40.BÖLÜM “FIRTINA GELİYOR”
Yakup’un babası balıkçıdır. Yakup, Melike ile birlikte Hezarfen’İ çağırmaya gelir. Babası onları da tekneye davet etmiştir. Ama tabi Minnak da peşlerine takılır ve hep beraber sahile inerler. Balıkçı tekneleri sıra sıra dizilmiştir. Yakup’un babasının teknesinde de balıkçılar vardır, tekneye binerler, boğaza açılırlar. Tekne büyüktür, bir ucunda balıkçılar balık tutup tuttukları balıkları su dolu kovalara koymaktadır. Yakup, Melike ve Hezarfen de teknenin diğer ucunda balık tutmaktadır. Bu arada gemilere sinyal veren deniz fenerlerini fark ederler. Fenerin kaç saniyede kaç sinyal verdiğini anlamaya çalışırlarken, Minnak da kovalardaki balıkları çaktırmadan yeniden boğaza atar. Bu arada beklenmeyen bir fırtına yaklaşır. Panik ve heyecanla rotalarını değiştiren balıkçılar, fırtınaya yakalanmaktan son anda kurtulur. Sahile döndüklerinde kovaları indirirler. Ama içinde hiç balık yoktur! Herkes Minnak’a bakar. ‘Kovalar çok küçük. Balıkların canı sıkılıyordu. Ben de büyük kovaya geri attım onları’ deyince herkes güldü. Ama boğazın bir kova olmadığını birinin ona öğretmesi gerekiyordu. Sanırım Yakup’un babası da bir daha balık tutmaya götürmez onları.
Yakup’un babası balıkçıdır. Yakup, Melike ile birlikte Hezarfen’İ çağırmaya gelir. Babası onları da tekneye davet etmiştir. Ama tabi Minnak da peşlerine takılır ve hep beraber sahile inerler. Balıkçı tekneleri sıra sıra dizilmiştir. Yakup’un babasının teknesinde de balıkçılar vardır, tekneye binerler, boğaza açılırlar. Tekne büyüktür, bir ucunda balıkçılar balık tutup tuttukları balıkları su dolu kovalara koymaktadır. Yakup, Melike ve Hezarfen de teknenin diğer ucunda balık tutmaktadır. Bu arada gemilere sinyal veren deniz fenerlerini fark ederler. Fenerin kaç saniyede kaç sinyal verdiğini anlamaya çalışırlarken, Minnak da kovalardaki balıkları çaktırmadan yeniden boğaza atar. Bu arada beklenmeyen bir fırtına yaklaşır. Panik ve heyecanla rotalarını değiştiren balıkçılar, fırtınaya yakalanmaktan son anda kurtulur. Sahile döndüklerinde kovaları indirirler. Ama içinde hiç balık yoktur! Herkes Minnak’a bakar. ‘Kovalar çok küçük. Balıkların canı sıkılıyordu. Ben de büyük kovaya geri attım onları’ deyince herkes güldü. Ama boğazın bir kova olmadığını birinin ona öğretmesi gerekiyordu. Sanırım Yakup’un babası da bir daha balık tutmaya götürmez onları.
Category
👻
Çocuk