• dün
Söz Sanatta | Ebru Ertüreten

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Video Sanatta programına hepiniz hoş geldiniz.
00:06Bugünkü konuğum yazar Ebru Ertüreten.
00:08Ebru Hanım hoş geldiniz.
00:09Hoş bulduk.
00:10Nasılsınız?
00:11Çok mersi. Teşekkür ederim. Siz de iyisiniz umarım.
00:13Ben de iyiyim. Çok teşekkür ederim.
00:14O zaman hemen başlıyorum.
00:16Tabii ki.
00:17Son kitabınız Üstümden Trenler Geçti kitabınız.
00:2014 farklı öyküyle ilişki dinamiklerinin karanlık yönlerini ele alıyorsunuz.
00:24Bu hikayeleri oluştururken ilhamınızı nereden aldınız?
00:28İlham gerçek hayatın kendisinden alındığı aldığım öykülerde.
00:32Ben aile danışmanı ve travma koçu olarak çalışıyorum.
00:36Ve kişilerle birebir seanslar yaparak onlara iyileşen hallerini yaratmaları konusunda yardımcı oluyorum.
00:44Şimdi kişi yaşadığı hikayenin sadece kendisine özel olduğunu zannediyor.
00:49Fakat aslında birçok kişi benzer ilişki döngüleri içerisinde benzer şeyleri yaşıyor.
00:54Ve ben de bunları kendilerini yalnız hissetmesin insanlar.
00:58Benim yaşadığımı başkaları da yaşıyor.
01:00Duygusuna sahip olsunlar diye kaleme aldım ama elbette kurguladım.
01:04Hiçbir hikaye birebir herhangi bir kişinin kendisi değil.
01:07Kurgulanmış bir şekilde okuyuculara sundum.
01:10Peki travma ve ilişki koçu olarak yıllardır birçok insanın hikayesini dinlediniz.
01:16Bu deneyimler kitabı yazarken sizi nasıl etkiledi?
01:19Aslında 14 tane hikaye var.
01:24Okuyucuya her alandan bir yaklaşım gösterebilmek için de seçilmiş hikayeler.
01:32Bana kalsa ben daha fazlasını da yazabilirdim.
01:34O kadar çok hikaye var.
01:36Gerçekten de ilişkinin içerisinde ki bu ilişki sadece evlilik değil, romantik ilişki değil.
01:42Çalışan patron ilişkisi, anne çocuk ilişkisi, baba çocuk ilişkisi, ortaklık ilişkileri.
01:49Bu ilişkilerin içerisinde insanlar kendilerini kaybolmuş hissediyorlar.
01:54Ben elimden geldiğince onlara rehberlik yapmaya tabii ki çalışıyorum.
02:00Fakat o etkilendiğim tarafı yazıya dökerken de, kurgularken de hep gerçekçi kalmasını ve okuyucuya dokunmasını hedefledim.
02:14Biraz da kitabın bu ele aldığı duygulardan o zaman gidelim.
02:17Dediğiniz gibi sadece ikili ilişkiler değil aslında.
02:20Yani özel ilişkiler değil.
02:22Aile, iş, dostluk ilişkilerinde toksit bağlardan söz ediyorsunuz.
02:26Bu tür ilişki dinamiklerinde en yaygın hatalar nelerdir?
02:30Aslında en yaygın yaşanan durum diyebilirim.
02:39Hatayı çok sevmiyorum.
02:40Biz genelde deneyim demekten hoşlanırız.
02:43En yaygın durum kişinin kendi benliğinden başka bir yere doğru gitmesi.
02:49Yani sevgi acı demek değildir.
02:52Sevgi çok fazla çaba göstermek demek değildir.
02:56Sevgi vardır ya da yoktur.
02:58Sevgi bizi zehirlemez.
03:00Sevgi bizi daha iyi halimizi yaratmak için bir araçtır.
03:04İlişki emektir ama.
03:06Hani meşhur sevgi emektir.
03:10Bu kitapta da ondan biraz bahsediyorum.
03:12İlişki emektir.
03:13Tabii ki birlikte olmak için bir iş ilişkisi, romantik ilişki bunlar için emek göstereceğiz.
03:18Fakat kendi oluş halimizden başka bir yere doğru gittiğimizde problemler başlıyor demektir.
03:24Birçok insan aslında bu sevgi herhalde zannettikleri için o ilişkinin içerisinde kalıyorlar.
03:32Halbuki öyle bir şey yok.
03:33Yani bu kadar zor olmamalı.
03:35Bu kadar yaralı, bereli bir hale dönüşmememiz gerekiyor.
03:39Özellikle kadın tarafından ele aldığımızda, kitapta sırf kadınlar yok ama kadın tarafından ele aldığımızda,
03:46kadınlar çocukları için ailelerin devam ettirdiklerini söylüyorlar, finansal güvenceleri olmadıklarını söylüyorlar.
03:53Tabii ki bunları anlıyorum.
03:55Herkesin yaşadığı ağır olabiliyor çoğu zaman.
03:58Bununla birlikte bu hayatı bir kez yaşıyoruz.
04:02O zaman bu hayatın değerini bilerek sorumluluk alabileceğimiz hayatımızı kurmaya doğru gitmemiz gerekiyor.
04:08Bu kitapta biraz da o uyanışa doğru götürmeye çalıştım aslında insanları.
04:12Evet edebi bir kaygım var.
04:15Rahat okunması ve güzel bir anlatıma sahip olmasıyla ilgili bir derdim var kitapta.
04:22Ama öncelik olarak insanları o ilişkilerin içerisinde, o toksik ilişkilerin içerisinde çıkarabilecekleri bir güç olmasını aslında hedefledim.
04:33Bazen de bu toksik ilişkilerin içinde bulunurken fark edemeyebiliyoruz aslında bunları.
04:38Peki bir ilişkide bu tehlike sinyalleri nasıl anlaşılıyor?
04:44Ben şu örneği veririm.
04:48Diyelim ki tavuk yemek istiyorsunuz ve birlikte olduğunuz kişi için et yiyorsunuz.
04:54Okey et yiyebilirsiniz.
04:56Tam da demeye çalıştığım şey ilişki yemektir.
04:58İlla sürekli ben tavuk seviyorum diye tavuk yiyecek halim yok.
05:02Et yiyebilirim fakat buradaki kritik nokta ne yemeği seviyorsun diye sorduğumda et yemeği seviyorum demenizdir.
05:10Buraya doğru gitmeye başladığınızda yani ben Ebru'yum ve artık Ebru olarak kendimi hayata ne vererek buluyorum?
05:18Ben hayata ne veriyorum diye sorguladığınızda kendinize ait hiçbir şey yok ve başka şeylere doğru gidiyorsanız o zaman orada zehirleniyorsunuz demektir.
05:30Ya şey çok tabi aleni oluyor Zeynep Hanım.
05:33İtiş kakışın olduğu, fiziksel şiddetin, duygusal şiddetin çok yoğun olduğu ilişkilere baktığımızda çok aleni bir şekilde görebiliyoruz.
05:41Ama bazen çok aleni olmuyor.
05:43Çok ince ince ince ince geliyor o zehir ve benlik tamamen başka bir noktaya doğru gidiyor.
05:52Peki bu ilişkiler üzerine bir uzman olarak günümüz ilişkilerinde en çok gözlenmediğiniz değişiklikler nelerdir?
06:01Şimdi bir kere narsizm konusu çok ön planda.
06:07Herkes narsist değil ve fakat sanki öyleymiş gibi bir hava yaratılmış durumda.
06:13Ve bu da aslında gerçek narsistlik ilişki içerisinde olan kişilerin kaygılarını, endişelerini azaltıyor.
06:22Çünkü herkes narsist.
06:24Şimdi narsizmle ilgili bir alan var toksik ilişkilerde ve bu çok popüler.
06:28Buraya çok gerçekçi bir bakış açısı geliştirmek gerekiyor.
06:31Çünkü bazen kimse kimseden daha masum değil.
06:34Bu çok uzun ve geniş bir konu aslında.
06:37Bununla birlikte yepyeni bir ilişki yapılanma dünyası var.
06:42Yani gerçekten de işte durumdaşlık dediğimiz bir konu var yeni ilişkilerde, yeni başlayan ilişkilerde.
06:48Kaç tane mesaj atarsan bana geri döner, ben ne yaparsam ne olur gibi stratejik oyunların çok önerildiği bir uzmanlık alanı var.
06:59Ben kendi çalışmalarımda bunlardan uzak durmaya çalışıyorum.
07:04Çünkü ilişkinin bir şekilde olacağına güvenmemiz gerekiyor.
07:08Yani insan sosyal bir varlık.
07:10Evet yalnızlık arttı, yalnız olma isteği arttı.
07:14Ve yalnız olmanın çok popüler bir hale dönüştürüldüğü bir ortam da yaratılmaya başlandı.
07:22Bununla birlikte dediğim gibi sosyal varlıkları sevmek istiyoruz, sevinmek istiyoruz.
07:27Sadece olduğumuz biçimden başka hale dönüştürülmek istemiyoruz.
07:31Bunun olduğu yerde ilişki muhakkak olacaktır.
07:35Fakat gerçekten de çabuk tüketilen bir durum haline de dönüşmeye başladı.
07:43Yani birbirini tanımadan kişiler çok hızlı bir şekilde budur ya da bu değildir diye karar veriyorlar.
07:49Ben hatta onu birazcık şeye benzetiyorum.
07:51Film çekimlerinde artistleri seçmek için bir deneme çekimi yapılır.
07:57Ve işte yönetmen ona göre çeker.
07:59Sanki insanlar bir deneme çekimi içerisinde bu olur bu olmaz buna karar vermeye başladı.
08:06Aslında belki de bu kadar hızlı tüketilmemesi gerekiyor ilişkilerin.
08:10Evet biraz emek harcanması gerekiyor.
08:13Bir de artık şu ayrım yapılmıyor.
08:15Yani sevgi mi duyuyorum ben bu kişiye yoksa bir bağımlılığım mı var?
08:21Bu insanlar bu iki farkı neden göremiyorlar ya da nasıl görebilirler?
08:26Şimdi aslında işin en kritik noktası nasıl yetiştirildiğimiz, hangi eve doğduğumuz ve oradan sonrasında nasıl bir hayat içerisinde
08:42kendi inançlarımız, kalıplarımız, savunma mekanizmalarımız, hayatla baş etme yöntemlerimiz nasıl gelişti bunlara bir bakmak gerekiyor.
08:52Yani bizim sevgi diye alıştırıldığımız şey bu kişi beni seviyor ki özellikle tabi anne ve babalara doğru gidiyoruz burada.
09:01Alıştığımız şeyi hayatta da aramaya çalışıyoruz.
09:05O gördüğümüzü sevgi zannediyoruz.
09:07Veya ilk kuramadığımız bağı yetişkinliğimizde yanlış kişiyle kurmaya çalışıyoruz.
09:14Ve bunun da tabi sonuçlarını yaşamaya başlıyoruz.
09:19Burada şu var tabi herkesin travmatik bir geçmişi var.
09:25İrili ufaklı.
09:26Bu arada hani travmalar iri ya da ufak demek çok doğru değil.
09:30Üzerimizdeki etkisi önemlidir ama.
09:32Kim ne kadar sağlıklı ya da nasıl sağlıklı ilişkiler kurabilir?
09:40Buraya çok kafayı takmadan az önce de söylediğim gibi sevdiğim zaman birine birlikte gelişebiliyor muyuz?
09:49Birbirimizi gerçekten besleyebiliyor muyuz?
09:52Bu tabi çok romantize ettiğimiz şekilde 7-24-365 gün olabilecek bir şey elbette değil.
09:57Fakat günün sonunda ben o ilişki içerisinde kendi olduğum halden hoşlanıyor muyum?
10:03Eğer o halden hoşlanıyorsam orada sevgi vardır zaten.
10:07Yani çok da kafayı teorik bilgilerle bulandırmaya gerek yok aslında.
10:13Peki kitabınızdaki öyküler aslında okuyucular için bir nevi ayna görevi görüyorlar.
10:18Sizce bu yüzleşme herkes için mümkün mü yoksa bazı insanlar bilinçli olarak mı bunu görmezden geliyorlar?
10:27Çok güzel bir soru sordunuz.
10:29Zaten kitabın içindeki tüm öykülerde her öyküde böyle çok güçlü bir kahramansal bir o durumdan çıkış hali yok.
10:40Zaten çok derin bir acı var.
10:43O acıyı yaşamak gerekiyor ve o dönemden geçebilmek için tercihen profesyonel bir destekle olmuyorsa da çok ciddi bir çabayla
10:52oradan çıkmak için adım atmak, sorumluluk almak gerekiyor.
10:57Suçluluk hissetmeden sorumluluk almak gerekiyor.
11:01Herkes hızlı bir şekilde sorumluluk alamayabiliyor.
11:08Bazen çok uzun sürüyor, bazen hazır olmuyor.
11:11Fakat o hissettiğin şey orada bir şey olmuyor.
11:14Ben artık ben değilim ya da gerçekten de ben bu ilişkiden, kurduğum bu modelden hoşlanmıyorum artık.
11:23Ve bununla ilgili ne yapabilirim diye düşünmesi gerekiyor.
11:27Şimdi şöyle bir sıkıntı var tabii Zeynep Hanım.
11:29Bu kitabı da okuduktan sonra ben çok güzel geri dönüşler alıyorum.
11:32Gerçekten o duyguyu alan kişiler benimle temasa geçiyorlar.
11:37Onların hissettiklerine bu kadar güzel kelimelere dökmüş olmamdan etkilendiklerini söylüyorlar.
11:47Peki, güzel. Hani hedef buydu zaten.
11:49Veya işte sosyal medyada bir sürü bilgi var, bir sürü kitap var.
11:53Bunları okumakla sadece bilgiye ediniyoruz.
11:56Bilgi başlangıç için evet çok ciddi bir nokta.
11:59Fakat bilgi yeterli değil.
12:01Bilgi günün sonunda hiçbir şey.
12:04Eylem, davranışa dökmek, bunu planlamak, ne yapabilirim?
12:08Burada bir şeyler tersse ben bunun sorumluluğunu nasıl alabilirim kendim için?
12:12Ve nasıl ilerleyebilirim diye bakmak gerekiyor.
12:14O yüzden herkes tabii ki de benzer zamanlarda, benzer hallerden aynı şekilde çıkamıyor.
12:21Peki o zaman son olarak sizin de değindiğiniz okuyucu tepkilerine gelmek istiyorum.
12:26Nasıl bağlantılar kurmuşlar kitabınızla alakalı?
12:30İçlerinde mesela evet ben bunu gerçekten yaşamıştım.
12:33Bunlar nasıl başıma gelmişti diyen oldu mu?
12:36Oldu.
12:39Şimdi şu var.
12:41Her hikayedeki birebir olarak bunu yaşadım diyen bir kişi tabii ki yok.
12:46Fakat birçok hikayede anlatılan durumlardan parça parça ben bunları yaşamıştım diyen çok fazla kişi oldu.
12:54Tabii ki yaşadıkları için üzülmekle birlikte kitabın ulaştığı için kendilerini yalnız hissetmedikleri
13:01ve bu işle ilgili yol alabileceklerini artık biliyor olmaları benim için çok değerli ve önemli.
13:07Kimse istemediği, mutsuz olduğu yani sürekli mutsuz olduğu bir hayatı yaşamak zorunda değil.
13:15Zihnimiz o kadar muhteşem ki bahaneler üretiyor ve o bahanelerin hepsi de doğru.
13:22Onlar yalan değil.
13:24Hepsini anlıyorum ve hepsinin ne kadar önemli olduğunu da biliyorum.
13:28Fakat günün sonunda onlar muhteşem zihnimizin bize yarattığı engeller.
13:33Onları aşabilirler ve bu kitapta da bunların aşılabileceğini görüyorlar.
13:38Ve bu geri dönüşleri almak benim için gerçekten çok çok çok önemli.
13:43İbrahim Hanım çok teşekkür ederim keyifli sohbetiniz için.
13:46Çok sağ olun geldiğinize vakit ayırdığınız için.
13:48Ben çok teşekkür ederim misafirperverliğiniz için.
13:51Rica ederiz.
13:52Ne demek.
13:53Söz Sanatları'nın bugünkü programında sonuna geldik.
13:55Hoşçakalın.
13:56Sanatla kalın.

Önerilen