• 3 yıl önce
Değirmene gelen su akıntısı
-Öğütülecek olan mısır
-Değirmen çalıştırılması
-Öğütülen mısır
-Yakın plan un
-Sedat Parlatır ile röp.
-Değirmen çarkları ve taşlardan detaylar

( ORDU )- Ordu’nun Kumru ilçesinde bulunan su değirmeni, yaklaşık 300 yıldır hizmet veriyor- Değirmenin şu anki işletmecisi olan ve dede mesleğini devam ettiren Sedat Parlatır: “Buranın ilçe merkezindeki ilk değirmen olduğu, hatta ilçenin bu değirmen etrafına kurulduğu söyleniyor” ORDU

- Ordu’nun Kumru ilçesinde bulunan ve 300 yıllık geçmişi olduğu düşünülen su değirmeni, 3 asırdır çalışıyor. Dede mesleğini 3’üncü kuşak olarak devam ettiren Sedat Parlatır, “Tam yapılış tarihini bilen yok ama ilçe merkezinin bu değirmen etrafında kurulduğu söyleniyor” dedi.
Kumru ilçesi Samur Mahallesi’nde bulunan ve 300 yıllık tarihi olduğu bilinen su değirmeni, bir ailede 3 kuşaktır çalıştırılıyor. Değirmeni günümüzde çalıştıran ve geçimini sağlayan Sedat Parlatır, 3’üncü kuşak olarak devam ettirdiği meslekte, kimi zaman un öğütme karşılığı olarak para, kimi zaman ise 10 kilogram mısırda 1 kilogram ürün aldıklarını ifade ediyor. 3 asırdır sorunsuz bir şekilde çalışan değirmenin çarkları, sadece ilçedeki vatandaşlara değil, çevre ilçelerdeki insanlara da hizmet veriyor. Elektrikli değirmenlere göre daha yavaş mısır öğüttüğünden lezzeti, üretilen unu daha lezzetli olan su değirmenleri, insanlar tarafından daha fazla talep ediliyor. Dede mesleğini 3’üncü kuşak olarak devam ettiriyor Dede mesleği olan değirmenciliği 30 yıldır devam ettirdiğini ifade eden 42 yaşındaki Sedat Parlatır, 300 yıllık mazisi olduğu bilinen değirmenin halen sorunsuz bir şekilde çalıştığını söyledi.

Tam olarak yapılış tarihinin bilinmediğini aktaran Parlatır, “Biz şuanda 3’üncü kuşağız. Su değirmeni olarak Kumru ilçesinde faaliyet gösteriyoruz. Değirmen, 100 yılı aşkın süredir bizde ama 300 yıllık bir tarihi olduğu biliniyor. Ne zaman ve nasıl yapıldığını ise tam olarak bilen yok. Kumru ilçesinde hizmet veriyoruz ancak yakın ilçelerden köylerden de gelenle oluyor. Korgan, Fatsa, Akkuş gibi ilçelerden buraya ürünlerini, su değirmeni olduğu için getirenler var. Su değirmenlerinin özelliği, unu yavaş öğütür ve elektrikli değirmen gibi hızlı dönerek, unu yakmaz. Dolayısı ile buğdayın ve mısırın içerisindeki vitamin kalır. Su değirmenlerinde öğütülen mahsullerin kokusu ve lezzeti elektrikli değirmene göre daha farklıdır” dedi.
“Mısır üretimi düşse de, tarihi geçmişi olduğu için burayı ayakta tutmaya çalışıyoruz” “Kumru kent merkezinde önceden çok sayıda su değirmeni vardı ancak şuan sadece biz kaldık” diyen Parlatır, “Mısır üretiminin düşmesi ve insanların fındığa yönelmesi de işleri etkiledi. Ancak biz yine de bu değirmeni burada yaşatmaya çalışıyoruz. Sonuçta tarihi bir geçmişi var. İnanlar un öğüteceği zaman ister belirli bir ücret veriyor, isterlerse ‘hak’ denilen ve geçmişten bir gelenek olan ile sistem ile ödemelerini yapıyorlar. Hak ile ödemede, 10 kilogram unda bir kilogramını biz alıyoruz. onu alıp, farklı müşterilere satıyoruz” şeklinde konuştu.
“İlçe merkezindeki ilk değirmen, şehrin buranın etrafında kurulduğu söyleniyor” Değirmenin inşasının tarihini tam olarak bilmediklerini ancak ilçedeki ilk değirmen olduğunu söyleyen Sedat Parlatır, “Bizden önce kimde olduğunu bilmiyoruz, tarihi yok. Bazı araştırmalar yapılmış ve burası Kumru’nun merkezindeki ilk değirmen olduğu söyleniyor. Hatta ilçenin de bu değirmenin etrafında kurulduğu iddia ediliyor. Ancak tam olarak yapılış tarihini bilen yok. Dere suyu ile çalışıyor, 10 metre yükseklikteki su oluklarının içerinde biriken su basınç yaparak, değirmenin altındaki çarka vuruyor ve mil yardımı ile üstündeki taşı döndürüyor. Taşları ise en fazla 20 sene kullandıktan sonra değiştiriyoruz” ifadelerini kullandı. (SK

http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/bu-carklar-300-yildir-donuyor-910325.html

Category

🗞
Haberler

Önerilen