Nilüfer Zamanı 28 Ağustos 2024

  • geçen ay
Transcript
00:00:00Beyaz TV'ye Nilüfer Zamanlı hoşgeldiniz efendim hepimiz için çok güzel bir gün olsun.
00:00:05Bugün İstanbul'da inanılmaz bir sağanak yağışı var.
00:00:08Belki zaman zaman ses sizin ekranlarınıza bile yansıyor olabilir.
00:00:11Bu hepimizin evine inşallah bereket olarak gelsin.
00:00:14Çok önemli konuları konuşacağız bugün, çok da çeşitli konular konuşacağız.
00:00:18Birçok yanlışı da aslında doğruya çevireceğiz.
00:00:21Kiminle? Diyetisyen Ersin Özdemir'le.
00:00:24Sevgili hocam hoşgeldiniz. Nasılsınız?
00:00:26Hoşbulduk kıymetli Nilüfer Hanım. Ben gayet iyiyim, bomba gibiyim.
00:00:28Siz nasılsınız, iyi misiniz?
00:00:29Ben de iyiyim. Bugün böyle çok iddialı şeyler konuşacağız hocam.
00:00:32Ama şöyle hepimizin problemi olan bir şeyle başlayalım. Göbek yağları.
00:00:35Evet.
00:00:36Yani her şeyi gidermek kolay ama sıra göbeğe geldiği zaman vücudumuzun diğer bölgeleri gibi olmuyor.
00:00:44Ve sizin bir sözünüz var. Göbeği eritmek için göbeği ensel etmek lazım diyorsunuz. Ne anlamamız lazım?
00:00:51Evet evet. Eğer biyolojik olarak farkı hissedersek kıymetli Nilüfer Hanım, göbeği eritmenin temel mantığını çok rahatlıkla anlamış oluruz.
00:00:58Şimdi biz anneden doğma 3 tür yağ hücreleriyle doğuyoruz. Bunlardan bir tanesi kahverengi yağ hücreleri, bir tanesi bej yağları, bir tanesi de beyaz yağları.
00:01:07Aslında göbek, kalça, bu bölgelerde rahatsız olduğumuz yağların ağırlıklı olarak beyaz yağ hücreleri.
00:01:13Peki neden beyaz yağ hücresi, neden kahverengi yağ hücresi? Bunların farkı nereden geliyor?
00:01:18Beyaz yağ hücrelerinin fizyolojisi sudur, büyüktürler. İçindeki mitokontri yani bize enerji üretilen, şu an bu röportajı yaparken bile enerji üretilen
00:01:27mitokontri sayısı azdır. Az olduğu için de içindeki demir minerali sayısı da azdır. O yüzden beyaz gözükürler.
00:01:33Peki kahverengi yağ hücreleri neden kahverengi? Çünkü kahverengi yağ hücreleri boyut olarak çok küçüktür.
00:01:38İçerisinde bir sürü mitokontri vardır. Bir sürü mitokontrin içerisinde bir sürü demir vardır.
00:01:43Demir de bir mineral olarak kızıl ve kahverengi renk verir. O yüzden kahverengi yağ biz kahverengi, beyaz yağ da beyaz diyoruz aralarındaki mitokontri ve demir farkından dolayı.
00:01:53Şimdi bir bebekten örnek vermek gerekirse bir bebeğin kolay kolay obez olduğunu görmeyiz. Çünkü bebekler doğdukları zaman ağırlıklı olarak kahverengi yağ hücreleri vardır.
00:02:02Ama bir insanın yaşam tarzı, sağlıksız beslenme, uykusuzluk ya da yanlış ilaç tedavileri gibi faktörlerden dolayı obezisi arttığı zaman beyaz yağ hücreleri artıyor.
00:02:14Bu da en çok göbekte ve kalça bölgelerde oluyor. Yine yetişkin insandan örnek vermek gerekirse de ensemiz genelde kilo almaz. Genelde ensemiz fittir.
00:02:24Eğer bir hormonel bozukluk yoksa ama göbek niye kilo alır? Göbek niye şişer ya da eritmek daha zor olur?
00:02:30Çünkü göbek beyaz yağ hücrelerinden dolu, ense kahverengi yağ hücrelerinden dolu. Peki enseye kahverengi yaptıran şey ne?
00:02:38Ensenin sürekli güneşe maruz kalması. Yani o yüzden ben diyorum ki eğer gün ortasında, gün içerisinde karnınızı, göbeğinizi ya da eritmek istediğiniz bölgeyi güneşe maruz bırakırsanız
00:02:49böylelikle beyaz yağ hücrelerini kahverengiye çevirirsiniz. Çok daha rahatlıkla kilo verirsiniz. Çok çok daha göbeğinizi, kalçanızı, özellikle simitleşen bel bölgesini çok daha rahatlıkla eritebilirsiniz.
00:03:01Kendi üzerimde de ben bunu yapıyorum. Burada aslında menfaatimize olan iki durum var. Hem D vitamini seviyemizi çok ciddi anlamda artırırız.
00:03:08Hem de karın bölgesindeki, göbek bölgesindeki beyaz yağ hücrelerini kahverengiye çevirip çok daha rahatlıkla eritebiliriz.
00:03:15Çünkü bize hastalık yapan ya da bizim iç organlarımızı sıkıştıran, nefes darlığı yapan ya da rahatsız olduğumuz yağ hücreleri aslında beyaz yağ hücreleri.
00:03:25Bu zamana kadar yeşil çay içelim, sirke tüketelim, sabah egzersiz yapalım. Bunların hepsi doğru.
00:03:31Ama bir tık daha ileriye götürmek için ben diyorum ki göbeğimizi mutlaka ense gibi yapmamız lazım. Ensel etmemiz lazım.
00:03:38Harikaymış. O zaman gerçi şöyle düşününce çok da doğrulanıyor bilginiz. Yazın mesela insanlar daha az kiloludur kışa oranla.
00:03:46Hani o biraz tabii ki kışın yağlanma vücut buna ihtiyacı var ama belki de güneşin de etkisi buna katılıyor diye düşünüyorum.
00:03:53Kesinlikle öyle. Güneşin de etkisi katılıyor. Bir ikincisi kışın daha evlere hapsoluyoruz.
00:03:58Daha güneşin olmamasıyla beraber depresif ruh hali, iştah artışları olabiliyor.
00:04:03Mesela ben şu an birçok insan yaz ayında iştahım kesildi. Ya pek bir şey yemek istemiyorum ya da hafif zeytinyağlı yemekler yiyeyim.
00:04:10Bunlara daha okey oluyoruz, tamam oluyoruz. Ama kışın ne yapıyoruz? Böyle bir iştah artışı.
00:04:15Ve mesela sırf kan tahliye vermeye gittiğimiz zaman bile şunu fark etmişizdir.
00:04:19Yaz aylarında kanımız daha kırmızımsı, daha pembemsi. Kış aylarında kanımız daha koyu, daha siyah, daha yakın çıkar.
00:04:26Onun da en büyük sebebi kış ayındaki bu toksik kaldığı, toksiklere maruz kalmamız.
00:04:31Depresyona daha yatkın olmamız, tükettiğimiz gıdaların kalitesinin bozulmaya başlaması. Bunlar da çok etkili.
00:04:38Yani olayın sadece göbeğimizi enseletelim meselesi değil.
00:04:42Duygu durumundaki, motivasyondaki artış, D vitamini seviyelerinin yükselmesi, bağışıklık sisteminin yükselmesi.
00:04:48Çünkü bizim bağırsak çeperlerimiz el parmaklarım gibi, kalenin surları gibi kapalı bir şekilde ve seçici geçirgen.
00:04:55Yani bir gıda boyası geldi ya da bir alerjim bir gıda geldi, onu içeri almaz.
00:05:00Ama bir D vitamini geldiği zaman, bir hindi salatadan yediğimiz vitaminler, mineraller geldiği zaman onları içeri alması gerektiğini bilir.
00:05:07İşte o seçici geçirgenlik özelliğini sağlayan şeylerin başında da güneş ışınları ve D vitamini geliyor.
00:05:13Ben D vitaminler eksik kalırsam, bağırsaklarım da maalesef ki hasara açık hale geliyor.
00:05:18O yüzden günümüz dünyasında eczema, sedef, vertigo, vitiligo, diyabet, alzheimer bunların kökeni hep bağırsaklara gidiyor.
00:05:25Evet, yazın bir de gözdesi herkes için buzlu sular veya buzlu içecekler diyerek genelleyeyim.
00:05:32Ama siz orada da buza dikkat edin lütfen diyorsunuz.
00:05:35Ne gibi zarar olabilir?
00:05:36İnsan düşünüyor.
00:05:37Su neticesinde ne yapabilir ki bana diye düşünüyor.
00:05:40Aslında buzdan yana çok bir problem olmasa bile ortamdan yana çok fazla sıkıntı oluyor kıymetli Nilüfer Hanım.
00:05:47Amerika Birleşik Devletleri'nde, arkadaşlarımız da ekrana getirirler diye düşünüyorum.
00:05:50Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ortaokul öğrencisi bir hamburger şirketlerinden buz alıyor.
00:05:56Bir hamburger şirketlerinden su alıyor ve onu buza çeviriyor.
00:06:00Bir de tuvaletten su alıyor ve buza çeviriyor.
00:06:04İki buzu mikrobiyel açıdan karşılaştırıyor ve hamburger şirketlerinden aldığı suyun buza dönüşmesi tuvaletten aldığı sudan çok daha riskli, çok daha kirli çıkıyor.
00:06:16Ne açıdan?
00:06:17Patojen, bakteriler, mantarlar, virüsler açısından.
00:06:21Çünkü soğuğa maruz kalmak ve buzlaştırmak aslında zamanı durdurmak gibi.
00:06:25Bu kendi bedenimiz üzerinde de bunu yapabiliriz onu birazdan anlatmak isterim.
00:06:29Ne demek istiyorum?
00:06:30Bir patates hazırlayacaksınız, patates kızartacaksınız.
00:06:33Patatesleri doğradınız.
00:06:34Patateslerin bir grubunu oda sıcaklığına bırakın, bir grubunu da buzluğa koyun.
00:06:39Buzluktaki patates hemen renk değiştirmez, kalır o şekilde.
00:06:42Oda sıcaklığındaki patates kararmaya başlar.
00:06:45Niye kararıyor?
00:06:46Çünkü reaksiyonlara girdiği için.
00:06:47Oksidasyon oluyor değil mi?
00:06:48Oksidasyon oluyor kesinlikle öyle.
00:06:49Paslanıyor gibi aslında.
00:06:50Paslanıyor, yaşlanıyor gibi düşünebiliriz.
00:06:52Buzluktaki niye renk değiştirmiyor?
00:06:53Çünkü soğuk hava tüm olayları, tüm enzymatik olayları durdurdu ve stopladığı için enzymatik olayları.
00:07:01Yine bakın şurada buzdaki riskler açısından elinde tutmuş olduğum makalede buzdaki riskler çok rahat bir şekilde görülebiliyor.
00:07:09Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ortaokul öğrencisinin yaptığı.
00:07:12Peki hiç mi buz tüketmeyelim?
00:07:14Tüketebiliriz Nilüfer Hanım ama nasıl buz tüketelim?
00:07:16Kendi evimizde, kendi yaptığımız buzu tüketelim.
00:07:19İyi sudan yapılmış.
00:07:20Kesinlikle.
00:07:21Kaliteli bir sudan, canlı bir sudan yaptığımız buzu.
00:07:23İçerisine biraz tuz katabilirsiniz, biraz limon koyabilirsiniz içerisine.
00:07:27Ama bir hamburger zincirinde, bir restoran zincirinde, bir gaz alışverişinin araçlara yükleme yapıldığı yerlerde ya da zincir restoranlarda ben önermiyorum.
00:07:37O restoranda buz haline gelene kadar kişi hapşurdu mu, salyası mı aktı, hijyenik bir ortam mıydı ya da orada farklı patojenler var mı bunları bilemiyoruz.
00:07:47O yüzden de buzlar çok tehlikeli.
00:07:49Genelde de şöyle bir durum vardır.
00:07:52İşte buz tükettin, boğazın yandı.
00:07:54Ya da dondurma tükettin, boğazın yandı.
00:07:56Buz boğazını yakmıyor.
00:07:58İçindeki mikroplar boğaz bölgesine, yemek borusuna yapıştığı için boğazımız ağrımaya başlıyor.
00:08:04Özellikle soğuk bir gıda tükettikten sonra dondurma olabilir, buz olabilir, boğazınızda yanma, tıksırma, öksürme gibi hissiyatlar yapıyorsanız bilin ki o tükettiğiniz yerde bir sıkıntı var.
00:08:14Yani soğuk olduğu için değil aslında mikrobiyel yükü yüksek olduğu için oluyor.
00:08:18Ama bu da bizim için aslında çok iyi bir gösterge oldu.
00:08:21Böylece anlayabiliriz yediğimiz şey bakteriden zengin mi yoksa değil mi diye.
00:08:25Değil mi diye, kesinlikle.
00:08:26İnanılmaz güzel. Bir de tabii şu var herhalde değil mi?
00:08:28Buzu mesela çoklu buzları tezgah üzerine çıkartıyorlar, içinden biraz alıyorlar.
00:08:33O sürede birazcık çözülmeye başlıyor buz.
00:08:36Yani çok temiz bir şekilde yapsanız da o aradaki o çıkar, geri koy bölümün de herhalde riskli değil mi?
00:08:43Evet orası da çok riskli.
00:08:44Bir ikincisi, kıymetlinin lüfer hanım.
00:08:46Buz erimeye başladığı zaman ya da bekleme süresi geçtiği zaman hemen bakteriler coşmaya başlıyor.
00:08:51Bakteriler soğukta genelde ölmezler ya da pasif konuma geçmezler.
00:08:58Sıcağa karşı dayanıksızlardır hele ki Türkiye coğrafyasında.
00:09:01O yüzden buz şeklinde bakteri kendini çok uzun saatler çok uzun yıllar koruyabilir ya da virüsler.
00:09:06O buz kalıbını unuttu orada işlemlerine devam ediyor.
00:09:10Oradaki çözülme hele bir de tezgahtan bulaşabilecek olaylarla birlikte çok daha riskli hale gelebilir.
00:09:15O yüzden hani özetlemem gerekirse dışarıdan güvenmediğiniz yerlerden buz tüketimi yapmayın.
00:09:20Tüketecekseniz de evinizde tüketebilirsiniz.
00:09:23Sağlık Bakanımızın Sezeryan doğum ve normal doğumla ilgili yaptığı bir açıklama vardı.
00:09:29Videomuzu da hazırmış.
00:09:31İsterseniz onu bir dinleyelim sonra üzerine Sezeryan doğum ve normal doğumu konuşalım.
00:09:35Çünkü bu yıllardır hep üzerine konuşulan ama herkesin de ayrıştığı bir konu.
00:09:39Sizin fikrinizi de çok merak ediyorum.
00:09:41O zaman önce videomuz gelsin lütfen.
00:10:02Evet kendisi genel cerrah olduğu için de bu konuda çok da rahatlıkla konuşabiliyor.
00:10:06Çünkü işin bütün anatomisini de biliyor.
00:10:08Bu bir doğum yöntemi değil bu bir aslında ameliyattır.
00:10:11Ameliyattır diyor. Çok doğru söylüyor.
00:10:12Ben Sağlık Bakanı'nın kıymetli Kemal Bey'i bu konudaki açıklamasından dolayı da kutlamak istiyorum gerçekten.
00:10:17Bu benim hem bireysel sayfamda hem yıllardır bir sağlıkçı kimliği olarak anlatmaya çalıştığım bir olay kıymetli Nilüfer Hanım.
00:10:25Şimdi doğumu biraz düşünmek ve detaylarına inmek lazım.
00:10:28Bir bebek anne karnından normal yollarla doğarken Lactobasil ve Bifidobakterin ismini verdiğimiz dost bakterileri kazanıyor.
00:10:35Ve dost bakterileri kazandığı nokta neresi biliyor musunuz?
00:10:37Annenin cinsel organından çıkarken.
00:10:39Yani probiyotiklerin de aslında içinde olan şey değil mi o?
00:10:41Kesinlikle öyle. Kesinlikle öyle.
00:10:43Ve Sezeryan doğumu olduğu zaman çocuk maalesef ki o dost bakterileri kazanamıyor.
00:10:47Yani bir nevi hayata bir sıfır dezavantajlı gelmiş oluyor. Bu birinci kısım.
00:10:51İkinci kısım Sezeryan doğumu oldu, küveze alındı ya da işte belli bir ortama alındı, steril ortama alındı.
00:10:58Biliyoruz ki hastanelerde bir kanser hastasının, bir şeker hastasının, bir obez hastanın sürekli gir çık yaptığı alanlar.
00:11:05Ondaki virüsler, bakteriler, patojenler erken zamanda çocuğa bulaşabiliyor.
00:11:09Yani benim genelde iştah sorunu yaşayan ya da 13 yaşında, 10 yaşında diyabet olmuş, obez olmuş çocuklara sorduğum ilk sorulardan bir tanesi ailesine.
00:11:18Nasıl doğmuşsunuz? Normal doğumu Sezeryan doğumu ve maalesef üzülerek söylüyorum ki çoğu Sezeryan doğum.
00:11:24Bir de bence burada çok büyük bir olay var. Normal şartlarda diyelim ki Nilüfer Hanım gittiniz ve doğum yaptınız.
00:11:32Hekiminizin ya da hemşehrinizin size gelip şunu söylemesi lazım.
00:11:35Çocuğunuz Sezeryan doğum oldu, bağışıklık sistemi bir sıfır dezavantajlı.
00:11:39O yüzden eğer isterseniz böyle bir hakkınız var, isterseniz sizin kordonuzdan ve plesantanızdan sıvı alınıp bebeğinize sürülme ve bebeğinize yedirilme hakkınız var.
00:11:48Bağışıklığı güçlensin diye. Ama buradan Nilüfer zamanı izleyen kıymetli Beyaz TV izleyicilerine soralım.
00:11:54Hangi bir anneye bu hakkı söylenmiş? Hakları da söylenmiyor maalesef ki.
00:11:59Bu söylenmesi gereken bir şey mi normalde?
00:12:01Bu annenin hakkı. Nasıl ki bir mağazaya gittiniz elbise deneyeceksiniz prova odasına giderseniz bu da her anneye söylenmesi gereken bir hakkı ama maalesef ki söylenmiyor.
00:12:11Kendi kişisel gözlemimi ifade etmek isterim. 0-18 yaş grubu adölesan dediğimiz büyüme gelişme çağındaki dediğimiz tip 1 diyabetli danış anlamın %95'i Sezeryan doğum.
00:12:23Ama şu konu lütfen yanlış anlaşılmasın. Annenin hayatı tehlikesi vardır. Bebeğin hayatı tehlikesi vardır. Sezeryan olunması gerekiyordur.
00:12:30Buna hiçbir itirazım yok. Saygıyla karşılıyorum.
00:12:33O yolda bir sürü şey olabilir.
00:12:35Bir sürü şey olabilir. Bebek ters dönmüş olabilir. Farklı bir sıkıntı olmuş olabilir ama benim burada söylemek istediğim şey şu.
00:12:41Burcu balık olsun. Yok terazi burcu olsun. Şu ayda doğurayım. Yok baserim sarkmasın.
00:12:46Yok işte ben normal doğumdan korkuyorum. Daha keyfi uygulamalara benim karşı duruşluğum var.
00:12:54Çünkü o yaptığınız keyfi uygulamalar çocuğun bir ömür boyunca hayatını olumsal anlamda etkileyebiliyor.
00:13:00Sezeryan doğum yapanlar da lütfen endişeye kapılmasınlar.
00:13:03Çocuklarını gerçek gıdalarla besleyerek probiyotik prebiyotik kaynağı gıdalarla besleyerek abur cuburlardan, stresten, uyku bozukluğundan uzak tutarak
00:13:12özellikle bol yoğurt, bol kefir, bol kelle paça çorbası gibi gıdalar vererek de çocukların bağışıklığını güçlendirebilirler.
00:13:18Ama hem Sezeryan doğum olmuş hem annenin biliyorsunuz ki fizyolojik olarak da sütünün gelmediği zamanlar oluyor.
00:13:25Çünkü doğum tam normal doğum zamanı değil aslında.
00:13:28Bu anlamda da hazır mamalara da çok böyle geçmeden anne bol bol anne sütünü vererek de beslerse bir sıkıntı olmaz diye umuyorum.
00:13:36Ama keyf eder Sezeryan doğumlarda ben sağlık bakanımıza katılıyorum.
00:13:40Sezeryan doğum listemi de burada getirmek isterim.
00:13:43Dünya üzerinde Türkiye şu an Sezeryan doğumda bir numara yüzde 65 ile.
00:13:48Ne kadar yüksek bir oran?
00:13:50Her 10 bebekten neredeyse 7'si Sezeryan doğumu oluyor.
00:13:54Peki en az Sezeryan doğum ülke yapan hangi ülke?
00:13:57İsrail.
00:13:58Evet yüzde 9 buçuk yüzde 10'la İsrail en düşük.
00:14:01İsrail neyi biliyor da Sezeryan doğumları istemiyor?
00:14:05İnsanlar sorgulasınlar.
00:14:06Evet benim kordon bağıyla ilgili bir bilgim vardı.
00:14:09Yani kordon bağını bir süre bekleterek kesmenin çocuğun özellikle beyin fonksiyonlarına ileriki yaşlarda iyi geldiğini biliyordum.
00:14:16Ama bu hani annenin plezantasından ve işte kordonundan alınan sıvının verildiğini sizinle duyduk.
00:14:23Çok da kıymetli bir bilgi.
00:14:24Çok teşekkür ediyoruz.
00:14:25Bakanımızın aslında kiloyla ilgili de bir açıklaması var.
00:14:28Türkiye'de sadece Sezeryan'la doğum oranı yüksek değil kilo oranı da çok yüksek.
00:14:33Eğer hazırsa videosu kapağı varmış videosu yokmuş.
00:14:37Yüzde 60'ı fazla kiloya sahip demiş.
00:14:40Yüzde 60 çok yüksek değil mi?
00:14:42Çok yüksek ama gerçek oran da bu.
00:14:44Hatta şöyle söyleyeyim Nilüfer Hanım bu benim kişisel görüşümdür.
00:14:46Ben bunu %70 civarlarında olduğunu düşünüyorum.
00:14:49Hatta ben bunu sosyal medyamda paylaştığım zaman ama biz dışarıda hiç kilolu insan görmüyoruz.
00:14:54Hepsi çok fit gibi söylemler geliyor.
00:14:56Tabii ki öyle olacak.
00:14:57Çünkü kilo problemi olan insan zaten özgüven düşüklüğü yaşıyor.
00:15:01Düğüne gitmek istemiyor.
00:15:03Okula gitmek istemiyor.
00:15:04Nişana gitmek istemiyor.
00:15:05Sokağa çıkmak istemiyor.
00:15:06Yani o insanlarla mutlaka ve mutlaka empati kurmamız gerekiyor.
00:15:10Yine Sağlık Bakanımızın açıklaması %60'a yakını kilo problemiyle uğraşıyor.
00:15:15Tabii ki bu %60'ın da biz kendi arasında ayırmamız lazım.
00:15:18Obez durumu var.
00:15:19Fazla kilolu durumu var.
00:15:21Beden kitle indekslerine mutlaka bir bakmamız ve ölçmemiz lazım.
00:15:24Bu %60 otomatikmen ne oluyor biliyor musunuz kıymetli Nilüfer Hanım?
00:15:27%60'a yakın diabet oranı.
00:15:29%60'a yakın ve daha fazlası karaciğer yağlanması.
00:15:33%60'a yakın ve daha fazlası kanserleşme vakaları.
00:15:37Bununla alakalı bunun tabii ki birçok sebebi var.
00:15:39En başta beslenme.
00:15:41Ben de burada bugün bir diyetsiz olarak bunları söylemek istiyorum.
00:15:44Çocuklarımız, halkımız hiç olmadığı kadar reklamlarla, iletişim mecralarıyla manipülasyon altındalar.
00:15:50Gidiyorsunuz, reklamlarda kolay kolay tereyağı, zeytinyağı reklamı görmezsiniz.
00:15:54Ama nadıl reklamı, gazlı içecek reklamı, sipariş ver biz sana hediye edelim gibi reklamlar, hamur işi reklamları.
00:16:02Çocuklar artık sabah kahvaltılarını poğaça simitle kahvaltı yaptıklarını sanıyorlar.
00:16:07Paketli gıda tüketimi almış başını gitmiş durumda.
00:16:10Ve bence en çok gol yediğimiz nokta şu, yemek yeme saatlerini şaşırmış durumdayız.
00:16:16Normal şartlarda bir insanın tüm sistemi, tüm sindirim sistemi güneşe odaklı çalışır.
00:16:21Güneş varsa sindirim enzimlerim çok daha hızlı çalışıyor.
00:16:24Güneş battığı zaman sindirim enzimlerim çok daha yavaşlıyor.
00:16:27Güneş batınca ağzı da kapabak lazım aslında değil mi?
00:16:29Ağzı kapabak. Kesinlikle.
00:16:30Biz ne yapıyoruz? Akşam yemeği yeniyor, güneş batmış.
00:16:33Hadi bir meyve sofrası, hadi bir cheesecake söyleyelim, hadi bir tatlı söyleyelim.
00:16:38Bunlar çok yanlış uygulamalar.
00:16:40Benim bir diyetsiz olarak en temel iki kuralım var, danışanlarım bilir.
00:16:44Acıkınca yiyeceksiniz, doyunca bırakacaksınız.
00:16:47Doyunca bırakacaksınız. Bu kadar.
00:16:49Altı öğünlere, yedi öğünlere kesinlikle gerek yok.
00:16:51Öyle öneren insanlardan da mümkün mertebe uzak durmanızı tavsiye ediyorum.
00:16:55Yemeklerimizi bol bol çiğnerek yememiz lazım.
00:16:58Çünkü biz çiğneme fonksiyonlarımız başladığı zaman sindirim enzimleri,
00:17:01doygunluk sinyalleri 20 dakika sonra salgılanıyor.
00:17:04O yüzden de yavaş yavaş bol bol çiğnerek yememiz lazım.
00:17:07İyi duygularla yememiz lazım.
00:17:09Yani trafikte biriyle tartıştınız, sevmediniz bir derse girdiniz,
00:17:12bir akrabanızla karşılaştınız ya o akrabanızı sevmiyorsunuz.
00:17:15Bu tarz olaylarda mümkün mertebe yemeğe oturmayın.
00:17:18Ne kadar kendinizi kötü hissederseniz, dünyanın en sağlıklı gıdalarını bile yeseniz,
00:17:21o kadar sindiremezsiniz.
00:17:23Ve şuna çok dikkat edin lütfen.
00:17:25Hayır deme hakkınızı kullanın.
00:17:28İkram edildi, canım istedi. Canımız diye bir organ yok.
00:17:31O canım tatlı yaşıyor, canım tatlı istiyor.
00:17:34Bunların hepsi bağırsaktaki şekeri seven bakterileri çok fazla beslediğimiz için.
00:17:38Ve sağlık bakanımızı da tekrardan kutluyorum.
00:17:41Çünkü bu bence geç kalınmış bir açıklama.
00:17:43Kendisi zaten hemen hemen yeni göreve geldi diyebiliriz.
00:17:46Bu tarz halkımıza uyarlarda bulunması çok çok güzel.
00:17:51Ben de buradan bir besleme uzmanı olarak söylemek isterim.
00:17:53Kendisiyle ara ara temaslarda da bulunuyoruz.
00:17:56İhtiyaç olursa da her zaman da ülkemin sağlığı için aktif görev almak da isterim.
00:18:01Evet şunu sorayım hocam. Sorularım arasında yok ama
00:18:04geç kahvaltı konusunda ne düşünüyorsunuz?
00:18:06Şimdi çok popüler ya işte böyle kahvaltıyı hatta pas geçin
00:18:09veya mümkün olduğu kadar öğle saatlerine çekin diye.
00:18:12Sizin görüşünüz nedir?
00:18:13Kahvaltıyı pas geçmek yapılabilecek en büyük yanlışlardan bir tanesi.
00:18:17Ama öğlen saatine çekmek ya da ilerleyen saatlere çekmek şu anlamda mantıklı.
00:18:21Kişi kalktığı gibi acıkmadıysa, aç hissetmiyorsa kahvaltıyı ötelemesinde hiçbir sıkıntı yok.
00:18:2610, 11, 12'ye alabilir.
00:18:28Ama kahvaltıyı pas geçeceğim tamamen yanlış bir mantık. Neden?
00:18:32Çünkü gece boyunca zaten insülü seviyemiz düşmüş.
00:18:35Yeni bir güne başlıyoruz.
00:18:36Gözümüz, bedenimiz ışık gördükçe anabolik olaylarını yani yapım olaylarını arttırması lazım.
00:18:41E sen malzemeyi vermezsen nasıl yapım olayları yapacak?
00:18:44Yeteri kadar proteini, yeteri kadar lifi, yeteri kadar zeytinyağını, tereyağını vermezsek
00:18:49o malzeme bulamazsa ne yapacak?
00:18:51Düşünün, inşaat ustasısınız, duvar öreceksiniz.
00:18:54Kireç lazım, sıva lazım, su lazım.
00:18:57Bu malzemeleri vermezseniz nasıl beton yapacaksınız, nasıl inşaat yapacaksınız?
00:19:01O yüzden kahvaltıyı pas geçmek doğru bir mantık değil.
00:19:04Çünkü güneşi gördüğüm an benim sindirim enzimlerim daha çok artmaya başlıyor.
00:19:08Ama kahvaltıyı ilerleyen saatlere ilerletmek şu konuda mantıklı.
00:19:14Çünkü biz kalkar kalkmaz kortuzol hormonuyla kalkıyoruz.
00:19:18Kortuzol hormonu bizi güne hazırlamaya çalışıyor.
00:19:20İşe gideceksin, mobbing var, stres var, trafik var.
00:19:23Bu stres içerisinde, kortuzol yükseldiği saatlerde bir de ekstra kahvaltı yapmak mantıklı değil.
00:19:28Çünkü kortuzol da kan şekerimizi yükseltiyor zaten.
00:19:31O yüzden kalkar kalkmaz kahvaltıyı önermiyorum.
00:19:33Ama pas geçilmesini de önermiyorum.
00:19:36Kalktıktan 1-2 saat sonra, 9-10-11 herkes kendi bedenine göre.
00:19:41Çok erken kalkanlar var.
00:19:43Bu insanın 11'e ötelemesi de aslında pas geçmesi anlamına da geliyor neredeyse.
00:19:47Çok doğru, çok doğru.
00:19:49Ve yine söylüyorum herkes biriciktir.
00:19:519 milyara yaklaşan bir dünya nüfusu var.
00:19:53Acıkınca yiyeceksiniz.
00:19:55Yani acıkınca yiyin, bedeninize güvenin.
00:19:57Ben midemin sesini, ben bağırsaklarımın sesini güveniyorum.
00:20:00Hatta şöyle bir örnek vereyim Nilüfer Hanım.
00:20:02Eskiden bağırsaklarımız guruldardı.
00:20:04Bir guruldama sesi gelirdi.
00:20:05Acıktım derdim.
00:20:06Acıktım derdi.
00:20:07Biz buna motor kompleks diyoruz.
00:20:08Nenelerimiz, dedelerimiz çayır biçer.
00:20:11Nenemiz de yolluk hazırlar.
00:20:12Ona doğru gitmeye başlar.
00:20:14Çayır biçen insanın bağırsakları guruldamaya başlar.
00:20:16Biz buna motor kompleks diyoruz.
00:20:18Motor kompleks yani şunu söylüyor.
00:20:20Tamam artık yeni gıdaya ihtiyacım var.
00:20:23Ve sinyal ver.
00:20:24O sinyali duymamız gerekiyor bence.
00:20:26Şehir hayatlarında artık o sinyali duyamıyoruz.
00:20:28Habire yiyoruz, habire yiyoruz.
00:20:29Çok doğru hocam.
00:20:30Probiyotikleri de sormak istiyorum.
00:20:32Şimdi baktığımız zaman her yerde probiyotik reklamlarıyla dolu.
00:20:35Tozu var, hapı var.
00:20:37Hakikaten bunları dışarıdan almalı mıyız?
00:20:39Yoksa doğal probiyotikler bize yeterli olur mu?
00:20:43Eğer ki doğal probiyotik kaynaklarını evinizde yer veriyorsanız kesinlikle yeterli olur.
00:20:47Ekstra hiç almaya gerek yok.
00:20:49Ben burada Harvard'ın bir çalışmasıyla konuşmak istiyorum.
00:20:52Harvard Üniversitesi yaptı bunu Nilüfer Hanım.
00:20:54Ben Harvard'ın bu çalışmasıyla gurur duyuyorum.
00:20:56Çünkü bizim gıdalarımıza atıfta bulunuyor.
00:20:59Harvard Üniversitesi şunu söyledi.
00:21:01Servis edilen ücretli probiyotikler, toz probiyotikler acaba reklamın yapıldığı kadar faydalı mı?
00:21:07Ve sonuç hayır, yeteri kadar faydalı değil diyor.
00:21:10Ve Harvard diyor ki yoğurt, kefir, kombuça çayı, lahana turşusu, sirke bunlara ağırlık verin.
00:21:15Yani resmen Türk halkının gıdalarını...
00:21:17Bir daha gösterirseniz hocam Harvard'ın gıdalarını daha yakınlaştırsın arkadaşlar.
00:21:21Tabii ki Türk halkının gıdalarını işaret ediyor Harvard Üniversitesi'nin bu çalışmasında.
00:21:23Bu çok çok kıymetli bir çalışma.
00:21:26Peki niye toz probiyotikleri kullanmayalım?
00:21:28Ne de kapsül probiyotiklere gerçekten ihtiyacımız var mı?
00:21:30Ben orada şunu söylemek istiyorum Nilüfer Hanım.
00:21:32Probiyotik dediğimiz şey canlıdır.
00:21:34Canlı gerçek gıdadır.
00:21:36Sen canlı bir gıdayı da toz haline getirip ya da kapsül haline getirip kapsülleyemezsin.
00:21:40O kapsül ya şişer ya bozulur ya farklı bir şey olur.
00:21:43Peki bunu nasıl engelliyorlar?
00:21:45Canlı bakterileri toz haline getirmek için bakteriye bir travma etkisi, aşırı bir olay, bir travma etkisi yapıyorlar.
00:21:52Bakteri kendini sporluyor.
00:21:54Sporluyor demesi şu.
00:21:56Bakteri kendine bir koruma kalkanı oluşturuyor.
00:21:58Yarı canlı, yarı cansız forma.
00:22:00Hatta çoğu zaman cansız forma geçiyor.
00:22:02O şiddetli olayın geçmesi için.
00:22:04Ve bakteriyi bu şekilde toz haline, probiyotik haline getiriyorlar.
00:22:08Tamam buraya kadar bir durum olmayabilir.
00:22:10Ben o bakteriyi, korkmuş, ürkmüş bakteriyi mide bağırsak gibi hareketli bir ortama bir asit, bir alkali, bir baz, bir hangur, bir hungur
00:22:20böyle hareketli bir ortama verdiğim zaman, yuttuğum zaman o bakteri ortama güvenip de canlı hale geçecek mi, geçmeyecek mi?
00:22:26Kendini açmayabilir.
00:22:27Açmayabilir.
00:22:28Bunu biri Allah'ın kulu da ispatlayamaz.
00:22:30Ancak mikroskopla girip incelememiz lazım.
00:22:32O yüzden ben diyorum ki toz probiyotikler yerine önce evde yoğurt yapın, evde yoğurt mayalayın, sirke yapın, lahana, turşusu tüketin mutlaka.
00:22:40Bunlar çok çok...
00:22:42Artık yoğurtlar da ekşimiyor hocam.
00:22:43Yoğurtlar da ekşimiyor.
00:22:44Bunu konuşuyoruz burada yani bir yoğurt alıyorsunuz marketten günlerce yoğurt aldığınız gibi kalıyor.
00:22:48Kalıyor.
00:22:49Onlar çünkü gerçek yoğurt değil.
00:22:50Hele ki hazır yoğurtları ben kesinlikle önermiyorum.
00:22:53Danışanlarım buradan bilir.
00:22:54O yüzden bunlara dikkat edeceğiz.
00:22:56Bir de probiyotiklerin şuşları, cinsleri çok önemli.
00:22:59Aa ben hasta oldum ya da ben ısrar oldum dur probiyotik tüketeyim.
00:23:02Bu da çok yanlış bir uygulama.
00:23:04Probiyotiklerin cinsi, şuşu kişiye özel.
00:23:07Otizmli misiniz?
00:23:08Kabızlık mı yaşıyorsunuz?
00:23:10Israr mı yaşıyorsunuz?
00:23:11Bunların hepsine iyi gelen probiyotikler var.
00:23:13Ben probiyotik takviyesi dönem dönem kullanıyorum ama toz ya da kapsül kullanmıyorum.
00:23:17Sıvı canlı probiyotik kullanıyorum.
00:23:19Onların zaten elma sirkesine yakın bir tadı vardır.
00:23:22Miradı çok düşüktür.
00:23:2315 gün içerisinde bitirmeniz lazım.
00:23:25Yoksa kabarır, ekşimeye başlar.
00:23:27Onları duymamıştım.
00:23:28Sıvı canlı probiyotik.
00:23:29Öyle de var.
00:23:30Evet.
00:23:31Evet.
00:23:32Tabii ki onlar çok daha kıymetlidir.
00:23:33Yani taze alınmış bir şey gibi aslında.
00:23:34Kesinlikle öyle.
00:23:35Taze alınmış bir şey gibi.
00:23:36O durumda ürün almakla almamak arasındaki gibi.
00:23:38Hiç probiyotiklerin kendini kapattığını ve ölü olabileceğini düşünmemiştim aslında.
00:23:43Bu da ne kadar kıymetli bir bilgi.
00:23:45Vitamin.
00:23:46Yine multivitaminler de çok fazla hocam.
00:23:48İşte çok bilinçsizce alan var.
00:23:50Doktor kontrolünde ne kadar bilmiyorum.
00:23:52Ben de bugün sabah National Geography'in bir tane araştırmasını, bir dosyasını okudum.
00:23:56Amerika'da 3 kişiden biri multivitamin kullanıyormuş.
00:23:59Bunların da çok çok az kısmı doktor tavsiyesiyle kullanıyormuş.
00:24:03Yani kulaktan dolma.
00:24:04Bence bu araştırmayı Türkiye'ye uyarladığınızda da çok farklı olmadığını düşünüyorum.
00:24:09Peki Türkiye'de sizce hangi vitamin eksik olabilir de bu kadar vitamin kullanımına yöneliyoruz?
00:24:14Tabii ki.
00:24:15Aslında bunun çıkış noktası, kıymetli Nilüfer Hanım, pandemiyle beraber başladı.
00:24:19Pandemide herkes birden bağışıklık sisteminin önemini anladı.
00:24:23Herkes birden D vitaminlerinin önemini anladı.
00:24:25Sırf D vitamini bile virüslerin hücrelere girmesini engelleyebiliyor.
00:24:30Ya da sırf çinko bile çinko ile mesela çörekotundaki timokinon, çörekotu ve çinko
00:24:34hücre bariyerlerini virüslere, bakterilere karşı koruyor mesela ikisi birleşerek.
00:24:39Herkes bunları aslında biraz pandemiden dolayı acaba ölecek miyim, acaba yakalanır mıyım
00:24:43korkularıyla da birazcık daha başlamış oldu.
00:24:46Türkiye'de benim en yaygın gördüğüm vitamin eksiklikleri en başta D vitamini.
00:24:50Ve D vitamini konusunda çok hatalı davranışlar yapıyoruz.
00:24:53Yıllardır Amerikan filmlerinde bize sakın öğlen güneşe çıkma, akşam güneşe çık,
00:24:58akşam romantik yemek ye güneşte.
00:25:00Bunlar hep palavra.
00:25:01Güneşten D vitamini alabilmemiz için saat 11 ile 2 buçuğa kadar yani tam bu saatlerde
00:25:07dik olduğu açılarda güneş koruyucu sürmeden, herhangi bir makyaj ürünü yapmadan,
00:25:11peşine 5-6 saat boyunca duş almadan güneşlenmemiz gerekiyor.
00:25:15Ne kadar? 20 dakika. Ne kadar? 30 dakika.
00:25:17Fazlasına gerek yok. Ben çıkın bütün gün güneşin altında pişin demiyorum.
00:25:2120 dakika, 30 dakika.
00:25:2220-30 dakikadan sonra güneş koruyucusu isterseniz sürebilirsiniz.
00:25:26Ben rutinde kullanmıyorum.
00:25:28Ya da işte alerjim olan ya da gözümü beni yakıyor, gözümü yakıyor, yüzümü yakıyor diyenler de
00:25:33şapka kullanabilirler ama vücutları mutlaka güneş görmesi gerekiyor.
00:25:37D vitamini eksikliğinde bağırsak astarları, kulenin surları, savunma bariyerlerini oluşturamaz.
00:25:43D vitamini eksikliğinde kemik erimeleri başlayabilir.
00:25:46D vitamini eksikliğinde alzheimer, demans gibi hastalıklara,
00:25:49hatta tip 1 diabet gibi kronik hastalıklara, lösemiye, otizme yakalanma riskiniz dahi maalesef ki artabiliyor.
00:25:55İkinci en çok gördüğüm eksikliklerden bir tanesi şimdi okullar da açılacak.
00:25:58Anneler babalar iyi dinlesin.
00:26:00B vitaminleri, özellikle B12.
00:26:03Çok düşük B12'lerimiz var.
00:26:04Demirlerimiz çok düşük.
00:26:06B12 düşüklüğünde dün yediğin yemeği hatırlamada zorlanma.
00:26:09Sisli beyinler var etrafta değil mi?
00:26:11Sisli beyinler, unutkan beyinler, dün yediğin yemeği hatırlamada zorlanma,
00:26:14konsantrasyon bozukluğu, depresyona yatkınlık, 12 saat uyuduğum halde yorgun uyanıyorum.
00:26:19Bunlar tanıdık geliyorsa ve cilt problemleri.
00:26:21Çok fazla sivilce, çok fazla siyah nokta gibi bunlar hep B vitaminleri eksikliğidir.
00:26:25Ya da kulak çınlaması, kulak kristallerine denge kaybı.
00:26:28Yürüyorum ama sanki yer ayaklarımın altından kayıyormuş gibi oluyor.
00:26:32Bunlar B vitaminleri eksikliğine işaret eder.
00:26:34Okullarda açılırken lütfen B vitaminleri depolarınızı özellikle öğrenciler doldursun.
00:26:39Demir eksikliği, demirle B12'yi zaten birlikte anlatmak isterim.
00:26:42Demir eksikliğinde tırnaklarının sertliğini kaybetmesi,
00:26:45saç dökülmeleri, soğuk üşüme,
00:26:47işte ben kışın kaloriferin dibinden ayrılmam, sobanın dibinden ayrılmam.
00:26:51Bu tarz durumlarınız varsa ya da kilo vermede zorlanıyorsanız demir eksikliğimiz olabilir.
00:26:56Neden kilo vermeyle demir?
00:26:58Çünkü bir molekül demir vücutta dört molekül oksijeni taşıyor.
00:27:01Yani demir eksikliği olduğu zaman otomatikmen oksijen eksikliği de oluyor ve yağları yakamıyorsunuz.
00:27:06Yağları yeteri kadar eritemiyorsunuz.
00:27:08Demir ve B12 benzer kaynaklarda var.
00:27:11Et ve et ürünlerinde var.
00:27:12En çok biz ne yapıyoruz?
00:27:13Hatalardan bahsetmem gerekirse.
00:27:15Sabah kahvaltıyla beraber siyah çay içilmesi, kahve içilmesi, demiri B12'yi bağlıyor.
00:27:20Bunlar çok önemli.
00:27:21Et ürünlerinin yanına cacık yoğurt, ayran getirmeyin.
00:27:24Kuru baktegil yemeğinin yanına getirin, sebze yemeğinin yanına getirin.
00:27:27Ama hindi, balık, tavuk, kırmızı et bunların yanına...
00:27:31Bizde de çok yaygın aslında.
00:27:32Çok yaygın.
00:27:33Kebapla veya köfteyle ayran içilmesi, yoğurt yenmesi.
00:27:36Arada bir yapabilirsiniz ama böyle sürekli sürekli rutinde lütfen yapmayın.
00:27:40Ve en büyük faktör bu bence çok anlatılmıyor.
00:27:43B12 mesela intrastik enzim dediğimiz, intrastik faktörle emiliyor mideden.
00:27:48Mideden emiliyor demirde, B12'de.
00:27:50Ve bu olayı en çok neye etkiliyor?
00:27:52Stres.
00:27:53Yani kötü hissederek oturuyorsanız, kendinizi mutsuz hissederek oturuyorsanız,
00:27:57oturup kuzuyu da yeseniz yine de demiri ve B12'yi yeteri kadar sindiremiyorsunuz.
00:28:01Ve bazı bireylerde biyolojik sıkıntılar da olabiliyor.
00:28:05Mesela kronik gastrit varsa emilemeyebiliyor.
00:28:07Kronik gastrit için ne yapacağız?
00:28:09Hekimize danışacağız.
00:28:10Antiparyetel antikor.
00:28:12APA testi rica edebilirsiniz.
00:28:13Eğer APA testiniz pozitif çıkıyorsa,
00:28:15hem diyetisyeniz hem hematolog ya da metabolizma hastalıkları uzmanıyla beraber
00:28:19tedavinin düzenlenmesi gerekiyor.
00:28:21Yine en çok gördüğüm eksikliklerden bir tanesi,
00:28:24iyot eksikliği.
00:28:25Çok konuşulmuyor Nilüfer Hanım ama,
00:28:27gerek toplum kuralları gereği, gerek din kuralları gereği,
00:28:30en çok kapalı olan bölgelerimiz göğüs bölgelerimiz,
00:28:33cinsel organ bölgeleri ve prostat kanserin altında,
00:28:36meme kanserin altında %100 iyot eksikliği vardır.
00:28:39%100 D vitamini eksikliği vardır.
00:28:41İsviçre şu an tüm halkına ücretsiz iyot tabletleri dağıtıyor.
00:28:45Neden?
00:28:46Çünkü İsviçre'de nükleosantraller çok yaygın var.
00:28:49Ve onların sağladığı radyasyondan uzak durmak adına,
00:28:53bence İstanbul gibi şehirde de radyasyona çok maruz kalıyoruz.
00:28:56Yapay ışıklar, telekamerasyonlar, wifi'ler kesinlikle öyle.
00:29:01Ve bunlar maalesef ki iyota daha çok ihtiyacımız var bu konuda.
00:29:04Yine bunun yanı sıra çinko, özellikle sık sık enfeksiyon geçiriyorum,
00:29:08sık hastalanıyorum, iştah sıkıntıları yaşıyorum,
00:29:10bağışıklık sebebim çok düşük diyorsanız,
00:29:12bir yerim kesiliyor ama günlerce iyileşmiyor diyorsanız,
00:29:15çinkonunuz eksik olabilir.
00:29:16Çinkonun da en güzel kaynağı kabak çekirdeği, ay çekirdeği, tahin, susam.
00:29:20Bunlar çok güzel çinko kaynağıdır ama bunları çiğ tüketeceğiz.
00:29:23Çiğ kabak çekirdeği, çiğ tahin kavrulmamış olacak.
00:29:26Bunlar gördüğüm en şeyler.
00:29:28Multivitaminler konusunda da çok minik bir değinmek isterim.
00:29:31Multivitaminin pazarı çok büyük.
00:29:33Şimdi gıdalarla bizi hasta eden markalar aynı zamanda multivitamin de çıkartıyorlar.
00:29:39Ve multivitamine bu kadar küçük bir kapsüle yerleştirirken de
00:29:43hem dozajı çok düşük kalabiliyor,
00:29:45hem de aktif formları değil,
00:29:48daha pasif formları ve kanserojen formları kullanılabiliyor.
00:29:52Mesela kobalamin, B12 demek.
00:29:54Benim vücudum için en uygun olan kobalamin,
00:29:56yani B12 metil kobalamin, metil almanız lazım.
00:29:59Ama piyasadaki çoğu multivitamin içerisinde cyanokobalamin var.
00:30:03Cyano, cyanur kökeninden gelir.
00:30:05Niye cyanur alıyorsunuz?
00:30:06Adı yetti bize.
00:30:07Adı yetti bize, kesinlikle öyle.
00:30:08O yüzden multivitaminlerin etiket bilgisini iyi okuyacağız.
00:30:11Kendi kan tahillerimizle iyi odaklayacağız.
00:30:13Benim örnek veriyorum, selanyum eksikliğim yoksa,
00:30:16ekstra selanyum alıyorsam bu bana selanyum zehirlenmesi yapar.
00:30:19Her şeyde, her vitaminde, her mineralde fazlası iyi değildir.
00:30:23Tam tersine zararlı hale bile gelebilir.
00:30:25Evet, Türkiye'nin pandemisi aslında bu covid değildi.
00:30:28Kendi pandemisi var dediniz.
00:30:30Nedir Türkiye'nin pandemisi?
00:30:31Türkiye'nin asıl pandemileri bence kabızlık, kısırlık ve susuzluk.
00:30:36Bu üç pandemi çok yaygın.
00:30:38Özellikle de kabızlık.
00:30:39Çünkü hakikaten atalarımıza göre dışkılayamıyoruz.
00:30:42Dışkıya çok az çıkıyoruz.
00:30:43Ya da dışkımızın kıvamı, dokusu bile maalesef ki bozulmuş durumda.
00:30:47Kabızlığı şöyle düşünmek lazım kıymetli Nilüfer Hanım.
00:30:49Bir mutfak çöpünüz var.
00:30:50O çöpü atmanız lazım ve bekletiyorsunuz mutfakta.
00:30:53O mutfağı nasıl kokuş kokuş yapıyorsa,
00:30:55kabız kaldığımız zamanda atılmayan artıklar,
00:30:58ince bağırsaktan, kalın bağırsaktan tekrar iç organlara gitmeye başlıyor.
00:31:02Bence asıl pandemi, Türkiye'nin asıl pandemisi kabızlık.
00:31:06Şöyle izleyicilerimiz düşünsünler.
00:31:08Günde bir kere muz kıvamında, çok ıkınmadan,
00:31:12günde bir kere rahatlıkla büyük tuvaletinize çıkabiliyor musunuz?
00:31:15Kabızlık bence en büyük problem.
00:31:16Evet, peki bunu gidermenin bir yöntemi var mı?
00:31:18Evde böyle kolayca yapabilecek şeyimiz?
00:31:20Tabii.
00:31:21Çünkü kabızlık deyince herkesin söylediği çeşitli yöntemler var ama siz çok hasta üzerinde de çalıştığınız için.
00:31:26Mutlaka bir tanesi sizin için daha iyidir.
00:31:29Tabii ki, tabii ki. Çok çok önemli.
00:31:31Oradan tarifler de vermek isterim kıymetli Nilüfer Hanım.
00:31:33Şöyle bir tane incir kürüm var benim, bir tane de çiğ tohumlu kürüm var.
00:31:38İkisi de çok pratik, çok rahatlıkla yapabilirsiniz.
00:31:41Öncelikle incir kürüyle başlamak isterim.
00:31:43Şöyle kuru incirlerimizi alıyoruz.
00:31:46Kuru incirlerimizi bir patates doğrar gibi, küp küp patates doğrar gibi doğrayacağız.
00:31:50Ve onları bir kavanoz içerisinde biriktireceğiz.
00:31:54Şöyle ben doğrayayım canlı canlı.
00:31:56Şöyle incirlerinizi küp küp minik minik doğramanız yeterli.
00:32:00Herkes bunu pratik bir şekilde evinde yapabilir.
00:32:02İncir ve zeytinyağı aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'de de ismi geçen gıdalardır.
00:32:09Hatta üzerine yemin edilen iki şeyden biri galiba değil mi?
00:32:12Bir zeytin, bir incir.
00:32:13Kesinlikle öyle. Bir zeytin, bir incir.
00:32:15Ve burada en çok önemli noktalardan bir tanesi de şu Nilüfer Hanım, bu çok özel bir bilgi.
00:32:19İncir aslında tersini açmış binlerce çiçekten oluşuyor.
00:32:23Tersini açmış binlerce çiçek.
00:32:25Yani siz incir yerken aslında tersten açmış binlerce çiçek yiyorsunuz.
00:32:28Binlerce probiyotik, prebiyotik de yiyorsunuz.
00:32:31Ve incirleri dönlemek için, kendi sistemini devam ettirmek için de iyilek arısı deriz.
00:32:37İyilek arıları incirin içerisine girerler.
00:32:40Genelde de kraliçe arı girer.
00:32:42Ve girerken çoğu zaman kanatlarını kaybeder.
00:32:45Ve arı da incirin içerisinde hapsolur, kalır.
00:32:47Böylelikle arı da yemiş olursunuz.
00:32:49Çok da faydalıdır.
00:32:50Ben mutlaka bu kürü öneririm.
00:32:52Şöyle görsel olarak gösterelim izleyicilerimize.
00:32:56İncirlerinizi bir cam kavanoz içerisine koydunuz.
00:32:59Üzerine zeytinyağı dökeceksiniz.
00:33:01Bu çok kıymetli zeytinyağı.
00:33:03Zeytinyağı mümkün mertebe incirlerin boyutunu geçsin.
00:33:06Biz burada tamamen canlı yayın esnasında göstermek amaçlı.
00:33:09Şöyle incirlerimiz zeytinyağın üzerine boyutunu geçecek.
00:33:13Siz daha büyük kavanozlarda yapabilirsiniz.
00:33:15Sanki melemen yapıyormuşçasına sıkı bir şekilde kapatıyorsunuz.
00:33:18Güneş görmeyen bir mutfak rafında koyuyorsunuz.
00:33:21Ve orada en az bir gün bekleyecek.
00:33:23Ondan sonra ertesi gün kullanmaya başlayabilirsiniz.
00:33:25Ertesi gün bir yemek kaşığı ağzınıza ister kahvaltıyla ister aç karınla tüketiyorsunuz.
00:33:31Mümkünse suyla beraber olursa daha rahat olur.
00:33:33Bakın bakalım nasıl kavanozunuzu çözüyor.
00:33:35Çok çok başarılı bir tarif.
00:33:36Bu birinci tarif.
00:33:37İkinci tarifimizde de malzemelerimiz yine çok kolay.
00:33:40Şöyle bir bardak sıcak su.
00:33:43Arkadaşlarımıza sıcak su getirmişler.
00:33:44Çok teşekkür ediyorum.
00:33:45Bir bardak sıcak su.
00:33:47Ortalama bir yemek kaşığı ya da bir buçuk yemek kaşığı çiğ tohumu.
00:33:50Çiğ tohumu omega 3 kaynağıdır.
00:33:52Ve içerisindeki yapılarla beraber bağırsakları kayganlaştırır.
00:33:55Süper gıda da diyorlar.
00:33:57Süper gıda da diyorlar.
00:33:58Kesinlikle öyle.
00:33:59Bir yemek kaşığı çiğ tohumunu da içerisine koyacağız.
00:34:02Üstüne biraz yarım limon ya da çeyrek limon üzerine sıkabilirsiniz.
00:34:06O an evinizde limon yoksa limonsuz da yapabilirsiniz.
00:34:09Çok problem değil ama limon C vitamini kaynağı olduğu için daha iyi bir hale getiriyor.
00:34:14Şöyle limonumuzu sıktık.
00:34:15Zaten çiğ tohumları da birazdan ıslanmaya başlayacak.
00:34:18Daha sonra buradaki püf nokta bardak hızlı soğumasın diye bardağın üstünü kapatıyoruz.
00:34:24Hem de demleniyor sanki o zaman.
00:34:26Kesinlikle öyle.
00:34:27Şimdi lütfen bizim sohbetimiz devam ederken vaktimiz kalırsa canlı yayının sonuna doğru gösteririz.
00:34:32O çiğ tohumları jöle olmaya başlayacak.
00:34:34Evet.
00:34:35Şişmeye başlayacak.
00:34:36Ve ortalama 15-20 dakika sonra bardağınızı çiğ tohumlarla birlikte o şişmiş çiğ tohumlarla beraber bardağınızı içmenizi rica ediyorum.
00:34:46Buradaki en büyük marifet şu aslında.
00:34:48Çiğ tohumları suyu içine hapsettiği için şişiyorlar.
00:34:51Alan kaplıyorlar.
00:34:52Ve bağırsakları kayganlaştırıyor.
00:34:54Aynı zamanda çiğ tohumu çok güzel bir omega 3 kaynağıdır.
00:34:57Özellikle ben et yiyemiyorum.
00:34:58Özellikle ben vegan besleniyorum diyenler için de çok güzel bir omega 3 kaynağı.
00:35:02Beyin fonksiyonları, odaklanma fonksiyonlarına çok iyi geliyor.
00:35:05Bağırsakları kayganlaştırıyor.
00:35:08Kaygan olan yerden daha rahat akar.
00:35:10Dışkı daha rahat akar.
00:35:11Tabi burada dışkının kıvamı da önemli.
00:35:13Orada birkaç tiyo vermek isterim.
00:35:15Dışkımızın mümkün olduğu kadar çok ıkınmadan muz kıvamında çıkması lazım.
00:35:19Çok keçi koyun kakası gibi çıkıyorsa da istemiyoruz.
00:35:22Onu orada da belli başlı risklere işaret eder.
00:35:24Çok böyle cıvık ishal gibi çıkıyorsa da belli başlı risklere işaret eder.
00:35:28Bir de herkes dışkısına baksın.
00:35:30Sağlıkta ayıp olmaz.
00:35:31Dışkınız suyun üzerine çok yüzmeyecek.
00:35:33Suyun üzerinde yüzüyorsa o da büyük bir sıkıntı.
00:35:36Bir pratik bilgiden daha bahsedeyim.
00:35:38Kırmızı pancarın ister çiğ halini ister kıvas halini yani o sıvılaştırmış halini ister turşu halini tüketiyorsunuz.
00:35:44Eğer iki güne kadar 48 saate kadar dışkınız ya da büyük abdestiniz ya da küçük abdestiniz pembeleşme kırmızılaşma oluyorsa
00:35:51bu da mide asidinizin yeteri kadar güçlü olmadığı mide asidinizin bozulduğu anlamına gelir.
00:35:56Bazen idrarınız da boyanır hatta.
00:35:58Onlar işte özellikle kırmızı pancarda idrar boyanıyorsa bu maalesef ki mide asidinin gücünü kaybettiğini gösterir.
00:36:04İdrar boyanıyorsa mide asidinin gücünü kaybettiğini gösterir.
00:36:08Dışkı boyanıyorsa pankriyatik enzimlerinizde sıkıntı olduğunu gösterir.
00:36:12Bununla alakalı da detaylı bilgiler var.
00:36:14Evet hocam kısacık bir araya gideceğiz ama aradan sonra konuşacak çok şeyimiz var.
00:36:17Mesela yumurtaları konuşacağız.
00:36:19Taze yumurtayı seçmenin de yolu var efendim.
00:36:21Bunları da konuşacağız.
00:36:23Çiğ atamamının şişmiş halini hep birlikte yine burada göreceğiz.
00:36:26Daha konuşacak çok şeyimiz var.
00:36:28Kısa ara sonra sizi tekrar bekliyoruz.
00:36:31Evet diyetisyen Ersin Özdemir'le kaldığımız yerden devam ediyoruz.
00:36:34Müsaadeniz olursa hocam izleyicilerimizin sorularından aktarmak isterim.
00:36:37Sonra biz kendi konularımızla devam edelim.
00:36:39Tabii ki.
00:36:40Biraz önce dediniz ya hocam eğer dışkı pancardan veya idrar pancardan boyanırsa asit miktarı azdır dediniz değil mi?
00:36:46Evet doğru.
00:36:47Mide asidi aslında ne yapmak gerekiyor diye sormuş Vuslat Hanım.
00:36:50Çok güzel bir soru.
00:36:52Çok selamlar olsun.
00:36:53Şöyle mide asidimizde eğer düşüklük varsa birinci olarak yemekleri bol bol iyi çiğnememiz lazım.
00:36:59Genelde hızlı yiyen insanlardır.
00:37:01İkinci olarak yemeklerden önce bir yemek kaşığı kadar elma sirkesi tüketebilirsiniz ya da üzüm sirkesi olabilir.
00:37:07Üçüncü olarak yemeklerde kırmızı pancara devam etmemiz lazım.
00:37:10Ta ki dışkımızı boyamadığı günü görene kadar devam etmemiz lazım.
00:37:14Dördüncü olarak da yemeklerle beraber lahana turşusu, turşunun suyu bunları içmemiz lazım.
00:37:18Yani bizim o asidi desteklememiz lazım mutlaka.
00:37:21Mide asidimizin, Nilüfer Hanım, pH'inin 1 ile 2 arasında olması lazım.
00:37:25Ciddi asit.
00:37:26Mide asidi pH'i 2'den 3'e çıktığı zaman bizim kafamızdaki gibi bir birim değişmiyor.
00:37:3110 kat gücünü kaybediyor.
00:37:332'den 4'e çıktığı zaman 100 kat gücünü kaybediyor.
00:37:3510'ar kat olarak değişiyor.
00:37:37O yüzden buna dikkat etmek lazım.
00:37:39Bunlara dikkat edilirse, bol çiğnenirse mide asidi toparlanır.
00:37:43O zaman aklıma hemen şu soru geliyor hocam.
00:37:45Vücudu sürekli alkali yapmak da iyi bir şey değil o zaman.
00:37:47Tabii. Sürekli alkali yapmak iyi bir şey değil.
00:37:49Mide asidinizi bir noktadan sonra nötrlersiniz.
00:37:52Genel beslenmemiz alkali olduktan sonra, daha sebze ağırlıklı, daha yeşil çay,
00:37:57daha alkali gıdalar olduktan sonra vücudumuzun tamponlama sistemi var.
00:38:01Çok asidik beslenirseniz de hemen asid olmazsınız.
00:38:03Vücut onu tamponluyor alkalilerle.
00:38:05Ama genel beslenmemizin %80 oranında alkaliye kayması daha mantıklı.
00:38:10Evet. Bir soru daha.
00:38:11Ben ilk kez duyuyorum hocam.
00:38:13Ara ekmeğini sorar mısınız hocama demişler.
00:38:15Tabii ki. Tabii ki.
00:38:16Ara ekmeği özellikle kanserden korunmada çok çok etkili.
00:38:19Otizm vakalarını engellemede çok çok etkili.
00:38:22Ya da otistik birey varsa semptomlarını toparlamada.
00:38:25Aslında ben onu şöyle örnekle anlatmayı seviyorum.
00:38:27Kıymetli Nilüfer Hanım.
00:38:28Bal eşittir süt.
00:38:31Bal eşittir süt.
00:38:32Polen eşittir yoğurt.
00:38:33Ara ekmeği eşittir kefir.
00:38:35Yani biz bugün günümüzde sütü değil kefiri tüketmemiz gerektiğini nasıl söylüyorsak.
00:38:39Ara ekmeği de eşittir kefir.
00:38:41Polen eşittir yoğurt.
00:38:43Bal eşittir süt.
00:38:45Yani balı yemektense polen tüketmek, ara ekmeği tüketmek çok çok daha mantıklı.
00:38:49Ara ekmeği arıların ortalama olarak hani 200 günde falan ürettiği çok özel bir madde.
00:38:55Çok kanser savar bir madde.
00:38:57Bu içindeki polen miktarı olsun ve anti kanserojen miktar dediğimiz ajanlar çok fazla var.
00:39:04Ve tam bir anti kanserojen, tam bir anti oksijen deposu.
00:39:07Hani güvenir bir adresten ben ara ekmeğini hayatlarına katmalarını tavsiye ederim.
00:39:11Katmalarını tavsiye ediyorsunuz.
00:39:12Peki, şimdi biraz yumurta hakkında konuşalım mı hocam?
00:39:15Yumurtanın işte taze olup olmadığını nasıl anlayacağız?
00:39:18Bunun bir yöntemi varmış.
00:39:19Şimdi sevgili hocam bize bunu gösterecek.
00:39:21Tabii ki, tabii ki.
00:39:22Şimdi şöyle Nilüfer Hanım.
00:39:23İki tane yumurta var elimde.
00:39:25Benimki kendi soluma göre şu bayat olan yumurta.
00:39:28Sağ elimde tutmuş olduğunda taze olan yumurta.
00:39:30Eğer aldığım yumurtayı taze mi, bayat mı şeklinde eğer güvensizliğimiz varsa
00:39:36ya da tarihi geçtiyse ya da aldığımız yere güvenmiyorsak
00:39:39çok basit bir teste yumurtamız bayat mı taze mi anlayabiliriz.
00:39:42Önce taze yumurtayı yapmak istiyorum.
00:39:45Sağ elimdekini.
00:39:46Taze yumurtayı ben suya koyduğum zaman suyun dibine batması lazım.
00:39:50Çökmesi lazım dibine.
00:39:52Şöyle yapalım.
00:39:53Bakın taze yumurtayı suya koyuyorum.
00:39:55Ve gördüğünüz gibi direkt battı.
00:39:58Büyükte bir hızla aşağı indi.
00:39:59Diğeri de bayat yumurta.
00:40:00Bayat yumurtayı da suya koyduğum zaman havada kalır, asılı kalır ya da en yukarı doğru çıkar.
00:40:05Çünkü içerisinde hava kabarcıkları girmiştir ve bayatladığını gösterir.
00:40:09Şurada bayat yumurtamız.
00:40:12Gördüğünüz gibi havada kaldı.
00:40:14En üstünde duruyor.
00:40:15Bence en pratik şey bu yumurta konusunda.
00:40:17Şöyle batırsanız bile o bir süre sonra tekrar havaya çıkacaktır.
00:40:20Bu artık bayatladığı anlamda.
00:40:22Sanki can simidi takmış gibi değil mi denizde.
00:40:24Takmış gibi.
00:40:25Kesinlikle.
00:40:26Ve burada tabii yumurta alırken birkaç tane kuralımız da var.
00:40:28Mümkün olduğu kadar yumurtanın yüzeyinde bir numara vardır.
00:40:31TR başlayan.
00:40:32TR olması onun Türkiye'de üretildiği anlamına gelir.
00:40:35TR'nin öncesi sıfır, bir, iki, üç diye kodlar vardır.
00:40:40Olabildiğince sıfır ya da bir almamızı tavsiye ederim.
00:40:42O neyi gösterir?
00:40:43Sıfır organik yumurta, bir gezen tavuk yumurtası olduğu anlamına gelir.
00:40:48İki, üç kafes, kümes gibi onlar zaten hayvanlar eziyet gibi ortamlarda oluyorlar maalesef.
00:40:53Hani sıfır ya da bir almak daha mantıklı.
00:40:55Bir de tabii bu sıcak yaz günlerinde yumurta ile alakalı bazı bizi ürküten görüntüler olabiliyor.
00:41:01Yumurtada kanlanma, yumurtada soğuk yemesi gibi ya da yumurtada kırılaşma gibi görüntüler olabiliyor.
00:41:07Görüntülerimiz de var.
00:41:09Bir yandan ekrana gelsin onların üzerinden de konuşalım.
00:41:11Tabii, tabii yumurta ile alakalı.
00:41:13Çünkü yumurta en temel besinlerden.
00:41:15Bakın mesela bu görüntü yumurta kırılmış ve yumurtanın içerisinde kan çıkmış.
00:41:19Evet.
00:41:20Ben buna birkaç kez denk geldim kırdığım yumurtada mesela.
00:41:23Evet.
00:41:24Hele ki yaz aylarında.
00:41:25Şimdi seyircilerimizin burada panik olmamasını rica ederim.
00:41:28Çünkü yumurta neden kanlanır?
00:41:30Yumurta şundan dolayı yaz aylarında tavukların yumurta kanalı, yumurta damarları çatlayabiliyor.
00:41:37O çatlamadan dolayı da yumurtama kanalı çatlayabiliyor.
00:41:40O çatlamadan dolayı da kan karışabiliyor.
00:41:42Bu bir.
00:41:43İkinci sebep de şudur.
00:41:44Tavuk sizin yumurtanızdan önceki yumurtası.
00:41:47Eğer xlarge bir yumurtaysa, büyük bir yumurtaysa yumurta kanalını zorluyor ve bir sonraki yumurtaya kan bulaşı olabiliyor.
00:41:54Kanlanmış yumurtayı omlet kırma tarzında tüketebilirsiniz.
00:41:58Endişe etmeyin.
00:41:59Ama haşlama tarzında önermiyorum.
00:42:01Çünkü zaten kanlı yumurtayı haşladığınız zaman simsiyah bir görüntü ortaya çıkmaya başlıyor.
00:42:06O kırmızı yani met miyoglobin dediğimiz met miyoglobin kanın siyaha dönmesinden kaynaklı olmuş oluyor.
00:42:12Bazen böyle murararak bir renk alır.
00:42:14Mesela şey rafadan yumurta yaptığınız zaman.
00:42:17Evet.
00:42:18Evet doğru.
00:42:19Ondan kaynaklı.
00:42:20Omlette kırmada endişe etmeyin ama haşlamada önermiyorum kanlı yumurtayı.
00:42:24Evet.
00:42:25Bazen de hocam bir görüntümüz daha var.
00:42:26O gelsin üzerine konuşalım.
00:42:27Evet.
00:42:28Böyle beyaz bir sıvı var.
00:42:30İşte burada hemen akla geliyor.
00:42:31Acaba embriyoydu da biz bunu şu anda tüketiyor muyuz gibi.
00:42:36Bazı duygusal bağlar kurmaya başlıyoruz.
00:42:38Tabii böyle beyaz bir parça gördüğümüzde ne anlamamız lazım.
00:42:41Tabii.
00:42:42Embriyoyla yani yeni civcivle hiçbir alakası yok.
00:42:45Bu kıymetli Nilüfer hanım kalaza.
00:42:48Kalaza dediğimiz şey nedir?
00:42:49Yumurtanın sarısının geometrik duruşunu tam ortada durabilsin diye onu konumlandıran bir protein ipliği.
00:42:56Aslında o gördüğümüz beyaz yumak protein ipliği.
00:42:59Yumurtanın dengede kalmasını sarının dengede kalmasını sağlıyor.
00:43:02Bu bir.
00:43:03İkincisi kalaza görüyorsanız teşekkür edin çünkü taze yumurta olduğunu gösterir.
00:43:07O da aynı bunun gibi bir kanıt aslında.
00:43:09Kesinlikle öyle.
00:43:10Kalazayı görmemiz demek yumurtanın daha taze olduğunu gösterir.
00:43:13Ve burada çok ekstrem bir bilgi de vermek isterim.
00:43:15Yumurtanın oda sıcaklığında yani normal mutfağa koydunuz oda sıcaklığına koydunuz.
00:43:20Bir günde kaybettiği vitamin ve mineralleri buzdolabında 7 günde kaybediyor.
00:43:25O yüzden yumurtanızı satın aldınız ya da geldiniz.
00:43:28Markette satın alırken ne yapmam lazım?
00:43:30Yumurtayı soğutucu bölgelerden soğuk bölgelerden almam lazım.
00:43:33Bazen marketlerde görüyorum açıkta da oluyor.
00:43:36Açıkta buzdolabına göre 7-8 kat vitaminlerini mineralini daha hızlı kaybediyor.
00:43:41Örnek veriyorum.
00:43:42Açıkta bir günlük kalmış yumurtanın kaybettiği vitamin ve minerali dolapta 7 günde kaybediyor.
00:43:47O yüzden de açıkta almayın.
00:43:49Bu soğutucu kısımlardan almaya çalışın.
00:43:51Ya da yumurtayı Adana'dan sipariş verdiniz.
00:43:53Erzincan'dan sipariş verdiniz.
00:43:55Örnek veriyorum.
00:43:56Aklıma gelenleri.
00:43:57Memleketiniz tabii.
00:43:58Memleketim Erzincan.
00:43:59Selam olsun.
00:44:00Sipariş verdiniz geldi.
00:44:01Buzdolabına koymanız lazım hemen.
00:44:03Açıkta kalmasın mümkün mertebe.
00:44:05O çok önemli ama kalaza yumurtanın ekstra taze olduğunu gösterir.
00:44:09Ve kalaza yumurtanın sarısının toplanmasına yardımcı oluyor.
00:44:12Civciv yumurtanın sıvısında beyazında olmaz.
00:44:15Civciv yumurtanın sarısında kalp atışları başlar.
00:44:18O yüzden de zaten civcivin beyaz kısmında olma ihtimali yoktur.
00:44:21Evet.
00:44:22Bir tane daha var.
00:44:24Hemen gelsin.
00:44:25Evet.
00:44:26Bu da yumurtanın beyaz kısmında böyle bir şey.
00:44:29Beyaz kısmının normal şeffaf renkten daha beyaza dönmesi.
00:44:33Sanki bir tık pişirilmiş gibi.
00:44:35Hiç endişe etmeyin.
00:44:37Bu soğuk yemiş yumurta.
00:44:38Soğuk yemiş yumurta ne demek?
00:44:39Biliyorsunuz buzdolaplarında yumurtayı koyduğumuz hazne bellidir.
00:44:43Oraya değil de kahvaltılık bölümüne koyarsanız ya da soğutucunun hemen dibine koyarsanız
00:44:47yumurtanın beyazı soğuk yer bu şekilde bir hale dönüşmeye başlar.
00:44:51Hiçbir riski yoktur.
00:44:53Afiyetle tüketebilirsiniz.
00:44:54Ama gene de bir beslenme ozmanı olarak yumurtayı çok böyle kahvaltılık bölümüne
00:44:58ya da çok böyle farın olduğu alanlara, soğutucun olduğu alanlara koymanızı çok önermem.
00:45:03Yumurtalık kısımlarını o yumurtaları koyduğunuz hazneye koymanız ya da sebze meyveleri koyduğumuz
00:45:09bu mavi ışık olan, yeşil ışık olan kısımlara koymanız daha mantıklı olacaktır.
00:45:14Bizim Osmaniye'den gelen nice yumurta böyle soğuk yemişti ve biz onları bozuldu diye attık eşimle.
00:45:20Bilseydik atmazdık.
00:45:21Evet bu bilgi bizim için çok önemlidir.
00:45:23Evet bir görüntümüz daha var mı?
00:45:25Evet tüm yumurtalarımızı konuşmuşuz.
00:45:29Evet hocam başka eklemek istediğiniz bir şey var mı?
00:45:32Daha süremiz var.
00:45:33Tabii ki.
00:45:34Şu şeye bir bakalım mı?
00:45:35Çiğ tohumunu.
00:45:36Evet çiğ tohumunu ben heyecanla bekliyorum.
00:45:37Bakın lütfen siz fiziksel olarak buradasınız daha rahat fark ediyorsunuz.
00:45:41Görüyor musunuz?
00:45:42Köklenmeye başladı.
00:45:43Jöleleşmeye başladı.
00:45:44Evet etrafını sanki bir böyle kapsül kapladı gibi oldu değil mi?
00:45:48Evet.
00:45:49Bakın şöyle biraz karıştırsam çok daha rahat fark edeceksiniz.
00:45:51Bakın şöyle bir kütle haline geldi.
00:45:53Bir kütle haline geldi jöleleşiyor.
00:45:55Bu devam ediyor zaten.
00:45:56Bakın aşağı doğru da minik minik iniyor.
00:45:58İşte bu suyu içine çekiyor.
00:46:00Bu daha şişmeye başlıyor ve böylelikle de kabızlık problemleri için çok çok önemli.
00:46:06Çok çok iyi.
00:46:07Burada seyircilerimizin yapması gereken şey güzel bir şekilde bunu içeceksiniz.
00:46:11Afiyetle içeceksiniz.
00:46:12Çiğ tohumlarını da yiyeceksiniz.
00:46:14İçirdikten sonra kabızlık konusunda bir numaralı.
00:46:17Ben hocam mesela böyle içemiyorum.
00:46:19Hani görsel olarak beni rahatsız ediyor.
00:46:21Ben de bir kaşık çiğ tohumunu içip hemen arkasından ılık su içiyorum.
00:46:24O da olabilir.
00:46:25Hani tabii beklemesi daha iyi ama belki sizinki kadar yararlı olmuyordur.
00:46:28Aklıma şu soru da geliyor hocam.
00:46:30Şimdi şiştikçe büyüdü hacimlendi.
00:46:32Evet.
00:46:33Midemizde yer tutup acaba böyle birazcık daha az yememizi de sağlıyor olabilir mi?
00:46:36Biz kabızlık açısından konuştuk ama.
00:46:38Tabii ki.
00:46:39Biz niye mesela Nilüfer Hanım yemek örüntülerinde yemek sıralamasında önce ben her zaman şey derim.
00:46:44Salata tüketin ya da yoğurt tüketin.
00:46:46Çünkü salatalar hem hacim olarak çok fazla midede yer kaplıyor.
00:46:51Doygunluk sinyallerini daha fazla oluşturuyor.
00:46:53Hacimini geliştirebilen gıdalar da tabii ki de doygunluk sinyallerini daha çok uyarıyor.
00:46:58Çünkü şöyle düşünün.
00:46:59Bir yarım kilo yağ düşünün.
00:47:01Bir de yarım kilo salata düşünün.
00:47:02Salata ne kadar çok alan kaplıyor.
00:47:04O yüzden de yemek örüntümüzün çiğneme fonksiyonlarımızın önce her zaman salatayla ya da yoğurt, kefir gibi şeylerle olması lazım.
00:47:11Ondan sonra ana yemek.
00:47:12Ondan sonra pilav, makarna, unlu gruplar, tatlı grupları bunlar en sona doğru olması gerekiyor.
00:47:18Hatta özellikle burada insülinci olanlar, kilo problemi olanlar ya da tip 1 diyabet, tip 2 diyabet durumu olanlara ben şunu söylerim.
00:47:26Patatesinizi, pilavınızı, nohutunuzu, mercimeninizi soğuk ya da ılık yemeye çalışın.
00:47:31Sıcak yerseniz kan şekerini çok daha hızlı yükseltebiliyor.
00:47:34Deterjanları da sormak istiyorum hocam.
00:47:36Çok fazla mutfağımızda kullanıyoruz mesela.
00:47:38Bir zararı oluyor mu bize?
00:47:39Tabii tabii.
00:47:40Özellikle bu reklamı çok yapılan deterjanlara çok çok dikkat etmemiz gerekiyor.
00:47:44Ben burada Danimarka'daki çalışmayı insanlarımıza göstermek isterim.
00:47:48Danimarka'da bu deterjanlarla alakalı bir çalışma yapıldı.
00:47:52Ve bu deterjanların insanlarda egzama, zihin bulanıklığı, cilt hastalıklarını arttırdığını gösterdi.
00:47:58Buradan da biraz mutfak hijyenine de dikkat etmek isterim.
00:48:00Bu Danimarka'daki araştırmayı mutlaka ve mutlaka izleyicilerimiz okusunlar.
00:48:04Kendilerine de gönderebilirim sayfamdan.
00:48:06Çok çok önemli bir araştırma.
00:48:07Bunlar içerisinde özellikle sentetik kokular.
00:48:10Çilekli, yumuşatıcı çilekli, aromalı, daha esintili, lavantalı.
00:48:14Lavantanın leyesi bile yok içerisinde.
00:48:16Tamamen o kokuyu sentetik olarak bize veriyorlar.
00:48:19Deterjanlar, bu tabletler maalesef çok riskli.
00:48:22Hem para ben alkol gibi şeyler barındırabiliyor.
00:48:25Hem sentetik kokular barındırabiliyor.
00:48:27Bu sentetik kokular da bizim bu asidik alkali olayına geri geliyor.
00:48:32Bunlar özellikle bu mutfak şartlarında, hele ki açık kaldıkça maalesef ki, havaya proton yükü karıştırıyorlar.
00:48:39Proton yükü de bizim vücutlarımızda biriktikçe asiditeyi arttırıyor.
00:48:42Eklem hastalıkları, romatizmal hastalıklar, aslan.
00:48:45Enflamasyon her türlü değil mi?
00:48:46Enflamasyon kesinlikle.
00:48:47Hatta şöyle bir şey yapabilirsiniz.
00:48:48Ben bunu kendi evimde de yaptım ve sonuçlarını gördüm.
00:48:52Çamaşırlarınızı makineden çıkartın.
00:48:54Deterjanlanmış çamaşır makinesinden çıkartın.
00:48:56Salona asın.
00:48:58Hani bazı insanların balkonu olmuyor şehir hayatlarında.
00:49:00Salona asın ve orada uyuyun.
00:49:02Nasıl nefesinizin kesildiğini göreceksiniz.
00:49:04İşte bu, onu anlatmaya çalışıyorum.
00:49:06O yüzden de mümkün olduğu kadar bunların yerine beyaz sirke kabunat kullanabilirsiniz.
00:49:11Bulaşık sabunu mesela.
00:49:12Bulaşık sabunu gidip de çilekli, limonlu falan almayın.
00:49:15Sıvı renkte olanlar var.
00:49:17Marketlerde arayanlar bulabilir.
00:49:19Sıvı renkte olanlar, su renginde olanlar var.
00:49:21Su renginde olanlara, aroma içerenlere, renklendirici içerenlere almayın lütfen.
00:49:26Bunlar çok bizi hasta eden semptomlar.
00:49:28Bir de lütfen imkanı olanlar, çamaşır makinesine mutfağa koymasınlar.
00:49:32O çamaşır makinesindeki deterjanlar, yumuşatıcılar, siz fark edin ya da fark etmeyin.
00:49:37Mutfak ortamına karışıyor.
00:49:39Etinizle, peynirinizle, havada asılı kalıyor.
00:49:41Nasıl ki bir deniz kenarına gittiğiniz zaman, yot kokar ya böyle temiz bir hava kokar.
00:49:46İşte bunlar da mutfağınızda maalesef ki sıkıntı yaratabiliyor.
00:49:49Çin Cumhuriyeti'nde bir araştırma yapıldı.
00:49:53Havalandırılmayan ev ortamının dışarıya göre, temiz havaya göre, açık havaya göre 15 kat daha fazla toksik ajanlar barındırdığı ortaya çıktı.
00:50:03Çindeki bir araştırma.
00:50:04O yüzden de mümkün olduğu kadar mutfaklarınıza çamaşır makinesi koymayın.
00:50:08Deterjanlarınızı, bulaşık sabunlarınızı yok.
00:50:10Dağ ezintisi, lavantalı, çilek kokulu falan.
00:50:13Anneler bir de kokluyor, kokluyor, mis kokuyor diyor yumuşatıcılara.
00:50:16O aslında kanserin kokusu.
00:50:18Evet, çok teşekkür ediyorum sevgili hocam.
00:50:20Konuşacak şeylerimiz vardı ama süremiz yetmedi.
00:50:22Ama çok güzel bilgiler aldık sizden.
00:50:24Tabii ki sevgili hocam her zaman Instagram hesabından tüm paylaşımlarından takip edebilirsiniz.
00:50:29Harika bilgiler var orada.
00:50:30Bugün sadece çok azıcık bir kısmını konuştuk.
00:50:32Çok teşekkür ederim geldiğiniz için.
00:50:34Ben teşekkür ederim kıymetli Nilüfer Hanım.
00:50:36Hem Nilüfer zamanına hem de Beyaz TV ekranlarına izleyicilerimize çok çok teşekkür ederim.
00:50:40Ben halk için anlatıyorum.
00:50:42Alabilenlere, not alabilenlere, hayatına katabilenlere ne mutlu diyorum gerçekten.
00:50:48Ve sözlerimi şöyle son vermek isterim.
00:50:50Okumayı bıraktığımız gün sonbahar, ertesi gün cehaletin kışı başlar.
00:50:54O yüzden de bol bol okuyalım, bol bol araştıralım.
00:50:56Çok teşekkürler.
00:50:57Ben teşekkür ederim efendim.
00:50:58Biz devam ediyoruz.
00:50:59Kişisel gelişim ve NLP uzmanı Semasu Ekizoğlu geliyor.
00:51:05Frekansımızı nasıl yüksek tutarız?
00:51:07Çakralar ve aura hayatımızı nasıl etkiliyor?
00:51:10Hastalıklardan korunmanın frekans etkisi.
00:51:13Hepsi ve daha fazlasını.
00:51:14Kişisel gelişim uzmanı ve NLP eğitmeni Semasu Ekizoğlu Nilüfer zamanında anlatıyor.
00:51:20Şimdi.
00:51:24Evet her çarşamba olduğu gibi Semasu Ekizoğlu bizimle.
00:51:27Hoş geldiniz.
00:51:28Merhaba.
00:51:29Hoş buldum.
00:51:30İyi misiniz?
00:51:31Teşekkür ederim.
00:51:32Bir kış havası gibi geldik bugün.
00:51:34Evet bugün hakikaten sabah çıktığımda hiç öyle bir şey yoktu.
00:51:37Bir anda bir gürültüyle birlikte inanılmaz bir yağmur yağdı.
00:51:40Belki de iyi olmuştur değil mi?
00:51:42Ne zamandır çok sıcaktı.
00:51:43Toprak iyi olmuş.
00:51:44Biraz gelmemiz zorlaştı sadece.
00:51:46Evet.
00:51:47Yağmur güzel bir şey.
00:51:48Evet.
00:51:49Kesinlikle öyle.
00:51:50Biz de bugün frekansı yükseltmekten bahsedeceğiz.
00:51:52Hep diyoruz değil mi?
00:51:53Frekansınızı, enerjinizi yüksek tutun.
00:51:55Söylemesi kolay.
00:51:56Peki nasıl yapacağız diyorsunuz?
00:51:57İşte cevabı tam da burada.
00:51:59Aslında önce frekans nedir ona bakmak gerekiyor.
00:52:02Lütfen.
00:52:03Frekans dediğimiz zaman bunun bir moral, motivasyon, duygumuzun yüksek olması anlamına
00:52:09geldiğini kişisel gelişim anlamında bu çerçevede bakalım.
00:52:13Çünkü hayatta, yaşamda her şey frekans üzerine kurulur.
00:52:16Ama biz daha çok kendi frekansımızı, kendi duygu, düşünce sistemimizi ve moral,
00:52:21motivasyonumuzu yüksek tuttuğumuz zaman biz buna frekansını yükseltmek diyoruz.
00:52:26Eğer o frekans düşerse, moral, motivasyonumuz düşerse bizim böyle yüzümüz de değişiyor,
00:52:32bedenimiz de değişiyor.
00:52:33Bir iştahsızlık, bir isteksizlik başlıyor hayatımızda.
00:52:37Hatta mide bulantısı bile oluyor bazen.
00:52:39Hakikaten fiziksel karşılıkları var.
00:52:41Tabii onu birazdan konuşacağız.
00:52:43Bedenin üzerinde de etkileri var.
00:52:45Ama önce frekans denildiğinde şunu bilmemiz gerekiyor.
00:52:48Biz hangi frekansı, hangi duyguyu yaşıyorsak, hissediyorsak ona göre kişi ve olaylar çekiyoruz.
00:52:55Eğer mutsuz, karamsar bir havadaysak etrafımızda hep böyle ters giden işler, olumsuz, negatif insanlar oluyor.
00:53:02O yüzden frekansı tutmak, yüksek tutmak önemli bir şey.
00:53:05Hayat kalitesini arttırmak için.
00:53:07Ama burada bizi bazı tehlikeli şeyler var.
00:53:11Onlara bir kısacık değinelim ki.
00:53:13Çünkü frekansı yükseltirken yanlış şeyler yapabiliyoruz.
00:53:16Frekansı yükseltelim derken başka şeylerden besleniyoruz.
00:53:21Mesela bir insanın, bazıları vardır böyle makyaj yapar, giyinir, kendisini çok iyi hisseder, frekansı yükselmiştir.
00:53:30Ama üzerindeki o elbiseyi çıkarır, makyajını çıkarır, birdenbire sonra o havası gitmiştir.
00:53:36Yani aslında o dış görüntüsüyle bir şekilde besleniyordur.
00:53:41Veya bir başka birisi frekansını yüksek tutmak adına kariyerinde, iş hayatında mesela,
00:53:47olduğu yerde mevkisine, koltuğuna, itibarına dayanarak frekansı orada yüksektir, kendini iyi hisseder.
00:53:55Ama mesela o kişinin koltuğunu alın, o kariyerini elinden alın, birdenbire o kişi böyle frekansı düşer, modu düşer.
00:54:04Bunun gibi veya bazıları başkalarıyla birlikte, eşi olabilir, çocuğu olabilir, bir arkadaşıyla,
00:54:13yani birinden beslenmek ve onunla beraber frekansını yükseltiyordur.
00:54:18Ve bu bahsettiğimiz şeyler hayatından gittiğinde haydi frekans düşmüştür.
00:54:24Bağımlı ilişkiler de genelde böyle oluyor.
00:54:26Tabii ki. O yüzden burada o frekansı yüksek tutarken, moralinizi, motivasyonunuzu yükselten şeyleri,
00:54:33eğer placebo etkisi diyoruz biz ona, onlarla birlikte yüksekse, onlar gittiğinde gidiyorsa,
00:54:39bu bizi daha sonra mutsuzluğa itebilir. Frekansı yüksek tutmak önemli ama buradaki bu zararlı yöne dikkat etmek gerekir.
00:54:47Evet. Çakra ve aurayı da sormak istiyorum. İşte çakralarınızın akışkan olması çok önemli.
00:54:52İşte bu frekansı yükseltmek daha iyi olsun diye. Bir de bazen böyle deriz ya, içeriye biri girer.
00:54:58Böyle baktığın zaman tek tek el edildiğinizde çok güzel ya da çok yakışıklı değildir.
00:55:02Ama ortama inanılmaz bir sanki ışık saçar. İyi gelirse ortamda olmasını tanımamanıza rağmen.
00:55:09Bu mesela o insanın aurasının iyi olmasından. Öyle deriz ya, aurası çok iyi diye.
00:55:13Evet. Bu aura dediğimiz şey aslında biz onu görmüyoruz. Bizim bedenimizin manyetik bir alanı var.
00:55:19Onu aynı zamanda koruyucu bir alan da diyebiliriz. Ve aslında o bir ışıktır.
00:55:24Mesela bu bahsettiğiniz olay birinin içeriye girdiğinde hatta hiç gayri ihtiyar bir şekilde dönüp gelene bakma ihtiyacı duyarız.
00:55:32Oradaki o auranın yüksekliğidir. Aura manyetik anlamda önce bizi koruyan bir kılıf.
00:55:39Onu bilmemiz gerekiyor. Çünkü hayatımıza çok ciddi etkisi var.
00:55:43Ve eğer kişinin içi moral ve motivasyonu yüksekse ve özellikle dış faktörlerden değil kendi iç kaynaklarıyla,
00:55:51kendi ruhsal varlığı ve bütünlüğüyle onu yüksek bir şekilde titreştirdiğinde işte o aura parlar.
00:55:58Ama bizim aurayla ilgili hayatımızdaki sıkıntı genelde şu.
00:56:02Biz düşük frekanslığı titreştiğimiz için daha çok o auramız onu böyle bedenimizin etrafında saydam bir zar gibi, koruma zarı gibi düşünebiliriz.
00:56:12O çatlak veya bazı yerlerinde kırıklar var ve o düşük olduğu için frekans düşük ve aurada sağlıklı olmadığı için dışarıdan gelebilecek negatif etkilere çok fazla açık hale geliyoruz.
00:56:27O da işte bizim moralimizin ve motivasyonumuzun düşmesine sebep oluyor.
00:56:32Ve auranın korunaklı olması çok önemli.
00:56:35Hatta bitirmeden küçük bir aura koruma yöntemi de verelim.
00:56:40Son programda harika olur hepimiz için.
00:56:43Herkes kolaylıkla yapabilir ve bu aura sisteminin içerisinde de çakralar var.
00:56:48Onlar bizim yedi ana çakramız ama bir sürü çakramız var.
00:56:51Onların çalışma şekilleri sağlıklı olduğunda bu auramız sağlıklı oluyor.
00:56:57Ve burada dışarıdan gelebilecek özellikle o frekansımızı düşürecek etkiler var.
00:57:03Onları da böyle kalıcı olsun akıllara da enerji diyoruz biz onlara genelde.
00:57:08İki tip enerji var.
00:57:10Aurayı zarara uğratan mesela şu anda Nilüfer oturuyor karşımda.
00:57:15İki tip enerjiye maruz kalabilir.
00:57:18Bunlardan birincisi vampir enerjiler.
00:57:20Tabii korkmasın kimseye yani.
00:57:22Enerjimizi emenler.
00:57:23Evet enerjiyi emenler ve bu gibi yapılarda genelde altta bir kıskançlık vardır.
00:57:29Bir çekememezlik vardır.
00:57:31Ve Nilüfer'e gelir o küpelerin hiç güzel olmamış hiç yakışmamış sana der mesela.
00:57:37Ve oradaki vampir enerjinin amacı karşı tarafın moralini bozup onun frekansını düşürmektir.
00:57:44Ki böylelikle o ortamda birinin frekansı düştüğünde kendisinin frekansını daha iyi olacağını düşünür.
00:57:53Vampir enerjilerde.
00:57:55Diğeri de virüs adı verdiğimiz virüsler vardır.
00:57:59O da mesela Nilüfer buradan çıktı.
00:58:02Şimdi çay kahve içecek bir arkadaşıyla oturdu.
00:58:05Bir dertli morali motivasyonu bozuk sürekli şikayet eden bir arkadaşıyla bir araya geldi.
00:58:11Ve arkadaşı anlattıkça o yayılan negatif etki bu sefer eğer Nilüfer'in aurası korunaklı değilse.
00:58:20Orada çatlaklar varsa o virüs oradan içeri sızıyor.
00:58:24Ve Nilüfer'in frekansını da düşürüyor.
00:58:26Sonra Nilüfer diyor ki ay bir baş ağrısı girdi.
00:58:29Ay midem ağrımaya başladı gibi etkiler oluyor.
00:58:33O yüzden ve şu anda da toplu halde birçok insanla muhatap oluyoruz.
00:58:38Ki bunlar yani vampir enerji de olabilir virüs enerjisi de olabilir.
00:58:42Bunlar annemiz de olabilir çocuğumuz da eşimiz de en yakınlarımız da olabilirler.
00:58:47Onlar farkında değiller belki ama böyle bir etki var.
00:58:51O yüzden aurayı çok iyi anlamak ve auranın korunaklı olması oldukça önemli.
00:58:57Peki o koruma şeyini yapalım mı?
00:58:58Yapalım.
00:58:59Yapalım bence yeri gelmişken nasıl koruyacağız?
00:59:01Basit bir yöntem dediler.
00:59:03Aurayı korumak için şimdi böyle bunu yapacağım ama bu birazcık da anlaşılması ve yaparken de zevkli olması açısından.
00:59:12Böyle gözlerinizi kapatarak sanki ellerinizin arasında veya böyle göğüs kafesinizin orada böyle bir beyaz ışık en güzel frekans beyaz ışıkta vardır.
00:59:22Beyaz ışıkla bir kristal topu tuttuğunuzu düşünün ve sonra derin bir nefes alarak ilk önce teşekkürle başlayalım.
00:59:36Sahip olduğum her şey için teşekkür ederim.
00:59:39Sağlığım için, aklım için, annem, babam için, çocuklarım için, elim, ayağım, gören gözlerim için ve bunları yaparken o beyaz ışığın büyümeye başladığını hayal edin.
00:59:58Giderek o ışığın büyüdüğünü ve bedeninizin bütün o ışıkla kaplandığını ve teşekkür etmeye devam edin.
01:00:06Hatta burada takdir etmeyi de ekleyebilirsiniz.
01:00:09Kendinizi ben gerçekten iyi şeyler yaptım.
01:00:12Hayatımda güzel şeyler oluyor ve daha güzel şeyler yapmak için karşıma güzel kolaylıklar çıkıyor şeklinde.
01:00:20Olumlu pozitif düşünceler içindeyken o topun giderek büyüdüğünü o beyaz ışık büyüdü tamamen sizi içine aldı.
01:00:32Ve sonra böyle 2-3 metre çapında o beyaz ışığın genişlediğini ve bu teşekkürlerle ve bu olumlu cümlelerle o kristal kürenin içinin dolduğunu onunla doldurun.
01:00:48Ve sonra bu kürenin dış yüzeyini aynayla kaplayın.
01:00:54Ve böylelikle dışarıdan gelen olumsuz negatif etkiler aynaya çarpıp geri dönecekler.
01:01:02Harika. Ne güzel.
01:01:04Ben ilk zamanlar mesela böyle bir imgeleme olduğu zaman yapamazdım ama böyle yapa yapa yapa yapa işte bir sürü video izleyerek, geceleri yaparak biraz böyle saatlerini değiştirerek.
01:01:14Şimdi çok kolay şu an yayında olmama rağmen o kristal topu görebildim.
01:01:17O yüzden bunu göremeyen, bunu da zorluk çeken izleyicilerimiz de aslında telaşlanmasınlar değil mi?
01:01:22Pratik ettikçe her şey gelişiyor.
01:01:25Şimdi onu göreme işlerinin sebebi henüz zihinsel alanda olmak.
01:01:29Ama böyle birazcık içselleştiğinde özellikle sosyal medyada ve YouTube kanalında bunun gibi çok çalışmalar bırakıyorum.
01:01:36Evet ben de görüyorum çok güzel.
01:01:38Orada girmemek mümkün değil.
01:01:40Bir de tabi burada yayın sebebiyle bunu küçük sıra, kısa sıralar, sürelerde yapıyoruz.
01:01:45Ama orada böyle tadını çıkara çıkara 10-15 dakikalık çalışmalar var mutlaka faydası.
01:01:50Bizimki daha kolay oldu çünkü bir de ezan da eklendi.
01:01:52İzleyicilerimiz tabi burada duymuyorlardır stüdyoda ama değil mi?
01:01:55Onun da frekansı çok yüksek.
01:01:58Evet ezan vakitleri günde 5 vakit aslında gökyüzünde kapıların açıldığı o duaların dileklerin kabul olduğu yüksek frekanslı zamanlar.
01:02:08Yani ezan okunurken eskiden bize yatılmaz derdi büyüklerimiz uzanın oturun.
01:02:13Oturduğumuz zaman da omurgamız dik olur ve o gökyüzünden akan güzel ilahi frekanslar var.
01:02:19Onlar başımızın üzerinden akarak omurgadan bütün bedenimizi de besleyen frekanslar.
01:02:25O yüzden ezan vakitlerinde durup küçük bir dua yapmak dileklerinizi o saatlerde ulaştırmak çok etkili oluyor.
01:02:32Evet meditasyon zamanında mesela hani ilk komut dinlediğinizde de işte rahat bir yerde oturun ve omurganızı dik tutun gibi oluyor.
01:02:40Bundan kaynaklı herhalde değil mi?
01:02:42Şu anda öyle bu frekans konusu o kadar etkili bir konu ki aslında şu anda biz 7-24 ilahi muhteşem bir iyileştiren, güzelleştiren,
01:02:52muhteşem bir sistemin içinde akıyoruz ama bizim kanallarımız kapalı olduğu için borularımız, frekanslarımız düşük olduğu için alamıyoruz.
01:03:01O yüzden frekansı yükselttiğimiz zaman bu akış doğayla uyumlu hale geliyor ve kendiliğinden gerçekleşiyor birçok şey.
01:03:09Evet tabi işte yükseltmek yetmiyor korumak için de o yüzden yaptığımız şey çok çok kıymetliydi çünkü çok şeye maruz kalıyoruz.
01:03:16Şimdi Nurifer Hanım burada şuna değinelim aslında bir ters ilişki var burada.
01:03:20Eğer sizin frekansınız yüksekse koruma yapmanıza gerek yoktur.
01:03:25Şimdi biz korumaları düşük frekanslı olduğumuz yerlerde etraftakilerle rezone oluyoruz çünkü onlardan korumak için yapıyoruz.
01:03:33Benim hep üzerinde durduğum konu bu.
01:03:35Koruma çalışması yapmaya odaklanmayalım yani bolluk çalışması yapmaya odaklanmayalım orası bir talih yol.
01:03:42Asıl konu frekansı yükseltmek.
01:03:45Siz bilincinizi ana yola verir ve frekansınızı yükseltirseniz zaten bollukta, aşkta, sağlıkta o negatif enerjilerden otomatik bir koruma alanınız zaten oluşuyor.
01:03:56Hani işin daha kolay ve pratik yönü bence o yüzden ben bütün çalışmalarımda hep frekans yükseltme ve arınma çalışması olarak önceliklendiriyorum.
01:04:06Hatta onunla ilgili de güzel yine sosyal medyada bıraktım.
01:04:10Eylül ayında çok güzel bir programımız var.
01:04:12Ne güzel. İçeriği ne olacak?
01:04:14Orada frekans yükseltme ve arınma iki gün boyunca sabahtan akşama kadar yapılan bir çalışma.
01:04:19İzmir'deyiz bu arada İzmirlilere bir müdde olsun bu sefer.
01:04:23Orada kök çakradan başlayarak burada mesela hastalıklar da giriyor devreye.
01:04:29Eğer kök çakra arızalıysa dizlerde ayaklarda sorunlar oluşuyor.
01:04:33Cinsel çakrada sorun varsa vireme organlarında.
01:04:39Üçüncü çakra mide çakrasında sorun varsa bir mide hastalığı oluşuyor, hazımsızlık oluşuyor.
01:04:45Kalpte varsa kalp çarpıntıları.
01:04:48Solunum da herhalde oraya giriyor değil mi?
01:04:50Tabi solunum, astım da orada.
01:04:52Mesela boğaz çakrası kapalıysa iletişim problemleri oluyor.
01:04:56Altıncı çakra kapalıysa zihinsel bulanıklık, konsantrasyon, uyku problemleri.
01:05:02Tefe çakra da ilahi yaradanla bağlantımızı sağlayan bir çakra.
01:05:07Ve o iki gün boyunca bunları tek tek çalışıyoruz.
01:05:11Hepsini hem arındırıyoruz hem orada uygulamalar var onları öğretiyoruz.
01:05:15Güzel bir farkındalık ve arınma oluyor orada.
01:05:18Aslında mesela dini alanlarda işte cami olabilir, kiliseler olabilir.
01:05:22Herkesin inancına göre birçok dinde bu tepe çakrasını örterek o alanlara girmek var.
01:05:28Çünkü orada müthiş bir enerji var ve neyi kapacağımız çok belli olmadığı için herhalde yapıldığını düşünüyorum ben değil mi?
01:05:34Özellikle örtülmeyen insanların bile camiye girerken bir örtü takmaları tabi ki bu dinimizin edebinden de ama bir de fizikli karşılığı olduğunu düşünüyorum ben.
01:05:44Şimdi orada dikkat ederseniz beyaz örterler genelde.
01:05:47Beyazın da sebebi beyaz çeker ve o tepe bölgesi aslında o bebeklerin bıngıldak dediğimiz bölgesidir.
01:05:54Ve ilk doğduğumuzda orası açıktır ve biz oradan yaradanla ilahi özümüzle bağlantı halindeyiz.
01:06:01Zaten şu anki en büyük sorunumuz biz o bağlantıyı kaybettik.
01:06:04O yüzden bu çalışmaları yapıyoruz.
01:06:06O yüzden arınma, üzerimizdeki negatif etkileri, bu kızgınlık, kırgınlık, hayal kırıklığı gibi o duygularımızı içeride tahammül ettikçe işte o hani dedik ya geldi birisi ışıl ışıl, pırıl pırıl.
01:06:19O ışık için arınma ve frekans çalışmaları her anlamda hayatımızı iyileştiriyor ve kolaylaştırıyor.
01:06:26Evet çok teşekkür ediyorum.
01:06:27Bu sezon boyunca her çarşamba bizimleydiniz.
01:06:29Çok da güzel bilgiler verdiniz.
01:06:31İzleyicilerimiz yine Semansur Hanım'ın bütün paylaşımlarını kendi sosyal medya hesabından paylaşabilir.
01:06:37Çok güzel şeyler bırakıyor orada yine bütün kursları eğitimleri de.
01:06:40Tekrar çok teşekkür ederim.
01:06:42Ben teşekkür ederim.
01:06:43İnşallah yeniden görüşürüz.
01:06:44Sezon finali diyelim.
01:06:45Evet sezon finali.
01:06:46Şimdilik hoşçakal diyelim.
01:06:47Evet efendim biz devam ediyoruz.
01:06:48Biraz da hakkımızdan, hukukumuzdan bahsedelim değil mi?
01:06:51Özellikle iş yerinde olanlar için SGK uzmanı Ersin Baya ve avukat ara bulucu Nilüfer Özkan geliyor.
01:07:21Hangi durumlarda kıdem tazminatına hak kazanılır?
01:07:24İhbar tazminatına hak kazanılan durumlar neler?
01:07:27Hepsi ve daha fazlasını SGK uzmanı Ersin Baya Nilüfer zamanında anlatıyor.
01:07:32Şimdi.
01:07:35Konuklarım stüdyomuza hoş geldiniz.
01:07:37Hoş bulduk.
01:07:38Adaşım Nilüfer Hanım.
01:07:39Evet ya çok çok mutluluk verdi bu bana.
01:07:41Güzel bir tevafuk oldu.
01:07:42Evet o zaman aramızda dilek tutsun bugün bütün izleyicilerimiz.
01:07:45Evet Ersin Bey.
01:07:46Ersin Bey de tutsun herkesin inşallah güzel dilekleri.
01:07:48Nilüfer ile Nersi güzeldir biliyorsunuz Nilüfer Hanım.
01:07:50Yani hani hep böyle bana takılırlar bataklığı güzelleştiren çiçek diye.
01:07:53Derim ki bulunduğu ortama büyülü bir enerji verir.
01:07:56O yüzden ismimizi seviyorum.
01:07:57Evet ben de seviyorum.
01:07:58Hoş geldiniz tekrar.
01:07:59Hoş bulduk.
01:08:00Kıdem ve ihbar tazminatı önce müsaadeniz olursa Ersin Bey ile başlayalım.
01:08:04Çünkü size aslında bu proseste en son ihtiyacımız olacak.
01:08:08Öncelikle nedir?
01:08:09Ne anlamalıyız kıdem ve ihbardan?
01:08:12Kıdem ve ihbar tazminatı son zamanlarda gerçekten bizim de karşılaştığımız en önemli konulardan biri.
01:08:17Kıdem tazminatı özellikle çalışan işçilerin belirli koşulları altında aldıkları tazminatlardır.
01:08:24Bunlar zorunlu hallerde ve normal hallerde ortaya çıkar.
01:08:27İhbar tazminatı da belirlisi süreli iş sözleşmelerinden doğan çıkan bir tazminattır.
01:08:33Kıdem tazminatında bir yıllık bir süre vardır.
01:08:36İhbar tazminatında kişi bir ayda açılırsa iki ayda açılırsa bu tazminatı hak kazanır.
01:08:40Evet harika aslında çok da hakkımız var değil mi?
01:08:43Evet aynen öyle.
01:08:44Evet hemen sormak istiyorum.
01:08:45Siz avukatsınız ama aynı zamanda ara bulucusunuz da.
01:08:48Şimdi bu dönemde ara buluculuk çok kıymetli hale geldi.
01:08:51Bu özellikle kiracı ve ev sahipleri arasında da mesela.
01:08:54Evet kira hukukunda, tüketici hukukunda, sigortal hukukunda.
01:08:57Evet her yerde çok da kıymetli süreci de çok kısaltan bir şey.
01:09:01Zorunlu ara buluculuğu sormak istiyorum.
01:09:03Neden zorunlu?
01:09:04Şöyle başlayayım Nilüfer Hanım.
01:09:06Ara buluculuk süreci alternatif bir çözüm yolu.
01:09:09Uzlaşma kültürüne dayanıyor.
01:09:11Ve daha az masrafla daha az sürede aslında mahkemeye gitmeden işlemleri neticelendirmek için.
01:09:17Ama hangi tür işlemler?
01:09:18Hani özel hukukundan kaynaklanan işlemler ve işler için diyelim.
01:09:23Bunlar 2013 yılında Türkiye'de ihtiyar olarak başlandı.
01:09:27Ama 2018 yılında iş hukukunda dava şartı oldu.
01:09:30Yani mahkemeye gitmeden önce bir işçi öncelikle ara buluculuğa müracaat etmek zorunda.
01:09:352019'da ticari davalar için.
01:09:372020'de de tüketici hukuku davalar için.
01:09:39Bu bir zorunlu hale aldı.
01:09:42Şimdi zorunlu ara buluculuk ne demek?
01:09:45Zorunlu ara buluculuk söz konusu uyuşmazlıkla ilgili.
01:09:48Mahkemeye gitmeden önce mutlaka ara bulucuya müracaat etmeniz gerekiyor.
01:09:52Sicile kayıtta ara bulucular size tayin ediliyor.
01:09:55Ve siz karşı tarafta bir masaya oturuyorsunuz.
01:09:57Ve o ara bulucu bizler karşı tarafla iletişim sürecini sağlayarak o uyuşmazlıktan bir uzlaşma çıkmasına çaba sarf ediyoruz.
01:10:06Yani tarafların iletişimini sağlıyoruz.
01:10:08İşte taleplerini alıyoruz.
01:10:10Ama anlaşırlarsa o anlaşma belgesi zaten bir mahkeme anlaşma ilan niteliğine geliyor.
01:10:16Ama anlaşamazlarsa o anlaşma tutanağıyla birlikte ne yapabiliyorsunuz?
01:10:19Davayı açabiliyorsunuz.
01:10:21Eğer zorunlu ara buluculuğa tabii iş ve işlemlerde siz ara bulucuya müracaat etmeden mahkemeye müracaat ederseniz dava şartı yokluğunda usulden reddolunuyor.
01:10:30Yani davanız dinlenmiyor.
01:10:32O yüzden özel hukuk uyuşmazlıklarında hangilerinde ara buluculuğa gidileceği önem arz ediyor.
01:10:37İhtiyari de yapılabiliyor tabi bu bazı işlemler için.
01:10:40Hani o iş hukukunda mesela diyelim ki kıdem tazmatı, işçilik alacakları ihbar tazmatı bunlar ihtiyar ara buluculukta talep edilebilir.
01:10:49Ama zorunlu ara bulucuya da tabii yani bir işçi çıktığı zaman bunu işverinden talep ediyorsa ve alamıyorsa ara bulucuya gidecek.
01:10:56Daha sonra anlaşamazsa mahkemeye gidecek.
01:10:58Ama iş kazaları ve meslek hastalıklarından kaynaklanan süreçler var, tazminatlar var.
01:11:03Bunlar zorunlu ara buluculuğa tabii değil.
01:11:05Direkt şey yapabilirsiniz, dava açabilirsiniz.
01:11:07Ama ihtiyari ne yapılabilir anlaşılabilir.
01:11:09Bir de özellikle belirtmek istiyorum.
01:11:12Hocamın konusuyla da alakalı hizmet tespiti davaları.
01:11:15Biliyorsunuz bunlar özel uyuşmazlık değil.
01:11:18Burada sosyal güvenlik hakları da var.
01:11:20Kamu düzenini ilgilendiren bir süreç olduğu için bu hizmet tespitiyle alakalı çok soru geliyor bana.
01:11:24Onlar da ara buluculuğa tabii değil.
01:11:26Orada direkt tespite işi hukukundan kaynaklı tespit davalarında direkt dava açmak zorundasınız.
01:11:32Ve biliyorsunuz prim gün sayısını dolduranlar hocam özellikle onu belirtmenizi istiyorum.
01:11:38Yani bir iş yerinde Nilüfer Hanım hani evlenen kadınlar işte evlendikten bir sene içinde şey yapılabiliyor.
01:11:45İş yerinden ayrılabiliyor, kıdam tazminatı talep edebiliyor.
01:11:49O zaman hemen hocama döneyim.
01:11:50Yani Nilüfer hocamızın dediği gibi kıdam tazminatı almanın belirli koşulları var.
01:11:55İpar tazminatını da öyle.
01:11:56Bunları kısaca anlatayım.
01:11:57Lütfen.
01:11:58Kıdam tazminatı alabilmesi için kişinin işverenin işçiyi işten çıkartması lazım.
01:12:04Hocamızın dediği gibi kadınlar evlendikten sonra bir yıl içinde erkekler askere gittikten sonra kıdam tazminatı alabilirler.
01:12:13Bir de özellikle işverenin işçiye aylak ve iniyet kurallarından dolayı böyle yaklaşması ve mobbing uygulaması.
01:12:22Ve çok son zamanlarda da bize de gelen sorulardan iş güvenliğiyle alakalı çalışma koşullarının oluşmaması.
01:12:29Bir de diyorlar ki biz fazla mesai kalmak istemiyoruz.
01:12:32Yani işçinin rızası olmadan hiçbir şekilde işveren işçiyi yıllık 270 saatten fazla mesaiye bırakamaz.
01:12:40Bu da bir kıdam tazminatının...
01:12:42Ek bir şey ödese dahi mi?
01:12:43Yani fazla mesai ücreti ödese dahi mi?
01:12:45Yani buradaki önemli durum husus işçinin istemesi.
01:12:48Yani zorun siz 7,5 saat çalışıyorsunuz.
01:12:51Bundan fazla 270 saat mesai kalma olayında işçinin rızası olursa bir tazminat olursa orada bir mesai kalabilir.
01:13:01Eğer işçinin rızası olmadan siz orada çalışmak istiyorsanız hiçbir şekilde kıdam tazminatına hak kazanırsınız.
01:13:08Yani buradaki durum işçinin rızasıdır.
01:13:10Bir de işçinin evlenmesinde sadece bayanların, bayanlar özellikle evlendikten itibaren bir yıl içinde tazminata hak kazanıyorlar.
01:13:19Bir de süresi içinde maaşlar ödenmezse işçinin bunlar da işveren tarafından kıdam tazminatı ödemekle zorunda kalıyorlar.
01:13:28Peki zaman aşımı gibi bir şey olabiliyor mu yani?
01:13:30Tabii ki var.
01:13:31Bu hakları aramak için.
01:13:32Bir de hocam prim gün sayısı dolduğu zaman değil mi şey yapılıyor?
01:13:36Evet.
01:13:37Kıdam tazminatında bildiğiniz gibi 1999 ve 2008 sosyal güvenlikte reform oldu.
01:13:44Bunlar da siz sigortalık süresi 6 Eylül 1999'dan önce 3600 ise 15 yıl ise 99-2008 yılında 4500 ise 25 yıllık sigortalık süresini doldurursanız
01:13:57sosyal güvenlik kurumundan kıdam tazminatı alabilir yazısını alırsanız tazminatı hak kazanabiliyorsunuz.
01:14:03Harika.
01:14:04Ben şimdi özellikle burada stüdyodaki arkadaşlarımızla bizler de çoğumuz burada şu an ben istisnayım ama sigortalı çalışan.
01:14:12Bizim kurumumuzla özellikle öyle.
01:14:14Evet buradaki çalışan arkadaşlar da böyle ben buraya geldiğim zaman bana ara ara sorular soruyorlar.
01:14:19Evet hepimiz işçiyiz diyelim burada ve ayrılmak istediğiniz zaman talep edeceğiniz şeyler sizin burada çalıştığınız seneye göre ki kıdam tazminatı için aynı işverenin iş yerinde bir sene çalışmanız gerekiyor azami.
01:14:31Sizin kıdeminize göre hesaplanacak bir tazminatı hak kazanıyorsunuz.
01:14:36Fazla çalışma yaptıysanız fazla çalışma ne haftalık 45 saati geçen çalışma süresine fazla çalışma diyoruz.
01:14:43Ve işveren 45 saati geçen her bir saat için o ücretin %50 fazlasını ödemek zorunda.
01:14:49Onu talep edebiliyorsunuz.
01:14:50Yıllık ücretli izinleri talep edebiliyorsunuz.
01:14:53Milli dini bayramları talep edebiliyorsunuz.
01:14:55Maaş ücretlerinizi talep edebiliyorsunuz.
01:14:57Kötü niyet tazminatı talep edebiliyorsunuz.
01:14:59Kötü niyet tazminat nasıl?
01:15:01Kötü niyet özellikle işveren sizi haksız bir şekilde işten çıkarmışsa hem işe iade talep edebiliyorsunuz.
01:15:08Bir anda beklenmedik bir şey aldınız tebligatı aldınız.
01:15:11İş hakliniz feshedilmiş.
01:15:12Şaşırıyorsunuz.
01:15:13Diyorsunuz ki ne oldu?
01:15:14Bu en çok gelen konu işe iade.
01:15:17Bu tür taleplerde baktınız size bir feshih talebi geldi iş yerinizden.
01:15:21Hemen bir ay içinde ara bulucuya gitmek zorundasınız.
01:15:24O da zorunlu ara buluculuğa tabii işe iade davası.
01:15:28Ve orada anlaşamazsınız.
01:15:292 hafta içinde de davayı açmanız gerekiyor.
01:15:31Oradaki süreler hak düşürücü süreler.
01:15:34Orada hani haksız bir şekilde iş haklinizin feshedildiğini düşünüyorsanız kötü niyet tazminatı talep edebiliyorsunuz.
01:15:40Diyeceksiniz ki işe iade talebinde bulundum işverenimi ara bulucuya gitmek zorundaydım.
01:15:45Gittim masaya oturduk.
01:15:47İşveren sizi işe iade talebinizi kabul edebilir.
01:15:50Ama bunu kabul ederken eğer iş yerini o zaman kabul etmezse ödeyeceği tazminat miktarı anlaşmaya yazılacak.
01:15:57Ne zaman işe döneceğiniz anlaşmaya yazılacak.
01:16:00Eğer anlaşılırlarsa kötü niyet tazminatı yazılacak.
01:16:03O anlaşma belgesi var ise zaten davaya gitmiyorsunuz.
01:16:06Anlaşma sağlanmış oluyor.
01:16:08Yok anlaşma sağlanamazsa da işçi o tutanağı alarak 2 hafta içinde müracaat etmek zorunda.
01:16:13Özellikle altını çiziyorum.
01:16:15Taraflar bizler ara bulucu olarak tarafları aradığımız zaman biliyorsunuz ara bulucu bürosuna müracaat ediyorsunuz haddiyelerden.
01:16:23Bu bir kamu hizmeti.
01:16:25Çoğu katılmak istemiyor.
01:16:26Böyle bir katılmama lüksü de yok.
01:16:29Zorunluluk.
01:16:30Evet bu bir zorunluluk.
01:16:31Katılmadığınız zaman o davada ileride dava açıldığı takdirde o davada haklı çıkmış olsanız dahi yargılama giderleri sizin üstünüzde kalıyor.
01:16:41O yüzden oraya katılacaksınız.
01:16:43Yani o sürece mazeret bildirmek sizin katılmamak ileride sizin bu dava sürecinde yargılama gideri olarak onu karşılamanıza sebebiyet veriyor.
01:16:51Bir de iyi niyet.
01:16:52İyi niyet.
01:16:53Karşı tarafla anlaşırsınız anlaşmazsınız ama ben buradan özellikle bir ara bulucu olarak ve tüm ara bulucu arkadaşlarla dertleşiyoruz Nilüfer Hanım.
01:17:00Peşlerine düşüyoruz.
01:17:01Biz rica ediyoruz.
01:17:02Ara buluculuk süreciyle karşılaştığınız zaman işveren açabilir bu davayı işçi açabilir bu davayı çünkü ikisinin de haklı nedenle iş haklını fesletme durumu var.
01:17:11İş kanununda düzenlenmiş bunlar.
01:17:13Bu durumlarda size telefon geldiği zaman ara bulucudan toplantıya katılmaya gayret edin.
01:17:18Anlaşmayabilirsiniz ama katılın diyorum.
01:17:20Ama ne diyeceğimi bilmiyorum.
01:17:22İhbar tazminatı için ne şartlar gerekiyor?
01:17:24Yani ihbar tazminatında insanlar diyor ki biz kıdem alabiliyoruz ihbar alabiliyoruz mu?
01:17:29Herkes tabii ki ihbar alamıyor.
01:17:30Buradan şunu söylemek istiyorum.
01:17:32Herkesin belirli koşullar altında yani altı ayda çalışsanız iki haftalık bir buçuk yılda çalışsanız dört hafta kadar bir ihbar öneriniz var.
01:17:40Ve işveren size bunu en az iki hafta olarak günde iki saat olarak size iş aramı izni kullandırmak zorunda.
01:17:47Ve bu iki saat yedi buçuk saatlik çalışma saatin içinde.
01:17:51Yani burada tüm çalışanlarımız bunu toplu olarak kullanabilirler.
01:17:55İstedikleri şekilde kullanabilirler.
01:17:57Çünkü sonuçta burada işverende işçi de mağduriyet yaşıyor.
01:18:01Bunun süresi içinde size atıyorum örnek vermek gerekirse altı ayda çalışan bir işçinin iki haftalık bir çalışma izni var.
01:18:09Bunu iki hafta günde iki saat olarak belirli koşulları altında kullandırmak zorunda.
01:18:14İşverende bunu kabul etmek zorunda.
01:18:16Yeni bir iş arayacak.
01:18:17Evet buradan da sürekli diyoruz kıdam tazminatını işveren öder.
01:18:21Bazı koşullar altında da ihbar tazminatını işçi de öder.
01:18:24Yani nasıl işten çıkmayı işveren size iki hafta önceden bildiriyorsa.
01:18:30İşçi de bunu iki hafta önceden bildirmek zorunda.
01:18:33Yoksa bir ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır.
01:18:36Evet bir de tabi bunları sözlü değil yazılı bir kaynak üzerinden yapmak lazım.
01:18:40İhbar tazminatında belirsiz süreli iş sözleşmesi olması lazım.
01:18:43Yani belirli süreli olmayacak değil mi?
01:18:45Evet belirsiz süreli iş sözleşmesi olacak.
01:18:47Zaten ana başlıklar nedir?
01:18:49Kişinin o işverenle birlikte çalışmasını birinci seneyi doldurduktan sonra dediğiniz gibi.
01:18:53Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücretleri, yıllık izin ücretleri, ücret, maaş mesela.
01:19:00Bütün bürüt ücret toplamı.
01:19:01Bürüt ücretleri.
01:19:02Bir de ben şunu mesela özellikle hocamla geçen de konuşmuştuk.
01:19:05Sizin maaşınızın bir kısmının bankadan gönderilmesi, bir kısmının elden verilmesi de işçi için haklı nedenle fesihtir.
01:19:14Tabii tabii. İş sözleşmesine aykırı bir durum.
01:19:16Çünkü sizin o sigortaya o pilim tam yansımıyor değil mi hocam bu sefer?
01:19:19Tabii ki yansımıyor. Gerçek ücretin ödenmesi gerekir.
01:19:22Yani siz 30 bin TL alıp bunun 17 bin TL'sini asgari ücret kadar olan tutarını bankadan alıp 13 bin TL tutarını elden alırsanız
01:19:30bu da ihbar ve kıdem tazminatını doğurur ve iş sözleşmesini hükümsüz orada işler.
01:19:34Peki kısa bir araya gideceğiz.
01:19:36Şunu da soracağım aradan sonra.
01:19:38Bazen böyle iki aylık deneme süreleri oluyor.
01:19:40Onlar mesela kıdem tazminatı içinde hesaplanıyor mu hesaplanmıyor mu ne gibi haklar doğuyor.
01:19:45Kısa ara sonra tekrar buradayız efendim.
01:19:47Evet konuklarımla kaldığımız yerden devam ediyoruz.
01:19:51Bu deneme süreleri de kıdem tazminatı hesaplanırken içine dahil ediliyor mu diye sormuştum.
01:19:56Yani deneme süreleri dahil edilmiyor.
01:19:58Deneme süresi topli sözleşmelerinde 4 aydır, bireysel sözleşmelerde 2 aydır.
01:20:03Yani deneme sözleşmeleri dahil edilmiyor.
01:20:05Siz deneme sözleşmesi süresini geçerseniz o zaman iş aktiniz ve bir yıl başlar.
01:20:11Evet devam etmiş oluyor.
01:20:13Ara buluculuğun aslında bugün ne kadar önemli bir şey olduğunu gördük.
01:20:16Süreyi çok kısaltıyor.
01:20:18Aslında insanlar da şöyle bir algı oluyor.
01:20:20Ben mahkemeye gidersem daha çok hak alırım gibi geliyor ama realde öyle olmuyor herhalde.
01:20:25Özellikle Nilüfer Hanım şunun altını çizmek istiyorum.
01:20:27Yani iş hukuku anlaşmazlıklarında ve kira hukuku anlaşmazlıklarında Ara Bulucuk Dairesi Başkanlığı'nda açıkladı.
01:20:34Son 3 senedir gerçekten çok ciddi bir anlaşma durumu söz konusu.
01:20:39Şöyle düşünün.
01:20:40Yani işverenden ayrıldığınız zaman ya da iş hakliniz haksız fesh edildiği takdirde veya siz haklı bir nedenle iş sözleşmeninizi fesh ettiğinizde.
01:20:48Mahkemeye gittiğinizde ortalama süreç zaten 3 sene.
01:20:51Bu istinafa gidince 4 sene iyi buluyor.
01:20:54Benimki yine iyi 5 sene de olabilir.
01:20:56Ama ara buluculuğun zaten hani uzlaşma kültürüne dayalı bir sistem dedik ya temel amacı ne?
01:21:01Daha az masrafla daha az sürede netice alabilmek.
01:21:05Bizim de süre sıkıntımız var sonuna geldik.
01:21:07Son cümleyi alayım.
01:21:08Ama bir şey söyleyeceğim.
01:21:09İş hukuku uyuşmazlıklarındaki süreç zaten bir ay.
01:21:11Ara buluculuğa büroya müracaat ediliyorsunuz.
01:21:14Bizler atılıyoruz Sicilya kayıtlı ara bulucu olarak.
01:21:16En az işte en fazla 3 hafta içinde neticelendirmemiz gerekiyor.
01:21:21Gerek duyarsak bir hafta daha uzatıyoruz.
01:21:23Yani pratik bir çözüm yolu.
01:21:24Bu konuda herkese anlaşmaya davet ediyorum.
01:21:27Önyargılı olmasınlar diyorum.
01:21:28Kesinlikle.
01:21:30Biz teşekkür ediyoruz.
01:21:31Sağ olun.
01:21:32Çok teşekkür ederiz.
01:21:33İnşallah bir gün başka bir yayında yeniden görüşmek dileğiyle.
01:21:34Umarım.
01:21:35Teşekkür ediyoruz.
01:21:36Evet efendim bugün de programımızın sonuna geldik.
01:21:37Yarın saat 12'de sizi yeniden Beyaz TV ekranlarına bekliyoruz.
01:21:40Görüşmek dileğiyle.
01:21:41Hoşçakalın.