CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında bölgedeki eksikliklerin hala giderilemediğini kaydederek, "Bölgedeki sorunlar herkesin boyunu aşmış ama salon insanı Erdoğan, sıcak salonlardan, kongre konuşmalarından 'Ben sözümü tuttum' diyerek algı operasyonlarına bulaşmıştır. Buradan salon adamı Erdoğan’a, sıcak salon seven Erdoğan’a, atadıklarının alkışını milletin teveccühü sayan Erdoğan’a diyorum ki, sokağa çık oraya git isyanı gör. Millet açtır, açıktadır, perişandır" ifadesini kullandı.
(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında bölgedeki eksikliklerin hala giderilemediğini kaydederek, "Bölgedeki sorunlar herkesin boyunu aşmış ama salon insanı Erdoğan, sıcak salonlardan, kongre konuşmalarından 'Ben sözümü tuttum' diyerek algı operasyonlarına bulaşmıştır.
hbrlr1.com/ctllwadtkckckl
(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında bölgedeki eksikliklerin hala giderilemediğini kaydederek, "Bölgedeki sorunlar herkesin boyunu aşmış ama salon insanı Erdoğan, sıcak salonlardan, kongre konuşmalarından 'Ben sözümü tuttum' diyerek algı operasyonlarına bulaşmıştır.
hbrlr1.com/ctllwadtkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Yangın faciası hala yüreklerimizi yakarken yarın ben
00:08Adıyaman'da olacağım, ertesi gün Kahramanmaraş'ta, ondan
00:13sonraki gün Hatay'da. Çünkü iki yıl önce saat sıfır dört on
00:20yedide yedi nokta yedi on üç yirmi dörtte yedi altını yedi
00:25nokta altı şiddetinde Kahramanmaraş merkezli ve on bir
00:31kentimizi yıkan elli üç binin üzerinde vatandaşımızın
00:38hayatını kaybetmesine sebebiyet veren ve ülkeyi o güne kadar
00:45yirmi bir yıldır toplayan üç trilyon dolardan fazla parayı
00:50sekiz kaz sekiz kez çıkardığı imar haflarıyla toplayıp
00:56dirençli kentler için bir kör kuruş harcamayan o depremin
01:02olmaması için bir kör kuruş harcamayan yalnızca imar
01:08hafından yirmi altı milyar lira toplayan yirmi bir yılda üç
01:12trilyon dolar vergi toplayan ve bu faciaya engel olamayanların
01:19bu millete hem öncesindeki sorumlulukları hem deprem
01:24olduğu andan itibarenki beceriksizlikleri üç gün
01:30boyunca harekete hazır Türk ordusunu korkuyla kışlada
01:36tutmaları millet sefalet içinde ayakları bileklerine kadar suyda
01:44dururken ilk önce hiç olmazsa bir çadır bekliyorken kar
01:49altında yağmur altında çamur içinde duruyorken çadır
01:54sattıranları ve daha depremin üçüncü gününde seçim odaklı
02:00konuşmalara başlayanları bir yıl içinde herkes evine
02:04girecek diyenleri unutmadık. Cumhuriyet Halk Partisi grubu
02:09olarak on bir ilde toplam doksan milletvekilimizle
02:15birlikte önümüzdeki üç günde depremde yıkılan neresi varsa
02:21hasar gören tüm illerde tüm ilçelerde var gücümüzle olmaya
02:27onlara iki yıl önce olduğu gibi iki yıl sonra da dokunmaya
02:33dinlemeye anlamaya onların sorunlarını yeniden meclise
02:38taşımaya onların sorunlarını yeniden kamuoyunda görünür
02:44kılmaya deprem bölgesine gidiyoruz. Sekiz on Şubat
02:49tarihlerinde Erdoğan yaptığı açıklamada yani depremden iki
02:55gün sonra ve depremden dört gün sonra altı yüz elli bin konutun
03:01yıkıldığını devletin güçlü olduğunu ve bir yıl içinde tüm
03:08konutların yapılarak vatandaşlara teslim
03:12edileceğinin sözünü vermişti. Devamında on beş Mart tarihli
03:18grup konuşmasında da ilk geri dönüşü yapıp altı yüz elli bin
03:23yıkılan konuttan bir yıl içinde üç yüz on dokuz bin konutu
03:29teslim edeceğinin sözünü vermiş. Bu sözde seçimlere
03:35gitmiş. Bütün Türkiye'de günde defalarca yaptığı seçim
03:39konuşmalarında bir yıl içinde herkesin evlerine kavuşacağını
03:44söylemişti. Depremin birinci yılı bittiğinde çıktık
03:50açıkladık. Teslim edilen konut sayısı ne altı yüz elli bin ne
03:56üç yüz on dokuz bin sadece on sekiz bin on dokuzdu. Yani söz
04:03verilenin yüzde iki nokta yedisi. Bu konuşmadan iki ay
04:08sonra deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın çareliğini
04:13yalanla istismar ederek onların evlerine kavuşacağı ümidine oy
04:21veren seçmenlerin duygularını istismar ederek seçimi ikinci
04:27turda kazanmış birisinin verdiği sözü yerine getirme
04:32oranı yüzde iki nokta yediydi. Şimdi ise depremin ikinci
04:37yılındayız. Insan duyunca kulaklarına inanamıyor. Deprem
04:43bölgesine verdiğimiz sözleri tutmanın mutluluğu içindeyim
04:47diyor. Oysa bakın Erdoğan'ın toplam yıkılan ev olarak
04:55söylediği rakam altı yüz elli bin. Iki yıl sonunda kendi
05:01ağzından defalarca söylediği teslim edilen konut iki yüz bir
05:07bin. Verdiği sözün sadece yüzde otuzunu tutmuş durumda. Diyor ki
05:13verdiğim sözü tutmanın kıvancı içindeyim. Sayın Erdoğan verdiği
05:20söz bu. Ilk gün ilk gece sonra on dört Mart'ta altı yüz elli
05:26bin konut yıkıldı. Ilk gün hepsini vereceğim dedin. Bir ay
05:31sonra üç yüz on dokuz bini ilk yıl sonunda dedin. Şu anda altı
05:35yüz elli bin konutun iki yüz bir birini verdin. Verdiği sözün
05:40yüzde otuzundasın. Erdoğan'a inananların on tanesinin üç
05:47tanesi konutta yedi tanesi konteynerda ya da gurbetli
05:54akrabalarının yanında. Boşkentler akrabalarının
05:58yanlarına sığınmış aileler tutulmayan sözlerin ikinci yıl
06:04dönümündeyiz. Şimdi üçüncü yılın sonunda konutlar bitecek
06:09diyor. Ilk sözü bir yılken ve iki yılın sonunda yüzde otuzunu
06:15tutmuşken üçüncü yılda tut ki üçüncü yılda verildi. Iki yıl
06:20boyunca verdiği sözden sonra iki yıl boyunca konteynere
06:25mahkum ettiklerinin yüzüne bakıp sözlerimizin hepsini
06:29tuttuk Allah'a şükür diyemezsiniz. Ayrıca ev teslim
06:34oranı Türkiye genelinde yüzde otuzken Hatay'da iki yüz elli
06:39altı bin konutun sadece kırk altı bini verilmiş sözün
06:44tutulma olanı yüzde on sekizdir. Hatay depremde kaybın
06:50da maddi kayıplarında can kayıplarının da neredeyse
06:55yarısına sahipken Hatay'a giderken de gecikenler Hatay'ın
07:00bütün süreçlerinde de Hatay'a bir türlü yüzünü dönmeyenler
07:05bugün rakamlarla da yüzde otuz dokuzluk Hatay dışındaki yerlerde
07:11konut teslimi varken Hatay'ın oranıyla yüzde otuza düşmekte
07:15Hatay'ın kendi gerçekliği yüzde on sekizde kalmaktadır.
07:22Deprem bölgesinde sadece teslim edilmeyen konut sorunu da
07:27yoktur. Ilk başta sağlıkta, eğitimde, ticari yaşamda, sosyal
07:33yaşamda çok sayıda sorunlar varken bir yandan da bu iktidar
07:38rezerv alanla rant peşine koşmuş, bilimsel olanla çıkar
07:45ilişkili olan birbirine karışmış. Bir yeri rezerv alan
07:50ilan edilmesiyle oraya yıllarca emek vermiş evini kaybetmiş
07:56kişilerin mülksüzleştirilmesi söz konusu olabilmekte ve başta
08:03Hatay'da rezerv alan konusunda kimsenin içi rahat olmamakta
08:08evinden olanlara ellerinden aldıkları yerlerin kimlere
08:14peşkeş çekildiği konusunda duydukları kaygılara kimse net
08:20bir cevap verememektedir. Depremin ardından yapılan
08:23yargılamalar tam bir fiyaskodur. Iki bin otuz bir
08:27soruşturma var. Bin üç yüz doksan yedisi hakkında iddianame
08:32düzenlenmiş. Yani her üç sorumludan biri şu ana kadar
08:38savcı karşısına bile çıkmamıştır. Ayrıca iki bin
08:43otuz bir dosyadan karara bağlananlar yetmiş beştir. Oran
08:48yüzde iki nokta yedidir. Yani her yüz sorumludan doksan
08:54yedisi henüz haklarında bir karar verilmemiştir. Yani her
09:00yüz aileden doksan yedisinin adalet beklentisi devam
09:05etmektedir. Biliyorsunuz apartman isimleriyle site
09:10isimleriyle bu salonda her hafta birkaç ailenin sorununu
09:15dile getirdik. Kiminin kısmı iyileşmeler oldu ama kimi halen
09:21daha bu sorundan karşı karşıya ve sorumluların yurt dışına
09:26kaçmasından izini kaybetmesinden ya da bir şekilde
09:31işini halletmesinden acı çeken insanlar vardır. Yüz binlerce
09:37vatandaşımız koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşamamaktadır.
09:41Aile hekimi yoktur. Sağlık merkezi aile sağlık merkezi
09:45yoktur. Hemşire sayısı doktor sayısı yetersizdir. Meslek
09:50örgütlerinin gönüllü onca dayanışmasına çabasına rağmen
09:54bu alanı devlet hala regüle edememiştir. Aşı