DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Akdeniz Üniversitesi'nde sendika yetkisinin başka bir sendikaya verilmesine tepki gösterdi

  • geçen hafta
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası'nın yüzde 1 barajının altında kalmasına yönelik dava süreci devam ederken Akdeniz Üniversitesi'nde sözleşme yetkisinin başka bir sendikaya verilmesine tepki gösterdi.
(ANKARA) - DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası'nın yüzde 1 barajının altında kalmasına yönelik dava süreci devam ederken Akdeniz Üniversitesi'nde sözleşme yetkisinin başka bir sendikaya verilmesine tepki gösterdi. Çerkezoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın önünde yaptığı açıklamada, "Bakanlık yetkilileri bize istatistik davası tamamlanana kadar bu hastanedeki yetkiyi bekleteceklerini söylediler. Bu süreç devam etmesine rağmen hem mahkemeye gerekli belgeleri vermiyorlar hem de bizden çok daha az üyesi olan bir başka sendikaya toplu iş sözleşmesi yetkisini veriyorlar. Suç üstüne suç işliyorlar" dedi.

hbrlr1.com/cbbiwwaakckckl
Transcript
00:00Nasıl kaldırmadığını anlıyorsunuz?
00:12Inadına sendika, inadına disk. Inadına sendika, inadına disk.
00:21Değerli basın emekçisi arkadaşlarımız, sevgili
00:24mücadele arkadaşlarım, sendikalarımızın düşünme
00:27başkanları, yöneticileri, diz bölge temsilcimiz ve bütün bu
00:33haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı birlikte mücadeleyi
00:36yürüttüğümüz, şu an burada olan, olamayan şu an canlı
00:40yayınlardan, televizyon ekranlarından bizi izleyen
00:43sağlık ve sosyal hizmet işçisi arkadaşlarım hepinizi
00:47öncelikle Türkiye Değerimci Sağlık Türkiye Değerimci İşçi
00:50Sendikaları Konfederasyonu DİSK adına ve sendikamız
00:54Değerimci Sağlık İş adına saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
00:57Evet bugün otuz gün oldu. Tam otuz gündür diske bağlı dev
01:03sağlık iş sendikamızın çatısı altında örgütlenmiş olan sağlık
01:07ve sosyal hizmet işçileri olarak hak mücadelesi
01:10veriyoruz. Otuz gündür Çalışma Bakanlığı'nın kapısında sağlık
01:15ve sosyal hizmet işçileri olarak adalet mücadelesi
01:18veriyoruz, demokrasi mücadelesi veriyoruz. Öncelikle şunu
01:22ifade etmek istiyorum. Çalışma Bakanlığı'nın önündeyiz.
01:25Çalışma Bakanlığı ilk yaptığımız basın açıklamasında
01:29da ifade etmiştik. Diğer bakanlıklardan farklıdır.
01:33Ülkeyi yöneten siyasi iktidarın hükümetin çeşitli alanlarda
01:37bakanlıkları var. Hazinesi var, maliyesi var, tarımı var,
01:41sanayisi var. Ama Çalışma Bakanlığı bunların hepsinden
01:45farklıdır. Çalışma Bakanlığı bu ülkenin tüm değerlerini üreten
01:50işçilerin, emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını korumakla
01:56yükümlü olan ve işçilerin haklarını geliştirmekle
02:00yükümlü olan bir bakanlıktır. Çalışma Bakanlığı bu ülkenin
02:03tüm değerlerini üreten işçilerin başta sendikal hakkı,
02:08örgütlenme hakkı olmak üzere bütün hakkını, hukukunu
02:12korumakla yükümlüdür. Çalışma Bakanlığı bunun için vardır.
02:16Çalışma Bakanlığı ülkede sendikalı işçi sayısının
02:19artması için vardır. Çalışma Bakanlığı bu ülkede toplu iş
02:24sözleşmesinden yararlanan işçilerin sayısının artması
02:28için vardır. Çalışma Bakanlığı bu ülkede işçiler toplu
02:32sözleşme hakkını, grev hakkını rahatça kullanabilsin, emeğine,
02:36ekmeğine sahip çıksın diye vardır. Ve çalışma hayatında
02:40taraflar vardır. O nedenle farklıdır Çalışma Bakanlığı'nın
02:43işleri. Çalışma hayatında taraflar vardır. Işçi vardır,
02:47işveren vardır ve kamu vardır. Çalışma Bakanlığı'nın göreviyse
02:52çalışma barışını sağlamaktır. O nedenle değerli arkadaşlar tam
02:57otuz gündür sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin verdiği bu
03:01mücadele bu hak mücadelesi, adalet mücadelesi, demokrasi
03:06mücadelesi sadece sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin
03:10mücadelesi değil. Bugün Türkiye hala daha uluslararası
03:15Sendikalar Konfederasyonu'nun her yıl açıkladığı raporda
03:19bütün dünyada işçi haklarının en kötü olduğu on ülkeden
03:24birisiyse ve maalesef on yıldır bu böyle devam ediyorsa işte bu
03:30mücadele bütün sınıf kardeşlerimiz içindir. Eğer
03:34Türkiye bugün Haziran ayında Sayın Çalışma Bakanı'yla
03:38birlikte katıldığımız Uluslararası Çalışma
03:42Konferansı'nda, İLO Konferansı'nda, Cenevre'de
03:46sendikal hakların, işçi haklarına yapılan her türlü
03:50usulsüzlüğün ve olumsuzluğun belgelendiği kara liste
03:54diyebililen aplikasyon komitesinde saatlerce
03:57konuşuluyorsa Türkiye bu mücadele bütün Türkiye işçi
04:01sınıfının hak mücadelesidir. Eğer Uluslararası Çalışma
04:05Örgütü'nün kendi iç hukukunda o aplikasyon komitesinde
04:10görüşündükten sonra en üst düzeyden bu Çalışma
04:13Bakanlığı'na Türkiye'ye bir yaptırım uyguluyorsa İLO işte
04:18bu hak mücadelesi bunu değiştirmek, bunu düzeltmek
04:21için vardır. Yani Çalışma Bakanlığı işçilerin hakkını
04:26hukukunu engellemek, üyesi olduğu sendikasının toplu
04:29sözleşme hakkına engel olacak çeşitli engeller çıkarmak
04:34yerine bunu teslim etmekte yükümlüdür. Zaten Türkiye'de
04:38öyle bir sendikal mevzuat var ki özellikle on iki Eylül'den
04:42beri baraj sistemleri örgütlenmenin önündeki engeller
04:46son derece antidemokratik bir sendikal mevzuatımız var. Bu
04:51antidemokratik sendikal mevzuatın içerisinde bütün o
04:55zorlukları aşan yetkisi olmadığı halde bütün
04:59Türkiye'de örgütlenen barajı geçen bir sendikanın önüne o
05:03mevzuattaki o antidemokratik yapıdaki bütün engelleri
05:07açtıktan sonra bile bunu yaşatmak asla ve asla kabul
05:12edilebilir bir durum değil. Toplu sözleşme hakkımız
05:17engellenemez. Toplu sözleşme hakkımız engellenemez. Toplu
05:26sözleşme hakkımız engellenemez. Evet değerli
05:32arkadaşlar yirmi dört Temmuz akşamı gece yarısı resmi
05:36gazetede sendikaların üye sayıları ve örgütlenme
05:39durumları ve toplu sözleşme yapma hakkına sahip o konulan
05:44barajın üzerine çıkabilmiş sendikalar açıklandı. Gece
05:47yarısı Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan o açıklamada
05:51resmi gazetede gördük ki sendikamız devrimci sağlık iş
05:55sıfır nokta doksan dokuzla barajın altında bırakılmış.
06:00Nasıl olmuş bu iş diye baktığımızda çünkü
06:03sendikamızın kayıtları Çalışma Bakanlığı'nın resmi
06:06verileri bizim de elimizde. Hem sendikamızın üye sayısı
06:10düşürülerek yedi bin dört yüz gibi düz bir rakama yuvarlanarak
06:14sendikamızın üye sayısı düşürülmüş. Hatta yaptığımız
06:18kontrollerde geçen basın toplantısında paylaşmıştık.
06:22Sendikanın ve konfederasyonun genel başkanı olarak benim
06:26üyeliğim bile sistemden silinmiş. Bu yetmemiş. Yani
06:30sendikamızın üye sayısı yedi bin dört yüze düşürülmesine
06:34rağmen yine barajın üstünde olduğu görülünce de iş
06:37kolundaki toplam çalışan sayısı yüksek gösterilmiş. Iş
06:42kolumuzda çalışan ve özellikle hastanelerde, üniversite
06:46hastanelerinde çalışan ve işçi sayılmayan, memur sayılan ve
06:51memur sendikalarında üye ve yönetici olan dört beyli
06:55arkadaşlarımız ve aile bakanlığındaki ek ders karşılığı
06:59çalışanlar her istatistikte toplam sayıdan çıkartılarak
07:03yayınlanırken bu kez sayıya dahil edilerek iş kolundaki
07:08işçi sayısı yüksek gösterilmiş. Ve böylelikle sendikamız sıfır
07:12nokta doksan dokuzda barajın altında bırakılmış. Otuz gün
07:16önce sabah erken saatte buraya geldik. Bakanlıkta bir dizi
07:20görüşmeler yaptık. Elimizdeki somut resmi verileri tek tek
07:25dosya numaralarıyla ilettik. Sadece biz kendi olanaklarımızla
07:29toplam liste içerisinde yaklaşık yedi bin dört beyle
07:33arkadaşımızın çalıştığı SGK dosya numaralarını bu bakanlığa
07:37çalışma genel müdürlüğüne ilettik. Sadece onların düşmesi
07:41bile kaldı ki küçük bir işlemle yani bu arkadaşlarımızdan
07:45işsizlik sigortası kesilmediği için mevcut sisteme küçük bir
07:49komut verilerek bilgi işlemci arkadaşlarımız bilir. Bu
07:53sayıları toplam sayıdan çıkarmak ve gerçek sayıya
07:57ulaşmak mümkünken ısrarla bu yapılmadı. Sendikamızın yedi
08:01bin dört yüz olarak açıklanan üye listesi ise ısrarla ve
08:06ısrarla bize gösterilmedi. Elimizdeki listeyle
08:09karşılaştırıp kontrolleri yapmamız ve doğru bilgileri
08:13ortaya koymamız engellendi. Ve bu süreçte değerli arkadaşlar
08:17aslında bakanlığın yaptığı bu hatalı işlem sadece bizim
08:22tarafımızdan değil. Iş kolumuzdaki diğer bir sendika
08:26tarafından da görüldü. Türk İş'e bağlı sağlık iş
08:29sendikası aile bakanlığındaki yetki süreci belirlenirken yani
08:33aile bakanlığında yetkili sendika hangi sendika olacak?
08:37O belirlenirken dedi ki buradaki dört beyliler tam da
08:41bizim söylediğimiz gibi işçi sayılmayan personel dahil
08:45edilmiş. Bunları listeden çıkartın ve öyle belirleyin
08:48Bunun yazısını yazdı. Biz de hemen dedik ki çalışma
08:52bakanlığına resmi bir yazıyla. Evet doğrudur sağlık iş
08:55sendikasının itirazı aile bakanlığı için yazdığınız
08:59yazının aynısını sağlık bakanlığına ve üniversite
09:02hastanelerine de yazdığınızda sayıları alırsınız ve böylece
09:07iş kolundaki gerçek işçi sayısı ortaya çıkar ve iş
09:10statistiği de revize edersiniz, düzeltirsiniz. Böylece de
09:14sendikamızın baraj üstünde olduğu ortaya çıkar. Evet aile
09:18bakanlığına bu yazı yazıldı ivedilikle ama Sağlık
09:21Bakanlığı'na ve üniversitelere yazılan yazıda somut bir talep
09:25yok. Sadece diyorlar ki işçilerin, çalışanların
09:28durumunu doğru bildirin. Bir dilek ve temenni yazısı. Direne
09:32direne kazanacağız. Direne direne kazanacağız. Direne
09:41direne kazanacağız. Ardından hem sayın bakan hem çalışma
09:48genel müdürü, bakanlıktaki bütün yetkililer ısrarla
09:52dediler ki evet bir hata olmuş ama bu hatanın düzeltilmesi
09:56için mahkeme kararı lazım. Dava açın.

Önerilen