• geçen ay

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Ve dün çok üzücü olaylara şahitlik ettik. İstanbul Fatih
00:05ve Eyüp Sultan'da Semih Çelik isimindeki cani iki genç
00:11kadını İkbal Uzuneli ve Ayşe Nur Halil'i katletti. Tekirdağ'da
00:18ise şiddete ve istismara uğrayan sadece iki yaşındaki
00:23Sıla Bebek dün tedavi görürken yaşam mücadelesini kaybetti. Bu
00:32yılın ilk dokuz ayında iki yüz doksan beş kadın hayattan
00:38koparıldı. Bugün ülkemizde yaşayan yaşanan kadın
00:44cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olaylarının bir rastlantı
00:50olmadığını hepimiz biliyoruz. Şiddeti üreten maalesef bu
00:56düzenin kendisidir. Günlerdir İkbal ve Ayşe Nur'un vahşice
01:02katledilmesinin ardından bile failin özelliklerini öne
01:06çıkaran faili ve katledilen kadınlar arasındaki ilişkiyi
01:12adeta magazin malzemesi haline getiren ifadeler kullanılıyor.
01:17Ama esas sorun şudur ki bu soruya cevap aramamız lazım.
01:24Bu toplum bu hale nasıl geldi? Bu canileri yaratan ve aramızda
01:31dolaştıran koşullar nedir? Bu siyasi rejim kim ne derse desin
01:38beyanlarıyla, icraatlarıyla ve rakamlarla görülüyor ki
01:44kadınları eşit görmüyor, kadınlara iyi gelmiyor. Ve öyle
01:51bir süreçteyiz ki bu iktidar kadınlarımızı ve
01:54çocuklarımızı koruyamadığı gibi bu konuda atılmış olumlu
02:00adımlardan da geri adımlar atıyor. AKP'nin kadınları hedef
02:07alan politikalarının en somut örneği iki bin yirmi bir
02:11yılında İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı
02:16tek imzayla çıkmasıdır. Buradan hepinizi hatırlatmak isterim.
02:23İstanbul Sözleşmesi uluslararası çok uluslu bir
02:27sözleşme olarak İstanbul'da bağıtlanan imzalanan hepimizin
02:34gurur duyduğu iki bin on bir yılında meclisten geçerken
02:39meclisteki tüm siyasi partilerin tüm milletvekillerinin
02:44coşkuyla oy verdikleri bundan sonra kadın katilleri kadına
02:51karşı şiddete meyledenler iyi düşünsün dediğimiz arkasından
02:56sayısız yasal düzenlemelerin gelmesinin kurumların
03:01oluşturulmasının kuralların uygulanmasının ve
03:06caydırıcılığın en net şekilde ortaya çıkacağını Türkiye'nin
03:12tamamının gördüğü bildiği ve birilerinin ayağını denk aldığı
03:19bir yıl oldu. Tam on beş yıl içinde iki bin on bir yılı
03:24kadına karşı şiddetin bariz şekilde düştüğü kadın
03:29cinayetlerinin bariz şekilde düştüğü yıldı. Bakın bu örnek
03:35tek değil. Hatırlayın kapkaç olayları. Her gün televizyonda
03:41üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı haber Adana'da, İzmir'de,
03:46İstanbul'da, Eskişehir'de kapkaç vakaları. Kadınlar
03:51sürükleniyor hatta hatırlayın kadını sürüklüyor, çantayı
03:56çalıyor, köşede yakalanıyor, gidiyor, ifadesi veriyor, salı
04:02veriliyor, akşamüstü bir başka kadına kapkaç yapıyorlardı. Ne
04:07oldu? Dedik ki kapkaçın cezası bir la üç yıl. Yatarı eğer alt
04:13sınırdan verilirse yok. Geçmişte suçu da yoksa bir yılı
04:18alıyor, aramıza dolanıyor. Zaten bu kadar az olan bir
04:23cezaya tutukluluk tedbiri de uygulanmıyor. Imkan olsa günde
04:27beş kere kapkaç yapabilir. Dönüldü. Hepimizin katkısıyla
04:32bu kürsülerden söylendi, bu mecliste söylendi. Ceza önce
04:37yedi yıla çıkarıldı. Ama dendi ki zor varsa sürüklenme varsa
04:43yağmaya girsin. Öyle planlanmış tasarlanmış mobiletle iki kişi
04:48nitelikli yağmaya girsin. Bir yıl olup yatmayan ceza on beş
04:54yıl oluveresiye herkes aklını başına aldı. Dedi ki bu devlet
04:59kafaya takmış. Bundan sonra kapkaç yapanın burnundan
05:04getirecekler. Gün yüzü göstermeyecekler. Şimdi kapkaç
05:08dünyadaki oranlarda Türkiye kapkaç cenneti bir ülke
05:13olmaktan çıktı. Artık televizyonlarda pek az
05:17görüyoruz. Demek ki neymiş? Toplumsal mükavakat varsa kadına
05:23şiddette yok mu? Kadın cinayetlerinde yok mu? Buna
05:27herkes karşı çıkarsa sözde bakarsan savunan var mı? Ve
05:33devlet bu işe kafayı takarsa masaya yumruğu uğrarsa ben bu
05:39işi bitireceğim derse bitiriyor. Işte İstanbul
05:42Sözleşmesi bu kararlılığın sözleşmesiydi. İstanbul
05:46Sözleşmesi'nde o yıl bütün vakaların azalmasının sebebi
05:51ayaklarını denk aldılar. Devlet meclis bu işe kafayı taktı
05:57dediler. Bundan sonra kadına karşı şiddetin cezası ağır.
06:01Kadına karşı cinayet, minayet, aman ha dediler. Ve ayaklarını
06:08denk aldılar. Sonra yapılacak düzenlemeler gecikti. Bir
06:13kısmı yapıldı, bir kısmı yapılmadı. Yapılanlar düzgün
06:16uygulanmadı ve bir takım çevrelerden öyle muhafazakar
06:22falan değil muhafazakarlardan değil gelici, selefi kadını
06:29hayvanla bir gören sahipsiz olanlar boşta gezenleri
06:34sahiplendirilsin diyen geçmişin domuz bağcıları velveleye
06:39başladılar. İstanbul Sözleşmesi'ne hayır. İstanbul
06:44Sözleşmesi'ne hayır. Döndü dolaştı. Bir takım sağ
06:49partilerin de bunu meydanlarda söylemesiyle birlikte Tayyip
06:54Erdoğan yüzde yarım oyun peşine düştü. O canileri hoş
07:01görenlerin o kadının sırtında sopayı eksik etme diyenlerin
07:08uzaklaştırma kararını evlatlarımdan uzaklaşıyorum diye
07:12acite edenlerin taleplerine uyup hepimizin hepimizin
07:18birlikte girdiği sözleşmeden Türkiye'nin adıyla İstanbul'un
07:23adıyla anılan bu sözleşmeden Recep Tayyip Erdoğan'ın
07:27imzasıyla çıktı. Şimdi her gün bir cinayet işlenirken niye
07:33işleniyor derseniz Tayyip Bey tek kişilik imzayla İstanbul
07:40Sözleşmesi'nden çıkarak devleti kadınların ve
07:44çocukların arkasından çekti. Katiller dedi ki tam tersine
07:50bak artık eskisi kadar ceza vermeye niyetli değiller. Bak
07:56artık şiddet o kadar da herkesin karşı çıktığı bir şey
08:01değil. Bundan sonra bana bir şey olmaz. Girsem de kravatı
08:07takarım. Iyi halden yararlanırım. Pişmanım derim
08:11pişmanlıktan yararlanırım. Iyi bir avukat gelir beni birkaç
08:17sene sonra nasılsa infaz kanununu AKP'yle MHP
08:22değiştirir. Devlet Bey bir mafya lideri için Devlet Bey
08:27geçmişten dava arkadaşım dediği bir kriminal için gider ricada
08:33bulunur dönülür dolaşılır hapishaneler boşalır ben de
08:38araya karışırım dediler. Bu bu kadar politik bu kadar siyasi
08:43bu kadar gerçek bir mesele. O yüzden devleti kadının çocuğun
08:49arkasından çekince istatistiklerin böyle
08:52fırlamasına kimse şaşırmasın. Kadın kolları genel başkanımız
08:57burada. Kendileri çalışmışlar. Bize önerdiler. Dedik ki çok
09:01iyi olur. AK Parti dahil bütün partilerin kadın kolları genel
09:06başkanlarına çağrıda bulunduk. Gerekirse tek tek ziyaret
09:11edecekler. Bu hafta olayı kınayan eylem de yapacaklar ama
09:16esas olarak da tüm siyasi partilerin kadın örgütlerinin
09:21peşine koşup diyecekler ki gelin gelin bu İstanbul
09:26Sözleşmesi'ne dönelim. Eğer kadınların uzattığı bu eli
09:30siyasi görüşü ne olursa olsun Allah var İstanbul Sözleşmesi'nden
09:36çıkıldığında ben AK Partili birçok kadın milletvekilinin
09:40ne kadar üzüldüğünü, gücümüz yetmedi dediklerini, kahrolduklarını
09:45biliyorum. Ama bir sessiz çoğunluk ve bir yandan da
09:50kadını bakanlar kurulu görevlendirirken sadece aile
09:55bakanlığına layık gören on yedi bakanlığı erkeğe veren
09:58kadının yerini aile ev diye gören anlayış bu memlekete bunu
10:04yaptı. Türkiye'nin bütün kadınları biz bu mücadeleyi
10:09elbette iktidar olduğumuzda ilk on günde aslında hepimiz
10:14biliyoruz ki bir imzayla çıkılamaz. Aslında hukuken
10:19uluslararası hukuk açısından zaten yürürlükte ama bu işe
10:24bizim iktidarımızı yapılacak ilk genel seçimi beklemeden
10:28şimdiden kim el veriyorsa elini tutacağız. Omuz omuza
10:34vereceğiz. Çocuk istismarcılarını, narinin
10:38katillerini, kadın katillerini bir daha gün ışığı görmemek
10:43üzere ne yapılması gerekiyorsa biz buradayız, hep birlikte
10:48çalışıyoruz.

Önerilen