CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, HÜDA- PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa'nın 4'üncü maddesinin değiştirilmesine yönelik sözlerinin hukuken suç olduğunu kaydederek, "Anayasa'ya açıkça aykırı onu ihlal eden açıklamaları nedeniyle savcıların resen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri lazım. Bu memleketin bir tane yürekli savcısı çıksın 'Bu açıkça anayasayı ihlal ediyor ve milletvekilliği dokunulmazlığı için süreci başlatıyorum' diyerek bir yazı yazsın. Adalet Bakanı her gün CHP aleyhine laf etmeye yelteneceğine Anayasa'yı korumak konusundaki görevlerini hatırlasın" dedi.
(TBMM)- CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, HÜDA- PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa'nın 4'üncü maddesinin değiştirilmesine yönelik sözlerinin hukuken suç olduğunu belirterek, "Anayasa'ya açıkça aykırı onu ihlal eden açıklamaları nedeniyle savcıların resen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri lazım.
hbrlr1.com/cbtlafyakckckl
(TBMM)- CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, HÜDA- PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa'nın 4'üncü maddesinin değiştirilmesine yönelik sözlerinin hukuken suç olduğunu belirterek, "Anayasa'ya açıkça aykırı onu ihlal eden açıklamaları nedeniyle savcıların resen kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütmeleri lazım.
hbrlr1.com/cbtlafyakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Buyur başkanım. Evet teşekkür ederim. Önce iyi bir gün
00:04diliyorum. Arkadaşlar biraz evvel eee AKP milletvekili
00:09Ferhat Nasiroğlu'nun Fernas adlı maden şirketinde çalışan
00:14işçiler yedi arkadaşlarının işten çıkartılmasını protesto
00:19etmek için Ankara'da yaptıkları eylemler sırasında
00:23ters kelepçe ile gözaltına alındılar. Şimdi sen bir
00:27taraftan mevcut anayasayı darbeci ve gerici bir anayasa
00:32olarak tanımlayacaksın ve ilerici bir anayasa yapma
00:36iddiasında olacaksın. Diğer taraftan sendikalı oldukları
00:40için işten çıkartılan işçiler ve bunların arkadaşlarının
00:45eylemlerini ters kelepçe ile işçileri gözaltına alarak
00:50mahkum etmeye çalışacaksın. Bu AKP'nin klasik
00:56antidemokratik, rantiyeci, emek düşmanı çalışmalarının bir son
01:02göstergesidir. An itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi
01:06milletvekili arkadaşlarımız gözaltına alınan işçi
01:09kardeşlerimizin haklarını korumak için emniyete hareket
01:13halindedirler. Bu durumu kınadığımızı açıkça ifade
01:18ediyoruz. Sizin maden şirketleriniz olabilir.
01:22Bodrum'da otelleriniz de olabilir. Son dönemde acayip
01:26zenginleşmiş de olursunuz. Ancak işçinin hakkı öbür
01:31dünyaya kalmaz. Bunu hep beraber yaşayacağız, göreceğiz.
01:34Bunu açıkça ifade etmek isterim. Arkadaşlar diğer bir
01:39konu Türkiye yirmi sekiz gündür narin cinayeti ile yatıyor
01:44kalkıyor. Şüphesiz bir çocuğumuzun başına gelenlerin
01:49yirmi haneli bir köyde yirmi sekiz gündür çözülememiş
01:53olmasını bir skandal olarak tanımlayalım. Ve burada da şunu
01:59ifade etmek isterim. Çok yeni bir istatistik kurumlara güven
02:03istatistiği yargıya güven diyanet yüzde iki iken diyanetin
02:10de altına inmiş ve yüzde bir nokta dört olmuş. Işte
02:15soruşturma makamlarıyla, kovuşturma makamlarıyla yargıya
02:18güvenin vatandaşın gözünde neden bu kadar gerilere
02:22girdiğinin eee hep beraber analizini yapmamız lazım. Tabii
02:27narin cinayeti aslında Türkiye'de bir başka hususu bize
02:32ifade ediyor. Narin tek başına bir çocuğumuz ve başına gelenler
02:36hepimizin vicdanını kanatıyor. Ancak asıl manzarayı
02:40unutmamamız lazım. Türkiye'de iki bin sekiz ila iki bin on
02:44altı yılları arasında yüz dört bin beş yüz otuz bir çocuk
02:48kayboldu. TÜİK istatistiği. Peki ben soruyorum. Iki bin on
02:54altıdan bu yana TÜİK neden bu istatistiği açıklamaktan
02:57vazgeçti? Sekiz yıldır bu ülkede kayıp çocuk istatistiği
03:03açıklanmıyor. Oysa başvurular her gün otuz çocuğun bu
03:09memlekette kaybolduğunu gösteriyor. Iki bin yirmi iki
03:13yılında emniyete iletilen kayıp çocuk sayısı yalnızca bir
03:17arkadaşlar. On altı bin dört yüz doksan dokuzdur. Resmi
03:24verilere göre iki bin yirmi üçte yirmi beş bin altı yüz
03:27seksen beş çocuk cinsel suç mağduru ve elbette iki bin
03:34yirmi üç yılında cinsel istismar nedeniyle yargıya
03:37taşınan dosya sayısı altmış altı bin. Dolayısıyla bu narin
03:43cinayetini hakkıyla soruşturma, kovuşturma süreçlerine tabi
03:48tutalım. O katil yaratan süreçlerin ipini bir an evvel
03:54çekelim. Arkasındaki karanlık ilişkileri, siyaset, mafya ne
03:59varsa aydınlığa kavuşturalım. Ama asıl olarak bilelim ki
04:03Türkiye çocuklar için bir cehennem. Kadınlar için bir
04:07cehennem. İstatistikleri gizleyerek hiçbir şeyin üstünü
04:11örtemezsiniz. Asıl mesele bunların toptan bir şekilde eee
04:17ipini çekebilmektir. Değerli arkadaşlarım, üniversiteler
04:22açıldı, okullar açıldı. TÜİK Ağustos ayı verilerine göre
04:28Ağustos enflasyonu yüzde iki nokta kırk yedi. Bir önceki
04:32aya göre. Ancak üniversite harcamalarındaki artış yüzde
04:38iki yüz yirmi yedi kiralardaki artış ise yüzde yüz yirmi bir.
04:43Türkiye'de yedi milyon üniversite öğrencisi çocuğumuz
04:47var. Buna karşılık yalnızca sekiz yüz elli yedi yurdumuz
04:51var. Ve yurtlardaki kapasite dokuz yüz seksen yedi bin. Yani
04:56kabaca yedi milyon öğrenciye karşı bir milyon yurdumuz var.
05:01Bir milyon kapasiteli yurdumuz var. Peki AKP ne yapıyor? Geçen
05:06yıldan bu yana yalnızca otuz beş yeni yurt yapabilmiş.
05:10Aslında yurt yapmak yerine yatak kapasitesini artırmak
05:15suretiyle yurtların kalitesini daha da geriye döşürüyor. Rant
05:20projeleri birbirinin üzerine yükselirken özellikle Türkiye'de
05:24Bodrum başta olmak üzere bakanlık onaylı projelerle
05:27çevre talanı pahasına oteller birbiri ardına yükselirken yanan
05:33ormanları birden bire betonlar kaplarken bu memlekette yalnızca
05:38yurt yapamıyorsunuz. Ve çocuklar perişan olmaya devam
05:41ediyor. Türkiye'de her yıl bir milyon çocuğumuz üniversitelerden
05:46mezun oluyor. Yeni mezunlarda işsizlik oranı yüzde otuz üç
05:51nokta bir. Buna karşılık bizi kuvvetle kıskanan Almanya'da
05:56aynı rakam yüzde altı nokta dört. Yani Türkiye'de yeni
06:02mezunların işsizlik oranı Avrupa ortalamasının tam üç
06:07katı. Eğer bir ülkeyi AKP yönetiyorsa coğrafya kadere
06:12dönüşüyor. Tabii yüksek enflasyona rağmen
06:18dezenflasyon politikaları çerçevesinde büyümenin düşmesi
06:23işsizlik rakamlarının da önemli ölçüde artmasına neden oldu.
06:28Çalışabilir altmış beş nokta dokuz milyon yurttaş varken
06:32bunun ancak yirmi iki nokta sekiz milyonu kayıtlı ve tam
06:37zamanlı istihdam altında. Çok daha önemlisi geniş tanımlı
06:42işsizlik rakamları on bir milyona dayandı. Bunun
06:47gençlerdeki oranı yüzde otuz altı nokta iki kadınlardaki
06:51oranı yüzde kırk beş nokta yedi. Yani bu memleket öyle bir
06:57dönüşmüş ki çocuksanız kaybolma ihtimaliniz cinsel
07:02istismara uğrama ihtimaliniz çok yüksek. Gençseniz yurt
07:06bulamazsınız. Aileniz size inanılmaz ölçüde masraflar
07:10yapar, üniversiteyi bitirirsiniz. Bu kez iş
07:13bulamazsınız. Kadınsanız öldürülürsünüz ve istihdamında
07:18dışında tutulursunuz. Bu ülke elbette bunu hak etmiyor. Çok
07:23daha iyisini hak ediyor. On sekiz yirmi dört yaş aralığında
07:27değerli arkadaşlar her gün her üç gençten biri ne eğitimde ne
07:33de istihdamda. Bu da OECD ortalamasının üç katı yüksek.
07:39Türkiye'de bir taraftan yoksulluk inanılmaz ölçüde
07:43artarken çiftçiler isyan ederken gıda enflasyonunda
07:48dünya rekorları kırarken memleket diğer taraftan da
07:52kredi kartı borçlarındaki icra takibi bir füze gibi
07:57fırlıyor. Ilk altı ayda kredi kartının borcunu ödeyemediği
08:02için icra takibine uğrayan vatandaş sayısı bir milyon
08:07altmış üç bin kişi oldu. Bu son zamanların rekorun
08:12niteliğindedir. Arkadaşlar tabii bu tablo bize diğer
08:17taraftan da başka şeyleri anlatıyor. Türkiye gelir
08:20dağılımı eşitsizliğinde dünyanın en önde gelen
08:24ülkelerinden bir tanesi. Kayıt dışı ekonominin milli geliri
08:29oranı bu ülkede yüzde on yedi nokta üçe ulaşmış durumda.
08:35Türkiye'nin en zengin yüzde biri gelirin yüzde on sekiz
08:39nokta sekizini alıyor. Yani bir taraftan yoksulluk, bir
08:43taraftan açlık, diğer taraftan işsizlik ama diğer taraftan da
08:49öbür taraftan da Türkiye'de her yıl servetine servet katan
08:53yandaşlar ve rant ekonomisinin taraftarları. Bunun böyle
08:58devam edemeyeceğini açıkça söyleyelim. Tabii bütün bunlar
09:02tesadüf değil. Türkiye'de liyakatsızlık memleketin gözüne
09:09batıra batıra yapılmaya devam ediliyor. Son örnek Kilis'ten
09:13geldi. Bakın bu kişi Kilis AKP Gençlik Kolları Başkanı adı
09:21Musa Kara Kilis Belediyesi'nde çalışıyor Musa Kara. Bir
09:28taraftan AKP'nin Gençlik Kolları Başkanlığı'nı yapıyor. Bir
09:32taraftan da Kilis Belediyesi'nde özel kalemde muhtarlıklardan
09:37sorumlu olduğu rivayet ediliyor. Niye rivayet ediliyor?
09:40Çünkü işe güce geldiği yok. AKP Gençlik Kolları Başkanı.
09:44Maaş nereden? Maaş kamudan, Kilis Belediyesi'nden. Ne
09:49zamana kadar? Otuz bir Mart iki bin yirmi dörtte Kilis
09:54Belediyesi'ni CHP almış. Bu vatandaş Kilis Belediyesi'nden
09:58aldığım verileri sizlerle paylaş