AH ŞU İNSAN! | Mustafa Cihat

  • 8 yıl önce
Yükümüz biraz insanlık olsaydı, attığımız adımlar bir bir içimizde
dolanmayacaktı. İçimiz biraz toprağa benzeseydi mesela!
Toprak gibi yufka olsaydı içimiz; elimizle ve dilimizle
değiştiremediklerimizi yüreğimizle değiştirebilirdik. Sarf ettiğimiz
kardeşlik sözleri yemyeşil sürgün verirdi katı taşların
arasından ve barış türküleriyle yumuşatabilirdik taşa dönmüş
yürekleri...

Yükümüz biraz barış olsaydı; kanayan kim, kanatan kim diye
düşünseydik; toprağımız, yenilgilerimiz, zaferlerimiz, coşkumuz
ortaktır demeyi bilseydik; ölümcül kavgalardan evvel
selam verdiğimiz, aynı sofraya oturduğumuz, aynı RABBE kul
olduğumuz insanların kanının, hangi boşunalıkla dökülmüş
olduğunu anlayabilirdik. İslam’ı biraz anlayabilseydik, başına
dokunduğumuzda yaşadığımızı hissettiren çocukların oynamadığı
sokakların, insanlık için birer mezar olduğunu, büyük
hırsların küçücük çocukları öldürdüğünü görebilirdik.

İşitmek isteseydi eğer birileri, duyabilirdi! “Öldürmeyeceksin!”
buyuran sesin sahibinin, “Yaşatın” buyuran sesten farklı olmadığını...
“ALLAH haksız yere saldıranları sevmez!” denildiğinde,
her insanın insanca yaşamak için yaratıldığını ve yaşatmanın
imtihanımız olduğunu biraz anlayabilseydik, yaşatırdık, diriltirdik...
Ölüm kusmasaydı eğer ağızlarını açtıklarında zulüm
kahramanları, birine cennet birine zindan olmazdı dünya! Kör
bir öfkeyi miras olarak seçmeseydik, rahmet kanatlarının indiğini
görebilirdik göğümüze... Yükümüz şefkat olsaydı ve sadece
yürekten selam deseydik oysa! İyi şeyler söylerdik, İslam
cennetimiz olurdu ve cenneti dünyada bulurduk.

Yükümüz, biraz fikirler olmalıydı bizim! Barışın ve insanca yaşamanın kandan geçmediğini öğretecek fikirler! Müslüman’a
yakışır diriliş fikirleri... Kıldan ince, kılıçtan keskin hayatı,
kendimize ve diğerlerine yaşanılası kılacak... Umudu vaat
edecek… Kimileri taş taşırken, kimileri tüfek doğrulturken;
kimileri yürek yerine taş, avuçlarında kardeş kanı taşırken bu
hayatta, bizim aklımızda hep, ümmetin dirilişine gebe, kana
bulaşmamış onurlu fikirler olmalıydı! Ve dilimizde her an, nefes
alıp verir gibi RABBİN selamı!

Çünkü Müslümanız biz! Merhameti Muhammed’den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) öğrenmiş,
İslam’la şereflenmiş barış elçileri! Bu yüzden, bizim yükümüz
biraz merhamet olmalı! Çok değil yani! İnsan, sadece
dünyayı diğer insanlara yaşanılası kılacak kadar mümin olmalı!


Sümeyye ÖZGEN
Diyanet Aylık Dergi | Ocak 2015 | Sayı: 289

Önerilen