Çözüm sürecindeki “BALIKÇI” el sıkmanın perde arkasını açıkladı

  • geçen hafta
2015’te çözüm sürecinde arabulucular arasında yer alan yazar İlhami Işık, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin uzun bir aradan sonra DEM Parti ve CHP’lilerle tokalaşmasının ardında Ortadoğu’daki gelişmelerin olası Türkiye’ye yansıma ihtimalinin olduğunu söyledi.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Yani bunu yapan Sayın Bahçeli olduğu zaman düşünmek gerekiyor.
00:04Çünkü hem Cumhur İttifakı'nın ana ortağı hem de aslında baktığınız zaman Türkiye'de hem yargı bürokrasisine egemen olan bir partinin lideri hem güvenlik bürokrasisine egemen olan bir partinin genel başkanı.
00:28Sayın Bahçeli'nin böylesine kırılma dönemlerini hissettiği zaman çıkışları var MHP liderliğinden bu yana, hem gerek onun ünlüdür erken seçim çıkışları ya da Sayın Ahmet Türke'ye yönelik cezaevindeykenki çıkışı buna benzer çıkışları var.
00:53Böyle bir ortamda benim açımdan Cumhur İttifakı'nı yıllarca takip eden bir insan olarak ya da MHP'nin, ülkenin gündeminde neler yapabileceği, kırılma anlarında hangi tavrı gösterebileceği izleyen bir insan olarak anlamlı buluyorum.
01:15Söyleyen Devlet Bahçeli, söyleyen bugün devletin bütün kılcal zamanlarına hükmeden bir lider olduğu açısından bana şeyi yansıttı, çözüm süreci başlarken çözüm sürecinin için ve neden başladığının ana sorusu Arap Baharı'nın tersine dönmesiydi.
01:36Dünya Arap Baharı'nı terk etti, başta ABD olmak üzere ve batı, İŞİD'in varlığından ötürü, 12 Eylül 2012'de ABD Büyükelçisi'nin Libya'da öldürülmesiyle başlayan o kırılma tersine döndü.
01:57Türkiye bu kırılmanın kendi içine yansımaması adına çözüm sürecini başlattı.
02:07Tıpkı şimdi de özellikle İsrail, İran'a yönelik gerilim, vekalet savaşlarının artık ortadan kalkması, direkt devletlerin bir savaşa girme ihtimalinin artık fazlalaşması, bunu söylediği günde İran, İsrail'e füzelerle saldırılarda bulundu.
02:32İran'a yönelik İsrail saldırıları eğer olursa, İran-İsrail savaşı olursa doğal olarak İran'da bir çözülmeye neden olur.
02:43İran'daki çözülmenin Türkiye'de bir kırılma yaratmaması adına devlet bahçeli'nin bu adımı atma ihtimali yüksek.
02:54Bunun böyle olup olmadığını çok uzak olmayan bir zamanda öğreniriz hep beraber ama bunun işareti gibi duruyor.
03:02Yani mühtemeldir bu.
03:03Tabi o dönemde kan gövdeyi götürüyor, kimse bir çözüm sürecinin olacağını tahmin etmiyor.
03:12Belki üçüncü aşama dediği savaşı tırmandırma stratejisini hayata geçirmek üzere, Şubat ayında onu geçirmeye çalışacak, böyle bir pozisyon almış.
03:24Bir barıştan bahsetmek delillik olarak algılanıyordu çünkü hiçbir veri yok ortada, böyle bir barış olabileceğinin, bir çözüm süreci olabileceğinin verisi yok.
03:36Ama olduğu nedeni oydu, yani Arap Baharı'nın kırılmasının Türkiye'ye olumsuz yansımasını engellemek.
03:43Bu kaygı, endişe ile Türkiye böyle bir süreci başlattı, şimdi de böyle bir kaygı endişesi var.
03:53Sayın Erdoğan, İsrail en sonunda Türkiye'de şey olur, yani İsrail'in Türkiye'ye yönelik herhangi bir durumu olmaz ama İsrail'in İran'a yönelik bir devletler savaşı düzeyi eğer oluşursa,
04:09çünkü İran'da bir rejim değişikliğinin olma ihtimali çok yüksek.
04:14Eğer İran bu savaşa direkt katılırsa, ki öyle görünüyor, katılma ihtimali yüksek İsrail'in cevabı vermesiyle, şu anda bu savaşın biraz erteleme denilen pozisyonları uygulanıyor.
04:31Nedir mesela? Bu kadar yoğun lastik füze atılmasına rağmen insan ölümü gerçekleşmedi.
04:38İsrail açısından insanların ölümü başka bir pozisyondur.
04:44Siz de hatırlarsınız, bir askeri için binlerce Filistinli'ye takas çıkardı, ki bunların bir tanesi de Hamas lideri Şahman.
04:54O bile o takasta şey oldu, onu çok dramatize edebilecek bir devlet, algı kabiliyeti de yüksek bir devlet.
05:05Bu savaşın hala iki devletin savaşına dönüşmemesinin pozisyonlarının dağımı olarak görmek gerekiyor.
05:13İstemiyor. Yoksa İran o füzeleri yerleşim bölgelerine atabilirdi.
05:18Yerleşim bölgelerine atmış olsaydı çok sayıda İsrail'i ölürdü ama onu seçmedi.
05:23Daha çok askeri bölgeler, Mosad'la veya diğer havaların o bölgeleri attı.
05:28Hala İran İsrail ile bir savaşmak istemiyor.
05:32Ama siz de takdir edersiniz ki bazı şeyler sizin kontrolünüz dışında gerçekleşme durumu yaratabilir.
05:43Savaşlar da öyledir, sosyal olaylar da öyledir. Başlar artık engelleyemezsiniz.
05:48Böyle bir tehlike var.
05:51Zannedersem Sayın Bahçeli bunu devlet adına, böyle bir tehlikenin varlığını sezerekten ki kendisi açısından asla şeytanlaştırdığı
06:02ve bütün konuşmaları şekillenmesi, mekanizması Dem Parti aleyhine olan bir lider bunu sanki hiçbir şey olmamış gibi
06:13ve kullandığı cümleler de çok özene bezene kullanmış.
06:17Biz dünyada barış isterken kendi içerimizde barışı nasıl istemeyelim?
06:23Bu çok önceden düşünülmüş, tartılmış noktası ve virgülüyle hesaplanmış cümleler bahsettiği şey.
06:35Şimdi Dem Parti, barış kelimesini iki siyasal partinin arasında kullandığın zaman bunun arka planı var.
06:44Herkes biliyor ki Dem Parti eşittir. Kürt meselesi eşittir çatışma, barış ise çatışmayı sonlandırma olarak ancak kullanırsın.
06:55İki partiyle barış kelimesini ne diye kullanırsın? Böyle bir durum.
07:02Öyle olduğunu düşünüyorum ama erken hala, yani bütünüyle böyle midir diye bunu yakın zamanda göreceğiz.
07:13Çünkü şekillenme de bize yakın zamanda ne olup bittiğini gösterecek.
07:19Yani özellikle İsrail'in İran'a vereceği cevaptan sonra bu konuşmanın değerinin ne olduğunu beraber tartacağız.
07:31Yani balıkçı tanımı Yıldıray Uğur, balıkçı adını o koydu.
07:35Biz barış görüşmelerini bir balık satan bir restoranda orada şey yapıyorduk.
07:45Çok böyle ters bir yerdi.
07:50Hatta Yıldıray Uğur onun hikayesini de yazmıştı hakikaten.
07:54Yani ulaşımın olmadığı, özellikle gitmeseniz çok rahat, sapa, ilginç bir yerdir.
08:01Zaten hemen hemen dünyadaki bütün barış görüşmeleri bir balıkçılıkla alakalı bir yerde olmuştur.
08:10Yani işte İsrail, Filistin görüşmeleri de bir balıkçı teknesinde olmuştur.
08:15İran görüşmeleri de bir balık restoranında.
08:19Yani nedense öyle bir tesadüf olmuştur.
08:22Benimki de tesadüf, bilinçli seçilen bir şey değildi.
08:25Balıkçı tanımı, ben işte bu barış görüşmelerinde olup bitenleri anlatırken taraf gazetesinde,
08:33işte balıkçıdan haber var, balıkçı böyle diyor diye, Yıldıray Uğur onu yayınlıyordu.
08:40Öyle ondan ötürü kaldı.
08:42Diğer şey doğal olarak, elbette bu şeyde benim kendi düşüncelerim vardı.
08:50Mesela çözüm sürecinin 7 adımını ben yazdım, dur ama 7 adım, 7 adılacak adım onlara.
08:59İşte 1 Mayıs'ta silahların bırakılması, çıkışı buna benzer yani.
09:04O şeyin bir bölümüne uydular, bir bölümüne uymadılar.
09:08Ama sizin yazmanız eğer muhataplarınız yoksa bir anlam ifade etmiyor.
09:13Yani elbette uygun görüldüğü için karşı taraftan, çünkü ara buluculuğun özü budur.
09:22Yani muhakkak bir taraf sizin söylediklerinize değer verir, anlamlı bulur, onun için de ara bulucu olursunuz.
09:34Genelde de ara bulucuları en fazla güçlü olan kesin değerlendirir, değer verir, anlamlandırır ki güçsüz olan da bunun ciddiyetini bilsin anlamda.
09:48Böyle oldu, benim kendi fikirlerim, kendi düşüncelerim.
09:53Ama başkalarının da onayladığı, uygun gördüğü kendilerine, gördüğü şeyler yani düşünceler toplamlıydı.
10:02Bir devlet aklına dönüşen düşünceler oldu, öyle olmasaydı zaten ne İmralı görüşmeleri olurdu ne de çözüm süreci olurdu.
10:15Yani kabul görülmeseydi kendi kendine yazan, kendi kendine açıklama yapan bir insana dönüşürdük.
10:21Adın ara bulucu da olmazdı, balıkçı da olmazdı.
10:23E doğal olarak, uzun zamandan beri, 1996'dan beri ara bulucu, daha özel olan Şam'dayken.
10:31Devletle PYK arasında, tabi tabi ki, uzun yıllar, tabi ki, benim ne PYK ile bir ilişkim var, ne devletle, hayır hayır.
10:40Zaten bir ilişkin olsa yürütemezsin, ara bulucu olamazsın.
10:44Ara bulucudan özelliği, taraflarla kendi arasında bir mesafe olmasıdır.
10:50Ya bir düşünce zenginliğine sahip olmasıdır, ya da büyük bir kitleyi etkileyebilme kabiliyetine sahip olmasıdır yani, özellikleri odur.
11:00Ama temeli güvendir, yani siz onların size söylediklerini öbür dünyada da sır olarak saklarsınız.
11:09Sadece bu dünyada değil, yani özelliği budur, güvenle olacak şeyler.
11:13İki taraftandır tabi ki, tabi tabi olmaz olur mu?
11:17Ya zaten tepki gösterilmeseydi, karşı çıkılmasaydı bunlar bütünüyle gerçekleşirdi.
11:25Şu anda gerçekleşmemesinin, yarım kalmasının, ara ara dönemsel olmasının ne dediği, tepki gösterenlerin çoğu olanların varlığıydı.
11:36Kimi zaman devlet içerisinden tepki geldi, kimi zaman PYK içerisinden geldi ama büyük çoğunlukla PYK içerisinden geldi yani.
11:43Tabi ki, yani bu bir insanı görevdir.
11:46Yani şu nedir, benim ara buluculu olduğum dönemde yaklaşık olarak işte 96'dan 2014'e kadar olan şeyde yani binlerce insan ölmemiştir.
12:00Şimdi bundan daha insani bir şey var mı? Binlerce insan, on binlerce insan yaralanmamıştı, yaralı halen yani çünkü yaralanan insan sayesinde, öldürülen insan sayesinde çoğu daha fazla.
12:12Şimdi bu kadar insanın ölmemesine neden oluyoruz? Bundan daha kıymetli, daha önemli bir şey olabilir mi? Yani hiçbir şey yapmazsanız bile.
12:19Diğeri de ülke kaynakları milyarlarca dolar, o ülke kaynakları boşu boşuna harcamamıştır.
12:27Silaha gitmemiştir, uçağa gitmemiştir, şuna gitmemiştir, havadan bombalamalar, şunla çatışmalar olmamıştır.
12:35Şimdi siz bu kadar bir şeye hayır deme şansına sahip, bundan daha insani bir şey yoktur yani o anlamda benim açımdan.
12:42Yani kaybediyorsunuz, kaybediyorsunuz yani bir sürü şey kaybediyorsunuz ama çok şey kazanıyorsunuz, insanlığı kazanıyorsunuz, kendinizi kazanıyorsunuz.
12:51Hikayesi şu, Sür-i İç Savaşı'nda, göç sırasında, kışın, Twitter'ıma sabitlemiştim zaten,
13:01o da işte bizim hikayem böyle başladı diye, bir çocuk var böyle karaltıda, çamur içinde, fotoğrafı da var orada.
13:10Hikaye öyle başladı, yani faturaları yoktu o zaman insanlara, giyim yardımı, yiyecek yardımı ona bağlındı.
13:20Bu bir insani refleks olarak şey oldu, yani öyle büyüyeceğini tahmin etmedim, düşünmedim bile.
13:27Sosyal medyada işte o çocuklara mont, bot gibi bunu yaparken 84 bin çocuğa ulaştı yani.
13:39Hiç tahmin edip beklemediğim bir şey, büyük bir rakam tabii ki, çok büyük bir rakam.
13:45O tablo, o çocuklar yanına ayak, kışın ortası, üzerlerinde hiçbir şey yok, bir de canlı görüyorsun, o öyle başladı.
13:58Bu başlarken de içinde teknik faturaları geliyordu, ondan sonra o yardım şeyleri azalmaya başladı.
14:06İkidarla problem yaşayınca doğal olarak iş adamları falan geri çekildiler, yani pırlarla geliyordu.
14:15Şöyle basit bir şey söyleyeyim, ben Şırnak'ta bütün okulundaki öğrencileri giydirdim.
14:22Şırnak'ta, isnafsız yani hepsi.
14:25O zamanın vali bile size devleti şey yaptı, utandırıyorsunuz yani, öyle bir açıklaması olmuştu.
14:35Hatta yetmedi, çocukları yeni elbise, anne babaları eski elbiseler.
14:44Öyle olunca tablo kötü oldu, ailelerini de giydirdik, sadece çocukları değil.
14:50İmkan vardı yani o zaman, Sivayi Kini sahibi 20 bin çocuğa yetecek kadar bana giyim gönderdi.
15:03Başka bir insan, örnek veriyorum Kadir Topbaş İstanbul Belediye Başkanı'ydı.
15:08Ben uçakta indim, aklım telefon çalıyor, İlhami Bey nereye istiyorsan bir tur abort gönderin.
15:14Beşir ilçesinde bütün okullara, zaten o kadar öğrenci bile yoktu, 1500 oraya.
15:21Diyarbakır'a Fenerbahçe'li bir futbolcu, adını unuttum o sponsor oldu.
15:28Diyarbakır'da Bağlar'da çok eski bir okul.
15:313000 çocuğu, o gün giyiyorum, hem ayakkabı hem mont verdim, toplum 6000 yani buna benze büyük bir rakam vardı.
15:42Sonradan faturalar gelmeye başladı, faturalar İstanbul ve Diyarbakır'a ağırlıklı, üçüncü var.
15:51Mesela ben Bağlar'da zannedersem faturasını ödemediğim ev yoktur, Diyarbakır Bağlar'da Bağlar Üstelik'te yani.
16:00Hemen faturasını ödemediğim ev kalmamıştır, su, elektrik, doğalgaz, buna benzer.
16:10Genelde de şeyler ödüyor, doktorlar, mühendisler, avukatlar, çalışanlar.
16:15Onlar ne yapıyor size yoksa müdene işi nasıl oluyor?
16:20Yani fatura, kimi mesela sosyal medyası varsa sosyal medyada yazıyor bana.
16:27Belediyeci.
16:28Yani sosyal medyası olmayanlar, akraba, eş, dost onlar aracılığıyla şey yapıyor, ben de onu yayılıyorum işte.
16:35Yani Diyarbakır'da böyle bir fatura var, elektrik faturası var, su faturası var, doğalgaz faturası var, birileri ödüyor.
16:44Kimi bazen hiç söylemiyorlar yani, hayır zaten söylemiyor, bazı insanlar abi diyor ben ödüyorum, bazıları haber vermeden bile ödüyor.
16:55Şimdi öyle oldu, yaklaşık bir senedir insanlar bana haber vermeden bile ödüyor.
17:02Ben kontrol etmesem haber vermeden bile bilmeyeceğim, kontrol bakıyorum ödenmiş, haber de mi vermiyor ödeyen?
17:08Yani öyle bir tevazilik de oluştu.
17:13Ama varlıklı insanlar, tek tük varlıklı insanlar ödüyor, genelde de çalışan insanlar ödüyor faturaları.
17:22Zenginler daha az mı?
17:23Evet tabii ki maalesef, evet öyle ama ben şeyi de yani iki yeri Diyarbakır ve hiç değişmedi, yaklaşık 7-8 yıldır bağlar, Diyarbakır bağlar ve İstanbul hiç değişmedi, hep ağırlıklı yani.
17:44Bir ekip var mı size? Yani tek tek kontrol etmek, genelleri yönlendirmek, paylaşmak?
17:50Ben yetiyorum yani, sosyal medyayı delice kullanan bir insanım sosyal medyayı, birkaç gündür hastayım onun için kullanmıyorum, yetiyorum ben öyle bir şey anlamında.
18:00Yani başka bir işe de yaramıyorsun, gelmişsin bu yaşa, en azından bir işe yara, bu ayrı bir şey.
18:08Faturası ödemeyenlere sosyal medya üzerinden destek veriyorsunuz, belki binlerce insan, belki on binlerce insanın faturası ödenmiştir.
18:18100 bini geçti tabii ki.
18:19Ne düşünüyorsunuz, ne hissediyorsunuz?
18:21Başka bir şeydir o, çünkü ben yaşamışım, kendi evimin elektrik ödemediğim zaman oldu, yaşadım, çocukların sana bakış açısı, bir kere fatura sadece fatura değil,
18:40siz o fatura ödediğiniz zaman o aile kirasını ödeyebilecek, ya da o anne eve süt, ekmek alabilecek, faturası ödese alamayacak, yani bir tanesi eksik.
18:50O fatura o aileyi o ay ayakta tutuyor, çünkü faturaları ödediği zaman diğer harcamaları yapacak, problem çıkacak yani şeyde.
19:00Ve şey yani, başka bir şeydir ya, o evin içine giriyorsunuz, diyoruz ya başka bir şey, bazı duyguların tarifi gerçekten olmuyor.
19:14Çünkü o anda sanki ışınlanmış gibi oluyorsun yani o evin içine, o evin içine huzur gelmiş.
19:21Çünkü mesela dün Ankara'da bir faturası düzenli ödüyoruz, bazı insanların var, 3-4 dörtlükler ödüyoruz yani, çalışması yok, yapamıyor, yetmiyor aldığı ücret.
19:36Çocuğu sünnet edecek, fatura mı ödeyecek? Fatura ödese çocuğu sünnet edemeyecek.
19:41Yiyenler var.
19:42Yani tanıdığım, yani şimdi düşün, böyle bir şeyle karşı karşıyasınız yani.
19:52Bu sizi mutlu ediyor tabii ki.
19:53Mutlu etmemesi mümkün değil ki, bu güç de veriyor. İnanılmaz güç veriyor, o zaman kendini soyutlayamıyorsun.
20:00Tabii doğal ama, şimdi fatura eskiden 100 liralık, 50 liralık, 300 liralık gelince sorguluyor, niye siz bu kadar çok harcadınız diye, anlamıyor musun?
20:12Şimdi öyle değil yani, 1000 liralığa göre yani, faturalar şeyi çok fazlalaştı, miktarı.
20:19Diyelim ki ben eskiden işte, günde 10-15 bin lira fatura öderken, şimdi o fatura, aynı faturalar 30 bin lira olmuş oluyor.
20:30Yani hem daha fazla aile olup size etkileniyor, çünkü faturanın miktarı, tutarı fazla.
20:37Sizden bir daha çoğaldı mı?
20:39Tabii ki çoğaldı.
20:40Şimdi şöyle de oldu, çok sayıda insan otomatik ödeyemeye aldı bir sürü aileleri.
20:49Mesela diyor ki abi bu aile, bir sene ben ödeyeceğim onların faturalarını.
20:55Yani öyle çok olmaya başladı şey olarak, bir 300'e yakındı, sonra düştü, düştü zannedersem 100'den aşağı düşmüştür şimdi.
21:06Çünkü yardımcı olanların da hayatı zorlaştı.
21:12Mesela bir tane bari örnek vereyim, birisi vardı, yani kaç sefer 10-15 bin liralık, o zaman çok büyük paraydı, 2-3 sene evvel, faturalar ödüyordu.
21:26Faturayı ben paylaştım, toplu, o hafta kaç fatura gelmişse, abi bunlar hepsi ben ödüyorum.
21:36O insanı faturaların için biz ödüyoruz.
21:38O insanı?
21:39Faturalarını biz ödüyoruz şu anda.
21:41Tabii yani bu kadar zor durumda olan, yani çok ciddi anlamda yardımcı olan insanlar var, ben onları bağladık şeye, otomatik ödemeye.
21:53Yani bir sürü arkadaş, dost tanışıyorsun artık, fatura ödediğin zaman, o insanları otomatik ödemeye bağladık.
22:02Böylesine dramatik insan hikayeleriyle de karşılaşıyorsun.

Önerilen