• 6 ay önce
Aşırı sağ nasıl kazanıyor?
Siyasette zehirlenen ve zehirleyen dil, kimliksizleşen partiler
Avrupa'da aşırı sağ güçlenirken Türkiye'de neden merkez sol yükseldi?
Popülizm ve 'peopleism'
T24 dış politika editörü M. Kaan Kurtuluş sordu, akademisyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğçe Erçetin yanıtladı

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00T24 Haber Merkezi'nden merhabalar. Ben Metin Kağan Kurtuluş. Bir dış politikayla, dışlı programında da karşınızdayız.
00:07Bugün 20 Haziran 2024. Bahçenin İnanç bugün bizimle olamayacak.
00:12Onun için birazcık siyaset bilimine bugün farklı olarak odaklanacağız.
00:17Konuğum çok değerli İstanbul Bilgi Üniversitesi doktor öğretim üyesi Tuğçe Erçetin olacak. Hoş geldiniz.
00:24Hoş bulduk. Merhaba.
00:26Birazcık aşırı sağ trendini konuşacağız. Tüm dünyanın olduğu gibi bizim de dünyamızda, bizim de ülkemizde gündemde olan bir konu aslında.
00:34Çünkü Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra başlayan o rüzgar birçok farklı ülkede birçok aslında dalgalanma yaratsa da
00:42ana olarak dünya üzerinde de bir trendden söz ettiğimiz bir dönemdeyiz hala.
00:47Yıllardır olsa da Avrupa Parlamentosu seçimi bunun yeni bir örneği oldu.
00:52Şimdi benim kafamdaki ilk soru aslında Avrupa, Avrupa'dan da öte genel olarak aşırı sağ nasıl kazanıyor?
00:59Bu soruyu sorduğumuzda aslında çok düzeysel olarak bakıldığında bazı kişiler diyor ki yani aşırı sağ hala Avrupa Parlamentosu'nda iktidarda değil.
01:09Büyük Avrupa demokrasilerinde sadece İtalya'da iktidarda.
01:12Ama farklı bir yerden bakmanın önemli bir tarafı aşırı sağ kendi başına iktidar olmasa da dilini inanılmaz bir empoze etme yeteneği gösteriyor aslında.
01:23Dolayısıyla kendileri iktidar olmasa da iktidarda kalabilmek için sanki bazı ana akım sağ hatta sol partiler,
01:31SV'de örneği Almanya'daki bu aşırı sağın bazı tezlerini, konularını üstlenebiliyor.
01:37Birazcık bu yüzden aşırı sağ neden kazanıyor diye konuşalım istedim.
01:42İsterseniz önce bir genel çerçeveyi çizelim ve bu çerçeve üzerinden devam edelim.
01:50Yani aslında sizin söylediğiniz gibi bizim şu anda Avrupa'da gördüğümüz bu aşırı sağ partiler ana akımlaşıyor.
01:56Yani merkez sağ partiler ile aşırı sağ partiler söylem olarak birbirlerine yaklaşmaya başladılar.
02:03Bu sizin empoze olarak kullandığınız tarih.
02:06Merkez sağ ve aşırı sağın koalisyon yaptığı ülkelerde, her ülkede değil, aşırı sağ partiler bu anlamda meşrulaşıyor.
02:14Ve en son bildiğimiz gibi 6-9 Haziran arasında 370 milyon seçmenin oy kullandığı Avrupa Parlamentosu için seçimler gerçekleşti.
02:23Biraz da bu yüzden bu tartışma daha görünür bir hale geldi.
02:27Burada belki hangi partilerden veya hangi özelliklerden bahsediliyor hatırlamak gerekir.
02:33Biz işte literatüre baktığımız zaman aşırı sağ, radikal sağ gibi ayrımları görüyoruz.
02:39Uzun bir tartışma ama çok kısaca belki değinebiliriz.
02:42Kısaca değinmekte fayda var.
02:44Öncelikle radikal sağ partiler yerlicilik ve otoriterlik üzerinden tanımlanıyor.
02:52Yerlicilik nedir?
02:54Yerlicilik bir ülkede yalnızca yerli grup üyelerinin yaşaması gerektiğini, yerli grubun avantajlara, önceliklere sahip olması gerektiğini
03:03ve yerli olmayan ulusluların o topluma, o toplumun değerlerine, birliğine, uyumuna, çıkarlarına tehdit oluşturduğunu öne sürer.
03:12Yani homojen bir halkın varlığının idealize edildiği bir durum, homojen ulus devleti temel alan bir durum.
03:19Son yıllarda da özellikle göçmenler söz konusu olduğunda sağ popülist aktörlerin kullanıldığı bir dil.
03:27Hatırlarsak Macaristan'da Viktor Orban kendisini sınır bekçisi, gatekeeper olarak ilan etti.
03:33Bu ne demek?
03:34Yani yerli halkın gerçek korucusu olan lider imajını yerlicilik üzerinden şekillendiriyor.
03:40Bir tür dışlayıcı bir söylem.
03:42Kendinden olmayanı, ortaklıkları paylaşmayanı, ortak yaşam tarzı, ortak gelenek, ortak duygular gibi bunları paylaşmayanları öteki olarak ilan eden bir dil.
03:55Ve aşırı sağ partilerin mevcut düzeni ortadan kaldırma gibi bir hayal olduğunu da söylemek mümkün.
04:02Bazen bunun içerisine şiddetin de içerilmesi söz konusu.
04:06Radikal sağ partiler kolektif kimliğin etnik ve kültürel perspektifi üzerinden konumlandırılan,
04:14göçü ve çok kültürlü çeşitliliği reddeden dışlayıcı ulusal vatandaşlık nosyonu hitap ediyor.
04:22Daha homojen bir ulus hayalinde geleneksel değerlere geri dönmeyi hedeflenen bir söylem.
04:28Bu da bizim karşımıza neyi çıkarıyor?
04:30Bu gruplar arasında hiyerarşik bir sosyal ilişkinin savunusu ve genelde kültürel ya da etnik anlamda iç grup dış grup yani bizlik ve ötekiler ayrımını ifade ediyor.
04:41Bu grup temelli farklılaşma sadece etnisi üzerinden olmayabilir.
04:46Cinsiyet, yaşam tarzı ya da inanç gibi farklılıkları da içerebilir.
04:51Mesela bugün neyi görüyoruz?
04:53Günümüzün krizlerini de düşünecek olursak bunlardan biri iklim değişikliği.
04:57İklim değişikliğine dair bilimsel yaklaşımları reddetme ve yeşil dönüşüme yönelik çabaları geciktirmeye çalışan söylemler ve aslında bunu söyleyen gruplar söz konusu.
05:09Bu da iklim şüphecisi olarak bir tanımı karşımıza çıkarıyor.
05:12Sizin sorunuzu takip ederek neden yükseliyor ve nasıl empoze ediliyor?
05:19Yaşadığımız ve tanık olduğumuz süreçle ilgili bence.
05:22Geleceğe yönelik herhangi bir tehditin ya da güvensizlik koşullarının ortaya çıkabileceğine dair endişeleri ya da belirsizlikleri aktaran siyasetçilerin seçmenlerin duygularına hitap ederek seçmenle bir ortaklık kurmasıyla bu siyaset dilinin değiştiğini görüyoruz.
05:39Yani sağ partilerin dilinin gittikçe ana akımlaştığını ve meşrulaştığını görüyoruz.
05:46Geçmişteki o iyi günlerin, zafer dolu günlerin hatırlatılmasıyla nostalji duygusunun harekete geçirildiğini yani değişimlerden önce ya da krizlerden önceki günleri, o iyi zamanları, iyi koşulları geri alma isteğinin vurgulandığı nostalji bir yanda bir de ekonomik kültürel değişimlerin yarattığı tepki aracıyla korkunun üretildiği bir siyaset dilinden bahsediyoruz.
06:11Değerlerin, geleneklerin, yaşam tarzının, koşulların değişmesini istemeyen kitlelerin sosyoekonomik açıdan kendilerine dair güvensizlik algısına veya kendileriyle ilişkili kendi üyesi olarak hissettikleri grubun daha güvensizlik hissinin artmasıyla bu sorunları dile getiren aktörler ortaklaşıyor.
06:34Ana akım partiler aşırı sağ partileri ve siyasetçilerini daha önce güvenilir ve saygın siyasal partnerler olarak görmeyi ve aslında onların meşruluklarını reddediyorlardı.
06:45Günümüzde sizin en baştan söylediğiniz gittikçe daha fazla koalisyon ortağı olma gibi konumlarda önemli role sahip olmaya başladılar.
06:53Avrupa parlamentosu seçimlerinde de benzer bir sonuç aldı.
06:58Bu neden dediğimize benim vurgulamak istediğim yaşanan değişimler, üst üste binen krizler ve bütün bu krizlerin sonucu ile birlikte ortaya çıkaran bilirsizliklere yönelik tepkiler.
07:11Bu tepki ana akım geleneksel partilerin kolaylıkla yapamadığı ama kaybedecek bir şeyi olmayan aşırı sağ partilerin söylemlerinde yer verdiği bir tepki.
07:22Toplumsal değişimler ve belirsizlikler yerlici ve otoriter aktörlere yeni bir alan açarken bu siyasetçiler merkezi de yani işte ana akım partileri de etkilemeye başladılar.
07:34Dolayısıyla aşırı sağ dili bugün merkezde yer alıyor.
07:37Bu ana akım geleneksel partilerin radikal ve kolay bir şekilde dile getirmediği sorunların ifade edilmesi,
07:45bu sorunlarla ilgili hissedilen mağduriyetleri, dertleri kendilerini yakın gören seçmenlerin bu partilere yaklaşması sonucunda karşımıza çıkan bir etkiden bahsediyoruz.
07:57Dolayısıyla milliyetçiliği, yerliciliği, yabancı düşmanlığını özellikle göç gibi konularda homofobik söylemleri artık ile eden sağ partiler ya da popülist sağ partiler alternatif partiler olarak siyaset sahnesinde yer almaya başladı.
08:13Var olan seçmen tabanını kaybetmemek için ana akım partilerin pozisyonu değiştirmesi veya daha radikal bir söyleme geçiş yapması riskli.
08:21Yani bu merkez partiler için kolay bir şey değil.
08:24Çünkü var olan seçmen tabanını kaybedebilirler.
08:27Bu yüzden siyaset fazlasında uçlara gidemiyorlar.
08:31Ama seçmen ve değişen koşullar için bu alternatif olma iddiasındaki partiler değişimlerle birlikte gelen sorunlara, işte göç veya işsizlik diyebiliriz, ekonomik durgunluk diyebiliriz.
08:43Radikal öneriler ile tepki gösterebiliyorlar.
08:46Dolayısıyla sesinin duyulmadığını hisseden seçmenler bu radikal söylemlere kendini yakın hissedebiliyorlar.
08:54Onlar tarafından ikna edici bulunabiliyorlar.
08:57Ve biz bu aşırı sağ partilere baktığımız zaman aslında şunu da görüyoruz.
09:00Farklı gruplar arasında hiyerarşik bir sosyal ilişki ve eşitsizliği benimsediklerini görüyoruz.
09:06Bu anlamda çoğulcu ve demokratik bir anlayışa sahip değiller.
09:10Örnek verelim hem yakın zamanda hem geçmişte.
09:13Avusturya'daki Özgürlük Partisi'nin göçmeni için suçlular ve parazitler tanımı.
09:19Ya da Meloni'nin, İtalya'daki aşırı sağcı Meloni'nin tanrı vatan aile sloganı yanı sıra LGBT lobilerine hayır kampanyası.
09:26Farklılıkları hedefini alan bu zamanın ruhu için bence örneklerden bazıları.
09:32Küreselleşmenin rolü, kimlik krizi, sosyal dışlanma ilişkin ekonomik ve sosyal iklimden kaynaklı korku hakim olmaya başladı.
09:42Ve değişimler tarafından kendini tehdit altında daha çok hisseden, daha çok tehdit altında hisseden
09:48veya sosyal ekonomik statü kaybını daha çok hisseden yani sosyal ekonomik statüsünü daha tehdit altında hisseden,
09:57daha çok kendini tehdit altında hissedenlerin sağ kanat tarafından bu şekilde mobilize edildiğini görebiliyor.
10:05Çünkü kaybedecek bir şeyleri yok.
10:06En agresif argümanları söyleyebilirler.
10:09En agresif politika önerilerini verebiliyorlar.
10:12Özellikle işgücü piyasaların ve rekabetçi baskıların daha güvensiz hissettirmesi sonucu var.
10:19Kendilerini var olan siyasi sistem ve seçkinler tarafından dışlanmış, marjinalleşmiş hisseden seçmenlerin özellikle destek verdiğini söyleyebiliriz.
10:28Yani sistemden ve ana akım partilerden duyulan memnuniyetsizlik ile kendilerinin önem verdikleri konuların sağ partiler tarafından nasıl politize edildiği bunda etkili.
10:41Yani o sağ partilerin bu gruplar için nasıl bir politize ettiği, güvenlikleştirilmiş bir dil kullandığı.
10:49Yani bu kitleler temsil edilseler bile onlar için önemli konuları ya da mağduriyet hissettikleri konuların önemi nasıl politize ediliyor.
10:59Ve aşırı sağ seçmenler işsizlik oranları, göç politikaları gibi konularda hükümetin veya seçkinlerin performansından derin bir memnuniyetsizlik duyuyorlar.
11:11Bu nedenle güven eksikliği olan bu seçmenler kendilerini yabancılaşmış hissediyorlar.
11:17Siyasi sistemin genel işleyişinden memnun değiller.
11:20Temsilci demokratik kurumlara güven duymayabilirler.
11:23Dertlerini, şikayetlerini, mağduriyetlerini, İngilizce çok güzel bir terim var aslında, grievous.
11:28Yani tam çevresi Türkçe'de iyi bilemiyorum ama mağduriyet, şikayet, dert de böyle birleşen bir kavram.
11:34Bütün bunları öne çıkaran ve merkezde söylenmeyen ya da merkezde istenilen gibi söylenmeyen şekilde politikaları öneren alternatif partilerde çağrı oluyor.
11:44Yani sonuç olarak belki ekonomik güvencesizlik, son yıllarda neoliberal politikaların etkisi, göç ile şekillenen kültürel faktörler bu aşırı sağ partilere oy vermeye yönlendirebiliyor.
11:57Ve aşırı sağ partiler, biraz önce aslında kendi aramızda konuştuk, oranlarını arttırdıkça ana akım partiler daha fazla oy kaybetmemek için bu dili aşırı sağ diline benimsemeye başladılar.
12:10Aslında bir nevi meşrulaştırmaya başladılar.
12:13Ama Matias Rogin, Amsterdam Üniversitesi'ndeki bir akademisyenin de tartıştığı bir yazı vardı Guardian'da.
12:23Ana akımın bu meşrulaştırmasının aşırı sağ daha öne çıkarttığı görülüyor.
12:28Yani her ne kadar merkez ana akım partiler bu dil benimsese de aşırı sağ daha çok yükseliyor.
12:36Çünkü ana akım partiler taklitçi olarak deniliyor.
12:39Yani aşırı sağın ortaya çıkardığı tepkiler seçmen için daha orijinal.
12:43O yüzden daha ikna edici. Öbürünü taklitçi görüyorlar.
12:46Neden orijinali varken taklitçiye güvenelim gibi bir tartışma var.
12:50Son bir ayrımdan bahsetmek istiyorum ben.
12:53Buna önemli görüyorum çünkü birkaç sene önce bahsedilmişti bu konuların tartışılmaya başladığında ama bu kadar takip olmadığı zaman.
13:01David Woodard'ın The Road to Songwell diye bir kitabı vardır.
13:05Orada Avrupa ülkelerinde ortaya çıktığında belirttiği bir ayrımdan bahsediyor kendisi.
13:11Orada diyor ki daha mobil olan, farklı gruba ait olan kişilere ve deneyimleri açık olanlardan farklı olarak değişiklikleri rahatsız edici
13:21veya bu değişimleri göç, ekonomi, kültürel anlamda düşünebiliriz.
13:26Bu değişimleri kaygılandırıcı bulan ve bu değişimlerin sonucunda kendini daha tehdit altında hisseden gruplar
13:34kolektif güvenliği ve gelenekleri devamlı ettirmek istiyorlar.
13:39Güçlü bir lideri idealize ederken seçimlerini onlardan yana kullanıyorlar ve farklılıklara karşı bir birlik oluşturmak gerektiğini savunuyorlar.
13:47Çünkü bu daha güvenli.
13:49Çünkü belirsizliklere daha radikal, daha basit çözüm önerileri söyleyebiliyorlar.
13:57En son her ülkenin nüfus oranına göre milletvekili çıkardığı seçimlerde Avrupa Parlamentosu seçimlerine baktığımızda da
14:04biz öne çıkan partiler ve ülkeler arasında aşırı sağın daha hakim olduğu ülkeleri görüyoruz.
14:13Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Polonya.
14:17Almanya'da AFP'de oylarını %5 artırdı.
14:20Fransa'da Ulusal Birlik Partisi %31 ile birinci parti.
14:24İtalya'da Melone'nin Partisi, İtalya'nın kardeşleri birinci parti ki oyunu 20 puan üzerinde artırdı.
14:30Benzer şekilde Avusturya'da, Avusturya Özgürlük Partisi birinci parti.
14:34Son bir kısım, biraz uzattım bu kısmı ama o güncellede bu aşırı sağ neden yükseliyor tartışmasını birleştirmek adına
14:44yaşadığımız dönem gerçekten etkili.
14:47Fransa'da ulusal birliğin özellikle alt sınıflara mensup Fransızları zenginlere karşı savunmaya iddia eden söylemleriyle
14:55programının ve kullandığı oylarının gerçekliği arasındaki muazzam tutarsızlıklarına rağmen strateji işe yarıyor.
15:02Aşırı sağ parti düzen karşıtı seçmenlerden oluşan o yoksul tabanını korumanın yanı sıra
15:08giderek daha fazla orta sınıf ve giderek daha fazla emekli seçmenin ilgisini çekiyor.
15:14Ve bu arada hatırlatmak lazım Fransa'da aşırı sağcıların 28 yaşındaki başbakan adayı Bardella'ya da yakından bakmak gerekiyor.
15:21Bu belki görmüşsünüzdür.
15:23O üniversitesiyle birlikte her yıl gerçekleştirdiği bir medya araştırması var.
15:27Orada TikTok en çok haber alınan mecra.
15:30Yani en çok haber alınan mecra olarak birinci sıraya yükseliyor.
15:34Ve Bardella'ya baktığımız zaman bir buçuk milyon TikTok takipçisine buradan sesleniyor, buradan mesajlarını veriyor.
15:402024 dijital raporuna göre de sosyal medya reformu arasında 18-24 yaş arasındakilerin %23'ü haberi TikTok'tan takip ediyor.
15:51Ve ilk defa Twitter'ı, X'i geçtiğini görüyoruz.
15:54Özellikle de Bardella'nın bu arada gençlerle arası iyi ve böyle bir TikTok'u kullanmasının da bir harici var.
16:00Ve ona işte kaptan bize rehberlik et diye sesleniyorlar.
16:03O da onlara göçmenleri, yabancı Müslümanları sınır dışı etmeyi ve ekonomiyi düzeltmeyi vaat ediyor.
16:10Belki son cümle, bütün bunları aşırı sağın yükselmesini konuşurken,
16:16Sosyal Demokratların 139, Yeşillerin 50-52, Sol Partilerin de 36 milletvekili çıkardığını da söylemek gerekiyor.
16:26Yani merkez henüz tam dağılmış durumda da değil, tam anlamıyla dağılmış sayılmaz.
16:32Ve Avrupa'da Sosyal Demokrat, Sol Partiler adına bir gelişme daha.
16:38Britanya'da 4 Temmuz seçimleri yaklaşıyor.
16:41Ve bu seçimler yaklaşırken, İşçi Partisi tüm anketlerde fark atacakmış gibi gözüküyor.
16:46Şimdi bu tartışılıyor.
16:48Bugün The Times'de yer alan bir haberde atıp da bulunan bir anket var.
16:52Orada İşçi Partisi liderinin rahat bir şekilde başbakan olacağına dair rakamlar da veriliyor.
16:58Dolayısıyla öyle bir yükselme var.
17:00Ama tam bir dağılma söz konusu mu?
17:03Orada da belki bir duraksamak gerekebilir.
17:08Orası aslında çok ilginç bir konu.
17:10Oraya hemen dönüleceğim.
17:11Araya bir soru soracağım sadece.
17:13Bardella gerçekten geçen bir yayında da konuşmuştuk.
17:16Hangi yayını hatırlamıyorum ama sanki aşırı sağın bir laboratuvarda yarattığı bir lider gibi.
17:21Her şey bu kadar onların isteyeceği.
17:23Lepen kendisi çizmiş olsa bu kadar yapabilirdi sanıyorum.
17:27Şimdi birazcık değindik biraz daha orayı deşelim istiyorum.
17:30Bu ortak dil mevzusu aslında.
17:32Şimdi aşırı sağın evet fikir ayrılıkları Avrupa Parlamentosu'nda merkezi savunanlar için de hayırlı oldu.
17:39Çünkü belli konularda bir araya gelememeleri aslında aşırı sağın daha büyük bir tek güç olmasını önledi.
17:45Ama ortak dil yani doğudan batıya aslında aşırı sağ için aynı diyebiliyoruz.
17:50Şimdi işte xenofobi, yabancı düşmanlığı, bizden olmayanlar, elitler işte dünyayı bir takım insanların perde arkasında yönettiği iddiası.
18:00Aslında bütün neredeyse batıda gelişmiş toplumlardaki ülkelerdeki aşırı sağ partilerde de gördüğümüz şeyler.
18:08Bu eskiden yani Trump'la özdeşleşen birçok şeyin de yayıldığını görüyoruz aslında.
18:14Benim sormak istediğim aşırı sağın ciddi anlamda gerilediği bir dönemde yaşadı dünya.
18:20Savaştan sonra sosyal demokrasinin yükseldiği bir döneme de şahit olduk Avrupa'da.
18:26Neden 2024'te bu ortak dil daha fazla tabanda karşılık buluyor?
18:32Çünkü 2017 seçimlerine Almanya'ya döndüğümüzde o dönem en büyük korku AFT'nin iki büyük parti işte koalisyon yaparsa ana muhalefet konumuna gelmesiydi.
18:44Bugün tabii ki genel seçimden, AP seçimleri denilen miktarı farklı ama AFT'nin neredeyse tek başına ana muhalefet olabilecek güce geldiğini görmüş oluyoruz bir sonraki seçim için.
18:56Neden günümüzde giderek bu daha çok karşılık buluyor?
18:59Biraz cevapladınız aslında ama biraz daha deşerimi istiyorum.
19:02Ben bizim üniversitemizde bir ders veriyorum tam da böyle aslında sağ partiler popülizm dersi.
19:10Bu sene bu tartışmayı çok kuvvetli bir şekilde yaptık çünkü bu sene seçimler yılıydı.
19:15Çok sayıda seçimler vardı, çok farklı seçimler vardı.
19:19Hollanda'daki seçimler Wilders'ın yükselişi ki Wilders dediğimiz aslında böyle röportaj vermeyi bile sevmeyen ama hep skandal haberleri olan bir lider.
19:29Fitne gibi bir islamofobik bir filmin yapımcılığından gözaltına alınan bir lider.
19:34Bütün bu değişimleri seçimler yılında konuşmak çok önemliydi.
19:39Biraz tekrar olacak bir kısım ama bunu popülizmle meşrulaştıran dil olarak popülizmle ardından belki medyayla ve kutuplaşmayla birlikte düşünebiliriz diye düşünüyorum.
19:52Ama öncelikle bu belirsizlik dönemini vurgulamak istiyorum çünkü gerçekten çok etkili.
19:58Dünya siyaseti uzun süredir farklı alanlardaki belirsizlikler ile şekilleniyor.
20:032008 yılından itibaren farklı etkiler doğuran finansal kriz, göç akımları, pandemi, pandeminin birçok etkisi, Rusya-Ukrayna meselesi, Suriye İç Savaşı, iklim krizi.
20:17Aslında birçok birbiriyle örtüşen krizi yarattığı bir belirsizlik.
20:23Bizim Emre Erdoğan ve Pınar Uyan, Semerci Başak Akkan'da birlikte yer aldığım bir projede de bunu tartışıyoruz.
20:30Bütün bu değişimler ve krizler geleneksel ve ana akım siyasetin anlatısını oldukça değiştirdi ve daha ikna edici oldu.
20:38Derinleşen ekonomi krizi ile birlikte farklı gruplar arasında doğan rekabet duygusu, göç akımları ile birlikte farklı olanın güvenlikleştirilmiş bir diline tanımlanması ve korku ve hınç gibi duyguların pekiştirilmesi,
20:53özellikle sağ kanat dışlayıcı popülizmin yükselmesiyle idealize edilen ve homojen olarak inşa edilen halkın karşısına ötekiler yerleştirildi.
21:03Başta mülteciler ve göç farklı boyutlarda tanımlandı.
21:07Nasıl tanımlandı? Ekonomi boyutta ne denildi? İçimizi çalan göçmenler veya suç oranının artmasıyla ilişkilendirilerek kriminalize edilen,
21:17tehdit algısıyla ilişkilendirilerek düşmanlaştırılan göçmenler, milli kimliğe, milli değerlere ve kültüre zarar verdiği iddia edilen göçmenler.
21:27Popülistlerde biliyorsunuz basit çözüm önerileri, karmaşık sorunlar için basit çözüm önerileri ortaya sunuyorlar.
21:39Dolayısıyla bu yaşanan değişimler, neoliberal reformlar, çok kültürlü bir yaşama dair farklı tepkiler ortaya çıkardı.
21:47Az önce bahsettiğim sosyoekonomik statüsünü daha çok tehdit altında hisseden, işini kaybetmekten korkan, kendini toplumda marjinalleşmiş hisseden kitleler,
21:57bu yerlecilikle, milliyetçilikle, yabancı düşmanlığıyla çerçevelenen popülizme destek verdiler.
22:05Burada belki çok kısa bir şekilde popülizmden bahsetmek gerekiyor.
22:10Bugün kendilerini tırnak içerisinde gerçek halkın gerçek temsilcisi olarak yansıtan popülistlerin kullandığı dil ve mobilizasyon oldukça ikna edici.
22:21Öncelikle popülist söylemde o bizlik, homojen bir halkın inşası ve idealize edilen halkla ortaklıkları paylaşan veya bunu iddia eden liderle özdeşleşmeyle oluşuyor.
22:34Popülizmdeki o bizlik söylemi toplum içerisindeki gerçek halk, halkın gerçek adayı gibi yüceltmeyle idealize ediliyor ve makul kategoriye yerleştiriliyor.
22:46Ve popülist lider bu ortaklıklar anlatısına dayanarak kendini o grubun iyisi olarak konumlarken,
22:54o üyesiz nizamdan veya halktan uzak olduğu iddia edilen seçimlerden ayırarak yine tırnak içerisinde bizden biri, halktan biri olarak çerçiviyor.
23:03İlk konuştuğumuz o Viktor Orban'ın sınır bekçisi olarak kendini ilan etmesi de,
23:08yani kendini bu göçe izin veren Avrupa elitleri ya da Macaristan'daki diğer elitlerden kendini bu şekilde ayırıyor.
23:14Bunun karşısında ise o bizlik karşısında sizin bahsettiğiniz ötekiler inşa ediliyor.
23:19Öncelikle seçkinler ve sonra tehlikeli ötekiler.
23:22Yani o biz ile benzerlikleri olmayan, halkın birliğine, vefahına, yaşam tarzına, halkın değerlerine ve çıkarlarına uyumlu olmayanlar.
23:36En önemli nokta ki aslında bu ayrım ahlaki bir çatışmayı içermesi.
23:41Yani bizliğin ahlaki üstünlüğünün çerçevelenmesi, siyasi elitler, medya elitleri, ekonomik elitler, entelektüeller gibi
23:49halkın iradesini yok saydıkları ve sadece kendi çıkarını düşünen ve kendi gündeminin peşinde olduğu öne sürülenler ve tehlikeli ötekiler var.
23:59O tehlikeli ötekiler dediğimiz ya da işte zararlı ötekiler dediğimizde bağlama göre değişebilir.
24:05Kimi zaman muhalefet aktörleri olabilir, medya aktörleri olabilir, feministler olabilir, mülteciler olabilir, sanayiciler olabilir.
24:13Ve biz neyi görüyoruz aslında? Burada ikna edici olan bu popülist dilde suçlama ve mağduriyet anlatısı arasında kalıyorlar.
24:21Günah keçisi ilan etme, halk merkezde referansları kullanan popülistlerin karşı kampı şeytanlaştırarak ya da düşmanlaştırarak düşman imajını pekiştirmekteler.
24:33Ve dışlayıcı söylemi suçlamayla kuvvetlendiriyor. Demokrasinin zayıflaması, halkın iradesinin çalınması, işsizliğin kaynağı, istikrarsızlığın sebebi, terörün kaynağı, ekonomik krizi nedeni olarak ötekiler var.
24:47Aslında neyi görüyoruz biz burada? Seçmen kitlesine ulaştırılan mesaj, ortak bir mağduriyet öyküsü.
24:56Ve popülist lider kendini bu mağduriyetin bir parçası ve aynı zamanda çaresi olarak da ilan ediyor.
25:03Ve bu mağduriyete sebep olan suçlular var. Az önce bahsettiğim o kimi zaman işimizi çalan mülteciler gibi.
25:10Yani krizleri, güvensizliği ve olumsuz koşulları hedefledikleri düşmanlar ve o zararlı ötekiler aracılığıyla tanımlayarak kitleyi biraz daha olumsuz duygularla mobilize ediyorlar.
25:23Çünkü belirsizlikleri var. 2016 ve 2017 yılında Cambridge Sözlü ve Oxford Sözlü tarafından iki kelime yılın kelimesi seçildi.
25:34Biri postrut, biri de popülizm ve biz bu ikisini beraber düşündüğümüz zaman aslında tesadüf değil.
25:41Yani hakikatin ağır şekilde tahrip edildiği belirsizlik ve tedirginlik çağında yaşıyoruz.
25:48Kimileri buna tedirginlik çağı diyor, kimileri belirsizlik çağı diyor.
25:52Alternatif gerçeklerin daha çok duygulara ve koşullara başvurulan anlatıların meşhur kılındığı ve hakikat olarak sunulduğu bir dönemin tanıklarıyız.
26:04Özellikle popülist aktörler farklı gerçeklikleri halkın durumuna ya da hitap ettikleri halkın durumuna, onların koşullarına, onların duygularına ve fikirlerine yönelik aktarıyor.
26:15Ve bu gerçeklik inşa ediliyor.
26:17Çünkü bütün bu krizler ve belirsizlikler bağlamında baktığımız zaman çaresizlik, yalnızlık, marjinalilik, marjinalilik hissi, belirsizlik ve endişe hakim.
26:27Popülizmde bütün bu değişimlere ve az önce kullandığım o grievance mağduriyete, şikayetlere halk için halk adına başlıyor.
26:35Yine Orban'dan örnek verelim onunla başladık.
26:39Viktor Orban'ın Macaristan seçimlerinden sonra Avrupa Birliği elitlerini hedefleyerek seçim zaferini sadece Brüksel'den değil Ay'dan bile görebilirsiniz sözlerini hatırlayalım.
26:51Zaten popülist aktörler biliyorsunuz bu Ay'a gitme, Ay'dan görme çok kullanıyorlar.
26:57Bu derece meşhur görüyorlar kendilerini ve bu bağlamda o bizlik ve ötekiler ayrımı derinleşiyor.
27:04Dolayısıyla bu korku dilini de yine Emre Erdoğan'la beraber biz bir makale yayınladık, çok önemsiyorum.
27:12Siyasetçilerin bu değişimlere gösterdiği reaksiyon ile ürettiği korkunun önemi vurgulanmalı.
27:19Çünkü korku geleceğe yönelik ve herhangi bir tehlikenin ya da herhangi bir güvensizlik koşulunun ortaya çıkabileceğine dair endişeyle yükseliyor.
27:29Her zaman somut bir tehlike olmasına gerek yok.
27:32Bazen bir tehdidin olma ihtimali veya bunun aktarılması da belirsizliği yaratıyor.
27:36Şimdi ne olacak, gelecekte ne olacak bu tür sorular korkuyu canlı tutuyor.
27:41Sara Ahmet'e referans verebiliriz.
27:43Geleceğe dair korku geçmiş deneyimlerin hatırlatılmasıyla ya da anlatısıyla da mümkün olabilir.
27:50Yani geçmişte yaşanan, bizliğin başına gelmiş, olumsuz deneyimlerin, bizliğin yaşadığı adil olmayan durumların, koşulların gerçekleşmesi, tehdit halkısının anlatısı bugünün belirsizlikliğiyle aslında korkuyu üretebiliyor.
28:08Dolayısıyla biz ve onlar ayrılığını daha çok halk merkezli söylemlerle yeniden üreten ve yaşanan değişimlere tepki gösteren populistlerin popülizasyonu oldukça etkili.
28:19Ve biz yani az önce bu hakikat meselesinden bahsettik. Çok kısaca bunu da belki vurgulamalı.
28:27Yanlış bilginin de sürekli üretilmesi ve yani onun yanlış olup olmadığının bir önemi yok artık.
28:35Kanıtların, bilimsel bilgilerin hiçbir önemi yok.
28:38Yanlış bilgi olduğu değilse de o bizim tutumlarımızı, fikirlerimizi doğruladıkça bir önemi yok.
28:45Yine aynı ekibinin bir parçası olduğun için Pınar Uyansemerci ve Emre Erdoğan'ın yürütücülüğünü yaptığı bir kutuplaşmanın boyutları araştırmamız vardı.
28:57Duygusal, siyasal kutuplaşma üç faktörde tanınıyoruz.
29:01Siyasal hoşgörüsüzlük, ahlaki üstünlük ve sosyal mesafe olarak.
29:07Türkiye de kutuplaşmış bir ülke.
29:10Türkiye gibi kutuplaşmış ülkelerde bunun önemini daha çok görüyoruz.
29:14Neyin doğru olduğunu bilsek de bilmesek de.
29:18Yani kutuplaşmış ülkelerde kişilerin daha çok kendi tutumlarını, kendi fikirlerini doğrulayan televizyon kanallarını ya da gazeteleri takip ettiğini görüyoruz.
29:29Diğerinin sesinin duyulmadığı ve o bizim gerçekliğinin duyulduğu kanallar veya sosyal medya hesapları takip ediliyor.
29:36Dolayısıyla yankı odalarının içerisinde yaşıyoruz.
29:39Yankı odalarında kaldıkça gerçekliğin kendi doğrularımızda yeniden inşa edildiğini görüyoruz.
29:45Biz bunu inşa ediyoruz, benimsiyoruz.
29:47Dolayısıyla kendi gerçekliğimizden de çıkamıyoruz.
29:50Bu sosyal medya ve medyanın etkisini yatsımama, göz ardı etmemek gerekiyor.
29:58Türkiye bizim tartıştığımız kutuplaşmış, çoğulcu bir medya sistemi içerisinde yer alıyor.
30:04Devletin müdahalesinin çok fazla olduğu, siyasal paralelliğin yüksek olduğu, profesyonelliğin bu sebeplerle daha az olduğu bir medya sistemi.
30:15Bu medya sisteminde kendi gerçekliğimizin, partizan bir şekilde üretilen gerçekliğimizin ötesini göremiyoruz, duyamıyoruz, araştırmıyoruz.
30:25Tek bilgi kaynağımız nedir?
30:27Bize verilen bilgi, siyasetçileri, konuşmaları veya sadece bizim fikirlerimizi onayladığı için takip ettiğimiz medya kanalları.
30:37Tek gerçek bu yüzden de ikna olma süreci gerçekleşiyor.
30:42Buradan aslında spesifik bir örneğe gireceğim.
30:46Bir izleyicimiz İngiltere'deki durumu da sormuş ama aslında iki örnek var.
30:52İngiltere'de bu yöne evrildiği için belki başta onu da söylemek lazım.
30:56Siz The Times'da yayınlanan YouGov anketini söylediniz.
30:59Cidden çok ciddi bir kayış var işçi partisinin.
31:02Onlarda da aslında müzmin muhalefet haline gelen işçi partisinin uzun süredir belki 200 koltuk fartla iktidar olacağı söyleniyor.
31:14Yıllardır iktidarda olan muhafazakar partinin 104 sandalyeye düşeceği söyleniyor.
31:20İki hafta sonra tam seçimler yapılacak orada da 4 Temmuz'da.
31:24Şimdi o örnek bir tarafa çünkü bence bizim örneğimizden şimdi konuşacağımız örnekten çok daha farklı siyasi ve sosyoloji sebepleri var.
31:33Ama Türkiye'de aslında bu trendin tersine gitti aşırı sağ trendinin.
31:38Şimdi baktığımızda iki yakın seçim yaşadık.
31:4214-28 Mayıs genel seçimleri.
31:46Burada konuştuğumuz en spesifik örneklerden biri Kemal Kılıçdaroğlu ilk turda aslında çok yani birleştirici diyebileceğimiz sana söz sloganla o kampanyayı yürütürken
31:56birinci turda kaybetti yattık uyandık bir anda Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok daha eriştirici bir kampanyaya yöneldiğini gördük.
32:04Ana kampanyada o iki haftalık süreçte.
32:07Mülteciler de hedefi Zafer Partisi'nin aslında dilini üstlenmeye başladı bir yerde de belki diyebiliriz.
32:13Ama ondan sonra 31 Mart'a geldik.
32:16Aşırı sağ orada Avrupa'da momentum kazanırken Türkiye'de Sosyal Demokrat Parti'nin birinci çıktığını gördük.
32:23Ama burada sanıyorum önemli ayrımlardan biri size onu söyleyip az vereceğim.
32:31Popülizmin sadece sağ mahsus bir şey olmadığını da düşünmek gerekiyor sanıyorum.
32:37Biz popülizm deyince sanıyorum Türkiye'de değil dünyada da böyle.
32:41Otomatik olarak aşırı sağ düşünüyoruz.
32:44Aslında çok yanlış bir düşünce biçimi baktığımızda.
32:47Bizde gerçekten o tren tersine mi gitti?
32:50Yani biz aşırı sağ giderken dünya biz sola mı gittik, merkez sola mı gittik?
32:55Yoksa orada başka bir şey mi oldu ve biz ana fikri kaçırıyor muyuz birazcık?
33:02Sağ sol popülizm tartışması var.
33:04Ben biraz da bunu kapsayıcı ve dışlayıcı popülizm olarak düşünüyorum.
33:09Dolayısıyla dışlayıcı ve kapsayıcı ve benim Türkiye örneklerinde tartıştığım sınırlı kapsayıcı popülizmler var.
33:17Siz iki seçimden bahsettiniz.
33:19Öncelikle 2023 seçimleri 14-28 Mayıs 2023 sürecini belki iki bölümde incelemek gerekir.
33:30Birincisi Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sizin söylediğiniz gibi 14 Mayıs'a kadar oluşturduğu dil.
33:39Sana söz, daha olumlu duyguların, umudun, daha az kutuplaşma karşı bir kampanyanın içeriğinin görüldüğü.
33:48Halil İbrahim Sohbeti.
33:49Çiçeklerin Halil İbrahim Sohbeti, helalleşme.
33:52Yani bu dil daha kutuplaşma karşı bir dildi.
33:58Kürt sorunundan uzun süre uzak durulmuş, başta muhafazakarlar toplumun değişik kesimleriyle kurulan ilişkiye helalleşmeye giden, bunları içeren bir kampanya ve süreçti.
34:1228 Mayıs'a giden ve sadece 14 günlük süreçte sonuçların da yanlış değerlendirilmesiyle değişen, milliyetçi vurguları öne çıkaran, aslında savrulan bir duruş gördük.
34:24Özellikle Zafer Partisi ile o süreçte yapılan protokolü daha önce dillendirilen başta kavyum politikalarıyla taban tabana ızıttı.
34:32Bu arada elbette tabii belki şunu da vurgulamak lazım çünkü haksızlık olabilir.
34:37İktidarın elindeki devlet gücünü kullanarak yaptığı propagandayı ya da işte sonradan az önce de bahsettik ya bu medya sosyal medya.
34:46Evet, yani kurmacı olduğu itiraf edilen videolarda terör ve muhalefet birlikteliği tezini elindeki medya gücüyle kitlelere ulaştırmasında yok saymamak gerek.
34:58Bu 2017 referandum kampanyasında 2016-15 Temmuz ile ilgili hayır bloğu, terör bloğu olarak nasıl ifade edildiyse, 2023'te de aslında bunun sürekli bir yansımasını gördük.
35:13Eşit şartlarda bir seçim olmadı, altılı masanın başta Mart'taki dağılma tablosu ya da işte her kafadan ayrı ses çıkıyor algısı da önemliydi elbet.
35:24Bir yandan da bir ezber bozuldu.
35:26Tencerenin yani ekonominin tek başına o dönem için 2023 seçimleri için söylüyorum.
35:32İktidarı değiştiremeyeceği de ortaya çıktı.
35:35Bu arada sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da uzun süredir sol sosyal demokrat partilerin başarılı sonuçlar alamadığını da gördük.
35:45Yani sol sosyal demokrat değerlerin derinlerde yer ettiği dönemler kimi tartışmalara baktığımız zaman geride kalıyor denildi.
35:55Nasıl aşırı sağ ile merkez sağ arasında dil ya da politik geçişkenlik varsa aynı şekilde sol ve merkez sağ partiler arasında da dil geçişkenliği var.
36:07Yani sağ uzun süredir başta ekonomik konular bir dönem olsun solun kullandığı dil üzerinden de hareket ediyor.
36:15Burada sol ile sağ arasındaki çizgiler bazen kısmın azalırken lider kürtü öne çıkmaya ve çıkarılmaya çalışmıyor.
36:24Belki Türkiye'de daha sonra bunu peopleism tartışmasıyla konuşuruz.
36:2731 Mart'ta CHP'nin 47 yıl sonra birinci parti olmasına girersek birkaç nokta var bence altı çizilmesi gereken.
36:36Biri önceki CHP yönetiminin tüm eksiklere rağmen açtığı bir yol.
36:40Yani muhafazakarlardan Kürtlere dokunan konuşan bir yol.
36:44İkincisi başta İstanbul ve Ankara seçilen başkanların iyi çalışması.
36:51Üçüncüsü Türkiye'de seçiminin yerel seçimleri genelde mevcut iktidara bir uyarı olarak düşünmesi.
36:58Ve bu bir yerel seçimdi.
37:00Ama elbette CHP içindeki değişim arayışı söylemediği bu noktada önemli oldu.
37:05Son bir nokta bu 2023 seçimleriyle ilgili de bir nokta için bu siyasal rekabet sürecinde farklı kampanya stratejilerini görmek mümkün.
37:17Mesela bir konuya sahip olmak.
37:19Göçmen karşılığına dair söylemleri ve politikaları benimseyen ve kampanyasını buna oluşturan strateji.
37:25Zafer Partisi örneği gibi.
37:27Ya da ikinci olarak rakibinizle farklı konulara veya sorunlara odaklanabiliriz.
37:32Bir partinin daha yerlici, milli ya da beka güvenlik temelli bir kampanya içeriği oluşturmasıyla.
37:39Diğerinin ekonomik krizi temeli alması, sosyal politikaları benimsemesi.
37:44Biraz İmamoğlu ve AKP, Binali Yıldırım ve 2019 kampanyalarını böyle karşılaştırabiliriz.
37:50Ve bir de kampanyada ele alınan konuların, sorunların stratejik anlamda ortaklaşması.
37:57Yani rakibinizle aynı konuları, sorunları çerçevelenmesi.
38:0114-28 Mayıs arasındaki iki hafta içerisinde biz bunu gördük.
38:05Son zamanlarda da ben biraz bu konu üzerine düşünüyorum.
38:08Yani Sinan Orhan ve diğer milliyetçi partilerin, aktörlerin o yaranındaki artışına göre muhalefet bilimin çok hızlı değiştiğini,
38:16ama işte Amsterdam Üniversitesi'ndeki akademisini söylemediğine hatırlarsak ikna edici olamadığını gördük.
38:23Yani orijinali varken taklitçi olan ikna edici olmadı orada da.
38:27Ne kadar sağ kanadın söylemi meşrulaştırılsa da, Türkiye örneğinde de sözün esas sahibi biraz daha ikna edici oldu.
38:35Ama hani bu yerel seçim dinamiklerinin biraz daha farklı geliştiğini görüyoruz.
38:41Bundan sonraki süreçte de artık nasıl bir yaratıcı muhalefet yapıldı birinci parti olduktan sonra ona göre şekillenecek.
38:49Ve tabii belki isterseniz biraz o peopleism tartışması üzerinden de bakmak mümkün tabii.
38:57Son olarak aslında ona girmek istiyorum.
38:59Çünkü burada aslında ilginç olduğunu düşündüm bir konu.
39:03Populizm ve peopleism dediğimiz iki tartışma.
39:07Aslında Türkçelerini söyleyemiyoruz.
39:09Çünkü Türkçe söylediğimizde aslında aşağı yukarı aynı kapıya çıkıyorlar.
39:12O yüzden yabancı dilde kullanıyoruz.
39:14Bu tartışmayı ilk ben üniversite öğrencisiydim.
39:18Daha Freiburg'ta bizim Avrupa Birliği ve Komşular dersi vardı siyaset biliminde.
39:23Fransız bir hoca orada kemalismin işte altı okunu tartışırken popilizm popilizm mi diye orada çok...
39:31Tek Türk öğrenci bendim ama onun üzerine tartışmalar vardı.
39:36Yıllar sonra bu tartışma şimdi daha farklı yerlerden alevleniyor.
39:40Ve Türkiye'de bu peopleism ifadesinin aslında en çok konuşulduğu kapı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı...
39:47...ve potansiyel Türkiye'nin, CHP'nin, Millet İttifakı'nın neyin olacaksa...
39:53...2028 Cumhurbaşkanı adaylarından biri olarak görünen isim üzerinden bu tartışma işliyor.
40:00O yüzden bu peopleism tartışmasını da kıymetli buluyorum.
40:03Son olarak ona da biraz girelim isterim.
40:06Çok kısaca hani siz dediniz ya hani Türkçe'de karşılığı meselesi.
40:12Belki de sadece Türkçe'deki karşılığı meselesinin olmamasının meselesi değil.
40:17Yani şöyle İmamoğlu ve çevresinin kullandığı o popilizme karşı peopleizmi hani şöyle söylemek gerekir.
40:24Şimdi 2019, yani 31 Mart'a da bakarız.
40:27Yani 2019 yerel seçim kampanyasında ekonomik temelli bir halk tanımı yapan...
40:34...ve bu şekilde inşa edilen bu halk ile kendini yan yana konumlayan İmamoğlu'nun...
40:40...aynı süreçte AKP seçkinlerinin yönetimine israf düzeni olarak yansıttığını hatırlamak gerekiyor.
40:45YSK tarafından seçimli iptal olasılığının gündeme geldiği günlerde neleri duyduk biz?
40:52Milletin sözü emir kabul edilmeli.
40:54Veya vatandaşla arasında fiziksel ve duygusal engeller koyan siyasetçilerin devri kapanmıştır.
41:00Bu tür söylemlerle halk ile birlikteliğini vurgulayan...
41:04...daha çok seçkin ve müesses nizam karşıtı konuşmaların popilizmden uzaklaştığını söylemek zorlaşıyor.
41:12Yani buna peopleizm değil yani bu da başka tür bir popilizm.
41:15O yüzden belki siz de o sol ve sağ popilizmi, sol popilizm de var dediniz.
41:20Ben de diyorum ki sol kapsayıcı popilizm, dışlayıcı popilizm var.
41:24Yani AKP'nin dışlayıcı popilizmi yerine...
41:28...CHP'de son zamanlarda o beliren kapsayıcı mı ya da sınırlı kapsayıcı popilizm...
41:33...farklı bir popilizm repertuarı karşımıza çıkarsa da bence popilizm raktan kalkmıyor.
41:38Üstelik popilizm literatürde tartışıldığı gibi söylemin yanı sıra...
41:44...Benjamin Moffitt gibi akademisyenler performans özelliklerini de tartışıyor.
41:48Onlarla beraber düşünecek olursak o mitinglerde ceketini çıkaran...
41:52...veya gömleğinin kollarını sıvayan ve yıkmayı hedeflediğini iptal ediyor...
41:57...işte o tırnak içerisinde bir avuç insan tarafından yaratılan israf düzeni ve siyasetçi devri...
42:02...Türkiye seçim tarihinde popiliz söylentisel performansı muhafaza ediyor.
42:07Bizim yine referansını vermek istiyorum.
42:11Çünkü beraber yazdığımız bir çalışma Cemil Boyraz ile...
42:16...biraz CHP'nin bu AKP'nin dışlayıcı popilizmiyle gedik oluşturan...
42:22...kapsayıcı popilizmi üzerine tartıştığımız bir makale.
42:25Orada bazı notları yer veriyoruz.
42:27Onu çok kısaca paylaşayım.
42:29Tabi bütün makaleyi birkaç cümleyle.
42:32İmamoğlu'nun konuşmalarında yerel anlatının da halk ile eşitleşerek bir bizlik yaratığını görüyoruz.
42:38İşte çok net hatırlayalım o tanımları.
42:41Şehrin terk edilmiş halkı, unutulmuş halk...
42:44...düşük gelirler, yoksullar, zar zor geçinenler, işsizler, esnaf, emekliler, gençler, kadınlar...
42:50...ya da aslında ekonomik olarak marjinalleşmiş olduğu iletilen gruplar ile...
42:54...yeni bir halk tanımı sunuldu AKP'nin popülizmiyle karşı.
42:58Yerel seçimlerde halk ekonomik temelli bir mağduriyet ile inşa edildi.
43:02İşte yine kağıthane mitingi vardı İmamoğlu'nun.
43:05Şehrin çocukları her birimizin çocukları tanımının yaptığı.
43:09Ya da 16 milyon halkla beraber şehri yönetme söylemini hatırlayabiliriz.
43:13Bir yandan da o seçkin ve müessese nizam karşılığını koruyor.
43:17Hükümette yakın kişilerin ayrıcılıkları ve onların harcamaları, kayırmacılık...
43:23...halkın ekonomik yoksulluğu, ihalelerdeki suistimaller, adaletsiz kaynak dağılımı...
43:28...sorgulandığı kampanyanın merkezinde geçim, sosyal adalet ve sosyal politikalar yer aldı.
43:35Bu yüzden bütün bunlara bakarsak popülizmin bitmediğini, popülizme yer verilmediğini söylemek...
43:47...popülizmin olmadığını söylemek biraz zor olur benim bu tartışmada düşüneceğim bu yönde.
43:52Çok kıymetli bir tartışma ve Çanlısı'nda tartışmalarından biri olmaya devam edecek sanıyorum.
43:58Çünkü seçimler yılını geride bırakıyoruz.
44:02Yaraladık artık. Hazirandayız. Hala önümüzde bazı önemli seçimler var.
44:06En öne çıkanı Britanya seçimleri dediğimiz gibi ve Kasım ayında ABD'nin de çok ciddi bir seçim.
44:14Çünkü Donald Trump'ın giderek daha öne çıkmaya başladığı bir seçim sürecinden konuşuyoruz.
44:19Muhakkak o dönemde bunları tekrar ele alacağızdır.
44:23Çok teşekkür ederim Tuğçe Hocam.
44:25Tekrar bu yayınlarda muhakkak görüşmek üzere.
44:29Şimdi yayını kapatmadan önce bir son olarak dış politika gündemimize de bakmak istiyorum.
44:35Çünkü önümüzde çok ciddi tartışacağımız ziyaretler var.
44:39Hem biz bu stüdyoda Bahçı İnanç'tan birlikte tartışacağız muhakkak.
44:43Hem de başka kanallarda ele alınacak.
44:45Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan çok ciddi bir diplomasi trafiğine girmeye başlayacak bayramdan sonra.
44:51İlk önce 3-4 Temmuz'da Şangay İşbirliği Örgütü zirvesine katılacak.
44:56Burada tahminen Putin ile biri araya gelmesi öngörülüyor Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın.
45:01Hatırlayalım burada BRICS konusunu da tartışmıştık.
45:04Yine Şangay İşbirliği Örgütü veya daha çok bizim medyamızdan olan ismiyle Şangay Beşçisi.
45:10Daha önce Türkiye'nin üyeliğinin gündeme geldiği ama ancak hiçbir şekilde hayata dökülmediği bir sürecinin en azından bizim bildiğimiz kadarıyla başlatılmadığı bir örgüt.
45:18Bu zirveye Erdoğan'ın gidip Putin'den görüşmeler yapacak olması kısa süreç içinde önemli.
45:24Dediğimiz gibi 4 Temmuz'da hemen aynı tarifte Erdoğan'ın burada olduğu ikinci gün Britanya'da seçimler yapılacak.
45:30Erdoğan ondan sonra 5-6 Temmuz'da bu zirvenin akabinde Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayri Resmi Zirvesi'ne Azerbaycan'a gidecek.
45:40Şuşa'da yapılacak bu toplantı.
45:42Buradan sonra toplantıyı tamamlayacak 9-11 Temmuz arası NATO Liderler Zirvesi'ne gidecek.
45:48Yani aslında Putin'le görüştükten, Putin'le görüşmesi, Doğu İttifakı diyebileceğimiz Çin ve Rusya'yla görüştükten bir hafta sonra NATO Zirvesi'ne gidecek Erdoğan.
45:58Ve burada yüksek ihtimalle Washington'da yapılan bu zirvede ABD Başkanı Joe Biden'la görüşecek.
46:05Ve bunun ardından 20 Temmuz'da Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü için Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gidecek.
46:13Burada hatırlayalım, geçen haftalarda konuştuk.
46:16Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i beraber gitmeye davet etmişti.
46:22Kıbrıs'a gitmeyi planladığını biliyoruz Özgür Özel'in ama daha birlikte olacak mı, olmayacak mı, nasıl bir dinamiye olacak bilmiyoruz.
46:29Tabii ki Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü de çok önemli.
46:32Hem burada geçen haftalarda Bahçin çok önemli bir noktaya değinmişti.
46:36Muhalefetin Kıbrıs'ta yaşananlar konusunda yeterince ses çıkarmaması, AKP'nin Kıbrıs üzerindeki etkisini çok ciddi anlamda arttırırken,
46:44CHP'nin beklenen tepkiyi verememesi orada bir körgenlik yaratmıştı.
46:48Bu muhalefet açısından önemli, Kıbrıs'ın geleceği açısından yakın zamanda bir sene sonra orada da bir seçim yapılacak.
46:55Tabii ki bu süreç önemli ve bununla birlikte Kıbrıs'ta hala dış tanınma, büyük sorunlar devam ediyor.
47:03Hala Kıbrıs'ta çözüme dair hiçbir süreç yok.
47:06Trans Montana'dan beri atılan bir adım yok.
47:09Sıt sıt gündeme Birleşmiş Milletler'le dair ilgili bir süreç gelebileceği konuşuluyor.
47:14Ama bunun daha materyalize olduğunu görmedik.
47:17En önemlisi de artık Türkiye, Ersin Tatar Hükümeti adadaki ve AKP iktidarı Türkiye'deki iki devletli çözümü savunuyor.
47:25Yani BMH çerçevesinde bir federasyon çözümü gündemde yok Türkiye için.
47:30Kıbrıs tarafı, Güney Kıbrıs tarafı hala bunu savunduğunu söylüyor.
47:34Ama daha önce birçok yapılan görüşmede de bunu aslında Güney Kıbrıs'ın kendisinin baltaladığını biliyoruz.
47:40O yüzden Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü bunları tekrar tartışmak için önemli bir hatırlatma olacak.
47:48Ve Kıbrıs için çok acı bir soykırım girişimi diyebileceğimiz bir saldırıdan Kıbrıs'ın kurtarılmasının 50. yıl dönümü de tabii ki adada kurtlanacak.
47:59Bununla birlikte bu haftada Dış Politikayla İşli Dışlı programımızı kapatıyoruz.
48:03Önümüzdeki haftalarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın.

Önerilen