• evvelsi gün
T24 yazarı Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur ile T24 editörü Hazal Sipahi’nin dizi, film ve belgesel gibi yapımları tartıştığı Ekran Aşkına’nın yeni bölümünde Pera Palas’ta Gece Yarısı dizisi mercek altında.

Eylül ayında ikinci sezonuyla izleyici ile buluşan Pera Palas’ta Gece Yarısı’nda, çocukken evlatlık verilmiş ve öz annesini arayan genç gazeteci Esra Köksüz, Pera Palas’ın 130 yıllık tarihini araştırırken kendi aile geçmişi ile yüzleşir. Hazal Kaya’nın canladırdığı Esra karakteri, İstanbul’un ve kendi köklerine doğru bir zaman yolculuğa çıkar. Pera’nın 411 numaralı odasındaki zaman kapısından 1919 ve 1940’lara dönüşü ile tarihimizdeki sosyal ve politik türbülanslara şahit oluruz.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00T24 ekranından herkese merhaba. Ben Ayşe Naz Bulamur.
00:13Ben Azal Sipahi. Ekran aşkına da bizi ekrana bağlayan dizi, film, belgesel gibi yapımları mercek altına alıyoruz.
00:19Peki hocam bu bölümde merceğimizin altında hangi yapım var?
00:22Bu hafta Netflix dizisi Pera Palas'la gece yarısını tartışalım.
00:26Genç gazeteci Esra Pera Palas'ın 130 yıllık tarihini araştırmaya başlar ve otel müdürü Ahmet ile otelin gizemli bir odasındaki bir zaman kapısını keşfeder ve geçmişe doğru bir yolculuğa çıkar.
00:40Fakat 1919 ve 1941'e doğru yaptığı yolculuklarında aslında kendi aile sırlarıyla yüzleşmiş olur.
00:47Evet Pera Palas'la gece yarısı da aslında Charles King'in aynı isimli kitabından bir uyarlama.
00:53Ama mesela hani dizideki baş kahramanımız Esra Köksüz gibi bir baş kahraman yok bu kitapta.
00:59Daha çok araştırma tarih kitabı.
01:01Yani kurmaca sanıp alanlar hayal kırıklığına uğramasınlar diye bunu belli etme ihtiyacı hissettim.
01:07Çünkü internette böyle yorumlar yapılmış. Kitabı aldım başka bir şey çıktı işte fantastik bir kurgu okuyacağımı sandım falan deniyor böyle.
01:16Pera Palas'la gece yarısının ilk sezonu Mart 2022'de yayınlanmıştı.
01:20İkinci sezonu da iki buçuk yıllık aranın ardından 12 Eylül 2024'de izleyiciyle buluştu.
01:27İşte günümüzde başlayan dizide gazeteci Esra Köksüz otel hakkında bir araştırma yapmak için gidiyor.
01:33Daha sonrasında Agatha Christie'nin kaldığı 411 numaralı odadan da 1919'e önce gidiyor.
01:42Daha sonrasında da 1941'e gidişini izliyoruz sizin de dediğiniz gibi.
01:47Peki hocam dizi 1919'un tarihi atmosferine nasıl yansıtmış dersiniz?
01:53Nasıl bir İstanbul nasıl bir ülke izliyoruz?
01:55Ve bu köksüzlük yani Esra bir köksüz ya orada nasıl bir vurgu neye tekabül ediyor dersiniz?
02:03Şimdi Esra öz annesini arıyor ve aslında bu yolculukta belki 1919'dan bugüne de böyle sahipsiz yalnız bir İstanbul görüyoruz.
02:15Yani şehirde Esra gibi kendi kimliğini arıyor gibi geldi.
02:19Ve bütün bu zaman yolculuğunda da zaten Türkiye'deki sosyal politik tribülanslara da şahit oluyoruz.
02:25Önce 1919'a gidiyor ve o sırada Atatürk'e karşı İngilizlerin planladığı bir suikast var.
02:32Bunu engelliyor başarıyla.
02:34Ve bir İngiliz subayı diyor ki işte Osmanlı işgalinden beri İstanbul'da medeniyet yok.
02:39Medeni bir nüfusa ihtiyacı var şehrin diyor.
02:42Ve ona göre bunu da getirebilecek olan İngilizler.
02:46Ve Esra da geldiğiniz gibi gideceksiniz diye tam böyle ideal bir Türk kadın olarak davranıyor orada.
02:54Ve Esra belki de henüz kendi babasını bulamamış olsa da belki de Atatürk'ün hayatını kurtararak yani yaşadığı ülkenin öksüz kalmasını engelliyor.
03:04Evet zaten bu Atatürk'ü de aslında baba Türk gibi de söyleyebiliriz.
03:10Bu founding fathers söyleminden yola çıkarak tam da öyle bir durum söz konusu oluyor sizin dediğiniz gibi.
03:19Dizide Esra'yı önemli dönüm noktalarında önemli hamleler yapan bir kadın olarak izliyoruz.
03:25Hem 1919'da hem 1941'de Esra önemli dönüm noktalarında belirleyici bir insan oluyor.
03:32Ve özellikle de ikinci sezonunda dizinin kadın cinayetleriyle mücadele eden bir karakter olarak karşımızda.
03:38Ama tabii ben sırf Pera Palas'ta kaldı diye kadın düşmanı olan Alfred Hitchcock'un ikinci sezonda yer almasından pek hoşnut olmadım.
03:49Yani birazcık talihsiz buldum kadın düşmanlığıyla nam salmış birinin şeyde yer almasını.
03:55Ama zaten kovuyorlar otelden Esra'ya aşık olan Halit karakteri Alfred Hitchcock Esra'ya kur yapıyor diye.
04:02Bayağı ters davranıp otelden gönderiyor bir sahnede.
04:05Bir de Kuşlar filminin fikir annesinin Esra olabileceğine dair de bir ipucu alıyoruz.
04:11Kuşlar filmi de bayağı tartışmalı bir film.
04:13Gerçek kuşların kullanıldığı, oyuncunun kuşlar tarafından Alfred Hitchcock'un da yönlendirilmesiyle gerçekten saldırıya uğradığı da Hitchcock hakkında konuşulanlar arasında.
04:25Peki hocam bu dizide zaman yolculuğu yapılan 1919 ve 1941 yıllarında kadın mücadelesine, dayanışmasına ve güçlenmesine dair neler görüyoruz?
04:34Gözümüzü kısan şeyler de var mı?
04:36Şimdi 1919'da Esra Atatürk'ü bombalı bir gemiden kurtarıyor.
04:41Aslında böylece tarihe yön veren bir kadın olarak görüyoruz onu dizide.
04:47Ve sonra da 1941'de de kadın hakları mücadelesinde ön planda orada Tan Gazetesi'nde çalışmaya başlıyor.
04:55Ve o sırada sokaklarda bir sürü protestolar var.
04:58İşte kadınların yeri evdir, vazifeleri çocuk bakmaktır diye.
05:03Ve bir kadın düşmanı bir katil var ve mektup yazıyor Esra'ya.
05:08Diyor ki işte kadın erkek eşit değildir olmayacaktır sözlerini.
05:12Ya gazetede yazacaksınız ya da bir kadın daha ölecektir diyor.
05:15Aslında cinayetlerden bir nevi Esra'yı sorumlu tutuyor burada bir nevi.
05:21Bu sahneler bana bu 19. yüzyıldaki karın deşen jokada hatırlattı.
05:27Birçok insan diyordu ki ama zaten öldürdükleri kadınlar ev kadını değil.
05:32İşte gece gece sokaklarda gezen tırnak içinde ahlaksız kadınlar diyorlardı.
05:37Ve bu cinayetlerde meşrulaştırılmıştı bir nevi.
05:40Bu dizide de aynı şeyi görüyoruz aslında.
05:43Yani iş sahibi olan çalışan kadınlar hep hedefte.
05:48Ve Halit'in dediği gibi 1941'de evet sokaklar kadınlar için güvenli değil.
05:53Ve maalesef şu anda da gittikçe artan kadın cinayetlerle de durumun değişmediğini ve tarihin tekerrürden ibaret olduğunu görüyoruz.
06:01Evet ve benim bir de dikkatimi çeken şey oldu.
06:05Feride'nin failinin kıskançlık nedeniyle bu cinayeti işleyen Sonya oluşu da beni bozmadı değil.
06:13Peki günümüzün kadın düşmanlığını ve cinsiyet eşitsizliğini nasıl anlatıyor dizi?
06:18Şimdi önce bence Sonya'ya dönecek olursak ben orada bir kadın katil figürü olmasını da sevdim.
06:25Yani dizide şiddeti tamamen erkeklerle özdeşleştirmemiş.
06:28Ben de 19. yüzyıldaki romanlarda kadın katiller üzerine bir kitap yazdığım için bu şiddetin cinsiyetleştirilmesine de karşıyım.
06:37Ama benim sorum burada aslında katilin kadın değil de neden yabancı olması.
06:42Onun dışında zaten dizinin açılış sahnesinde birinci sezonda Esra bir gazeteci ve bir görev dağılımı yapılıyor toplantıda.
06:50Bir sosyete cinayetleri var ve bu sırada Esra diyor ki ben Agatha Christie'yi çok okumuş biri olarak polislerden daha önce bulurum katili diyor.
07:00Ama tabii bir kadın olarak özgüven ona yakıştırılmadığı için görev bir erkek meslektaşına veriyor.
07:08Ve burada çok ironik müdürü Esra'yı her şeyi kurcalamakla suçluyor.
07:13Aslında o gazeteci zaten işi bu.
07:15Yani buradaki mesele çok ironik ama Agatha Christie'nin de romanlarına baktığımızda birçok romanda aslında cinayetleri Miss Marple çözse de
07:24hep akılda kalan detektif işte tırnak içinde rasyonel mantıklı Hercule Poirot.
07:31Ve Esra'ya da böyle arga kelimeler kullandığı için, kendine fazla güvendiği için, cinsiyet rollerine uymadığı için de kimse güvenmiyor iş yerinde.
07:41Gelelim zaman yolculuğu meselesine.
07:43Dizinin akışında Esra'nın günün sonunda Tansu Bişer tarafından canlandırılan Ahmet abisinin cici annesi pozisyonunda girişi bana Very Turkish TV geldi.
07:54Aslında yine böyle farklı boyutlar zaman yolculuğu meselesi Dark'ta da işlenmişti.
08:01Ama nedense herhalde Türkiye televizyonlarının sicilinden olsa gerek, Türkiye'de böyle bir yapım izlediğimde daha böyle şey oluyorum, daha fazla batıyor.
08:09Belki bana daha gündüz kuşağını dönüyoruz gibi hissettiriyor olabilir.
08:14Peki siz bizdeki zaman yolculuğu unsurunu nasıl buldunuz?
08:18Evet ben de şu sahneyi hatırlıyorum.
08:20Esra kendi bebekliğini aslında kucağına alıyor.
08:23Hani belki bir nevi evet hala küçük bir kız çocuğu annesini arayan ve yaşadığı toplum da kendi yönünü arıyor bir nevi.
08:31Ama bence gene de sanki yani bu dizide mekanlar güzel, çekimler güzel ama diziyi oluşturan bütün bu parçalar bir araya geldiğinde ben sanki bir bütün oluşturamadığını hissediyorum.
08:46Yani bu zaman yolculuğu beni çok sürükleyemedi, etkileyemedi.
08:51Belki bu gizemli Perepalaz başlı başına da bir karakter olabilirdi diye düşünüyorum dizide.
08:58Peki mesela tarihi olaylarla olan etkileşim, tarihi figürlerle olan etkileşim sizce diziyi daha ilginç bir hale getirmeyi başarabiliyor mu?
09:07Şimdi tarihi karakterlerin ve kurgusal karakterlerin bir arada olması aslında çok güzel.
09:12Atatürk'ü görüyoruz, sonra da Sabiha Serteli görüyoruz.
09:16Fakat yani gene de bence çok da etkileyici olamamasının sebebi bu verilen sosyal mesajlar var sürekli özellikle kadın cinayetleriyle ilgili ki çok doğru, çok güzel mesajlar.
09:29Ama bu mesajları veren karakterler çok derinlemesine işlenmemiş.
09:33Mesela Halit karakteri de bir belki Jekyll and Hyde olamadı ama çok daha çetrefilli bir karakter olabilirdi.
09:40Esra da öyle ve Sabiha Sertel de sonuçta ilk kez yargılanan kadın gazeteci ünvanı var.
09:48Onun da çok farklı yönlerini belki görebilirdik ama karakterler yüzeysel olduğu için bu gerçekle kurgunun buluşması etkileyemedi.
09:59Pera'ya rağmen yani Pera'nın yıldızlı gecelerine rağmen ben de çok etkilenemedim.
10:03Peki hocam Pera Palas'ta gece yarısı neden izlenir dersiniz?
10:10Bu tarihi karakterlerin bir dizide nasıl temsil edildiğini görmek için ya da Pera Palas'ın nasıl gene tahayyül edildiğini görmek için belki izlenebilir, bilinir.
10:20Evet güzel bir Pera Palas araştırması yapıldığını ben de kamera arkası videolarından öğrendim.
10:27O anlamda bence de izlenebilir ama dürüst olacağım ben çok çok çok zorlu ayağımın başına otururken ve başına işte ara verip tekrardan oturmaya çalışırken.
10:36Yani tabii bir de sevdiğim oyuncuları görmek, Pera Palas tarihi, bu unsurlar merak konusu olabilir ama zorlandığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
10:48Peki neden izlenmez dersiniz?
10:50Şimdi oyuncular gene bence çok iyi, çekimler çok güzel ama buna rağmen dizinin ritmi tutmamış.
10:56Belki de daha iyi bir kurguyla, daha iyi bir senaryoyla çok daha iyi başarılı olabilirdi.
11:03Ben de yani iki gazeteci kadının yer aldığı bir diziyi izlemekte niye bu kadar zorlandım?
11:09Çok da böyle problematik bir şey yokken diye kendime hep sordum.
11:13Ve hani izlemeyin demiyorum ama mutlaka izleyin de diyemiyorum gibi bir pozisyondayım.
11:21O zaman bir sonraki bölümümüzde buluşmak üzere diyelim mi?
11:25Evet, Ekran Aşkı'na da tekrar görüşmek üzere.
11:27Görüşürüz.

Önerilen