Tezgahlar el yakıyor, yurttaş tepkili: Soğanı patatesi taneyle alıyoruz
Category
🗞
NewsTranscript
00:00Evet.
00:3010 kağıt para alan bir adam. Ben kaç yaşındayım biliyor musun?
00:34Yetmiş yedi yaşındayım. Neyini anlatacaksın? Hayatta kendim
00:39alın bir karım var, bir torunum var, bir de kızım var, bir de
00:42damadım, başka bir şey yok. Ha evim de varsa iyi. Bir bölü iki
00:46bir bölü iki. Bak şuraya bak. Şimdi döneceğim buradan aldığım
00:51şeyler kaç para biliyor musun? Dört yüz lira. Ha yemeden
00:56olmuyor. Domates otuz beş kırk lira, bamge yüz yirmi lira. Daha
01:01neyi konuşayım be güzel kardeşim? Bu röportaj
01:05yapmanıza hiç gerek yok. Türkiye inşallah iyi olacak.
01:09Canım benim. Bugüne kadar bizi otuz yıldan beri hep
01:13kanırdılar. Bu insanlara mustak. Anladın mı? Ha görsünler.
01:19Çık ne alacaksın ya şuraya bak. Elli lira, yetmiş lira. Onlara
01:23suç buluyorum ki. Biraz sucuğa, peynire, ete, kıymaya
01:28gidersen iki kilo kıyma, bir kilo peynir, bir milyon lira.
01:32Ne kazanıyor bu adamlar kardeşim ya? Aynı amam aynı tas.
01:37Şunu diyor yapacağız bunu diyor. Işte o şimşek midir?
01:41Hasan Şimşek midir? Nedir? Allah ona uzun ömürler versin de
01:46kartlasın, ihtiyarlasın, o da görsün. Teşekkür ederim canım.
01:52Bin dokuz yüz altmış beşten beri çalışıyorum. Halen
01:55çalışıyorum. Elli yıldır bir firmada çalışıyorum. Çalışmak
01:59zorundayız yani. Çalışmazsan geçim olmuyor. Yan gelirlerin
02:03yoksa emeklere geçinmek mümkün değil. Elli liradan aşağı bir
02:05şey görebiliyor musunuz pazarlar? Yani elli liranın
02:09senin bugün beş lira kalmış. Değeri. Öyle hesaplamak gerek.
02:12Yani yüz lira, on lira gibi harcıyorsun. Her gittiğin yerde
02:15beş yüz lira, bin lira. Eee on yere gittin on bin lira.
02:18Emekli maaş on beş bin lira. Yirmi bin lira olsa önce. Yol
02:23parasına da alalım. Bir kişiyi geçim parası. Yani hiçbir iş
02:27yapmayacak. Bir kişi o parayla yalnız geçinecek. Çalışmazsa
02:31geçinemez zaten o işler. Şartlarla gibi mümkün değil. Ben
02:34doksan dokuzda emekli olmuşum. Halen çalışıyorum. Çalışmak
02:37zorundasın zaten. Geçim mümkün değil. Kiralar pahalı, hayat
02:42pahalı, geçim pahalı. Yani bin lirayla bir şey alamıyorsun. Yüz
02:46lira. Cebinde bin liran varsa yüz lira gibi düşün onu. Evet.
02:49Fiyattan genel olarak yüksek tabii ki yüksek. Yüksek.
02:54Fasulye yüz liraydı. Evet Bamya'da yüz yirmi, yüz yirmi
02:59lira mı? Yüz yetmiş lira mı ne? Ben bir emekli maaşıyla
03:01geçiniyorum. Evim kira. Fazla bir şey alamamışsınız. Bir tane
03:07dereotu, bir tane maydanoz, dört tane havuç elli liralık da
03:11şey. Domates bu kadar. Şimdi eve gideceğim. Bu kadar mı
03:17alışveriş? Evet bu kadar. Daha önce alıyorduk. Alışverişimizi
03:21yapabiliyorduk. Yani bir pazara çıkıyorduk. Bir haftalık
03:26yiyeceğimizi alabiliyorduk. Sebzemizi, meyvemizi, patatesi,
03:29soğanı. Daha bunların hiçbiri yok içinde. Yani patates, soğan
03:34biz haftalık alıyorduk. Şimdi üç beş tane. Inanın soğanı, kuru
03:39soğanı eee yemeklerin içine ne kadar doğrayacaksak o kadar
03:43alıyoruz artık. Herkes genelde böyle. Yani düşünün ben
03:47emekliyim, tek başımayım. Eee kira, elektrik, su, fatura ve
03:53arta kalan bu. Sonra da cüzdanıma bakıyorum. Sigara
03:57paran var mı diye cüzdanıma bakıyorum. Böyle. Iyi. Normal.
04:03Yani. Ucuz mu? Ucuz değil. Normal. Yok yani taze fasulye
04:08yüz lira. Bu mevsimde taze fasulye yüz lira olmamalı. Yani
04:11ben. Yetmiş beş liraya da var. Yetmiş beşe de var ama yine de
04:14mevsim sebzesi bunlar. Yani turfan da almıyoruz. Mevsim
04:18sebzesi alıyoruz. Yüz lira. Evet. Yüz lira var. Yetmiş beş
04:23seksen. Tezgahlar. Enflasyon düşecek. Mecbur düşecek. Bu
04:29ülke yüzde yüz elli enflasyonu da gördük. Hepsini gördü. Her
04:32şey geliyor, geçer. Ben her zaman dedim yani. Atatürk'te on
04:37beş sene Cumhurbaşkanlığı yaptı. Vefat etti. Ama ülke
04:41batmadı. Devam etti. Bu bu da yerine geçer. Millet iki bin
04:44yıldır burada bekliyor. Bize bir şey değişeceğini
04:47zannetmiyorum. Allah kolaylık versin. Aldım. Aldım. Yarım
04:51yarım iki kilo. Yat sebzesi ama fiyatlar hale düşmedi. Hiç
04:56düşmesin. Daha kötüye gidiyoruz. Hı hı. Vallahi. Biz
05:00farklı bir şey alamamışız herhalde. O kadar da boş. Boş
05:03gideceğim. Boş gideceksiniz. Boş gideceğiz. Yarım lira. Ha
05:07orada yumurta geçen hafta yüz liraydı. Şu an yüz on lira.
05:10Hı hı. Geçen hafta yüz liraydı. Yüz on lira. Yani ha burada
05:16kavun geçen hafta elli liraydı. Yüz lira oldu. Yani düşmedi.
05:22Fiyatlar aynı. Aynı aynı. Daha artıyor. Daha artıyor. Daha
05:26artıyor. Siz emekli misiniz? Emekliyim. Geçinebiliyor
05:30musunuz? Geçiniyoruz işte. Ne yapacağız? Geçinmezsen ne
05:34edeceksin? Zorla bir şey yapamazsın. Kaderine razıyız.
05:42Ve terk edilmişsin. Eee herhangi bir şey alamamışsınız.
05:46Almadım da bakıyorum. Hangisi bana daha ucuz gelirse onu
05:50alacağım. Yani her tezgaha hemen vardın mı şunu ver bunu
05:55ver diyemiyorsun. Hepsine gidiyorsun baştan başa
05:57dolaşıyorsun. Hangisi ucuzsa veya akşam üzeri biraz daha
06:02fiyat akşam üzeri ateşe düşüyor. Ondan sonra yükseliyor.
06:06Eee yaz başladı hatta ortalarına geldik. Eee yaz
06:10meyvelerinde durum nedir? Yaz meyvelerinde düşük yok. Düşme
06:14yok. Şeftali altmış yetmiş. Eee erik yine altmış yetmişa
06:21görüyorsun fiyat orada. Vişne yetmiş. Yani yetmişe kim
06:25reçelini yapar? Kim kompostasını yapar? Onun için
06:31Allah yardım etsin. Pek yansıdığını zannetmiyorum.
06:36Baktım çünkü yani domatese, fasulyeye limona bile limon
06:41mısıra bile ne bileyim? Yok. Maalesef millet unutmuş sevabı
06:51ve günahı. Sadece aklı, fikri, parada. Parada. Olmaz bu. Bu
07:00şeyini kaybetmiş. Ruhunu kaybetmiş. Inşallah Hakk'a
07:05dönerler.
07:07Evet.
07:17Silahlar neydi o ya? Tren mi neymiş?