• 8 saat önce
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde şirketlere verilen teşvikleri eleştirdi. Karaca, "Bir avuç patrona ‘teşvik ve istisna’ adıyla ne kadar kaynak aktarılıyor? En az 2.5 trilyon lira. Bu sömürü teşvikçiliği sayesinde şirketlerin ödediği verginin toplam vergi gelirleri içindeki payı, yüzde 12’lere kadar düştü. Devletin kasasını işçiler dolduruyor, sermaye boşaltıyor. Gecikmeden bu bakanlığının adının ‘Sanayiye Teşvik, İşçiye Kazık Bakanlığı’ adını alması gerekiyor" diye konuştu. 
NİSANUR YILDIRIM
(TBMM) - Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde şirketlere verilen teşvikleri eleştirdi. Karaca, "Bir avuç patrona 'teşvik ve istisna' adıyla ne kadar kaynak aktarılıyor? En az 2.

hbrlr1.com/ctaffayakckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Buyurun efendim. Teşekkür ediyorum. Eee ben buraya bir
00:06öneriyle geldim. Sayın Bakanımıza bakanlığın adının
00:10değiştirilmesi önerisiyle geldim. Bu bakanlığın adının
00:13açık bir biçimde sanayiye teşvik bakanlığı olması
00:16gerektiğini düşünüyoruz, öneriyoruz. Gerekçelerimizi de
00:20sunacağım size. Şimdi bakın iki bin yirmi dördün eee Ocak ve
00:25Eylül döneminde patronlara verdiğimiz teşvik katlanmış
00:28katlanmış. Ama bu süreçte asgari ücrete verilen zam yüzde
00:33sıfır. Ama patronlara bakanlık bütçesinden verilen teşvik
00:37tutarındaki artış yüzde iki yüz elli iki olmuş. Yani üç buçuk
00:40kat artmış. Sadece verilen parasal teşvik on üç milyar
00:45liranın üzerinde. Bu hızla giderse yıl sonuna kadar da on
00:49sekiz milyar lirayı görecek. Patronlara bu kadarı da
00:52yetmiyor tabii ki. Bakanlığınızın iki bin yirmi
00:55dörtte on üç bin sekiz yüz elli olan teşvik belgesi sayısı
00:59iki bin yirmi beşte on beş bin iki yüz elliye çıkacakmış. Bu
01:02sanayi patronlarının yatırımlarının büyük kısmının
01:06devlet kasasından karşılanması anlamına geliyor. Bu teşvik
01:10belgesi dediğimiz şey de adeta bir matuşka gerçekten. Tek bir
01:14belgede tek bir teşvik yok. Var da var. Teşvikler yazılıyor
01:19sürekli. Say say da bitmiyor. Bakın faiz desteği sıfır,
01:22gümrük vergisi KDV, istisnası KDV, iadesi, vergi indirimi,
01:26sigorta primi, işveren listesi desteği nitelikli personel
01:29desteği yani peki sonuçta ne oluyor? Devlet kasasından
01:34beslenen servet transferiyle de fabrika kuran, fabrika büyüten,
01:38vergisi sıfırlanmış binlerce patron canına okunmuş binlerce
01:43milyonlarca işçi. Gerekçi olarak bize sürekli olarak istihdam
01:47kaynak büyüme filan diyorsunuz ama ne zaman böyle laflar
01:52edilse bu ülkede işçi ve emekçilerin emeğini daha çok
01:55ucuzlayacağına ilişkin korkusu artıyor. Ücretlerin
01:59baskılanacağına ilişkin kaygısı büyüyor. Herkes daha da
02:03yoksullaşacağını gayet iyi biliyor. Şimdi bu teşvik
02:06belgelerini denetleyenin soruşturanın da olmadığı gayet
02:09açık. Bakın kim teşvik almış? Kim teşvik aldıktan sonra kaç
02:14kişiyi işe almış? Kaç işçiyi işten atmış? Bunun bir kaydı
02:18yok. Üstüne üstlük istihdam yaratmayacağım diyen projelere
02:22dahi teşvik verildiğini görüyoruz. Üretimde bağımlılık
02:26mi azalıyor peki? Hayır. Teşvikler artıyor mu ama?
02:29Artıyor. Bakın iki bin yirmi beş yılında yedi milyon asgari
02:33ücretliden işçi başı otuz yedi bin lira gelir vergisi
02:37almayacağız diye övündü bu iktidar. Peki bir avuç patrona
02:41teşvik ve istisna adıyla ne kadar kaynak aktarılıyor? En
02:46az iki buçuk trilyon lira. Nasıl oluyor bu peki? Ücret
02:50artmasın, maliyetler artıyor diyen patronun imdadına
02:53bakanlığınızın sigorta prim desteği koşuyor. Ne kadar
02:56ayrılıyor? Yaklaşık bir trilyon lira. Bunun için en az altı bin
03:01yedi yüz teşvik belgesi düzenlenecek. Iyimsar bir
03:04rakamla altı yüz yetmiş bin işçi ııı için patronların sigorta
03:09ödemesi yapmayacağını görüyoruz. Bu yıl asgari ücret
03:13alan bir işçi SGK'ya yılda otuz üç bin altı yüz dört lira prim
03:17ödedi. Yani on iki ay çalışan bir işçi iki ayını SGK'ya
03:21çalışmış oldu böylelikle. Sizin teşvik diye para almadığınız
03:25patronun SGK yükünü de böylelikle işçi ödemiş oldu.
03:29Kim bu patronlar? Bu milyonluk kağıtlar nasıl peynir ekmek
03:33gibi dağıtılıyor? Kimin sırtısı vazlanıyor? Bir bakalım. Cengiz
03:37Holding'in patronu Mehmet Cengiz deprem yardımı yaptığı günün
03:40ertesinde fazlasını sanayi bakanlığından alırken bu
03:44prosedür isteyen alabilir diyordu. Doğru. Kimler alıyor
03:48peki bakanlık açıklamıyor? Bakın artık açıklamıyorsunuz.
03:51Peynir ekmek gibi dağıtılan teşvikler artık sansürlü. Ama
03:56bakanlığınızın bütçesinden anlaşılıyor ki iki bin yirmi
03:59beşte verilen teşviğin en az üçte biri ulusal ve uluslararası
04:03büyük sermaye gruplarına gidecek. Koç'a, Sabancı'ya,
04:06Şişecem'a, Cengiz'e, Kolin'e gidecek ve Koç Fabrikası'nda
04:10daha fazla otobüs üretsin diye dokuz milyon liralık yatırımın
04:13yarısını halk kaynaklarından karşılıyorsunuz. Işçilerin
04:17çalışırken fıtık olduğu toplayışın yetmiş milyon
04:20liralık yatırımının otuz bir milyon lirasını devlet
04:23karşılıyor. Üstüne şirketten vergi bile alınmıyor üstelik.
04:27İsteyen sanayici teşvik alabilir diyen Cengiz'e tek bir
04:31belgeyle yüz vergi indirimi, gümrük vergisi muafiyeti, KDV
04:35istisnası ve daha bir sürü şey verildi. Maşallah ne
04:39istedilerse vermişsiniz gerçekten de. Bu sömürü
04:42teşvikçiliği sayesinde şirketlerin ödediği verginin
04:45toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde on ikilere kadar
04:49düşmüş devletin kasasını işçiler dolduruyor sermaye
04:53boşaltıyor. Gecikmeden bu bakanlığın adının sanayiye
04:58teşvik işçiye kazık bakanlığı adını alması gerekiyor. Bu açık
05:03olarak gerekçelerle ortaya rakamlarla da bütçe rakamlarıyla
05:07da konuluyor. Teşekkür ediyorum. Teşekkür ediyorum.
05:09Değerli milletvekilleri sayın milletvekilleri karşılamış
05:13bulunmaktayız. Şimdi soru cevap kısmına geçiyoruz.