Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Sevgili seyirciler yeni bir Beşiktaş Bilkan programına hoş geldiniz.
00:08Bugün karşınıza özel bir röportajla geleceğiz.
00:11Türkiye'de gıda enflasyonu dünyanın hiçbir yerinde görünmediği kadar yüksek.
00:17%66'ları bulan bu enflasyonu %6.5'la sanırım Meksika takip ediyor.
00:23Sadece gıda enflasyonu değil son zamanlarda özellikle çiftçilerin yaptığı eylemler
00:28özellikle tarım ve gıda sektöründeki alınan yeni tedbirler gündemimizin bir numaralı maddesi.
00:35Marketten aldığımız yüksek fiyattaki çeşitli tarım ürünleri, süt, et hepimizin sofrasının bir numaralı gündemi.
00:44Sadece bunlar değil özellikle sokak hayvanlarıyla ilgili tartışmalar,
00:49son zamanlarda başlayan ve hızla söndürülen yangınlar da gündemimizi işgal ediyor.
00:54İşte bütün bunlara bakan bir bakanlık var.
00:57Tarım ve Orman Bakanlığı ve bu bakanlıkta da yeni bir isim oturuyor İbrahim Yumaklı.
01:03İbrahim Yumaklı iletişimi açık, farklı kesimlerle konuşabilen önemli bakanlardan bir tanesi.
01:11Eleştirilere son derece net ve pozitif bir şekilde karşılıyor ve hepsine de cevap vermeye çalışıyor.
01:18Gördüğümüz kadarıyla da canla başla da çalışıyor.
01:21Kenan Taş, Beşnebirkan'ın tecrübeli yapımcısı, Atatürk Orman Çiftliği'nde İbrahim Yumaklı ile konuştu.
01:28Ve son günlerde aklınıza gelen bütün soruları çat çat çat bizzat Yumaklı'ya sordu ve bakın nasıl cevaplar aldı.
01:38Herkese merhaba ben Kenan Taş, Ankara'dayız.
01:41Sayın Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın misafiriyiz.
01:44Gündeme ilişkin sorular soracağız, konumuz çok.
01:47Öncelikle Beşnebirkan'a hoş geldiniz.
01:49Siz de hoş geldiniz, çok teşekkür ederim.
01:52Nasılsınız? Yoğun bir dönemden geçiyorsunuz özellikle bakan olarak.
01:55Yoğun ve yorucu bir dönem çünkü hem Türkiye'de hasatın en yoğun olduğu bazılarının bitmek üzere olduğu bir dönemdeyiz.
02:04Ama aynı zamanda malumunuz takip ediyorsunuz orman yangınları için en riskli aylardayız.
02:11Dolayısıyla da bunun bir bütününü düşündüğümüzde hakikaten koşturmacımızın çok fazla olduğu bir dönemdeyiz.
02:18Şimdi her yaz kronikleşen bir sorunumuz var.
02:21Türkiye'de orman yangınları çıkıyor.
02:23Çoğu zamanda ya işte biz bu orman söndürme çalışmalarında yeterli miyiz değil miyiz tartışmaları var.
02:30Bundan yaklaşık 3 yıl önce ciddi bir orman yangını vardı biliyorsunuz Marmaris ve etrafını saran can kayıpları da yaşanmıştı.
02:37Bu sene de farklı yerlerde orman yangınları çıkıyor.
02:40Siz Tarım ve Orman Bakanı olarak vatandaşlarınıza şunu söyleyebiliyor musunuz?
02:46Devlet herhangi bir orman çıktığında uçağından su tankerine kadar her şeye vakıftır.
02:52Her şeyimiz yeterlidir. Uçak sayımız yeterlidir.
02:55Herhangi bir eksimiz yoktur diyebiliyor musunuz?
02:58Kesinlikle bunu söyleyebilirim.
03:01Orman Teşkilatı 1839 yılından bu yana faaliyet gösteren kadim kurumlarımızdan bir tanesi.
03:09Dolayısıyla bu ülkeyi tanıyan, bu ülkenin topografyasını, coğrafi yapısını tanıyan, ağaçlarını tanıyan çok önemli bir teşkilat.
03:18Ancak bu 2021 yılındaki yangınlar maalesef bir travma oluşturmuş bunu görüyoruz.
03:25Herhangi bir şey çıktığında acaba yeniden o dönemi yaşar mıyız diye hatırlarsanız
03:34birkaç yüz ton atom bombası etkisinde diye söylenmişti.
03:42Şimdi yanlış bir şey söylemeyeyim.
03:44Gerçekten çok ciddi bir enerji birikmişti o dönemde.
03:50Dolayısıyla her orman yangını ile ilgili bir konu olduğunda hemen 2021'e dönülüp yeniden olur mu sorusu akıllara geliyor.
04:00Bugün itibariyle şunu söyleyebilirim.
04:04Bizim orman teşkilatımız hem konusuna hakim hem risk analizi konusunda son derece yetkin kullandığı ekipmanlar itibariyle,
04:17yangınlara müdahale eden personel itibariyle ve bunlardan çok daha önemlisi artık halkımızda meydana gelmiş,
04:27oluşmuş bilinç sayesinde çok daha farklı yerdeyiz.
04:30O yüzden ben hiç kimsenin endişelenmemesi gerektiğini buradan gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
04:36Uçak sayımız yeterli mi?
04:37Hep tartışılıyor helikopterler işte büyük uçaklar geldi bir tanesi sıkıntı oldu geçen göne düştü ama
04:43işte bir yere hava kurumunun uçakları vardı yoktu kiralanıyordu kiralanmıyordu.
04:48Sizce yeterli mi uçak sayısı?
04:50Bütün tartışmalardan bağımsız şunu söyleyeyim.
04:53Yeterlilik görece bir kavram yani.
04:56Ben isterim ki şimdikinin beş katı olsun.
05:00Türkiye'nin her iline işte onar tane uçak koyayım ama bunu böyle bir uygulama yok.
05:07Siz ne yaparsınız? Risk analizinizi yaparsınız.
05:10Konumlandırmalarınızı buna göre gerekli oradaki ortaya çıkacak olan hususu,
05:15sorunu ortadan kaldıracak gücünüzü oraya koyarsınız ve müdahale edersiniz.
05:21Bizim rezerv güçlerimizle beraber 105 helikopterimiz var.
05:2626 uçağımız var idi bir de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Aliyev'in konuşmalarından sonra
05:35o sohbetten bize de bir fayda oluştu.
05:41Elimizdeki B-200 ağır söndürme uçaklarından Azerbaycandekini de sağ olsunlar bize tahsis ettiler.
05:52Şu anda onu da kullanıyoruz. 27 uçağımız var.
05:5514 insansız hava aracımız var.
05:58Türkiye'yi 724 gözlüyoruz.
06:01776 tane kulemiz var. Bunlardan 184'ü akıllı kule.
06:07724 gözlüyoruz.
06:10Bunun dışında valiliklerimiz özellikle bu yıl bu toplantıyı yaptık.
06:1423 ilimizin valisiyle ki orman yangınlarının çok riskli durumda olduğu,
06:20orman yangını çıkma riski olan illerin valileriyle bütün bir gün hem onlara sistematiğimizi paylaştık,
06:28hem de ne yapılıp ne yapılmayacağı konularını paylaştık.
06:32Sağ olsunlar onlar da bunları çok ciddi bir şekilde takip ediyorlar.
06:37Şimdi şunu söyleyeyim. Her coğrafyanın müdahale şekli farklıdır.
06:43Örneğin Manisa Gördes'teki yangın önce kırsal alandan çıktı.
06:50Ondan sonra biliyorsunuz bizde yaşamla orman alanları iç içe.
06:57Yani bir köy var, etrafında tarlalar var, sonra ormanlık alan var.
07:02Ondan sonra tekrar tarlalar var, sonra tekrar köyler var.
07:05Bu şekilde yaşamla iç içeyiz.
07:08Dolayısıyla burada o Gördes yangınına müdahale edebileceğiniz alet ekipmanla,
07:15Bolu yangınına müdahale edebileceğiniz alet ekipman aynı değildir.
07:21Kullanacağınız hava gücü aynı değildir.
07:23Bolu'da yarlar var, kanyonlar var. Oraları uçağa sokamazsınız.
07:29Ama oraya her helikopteri de sokamazsınız.
07:33Çünkü duman yükselmiştir. O dumanın da belli bir seviye üzerine çıkabilecek kadar uzunlukta
07:39bagileri taşıyan helikopterleri kullanmanız lazım.
07:43Yani şu şekilde dik alanlardaki yerler yandı.
07:48Şimdi siz oraya uçak kullanamazsınız ki mümkün değil yani.
07:53Dolayısıyla buradaki ihtiyaç bu yangının nerede çıktığıyla ilgili
07:58ve sizin ona müdahale etmek için neye ihtiyacınız olduğu ile ilgili.
08:02İşte bunu nasıl sağlarsınız? Risk analizinizi yaparsınız.
08:06Ve yapmış olduğunuz risk analizinize göre güçlerinizi konumlandırırsınız.
08:12Bizde 58 farklı noktada bu 105 helikopter, 26 uçak, 25 bin arkadaşımız
08:23ve 130 bin gönüllünün büyük bir kısmı konumlandırılmıştı zaten.
08:28Size şunu söyleyeyim. Eğer ki biz bunu yapmamış olsaydık bir gün içerisinde
08:34büyüklük olarak kıyaslama açısından söylüyorum.
08:392021'deki yangın potansiyeline ulaşacak bir gün içerisinde 8 yangınla mücadele ettik.
08:46Şimdi yeterli mi değil mi buradan hareket edelim.
08:49Dolayısıyla buradaki bu tartışmaların ben çok doğru olduğunu düşünüyorum.
08:54Vatandaş müsterih olsun diyorsunuz yani.
08:56Müsterih olsun vatandaşımız. Buradaki tartışmayı yani uçaklar havada vızır vızır geçerken,
09:02helikopterler ya da sizin görmediğiniz alanda o alev savaşçılarının,
09:09alevlerin içerisine kadar girip onlarla mücadele ettiği bir dönemde
09:14bu tartışmaların yapılmasını açıkçası yeşil vatanı korumak için
09:20savaşan insanlara haksızlık olarak görüyorum.
09:23Yapılmaması gerektiğini özellikle belirtiyorum ve istirham ediyorum.
09:27Türkiye'de farklı dönemlerde çiftçilerin eylemleri oluyordu ama son dönemde özellikle daha çok ses getirmeye başladı.
09:32Sizin bakanlığınız döneminde Bursa'da işte domates üreticileri, Maraş'ta belediyenin önüne gidip kavunları atanlar,
09:39domatesleri, kepçeleri, soğanları. Sorun ne? Çiftçi neden mutsuz?
09:43Şimdi Kenan Bey, Türkiye'de 200'ün üzerinde farklı çeşitte ki bunların her bir çeşidin domates diyeceksek buna,
09:52bu domatesin de birçok çeşidi var, 200'ün üzerinde farklı ürün üreten bir ülkeyiz biz.
10:00Ülkemizin farklı köşelerinde farklı ürünler üretiliyor. Peki biz kaç tane ürün için bunu konuşuyoruz?
10:07Kaç tane?
10:09Yani siz söylediniz, domates için konuşuyoruz. Onun gerekçesini söyleyeceğim şimdi.
10:14Ya da farklı tarlı ürünleri için konuşuyoruz işte. Kavun için konuşuyoruz ya da kartuz için konuşuyoruz.
10:21Bu kadar. Şimdi bunu küçümsediğim için söylemiyorum. Kesinlikle yanlış anlaşılmaz.
10:26Yani sorun şunda mı?
10:27Yok sorunu söyleyeceğim.
10:28200 ürün var ama bu ürünlerin hepsinde çiftçi mutsuz değil.
10:32Değil.
10:33Bazı ürünlerde sıkıntılar var.
10:34Bazı ürünlerde sıkıntılar var. Yani biz hayır, yok diye bir şey söylemiyoruz ki. Söylemedik de hiçbir zaman için.
10:42Zaten bunu kamuoyunun gündemine Türk tarımı bitti, mahvoldu diye getirenler bunu konuşmaya başlamadan önce biz bunları tespit edip gerekli önlemleri almaya başlamıştık bile.
10:55Şimdi bakın, biz hep konuşuyoruz değil mi? Hatta bazı eleştiriler geliyor ve akıl veriliyor ya da tavsiyede bulunuluyor diyeyim.
11:08Sizin mutlaka tarımsal planlama yapmanız lazım. İyi de iki senedir konuşuyoruz zaten bizimle.
11:16Yasal düzenlemelerini yapmışız. Türkiye'nin bütün illerine gidip bunları anlatmışız.
11:23İllerde üretim planlama komiteleri kurmuşuz. Burada çiftçiler, çiftçi örgütleri, ticaret odaları, sanayi odaları, üniversiteler.
11:32İki senedir bunun üzerinde konuşuyoruz. Bitkisel üretim için Eylül ayından itibaren başlayacak hayvansal üretim su ürünleri ve kanatlı üretimi için 1-1-2024 tarihinden itibaren üretim planlamasına başlamışız zaten.
11:49Şimdi bu bir süreç. Peki sorun neden çıktı?
11:53Üretim planlamasının en önemli unsuru sözleşmeli üretimdir. Yani siz bir ürün üretiyorsanız bunu ben şimdi bir ekeyim de ondan sonra nereye satacağım o zaman bakarız diyemezsiniz.
12:07Çünkü tarım ürünleri o şekilde yani tamamı depolanabilir ürünlerden oluşmuyor.
12:14Dolayısıyla sizin özellikle de depolanamaz ya da saklanamaz ürünlerle ilgili mutlaka sözleşmeli üretimi devreye sokmanız gerekir.
12:23İşte iki senedir konuştuğumuz, altyapısını hazırladığımız, bu sözleşmeli üretimden bahsediyorum.
12:31Onu ayrıca geleceğim. Yani siz bir ürün üretiyorsunuz, süt üretiyorsanız bu sütü işte sağdığınız zaman o gün içerisinde sanayiye ulaştırmanız gerekir.
12:45Bunu yapabilmeniz için nereye vereceğinizi bilmeniz gerekir.
12:50Dolayısıyla sanayici de kendi ham maddesini garanti altına almak için de üreticiyle sözleşme yapması gerekir.
12:56Şimdi bu birçok üründe var ancak bizim istediğimiz seviyede değil.
13:02Şimdi domates olayına gelelim. İlk aslında Bursa'da başlamadı, onu da söyleyeyim. İlk İzmir'de başladı, Kınık'ta başladı.
13:09Bununla ilgili sorunu öğrendiğimiz andan itibaren arkadaşlarımızı buraya yönlendirdik. Ben de yakından takip ettim.
13:17Burada konu şuydu, salça fabrikası var, üretilen üründe salçalık domates.
13:23Salça fabrikası oradaki üreticilerden sözleşmeli olanlarından almış ancak sözleşmeli üretmeyenler piyasa fiyatları düşünce bizim ürünümüz elde kaldı ya da para etmiyor diye şikayette bulunmaya başlamışlar.
13:44Biz önce konuyu anladık yani nedir diye. Hemen aynı gün içerisinde salça fabrikalarıyla konuştuk. Onların daha fazla ürün almasını sağladık ve bir bölümüyle başka yerlere de aktarılmasını sağlayarak oradaki sorunu büyük oranda çözdük.
14:02Ama iklim değişikliği konusu birdenbire illerin 15'er günlük, 20'er günlük, 1 aylık periyotlarda hasat yapabileceği bir anı aynı zamana topladı.
14:17Dolayısıyla Balıkesir ve Bursa'da da domates hasatı yapılmaya başladı aynı anda. Dolayısıyla burada da aynı sorun çıktı.
14:27Yani Bursa Karacabey'de spesifik bir sorun mu vardı?
14:32Netleştirmek istiyorum. Aynen öyle. O spesifik sorunu başka bir şekilde söyleyeceğim.
14:38Şimdi siz ürününüzü üretmişsiniz, ben de sanayiciyim, benimle anlaşmışsınız 4 liraya.
14:46Yandaki üretici herhangi bir sanayiciyle anlaşmamış, elindeki ürün 1,5 liraya düşmüş.
14:53Dolayısıyla buna feveran ediyor. Biz de diyoruz ki bakın sözleşmeli üretim, üretim planlaması ne kadar önemli buradan anlıyoruz.
15:03Şimdi bunu bir kenara koyalım. Bunu çözmek için ne yaptık biz?
15:06Tarım kredi kooperatiflerinin çok daha fazla ürün almasını sağladık.
15:11Yine salça fabrikalarıyla konuştuk. Ancak burada şöyle bir şey oldu.
15:17Cumhuriyet Halk Partisi belki dikkatinizi çekmiştir, tarım konusunu yani tarım sektörünü kendilerine siyasi strateji olarak belirlemişler ve bunun üzerinden yürüyorlar.
15:32Çayla ilgili çay mitingi, fındıkla ilgili fındık mitingi, fıstıkla ilgili fıstık mitingi, ağaç çiçeğiyle ilgili ağaç çiçeği mitingi.
15:42Buralarda sorun olup olmamasına bakmaksızın, beklentileri yükseltip insanlara bakın bunu zaten elde etmeniz gerekiyordu diyerek bir siyasi şey elde etmeye çalışıyorlar.
15:57Bursa'da Karacabey'de de Cumhuriyet Halk Partisi'nin vekilleri Orhan Sarıbal vardı. Daha sonra Balıkesir'de farklı bir Cumhuriyet Halk Partisi vekili.
16:10Ben biliyorum oradaki bütün şeylerle tek tek konuşarak ya neden sahaya çıkmıyorsunuz, niye buna itiraz etmiyorsunuz, neden bunların işte yürüyüş yapmıyorsunuz, yolları kapatmıyorsunuz diye onları yollara çıkmaya ne diyelim teşvik etmeye çalıştık.
16:28Çok sınırlı kaldı bakın. Her ikisinde de söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisi pankartları öndeydi, arkalarında da çiftçiler vardı. Onların arasında Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül verenler vardır, yoktur bilemem.
16:44Ama biz bunu ortaya koyduğumuz andan itibaren şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi pankartları ortadan kalktı ama biz biliyoruz ki bunları bütün illerde organize etmeye çalışıyorlar.
16:57Yalnız şunu söylemem lazım. Bizim çiftçimiz buna prim vermedi, ziraat odaları bu eylemlere katılmadı. Çünkü bu eylemlerin getireceği hiçbir pozitif sonuç yoktur.
17:10Bu eylemlerle oluşturulmaya çalışan kaosun çiftçiye de hiçbir faydası yoktur olmayacaktır. Çünkü biz gece gündüz üreticilerimizle beraberiz, onların hep yanındayız.
17:27Ben size başka bir soru soracağım. Olaya tersten bakarak siz Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı olarak çiftçinin ürettiği ürünün değeriyle karşılığını alabildiğini düşünüyor musunuz? Vicdanen rahat mısınız?
17:39Kesinlikle bakın her ürün için bunu söyleyemem. Çünkü her ürün için devlet belirleyici değildir piyasa belirleyicidir. Öyle değil mi?
17:48Yani biz regulasyon yapılması gereken stratejik ürünlerle alakalı ilgili kurumlarımız vasıtasıyla bir referans fiyatı açıklarız.
17:58Bu referans fiyatı açıklarken bütün ilçe teşkilatlarımıza kadar bulundukları illerdeki, bu ürünlerin bulunduğu illerdeki üniversiteler ilgili kurumlarla beraber çalışır ve bir maliyet çıkartırız.
18:15Bu maliyetin üzerine makul karı koyar, ondan sonra da bir referans fiyatı açıklarız. Bu referans fiyatın tanımı şudur.
18:25Ey üretici siz bu ürünü, bu referans fiyatı baz alarak satın. Bunun üzerinde satabilirsiniz ama bunun altına düştüğünde gelin bu ürünü biz alacağız.
18:38Ama takdir edersiniz ki Türkiye'deki bütün ürünlerin tamamı için böyle bir alım garantisinin devlet tarafından verilebilmesi mümkün değildir.
18:47Dolayısıyla fiyat nerede oluşur? Piyasada oluşur. Piyasada oluşurken bizim dikkat etmemiz gereken şey nedir?
18:55Oluşturmaya çalıştığımız husus da bu. Türkiye'nin ihtiyacı kadar ürün olsun, eğer ihracat potansiyeli varsa o ihracat potansiyelini karşılayacak ürünü de üretelim biz.
19:06Dolayısıyla üretici ürününü satmakla ilgili bir problem yaşamasın. Ancak yine söylüyorum, sizin planlamadığınız bir üretim.
19:16Planlamayan, planlanmayan üretimlerin hepsinde sorun var diyebilir miyiz?
19:20Bütün tamamında diyemeyiz. Mesela bazı ürünler var ki onlar için hiçbir sorun yok. Yani onlar işte hem yurt içindeki ihtiyacı görüyor hem de fazlası yurt dışına ihraç ediliyor.
19:33Ürünlerin tamamı için bunu söyleyemeyiz. Eğer öyle bir şey olmuş olsaydı yani bu söylemiş olduğumuz biraz önceki hani organize ediliyor dediğimiz olayları biz çok daha farklı boyutta görürdük.
19:49Ama ben şunu söyleyeyim, bakın bizim çiftçimiz sağduyulu. Bizim üreticimiz gerçekten ama gerçekten ürettiğinin karşılığını aldığı anda bunun herhangi bir siyasi sonuca ulaşmak için ya da konuya malzeme edilmemesi için kesinlikle bundan uzak duruyor. Onu söyleyebilirim.
20:13Siz Tarım Bakanlığı olarak bir tarım envanteri çıkardınız mı? Çünkü neden biliyor musunuz? Bu soru ben şimdi sizinle röportaj yapacağımı söylediğimde birkaç tane özellikle tarım konulu birçok insanla farklı görüş çalışmalarında bulundum.
20:27Daha önceki bakanlar da söyledi tarım envanteri yapılacak. Sayın İbrahim Ümmak da söyledi. Ama bir türlü bir tarım envanteri yapılamıyor. Neden acaba?
20:37Şimdi o zaman ben size de söyleyeyim. Siz de takip etmiyorsunuz. Çünkü 2026 yılında yapılacak TÜİK'le protokolleri imzalandı. Şu anda altyapısı hazırlandı.
20:49Tamam yapılmadı değil mi?
20:51İşte planlanıp 2026'da yapılacak.
20:55Tamam yapılacak.
20:57Evet. Bunu zaten deklara ettik. Dedik ki 2026 yılında yapılacak. Bu soru geliyor. Ya niye şimdi yapmıyorsunuz?
21:05Niye şimdi yapmıyorsunuz?
21:07Çünkü sizin TÜİK'in sayımı yapabilmesi için... Bakın biz küçük bir ülke değiliz yani. Biraz önce söylediğim gibi yani çok geniş alanlarda...
21:16780 en son... 786 yılı galiba.
21:19783 km2'de çok farklı yerlerde, farklı bölgelerde üretim yapan bir ülkesiniz. İşletmeleri sayacaksınız. Alet malzeme ekipmanı sayacaksınız. Tarım arazilerini sayacaksınız. Hayvan varlığınızı sayacaksınız.
21:42Sayacaksınız da sayacaksınız. Şimdi bunları hadi bakayım bugün başlıyoruz diyemezsiniz yani. Dolayısıyla bunun bir hazırlık süreci var. Şu anda bu hazırlık süreci takvimlendirilmiş vaziyette.
21:54Bu takvim herhangi bir gecikmeye mahal vermeden yürüyor. 2026 yılında tarım sayımı yapılacak.
22:02Tarım sayımı nedir? Tarım sayımı devletin idari kayıtlarını, mevcut kayıtlarını teyittir aynı zamanda.
22:11İşte sizin bu kadar alanınız var, bu kadar işletmeniz var. Bu kadar traktör var, bu kadar çiftçiniz var vs. Bunları check edecek. O idari kayıtlarla karşılaştırılıp varsa düzeltilmesi gereken şeyler düzeltilecek.
22:25Eğer yoksa bu kayıtların tamam budur deyip devam edeceğiz.
22:29Geçtiğimiz günlerde muhtemelen siz de ara ara ekranlarda görüyorsunuz. Sencer Solakoğlu kendisi de bir üretici.
22:36Tanırım kendisi.
22:37Demişti ki ben bizim yayınlardan birine katıldığımda Türkiye'de Tarım Bakanı Türkiye'de ne kadar hayvan olduğunu bilmiyor demişti. Siz Tarım Bakanı olarak Türkiye'de ne kadar hayvan olduğunu biliyor musunuz?
22:48Tabii ki biliyorum.
22:49Yani bilmemem mümkün mü? Bizim sistemlerimiz var zaten. Yani yeni bir hayvan doğduğunda küpelenir o sisteme kaydolur. O hayvan işte diyelim ki mezbahaya gitti. Mezbahada kayıt düşme diye bir sistem vardır.
23:02Yani bunun bilinmemesi mümkün mü? Ama burada şöyle bir konu var.
23:08Siz mi sayıyorsunuz yoksa TÜİK mi sayıyor?
23:11Bakın saymak değil. Zaten eskiden beri gelen kayıtlar var. Yani biz nüfus sayımı yapıyor muyuz?
23:19Yapıyoruz.
23:20Nerede yapıyoruz?
23:21Yapmıyoruz.
23:22Yapıyor muyuz yani? Tek tek böyle evlere gidip sayıyor muyuz? Kaç tane kişi var bu hanede diye?
23:27Ben birkaç tanesini kendim saymıştım o yüzden.
23:29Ama ne zaman saymıştınız?
23:30Bayağı olmuş olabilir yani. Şu an yapmıyoruz.
23:32Neden yapmıyoruz?
23:33Neden?
23:34Çünkü bizim bir nüfus kayıt sistemimiz var. Nüfus kayıt sistemimizde doğanlar ekleniyor, ölenler de çıkıyor. Öyle değil mi?
23:44Şimdi aynısı bu sistem zaten var. Burada eleştiri şu. Biz o kadar olduğunu tahmin etmiyoruz.
23:53Neden? İşte biz bakıyoruz. Bulunduğumuz yere sayıyoruz. Bu kadar hayvanımız yok.
23:59E tamam şimdi o kadar hayvanın olup olmadığını 2026'da göreceğiz.
24:04Bu süreç muhtemelen bu sayımla alakalı TÜİK verileriyle ilgili olabilir.
24:08Çünkü oranın çok da doğru rakamları vermediği dile getiriyor.
24:14Farklı tabii eleştiriler var ama özellikle hayvan konusundaki bu eleştiriyi yapanlar TÜİK'in verileri tam olarak yansıtmadığını dile getiriyor.
24:21TÜİK zaten Tarım Bakanlığı'nın verilerini kullanıyor.
24:24Dolayısıyla TÜİK kendisi bir hayvan varlığı, hayvan sayısı, verisi üretmiyor.
24:29Dolayısıyla burada bizim idari kayıtlarımızı kullanıyor.
24:33Şu anda 16.6 milyon büyükbaş hayvan var, 52.4 milyon küçükbaş hayvan var, 374 milyon da kanatlı hayvan var.
24:43Bunlar bizim kayıtlarımızda, idari kayıtlarımızda, sistemlerimizde var.
24:47Şimdi şu söylenebilir, ben o kadar olduğunu düşünmüyorum.
24:52Ne kadar olduğunu düşünüyoruz?
24:54Bir varsayımda bulunalım.
24:57Bunun %10'unun olmadığını düşünüyorum.
25:01Tamam saydınız mı, bunu neye göre söylüyorsunuz?
25:04Ben öyle düşünüyorum.
25:06Ben öyle düşünüyorumları yok etmenin şeyi nedir?
25:10Tarım sayımı.
25:13Siz bakan olarak resmi rakamları şu anda söylüyorsunuz.
25:16Evet, bunlar resmi rakamlar.
25:19Bir diğer mesele de ucuza et yiyemiyoruz meselesi.
25:22Evet.
25:23Bunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz tarım bakanı olarak?
25:26Şimdi bakın, 6 Şubat depremlerinin birinci günüyle üçüncü günün arasında karkas et 30 lira arttı.
25:37Sizce neden artmıştır?
25:39O taraftaki üreticilerle alakalı bir sıkıntı oldu.
25:43Kesinlikle değil.
25:44Neyle ilgili arttı?
25:45Yani Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da niye artmış olabilir birden kasap fiyatları orada 30 lira artınca?
25:54Bakın, Türkiye'de kırmızı etle alakalı bir dönem kendimize yeterliğimize hiçbir sorun olmamasına rağmen suni olarak fiyat artışları oluştu.
26:08Bir gün içerisinde sonrasını söylüyorum.
26:11Örneğin geçen yılın işte Kasım'ı Aralık'ı ya da bu yılın işte Ocağı Şubat'ı.
26:18Bir gün içerisinde bir ürün için üç kere neden fiyat listesi yayınlanır?
26:23Buna sebep nedir?
26:25Bir gün içerisinde üç kere maliyetleriniz mi değişir yani?
26:28Satıcı açgözlülüğü mü?
26:30Bakın, ticari ahlaksızlığı.
26:32Ticari ahlaksızlığı.
26:33Ticari ahlaksızlığı.
26:34Net bir şekilde söyleyin.
26:35Ve biz burada şunu söyledik.
26:36Dedik ki biz bunu regüle edeceğiz.
26:41Ne olursa olsun regüle edeceğiz.
26:43Ama içerisindeki üreticimizi de hiçbir şekilde mağdur etmeden.
26:48Ve biz bunu yaptık.
26:49Türkiye'ye karkas et getirdik.
26:51Ki bütün kontrolleri hiçbir yani bizim kendi arkadaşlarımızın hem hijyenik açısından hem İslami usulleri açısından hiçbir sorun olmadan getirdik.
27:01Canlı hayvan getirdik ve biz piyasaya vermeye başladık.
27:05400 liralara kadar çıkmıştı karkas et.
27:08Evet.
27:09Bugün 300-320 bandında.
27:12Peki bana söyler misiniz neden kasaptaki, marketteki ya da başka yerdeki fiyatlar düşmüyor?
27:19Niye düşmüyor?
27:21Bunun cevabını biraz önce söyledik.
27:23Farklı gerekçeleri olabilir.
27:26Ona hiçbir şey söylemeyeceğim.
27:27Ama biz Ticaret Bakanlığımızla birlikte bu aradaki gap'i, bu aradaki farkı indirecek her şeyi yapıyoruz.
27:37Yapmaya da devam edeceğiz.
27:38Bir diğer mesele gündemi çok çok meşgul etten ve edecek de bundan sonra.
27:43Bu yeni sokak hayvanları ile ilgili yasa tasarısı.
27:47Aslında o yeni değil.
27:49Mevcuttaki yasada yapılan değişiklikten.
27:54Bazı maddelerinde yapılan değişiklikten.
27:56Size direkt olarak şunu sormak istiyorum.
27:58Siz vicdanen rahat mısınız?
27:59Tabii ki.
28:00Bir Tarım ve Orman Bakanı olarak bu sokak hayvanları ile ilgili yeni güncelleme ile sizin döneminizde yapılan süreçte,
28:06medisten geçen yasayla alakalı vicdanen rahat mısınız?
28:09Bakın önce şunu söylemem gerekir.
28:12Bir.
28:13Sokaklarda herhangi bir sahipliği olmadan dolaşan, insanlara saldıran ve artık hastalık yayma konusu kayıtlarımıza girmiş bir sahipsiz hayvan sorunu var mı yok mu?
28:36Tabii ki var.
28:37Var.
28:38Var tabii ki.
28:40Herkes söyledi.
28:41Mutabık kaldı.
28:42Buraya kadar tamam.
28:44Peki bu sorunu çözmenin yolu nedir?
28:48Sokaklardan hayvanları toplamaktır.
28:51Sahipli hale getirmektir.
28:54Çünkü sahipsizlik sorumsuzluğu getiriyor.
28:57Yani benim bir köpeğim olsa sizi ısırsa sorumlusu kim?
29:03Ben.
29:04Bütün artık neyse bunun karşılığı ağızlık takmadıysam, farklı aparatlarını kullanmadıysam, boş bıraktıysam sorumluluk bende.
29:18Peki sokaklarda parkların artık çocuklar tarafından kullanılmayacak kadar çok hayvanlarla dolu olması kimin sorumluluğunda?
29:32Yani sahibi kim?
29:33Mesela o köpeklerden bir tanesi geldi sizi ısırdı.
29:37Sahibi kim?
29:38Sorumlusu kim?
29:39Yok.
29:40Dolayısıyla devlet olarak siz buradaki sorunu çözmeniz gerekir.
29:44Biz de öyle yaptık.
29:45Ve ilgili bakanlıklarla biz çevre şehircilik, ilçişleri, adalet, hazine, maliye, sağlık oturduk.
29:52Bunlarla ilgili çalışma yaptık.
29:54Ve bu çalışma birkaç günlük bir çalışma değil.
29:57Aylar süren çalışma oldu.
30:00En sonunda şuna gelindi.
30:03Bizim bir önceki yasada neydi?
30:06Ki o yasa da hayvanlara şiddet dolayısıyla oluşturulmuş olan bir yasa idi.
30:13Yani insan ve çevre faktörü yoktu onun içerisinde.
30:16Veya istenildiği kadar yoktu.
30:19Bu hayvanları neydi?
30:21Tut, rehabilit et, aldığın yere geri bıraktı.
30:25Ama bu sorunu çözmedi.
30:28Üstüne çoğalttı.
30:30Peki bu değişiklik neyi getirdi?
30:32Tut, rehabilit et, sahiplendir ve sahiplendirilinceye kadar barınaklarda tut.
30:44Yani bu sorunun çözümü bu hayvanların sokaklardan toplanması ise
30:51ve böyle bir modelde varsa,
30:53bu modelle ilgili bütün yetkiler, sorumluluklar tanzim edilmişse,
30:59eksik kalan taraflar da tamamlanmışsa,
31:02benim içim niye müsterih olmasın?
31:05Yani burada kötü olan ne?
31:07Tarım ve Orman Bakanı, bence vatandaşlara şunun sözünü verebiliyor musunuz?
31:11Yani sokakta eğer sağlıklı bir hayvan varsa,
31:15asla onunla ilgili herhangi bir negatif bir durum yaşanmayacağının sözünü verebiliyor musunuz?
31:19Bunu nasıl söylüyorsunuz? Anlamadım.
31:21Yani şöyle, sokakta yaşayan bir tane hayvan,
31:24hani hayvanseverlerin şeyi de söylüyorum,
31:26sokakta yaşayan bir hayvan var,
31:28barınağa geldi ve onun başına hiçbir şey gelmeyecektir.
31:31Bu yerel yönetimlerin sorumluluklarının içerisindedir.
31:37Onlar bunu yapmak için devletten para alırlar,
31:41yani genel bütçeden para alırlar.
31:44Hatta yeni ek bütçe de ilave edildi.
31:49Bu zamana kadar yapmadıklarını yaparlarsa niye bir sorun çıksın ki?
31:53Yani belediyeler, herkes işini yaptığında bir sorun çıkmayacak.
31:58Buradaki şey şu, biz neden hayvanları sokaktan topluyoruz?
32:03Bakın burayı kaçırıyoruz.
32:06Bunu ısrarla bir katliam yasası olarak ortaya çıkartanların,
32:11konuşanların söylediği husus şu,
32:14sokaktan hayvanları toplamayalım.
32:17Nasıl çözeceğiz o zaman?
32:19Dolayısıyla belediyeler kendilerine verilmiş olan bu bütçeyi
32:23hayvanların uygun ortamlarda yaşaması için harcayacaklar.
32:27Başka yerlere harcamayacaklar bu bütçeyi.
32:30Verilen ek bütçeyi de bunun için harcayacaklar.
32:33Bizler de bakanlıklar olarak üstümüze düşen bizim sorumluluğumuz alanındakileri de
32:38yer tahsisini yapacağız Çevre Şehircilik Bakanlığı ve bizler.
32:42Onlarla alakalı işte denetim, gözetim görevlerimizi yerine getireceğiz.
32:47Denetim ve gözetim sizde değil mi?
32:49Evet bizde.
32:50İbrahim Bey çok teşekkür ederim.
32:52Özellikle halkın aklındaki soruları sormaya çalıştığın,
32:56özel bize gelen farklı yerlerden soruları elimden geldiğince
32:59eklemek istediğiniz bir şey var mı?
33:01Ben buradan tekrar bizi izleyen bütün izleyicilerimize hürmetlerimi sunuyorum.
33:07Lütfen hem orman yangınları konusunda hem de diğer konularda
33:11bizlerin onlar için var olduğunu, bizim varlık sebebimizin, bizim vatandaşlarımızın olduğunu
33:177.24 hangi konuda olursa olsun orman içinde olabilir bu, su içinde olabilir ki daha konuşmadık.
33:25Keşke saatlerce bunu konuşabilseydik.
33:27Doğa korumayla ilgili konuşabilseydik.
33:31Bizim habitatımızla ilgili, bioçeşitliğimizle ilgili konuşabilseydik.
33:35Bizim üretim yapan vatandaşlarımız bu şekilde yine sosyal hayatı etkileyecek bu tür hususlar işte.
33:45Sahipsiz hayvanlar konusu, gıda konusu ki konuşmadık gıda güvenliği, güvenirliliği konusu.
33:52Bütün bunlardan sorumlu bir bakanlık olarak söylüyorum.
33:55Vatandaşlarımız için gece günümüz buradayız, onlar için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.
34:00Evet aslında sizde bu ilk bölüm olsun bence.
34:02O kadar çok farklı konuşacağımız konu var ki sudan gıda güvenliğine, ormanlığa, doğal tabiatlar meselesi.
34:08Şapka çok olduğu için bunun ikinci bölümünü de en kısa zamanda yapalım.
34:13Çok teşekkür ederim.
34:14Ben teşekkür ederim.
34:155N1K'ya katıldığınız için çok sağ olun.
34:16Sevgili seyirciler İbrahim Yumaklı umarız yaptığı bu çalışmalarda başarılı olur.
34:20Onun başarısı hepimizin sofrasına bir anlamda yansıyacak.
34:24Ve hepimizin yediğini, içtiğini birebiri etkileyecek çalışmalar olacak.
34:29Önümüzdeki günlerde umarım farklı bakanları da 5N1K programında konuk ederiz.
34:34Sevgili seyirciler bir 5N1K'nın daha sonuna geldik.
34:3735 yıllık gazetecilik hayatımızın 25 yılını 5N1K'da ve CNN Türk ekranlarında geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz.
34:45Önümüzdeki hafta artık özel bir röportaj mı olur?
34:48Dünya ile ilgili hızlı bir dünya turu mu olur?
34:51Emin değilim ama umarım yine karşınızda olurum.
34:54O zamana kadar hepinize iyi günler, iyi akşamlar diliyorum.