Yunt Dağı Aigai Antik kent 1

  • 12 yıl önce
Çandarlı’dan hemen sonra Aliağa’ya gelmeden sere serpe uzanıyor Şakran. Çoğumuzun adını hemen hiç duymadığı bu yerin güzelliğini erbabı biliyor elbet. Aslında bundan altmış sene önce Şakran diye bir yer yokmuş. 1948 yılında beldenin bugün bulunduğu kesimden İzmir ile İstanbul’u bağlayan E24 Devlet Karayolu inşaa edilmiş. O dönemde sadece kuzeyde iskele civarında, Rumlar’dan kalma birkaç zeytinyağı fabrikası ve zeytin işleme döneminde yağ fabrikalarında çalışan işçilerin mevsimlik kullandığı birkaç ev bulunmaktaymış. Yol inşa edilince Aşağışakran köyünden Hasbi Dayı bugün belde merkezi durumundaki kesimde bir kahvehane açmış. Yoldan geçen vasıtaların konakladığı kahvenin çevresi zamanla aldığı göçlerle bugünkü kasabaya dönüşmüş. Yaz aylarında yazlıkçıların akınına uğrayan Şakran’ın her yerinden denize girilebilmekle beraber, antik Aigai kentini keşfetmeye karar verdik. Arkadaşımın “Ayı Gayı” olarak dalga geçtiği kenti bulmak ümidiyle Yunt Dağı içlerine sapar sapmaz coğrafya değişti. Toprak tarıma elverişsiz taşlık bir karakter kazandı. O kadar taşlıktı ki, bütün köy evleri, bahçe duvarları, hayvan sulama havuzları taşların üst üste dizilmesiyle elde edilmişti. İzmir’in bu kadar yakınında bu denli emek yoğun bir tarım ve hayvancılık faaliyeti karşısında saygı duymamak, biraz da yaşanan yoksulluk karşısında hüzünlenmemek elde değil. Ama manzaraya ve temiz havaya diyecek yok. Alan olarak sınırlı olduğu, milimi milimine çevrilmiş duvarlardan belli olan otlaklarda türlü türlü çiçekler boy atmış. Denizden gelen iyot kokulu meltemle bir oraya bir bu yana sallanıyorlar. Biz fotoğraf çekmeye çalışırken yöre insanı da ne yaptığımızı merak ediyor. “Fotoğraf” deyince pek anlam veremiyorlar. Bu istihza karşısında işaret ve levhası olmayan “Ayıgayı”nın yerini sormaya cesaret edemiyoruz. “Zaten her yer yıkıntı, her yer antik kent” diyen arkadaşıma hak vererek Güzelhisar barajını kuş bakışı seyreden tepeden aşağı denize doğru kıvrılıyoruz.

Category

🥇
Spor