Gar katliamı davası sanığına 102 kez ağırlaştırılmış müebbet

  • 2 ay önce

Category

🗞
News
Transcript
00:00Sadece on Ekim katliamı davasına ilişkin bir karar
00:04değildir. Bu çok uzun yıllardan beri süre gelen ve en üst zirve
00:12noktasını bu dönem yaşadığımız yargılığın, yargılamanın
00:17hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Uşidli
00:24katilleri niye savunuyor bu Türkiye yargısı? Niye hala
00:29öfkeli gençler olarak görüyor? Niye hala bizim canımızın
00:35yandığını hala acımızın yasamızın devam ettiğini niye
00:40kulak arkası ediyor? Niye bizim sözümüze bizim dediğimize kulak
00:47tıkıyor? Gün gelir o öfkeli gençlerin öfkesi onlara döner.
00:54Gün gelir bu ülkede adalet herkese lazım olur. Ankara
01:01Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi bu kararıyla eğer bizim adalet
01:08mücadelesinden vazgeçeceğimizi evlerimize dönüp evimizden
01:14dışarı çıkmayacağımızı düşünüyorsa yanılıyor. Bizim
01:20sözümüz bitmedi. Bizim işimiz bitmedi. Bizim adalet
01:27mücadelemiz bitmedi. Bitmedi. Bitmeyecek. Derneğimizin
01:32esözcüsü Mehtap Sakinçi'ye bırakıyorum. Şöyle yer
01:37göstersek. Değerli basın emekçisi, arkadaşlar, değerli
01:43aileler, sabahtan beri bizleri yalnız bırakmayan
01:46milletvekillerimiz, değerli kurum temsilciler ertelenmesine
01:49rağmen pazartesi gününe ertelenmesine rağmen duruşmaya
01:52katıldılar ve yine salonu hınca hınç metanetle doldurduk. Yine
01:57bir eksik bir fazla eee bu süreçte eee dayanışmayı
02:02büyüterek eee can cana ve birbirimize sarılarak metanetli
02:06durmaya çalıştık. Ama sizin de takdir edeceğiniz üzere artık
02:10dokuzuncu yılındayız. Gerçek ama gerçek adaletin peşinde
02:14dokuz yıldır koşuyoruz. Artık az önce aldığımız kararın tabii
02:19ki hukuki pek çok ııı açıklaması olacaktır. Benden
02:23sonra avukat komisyonundan arkadaşımız da söz alacak. Ama
02:26şu kadarını söylemek istiyorum. Biz dokuz yıldır deyim yerindeyse
02:31arkadaşlar bizi duymayan, bizi dinlemeyen, bizi anlamayan ve
02:37bizi görmeyen bir mahkeme heyetine dil döküp gerçek adalet
02:42talep etmişiz. Görüyoruz ki bu zamana kadar yaptığımız hiçbir
02:46şey bir karşılığı olmamış. Çarşamba günü aileler hakime,
02:50mahkeme başkanına, vicdanınıza sesleniyoruz. Empati kurun. Hak
02:55hak gereği, adalet gereği verilecek karar konusunda
02:59lütfen ama lütfen kararınızı yeniden gözden geçirin
03:03demişlerdi. Bu ailelerin tek tek yüreğinden öpüyorum. Ama
03:07arkadaşlar görüyoruz ki bizi kimse duymamış, duymamış,
03:11görmemiş ve bizi hiç kimse anlamamış. Çok öfkeliyiz.
03:15Öfkemiz çok büyük. Bugün hissettiğim en önemli duygu
03:19öfke. Çünkü ben bu öfkeyi dokuz yıldır tanıyorum. Ben bu öfkeyi
03:24daha o gün on Ekim günü olay mahallinde de hissettiğim
03:27duyguyla aynı duyguyla karşı karşıyayım. Ve ailelerin
03:31tamamının da böyle hissettiğini şüphem yok. Bize dokuz yıllır
03:35cehennem azabı yaşatan bu sistemin artık bir noktadan
03:39sonra şunu anlaması gerekiyor. Bu mücadele kapsamında kimse bu
03:44talepten vazgeçmeyecek. Kimse on Ekim için adalet demekten
03:48vazgeçmeyecek. Verilen kararı kısaca özetlemek gerekirse eee
03:54savcı mütalası kapsamında yani insanlığa karşı suç diye bütün
03:59unsurlarının oluşturduğu bu suç kavramı üzerinden savcı
04:03mütalası doğrultusunda bir karar verdi, verildi
04:06arkadaşlar. Bir tarihte yazıldı aynı zamanda. Tarihe mahkeme
04:11heyeti kendi ismini kara harflerle yazdırdı. Biz ne
04:16bugünü unutacağız, ne bu kararı unutacağız. Çünkü ilk defa ama
04:20ilk defa yüz yıllık bir ülkede insanlığa karşı suç isnadıyla
04:24ve hem de olması gereken hem de bulması gereken dosyada yani
04:29Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sivil katliamı
04:32dosyasında insanlığa karşı suç varken yok denilen bir kararla
04:38karşı karşıya bırakıldık.

Önerilen