ben size şöyle söyleyeyim.
18:40P-Tarihi'nde bu yakın zamanda
18:42lafı olacak palmyağı meselesi için.
18:44Palmyağının bir sorun yarattığına
18:46inanmıyorum.
18:47Zamanında bir palm krizi çıktı.
18:49Benden görüş almak için çağırdılar.
18:51Ben de dedim ki palmde bir şey yok ki
18:53nereden çıktı bu dedim.
18:54Bütün medya arkadaşlarımız böyle kaldı.
18:56Çünkü o sürmelik şeyin içinde
18:58bulunuyor bu nesne.
18:59O yüzden herkes çok acayip bir şekilde
19:01alert. Bu hakikaten mi kanser?
19:03Yok öyle bir şey dedim.
19:05Beni Malezya Yağ Üreticileri
19:07Birliği Malezya'ya
19:09davet etti. Ama nasıl bir davet?
19:11Tek başıma gittim.
19:12Alanında kimse yok.
19:13Gelmiyorlar.
19:14Nereye gidilecek belli değil.
19:15Elimde hiçbir şey yok.
19:17Yani varılacak yeri bilsem
19:19taksiye bineceğim gideceğim.
19:21Sonunda bir şekilde şey yaptık.
19:23Bu tropikal iklim yakalanma
19:25lafını bana öğretti.
19:26Üç gün içinde derin kalça ağrısı.
19:28Ama nasıl bir ağrı?
19:30Üç gün içinde
19:32kalçalarım derinden ağrıyor böyle.
19:34İstanbul'a gelince de
19:36aşağı yukarı üç günde beş günde
19:38geçti.
19:39Hiçbir zaman ama kansere
19:41bu şekilde yakalanılmıyor.
19:42İnsanlar genellikle tamamen
19:44sağlıklı iken gidip bir baktıralım.
19:46Bakın. Ekim ayı.
19:48Meme kanseri farkındalık ayı.
19:50Bir ay.
19:52Kasım ayı. Akciğer kanseri
19:54farkındalık ayı. Mart ayına
19:56geldik. Mart ayı. Kalınbarsak
19:58kanseri farkındalık ayı.
20:00Abi bu nasıl bir şey?
20:02Diyorsunuz efendim. Çünkü
20:04bir şeyi eğer ay bazında
20:06günü olur haftasını da anladım ama
20:08ay bazında bunun eğer
20:10kutlamalarını yapıyorsanız bir şekilde
20:12farkındalık adına beklenti çok
20:14demektir. Niye? Çünkü dedim ya
20:16önce yolu döşersiniz sonra arabaları
20:18hazırlarsınız. Önce
20:20yol döşen de bunun artacağını biliyorlar
20:22Türkiye'de. Ve şu an
20:24eğer giderseniz sizde de bir şey bulurlar.
20:26Ben söyleyeyim size. Stüdyoda
20:28şu an sekiz kişiysek biraz tararsak
20:30bende mesela kesin
20:32birkaç odak bulursunuz. Başkalarında
20:34da tiroid, muroid ufak tefek bir şeyler
20:36bulursunuz. Bunlar hiçbir şey
20:38olmayacak olan bir şeyi bir anda
20:40sizi de kansere çevirir.
20:42Ve bunun derdini yaşamaya
20:44başlarsınız. Peki böyle yediğimize, içtiğimize
20:46dikkat temin etmeyelim hocam.
20:48Şimdi olabildiğince. Esas
20:50olan hep söylüyorum.
20:52Nedenini anlatma ihtiyacı artık
20:54duymuyorum. Çünkü dediğinizden
20:56ötürü patatese gelecek
20:58yoğurdu evde tutturun.
21:00Net. Yoğurdu
21:02açık süt alın evde tutturun ya da
21:04yoğurdu marketten işte
21:06çiğ süt alın. Markette yoğurtluk
21:08süt diye ayrı süt salın. Onu alın
21:10ve evde tutturun. Bu bir.
21:12İkincisi sebze meyvenin
21:14ilaçlısından çok uzak durun diyeceğim
21:16ama onun kontrolü yok. O yüzden
21:18mevsimi dışında bir şey yemeyin.
21:20Çünkü mevsimi dışında yediğiniz zaman
21:22ilaçtan büyütülmüş olması
21:24ihtimali yüksek.
21:26Eksik besleniyorsunuz zaten.
21:28Çünkü domatesde likopen yok. Bilmem ne
21:30de bilmem ne yok. Öbüründe jasmonen
21:32yok. Limonen yok. Bilmem
21:34ne yok. Ama artı içine
21:36konulan tarım ilaçları var. Olmaması
21:38ayrı, tarım ilacı konması ayrı.
21:42Yumuşamayı durduran ilaçlar var. Biliyor musunuz?
21:44Nedir o diyorsunuz?
21:46Meyvenin yumuşamasını engelliyor.
21:48Nasıl bir ilaç bu? Kökten veriyorlar.
21:50Meyvenin, domatesin
21:52yumuşamasını engelliyor. Hani bu yumuşamış dersiniz ya
21:54böyle manavda bakarken.
21:56Onu engelliyor.
21:58Parıl parıl parlayan
22:00elmalar, bilmem neler. Hepsini yapabilirsiniz efendim.
22:02Güzel mumlarsınız, şey yaparsınız.
22:04Küflenmeyi önlemek için kökten
22:06mantar ilacı
22:08veriyorlar. Bitkinin içine süzülüyor.
22:10Oradan meyveye süzülüyor. Ama meyve
22:12küflenmiyor. Bunların hep ben
22:14Bodrum'dan, bundan aşağı yukarı
22:167-8 yıl olmuştur aslında.
22:18Orada bir yerel tohum bilmem nesi.
22:20Onlardan da ayrıca hicap
22:22duyuyorum da neyse gitmişliğim oldu.
22:24Çünkü bunlar insanları
22:26oyalamaca, insanların gazını
22:28alma operasyonları artık bana göre.
22:30Dönüşte
22:325 kilo mandalina aldım. Bodrum
22:34mandalinası. Tam zamanında böyle
22:36muhteşem kokuyor. Salı güne gelen
22:38mandalina ısıtılmayan evimde
22:40ışık görmeyen noktada
22:42cuma gününe kadar %50
22:44fre verdi. Salıdan
22:46cumaya %50 fre.
22:48%50'si çürüdü. Şimdi
22:50alın marketten mandalinayı, koyun
22:52evinizin bir yerine ve bekleyin
22:54ne olacak. Bense sonra hiçbir şey olmaz.
22:56Rahatlıkla durur.
22:58O zaman anladım ki bize verilen şeylerin
23:00hepsi ilaçlanmış ya da bir şekilde
23:02o hale getirilmiş. Gerçek
23:04böyle nefis enfis bir
23:06makarna bilmem ne falan uzun süre
23:08dayanmaz. Evet.
23:10Makarna kurudur dayanır ama bir mandalina
23:12bir işte limon.
23:14Limon geldi. Üretici getirmiş.
23:16Hocam senin için getirdim ama
23:18bir kutu limon ne yapacağım
23:20ki ben bunu yani yesen yenmem.
23:22Ama şunu gördüm. Üç gün içinde hepsi
23:24yeşerdi. Yeşeriyorlar.
23:26Direkt yeşeriyor. Sonra
23:28anladım ki İstanbul'a gelen mal ya da
23:30Büyükşehir'e gelen mal sağlam ilaçlı.
23:32Evet.
23:34Kendi üretimimizi yapabilmesi bir şans.
23:36O yüzden kanserden korunmak dediğimiz zaman efendim
23:38öncelikle yoğurt meselesi
23:40şöyle harala gürele üretilmiş ürünlerden
23:42uzak duralım. Bunun içerisinde
23:44maalesef beyaz et grubu var.
23:46Adını zikredemiyorum. Evet.
23:48Bunun içinde maalesef kötü
23:50üretilmiş şartlarda üretilmiş yumurta grubu
23:52var. Bunlarda çünkü
23:54ilaç kullanmadan üretim yapamıyorsunuz.
23:56O ilacın kalıntısı kalıyor. Hiçbir şey
23:58bundan sizi
24:00koruyamaz. Özellikle ama çocuklar
24:02da onu seviyor. Sonra da
24:04bütün günahları örten hamburger
24:06yüzünden oluyor diyorlar. Ya hamburger
24:08tamam yiyoruz da ne kadar yeniyor ki
24:10hamburger? Bir çocuk ne kadar yiyor?
24:12Amerika'da olur. Bakın Amerika'da
24:14adamlar kolayı
24:16litreyle satıyorlar.
24:18Hamburgerci de. Bir litre
24:20olarak veriyor. Sınırsız da
24:22veriyorlar hocam mesela. Sınırsız veriyor
24:24zaten. Yani içebildiğin kadar iç
24:26diyor. Maldan çok bir şey yok. Fakat
24:28baktığınız zaman bizde öyle bir alışkanlık
24:30yok. Bizde onlar zaten öyle
24:32tüketilmiyor. Ama tarım ilacına
24:34geldiği zaman iş çok ciddi.
24:36O yüzden mümkün olduğunca etkili
24:38olduğumu ara bir düşünüyorum efendim.
24:40Geçen hafta öğrencilerimizden
24:42bir tanesi beşinci sınıf
24:44erkek öğrenci üstelik yoğurdu
24:46evde tutturduğunu söyledi. Ve ben
24:48nihai başarıyı en azından
24:50bir miktar tatmış oldum. Orada bir
24:52gururlanmışsınızdır hocam. Evet fazlasıyla.
24:54Hocam verdiğiniz kıymetli bilgiler için
24:56çok teşekkür ediyorum. Ayaklarınıza
24:58sağlık.
25:00Sağlıklı bir yaşamın temellerini
25:02konuştuk. Şimdi ise çocuk
25:04gelişimi ve bilinçli ebeveynlik üzerine
25:06önemli bilgiler edinmek için
25:08yazar Dilek Cesur ve eğitimci
25:10Dilek Aydemir ile sohbetimize
25:12devam ediyor olacağız.
25:17Şimdi de stüdyomda sevgili
25:19eğitmen, yazar Dilek Cesur
25:21ve eğitimci Dilek Aşkoğlu
25:23Aydemir ile birlikteyiz.
25:25Öncelikle hoş geldiniz. Hoş bulduk.
25:27Şöyle kadın kadına keyifli
25:29hem psikoloji konuşacağız hem
25:31ebeveyn, çocuk gelişimi üzerinden
25:33konuşacağız. Az evvel de
25:35Yavuz hocamla
25:37teknolojik şeylerin
25:39beslenmeye etkilerinden bahsetmiştik.
25:41Şimdi de teknoloji çağının
25:43çocuk psikolojisine etkisiyle
25:45başlamak isterim. Sevgili Dilek Hanım
25:47size sorayım. Teknolojinin
25:49çocukların gelişimine katkısı
25:51neler ya da zararları var mı?
25:53Neler? Size biraz anlatır mısınız?
25:55Şimdi teknolojiyi doğru bir şekilde kullandığımız
25:57zaman aslında çocuklarımızın hem
25:59duygusal hem sosyal hem de bilissel yönde
26:01gelişimlerini destekliyor.
26:03Bir de bilgiye çok hızlı ulaşıyorsun.
26:05Biz önceden tabi ki ansiklopedi karıştırmak
26:07çok kıymetliydi ama zaman alıyordu
26:09o bilgiye ulaşıncaya kadar.
26:11Ama çocuklar hemen bir tuşla bilgiye
26:13çok hızlı bir şekilde ulaşıyorlar.
26:15Sıkıntı nerede başlıyor? Sıkıntı
26:17arkadaş yerine teknoloji geçiyorsa
26:19anne baba yerine teknoloji geçiyorsa
26:21o yalnızlığını
26:23paylaşma yerine teknoloji geçiyorsa
26:25sıkıntı burada başlıyor.
26:27Hep anne babalar şunu sorar. O çocuklarımızı
26:29teknoloji bağımından nasıl kurtaracağız?
26:31Diyorum ki aslında bunun çok basit bir formülü var.
26:33Biz anne baba olarak
26:35kendi bağımlılıklarımızdan kurtulduğumuz an
26:37çocuğumuz da bizimle birlikte
26:39teknoloji bağımlılığından kurtulmuş, olmuş olacak.
26:41Çünkü anne babaların da bir teknoloji
26:43bağımlılıkları var. Anne baba da
26:45teknolojiyle vakit geçiriyor çocuk da
26:47teknolojiyle vakit geçiriyor bir araya gelemiyorlar.
26:49Aslında onlar da bir kendi bağımlılıklarını
26:51bıraktılar biraz çocuklarına yönelseler
26:53işte orada bu sorunu aslında çözmüş olacağız.
26:55Çocuklar duyduklarını değil de gördüklerini
26:57gözümsüyorlar.
26:59Tabii ki hepimiz öyleyiz.
27:01O yüzden de annesini babasını
27:03kitap okurken gören çocuk mesela
27:05bu nedir? Nasıl yapılır? Şöyle bir kitap okumaya
27:07ilgi duymaya başlıyor söylediğiniz gibi.
27:09Bir de
27:11bazı davranışların sonucunda çocuklara
27:13bir cezalandırma, disiplin verme
27:15amacıyla cezalandırma davranışı görülebiliyor.
27:17Disiplinle cezalandırma
27:19arasındaki fark nedir?
27:21Ya şimdi aslında ceza demek doğru
27:23değil. Ben seni cezalandırıyorum
27:25dediğinde bu çocuğun içerisine
27:27bir öfkeye sebep oluyor ama
27:29biz diyoruz ki mahrum bırakma.
27:31Yani şimdi diyelim çocuk tenis oynuyor
27:33ona bir tenis raketi aldınız
27:35ama bu tenis raketine dikkat etmiyor
27:37kaybediyor, kırıyor. Şimdi böyle bir durumda
27:39hadi tamam ilkinde böyle bir şey
27:41oldu, kırdı diyelim ya da
27:43kaybetti. Biz anne baba
27:45olarak bu sorumluluğu alalım ama
27:47ikincisinde aynı şey yaşandığında artık
27:49burada bu sorumluluk çocukta. Yani sen bir süre
27:51oyunundan mahrum kalacaksın.
27:53Kendine yeni bir tenis raketi alıncaya kadar.
27:55Ya da ben sana bu tenis raketini
27:57alıyorum ama sen bunun karşılığında
27:59harçlıklardan paranı biriktirip
28:01bunun bana karşılığını ödeyeceksin.
28:03Bu mahrum kalma.
28:05Ama seni cezalandırıyorum işte
28:07bundan sonra sana tenis raketi yok dediğin zaman
28:09bu çocuğun içerisindeki öfke duygusunu
28:11ama bu senin sorumluluğundu ve
28:13sen sorumluluğun içerisinde kendi
28:15malzemene sahip çıkamadın.
28:17O yüzden burada
28:19bu sorumluluğunu yerine getirmediğin
28:21için artık ben sana bir
28:23tenis raketi almayacağım. Burada bu sorumluluk
28:25sana ait. Sen kendi paranı biriktireceksin.
28:27Harçlığını biriktireceksin. Sen alacaksın.
28:29Bu daha yapıcı. Hem çocukta sorumluluk
28:31birinci kazandırmak adına. Evet. Burada
28:33Dilek Hanım'a bir soru yöneltmek istiyorum.
28:35Çocuğa bir sorumluluk vermek
28:37çocuğun kişiliğini nasıl etkiliyor sizce?
28:39Şimdi küçük yaştan
28:41itibaren yaş grubuna uygun olarak
28:43verilen sorumluluklar ileride zaten
28:45daha bağımsız. Daha işlerini
28:47tıkırında yürütebilen.
28:49Daha bağımsız bireyler haline
28:51gelmiş oluyor çocuklarda.
28:53Şimdi ailelerde şöyle bir şey var şu anki
28:55günümüz koşullarından bahsediyorum. Her istediğini
28:57yapma. Sorumluluğunu yerine getirme.
28:59Sen yapma ben yapayım. Belki bu biraz
29:01çocukluktan geliyordur.
29:03Kendi annesinden
29:05babasından göremediği şeyi çocuğunda
29:07uygulamak istediği için her
29:09istenileni yapıyor. Sonucunda
29:11da çocuk bazı şeylerin sorumluluklarını
29:13almıyor. Bunun beraberine neler geliyor?
29:15Bu çocukların kişilik gelişimleriyle
29:17ilgili bazı sıkıntılar oluyor.
29:19Sorumluluk almayan, problemler karşısında
29:21çözüm önerilerine kapalı olan
29:23ya da kendisi çözüm üretemeyen
29:25sürekli talebi karşı tarafta bekleyen
29:27bireyler yetişmiş oluyor. Yani yetişkinlik
29:29döneminde karşılaşıyoruz.
29:31Suçu sürekli bir başkasına atma, bu sorumluluğu
29:33almama, sorumluluk
29:35için gerekli olan şeyleri yerine getirilmediğinde
29:37başkasını suçlama gibi davranışlar
29:39gözüküyor. Bu da beraberinde
29:41bazı kişiliklerin bozulmasına
29:43sebep oluyor. Evet çok güzel
29:45anlattınız. Peki burada
29:47ebeveynlere düşen roller neler?
29:49Yani ebeveynler aslında sağlıklı bir iletişim
29:51için çocuklarla nasıl davranmalı?
29:53Sorumluluk anlamında mı?
29:55Sorumluluk anlamında, evet.
29:57Sorumluluk kazandırma açısından. Yani şöyle, gün içerisinde
29:59bile aslında evin içerisinde çocuğumuza
30:01sorumluluk kazandırabileceğimiz birçok iş olabiliyor.
30:03Hani kendi en azından tabağını kaldır,
30:05işte bardağını kaldır, yatağını.
30:07Büyük bir şeyi vermek zorunda kalıyor. Evet, yani çok öyle
30:09düşünmeye gerek yok. Aslında çocuk eğitiminde çok
30:11böyle derin derin düşünmeye gerek yok.
30:13Basit düşünüp, basit yaşayacağız.
30:15Evet, şimdi çağın anne babalarının
30:17sosyal medyanında vermiş olduğu bir mükemmel anne
30:19pompası var ya, yani bu çocuklara,
30:21anne babalara sürekli yükleniyor.
30:23O yüzden böyle her şeyi mükemmel yapmanın
30:25peşindeler ama çok basit. Yani bir
30:27çorabını al, kirli sepetine at.
30:29Su içtin, bardağı bulaşık makinesine koy.
30:31Yemeğini yedin, tabağını kaldır.
30:33Ya da işte orada kendi yaş grubuna
30:35göre tabii değişiyor. Mesela 3 yaşta sorumluluğuyla
30:377 yaş sorumluluğu ya da 10 yaş
30:39sorumluluğu aynı değil.
30:41Mesela 3 yaşındaki çocuk oyuncaklarını toparlayabilir.
30:436-7 yaşındaki bir çocuk
30:45kendi yatağını toparlayabilir.
30:47İşte bardağını makineye koyabilir.
30:4910 yaşındaki bir çocuk evin içerisinde
30:51toz alabilir, süpürge yapabilir. Anneye yardımlar
30:53başlayabilir. Yani evet, aynen.
30:55Hani evin içerisinde biz bu anne işte
30:57temizlik yapar, baba yardımcı olur.
30:59Çocuklar da keyfini yaşar. Değil.
31:01Biz bu evin içerisinde yaşıyoruz. Hepimiz
31:03bu ailenin bir bireyiz. Herkes bir işin
31:05ucundan tutsun gibi. Çok
31:07en basit bir sorumluluk kazandırma örneği.
31:09Evet.
31:11Peki şöyle bir algı da var aslında.
31:13İşte her istediği yapılan çocuk daha
31:15mutludur veya da
31:17mutlu olur aklında bir şey kalmaz.
31:19Bir kıtlık bilinciyle yetişmez diye.
31:21Dilek Hanım size sormak isterim.
31:23Çocukların her istediği yapılmalı mı?
31:25Bunun sebebi şöyle oluyor sanırım.
31:27Bu 90 kuşağının yetiştirilme
31:29şeklinden
31:31o dönemin şartlarından,
31:33koşullarından dolayı bizlere bir kıtlık
31:35psikolojisi dediğiniz gibi yüklenmiş oluyor.
31:37O yüzden her şeyi düzgün
31:39yapalım. Bu şekilde eğitildiğimiz
31:41için evlerden de bu şekilde büyütülerek
31:43çıkartıldık. Dikkatli ol. Bunu yap.
31:45Sorumluluğu al şeklinde. Bu bizim
31:47için büyük bir baskıydı 90 kuşağı için.
31:49Ama şimdiki ebeveynler
31:51bu sıkıntıyı üzerinden, bu psikolojiyi üzerinden
31:53atmak için çocukların her istediklerini yapmaya
31:55çalışıyorlar. İşte o zaman almak
31:57istediğimiz oyuncağa hemen ulaşamıyorduk.
31:59İşte para biriktirmemiz gerekiyordu, biraz beklememiz
32:01gerekiyordu ya da hiç ulaşamadığımız
32:03zamanlar oluyordu ama şu anki dönemde
32:05ailelerin sosyoekonomik düzeyi
32:07ne kadar kötü olursa olsun bir şekilde
32:09buna ulaşmaya çalışıyorlar.
32:11Bir yerde güzel ama bir yerde de
32:13şöyle bir sıkıntı oluyor, doyumsuz çocuklar
32:15ortaya çıkmış oluyor. Yani
32:17bir araba istiyor, alınıyor. Ondan
32:19bakınca ikinci araba alınıyor, üçüncü araba alınıyor.
32:21Evin içerisinde 20 tane araba var
32:23ama hiçbiriyle oynamayan bir çocuk var.
32:25Akabinde ilerleyen ilişkilerini de
32:27aynı şekilde bu etkileyecektir.
32:29Doyumsuz, sürekli talepkar bireyler
32:31yetişmeye çalışacaktır. İlk başta evet
32:33güzel, keyifli, mutlu çocuklar
32:35oluyor ama sonraki aşamada yavaş
32:37yavaş bu doyumsuz işte.
32:39Evet, doyumsuzlaşmaya başlıyor çocuklar.
32:41Şu an tabii
32:43geçimsel sıkıntılardan
32:45veya kadınların çalışma hayatına
32:47katılımları her zaman desteklediğim
32:49bir şey, ebeveynler çalışıyor iki taraflı
32:51olarak. Çalışan ebeveynler
32:53çocuklarıyla buldukları boş
32:55vakitlerde nasıl daha kaliteli zaman
32:57geçirebilirler? Neler
32:59tavsiye edersiniz? Şimdi özellikle
33:01çalışan annelerin en büyük yarasıdır.
33:03Yani ben çocuğuma yetişemiyorum, çocuğuma
33:05ulaşamıyorum, yeterince vakit ayıramıyorum
33:07diye ama aslında şöyle bir şey var.
33:09Kaliteli vaktin karşılığı çok
33:11vakit geçirmek değil. Geçirmiş
33:13olduğun vakitte çocuğunun
33:15gözünün içine bakabiliyorsan, onu anlayabiliyorsan,
33:17onunla gülebiliyorsan, onunla
33:19ağlayabiliyorsan, onun ihtiyaçlarını fark
33:21edebiliyorsan, hani gün içerisinde
33:23bir 12 saat mi, gün içerisinde böyle
33:25bir yarım saat mi, gün içerisinde böyle bir
33:27yarım saat, 12 saatten çok daha etkilidir.
33:29Şöyle zaten ev hanımları da
33:31evdeyken ister istemez, o evin yemeğiydi,
33:33ütüsüydü, bulaşıydı falan derken, onlar da
33:35evin içerisinde bir çalışan durumundalar ya
33:37çocuklar hep böyle birebir bir iletişim
33:39kuramıyor. Yani bu çalışan anne olsun,
33:41çalışan baba olsun, ev hanımı
33:43olsun, önemli olan
33:45birlikte olduğumuz vakitlerde birbirimizi
33:47anlayabilmektir kaliteli zaman.
33:49Hatta bununla ilgili böyle
33:51oğlumla da yaşamış olduğum bir anım vardır.
33:53Bir gün böyle sofradayız,
33:55şey olmuştu, böyle peynir, zeytin,
33:57meremen, bir de gözleme vardı.
33:59Şimdi böyle sofraya bakınca
34:01ben de konferanstan gelmiştim, çok böyle alelade
34:03hazırlanmış bir sofra şey demişti,
34:05anne ne kadar kaliteli bir yemek.
34:07Şimdi biz kaliteyi nereden arıyoruz?
34:09İşte pahalılıkta arıyoruz, etiketlerde
34:11arıyoruz, işte kumaşın kalitesinde
34:13arıyoruz, ya da işte çantanın
34:15kalitesinde.
34:17Şöyle baktım sofraya dedim ki, Allah Allah
34:19kalite ödülünü acaba hangisi aldı?
34:21Dedim ki hangisi aldı kalite ödülünü, çok merak
34:23ediyorum, çok sıradan bir sofra.
34:25Yok dedi, hepimiz aynı masadayız ya dedi.
34:27Çok kıymetli, gerçekten çok kıymetli.
34:29Ailenin bir arada yemek yiyor olabilmesi.
34:31O yüzden çok kaliteli bir yemek
34:33yiyorum demişti. Çocuklar gerçekten
34:35kaliteyi, hani bugün çocuklarınız büyüdüğünde
34:37size onu almış olduğu kıyafetin
34:39markasıyla sizi hatırlamayacak,
34:41götürmüş olduğunuz restoran ismiyle de
34:43hatırlamayacak. Nereden giyindiği,
34:45nerede yemek yediği çocuk için çok
34:47önemli değil ama annesiyle babasınız
34:49ona nasıl bir duygusal lezzet bıraktığı
34:51her şeyden çok daha kıymetli.
34:53Kesinlikle öyle.
34:55Siz ebeveynlerin
34:57yaptığı yaygın hatalar olarak
34:59neleri görüyorsunuz?
35:01Bir gözleminiz var mı bu konuda?
35:03Yani şöyle,
35:05az önce
35:07Dilek'in de söylediği gibi,
35:09bu zamanın ebeveynleri,
35:11biz çok arada kalmış bir jenerasyonuz.
35:13Yani yokluğu da gördük, varlığı da gördük.
35:15Bu jenerasyon,
35:17tabi ben 90'lar değil 80'ler kuşağıyım.
35:19Öyle bakınca ben de öyleyim de.
35:2180'ler kuşağıyız biz.
35:23Şimdi o zamanlarda
35:25dediği gibi, öyle her istediğin
35:27oyun, benim saçlı bebeğim bile olmadı.
35:29Yani ben saçlı bebek için
35:31böyle kaç sene anneme
35:33yalvardığımı hatırlıyorum. Annem gidip gidip bana
35:35kel bebek alıyordu. Niye? Saçlı bebek pahalı
35:37çünkü. Yani dört tane
35:39çocuk, bir baba çalışıyor
35:41veya şey yapardı, böyle işte
35:43seccadeden böyle kıvırırdı onu,
35:45yazmayı etrafına bağlar, bize öyle bebek
35:47yapardı. O yüzden
35:49bırak kendi elimizdeki, birinin elindeki
35:51saçlı bebek bile mesela benim için çok
35:53kıymetliydi. Ve bizim için
35:55her şey çok kıymetliydi. Yani bize,
35:57bizim evimize iki kilomuz alınmazdı. Bizim
35:59evimize dört tanemiz alınırdı.
36:01İşte ne yapalardı? Onun iki
36:03tanesi bölünür, dört kardeşe paylaşılır.
36:05İşte birkaç gün sonra diğer dördü paylaşılırdı.
36:07Yani biz yediğimizin,
36:09içtiğimizin, giydiğimizin lezzetine
36:11varıyorduk. Ama şu anki nesillik,
36:13anne babaların, evet yapmış olduğu
36:15bence en büyük hata,
36:17ben görmedim sen gör, ben yemedim
36:19sen ye, ben gezmedim sen gez.
36:21E şimdi hani hepimizin
36:23bir hayali var değil mi? Bugün her
36:25şeyi alabilecek güce sahip olsak
36:27bir hayalimiz kalmayacak.
36:29Bugün bir ev alıyorsun,
36:31araba hayali kuruyorsun, araba alıyorsun
36:33bir üst modelini alma hayali kuruyorsun ve bu
36:35seni hayatta tutuyor. Ama her
36:37çocuğa böyle istemeden
36:39verdiğin zaman her şeyi aslında
36:41çocuğumuzun elinden hayallerini çalıyorsun.
36:43O yüzden bugün ebeveynlere yani
36:45şunu söyleyeceğim, bırakın biraz
36:47yırtık ayakkabı giysinler, bırakın biraz yırtık
36:49pantolon giysinler. Bir saçlı
36:51bebek için, yani bak ben hala
36:53ben 35 yaşında kendime gidip
36:55saçlı bebek aldım biliyor musun?
36:57Ve hala onu böyle saklıyorum.
36:59O benim için çok kıymetli, çok değerli.
37:01Yani bir bebek için, bir araba için
37:03para biriktirsinler. Bir şeyin yokluğunu
37:05yaşasınlar. Yani buna ben
37:07sahip olamadım diyebilsin.
37:09Ya bir travması olsun artık çocuklar.
37:11Değil mi?
37:12Travması yok.
37:13Yok gerçekten bu sefer,
37:15tabiriyle maymun iştahlı oluyor çocuklar.
37:17Hiçbir şeyle doyuramamaya başlıyorsun.
37:19Travması çocuklar diyor.
37:21Bu da sıkıntı.
37:23Olacaksa bu travma olsun.
37:25Çok affedersin. Yani şöyle,
37:27çocuk zorlukla karşı karşıya
37:29kalacak ki bununla mücadele edebilsin.
37:31Hani bugün mesela niçin boşanıyor insanlar?
37:33Çünkü evlenmeden önce
37:35yeni nesil özellikle
37:37hiçbir zorlukla karşı karşıya kalmamış ki.
37:39Anne sürekli ne demiş? Baba ne demiş?
37:41Üzülme yenisini alırım.
37:43Dert etme yenisini alırım.
37:45Ya da kafana takma yenisini pişiririm.
37:47İstediğini yaparım. Çocuk evleniyor.
37:49Bir zorlukla karşılaşıyor eşini.
37:51Yenisini alırım.
37:53Bu tam Nasreddin Hoca fıkresi.
37:55Benim bununla ilgili
37:57güzel bir hikayem var.
37:59Ben işte böyle 7-8 yaşlarında
38:01bir ayakkabı beğendim.
38:03Artık alacağım yani çok inatla direniyorum.
38:05İyi tamam dediler.
38:07Ben yokluk çeken bir aileden gelmedim.
38:09Görmedim de.
38:11Ayakkabıyı aldık buraya kadar. Her şey çok güzeldi.
38:13Ayakkabıyı aldım giydim dolaşıyorum evin içinde.
38:15Babam bir liste getirdi.
38:17Listede buraya ayakkabının
38:19fiyatı aylar. Aylara bölünmüş
38:21fiyatlar.
38:23Kredi kartı usulünü bana 7-8
38:25yaşında ve ben
38:27pardon yaşları yanlış söyledim.
38:299-10 yaşlarında harçlık almaya başladığımız zamanlardı.
38:31O taksidi her ay
38:33karşılığını babama ödedim.
38:35Harçlığımdan tik atıldı ödedim.
38:37Tik atıldı ödedim. Tik atıldı.
38:39O ayakkabı çok kıymetli.
38:41Ondan daha kıymetli bir ayakkabı yok.
38:43Onu belki başta söylese almazdınız.
38:45Almazdım.
38:47Ben yaşadığım şok. Bak hiç unutmuyorum.
38:49Dolabımın kapağının üstünde dururdu ve
38:51herhalde onu ayın 15'inde o harçlığımı
38:53verirdi. Ben o harçlığının içinden
38:55o parayı verirdim. Tik atardı.
38:57Hani ben memur zihniyetine
38:59çok erken yaştım. Gerçekten çok erken.
39:01Şimdi ama bunun karşılığında
39:03ne oluyor? Borcunuzu sadakatle
39:05ödüyorsunuz. Bir gün bile geciktirmiyorsunuz.
39:07Yaşınıza geleceği biliyorsunuz.
39:09Veya ekonomiyi daha iyi ayarlıyorsun.
39:11Kazancını daha iyi ayarlıyorsun.
39:13Borçluysan zamanında ödeme bilincin gelişmiş oluyor.
39:15Küçük yaşta finansal okur yazarlı.
39:17Evet.
39:19Aynen aynen. Zaten çocuklara bence küçük yaşta
39:21bu gerekiyor yani.
39:23Çok tatlı ödedim ben öyle.
39:25Ben mesela küçükken bana hiç ailem
39:27şunu şunu harca falan demezdi. Bana aylık
39:29para verirlerdi. Çok küçük olduğum yaşlarda
39:31bile. Hani 7 yaşındayken bile
39:33aylık para alırdım. Normalde böyle bir çocuk
39:35olmaz. Ben hemen paramı alırdım. İşte
39:37örnek veriyorum 100 liraysa 50 lirasını hemen
39:39hayvanlara mama alacağım derdim. Kalan
39:4150'sini 20'sini biriktireceğim
39:43derdim. 30'uyla da artık bir ayı
39:45geçiriyormuşum. O zaman yüz kontör
39:47vardı. Yüz kontörü 3
39:49ayda bir yüklememiz gerekiyordu. Hat kapanmasın
39:51diye. Babam sadece 3 ayda bir
39:53kontör alırdı. O aradaki 2 ayı sen
39:55nasıl istersen yap. İster açlıklarını
39:57al. İster o yüz kontörü kendin
39:59geçindir 3 ay. Orası onu ilgilendirmiyor.
40:013 ayda bir sadece
40:03yüz kontörü yüklerdi. Geri kalan o 2 ayı
40:05işte ya biriktirirdim varsa
40:07ya da eski sistem boşluksuz
40:09sessiz sarsız. Babada askeri
40:11bir durumlar var mı? Asker baba.
40:13Baba asker.
40:15Sancık olmuş. Peki kardeş
40:17var mı sizlerde? Benim 3 tane
40:19abim var. Benim bir kardeşim var. Erkek kardeşim var.
40:21Peki hiç şöyle şey sezdiniz mi?
40:23Bir kardeş rekabeti.
40:25Gözlemlediniz mi hiç? Valla
40:27abimler benimle rekabet edemediler. Ben onlarla
40:29hep ettim.
40:31Çünkü annemle babam abimleri sevemiyorlardı.
40:33Ben böyle hemen kaldırıyordum. Bir de ben
40:35tek kızım. En küçükleriyim. Beklenen de
40:37çocuk. Ben hemen başlıyordum ağlamaya.
40:39Onu seviyorsunuz, beni sevmiyorsunuz diye
40:41hatırlıyorum küçüklüğümde.
40:43Ama Dilek'in bu konuyla ilgili
40:45tavaları daha büyük.
40:47Ben 8 yaşından sonra
40:49kardeşim oldu benim. 8 yaşın
40:51o getirmiş olduğu
40:53bağımsızlığın sonunda
40:55bir erkek çocuğu dünyaya geldi ve benim
40:57bütün kraliyetim
40:59darmaduman olmuş oldu.
41:01Ve ben o kardeşim
41:03doğduktan sonra söylenen, inanmıyorum böyle
41:05olduğunu ama aşırı kıskançlığımdan
41:07dolayı boyumun uzamadığı iddia ediliyor.
41:09Zaten halk arasında da
41:11şey var ya fesatlığından uzamadı bu diye.
41:13Süreçte
41:15annem de öğretmen benim.
41:17Çocuklarını, öğrencilerini ölçerken benim de rutin
41:19her 3-4 ayda bir boyumu ölçüyor.
41:21Fark ediyor ki ben hiç 1 yıl boyunca
41:23hiç uzamamışım. Bu panikle şeye
41:25gidiyoruz, doktora gidiyoruz. Bütün testler yapılıyor.
41:27Hormon testleri, bir şeyler bir şeyler.
41:29Sürekli testlere girip çıkıyorum. Hepsi şey.
41:31Normal. Hiçbir sıkıntı yok.
41:33En son doktorun şey dediğini hatırlıyorum.
41:35Kardeşin oldu ya, o yüzden boyu kısa kaldı.
41:37Uzamadı.
41:39Bilimsel bir açıklama olmuş.
41:41Ben kardeşimin kıskandığına hiç inanmıyorum. İlk geldiği gün
41:43kitap okumuştum çünkü başında.
41:45Çok güzel ya.
41:47Şimdi 9-10 yaş
41:49dedik, sonrası dedik, geldik ergenlik
41:51çağına. Ergenlik dönemindeki
41:53çocukla sağlıklı
41:55bir iletişim kurmanın en iyi yolu nedir?
41:57Nelerdir?
41:59Nedir biliyor musun? Çocukluğunda
42:01sağlıklı bir iletişim kurmaktır.
42:03Sen şimdi ergenlik dönemine kadar kuramamışsın
42:05o bağı. Yumurta kapıya dayanamayacağım.
42:07Şimdi ne oluyor? Diyorlar ki
42:09ya hocam bu çocuk bana hiç böyle
42:11davranmazdı, asi değildi. İşte
42:13bana kötü sözler söylüyor.
42:15Beni işte ittirip kalktırmaya çalışıyor.
42:17Bizi hiç dinlemiyor.
42:19Şimdi diyorum ki sen de çocukluğun aynı
42:21şeyleri yapıyor muydun ona? Bak şimdi artık
42:23fiziksel olarak büyüdü. Boyu
42:25sana yaklaşıyor veya geçti seni.
42:27Benim bir oğlum var. Boyu benim kadar.
42:2912 yaşında. Ve güçlü
42:31artık benden yani. Güçlü.
42:33Evet. Güçlü.
42:35Şimdi sen
42:37o dakikaya kadar o çocuğa
42:39zorbalık yapmışsın. O çocuğun
42:41düşüncelerini önemsememişsin.
42:43E şimdi o çocuk büyüdüğünde ilk yapacağı
42:45şey ne? Önceden fiziksel olarak
42:47kendini senin karşında güçsüz hissettiği
42:49için senin karşında siniyordu, susuyordu.
42:51Ama şimdi o noktaya geldiğinde
42:53ne yapıyor? Sana kafa tutmaya başlıyor.
42:55O yüzden önce bozulan
42:57bir ilişki varsa onu baştan
42:59bir yapılandırmak gerekiyor.
43:01Bu da nasıl olacak? Onun alanlarına
43:03girerek. Yani çocuk neyden
43:05keyif alıyor? Ben bugün mesela
43:07saçma sapan bir sürü hiç oynamayacağım
43:09bilgisayar oyunu öğreniyorum. Sırf onlarla
43:11oynayabilmek için. Onların
43:13okuduğu kitapları okuyorum.
43:15Sırf onlar beni kendi ekiplerinden
43:17görsünler diye. Ya da
43:19onların kullanmış olduğu bazı diller oluyor.
43:21O dilleri, o kelimeleri kullanıyorum.
43:23Yine beni ekip arkadaşı olarak görsünler
43:25diye. Ve onları dinlerken
43:27eleştirmeden dinliyorum. Yani ne anlatırlarsa
43:29anlatsınlar ve çok dürüst davranıyorum.
43:31Açık davranıyorum. Ne sorarlarsa
43:33sorsunlar. Onlar da beni bir
43:35ekibindeki biri olarak görüyorlar
43:37ve bana yüreklerini de açıyorlar.
43:39E şimdi sen o yaşına kadar zaten
43:41çocuğuna merhamet ettiğinde
43:43ona herhangi bir zorbalık yapmadığında
43:45onun hamuruna bu girmiyor ya
43:47yani aslında her çocuk yapılmış
43:49bir yemek gibi için hangi malzemeyi koyarsan
43:51damağının tadına gelecek olan da o.
43:53E şimdi çocuk o zamana kadar
43:55senden bir zorbalık görmediği için
43:57aklına sana zorbalık yapmak gelmiyor.
43:59Ya da işte kötü bir söz
44:01duymadığı için sana kötü bir söz söylemek
44:03aklına gelmiyor. Sen onu ittirip kaktırmadığın
44:05için o da seni ittirip kaktırmayı
44:07düşünmüyor. Ama sen o dakikaya
44:09kadar bunu yaptıysan karşılığını
44:11işte ergenlik dönemine maalesef
44:13etki alıyorsun. Evet çocuklukta neyi
44:15ne kadar bastırırsak aslında ergenlik
44:17ve ileriki yaşlarda o kadar
44:19gürültülü şekilde açığa çıkıyor.
44:21Çok teşekkür ediyorum geldiğimiz için.
44:23Hiç teşekkür ederim. Güzel ve başarılı
44:25kadınlar her zaman en çok desteklerim.
44:27Sağ olun. Kadınlar çok önemli
44:29toplumumuz için. Beslenme
44:31alışkanlıklarımız sadece fiziksel
44:33sağlığımızı değil aynı zamanda
44:35psikolojimizi de derinden etkiliyor.
44:37Diyet psikolojisini beslenmeyle
44:39ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi
44:41sağlıklı bir bakış açısıyla nasıl
44:43değerleyebileceğimizi kısacık bir
44:45reklamın ardından sizler için anlatacağım.
44:49Bir sabah uyandığında aynaya
44:51bakıyorsun daha gözlerini bile tam
44:53açmadan zihnin hesaplamalara
44:55başlıyor. Dün kaç kalori aldım
44:57bugün kaç kalori almalıyım
44:59tartıya çıkmalı mıyım yoksa
45:01moralimi bozmamak için beklemeli miyim?
45:03Kahvaltı günün en keyifli
45:05anlarından biri olmaktan çıkıp
45:07bir strateji oyununa dönüşüyor.
45:09Bir dilim ekmeğin üzerine sürdüğün her şey
45:11vicdanında bir hesap pusulası olarak
45:13beliriyor. Çatalını her
45:15ağzına götürdüğünde beyninin içinde
45:17yankılanan tek ses şu
45:19bu beni zayıflatacak mı yoksa hedefimden
45:21daha da mı uzaklaştıracak?
45:23Diyet kültürü sana disiplin adı
45:25altında sunuluyor. Başarı,
45:27kararlılık ve özgüven gibi gösteriliyor
45:29oysa kimse sana bunun ne
45:31kadar büyük bir psikolojik yük getireceğini
45:33anlatmıyor. Bedeninle
45:35ilişkin doğal bir uyum içinde
45:37değil artık. Sürekli kontrol edilmesi
45:39hesaplanması
45:41düzeltilmesi gereken bir proje gibi.
45:43Açlık hissinle savaşıyorsun
45:45çünkü açlık bir zayıflık gibi gösteriliyor.
45:47Canının bir şeyler çekmesi
45:49iradesizliğinle ilişkilendiriliyor.
45:51Ve en kötüsü de şu
45:53başarının ölçüsü zihninin
45:55huzuru değil tartıdaki
45:57rakam oluyor. Zihnin
45:59aynadaki görüntüyle değil sosyal medyadaki
46:01sürekli karşılaştığın
46:03ideal bedenlerle savaş halinde.
46:05Filtrelenmiş, düzenlenmiş
46:07hatta gerçekte var bile olmayan
46:09bedenlerle kendini
46:11kıyaslıyorsun. Daha az yemek,
46:13daha fazla hareket etmek,
46:15daha çok kilo vermek. Gün
46:17geçtikçe bedenin küçülüyor belki
46:19ama ruhun da onunla birlikte
46:21eriyor. Yemek yememek sadece
46:23açlığı bastırmıyor.
46:25Aynı zamanda neşeyi,
46:27özgürlüğü, kendini olduğun
46:29gibi kabul etmeyi de bastırıyor.
46:31Peki sonra ne oluyor? Bir gün
46:33artık dayanamadığında tüm bu
46:35ortaklar seni ele geçiriyor.
46:37Birazcık kaçamak yapabilirim
46:39diye başlayıp kendini kontrolsüzce
46:41yemek yerken buluyorsun.
46:43İşte diyet kültürünün en acımasız
46:45tarafı burada devreye giriyor.
46:47İlk başta sana disiplin vaat ederken
46:49şimdi suçluluk ve başarısızlık
46:51duygusuyla seni cezalandırıyor.
46:53İradeni kaybettin
46:55diyor zihnin sana. Tüm emeğin boşa gitti.
46:57Ve böylece yeniden başladığın
46:59noktaya dönüyorsun.
47:01Kendi bedenine karşı bir savaş başlatıyorsun
47:03aslında. Her döngü
47:05öz değerinden ve psikolojinden biraz
47:07daha çalıyor. Ama belki de
47:09sormamız gereken asıl soru şu.
47:11Neden yemek sadece
47:13yemek olamıyor? Neden açlık
47:15doğal bir ihtiyaç değil de disipline
47:17edilmesi gereken bir düşman gibi
47:19görülüyor? Ve neden bedenimiz
47:21yalnızca bir görüntüye indirgeniyor?
47:23Diyet kültürü yalnızca
47:25kilo vermekle ilgili değil. Aynı zamanda
47:27toplumsal kabul görme arzusuyla,
47:29yeterlilik algımızla,
47:31kendimizi olduğumuz gibi
47:33sevebilme yetimizle de ilgili.
47:35Peki ya bunun yerine bedenimizi dinlemeyi
47:37öğrensek mesela? Bizi
47:39gerçekten doyuranın yalnızca kalori
47:41değil, yaşamın kendisi olduğunu
47:43fark etsek? Belki o zaman tartılardan,
47:45kalori hesaplamalarından
47:47ve sürekli kendimizi bedenen
47:49de psikolojik olarak da
47:51küçültmeye çalışmaktan vazgeçebiliriz.
47:53Belki de en büyük özgürlük
47:55bir şeyi hak etmek ve kazanmak için
47:57başka şeyleri feda etmek zorunda
47:59olmadığımızı anlamakta yatıyor.
48:01Ne yemeği, ne
48:03sevgiyi, ne de kendimizi
48:05olduğumuz gibi kabul etmeyi.
48:07Bugün hem sağlığımızı hem de
48:09çocukların gelişimini yakından ilgilendiren
48:11çok önemli konular konuştuk.
48:13Bir sonraki programda tekrar
48:15buluşmak dileğiyle sağlıkla kalın,
48:17hoşça kalın.