• 9 yıl önce
'MÜMİNİN FERASETİNDEN KORKUN,ÇÜNKÜ ALLAH'IN NURUYLA BAKAR'
FERASET;
Tutarlı ve basiretli hareket etme, istikamet ve hakta isabet etme ve bir şeyin mahiyetini görebilme özelliğine feraset denmektedir. Bir mü’min önceden bir işin mahiyetini ve içyüzünü görebilecek seviyeye gelmişse ona ferasetli denir. Ferasetin kalpte bulunan iman nuru ile alakası vardır. İnsanın feraset sahibi olabilmesi için kalbini art niyet ve peşin hükümlerden arındırması şarttır. Bununla beraber feraset delil, tecrübe, akıl ve fıtrata uygun geleceği okuyabilme özelliğidir. Bu özelliğe sahip olan bir “Mü’min bir delikten iki defa ısırılmaz.” (Buhari, Edeb,83;Müslim,Zühd,63) “Mü’min akıllı,zeki ve uyanıktır.” (Suyutî, Câmiu’s-Sağir, 2:571)
Peygamberimiz (asv) da “Mü’minin ferasetinden korkun o Allah’ın nuru ile görür”(Tirmizi, Tefsir, 6)
Feraset mü’minin gelecek konusunda yanılmaması ve geleceği okuması anlamına da gelmektedir. Geleceği kesin olarak elbette Allah
bilir; ama akıllı bir insan geçmişin tecrübeleri ve kişilerle olaylar konusundaki bilgileri ile geleceği de görebilir. Bu ise akıl,ilim ve kalbin müşterek faaliyetinin sonucudur.
Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Ey İman endeler! Allah’tan korkarak hareket eder de takva dairesinde bulunursanız Allah size hakkı batıldan ve doğruyu eğriden ayıracak bir kabiliyet, bir nur verir” (Enfal/29) buyurur.“Feraset sahipleri için elbette bunlarda ibretler ve deliller vardır” (Hicr/75)

Feraset imandaki derinlik ve yakîn bilgisidir. Mutasavvıflar “İnsan haramlara gözünü, haram gıdaya ağzını ve midesini kapatır, şehevâni duygulardan uzaklaşır, içini iman ve marifetle dışını sünnet-i seniyyeye uymakla terbiye ederse feraseten asla yanılmaz” demişlerdir.[El-Hüznü Refika]

Önerilen