Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme toplantısında konuşan Profesör Dr. Naci Görür, korkulan olası İstanbul depremine ilişkin uyarılarını tekrarladı ve "Kanal İstanbul'a 'evet' diyen yerbilimciler varmış, ben bu sorumluluğu alamam" ifadesini kullandı. Görür, Kanal İstanbul'un fay üzerinde olduğunu vurguladı ve "Duymayan duysun" serzenişinde bulunarak, “Türkiye'nin Marmara Bölgesi çökerse ekonomik bağımsızlığı kalmaz” dedi. Bu Kumburgaz fayı kırılırsa kendi başına ilk başta kırılacak faydır. Yedi nokta iki minimum deprem üretir. Adalar fayı yalnız başına kırılırsa en fazla yedi mertebesinde deprem üretir. İkisi birden kırılırsa yedi buçuğa kadar gidebilir. İstanbul'u tehdit eden yedi buçukluğunda bir deprem vardır. Şimdi ben sizler de anlıyorsunuz falan ama ben inandığınıza da inanmıyorum depreme. Eğer inanmış olsanız bu kadar söze gerek yoktur. Bir an önce iş yapılırdı. Ben gerçekten bizim siyasilerimizin depreme yeterince hakikaten inandıklarını zannetmiyorum. Evet biliyorlar söylüyorlar konuşuyorlar ama öyle değil. Çünkü Türkiye'nin gündemini görüyorum ben. Yok böyle bir şey yok. Şimdi İstanbul'da, Marmara Bölgesi'nde daha doğrusu deprem olursa çok büyük bir kayıp veririz, can kaybı, mal kaybı tasavvur bile edilemez.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Bu kumburgaz fayı kırılırsa kendi başına ilk başta
00:06kırılacak faydır yedi nokta iki minimum deprem üretir. Adalar
00:12fayı yalnız başına kırılırsa en fazla yedi mertebesinde deprem
00:18üretir. Ikisi birden kırılırsa yedi buçuğa kadar gidebilir.
00:24İstanbul'u tehdit eden yedi buçukluğunda bir deprem
00:28vardır. Şimdi ben sizler de anlıyorsunuz falan ama ben
00:32inandığınıza da inanmıyorum depreme. Eğer inanmış olsanız
00:36bu kadar söz etmeye gerek yoktur. Bir an önce iş
00:40yapılırdı. Ben gerçekten bizim siyasilerimizin depreme
00:46yeterince hakikaten inandıklarını zannetmiyorum.
00:50Evet biliyorlar, söylüyorlar, konuşuyorlar ama öyle değil.
00:54Çünkü Türkiye'nin gündemini görüyorum ben. Yok böyle bir
00:57şey yok. Şimdi İstanbul'da Marmara bölgesinde daha doğrusu
01:02deprem olursa büyük bir kayıp veririz, can kaybı. Mal kaybı
01:09tasavvur bile edilemez. İstanbul'da en yetkili
01:13insanlar yani kurumlar bile yüzde altmış altmışından
01:20fazlasının deprem dirençli olmayan yapıs tokundan
01:25meydana geldiğini söylüyor. Siz İstanbul'u bir düşünün,
01:29sokağını düşünün, evlerini düşünün. Iıı yani böyle
01:34kullandıkları betonu düşünün. Eroz korozyona uğramış demirleri
01:39düşünün. Daha şu anda herhangi bir şey yokken çöken evleri
01:43düşünün, halkın bilinçsizliğini düşünün. Bir sürü daha nedenler
01:48yaparsınız. İstanbul bizi çökertir beyler şaka
01:51etmiyorum. Yani İstanbul Marmara bölgesi çökerse bütün
01:57Türkiye dizüstü çöker. Bunu duymayan duysun. Bu şaka değil.
02:03Ve buna inanmıyorsa da inandıklarına sorsun. Gerçekten
02:08bilim adamına sorsun. Yoksa böyle bilim adamı olup da
02:12titri çok olan var yani. Siyasetin emrinde. Onları
02:17kastetmiyorum ben. Doğrudan doğruya uluslararası
02:20nitelikte bilim adamına sorsun. Türkiye'nin Marmara bölgesi
02:25çökerse ekonomik bağımsızlığı kalmaz. Bizim ekonomistler, iş
02:31adamları, iş dünyası depremi hazırlanmayı bilmiyor. Onlar
02:36depremi hazırlanmak deyince sadece fabrikalarının sağlam
02:40olduğunu zannediyorlar. Bir de tahtaya vuruyorlar diyorlar
02:45benim bana bir şey olmaz diyorlar. Emin olun ben bunu
02:49yani TÜSİAD'ın icra kurulunda da aynı konuşmayı yaptım. Orada
02:54gördüm. Bakın bu iş şaka değil. Eğer Türkiye'de yani İBB'nin
03:01sırf yaptığı doksan yedi bin binanın çok ağır hasar alacağını
03:05düşünürsek ölümün en fazla oradan olacağı yüzde doksan
03:10yedi. Bir milyon yüz bin yapı stoku var, bina var. Doksan
03:15yedi binin içinden çöküleceğini düşünürsek
03:18ağırlıklı olarak doksan yedi bin bina yüz bin bina deyin. Her
03:23birini beş katlı söyleyin şimdi. Beş katlı kalmadı. Beş
03:26yüz kat demektir. Iki daire koyun, bir milyon daire. Her
03:31daireye dört kişi koyun, dört milyon insan ölümle burun
03:34buruna. Ölecek demiyorum. Ama ölümle burun buruna. Şimdi
03:39sizin vicdanınıza, insafınıza sığınıyorum. Dört milyon
03:44insanın kaçı yaşasın ya? Ne kadar azaltabilirsiniz? Yani
03:49tehlike büyük. Bu Kanal İstanbul'a şimdi geleyim. Kanal
03:55İstanbul tam fay hattının üzerinde şaka değil üzerinde.
04:02Yani Sarıdere Sarıdere değildi onu. Sarı Sazlıdere ııı
04:11barajıyla Küçükçekmece'nin denize açıldığı yerde canlı
04:16faylar cirit atıyor. Bizim çalışmalarımızda biz bunları
04:20gördük. Yani doğrudan doğruya bu Küçükçekmece'nin altı,
04:26Büyükçekmece'nin altı, Büyükçekmece'nin batısı orada
04:30gördüğümüz heyecanların hepsi dipten doğrudan doğruya
04:34Marmaraflı'ya doğru gelen canlı faylara bağlı. O faylar da
04:40kumburgaz fayına bağlı. Kumburgaz fayı harekete geçerse
04:44bütün bu faylar harekete geçecek. Sizi hiçbir güç orada
04:50ayakta tutmaya mümkün değil. Hele böyle betonla, metonla
04:54yani bir şey yapacaksınız diyelim kanal yapacaksınız.
05:00Ayakta durmasını düşüneceksiniz. Bu mümkün
05:03değil. Orada heyelanlar tamamen bu faylarla tetikleniyor.
05:09Orada şu anda bile hareket var. Bizim uzaydan yaptığımız
05:14çalışmalara göre şu anda yılda iki santimetreye varan hareket
05:19var hareket. Deprem meprem yok. Büyükçekmece kayıyor. Batıya
05:24doğru kayıyor. Güneye doğru kayıyor. Yani burada belediye
05:28başkanları var. O binalar şimdi güzel gözüküyor. Duruyor ya
05:33sahilde yapmışsınız. Bakın yirmi sene sonra iddia ediyorum.
05:37Ben yaşar mıyım? Yaşamam diyelim de ama o yirmi sene
05:42sonra bunların hepsi şakulden kayacak. Çünkü alttan iki
05:46santim kayıyor. Iki santim kayma yirmi senede yirmi
05:50santim eder. Ancak şakulda kaydırır onu. Başlar çatlamaya.
05:54O büyük binaların hepsi çatlağın patlağın kaymağın
05:58içinde kalacak. Ve oturmayacaklar. Şaka değil. Ama
06:01şimdi orada bol bol binalar yapıyoruz. Gökdelenler
06:04yapıyoruz. Muhalif etmiş gibi. Orada zemin kötü. Çimento
06:09olan yok. Prozite, permabilite yüksek, suyu fazla. Orada
06:15iğme değeri çok fazla. Yani şeyin depremin iğme değeri çok
06:21fazla. Depremin titreşim hızı orada çok fazla. Sıvılaşma çok
06:27fazla. Yani her şeyiyle orası tam bir cehennemin içi o
06:32bölge. Siz oraya yapı yapıyorsunuz. Yapı yoğunluğunu
06:37artırıyorsunuz. Insan getiriyorsunuz, nüfusu
06:41artırıyorsunuz. Bir deprem bölgesinde yapılmaması gereken
06:45tek şey ne kadar yapı o kadar insan o kadar ölüm demektir
06:50ya. Ya bunu anlamak bu kadar zor mu? Ama siz her şeye diyelim
06:56rağmen bütün bunları söyledik kitaplar yazdık İBB'de bastı
07:01ciddi kitaplar. Benim de en son kitabımız çıktı tekrar. Ben
07:07illa yapacağım diyorsunuz, inat ediyorsunuz. Biz öyle çok
07:11yüksek adamların bileğini bükecek halimiz yok. Bilim
07:15adamı olarak bu yanlış diyoruz. Bilimsel verilere göre
07:18söylüyoruz. Yani onun dışında bir şey değil. Daha iyi bir
07:22bilim adamı varsa o da çıkar der ki sayın görür senin dediğin
07:26şu şu şu doğru değil. O zaman bilim doğruyu kabul etmek
07:30zorundadır. Ama bugün karşımıza öyle çıkılmıyor. Şimdi
07:34inatlaşıyorsanız o zaman illa yapacağım diye bura yirmi dört
07:40milyar dolara çıkıyor deniliyor. Şu anda yani dinledim. Efendim?
07:46Altmış dört milyar dolara çıkıyor. Şimdi burası çok özel
07:51bir bölge. Neden özel bir bölge? Anafaydan ayrılmış
07:56kollarının içerisinden geçtiği çok yani iğmesi, hızı kayması
08:06vesairesi yüksek bir bölge. Bu özel bir bölgedir. Yani dünyada
08:11her yerde depremin dalgaları geldiği zaman en fazla iğmenin
08:16olduğu en fazla hızın olduğu en fazla titreşimin olduğu yer
08:22değildir. Oralar deprem zonlarıdır. Ben diyorsun ki
08:26inat ettim deprem sonunda kanal yapacağım. O zaman ben
08:30yenilgiyi kabul edeyim. O zaman diyeceğim yetkililere şu.
08:34Tamam. Yap. Yapacaksan yap. Ama burada yapacağın yapının
08:41fiyatını maliyetini normal bir yerdeki yapı gibi asla düşünme.
08:48Yani bunu binaya örnek vereyim yani kanal yerine normal bir
08:54binanın metrekaresi yirmi bin liraysa otuz bin liraysa sen
08:59buraya yüz bin harcamak zorundasın. O zaman bu kanal
09:03İstanbul'un maliyeti altmış dört milyara mal olmaz. Yüz dört
09:08milyara da mal olmaz Güneydoğu'daki gibi. Çok daha
09:11fazlaya mal olur. O zaman da benim bir hakkım var sormaya.
09:15Milyonlarca insanın can güvenliği yokken hayatları
09:19tehlikedeyken bu ülke bu kadar fakir fukaralıktan ezilirken sen
09:25niye iki yüz milyarı buraya vereceksin sebeple? Ne
09:28bekliyoruz buradan? Ve işte burada herkes de söyledi yani.
09:32Bir getirisi yok bir şey getirisi olsa kabul ederim yani.
09:36Getirisi olan bir proje olsa bilim olarak kabul ederiz. Ne
09:41getiriyor bizi Allah aşkına? Onun için aklı selim gayet
09:46gelsin. Bütün yetkililere lütfen sesimi duyun, rica
09:51ediyorum, yalvarıyorum. Benim hayatım bu yolla gitti, geçti.
09:55Bu işi sakın yapmayın. Başınıza dert alırsınız. Ve bu işi de
10:01çözemezsiniz. Yazıktır, günahtır.