98 yaşındaki Kaya Bulut enerjisiyle 18’lik gençlere taş çıkartıyor.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Onlar Allah gibi beni Türkiye'ye, Dünya'ya şey yapacaklar.
00:26Kazma yani. Vallahi kazma yaptım.
00:30Ağabeyle karıştırır, karıştırır, ettirir. Burayı. O yan tarafa, her tarafa bu kumdan yaptır.
00:48Bunların da mevsimini geçtir.
01:00Burası Allah bereket veriyor. Akşam topluyor, sabahın yerine bakıyorsun ki aynen kabak dolmuş.
01:31Karıştırıyorum. İstediğim zaman durmuyor. Çekip ekip bitiriyorum. Başka bir el vurmuyorum.
01:39Oturduğum yerde kazmayla belliyorum burayı. Bu şekilde yazın.
01:44Hep ekiyorum. Hele şimdi mevsimimiz bitti. Fişneler neler bitti. Kahvesler bitti.
01:50Bundan evvel olaydı. Buraları yemişler, yiyenler, içeyenler. Sebep? Para pul yok.
01:57Şu kabağa ekerek gelenlere zorla ki gel kabak götür. Gel panzer götür oradan. Panzer alıp götürürler.
02:04Hepsi de şey zamanı hakkını, hukukunu götürüp kuşat, kuşat dağıtırım.
02:10Uşaklarım da yardım ediyor şimdi. Yorulma iş yok. Bunlar yoruluyor diyorlar.
02:15Bunlar gidenden sonra ben çalışıyorum. Şu karşıdakiler görüyor.
02:19Bunlar gidenden sonra. Yoksa çalıştırmıyorlar beni. Ayağa düşer de çalışmıyorlar.
02:23Gittim miydi? Sabahın anı dün geldim. Buraları süpürmedim.
02:28Kabakları ne iş var orada koydum ama almışlar, kim almışsa.
02:31Sabahın anı sekizde kalkıyorum. Çayını, kahvesini veriyorum şeyin, karının.
02:38Sonra işte bu uşaklar geliyor. Akşamın anı altıda yatıyorum.
02:41Sabahın anı uyanıyorum ki saat ya sekiz ya yedi. Çok şükür.
02:47Ama şimdi hazmediyorum ki vallahi burayı alt üst edeyim.
02:51Öyle iştah geliyorum. Eğer bırakırsam temelli düşerim diye korkuyorum.
02:57Eskileri aklıma getiriyorum. Ama şimdi gitsem biliyorsam dün oradan konuşurum vallahi.
03:02Al çıkarsa şeyini bana ver derim. Sen gidersen yerine beni al derim.
03:08Vallahi derim böyle. Tırpanım var burada.
03:11İçeride üç bin tırpan var. Gençlere öğreneceğim işi çalsınlar, oynasınlar, kulsunlar.
03:20Yarın yersinler. Allah'a emanetsin. Çalışınlar.
03:24Babam hep doğal beslenir. Süt, yoğurt hiç eksik olmazdı bizim.
03:30Burada ineklerimiz vardı. Baya bir çiftlik evi gibiydi burada.
03:35Bizler de yani sekiz kişiyiz biz. Sekiz kardeşiz. Birisi rahmetli oldu.
03:40Hep doğal beslenmek. Babamın doksan sekiz yaşında ana dişi diz içinde.
03:46Ağzınla. Saçları yeni döküldü. Hayata küsmedi hiç.
03:51Babam bizim çınarımız. Onun gölgesinde büyüdük biz.
03:55Bahçeyi bile kendi bak. Yere oturur, çabaylinin üzerini değişir.
03:59Yere oturur eliyle. Baba ne yapıyorsun?
04:03Oğlum ben buradan elektrik alıyorum. Enerji alıyorum.
04:07Ya öyle. Ben bazen soruyorum baba bahçeyi işinden bırak diyorum. Yeter.
04:12Oğlum ben bırakırsam ölürüm diyor. İkincisi daha dün söyledi bana.
04:16Ben kendimi yirmi yaşında hissediyorum diyor.
04:19Geziyor dolaşıyor bak şu anda annem biraz ayak bağı oluyor.
04:24Annem de yatıyor. Aşıkarı on altı senedir yatakta.
04:29Dün olan olayı söyleyeyim. Ben kucaklayıp yerine yatırayım dedim annemi.
04:34Dur dedi dur. Ben yaparım. Kimseye bırakmam.
04:38Gülüyorum diyor. Sarılıyor öpüyor.
04:41Babam esnaftı. Bizim sanayide dükkanımız falan vardı.
04:45Biraz sıkıntı yaşadık. Sekiz tane nüfus köyden gelene de bizde kalıyor.
04:52Hangi bir bizim ora? Köyden kim gelse bizim evde kalır.
04:56Yer, içer, geçer, gider.
04:58Ondan sonra babam hiç anneme işte lütfüye al şu parayı da akşama bize şu yemeği yap demez.
05:07Annem burada süt satar, yoğurt satardı. Bizleri öyle büyüttü.
05:12Annemin hakkını hiçbir zaman ödeyemem.
05:14En büyük trajedi aslında hem beslenmesi hem de vefalı işi diyorsun.
05:18Vefalı işi. Hem de nasıl. Sonuna kadar kimse beni ondan caydıramaz.
05:28Bunlar kendi kendine...
05:42Bunları böyle...
05:54Dişlerim ana diş.
05:58Güzel mi?