Fikret Mualla

  • 14 yıl önce
Fikret Mualla’nın Paris ahalisini gündelik yaşamlarının koşuşturmacası içerisinde resmettiği yapıtları onun en beğenilen, aranan yapıtları arasındadır. Her yaştan, her gelir düzeyinden, her kılıkta insanı resmetmiştir bu resimlerinde sanatçı, inanılmaz bir renk ve kurgu zenginliği içerisinde. Bu resimlerin albenisinin sırrı nedir? Ressamın yakaladığı bu duyarlılığın kaynağında hangi arayış, hangi özlem olabilir?

Onun Paris günlerinin tanıklarından birisi olan meslekdaşı Bedri Rahmi Eyüboğlu Fikret Mualla’nın yaşam yaklaşımını şöyle özetliyor:

“Bir ressam tasarlayın ki, aklına estiği zaman resim yapmaktan başka hiç bir şeyden sorumlu değil. Haftada üç gün aç susuz dolaşmayı göze almış: Kırlarda böğürtlen toplarcasına sokaktan izmarit toplayıp içiyor. Eşin dostun yardımıyla birkaç resim satabilirse ilk işi en sert içkilerle kafayı çekmek, en pahalı yiyeceklerle karnını doyurmak ve en sunturlu küfürlerle etrafındakileri kasıp kavurmak oluyor.”