• dün
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 2024’ün 11 ayında ÖTV’den alınan verginin, kurumlar vergisinden daha fazla olduğunu belirterek, "Ocak-kasım döneminde 1 trilyon liradan fazla ÖTV toplamışsınız ama kurumlardan alınan vergi 800 milyar lirada kalmış. Bir bütçe düşünün ki özel tüketimden alınan vergi, gelirin aslan payını oluşturuyor. Bu, halkın mutfağındaki yangını büyüten bir düzendir, başka bir şey değil" dedi.
(TBMM) - CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 2024'ün 11 ayında ÖTV'den alınan verginin, kurumlar vergisinden daha fazla olduğunu belirterek, "Ocak-kasım döneminde 1 trilyon liradan fazla ÖTV toplamışsınız ama kurumlardan alınan vergi 800 milyar lirada kalmış. Bir bütçe düşünün ki özel tüketimden alınan vergi, gelirin aslan payını oluşturuyor. Bu, halkın mutfağındaki yangını büyüten bir düzendir, başka bir şey değil" dedi.

hbrlr1.com/ctcbwallkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları
00:12başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı konuşmamın
00:16başında saygıyla selamlıyorum. Bugün burada yalnızca iki bin
00:23yirmi üç yılı kesin hesap kanunu teklifini görüşmek için
00:26toplanmış değiliz. Bugün aynı zamanda ülkemizin ekonomik
00:30kaynaklarının nasıl yönetildiğini halkın alın
00:34teriyle ödenen vergilerin nereye harcandığını ve kamu
00:37maliyesinin hangi politikalarla şekillendirildiğini
00:41değerlendirmek durumdayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi
00:45halkın bütçe hakkını korumak ve kamu kaynaklarının etkin,
00:49adil ve şeffaf bir şekilde kullanıldığını denetlemekle
00:53yükümlüdür. Ancak mevcut iktidar döneminde bunun ciddi
00:58biçimde zedelendiğine tanık olmaktayız. Gündemimizdeki
01:02kesin hesap kanunu teklifi yalnızca geçmiş yılın
01:05muhasebesi değil aynı zamanda iktidarın halka ve demokrasiye
01:10bakış açısının da bir yansımasıdır. Unutulmasın ki
01:15demokrasi aynı zamanda hesap vermeyi de gerektirir. Kamu
01:19kaynaklarının kullanımına ilişkin denetim ve hesap
01:23verebilirlik mekanizmalarının etkisizleştirilmesi halkın
01:27bütçe hakkını daha önce hiç olmadığı kadar tehdit
01:31etmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte
01:34bütçe süreçleri demokratik denetimden uzaklaştırılmış
01:38halkın iradesi görmezden gelinmiştir.
01:44Anayasamızın yüz altmış birinci maddesi ve beş bin on sekiz
01:49sayılı kamu mali yönetimi ve kontrol kanunu gibi yasal
01:53düzenlemeler bütçe süreçlerinin şeffaflık ve hesap
01:56verebilirlik ilkeleri çerçevesinde yürütülmesini
02:00zorunlu kılar. Ancak sayıştay raporlarının sansürlenmesi ve
02:04kamu harcamalarının denetlenememesi bu ilkelerin
02:08açıkça ihlal edildiğini göstermektedir. Mevcut sistem
02:12kamu harcamalarının denetimini zorlaştırmakta hatta bazı
02:17alanlarda bu denetimi imkansız hale getirmektedir. Bugün
02:21meclisin halk adına bütçe üzerinde denetim yapma yetkisi
02:26neredeyse tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bugün bütçe
02:30sunumlarının bağlı cetveller olmadan meclise getirilmesi
02:34gibi usule aykırı uygulamalarla karşı karşıyayız. Iki bin yirmi
02:39beş yılı bütçe teklifinde eksik sunumlar yapılmış, ekli
02:44cetveller ancak günler sonra milletvekillerine
02:47ulaştırılmıştır. Strateji ve bütçe başkanlığı ile hazine ve
02:52Maliye Bakanlığı arasında görev ve yetki paylaşımdaki karmaşa
02:56bütçe sürecini daha da işlevsiz hale getirmiştir. Bu sorunlar
03:01yalnızca mevcut bütçe sürecini değil Türkiye'nin uzun vadeli
03:06maliye sürdürülebilirliğini de tehdit etmektedir. Teklifin
03:11detaylarına baktığımızda kamu kaynaklarının nasıl israf
03:14edildiğini, şeffaflık ilkelerinin nasıl çiğnendiğini
03:18ve belirli gruplara rant sağlama anlayışının nasıl sistematik
03:23hale getirildiğini hep birlikte görüyoruz. Hazine garantili
03:27projeler, geçiş garantili yollar ve köprüler, kamu özel
03:31işbirliği projeleri halkın sırtına büyük maliyetler
03:34yüklemektedir.
03:39Bu projelerin gerçek maliyetleri kamuoyundan
03:45gizlenmekte, denetim mekanizmaları devre dışı
03:48bırakılmaktadır. Vergi adaleti açısından da tablo çok
03:52karanlıktır. Türkiye'de vergi gelirlerinin büyük bir kısmı
03:57dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Bu durum dar
04:01gelirli vatandaşları ağır bir yük altına sokarken büyük
04:04sermaye gruplarına sağlanan vergi muafiyetleri ve
04:07teşvikler gelir adaletsizliği daha da derinleştirmektedir.
04:11Asgari ücretle geçinen bir vatandaş gelirini oranla bir
04:15holding patronundan daha fazla vergi ödemektedir. Bu adaletsiz
04:19düzen hem toplumsal huzuru tehdit etmekte hem de ekonomik
04:23eşitsizliği daha da arttırmaktadır. Hükümetin büyük
04:27şirketlere sağladığı vergi muafiyetleriyle halktan
04:30topladığı vergiler arasındaki uçurum sosyal devlet
04:34anlayışının tamamen terk edildiğini göstermektedir.
04:38Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yarattığı kurumsal
04:40çöküş yalnızca ekonomik alanla da sınırlı değildir. Devletin
04:46idari yapısındaki plansız değişiklikler kamu yönetiminde
04:49liyakat ilkesinin tamamen ortadan kaldırılması ve denetim
04:53mekanizmalarının işlevsiz hale getirilmesi toplumsal
04:58huzursuzluğu ve ekonomik krizleri tetiklemektedir.
05:01Sayıştay'ın denetim yetisinin sınırlandırılması düzenleyici
05:05ve denetleyici kurumların zayıflatılması kamu kaynaklarının
05:10kötüye kullanılmasına olanak tanımaktadır. Örneğin Türkiye
05:15Varlık Fonu gibi yapılar kamu kaynaklarının denetimsiz bir
05:18şekilde kullanılmasına ne yazık ki zemin hazırlamaktadır. Bu
05:22fon bir paralel bütçe gibi çalışmakta halkın mal
05:26varlığını iktidarın siyasi ve ekonomik çıkarları doğrusunda
05:30yönlendirmektedir. Cari açık tahminlerindeki uyumsuklar ise
05:34ayrı bir konu. Orta varaylı programda cari açığın iki bin
05:39yirmi yedi yılında yirmi iki nokta altı milyar dolar olacağı
05:43söyleniyor. Ama kalkınma planı iki bin yirmi sekiz yılında bu
05:48rakamı iki nokta sekiz milyar dolara indireceğiz diyor.
05:51Kıymetli arkadaşlar nasıl olacak bu iş? Elimizde sihirli bir
05:56değnek mi var? Ekonomimizin mevcut üretim yapısı ve
05:59ihracat performansı göz önüne alındığında bu tahminlerin
06:04gerçekle alakası olmadığı çok açık. Değerli milletvekilleri
06:09Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'ın açıkladığı
06:13verilere göre iki bin yirmi beş yılı bütçesi on dört trilyon
06:17yedi yüz otuz bir milyar lira gider ve on iki trilyon sekiz
06:21yüz milyar lira gelir öngörüsüyle hazırlanmıştır.
06:24Yani şimdiden bütçede iki trilyona yakın açık var. Daha
06:27yılın başında böylesine devasa bir bütçe açığıyla karşı karşı
06:32olduğumuzu görmek iktidarın ekonomi politikalarındaki
06:36başarısızlığını ve halkın refahını nasıl hiçe saydığını
06:39açıkça bizlere göstermektedir.
06:45Bu tablo plansız ve popülist ekonomi politikalarının bir
06:50sonucudur. Halktan toplanan vergiler ne yazık ki adil bir
06:54şekilde toplanmıyor ve israf ediliyor. Kaynaklar halkın
06:59ihtiyaçlarına değil yandaş şirketlere ve rant projelerine
07:02aktarılıyor. Daha yıl başlamadan öngörülen bu açık
07:06hükümetin bütçe disiplinden tamamen koptuğunu ve kaynak
07:10yönetiminde iflas ettiğini göstermektedir. Bu açık yalnızca
07:16ekonomik değil aynı zamanda da siyasi bir tercihtir. Iktidar
07:20halkın mutfağındaki yangını söndürmek yerine yandaşlara
07:24sağlanan garantili ödemeleri arttırarak borç ve faiz batağını
07:28derinleştirmektedir. Bugün faiz ödemeleri bütçedeki en büyük
07:33kalemlerden birine dönüşmüştür. Iki bin yirmi beş yılı bütçesi
07:37faize hizmet eden bir bütçedir. Halktan toplanan her bir kuruş
07:41vergi sağlığa eğitime değil borcun faizine aktarılmaktadır.
07:47Iktidar bütçe açığını kapatmak için daha fazla borçlanmaya
07:51gidecek ve bu borcun faizi inaziz halkımızdan çıkacaktır.
07:55Iki bin yirmi dördün Ocak Kasım döneminde bir trilyon liradan
08:00fazla ÖTV toplanmış. Ve Aralık ayında da bütçe hedeflerinin
08:05çok üzerine çıkacaksınız. Ama kurumlardan alınan vergi ise
08:08sekiz yüz milyar lira da kalmış. Bir bütçe düşünün ki özel
08:13tüketimden alınan vergi gelirin aslan payını oluşturuyor. Bu
08:18halkın mutfağındaki yangını büyüten bir düzendir. Başka bir
08:22şey değil. Hükümetin sözde dezenflasyon politikası toplumu
08:27daha fazla yoksullaştırmaktan öteye gidememektedir. Bugün
08:31uygulanan politikalar halkı değil yalnızca belirli sermaye
08:35gruplarını zenginleştiren bir anlayışın ürünüdür. Yapılan
08:39yanlışlıkların bedeli dar gelirli vatandaşlarımıza
08:43ödetilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli
08:47vatandaşlarımızla, emek örgütleriyle ve iş insanlarıyla
08:52bir araya geliyoruz. Sürekli halkın içindeyiz. Çarşıda,
08:56pazarda, mahalledeyiz. Nereye gitsek, kiminle konuşsak sorun
09:02aynı. Geçim, geçim, geçim.
09:08Ne diyoruz? Geçim olmazsa erken seçim olur. Sayın Başkan,
09:14değerli milletvekilleri, kamu kaynaklarının etkin ve adil bir
09:19şekilde kullanılması yalnızca ekonomik bir gereklik değil,
09:23aynı zamanda da demokratik bir zorunluluktur. Vergi sisteminin
09:28halkın lehine yeniden düzenlenmesi, dolaylı vergilerin
09:32oranının azaltılması ve temel hizmetlere daha fazla kaynak
09:36ayrılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Sayıştay'ın
09:40bağımsız denetim yetkisinin güçlendirilmesi, kamu ihale
09:44süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve kamu
09:47kaynaklarının hesap verebilir bir anlayışla yönetilmesi temel
09:51hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bu meclisin görevi
09:55halkın alın teriyle oluşturulan bütçenin halkın yararına

Önerilen