DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomi, adalet ve dış politikayı eleştirerek başkanlık sisteminin Türkiye için ciddi bir risk olduğunu belirtti. Trump'ın Gazze konusundaki açıklamalarına da sert tepki gösteren Babacan, hükümeti şeffaflık ve liyakat konularında eleştirdi.
(ANKARA) - Yeni Yol grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Siz Türkiye'yi zayıflamış ekonomi sistemiyle, adalet sistemiyle, zayıflamış itibariyle kırılgan bir ülke haline getirdiniz. Türkiye'yi mazlumların, gariplerin, Filistinlilerin yanında olmayan bir ülke haline düşürdünüz. Türkiye'yi artık 'one minute' diyemeyen bir hale getirdiniz. Hala Amerika'ya karşı Trump'a karşı tek bir kelime sarf edilmiş değil. Bu başkanlık sistemi ülkenin bekası için ciddi bir risk haline gelmiş şu anda" ifadesini kullandı.
DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM'de grup toplantısını düzenledi.
hbrlr1.com/ctlyidyakckckl
(ANKARA) - Yeni Yol grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Siz Türkiye'yi zayıflamış ekonomi sistemiyle, adalet sistemiyle, zayıflamış itibariyle kırılgan bir ülke haline getirdiniz. Türkiye'yi mazlumların, gariplerin, Filistinlilerin yanında olmayan bir ülke haline düşürdünüz. Türkiye'yi artık 'one minute' diyemeyen bir hale getirdiniz. Hala Amerika'ya karşı Trump'a karşı tek bir kelime sarf edilmiş değil. Bu başkanlık sistemi ülkenin bekası için ciddi bir risk haline gelmiş şu anda" ifadesini kullandı.
DEVA, Gelecek ve Saadet partilerinin çatı partisi Yeni Yol, TBMM'de grup toplantısını düzenledi.
hbrlr1.com/ctlyidyakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Gazze Gazze'lilerindir. Gazze Gazze'lilerindir. Gazze bağımsız
00:10bir Filistin devleti için direnenlerindir.
00:19Gazze tacizlere, tehditlere boyun eğmeyen Filistinlerindir.
00:23Gazze üzerlerine yağan bombalara rağmen topraklarını terk
00:28etmeyen Filistinli kardeşlerimizindir.
00:31Filistinlilerin ne İsrail'e ne de Amerika Birleşik Devletleri'ne
00:36verecek tek bir karış toprağı yoktur. Hala anlamadınız mı?
00:41On yıllar geçti. Çocuklar büyüdü, nesiller değişti fakat
00:47Filistin direnişi değişmedi. Filistin davası için verilen
00:52mücadele bitmedi, bitmeyecekti. Kaybedeceksiniz. Hala
00:57anlamadınız mı? Yerleşkelerinizi sürekli
01:01çoğalttınız. Kutsal mekanlara saldırdınız, taciz ettiniz.
01:06Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirdiniz. Yıllarca.
01:11Filistinlere sokak sokak hane hane zulmettiniz. Çocukları
01:18gözaltına aldınız, hapislere attınız. Rehin tutuklarınıza
01:23işkenceler yaptınız. Sonunda uluslararası adalet limanında
01:29soykırımcı olarak damgalandınız. Tarihin
01:33insanlığın önünde bir utanç timsali olarak yer aldınız.
01:38Kaybedeceksiniz. Hala anlamadınız mı? Değerli
01:42arkadaşlarım, bunlar gözlerine Gazze'deki arazileri diktiler.
01:47Ölen insanlara bakıp basit rakamlar olarak görenler
01:51enkazlara bakıp kazanacak paraları düşünüyorlar. Tabii
01:56burada ideolojik arka plan da var. Asıl mesele Filistinleri
02:03kendi topraklarından kendi vatanlarından koparıp başka
02:07diyarlara sürmenin hesabını yapıyorlar şu anda. Gerçekten
02:12çürümüş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Batı ülkelerinin
02:16çoğu bir zamanlar savunucusu oldukları her türden ahlaki,
02:21değeri çöpe atmakta bir beis görmüyorlar. Şimdi de
02:26cumartesi öğle saatine kadar ültimatom veriyorlar. Ateşkesi
02:30bozacağız diyorlar. Gazze'yi cehenneme çevireceğiz diyorlar.
02:35Bunları gerçekten değerli arkadaşlar gözü dönmüş. Bunlar
02:40insanlıktan nasibini almamıştır. Es zamanlı olarak
02:44da Mısır ve Ürdün üzerindeki baskıyı arttırıyorlar. Gazze'de
02:49yaşayan iki milyondan fazla Filistinliyi alın siz kendi
02:53topraklarınıza yerleştir diyorlar. Almazsanız uluslararası
02:59yardımlarınızı keseriz diye bir de üstüne tehdit ediyorlar.
03:03Allah için her iki ülkede şimdiye kadar sağlam durmaya
03:06çalıştı. Umarım baskılara boyun eğmek zorunda kalmazlar. Umarım
03:12bu konuda Türkiye şu andaki iktidar hem Mısır'a hem de
03:16Ürdün'e sağlam bir destek verir ki bu baskılar bu iki
03:20ülkeyi yanlış kararlara yönlendirmesin. Fakat hep
03:25söylediğimi söylüyorum. Yedi Ekim'den beri Türkiye'de iktidar
03:29bu konuda üzerine düşeni maalesef yapmadığı yapmıyor.
03:35İsrail'e ticareti aylar sonra türlü tepkilerden,
03:39protestolardan sonra kestiklerini, keseceklerini
03:43başladılar. Hala akılları, gözleri oradaki ticarette
03:49oradaki rantlarda. Zamanında güçlendirimiz ekonomiye
03:54sırtını dayayıp one minute demek kolaydı. O gün Türkiye'nin
03:59hatırlayın benim Dışişleri Bakanlığı olduğum dönemde ve
04:04ekonomide zirve yaptığımız bütün Avrupa bakmışken Yunanistan,
04:08İtalya, İspanya, Portekiz bu ülkelerin hepsi neredeyse
04:12iflas etmişken Türkiye'nin dimdik ayakta durduğu dönemde
04:16one minute demek kolaydı. Şimdi yapamıyorlar. Bakın Birleşmiş
04:23Milletler'in bin dokuz yüz kırk sekizde imzalanmış bir
04:26sözleşmesi var arkadaşlar. Soykırımın önlenmesi ve
04:30cezalandırılması sözleşmesi. Türkiye bu sözleşmeye taraf mı
04:35taraf? Güney Afrika Cumhuriyeti bu sözleşmeyi ihlal ettiği
04:40gerekçesiyle İsrail aleyhine uluslararası adalet divanına
04:45dava açtı. Davayı ne zaman açtı? Yirmi dokuz Aralık iki
04:50bin yirmi üçte. Yani yedi Ekim'den sonra henüz üç ay
04:55geçmemişken ilk dave açan Güney Afrika Cumhuriyeti oldu. Biz
05:01iktidara dedik ki ya arkadaş siz neyi bekliyorsunuz? Niçin
05:06harekete geçmiyorsunuz? Ta Afrika'nın güneyindeki bir
05:09ülkeye mi düşecekti böyle bir davayı açmak? Burada bir savaş
05:13suçu işleniyor mu? Işleniyor. Bir insanlık suçu işleniyor mu?
05:16İşleniyor. O gün itibariyle bu artık soykırım olarak
05:20tanımlanmaya başladı mı? Başladı. Niye duruyorsunuz?
05:24Neden sonra? Dışişleri Bakanı çıktı. Bir Mayıs iki bin yirmi
05:29dörtte. Bakın laheydeki dava açıldıktan tam dört ay sonra
05:34dedi ki biz de müdahil olacağız. E hadi bakalım dedik. Müdahil
05:39olun. Bekledik bekledik. Hareket yok. Nihayetinde bu
05:43açıklamadan da tam üç ay sonra yedi Ağustos iki bin yirmi
05:47dörtte laheyde davaya müdahillik dilekçesini verdiler. Tarihlere
05:53bakın ya. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin dava açtığı
05:56tarih yirmi dokuz Aralık iki bin yirmi üç. Türkiye
05:59Cumhuriyeti'nin zaten açılmış davaya ittire ittire kamuoyu
06:04baskısıyla müdahil olduğu tarih yedi Ağustos iki bin
06:08yirmi dört. Yani tam yedi ay on gün sonra. Yedi ay on gün.
06:14Yirmi dokuz Aralık iki bin yirmi üçe kadar yani laheydeki
06:18ilk dava açılana kadar Gazze'de ölen Filistinli sayısı arkadaşlar
06:23yirmi iki bin. Türkiye'nin müdahil olduğu yedi Ağustos iki
06:28bin yirmi dört tarihi itibariyle Gazze'de ölen
06:31Filistinli kardeşlerimizin sayısı kırk bini geçti. Yani
06:36Türkiye'nin davaya müdahilliği ancak yedi ay sonra ve on sekiz
06:41bin Filistinli'nin daha ölümünden sonra ancak
06:44gerçekleşti. Tablo bu. Ben buradan hükümete soruyorum.
06:48Yedi ay on gün niçin beklediniz? Neyi beklediniz ya?
06:54Çıkın açıklayın. Diyin ki şu sebeple biz biraz bekledik.
06:58Neydi? Sebep neydi? Inanın verecek değil bir cümle tek bir
07:03kelime cevapları yok arkadaşlar. Yok. Çünkü menfaat
07:08menfaat menfaat. Perde arkasında ticaretin
07:13kesilmemesi ısrarla devam edilmesinin sebebi neyse bilin
07:18ki bu laheydeki davaya bu kadar geç müdahil olmalarının bu kadar
07:23sonra müdahil olmalarının sebebi aynı sebepler. Çıksınlar
07:27açıklasınlar. Desinler ki biz ilk başvuran ülke olmak
07:30istemedik. Ya da ya Afrika tamam başvurdu da biz biraz
07:34şunu bekledik. Stratejimiz buydu, amaç buydu desinler.
07:37Yok. Verecekleri bir cevap yok buna. Siz Türkiye'yi zayıflamış
07:43ekonomisiyle, zayıflamış adalet sistemiyle ve zayıflamış
07:47itibarıyla kırılgan bir ülke haline getirdiniz. Türkiye'yi
07:55Türkiye'yi mazlumların, gariplerin, Filistinlilerin
07:59yanında olamayan bir ülke haline düşürdünüz. Türkiye'yi artık
08:04one minute diyemeyen bir ülke haline getirdiniz siz. Aynı
08:09Erdoğan değil mi? Çıksın söylesin. Bugün Gazze'yi
08:14alacağım. Gazze benim olacak diyen Amerika Birleşik
08:17Devletleri değil mi? Bu sözü söyleyeli günler geçti. Hala
08:23Amerika'ya ya da Trump'a karşı tek bir kelime sarf edilmiş
08:28değil. Işte arkadaşlar bu var ya başkanlık sistemi var ya
08:33başkanlık sistemi. Bu başkanlık sistemi bir ülkenin bekası için
08:37ciddi bir risk haline gelmiş durumda şu anda ya. Çünkü
08:43Bütün yetki, bütün güç tek kişiler. Bunu dünya biliyor.
08:48Siz o tek kişiyi etkilecek bir yöntemi yolu bulduğunuz anda
08:52koskoca ülkeyi etkileyebiliyorsunuz. Güçler
08:57ayrımını yok ettiğinizde, meclisi zayıflattırdığınızda
09:00yargıya artık müdahil bir hükümet müdahil bir iktidar var
09:06olduğunda bir ülkede güç tek kişiyle toplandığında o tek
09:10kişi üzerinde kuracağınız herhangi bir baskıyla herhangi
09:14bir yöntemle seksen beş milyon ülkeyi bir kenarda böyle sus
09:18pus tutabiliyorsunuz. Kıymetli genel başkanlarımız, Deva
09:25Partisi'nin, Gelecek Partisi'nin ve Saadet
09:27Partisi'nin değerli milletvekilleri, değerli
09:29yöneticileri, kıymetli teşkilat mensuplarımız, tarih
09:34zalimleri de zulme ortak olanları da bu zulme sessiz
09:38kalanları da affetmeyecektir.
09:43Dünya susabilir, bazıları çıkar hesabı yapabilir. Ama biz
09:50insanlık onurunu ayakta tutmak için mücadelemizi süreceğiz.
09:55Üzerimizdeki yük büyük mü büyük? Fristinli kardeşlerimiz