- Tekirdağ Vali Yardımcısı Ahmet Narinoğlu'nun konuşması - Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Prof. Dr. Mümin Şahin'in konuşması - Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat'ın konuşması - Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer'in konuşması - Tarlanın gezilmesi TEKİRDAĞ (AA) - Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen "Tarla Günü" etkinliğinde üniversite tarafından geliştirilen yerli ve milli 5 buğday çeşidi çiftçilerin değerlendirilmesine sunuldu.Kampüs içerisinde yapılan etkinlikte konuşan Tekirdağ Vali Yardımcısı Ahmet Narinoğlu, üniversitelerin toplumla, tarım sektörüyle buluştukça hem kökleştiğini hemde kalıcı olduğunu söyledi.
Tekirdağ 'ın önemli bir tarım kenti olduğunu belirten Narinoğlu, "Üniversitemizin sanayiyle, tarımla, diğer bütün sektörlerle iş birliği yaparak yerel kalkınmaya destek vermesi lazım. Bundan daha da önemlisi kalıcı olabilmesi için izler bırakması gerekiyor. Bunların en kalıcı olanı da en önce olanı da tohumculuk. Bugün bilim adamları diyor ki tohum dünyanın en güçlü silahı haline geldi." dedi.
Narinoğlu, pandemi sürecinde tarımın ne kadar önemli olduğunun da görüldüğünü ifade ederek, "Pandemi sürecinde de gördük ki ülkeler sınırlarını kapatınca kendi kendine yeter olmak doymak zorundalar. Nasıl doyacaklar tarım ürünleriyle doyacaklar. Tarım ürünleri de tohumlarıyla yetişecek. Tohum yabancıysa, dışarıdan tohum gelmezse istediğiniz kadar tarlanız olsa da faydası yok. O yüzden yerli ve milli tohum adımından başlamaşıyız. Üniversitenin yıllardır verdiği emek sonucu ürünler ortada. Bunu Trakya'ya ve Anadolu'ya yayarak ülkenin geleceğine değer katmış olurlar." diye konuştu.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Prof. Dr. Mümin Şahin de salgın döneminde ülkelerin artık kendi kendilerine yetmesinin çok önem arz ettiğini bir kez daha gördüklerini dile getirerek, "Dolayısıyla ziraat fakültemizin geliştirdiği çeşitlerle bölgedeki etkinliğini de gösteriyor. Trakya'daki tek ziraat fakültesi olması çok önemli. 5'i buğday, 4'ü yem bitkisi olmak üzere 9 tescilli çeşidimiz var. İnşallah bunları ayçiçeğinde, mısırda geliştirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.NKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat ise tarla gününde ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen tescilli çeşitleri ve tescillenecek çeşitleri çiftçilerin değerlendirmesine sunacaklarını aktardı.Arat, NKÜ Ziraat .Fakültesi'nin Türkiye'de bu kadar sayıda çeşit geliştiren tek fakülte olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:"NKU Asiya, NKÜ Lider, NKÜ Ergene, NKÜ Ziraat ile NKÜ Zirve ekmeklik ve buğdaylık çeşitler fakültemiz tarafından tescil ettirildi. Buğdayın yanı sıra 4 de tescilli yem bitkimiz bulunmaktadır. Toplamda 9 tescilli çeşidimiz mevcuttur. Bize bu gururu yaşatan hocalarımıza ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Salgın süreci dünyaya iki vazgeçilmez önemli sektörün olduğunu ortaya çıkartmıştır. Birisi sağlık diğeri de tarım sektörüdür. Biz bize yeteriz Türkiye'm diyebilmemiz için hep birlikte tarıma gereken önemi vermeliyiz. Kendi tohumlarımızı ve kendi damızlıklarımız üretmeliyiz."Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer de tarımın dünyada geleceğin en önemli konusu olacağını belirterek, "Kendimiz artık bazı şeyleri yapmamız gerekiyor. Kendi kaynaklarımızı bulmamız gerekiyor. Eskiden bize tescilli çeşidimiz olmadığı için çok eleştiri gelirdi. Şuanda 9 tescilli çeşidimiz var. Bunların hepsini firmalara verdik ve firmalar tarafından bunlar satılıyor. Bunların her birinin melezi de bize ait." dedi.
Etkinliğe Tarım ve Orman Müdürü Oktay Öcal, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, akademik personel ve çiftçiler katıldı.
Konuşmaların ardından protokol ve çiftçiler tarlada buğday çeşitlerini inceledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/nku-de-gelistirilen-yerli-ve-milli-bugday-cesitleri-ciftcilerin-degerlendirmesine-sunuldu-tekirdag-845203.html
Tekirdağ 'ın önemli bir tarım kenti olduğunu belirten Narinoğlu, "Üniversitemizin sanayiyle, tarımla, diğer bütün sektörlerle iş birliği yaparak yerel kalkınmaya destek vermesi lazım. Bundan daha da önemlisi kalıcı olabilmesi için izler bırakması gerekiyor. Bunların en kalıcı olanı da en önce olanı da tohumculuk. Bugün bilim adamları diyor ki tohum dünyanın en güçlü silahı haline geldi." dedi.
Narinoğlu, pandemi sürecinde tarımın ne kadar önemli olduğunun da görüldüğünü ifade ederek, "Pandemi sürecinde de gördük ki ülkeler sınırlarını kapatınca kendi kendine yeter olmak doymak zorundalar. Nasıl doyacaklar tarım ürünleriyle doyacaklar. Tarım ürünleri de tohumlarıyla yetişecek. Tohum yabancıysa, dışarıdan tohum gelmezse istediğiniz kadar tarlanız olsa da faydası yok. O yüzden yerli ve milli tohum adımından başlamaşıyız. Üniversitenin yıllardır verdiği emek sonucu ürünler ortada. Bunu Trakya'ya ve Anadolu'ya yayarak ülkenin geleceğine değer katmış olurlar." diye konuştu.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Prof. Dr. Mümin Şahin de salgın döneminde ülkelerin artık kendi kendilerine yetmesinin çok önem arz ettiğini bir kez daha gördüklerini dile getirerek, "Dolayısıyla ziraat fakültemizin geliştirdiği çeşitlerle bölgedeki etkinliğini de gösteriyor. Trakya'daki tek ziraat fakültesi olması çok önemli. 5'i buğday, 4'ü yem bitkisi olmak üzere 9 tescilli çeşidimiz var. İnşallah bunları ayçiçeğinde, mısırda geliştirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.NKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat ise tarla gününde ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen tescilli çeşitleri ve tescillenecek çeşitleri çiftçilerin değerlendirmesine sunacaklarını aktardı.Arat, NKÜ Ziraat .Fakültesi'nin Türkiye'de bu kadar sayıda çeşit geliştiren tek fakülte olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:"NKU Asiya, NKÜ Lider, NKÜ Ergene, NKÜ Ziraat ile NKÜ Zirve ekmeklik ve buğdaylık çeşitler fakültemiz tarafından tescil ettirildi. Buğdayın yanı sıra 4 de tescilli yem bitkimiz bulunmaktadır. Toplamda 9 tescilli çeşidimiz mevcuttur. Bize bu gururu yaşatan hocalarımıza ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Salgın süreci dünyaya iki vazgeçilmez önemli sektörün olduğunu ortaya çıkartmıştır. Birisi sağlık diğeri de tarım sektörüdür. Biz bize yeteriz Türkiye'm diyebilmemiz için hep birlikte tarıma gereken önemi vermeliyiz. Kendi tohumlarımızı ve kendi damızlıklarımız üretmeliyiz."Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer de tarımın dünyada geleceğin en önemli konusu olacağını belirterek, "Kendimiz artık bazı şeyleri yapmamız gerekiyor. Kendi kaynaklarımızı bulmamız gerekiyor. Eskiden bize tescilli çeşidimiz olmadığı için çok eleştiri gelirdi. Şuanda 9 tescilli çeşidimiz var. Bunların hepsini firmalara verdik ve firmalar tarafından bunlar satılıyor. Bunların her birinin melezi de bize ait." dedi.
Etkinliğe Tarım ve Orman Müdürü Oktay Öcal, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, akademik personel ve çiftçiler katıldı.
Konuşmaların ardından protokol ve çiftçiler tarlada buğday çeşitlerini inceledi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/nku-de-gelistirilen-yerli-ve-milli-bugday-cesitleri-ciftcilerin-degerlendirmesine-sunuldu-tekirdag-845203.html
Category
🗞
Haberler