• 11 saat önce

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:3025 Nisan 1915 tarihinde Arıburnu'nda karaya çıkan Anzak kolordusuna karşı ilk 6 gün içerisinde 2 büyük taarruz gerçekleştirilmiş ancak arazinin güçlüğü ve düşmanı takip edilememesi nedeniyle muvaffak olunamamıştı.
00:55Ve Mustafa Kemal Bey Arıburnu'nda Arıburnu kuvvetleri komutanlığını yürüten Mustafa Kemal Bey düşmanın vakit kazanarak ve kendilerini oyalayarak yeni takviye kuvvetler getirmesinden şüphelendiği için Anzak kolordusuna son ve kesin bir darbeyi vurmak için yeniden saldırmaya karar verir ve tarihler 30 Nisan 1915'i gösterdiğinde gerçekleşecek taarruz için yeni bir tümen emri kaleme alır.
01:19Ve bu emre baktığımızda Mustafa Kemal Bey'in Çanakkale Muharebelerinde en çarpıcı emirlerden birini verdiğini görmekteyiz. İçimizde ve kumanda ettiğimiz askerlerde ikinci bir Balkan acaletini yaşamaktansa burada ölmeyi tercih etmeyenlerin bulunacağını katiyen düşünmek istemiyorum.
01:35Şayet aramızda böyleleri olduğunu hissediyorsanız onları derhal evvela kendi ellerimizle kurşuna dizelim diye bir emir vermiştir. Ve nihayet 1 Mayıs 1915 tarihinde saat sabah 5'te topçu gruplarının ateşi ile birlikte taarruz başlar. Ancak tahkim edilmiş bir arazide ve makinalı tüfeklerle tesis edilmiş Anzak kolordusu bu taarruza karşı hemen atışa başlar.
01:57Ve o gün muharebeye giren subaylarımızın verdiği emirlere baktığımız zaman yine Çanakkale Muharebelerinin şiddetini yansıtan emirler verildiğini görmekteyiz. Vatanını seven her erkek için düşmanı perişan etmekten başka bir düşünce yoktur. Vatanını ve ırkını seven her asker beni takip etmelidir şeklinde emirler verildiğini görmekteyiz.
02:19Tabi taarruz geceye kadar devam ettiği için taarruz esnasında yaralanan askerler sabaha kadar sargı mahalline gelmeye devam etmiş ve o gece sargı mahallinde çalışan askerler ise sabaha kadar arkası kesilmeyen bu yaralıları taşımak için çalışmak zorunda kalmışlardı.
02:35Ancak bağısta eksikliği nedeniyle bu askerler Akbaş iskelesine taşınamamış ancak 3. kolordu baştebipliğinden gönderilen personel ve malzeme ile birlikte bir miktar iş yoluna koyulabilmişti. Ancak o gece sabaha kadar çalışmaktan dolayı Sıhhiye neferlerinin ayakları şişmişti.
02:53Aslında bu belge Çanakkale muharebelerinde ön hatta olduğu kadar cephe gerisinde de çok yoğun bir mücadelenin ve çok büyük bir fedakarlığının verildiğini göstermektedir. Tabi Çanakkale muharebeleri ve sağlık hizmetleri deyince o dönemde görev yapan doktorlarımızdan da bahsetmek gerekir.
03:13Tabi bu doktorlarımız ki bu genel bir yanlış kanıdır. Doktorlar piyade sınıfına mensup bir asker gibi ön hatta sürülmeyip cephe gerisinde bu askerlerin tedavileriyle meşgul olmuştur. Hilal Ahmer Hastaneleri de dahil olmak üzere doktorlarımız hastanelerde görevlendirilmiştir. Başta İstanbul ve muharebe sahası olmak üzere.
03:33Tabi bunlar içerisinde Tıp Fakültesi öğrencileri de bulunmaktaydı. Belgelere baktığımız zaman stajyer olan öğrencilerin Sıhhiye Zabitvekili, 5.sınıf öğrencilerinin Sıhhiye Başçavuşu ve diğer öğrencilerinin Ezracı ve Dişçi Mektebindeki öğrencilerle birlikte Sıhhiye Çavuşu rütbesiyle görevlendirildiğini bilmekteyiz.
03:53Örneğin 19 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu'da açılan Hilal Ahmer Hastanesinin başhekimi olan Taha Yusuf Bey'in hatıralarına ya da yazışmalarına baktığımızda şunu görmekteyiz. Söz konusu hastanede 5.sınıftan 5 tane Tıp Fakültesi öğrencisinin hekim yardımcısı olarak görevlendirildiğini görmekteyiz.
04:13Ve hastanenin açıldığı gün bu gençlere ithamen bir konuşma yapan Taha Yusuf Bey vatana hizmetin kutsiyeti hakkında bu gençlere bir konuşma yapmış ve kendilerinden büyük bir fedakarlık ve gayret beklediğini ifade ederek ancak vatanın kurtuluşuyla parlak bir geleceğe nail olacaklarını kendilerine ifade etmişlerdi.
04:33Yani aradan geçen 110 yılın sonrasında belgelere baktığımızda sadece ön hatta değil cephe gerisinde de büyük bir mücadele ile Çanakkale zaferinin kazanıldığını görmekteyiz.
04:441 Mayıs taarruzunun olduğu gün Sıhhiye neferleri ve doktorlarımız sabaha kadar uyumayarak bu taarruzda yaralanan askerleri tedavi etmek için uğraşmışlardı ve büyük bir mücadele vermişlerdi.
04:56Nitekim bu taarruzdan 2 gün sonra 3 Mayıs 1915 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale Muharebeleri'nin en dikkat çekici emirlerinden birini daha verdi ve o emir şu şekildeydi.
05:07Uhtemize tevdi edilen vazifeyi namus ve vatanı eksiksiz yerine getirmek için bir adım dahi geri gitmek yoktur.
05:14Bu esnada uyku ve istirahat aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini hepinizi hatırlatırım demişti.
05:25Ve Çanakkale Muharebeleri'ne baktığımızda muharebeler boyunca 9 tane doktorumuzu şehit verdiğimizi bilmekteyiz.
05:31Bunlardan 2 tanesi ateş hattında vuruşurken daha doğrusu ateş hattında yaralılara müdahale ederken şehit olmuşlardır.
05:39Çanakkale Muharebeleri'nin 110. yılında tıp bayramı vesilesiyle de başta Çanakkale Muharebeleri'nde şehit olan doktorlarımız olmak üzere vazifesi başında şehit olan tüm doktorlarımızı da rahmet ve minnetle iade edelim.
05:55Çanakkale Muharebeleri'nin 110. yılında tıp bayramı vesilesiyle de başta şehit olan tüm doktorlarımızı da rahmet ve minnetle iade edelim.

Önerilen