T24 yazarı Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur ile T24 editörü Hazal Sipahi’nin dizi, film ve belgesel gibi yapımları tartıştığı Ekran Aşkına’nın yeni bölümünde 35 yıl sonra 4K kalitesinde yeni sunumuyla görücüye çıkan Uçurtmayı Vurmasınlar filmi mercek altında.
Tunç Başaran’ın Feride Çiçekoğlu’nun aynı adlı romanından uyarladığı Uçurtmayı Vurmasınlar, hapishane yaşamını bir çocuğun gözünden anlatırken, özgürlüğe duyulan özlemi ve dostluğun önemini dokunaklı bir dille işliyor. Pek çok ince detayla dönemin kasvetli ruhunu perdeye aktarırken, sinemada umudun eşsiz tasvirlerinden birine dönüşen Uçurtmayı Vurmasınlar, büyülü gerçekçiliği, duygusal derinliği ve toplumsal mesajlarıyla da sinema tarihimizde özel bir yere sahip.
Uçurtmayı Vurmasınlar’da çocuk oyuncu Ozan Bilen ve dönemin yükselen yıldızı Nur Sürer’in hafızalardan silinmeyen çarpıcı performanslarına, Füsun Demirel, Rozet Hubeş, Güzin Özipek, Güzin Özyağcılar, Meral Çetinkaya ve Yasemin Alkaya gibi usta oyunculardan oluşan güçlü bir kadro eşlik ediyor. Uçurtmayı Vurmasınlar, 23 Kasım’dan itibaren sadece MUBI’de!
Tunç Başaran’ın Feride Çiçekoğlu’nun aynı adlı romanından uyarladığı Uçurtmayı Vurmasınlar, hapishane yaşamını bir çocuğun gözünden anlatırken, özgürlüğe duyulan özlemi ve dostluğun önemini dokunaklı bir dille işliyor. Pek çok ince detayla dönemin kasvetli ruhunu perdeye aktarırken, sinemada umudun eşsiz tasvirlerinden birine dönüşen Uçurtmayı Vurmasınlar, büyülü gerçekçiliği, duygusal derinliği ve toplumsal mesajlarıyla da sinema tarihimizde özel bir yere sahip.
Uçurtmayı Vurmasınlar’da çocuk oyuncu Ozan Bilen ve dönemin yükselen yıldızı Nur Sürer’in hafızalardan silinmeyen çarpıcı performanslarına, Füsun Demirel, Rozet Hubeş, Güzin Özipek, Güzin Özyağcılar, Meral Çetinkaya ve Yasemin Alkaya gibi usta oyunculardan oluşan güçlü bir kadro eşlik ediyor. Uçurtmayı Vurmasınlar, 23 Kasım’dan itibaren sadece MUBI’de!
Category
🎥
Kısa filmDöküm
00:00T24 ekranından herkese merhaba. Ben Ayşe Naz Bulamur.
00:13Ben Azal Sipahi. Ekran aşkına da bizleri ekrana bağlayan dizi ve film gibi yapımları mercek altına alıyoruz.
00:19Peki Naz Hocam bu bölümümüzün konusu hangi yapım?
00:22Sonuç Başarı'nın 1989 yılında yönettiği ve şimdi mobide gösterime giren Uçurtmayı Vurmasınlar filmini tartışalım.
00:30Senaryo Feride Çiçekoğlu'nun aynı adlı romanından uyarlanmış ve yazar da filmdeki siyasi mahkumlar gibi 12 Eylül darbesi sırasında tutuklanmış.
00:40Biz filmde Ankara cezaevindeki koğuştaki kadınların hayatlarını, 5 yaşındaki bir çocuk olan Barış ve çok sevdiği İnci ile arasındaki ilişki üzerinden izliyoruz.
00:51Evet ve 35 yıl sonra restore edilmiş haliyle de film tekrardan karşımızda.
00:56İlk olarak filmdeki mekanı konuşalım isteyeceğim.
00:59Aslında film Ulucanlar cezaevinde geçiyor ancak iç mekan çekimleri Sultanahmet cezaevinde yapılmış zamanında.
01:06İlk sahnede de Nur Sürel'in canlandırdığı İnci karakterinin daha uzaktan Ankara kalesinden bu Ulucanlar cezaevine baktığını görüyoruz.
01:15Zaten mekan işte hapishane çok belirleyici filmdi.
01:19Siz mekana dair neler söyleyeceksiniz hocam?
01:22Şimdi ilk sahnede İnci Ankara kalesinden şehre doğru baktığında aslında cezaevinin çevresindeki evler de birer hücreye benziyor.
01:31Ve koğuş gibi olan o darıcık sokaklarda da bir tek çocuklar var.
01:35Yani toplum böyle sanki her daim kontrol eden mekanlara sıkışmış ve tüm şehir sanki bir hapishaneye dönüşmüş.
01:44Ve yüksek duvarların çevrili olan avluda o kadar büyük bir denetim var ki İnci diyor ki simitçinin gevrek sesi bile giremezdi diyor.
01:54Ve duvarlar da böyle yeşil tonlarında böyle bir küflenmiş sanki içinde yaşayanlarla birlikte çürümüş bir halde.
02:02Ama biraz da umut var çünkü ilk sahnede bu hapishanenin avlunun duvarını gördüğümüzde sanki yarısında gölge ve yarısında güneş var.
02:10Yani güneş ışığı da bir umut simgesi.
02:13Ve bu hapishaneyi de bir şekilde sahiplenmiş de bu kadınlar.
02:17Yani İnci diyor ki işte eskiden çok pisti, leş gibiydi, lağım suyu akıyordu diyor.
02:23Ve şimdi bir karakterin de sizin burası ne güzelmiş hiç de cezaevi gibi değil dediğini duyuyoruz.
02:29Evet çünkü kadınlar hapishaneyi bile güzelleştirmeyi beceriyorlar yani.
02:33Ellerinden geldiğince yaşanacak bir yer haline getirmeye çalışıyorlar.
02:38Ve sizin de bahsettiğiniz Barış karakterimiz aslında bu umudu işte bu güzelleştirmeyi belki bu işte yeşillenmeyi canlı tutan karakter.
02:48Peki çocuk perspektifi bu filmdeki ve İnci Barış ilişkisi nasıl işleniyor?
02:54Annesi ile koğuşta büyüyen Barış'ın gözünden baktığımızda avlunun duvarları çok daha yüksek gözüküyor.
03:02Ve Barış ile birlikte gardiyanları diz hizasında gördüğümüzde daha da korkunç geliyorlar bize.
03:08Yani seyirci olarak biz de hapsoluyoruz.
03:11Yüksek duvarlar ve küçük Barış arasındaki kontrast bence sıkışmışlık duygusunu da pekiştiriyor.
03:18Bence İnci bir anne figürü gibi ve pozitif yapılandırma sayesinde hapishaneyi 5 yaşındaki bir çocuk için eğlenceli kılıyor.
03:28Yani çocuğun avluda görebildiği tek şey güneş ve kuşlar.
03:32Ve onlarla arkadaş olup sohbet etmesini sağlıyor.
03:35İşte çocuk soruyor babam ne zaman gelecek neden gelmiyor?
03:39Ve İnci diyor ki hadi gel biz bunu kuşlara soralım.
03:42İşte bak güneş sana el sağlıyor.
03:44Ve böylece düşler ve hayallerle aslında çocuk bir nevi mutlu.
03:49Bir de bana göre İnci çocuğa burada işte iftira, ihanet, komünizm gibi kavramları anlatırken bir yandan izleyiciye de ders vermiş oluyor.
03:59Evet ve renkli kitaba bakıyorlar mesela.
04:01Renkli kitapta tabi ihanet, iftira, komünizm çıkmamış karşılarına.
04:05Uçurtmada ilk defa aslında avluda Barış görüyor ve ondan sonra İnci'ye sesleniyor ve İnci ne olduğunu anlıyor.
04:12Biraz da filmdeki bu toplumsal cinsiyet rollerinden bahsedelim istiyorum.
04:17Nimet Arınka'nın Tendeki İsyan diye bir kitabı vardı.
04:20Daha böyle hapishane dövmeleri üzerineydi bu kitap.
04:23Ve orada bu beklemek hani tırnak içinde kavramından bahsediyordu.
04:27Eğer tutsak olan kadınsa ve hani erkek özgürse bir partnerlik ilişkisinde diyelim.
04:33Karı koca öyle böyle nişanlı işte sevgili.
04:36Erkekler beklemiyor bu kadınları dışarıda.
04:40İşte özgür olsunlar ilişkimize devam edelim gibilerinden.
04:43Ancak tutsak erkek olunca dışarıdaki kadın genelde erkek partnerini bekliyor diye anlatıyor.
04:49Ve filmde de biz bu tutsak kadınların işte evli olanının ya da işte hani partneri olanının aslında böyle bir kuma tehdidiyle yaşadığını izliyoruz.
04:59Barış'ın annesi Fatma kocasının suçunu işlenmiş.
05:02Çünkü işte erkek olan dışarıda kalır ve onlara bakar gibi bir mantık gütmüşler.
05:08Ve yine aynı Fatma kuma olduğunun söylentisini duyduğu yeni gelen bir mahkum kadınla da saldırıyor.
05:16Gidip tokat atıyor.
05:17Peki toplumsal cinsiyete dair başka neler izliyoruz Uçurtmayı Vurmasınlar'da?
05:22Başka bir sahnede hamile bir kadının sancısı tuttuğunda revirde doktor yok.
05:28Yani doktoru görmesi bir kadın mahkumu çok zor.
05:31Ama küçük Barış'ın sünneti durumunda durum çok çok farklı.
05:36Yani parti vermelerine bile izin verildi.
05:39Herkes çevresinde pervane.
05:41Hani en sert gardiyan kadın bile yumuşadı.
05:44Çünkü tırnak içinde erkekliğe adım atmak herkes için çok önemli.
05:49Ve sünnet olana kadar pembe yeleğiyle izlediğimiz Barış sünnet olduktan sonra bir redkit eşofman üstü giyiyor.
05:57Ve cinsiyet torununa da uygun bir şekilde lacivert beyaz bir kazak giydiriyorlar.
06:02Biz pembe yeleği bir daha hiç görmedik filmde.
06:05Evet bir de bir sahnede çok kısa Barış'ın genitalini görüyoruz aslında.
06:10Belki kız çocuğu olsaydı bunu da görmeyebilirdik.
06:14Genelde hani böyle erkek oğlan çocuklarının altı salonun ortasında alınır ama kız çocukları arka odaya götürülür ya.
06:21Belki öyle bir şey de söylemek mümkün.
06:24Bir de mesela bu sünnet olayı da aslında Barış'ın yeni doğan Ahmet'i kıskanmasından sonra tertip ediliyor.
06:30Barış da kendini işte hani böyle pabucu damağı atıldı gibi hissetmesin diye.
06:34Çünkü böyle konuşmalar da oluyor.
06:36Tabi tek kıskançlık Barış'ınki değil.
06:38İşte koğuştaki kadınların da birbirleri arasında kimi çekişmeler var.
06:42Bu koğuş dinamiklerine dair neler söyleyebiliriz hocam?
06:46Bence filmdeki koğuş dinamikleri Türkiye dinamiklerini gösteriyor.
06:50Çünkü hapishanenin içinde de dışında da daha çok ilişkiler tehditle kavga gürültüyle yürüyor.
06:56İşte hapishanede de yemek kuyruğunda birbirine tokatlayan kadınlar, birbirine cadaloz diyenler.
07:02İşte kuma gelen bir kadına vuran Fatma'yı izliyoruz.
07:06Ve burada önemli olan aslında cezanın ekip başından gelmesi.
07:11Ekip başı da bir mahkum.
07:13Şimdi gardiyanlar her koğuşu aynı anda hepsini denetleyemez.
07:17O yüzden en etkili kontrol mekanizması gardiyanın yokluğunda bile mahkumların kurallara uymasını sağlamak.
07:25Ve o yüzden de ekip başı seçiyorlar.
07:27Yani bir mahkum diğerlerine ceza veriyor.
07:30Yani kurallara uymayana, olay çıkarana cezalandıran da bir mahkum.
07:35İşte gardiyanlar da hep tehditle iş görüyorlar.
07:38İşte bu çocuk bir daha konuşursa ıslah evine gönderirim.
07:41Ve bu denetim mekanizması bana göre hapishane dışında da var.
07:45Yani içeride de dışarıda da pek özgürlük yok.
07:49Hep genelde azar ve tehdit üzerine kurulu ilişkiler.
07:52Ama filmde dikkat ettim bir tek siyasi mahkumlara karşı biraz daha saygı var.
07:57Evet ve mesela siyasi bir mahkum olan Zeynep ekip başı iken çok daha adil davranmaya çalıştığını görüyoruz Zeynep'in.
08:06Zeynep ekip başı olmaktan alınıp yerine Sümbül ekip başı yapıldığında Sümbül de aynı şeyi görmüyor.
08:14Sümbül de siyasi bir tutuklu değil.
08:17Daha sonra ama Sümbül'ü de gönderiyorlar bir şekilde.
08:21Ve aşure de aslında filmde bu dayanışmayı, ortaklaşmayı, kolektifliği ve belki de bir arada uyum içinde olabilmeyi simgeliyor.
08:31Peki sizce filmin adı neden uçurtmayı vurmasınlar?
08:35Uçurtmaya gelelim.
08:36Uçurtma neyi sembolize ediyor?
08:38Nasıl bir metafor?
08:39Yani uçurtma bir umut yani ne olursa olsun özgürlük adına direnişe devam etmek.
08:44Yani avluda tebeşir ile bir uçurtma çizmek ve onun uçmasını düşünmek bile güzel.
08:50Hani uçurtmayı vurmak demek, o özgürlük hayalinin de ölmesi demek.
08:54Ve filmde herkes tutsak yani her zaman filmin hapishanenin içi ya da dışı gibi bir ayrım yok.
09:01Ve İnci hapishaneden çıkınca Barış için bir uçurtma uçuruyor.
09:06Ve avluda herkes sevinirken hapishane müdürünü bir telaş kaplıyor.
09:10Yani burada spoiler veriyorum ama hemen hışımla eline bir silah alıyor.
09:15Yani çok hazin bir sahne yani buradaki otoritede hiç akılsal duyu kalmamış.
09:20Ve tam vuracakken geri çekiliyor uçurtma.
09:24Yani gene bir ümitle bitiyor film ve bir bayram havası görüyoruz.
09:28Herkes dans ediyor avluda.
09:30Peki uçurtmayı İnci mi uçuruyor hakikaten?
09:32Ben onu tam anlayamadım mesela.
09:34Çünkü uçururken gördük mü emin olamadım.
09:36Evet o artık bizim hayal gücümüzde kalmış.
09:38O bir bilinmeyen bir şey şekilde bırakılıyor sanki değil mi?
09:42Çünkü izliyor ama onu yaparken de görmüyoruz.
09:46Koşarken uçurtmayla falan böyle.
09:48Evet oradaki umut hem özgürlüğe olan bir inanç.
09:52Hem de İnci'nin o çocuğu unutmayacağına dair de bir umut.
09:57Çünkü İnci gittikten sonra çok üzülüyor Barış tabii ki.
10:01Hapishanedeki tek arkadaşı o.
10:03Ve o İnci sözünü tutsun ve uçurtmayı uçurtsun istiyor.
10:08Ama İnci gerçekten sözünü tuttu mu tutmadı mı bilinmez.
10:12Hani ilk sahneye baktığımızda sanki sözünü tutmuş gibi.
10:16Çünkü kaleye tekrar geri dönüyor.
10:18Ama o mu uçurttu o mu uçurmadı mı hiçbir zaman bilemiyoruz.
10:27Peki hocam Uçurtmayı Unutmasınlar filmi neden izlenir?
10:30Şimdi bence 1980'lerde geçen film aslında günümüzü de anlatıyor.
10:35Yani biz hala uçurtmanın özgürce uçma ümidine kapılıyoruz.
10:40Yani hepimiz de kim olursak olalım ne düşünürsek düşünelim.
10:44Özgürce var olma hayalimiz var.
10:46Yani hepimiz anlaşılmak istiyoruz.
10:48Ve film didaktik değil.
10:51Bence çok katmanlı bir film.
10:53Çünkü mahkumlara gelen mektuplar var.
10:55Yazılan dilekçeler var.
10:57Ve farklı eğitim seviyesi ve sınıftan gelen karakterlerin bir buluşmasını izliyoruz.
11:03Yani çok sesli bir film.
11:05Evet yani günümüzdeki geçerliliğini de kesinlikle koruyor.
11:08Ve hani tabii ki de gözyaşı metreyle falan ölçmüyor ama ben bayağı etkilendim.
11:13Yani hani dokunaklı ve çok naif bir yerden de dokunaklı geldi aslında bana film.
11:18Peki neden izlenmez dersiniz?
11:20Bence izlenmeli diyorum.
11:22Çünkü kendi tarihimizi bilmek ve bir nevi de yaşadığımız kısır döngüyü de fark etmek adına izlenmesi gereken bir film.
11:30Zamanında filmin yönetmeni 2018'de yani daha doğrusu filmle alakalı verdiği bir söyleşide bu politik bir film değil.
11:39Bir sevgi filmi diye bir şey söylüyor.
11:43İsteyenler de hani mesela çok politik bir film izleyeceğini düşünenler yönetmenin bu sözüne kanıp izlemeyebilirler.
11:49Ama bence gayet politik bir film.
11:51Bir de izleyip nasılmış yani hem sevgi hem politik de olabiliyor muymuş ne oluyormuş diye bakabilirler diye düşünüyorum.
11:59Zaten birçok yazarın yazdığı üzerine sevgi ve aşk gibi duygular çok politiktir zaten.
12:05Neyi sevdiğimiz ne sevmediğimiz her zaman o ideolojinin politikanın bir parçasıdır bence.
12:10Kesinlikle.
12:12O zaman bir sonraki bölümümüzde buluşalım değil mi?
12:14Evet bir sonraki Ekran Aşkına da tekrar görüşmek üzere.
12:17Hoşçakalın.