Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Hayırlı sabahlar sevgili izleyenler bugün 12 Eylül 2024 Perşembe ben Muharrem Coşkun
00:0612 Eylül 2024
00:08Tam 44 yıl önce
00:11Türkiye
00:12Üçüncü kez
00:14Kanlı bir darbe ile
00:15Tanışmıştı
00:1612 Eylül 1980'de tam 44 yıl geçti
00:20Yine bugün aynı zamanda bizim açımızdan da çok önemli bir gün
00:2412 Eylül
00:251993
00:27Akit Medya grubunun
00:28İlk yayın organı Yeni Akit gazetesi o zaman
00:31Bek beklenen vakit
00:34Yayın hayatına başlamıştı
00:36Onu da belirtelim tam Akit Medya grubu
00:40Yeni Akit gazetesi
00:41Doğuşu ile birlikte 31 yaşına basmış durumda
00:45Onu da konuşacağız tabii ki sadece bunlar değil bu gündemimizde
00:50İşte narin meselesi narin meselesindeki zamlar bugün yargı karşısına çıkarılıyorlar
00:56Onu da söyleyelim yine Türk dünyası latin alfabesi
01:00Alfabesinde buluştu bu meseleyi de konuşacağız ama
01:04Tekrar Ali İhsan Bey'e hoş geldiniz demek istiyorum
01:06Hoş bulduk hayırlı yayınlar inşallah
01:09Tam 31 yaşındaki Akit Medya grubu siz
01:11Bu medya grubuyla bir anlamda zaten birlikte siz başlattınız
01:17Merhum Mustafa Karasanoğlu abi
01:19Liderliğinde
01:22Zor şartlarda yola çıktı
01:24Bugün 31 yaşında tabii ki
01:27O günkü şartlarla bugünkü şartlar çok değişti
01:30Bende o kervana haddim olmayarak sizin yanınızda kütüphane saymazsanız
01:34Kartımda 1995 yazıyor mesela
01:38Yani 2 yıl sonra katılmışım böyle bir kartım var sevgili izleyenler
01:44Personel kimlik kartım
01:46O zaman beklenen vakit olarak çıkmış
01:48Yine Mustafa Karasanoğlu imzalı gördüğünüz gibi
01:52Temsilcilik belgem hala saklıyorum
01:55Evimin duvarında köşesinde Mustafa Karasanoğlu'nun merhumun
01:59İmzası burada var çok önemsiyorum
02:01Onu da söyleyeyim kaybettim
02:03Siz de temsilcilik ve diğer kimlik kartlarını saklıyorsunuz bizde
02:09Dosyaları saklıyoruz
02:10Evet tazminat dosyaları
02:14Evet şimdi
02:16Burada bazı manşetleri de seçtik bunlara da geleceğim ama
02:19Bu gazete hangi şartlarda kuruldu nasıl yola çıktı
02:24Ve bugüne nasıl geldi biraz sizden bunu dinlemek isteriz Alistan Bey
02:29İnananların yüz akı olma iddiasıyla bu noktada biz olacağız başkası olmayacak anlamında değil
02:36Ama biz bu işe gönüllüyüz
02:39Olabilirsek bize ne mutlu
02:41Sevdasıyla yola çıkıldı 1989'da Cuma dergisi haftalık dergi olarak
02:46Çıkmıştır tabii bu işin öncülüğünü
02:48Rahmetli abim Mustafa Karasanoğlu
02:51Ta 1979'larda Milli Gazetede bir genel müdürlüğü var
02:56O Milli Gazetede ki genel müdürlüğünde kendisi elektrik mühendisi olmasına rağmen
03:01Gazetecilik alanındaki boşluğu görmüş
03:04Ve o noktada da
03:06Dindar insanların mutlaka ve mutlaka basın dünyasında olması gerektiğini
03:11Siyasete
03:13Girmiş
03:1469'da Milli Nizam Partisi'nde bulunmuş
03:18Beyoğlu Gençlik Kolları'nda bulunmuştu abim
03:20O tarihlerde tabi ben daha küçük ilkokul öğrencisi
03:24Yeni başlamıştım ilkokula
03:27Sonrasında Milli Nizam Partisi kapatılınca Milli Selamet Partisi'nde de
03:31Görev aldı
03:33Darbe döneminde ise
03:35Gazeteciliğe bir anlamda
03:37Geçmiş oldu
03:38Ve o tarihlerde siyasetin önemli olduğunu
03:43Dindar insanların boşluk bıraktığı
03:45Siyaset alanının çok önemli olduğunu
03:48Erbakan Hoca'nın bu noktadaki boşluğu
03:51Doldurma
03:53Azmi ve kararlılığının önemli olduğunun farkında
03:57Ama gazetecilikte daha büyük bir boşluk olduğunun
04:01Bilincinde olarak
04:03Siyaset evet bir yere kadar geliyorsunuz Milli Nizam Partisi'ni kapatıyorlar
04:08Bir yere kadar geliyorsunuz bütün partileri kapatıyorlar 12 Eylül darbesi
04:13Olabiliyor
04:14O zaman gazeteci olarak
04:16Dindar insanların hakkını hukukunu koruma noktasında bir kararlılık içerisinde ki
04:221960'lı yıllarda Cumhuriyet gazetesi imamın keçisi çalındığında
04:27İmam keçi çaldı diye çaktırmadan başlığı değiştirip
04:31Haberin içerisinde yine imamın
04:33Keçisinin çalındığı yazılı
04:35Ama başlığa niyetlerini kafalarındaki planı
04:38Aktarabiliyorlar işte bu yalancılıklar bu sahtekarlıkları
04:42Devam ettirememeleri için onların
04:45Gerçek yüzlerini ortaya koymak için
04:48Basın dünyasında dindar insanların dini hassasiyeti olan insanların mutlaka ve mutlaka
04:53Olması gerektiğini
04:55Söylüyordu o çerçevede milli gazetedeki o tecrübesinden de yarlanarak bu sefer
05:01Kendi
05:03Çevresiyle kendi yakın
05:05Arkadaşlarıyla ve aile
05:08Şirketi olarak sermaye olarak da
05:10Bizim herhangi bir şekilde anne babadan çok büyük bir varlığımız yok tamam bir varlığımız var ama
05:16Ancak kendi kendine yeter veyahut da bir işte nalburiye dükkanı açmıştık
05:2110-12 yıl kadar nalburiye dükkanında ticaretle uğraşmıştık
05:27Ben hukuk fakültesinde okurken bile
05:29Nalburiye dükkanına okul dışındaki zamanlarda gidiyordum
05:33Onlarla birlikte 89 yılında Cuma dergisini haftalık olarak
05:38Çıkartmaya başladık
05:39O haftalık dergide
05:41Rahmetli ağabeyim ne kadar
05:44O gazetecilik noktasındaki hem boşluğu
05:47Hem de dindar insanların gazetecilik yapmaya
05:51Başladıklarında ne kadar başarılı da olabileceklerini
05:55Türkiye'de göstermiş oldu gerçekten o tarihlerde
06:00100 bine kadar varan bir satış rakamına o haftalık dergi ulaşmıştı
06:06O tarihlerdeki dergiler işte tempo nokta
06:10Soyarsınız bir bayanı
06:12Bir mankeni verirsiniz eline 100 lira
06:15500 lira 10 bin lira 100 bin lira
06:18Mayolu bir resmini çekersiniz kapağa
06:20A4 tebazındaki kapağa
06:22Basarsınız koskocaman bir fotoğrafını
06:26Gırla satılır. Ama Cuma dergisi bir ilki başlattı
06:30Cuma günü
06:32Yayınlanmaya başlıyoruz dedi
06:34Her cuma çıkacağız dedi diğer dergiler hep pazartesi günü
06:37Çıkarken
06:38Biz tam aksine
06:39Cuma günü
06:40Yayın hayatına başlıyoruz ve cuma günleri çıkacağız dedik
06:44O haftalık dergide ki yakalanan başarı
06:47Ki burada tabi
06:49Sadece Mustafa Karahasanoğlu
06:52Demeyelim
06:53Rahmetli Hasan Karakaya ağabey
06:55Atilla Özdür ağabey
06:57Cezayir'den çıktıktan sonraki dönemde çünkü 89'da hala cezaevindeydi Yılmaz Yalçınar ağabey
07:0493'ten sonraki dönemde Yılmaz Yalçınar ağabey
07:09En başından itibaren Yalçın Turgut ağabey
07:12Atilla Özdür ağabey bunların her biri
07:15Hem Cuma dergisi için hem de Akit gazetesi için
07:18Çok önemli mihenk taşlarıydı