• evvelsi gün
Tutuklanarak görevden alınan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları, tutukluluk süreci ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Avukat Hüseyin Ersöz, "Anayasa Mahkemesi, özgürlük hakkı ihlalini sonlandırmalı" dedi.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz. Bugün müvekkilimiz Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı
00:06Sayın Profesör Doktor Ahmet Özer ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi bireysel başvurusunu
00:11gerçekleştirmek için huzurlarınızdayız. Hepinizin bildiği üzere müvekkilimiz Sayın Profesör Doktor
00:17Ahmet Özer 30 Ekim tarihinden itibaren tutuklu durumda ve kendisi hakkında iki buçuk aya yaklaşan
00:25bu uzun tutukluluk dönemi içerisinde ne yazık ki soruşturma sürecinde hemen hiçbir ciddi adım
00:32atılmış değil. Bizim kendisinin tutukluluğunun sona erdirilmesine ilişkin ısrarlı taleplerimiz,
00:38buna ilişkin yapmış olduğumuz tüm yazılı başvurular bir biçimde ilgili merciler tarafından
00:44reddedildi ve hukuken aslında hiçbir yasal temeli bulunmamasına rağmen Profesör Doktor Ahmet
00:51Özer özgürlüğünden haksız ve hukuksuz bir biçimde yoksun bırakılmaya devam ediliyor. Son olarak
00:58Ceza Muhakemesi Kanunu 108. maddesi uyarınca 30 günde bir yapılması gereken bu tutukluluk
01:05incelemesinde bizim ısrarlı bir biçimde kanunun emredici kurallarına uygun olarak müdafileri
01:12olarak tutukluluk duruşmasında bizzat yer alma ve müvekkilimizin haklarını savunma talebimiz yine
01:19gerekçesiz bir biçimde reddedildi ve adeta göstermelik bir inceleme ile müvekkilimizin
01:25sadece böyle beyanları özet bir biçimde alınmak suretiyle yine gerekçesiz olarak tutukluluğunun
01:32devamına karar verildi. Bu uygulama yalnızca Ceza Muhakemesi Kanunu'nun emredici kurallarına
01:38aykırılık taşımıyor. Ancak aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin Anayasamızın 19. maddesinde düzenlenen
01:45kişi özgürlüğü hakkına ilişkin geliştirmiş olduğu standartların da açıkça ihlali niteliğinde.
01:51Nitekim Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte bu yönde yapılan tutukluluk incelemelerinin bir
01:57anayasa ihlali olduğu yönünde çok sayıda emsal kararı da mevcut. Biz tüm bu emsal kararları da
02:03ortaya koymak suretiyle müvekkilimiz Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında yürütülen bu soruşturma
02:09sürecindeki tüm hukuka aykırılıkların Anayasa Mahkemesi tarafından bizzat tespit edilmesi ve bir
02:16ihlal kararı verilmesi yönündeki taleplerimizi ortaya koymuş durumdayız. Aslında bugün müvekkilimiz
02:22Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer hakkındaki hukuki sürecin son halkası yani son
02:27başvurusuyla ilgili olarak aslında burada bulunuyoruz. Tabii ki buradaki süreç temel
02:32itibariyle biliyorsunuz haksız bir gözaltı. Bunun arkasından hem Esenyurt Belediyesi'nde hem
02:37evinde ve hem de aracına gerçekleştirilen yine hukuka aykırı olarak nitelendirebileceğimiz arama ve
02:42el koyma faaliyetleri. Arkasından da yine hakkında verilen bir tutuklama haksız bir tutuklama
02:47kararıyla şekillenmişti. Fakat tabii ki bir yargılama süreci sadece bunlarla neticelenmiyor ve
02:52bunun devamında da özellikle tutukluluk halinin devamı incelemelerinde yapılmış olan incelemelerin
02:58yine hukuka aykırı olduğu yönünde bir takım değerlendirmelerimiz ve bunlarla ilgili olarak
03:01başvurularımız oldu. Tüm bu süreç temel itibariyle aslında haksız ve hukuka aykırı
03:06nitelendirebileceğimiz, Türk Ceza Kanunu'ndaki ve Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki temel esaslara
03:11uygun olmayan ama tüm bunların ötesinde aynı zamanda da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde
03:16ve anayasamızda vücut bulan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği bir duruma evrilmiş
03:21vaziyette. Anayasa Mahkemesi'nin önünde bugün burada olmamızın sebebi temel itibariyle bu temel
03:26insan haklarının anayasayla güvence altına alınmış olan uluslararası sözleşmelerle güvence
03:31altına alınmış olan bu temel insan haklarının ihlalinin bir kez daha gündeme getirilmesi ve
03:36Anayasa Mahkemesi tarafından bu konuyla ilgili olarak iledi bir karar verilmesi talebimizdir.
03:40Daha önce gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin gerekse Anayasa Mahkemesi'nin bu gibi konularda
03:45yani siyasetçilerin özellikle temel hak ve özgürlüklerinin ciddi anlamda ihlal edildiği
03:51durumlarda öncelikli ve iledilikte olarak bir karar verme yetkisini kullandığına şahit olduk.
03:56Yine buradaki temel talebimizde Anayasa Mahkemesi'nden öncelikli olarak bu incelemenin
04:00yapılması ve devam eden özgürlük hakkı ihlalinin de bu noktada sonlandırılması için gerekli kararı
04:05adımları atması noktasındadır. Fakat sadece tabii ki başvurumuzun esasını bunları oluşturmuyor.
04:10Aynı zamanda özellikle dosyanın içerisindeki kısıtlama yani gizlilik kararlarıyla delillere
04:15ulaşamamamız fakat bununla beraber söz konusu delillerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
04:20tarafından yapılan basın açıklamalarında kamuoyu ile paylaşılmasını ve bunun da yine aynı şekilde
04:25içerisine bir takım yorumlar eklenmek suretiyle yapılmasının masumiyet karinesi ve temelde adil
04:31tutuklanma hakkı yönüyle ciddi bir hak ihlali olduğu düşüncesindeyiz. Diğer yandan hem ilk tutuklama
04:36hem de o tutuklama sonrasında verilmiş olan tutukluluk halinin devamı kararlarında yine temel
04:41bir hak olan özgürlük hakkının ihlal edildiğini yine arama ve el koyma işlemleri sırasında arama
04:46kararının mahiyeti gereği yapılmış olan arama ve el koyma işlemlerinin hukuka aykırı bir mahiyete
04:51sahip olması sebebiyle delil olarak kabul edilemeyeceği yönündeki itirazlarımızı ve tüm
04:55bunların yanında da aynı zamanda bir yetki saptırması olarak nitelendirebileceğimiz temel hak
05:00ve özgürlüklerin de yine bu noktada ihlal edildiği anlamına gelecek olan bu soruşturmanın temel
05:05itibariyle siyasi sahiplerle yapıldığı ve yürütüldüğü arkasından da yine yapılmış olan
05:10basın işlemlerinin de bu sahiplerle gerçekleştirildiği yönündeki itirazlarımızı anayasa
05:14mahkemesi önünde bir kez daha ifade etmiş durumdayız. Bu çerçevede bir tabi ki temel hak
05:19ve özgürlüklerin ihlali ve ivedilikle olarak karar verilmesi talebimizin de yine göz önünde
05:24bulundurularak anayasa mahkemesi tarafından bu konunun bir an önce karara bağlanması müvekkilimizin
05:29özgürlüğüne kavuşması noktasında önem taşıyan bir durumdur. Fakat ısrarla ifade ettiğimiz hususlardan
05:35bir tanesi de bu her ne kadar anayasa mahkemesinin görev alanına girmese de makul sürede yargılanma
05:40hakkıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapmış olduğumuz başvurudur.
05:44Bu başvurumuzda makul süre ile ilgili olarak herhangi bir talepte bulunmadık. Özellikle
05:48iddianamenin bir an önce yazılması ve bir an önce hakim karşısına çıkmakla ilgili olarak.
05:52Fakat bundan sonraki aşamalarda özellikle arama ve el koyma kararının hukuka aykırı mahiyeti ve diğer
05:58uzun tutukluluk yanında makul sürede yargılanma hakkının da yine aynı şekilde ihlal edildiği
06:03varsayımından hareketle bu konuda da diğer başvurularımızı da aşamalarda yapmaya devam edeceğiz.

Önerilen