CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Bartın'da düzenlenen 'Eğitim Buluşmaları' etkinliği kapsamında yaptığı konuşmada, AK Parti'ye seslenerek öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında maaşlara esir edildiğini belirtti. Özçağdaş, ayrıca Adalet ve Kalkınma Partisi'nin öğretmenlerin itibarını zedeleyen açıklamalarının toplumsal saygınlığına zarar verdiğini ifade etti.
HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: GURBETELLİ YALÇIN
(BARTIN) - CHP'nin eğitim alanındaki sorunlara dikkat çekmek için farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" kapsamında Bartın'ı ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "AK Parti'ye buradan sesleniyorum; öğretmenlerimizi yoksulluk sınırının altında maaşlara esir ettiniz" dedi.
CHP'nin "Eğitim Maratonu" programı kapsamında farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" devam ediyor.
hbrlr1.com/cbbifdbtkckckl
HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: GURBETELLİ YALÇIN
(BARTIN) - CHP'nin eğitim alanındaki sorunlara dikkat çekmek için farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" kapsamında Bartın'ı ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "AK Parti'ye buradan sesleniyorum; öğretmenlerimizi yoksulluk sınırının altında maaşlara esir ettiniz" dedi.
CHP'nin "Eğitim Maratonu" programı kapsamında farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" devam ediyor.
hbrlr1.com/cbbifdbtkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Herkese merhaba. Sayın basın mensupları, değerli
00:07Bartınlılar, hepiniz hoş geldiniz. Eğitim
00:11buluşmalarımızın on birinci şehrindeyiz, Bartın'dayız. Her
00:15zaman olduğu gibi sabah saatlerinde eğitim
00:17sendikalarımızla, STK'larımızla,
00:19akademisyenlerimizle bir araya geldik. Bartın'ın ve ülkemizin
00:23eğitim sorunlarını detaylı bir biçimde ele aldık. Akabinde de
00:28belediyemize, eğitimimize eee ziyaretlerimizi
00:32gerçekleştirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
00:34Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar'la ve valimizle
00:36görüşmemizi yaptık. Genel başkanımızın selamlarını
00:39ilettik. Kıbrıs'a olan desteğimizi Cumhuriyet Halk
00:43Partisi'nin elli yıllık Kıbrıs mücadelesini bir kez daha
00:46birlikte sayın valimizle ve cumhurbaşkanımızla ele aldık.
00:50İl başkanlığımızdayız. Bir basın toplantısı
00:54gerçekleştiriyoruz. Öncelikle on dört Ekim iki bin yirmi ikide
01:00ihmaller dizisi sonucunda yaşamlarını kaybetmiş olan kırk
01:04üç maden şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kederli
01:10ailelerine, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Sabırlar
01:15diliyorum. Bartın Karadeniz'in tarihi olarak da, turistik
01:20olarak da, ekolojik olarak da en güzel kentlerinden biri.
01:24Ancak maalesef iktidarın da en çok ihmal ettiği illerden bir
01:30tanesi bu maden kazasından sonra bu faciadan sonra Sayın
01:35Cumhurbaşkanı buraya gelerek Bartın'da bir maden lisesi
01:39açacakları vaadinde bulunmuştu. Başka birçok vaat gibi bu
01:45vaatte gerçekleşmedi. Bartın milletvekilimiz Sayın Aysu
01:49Bankoğlu kendilerine neden Amasra'da yapmıyorsunuz? Kaza
01:52burada oldu dediğinde zaman geçtikten sonra Adalet ve
01:58Kalkınma Partisi milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz'ın Amasra'da
02:03bazı bölgeleri gezerek işte okul burada yapılacak dediğini
02:07öğrendik. Ağustos iki bin yirmi dörtteyiz. Yani neredeyse iki
02:12yıl geçti. Orman arazisi dışında ki hiçbir işlem
02:17yapılmadı şimdiye kadar. Gördüğümüz bir geziden başka
02:21hiçbir şey olmadı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin verdiği
02:25sözleri AKP Genel Başkanı'nın yapacağız dediği politika
02:32vaatlerini yapmadığını birçok yerde gördük. Ancak bunu
02:36Amasra'da yaşamını kaybetmiş maden şehitlerimiz için en
02:40azından değiştirmelerini umuyorum. Burada söz
02:43verdikleri Maden Lisesi'nin Amasra'da yapılması ve orman
02:48arazisi olmayan bir yerde yapılması burada gelecekte
02:53çocuklarımız için belki de yapılabilecek en önemli
02:56eserlerden biri olacak. Hayatını kaybeden şehitlerimizi
03:00geri kazanamayacağız ama onların acıza hatırası için
03:03elle tutulur, gözle görülür. Bu kentin geleceğine yönelik bir
03:07yatırım olacak. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne bu
03:11vaatlerini hatırlatmayı bir görev biliyoruz. Biletvekilimiz
03:14Aysu Bankoğlu'yla birlikte eğitim alanındaki bu
03:16vaatlerini hatırlatmak isterim. Onun dışında Adalet ve
03:20Kalkınma Partisi'nin köylere boşaltma hamlesinin bir ürünü
03:24olan köy okullarının kapatılması, taşımalı eğitimin
03:26teşvik edilmesi sonucunda Vartın'da da çok sayıda
03:29çocuğumuz çok uzak yollardan gelerek taşımalı eğitimde
03:33kendileri okul hayatlarını sürdürüyorlar. Köy okullarının
03:37yeniden açılması çocuklarımızın anne
03:40babalarının yanında eğitim yaşamlarını sürdürmesi tarımsal
03:44üretimin canlanması bu politikanın değiştirilmesiyle
03:48mümkün. Buradan bir kez daha bu çağrımızı da Mili Eğitim
03:51Bakanlığı'na iletiyorum. Bir başka konu bugün yine basında
03:57paylaşılan öğretmenlerin kılık kıyafetleriyle ilgili
04:01biliyorsunuz her yıl yayınlanan bir genelge var. Öğretmenler
04:05toplumun en saygın kesimleridir. Ülkemizde bir
04:09nokta iki milyon cumhuriyet öğretmeni var. Onlar bir yandan
04:14çocuklarına rol model olurken diğer yandan da içinde
04:19bulundukları toplumu aydınlatan o topluma yol gösteren yerel
04:23önderler pozisyondadırlar. Bu cumhuriyetin kuruluşundan beri
04:26böyle olmuştur. Öğretmenlik saygın bir meslek olmuştur.
04:30Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi'nin öğretmenlerin
04:33itibarını ortadan kaldıran açıklamaları yaklaşımları
04:37maalesef her geçen gün öğretmenlerimizin toplumsal
04:41saygınlığına zarar vermektedir. Bakanlık öğretmenlerin
04:45itibarının sadece kılık kıyafetle olacağını düşünüyor
04:49olabilir. Asıl eğitimin niteliğini arttıracak işleri
04:55göz önüne alması gerektiğini düşünüyoruz. Okulların fiziki
05:01okullarımızın güvenlikle ilgili sorunların ortadan
05:04kaldırılması. Açlıkla boğuşan öğrencilerimize bir öğün yemek
05:08verilmesi. Bunu başaramıyorlarsa bir bardak temiz
05:13su verilmesi. Çocuklarımızın temiz, hijyenik okul
05:17binalarında ders almaları gibi çok sayıda yapılacak işler var.
05:21Bede yapılmaması gerekenler var. Türkiye yüzyılı modeli
05:25gibi öğretmenlerin partizanca seçilmesi gibi. Öğretmenlerimiz
05:31iki bin iki yılı Eylül ayında Adalet ve Kalkınma Partisi
05:36iktidara gelmeden önce iki yüz elli lira askeri ücret olan bir
05:40ülkede beş yüz kırk lira maaş alıyorlardı. Eğitim öğretim
05:46yanına hazırlık ödeneği bu tarihte yüz yetmiş beş liraydı.
05:49Yani öğretmen maaşının yüzde otuz iki nokta dördü asgari
05:55yüzde yetmişine denk geliyordu. Bugün aldıkları maaş kırk bir
06:01bin lira civarında yeni başlayan öğretmenlerin. Asgari
06:04ücret on yedi bin lira. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği
06:07dört bin seksen beş lira. Yani eğitim öğretim yılına hazırlık
06:11ödeneği öğretmen maaşın yüzde otuz iki nokta dördünden yüzde
06:17dokuz nokta doksan altısına gerilemiş. Yani üçte birine
06:22düşmüş. Asgari ücretin de yüzde yirmi dördüne gelmiş. Bunun
06:29sorumlusu Adalet ve Kalkınma Partisi iktidardır. Aynı Adalet
06:33ve Kalkınma Partisi öğretmenlerimiz iki bin iki
06:37yılında maaşlarıyla yirmi çeyrek altın alabiliyorlardı.
06:41Bugün dokuz buçuk çeyrek altın alabiliyorlar. Yani rahmetli
06:47sürekli muhalefet ediyorlardı. Sürekli akıl veriyorlardı.
06:53Sürekli eleştirde bulunuyorlardı. O günkü
06:57uygulamalar devam ediyor olsaydı bugün kırk bir bin lira alan
07:01bir öğretmen doksan bin lira maaş alıyor olacaktı.
07:04Dolayısıyla öyle genelgeler yayınlamakla olmuyor bu işler.
07:09Adalet ve Kalkınma Partisi'ne buradan sesleniyoruz.
07:12Öğretmenlerimizi yoksulluk sınırının altında maaşlara esir
07:16ettiniz. Çeşitli sendikaların yaptığı çalışmalar var. Altmış
07:22beş bin sekiz yüz yetmiş dört lira tespiti olan var. Altmış
07:25bir bin sekiz yüz on lira tespiti olan var. Sonuçta
07:28bugünkü maaşlar yoksulluk sınırının üçte ikisi kadar. Ve
07:35bu iktidar yirmi dört Kasım'da öğretmenlerimize bir maaş
07:39ikramiye verelim diyen muhalefetin önergelerini de
07:41reddetmeyi kendine bir siyaset unsuru olarak görüyor. O yüzden
07:47Milliyetim Bakanlığı'nı yöneten yöneticilere sesleniyorum.
07:51Siyaset bir şuur işidir. Politika yurttaşların
07:56sorunlarını çözme işidir. Öğretmenleri iki bin ikiden iki
08:01bin yirmi dörde kadar kendi iktidarınızda maaşlarının
08:05yarısını kaybetmesine neden oldunuz. Eğitim öğretim yılına
08:10hazırlık ödeneklerini de kuşa çevirdiniz. Siz öğretmenlerden
08:15bir şey isteyecekseniz önce bu konuda gerekli adımları yapın
08:19ve hiçbir şey yapamıyorsanız sizden önce çok eleştirdiğiniz
08:23cumhuriyet hükümetlerinin seviyesine getirin. Size
08:26söyleyeceğim önemli konulardan biri budur. Bir diğeri
08:30bildiğiniz üzere on bir Nisan iki bin yirmi üç tarihinde
08:34Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip
08:39Erdoğan kameraların önünde artık zorunlu haller dışında
08:44mülakatı kaldırıyoruz dedi. Emrolundu. Dönemi Milli Eğitim
08:49Bakanı Mahmut Özer'e on iki Mayıs iki bin yirmi üçte
08:52sorulan soru üzerine evet doğru artık öğretmenlerimizi yalnızca
08:56KPSS sonuçları da alıyoruz dedi. Maalesef Adalet ve
09:01Kalkınma Partisi Cumhurbaşkanı ve bakan düzeyinde KPSS
09:07sonuçlarıyla öğretmen alacağız demesine rağmen seçimin
09:11sonrasında sanki bunları hiç söylememişler gibi. Sanki bambaşka
09:15bir parti söylemiş gibi mülakatları yapacağız. Üstelik
09:20mülakatları da mülakat gibi yapacağız dediler. Tabii
09:24mülakatları mülakat gibi yapacağız demek yirmi iki yıldır
09:28mülakatları partizanca yaptıklarında bir itirafıdır
09:30aslında. Bu itirafla beraber Sayın Milli Eğitim Bakanı
09:36Yusuf Tekin bize mülakat güzellemeleri yaptı. Uzun uzun
09:42bunları anlattı. Mülakat ülke çapında yapılacak bir standarda
09:47olan ölçme değerlendirme tekniği değildir. Mülakat
09:51sadece partizanlığa yarar. Bunun için gerek Cumhuriyet
09:56Halk Partisi gerek Milli Eğitim Bakanlığından sorumlu
09:59Genel Başkan