Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Laskiye'de son olarak ortaya çıkan ve Suriye güvenlik
00:04güçlerine dönük saldırının Suriye'nin birliğine,
00:08birliğine dönük bir terörist saldırı olduğunu
00:12değerlendiriyoruz. Başından beri Suriye'nin milli birliğini,
00:16toprak bütünlüğünü savunuyoruz ve burada bizim en önemli
00:20şiarımız Suriye tüm Suriyelilerindir şiarıdır. O
00:25çerçevede herhangi bir odağın herhangi bir devletin vekil
00:30güçleri vasıtasıyla Suriye'yi herhangi bir uydu devlet haline
00:34getirmeye çalışmasını ya da istikrarsızlaştırmak yönündeki
00:39faaliyetlerini topyekun reddediyoruz. Burada iki tane
00:42hassasiyetimiz temeldir. Suriye'nin toprak bütünlüğünü
00:45sonuna kadar savunuyoruz ve Suriye'nin milli birliğini
00:49sonuna kadar savunuyoruz. Altmış bir yıldır süren kanlı bağız
00:53rejiminin sonu ermesinden sonra tabii ki sorunların bir
00:58günde birkaç ayda çözülmesi mümkün değil. Ama hukuka
01:01bağlılık temelinde ve tüm Suriye halkını kucaklayacak
01:04temelde bir tablonun ortaya çıkması son derece önemlidir.
01:08Burada kritik noktalardan bir tanesi başından beri
01:11Cumhurbaşkanımızın vurguladığı üzere kapsayıcı bir yönetimin
01:15ortaya çıkmasıdır. Kapsayıcı yönetimden kastımız da Suriye
01:19halkının tamamının temsil edildiği bir yönetimdir. Suriye
01:23halkı özgür bir hayat istiyor, normal bir hayat istiyor,
01:26medeni bir hayat istiyor ve burada uluslararası toplumun
01:30Suriye yönetiminin Suriye halkının yanında olması
01:33gerekir. Suriye'de uydu devlet isteyenlerin ya da Suriye'de
01:37birtakım vekil güçler vasıtasıyla orayı
01:39istikrarsızlaştırmak isteyenlerin esasında çökmüş
01:44bir devlet yapısının ortaya çıkmasını arzu ettiğini
01:46biliyoruz. Ve bunun için de maalesef mezhep provokasyonları
01:51ve etnik provokasyonların birtakım odaklar tarafından
01:55birtakım vekil güçler vasıtasıyla kullanılmaya
01:58çalışıldığını ııı görmekteyiz. Dolayısıyla bizim burada Suriye
02:03Suriyelilerindir derken Arap, Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni,
02:08Dürzü, Şii, Nusayri bütün hepsini kapsayacak şekilde
02:12azınlıkların da asla dışlanmadığı onların da
02:15haklarının korunduğu bir temelde tüm grupların güven
02:19içerisinde olduğu bir yapının ortaya çıkması gerektiğini
02:23söylüyoruz. Cumhurbaşkanımız diplomasi trafiği söz konusu
02:29olduğunda Suriye'yle ilgili olarak ya da Suriye konusu
02:32gündeme geldiğinde bütün bu konudaki hassasiyetlerini tüm
02:36grupların haklarının korunması gerektiğini hangi dine ait
02:40olursa olsun dini mekanların korunması gerektiğini
02:42azınlıklara dönük herhangi bir haksızlık yapılmaması
02:45gerektiğini ve kadın hakları konusunda kadınların temsiliyeti
02:51konusunda ki hassasiyetlerini sürekli olarak ııı vurgulamıştır.
02:55Şimdi bu son olaylar temelinde bir takım provokasyonlar ortaya
03:01çıktı ve bir takım sivil kayıplar maalesef yaşandı. Ve
03:05bunun bizim ülkemizin içerisine dönük olarak da bir
03:08mezhepçi kışkırtma olarak yansıtılmaya çalışıldığını
03:12görüyoruz. Biz bu Laske'ye ve Tartus merkezli olayları ilk
03:17duyduğumuzda arkadaşlarımızla toplantı halindeydik ve
03:21yaklaşık otuz saniye içerisinde bu Suriye yönetimine karşı Suriye
03:27hükümetine karşı bu terörist saldırıyı gerçekleştiren grubun
03:31adını duyduğumuzda başındaki kişiyi öğrendiğimizde bunun
03:36arkasındaki odağın ne olabileceğini nasıl bir ilişki
03:39ağı içerisinden bu terörist eylemi gerçekleştirebileceğini
03:42hemen ııı tespit ettik. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti
03:47kurumları sahadaki her gelişmeye hakimdir. Kimin kim
03:52olduğunu yakından bilmektedir. Bu Laske'ye Tartus merkezli
03:56olarak ortaya çıkan bu saldırı dalgası esasında Esad rejiminin
04:01kalıntısı olan, esas rejiminin artığı olan ve Esad rejimini
04:05diriltmek üzere birileri tarafından kullanılan bir takım
04:08güçlerdir. Şimdi burada esas olan esas olan bazı
04:13açıklamalarda ve sosyal medyada kullanılan dilin son
04:17derece özenli olmasıdır. Örneğin bu terörist saldırıyı
04:21gerçekleştirenlerle ilgili olarak bir dil kullanılırken bu
04:25bir nusayri isyanıdır gibisinden bir dilin kullanılması son
04:30derece yanlıştır. Biz burada Arap, Türk, Kürt, Alevi, Sünni,
04:38Şii, Nusayri, Dürzi bütün grupların hiçbir şekilde
04:43terörle yan yana anılmaması gerektiğini düşünüyoruz ve bu
04:47gruplara bütün bir bölge Türkiye'nin yakın bölgesindeki
04:51tüm bu gruplara bir kardeşlik siyasetiyle yaklaştığımızı her
04:56zaman ifade ediyoruz. O sebeple burada en önemli mesele doğru
05:00bir dilin kullanılmasıdır. Çünkü doğru dil aynı zamanda doğru
05:03yaklaşımın tezahürüdür. Esad rejimi katliamları, Esad
05:08rejiminin katliamları hiçbir şekilde nusayirlere mal
05:12edilemez. Sivil insanlar suçlanamaz. DAEŞ'in katliamları
05:17aynı şekilde Sünnilere ve Araplara mal edilemez. Sivil
05:20insanlar suçlanamaz. YPG terör örgütünün katliamları Kürtlere
05:25mal edilemez. Hiçbir şekilde sivil insanlar bu terör
05:28eylemlerine karışmamış insanlar bu çerçevede bir suçlamayla
05:32karşı karşıya kalamaz. Örneğin nusayiri terörist ifadesi
05:35yanlıştır. Sünni terörist ifadesi yanlıştır. Alevi
05:39terörist ifadesi yanlıştır. Dürzi terörist ifadesi
05:42yanlıştır. Türkmen, Arap, Kürt terörist ifadesi yanlıştır.
05:47Terörist teröristtir. Bunun mezhebi, meşrebi herhangi bir
05:52şekilde dini etiketi olmaz. Yıllardır batıya anlatmaya
05:56çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bütün yurtdışı temaslarında
06:01liderlerle yaptığı görüşmelerde en çok vurguladığı
06:05konulardan bir tanesi İslami terör ya da İslamcı terör
06:09ifadelerinin ne kadar yanlış olduğu ve kullanılmaması
06:11gerektiğidir. Cumhurbaşkanımız batılı liderlere özellikle şunu
06:15söylemektedir. Işte Yeni Zelanda'da saldırı
06:19gerçekleştiğinde bir Hristiyan kökenli birisi bu saldırı
06:24yaptığında Hristiyan terörü demiyoruz. Ya da Norveç'in bir
06:27adasında öğrencileri katleden aşırı sağcı söz konusu
06:30olduğunda bu kişiye Hristiyan terörist demiyoruz. Ama sizler
06:34tutuyorsunuz sürekli olarak ııı İslami terör ya da İslamcı
06:39terör ifadesini kullanıyorsunuz. İslam bir
06:41barış dinidir. Herhangi bir şekilde İslam'la terör
06:45kelimesinin yan yana gelmemesi gerekir. Aynı şekilde bu
06:48olayları değerlendirenlerin de gerek ülkemizdeki muhalefet
06:52partilerinden ve bir takım yorumculardan gerekse uluslararası
06:55toplumdan Sünni terörist, Alevi terörist, Şii terörist,
06:59Nusayir'i terörist, Dürzi terörist gibi ifadeleri
07:03kesinlikle kullanmaması gerekir. Terörist teröristtir,
07:05onun mezhebine bakılmaz. O sadece bir takım etiketleri
07:08burada istismar ediyordur. Dolayısıyla mazlumun mazluma
07:13sahip çıkmak için onun mezhebine meşrebine bakmayız.
07:16Etnik kökenine bakmayız. Dinine bakmayız. Zalime karşı çıkmak
07:20için de onun mezhebine, meşrebine, etnik kökenine
07:24herhangi bir şekilde bakmayız. Mazlum mazlumdur. Kim olursa
07:28olsun sahip çıkılmalıdır. Zalim de zalimdir. Kim olursa
07:32olsun ona da karşı çıkılmalıdır. Dolayısıyla bu
07:35şekildeki etiketlemelerin hem Suriye'de yapılmasının hem de bu
07:40dilin tercüme yoluyla ülkemizdeki bir takım
07:42gelişmelere uyarlanmasının bölgede çirkin tezgahlar
07:47peşinde ve projeler peşinde koşanların emellerine hizmet
07:50eden bir dil olduğunu ifade etmek isteriz. Nitekim biz bu
07:54literatürü yakından tanıyoruz. Bu literatürü çok iyi
07:57biliyoruz. Bunun hem batıda hem bazı merkezlerde kimler
08:02tarafından kullanıldığını ne şekilde üretildiğini akademik
08:06kisve altında siyasi dolaşıma nasıl sokulduğunu çok iyi
08:10biliyoruz. Arkasındaki iyi niyetli olmayan yaklaşımların
08:13farkındayız. Huşkusuz gerek ülkemizdeki vatandaşlarımızın
08:18gerekse bölgemizdeki insanların mezhep aidiyetleri son derece
08:25saygıdeğerdir. Mezheplerin hepsi düşünce ekolleridir,
08:29düşünce okullarıdır. Insanlık tarihinin, düşünce birikiminin
08:33büyük bir parçasını oluştururlar ve bunların
08:36hepsi saygıdeğerdir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın
08:39kendisini şu mezheptenim ya da bu A mezhebindenim, B
08:42mezhebindenim diye adlandırması gayet doğaldır. Ama siyasal
08:47mezhepçilik bir zehirdir. Siyasal mezhepçilik her türlü
08:51medeni hayatı yok etmek, berhava etmek üzere insanlar
08:55arasına dini duvarlar, etnik duvarlar aynı siyasal etnikçilik
09:00gibi aynı etnik siyaset gibi aynı siyasal kimlikçilik gibi
09:05kimlikler de saygıdeğerdir ama siyasal kimlikçilik bir zehir
09:08üretir, demokrasiyi yok eder. Onun için mezheplerin
09:12saygıdeğerliğinin yanında ama siyasal mezhepçi bir dil
09:16üzerinden siyasi olayları ya da askeri olayları okumaya
09:20çalışanların son derece yanlış bir iş yaptığını ifade etmek
09:23isteriz. Nitekim on dört Mayıs yirmi sekiz Mayıs seçimleri
09:27sürecinde o zaman da ifade ettik. Sayın Kılıçdaroğlu'nun
09:32kendisini tanımlarken mezhebi bir ifade kullanmasının aynı
09:38şekilde o zamanki altılı yedili masadan bir kişinin de buna
09:42mukabele etmek için başka bir mezhepi ifade kullanmasının
09:45mezhep kimliklerinin siyasete taşınması ve siyasal
09:49mezhepçilik üretilmesi açısından ne kadar sakıncalı
09:52olduğunu ne kadar yanlış olduğunu değişik vesilelerle
09:55ifade ettik. Ve o zaman Sayın Cumhurbaşkanımızın mezhepler
10:01üzerinden kendini tanımlama yerine daha üst kimlikte
10:04tanımlama şeklindeki yüksek ifadelerini bir kere daha dile
10:08getirdik ki Cumhurbaşkanımızın o ifadeleri İslam dünyasında
10:12hiçbir lider tarafından kullanılmamış sadece sayın
10:14Cumhurbaşkanımız tarafından cesaretle ifade edilmiştir.