• 10 dakika önce
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve beraberindeki heyet, 6 Şubat Depremlerinin ikinci yılında Hatay'da düzenlenen anma törenlerine katıldı. Hatimoğulları, "Denetim yapmayan, konutları denetlemeyen, insanları bile bile ölüme terk eden, sahte imar aflarıyla insanları ölüme terk eden anlayış şimdi de iki sene sonra depremzedeyi yine aslında diri diri ölüme mahkum etmiş. İnsanlar hala iki yıl geçtiği halde konteynerlarda 21 metre kareye yaşamlarını sığdırmaya çalışıyor" dedi.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Iki sene önce bu gece sabaha karşı Hatay'da, Maraş'ta,
00:23Adıyaman'da, Malatya'da on bir ilimizde hayat durdu. On bir
00:30ilimiz dipten gelen bir sarsıntıyla büyük bir yıkım
00:37yaşadı. Kentlerimiz yalnız bırakıldı. Bizler depremde o
00:44göçüklerin altındayken sesimi duyan var mı? Sesini aslında
00:50herkes duyuyordu. Ama devlet duymazdan geldi bizi. Biz
00:57birbirimizin sesini duyduk. Birbirimizin yarasını sarmaya
01:01çalıştık. Biz kıt olanaklarımızla bulduğumuz
01:06kürekle kazmayla akrabalarımızı, arkadaşlarımızı,
01:11komşularımızı canlarımızı kurtarmaya çalıştık. Ama bu
01:16kadarını yapabildik. O gün kepçeler gelmedi. O gün
01:22hiltiler yoktu. Ama aradan kısa bir zaman geçtikten sonra enkaz
01:29kaldırmak için ihaleye çıktılar ve birden ve birden yandaş
01:34müteahhit şirketlerin iş makinalarını gördük. Deprem
01:38bölgesinin dört bir yanında. O kepçeler o gün gelseydi biz bu
01:45kadar canımızı kaybetmezdik. Bizler bizzat arama kurtarma
01:51çalışmalarına katıldık. Bir kepçenin neleri kurtarabileceğini
01:55kaç canı kurtarabileceğini gözlerimizle gördük. O gün bir
02:00seferberlik ilan edilseydi o gün kışlalardan askerleri
02:05çıkarıp gidin halka yardım edin denseydi izin verilseydi
02:10askerin çıkmasına bunlar yaşanmazdı. O gün Türkiye'de
02:15oyandaş beş firmanın kepçeleri buralara gelseydi bizler bu kadar
02:21ölmeyecektik. Işte bizim canımızı yakan en çok yakan en
02:27çok bizleri kahreden konulardan birisi budur. Devlet bizi yalnız
02:33bıraktı. Ölüme terk etti. Günler sonra gelebildiler
02:36buralara. O da gelebildiler mi? Ayrı bir soru işareti. Aradan
02:43iki yıl geçti. Dışarıdan gelen değerli dostlarımız bizleri
02:48yalnız bırakmadık bırakmadılar. Ilk günde yalnız bırakmadılar.
02:52Bugün de yalnız bırakmadılar. Hepiniz görüyorsunuz değerli
02:56dostlar. Burası kocaman bir şantiyeye dönmüş. Deprem
03:02bölgeleri kocaman bir şantiyeye dönmüş. Hatay apaçık
03:07ve bariz bir biçimde ayrımcılığa maruz kalmış.
03:11Denetim yapmayan, konutları denetlemeyen, insanları bile
03:17bile ölüme terk eden sahte imar aflarıyla insanları ölüme
03:22terk eden anlayış şimdi de iki sene sonra deprem zedeyi yine
03:28aslında diri diri ölüme mahkum etmiş. Insanlar hala iki yıl
03:35geçtiği halde konteynerlarda yirmi bir metre kareye
03:39yaşamlarını sığdırmaya çalışıyor. Kadınlar bunun en
03:43ağır bedelini ödüyor. Yirmi bir metre kareye bir ailenin
03:49çocukların yaşamını sığdırmaya çalışıyorlar. Ve hala insanlar
03:55çok önemli oranda konteyner kentte yaşıyorlar. Bizlere
04:00deprem zedelere müşteri gözüyle bakan bu iktidar yine yok. Iki
04:06sene geçti aradan gene yok. Ve buradan biz iktidara, merkezi
04:12hükümete sesleniyoruz. Bir an önce konutlar yapılmalı,
04:18bitirilmeli ve bir an önce buradaki insanların
04:22konutlarına kavuşması sağlanmalı. Insanlar yaşama
04:27tutunmak için dört elle sarıldılar. Dışarıdan gelen
04:31toplumsal dayanışma ağlarının verdiği katkılarla ayakta
04:35durmaya çalıştılar. Hala bu moralle bizler bize uzatılmış
04:40odalı bizler tutarak burada yaşamaya çalıştık. Hayatta
04:45kalmaya çalıştık. Ve biz hiçbir zaman bu yaşadıklarımızı
04:51unutmayalım. Unutturmayalım. Cenazelerde yaygın bir söz
04:57vardır. Allah bu acıları size unutturmasın. Ben bir gün
05:05sordum. Acıları niye unutmayalım ki? Acılar içinde
05:10mi yaşayalım? Acıları unutmak daha iyi değil midir diye. Meğer
05:14ki bu sözün anlamı şuymuş. Daha beterini yaşamayın ki bu acıyı
05:20bu acı kalsın sadece aklımızda. Ama biz her seferinde
05:24daha büyük bir acı yaşıyoruz. Gölcük depreminden, Van
05:28depreminden sonra Maraş, Antakya depremini yaşadık ve
05:32daha büyük bir acı yaşadık bizler. Bizler bu hüznü
05:36unutmak istemiyoruz. Bizler bu hüznü unutmayacağız,
05:40unutturmayacağız ki daha çok canımız yanmasın. Ve sözlerimi
05:45tamamlarken burada reyhanları görüyorsunuz hepiniz. Şu
05:50sözlerle tamamlamak isterim.
05:54Bir kefi bakkur.
06:01Allah
06:06Nihni marihna nihna hon. Bu depremin en önemli sözünü
06:12burada kadınlar inşa etti. Biz gitmedik. Biz buradayız.
06:17Ve sizlere sözümüz olsun ki bizler bu kenti yüzyıllar
06:25boyunca birçok medeniyetlere beşiklik etmiş bu tarihi kenti
06:29ve bütün kentlerimizi sevgiden tuğlalarla hep beraber ama hep
06:35beraber öreceğiz. Kendimizi, kentimizi ve yaşamımızı
06:40yeniden ama yeniden inşa edeceğiz. Ölen bütün
06:44canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum.
06:54Unutmak yok. Affetmek yok. Helalleşmek yok.
07:03Değil bu bir katliam.
07:10Susukça
07:15unutmak yok. Affetmek yok.
07:26Değerli dostlar herkese bugün burada bizler değerli Antakya
07:31halkı hepimizin başı sağ olsun. Biraz önce sevgili Eren o
07:39kadar güzel anlattı ki Rana Apartmanı sadece bir apartman
07:43dört duvar değil. Burada burada oluşmuş olan boşlukta yaşamlar
07:51vardı. Hayatlar vardı. Yitirdiğimiz canlar bir sayı
07:55değil. Yitirdiğimiz canlar çocuktu, gençti,
08:00annelerimiz, babalarımız, ablalarımız, teyzelerimiz,
08:04çocuklarımızdı. Yitirdiğimiz canlar bunların hepsiydi ve
08:09hayatlardı. Sevgili Mithatcan ve Haticecan'la yolu her
08:15devrimcinin yolu kesişmiştir. Antakya'da, Hatay'da, Türkiye'de
08:20insan hakları mücadelesi, devrimci mücadele, sosyalist
08:24mücadele veren birçok insanın yolu kesişmiştir kendileriyle.
08:29Antakya'da bütün devrimcilerin avukatlığını yapan onlara aynı
08:35zamanda avukatlığın yanı sıra insan hakları derneğinde çok
08:41önemli yol ve rehber sunanlardı. Her ikisi çok
08:45emektardı. Ve onların şahsında yitirdiğimiz bütün
08:50yoldaşlarımızı bu depremde yitirdiğimiz bütün canları bir
08:55kez daha saygıyla anıyorum. Ve Eren ne güzel ifade etti.
09:00Antakya bir tarihtir. Antakya bütün farklı halkların ve
09:06inançların bir arada barış içinde kardeşçe yaşadığı bir
09:10kenttir. O yüzden Antakya yıkılmaz. Antakya sadece bir
09:15bina değildi. Antakya sadece bir ağaçtan, bir binadan, bir
09:20asfalttan, bir yoldan, bir sokaktan ibaret değil. Antakya
09:25kadim bir kent Antakya bir tarihtir. Ve biz şuna yürekten
09:30inanıyoruz. Siz değerli canlarımızla beraber gençlerle
09:34beraber bu depremde yitirdiğimiz canlar için adalet
09:38arayanlar kentimiz için adalet arayan bütün canlarla beraber
09:42biz kendimizi de kentimizi de yeniden yeniden kuracağız. Ve
09:49yeniden Antakya bütün farklı halkların ve inançların ezanın,
09:53çanın, havzanın, Hazreti Hızır Türbesi'nin bir arada yaşadığı
09:58bir kent olmaya devam edecek. Bir kez daha yitirdiğimiz bütün
10:02canlarımızı sevgili Hatice Can'ı, Mithat Can'ı ve onların
10:07şahsında Rana Apartmanı'nda yitirdiğimiz Antakya'da,
10:11Hatay'da ve on bir kentimizde yitirdiğimiz bütün canları bir
10:16kez daha saygıyla anıyorum.

Önerilen