CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında soruşturma komisyonu kurulması için önerge hazırladıklarını açıkladı. Özel, komisyon kurulmasına ilişkin önce muhalefet partileri ardından yeter sayıya ulaşılması için AK Parti ve MHP'li vekillerle görüşmeler yapacaklarını belirtti.
https://haberglobal.com.tr/gundem/ozgur-ozel-kultur-ve-turizm-bakani-hakkinda-sorusturma-komisyonu-onergesi-hazirladik-418503
https://haberglobal.com.tr/gundem/ozgur-ozel-kultur-ve-turizm-bakani-hakkinda-sorusturma-komisyonu-onergesi-hazirladik-418503
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Bugün o sözün üzerinden tam on dört gün geçti. Sorumlular
00:06ortada yok. Sorumluluklar ortada yok. Adalet Bakanı'nın
00:11önce resmi yazıyla görevlendirdiği sonra kabul
00:17etmeyip bu rapora Bolu Belediyesi'ni ilave etmezseniz
00:23almayız dedikleri bu rapordan Turizm Bakanlığı'nı çıkarmaz
00:29almayız dedikleri rapora önce korsan dediler. Resmi
00:35görevlendirme yazısını açıkladık. Isimleri
00:39açıkladık. Resimleri açıkladık. O günkü bilirkişi yedi kişilik
00:45bilirkişi heyeti mesleki namuslarına da kişisel
00:50onurlarına da sahip çıktılar ve suçlu görmediklerini o rapora
00:57ilave etmediler. Suçlu gördüklerini de çıkarmadılar.
01:01Bu sefer önce dediler ki o rapor korsandır yoktur. Bizim
01:08bu raporu ifşa etmemizden ve bilirkişinin raporunun
01:14arkasında durmasından sonra bu kez ihtiyaç gördük, heyeti
01:19genişletiyoruz dediler. Mevcut bilirkişiyi inkar edemeden. O
01:25günden bugüne yeni bilirkişiler geldiler birkaç
01:29gün çalıştılar ama ne eski rapor ne o rapora yenil bilir
01:35kişilerin ilavesi ne ayrı bir rapor ortada hiçbir rapor yok.
01:41Oysa gözaltındakiler hakim karşısına çıkarken o rapora
01:47göre sorumlulukları belirlenecek gözaltından
01:52tutukluluğa sevki talep edilecek ya da edilmeyecek.
01:55Hakim tarafından karar bilir kişinin bulduklarına göre
02:00verilecekti. Ama rapor il özel idaresini dolayısıyla Bolu
02:06Valiliği'ni sorumlu tuttuğu için rapora bu yönüyle turizm
02:11bakanı katılıp bunlar sorumlu dediği için rapor diğer taraftan
02:16turizm il müdürlüğünü turizm bakanlığını sorumlu tuttuğu
02:20için raporun da bu yönüne Bolu Valisi kabul edip doğrusu
02:26budur dediği için raporun iki parçası birbirini suçlayan AK
02:33Partililerden ve onların atadıklarından oluşuyor. Ne
02:37raporda ne bir başka yerde olmayan sorumluluğu sosyal medya
02:43faaliyetiyle CHP'ye yüklemeye çalışanların milletin gönlünde
02:49yeri olmadığı herkesin bu meseleyi doğru yerden okuduğunu
02:54gördüler. Gözlerine far tutulmuş tavşan gibi hakikatin
03:01karşısında hareketsiz kaldılar. On dört gündür kıpırdayamıyorlar.
03:05On dört gündür bilir kişi raporu olmaksızın tutuklamalar
03:11yapıldı ve on dört gündür halen daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı
03:18Ankara'dan yediği tazdik üzerine hakikatten AK Parti'yi
03:24nasıl kısayırırım? Buraya Cumhuriyet Halk Partisi'ni
03:28nasıl bulaştırırım? Bunun çabası var. Turizm Bakanı son
03:34televizyonlar önüne çıktığında yirmi beş kez bilmiyorum,
03:39haberim yok, bilemiyorum diyerek aslında nasıl bir
03:43acziyet içinde olduğunu ifade etmişti. Daha sonra kendisinin
03:48iki yıl önce, üç yıl önce çıktığı bir televizyon programı
03:52çıktı. O programda kendi ağzından tane tane
03:57belediyelerin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı dediğiniz
04:02aslında nedir biliyor musunuz? Yangın belgesidir, itfaiye
04:07içeriklidir. Bu belgeyi verirler bir daha turizm
04:11tesislerinde denetleme yapmazlar. Bizde ise öyle
04:16değildir. Bizde sınıflandırma belgesi vardır. Bakanlığın
04:20belgesi işletme belgesidir. Ve bakanlık düzenli olarak
04:25buraları kontrol eder, düzenli olarak gider denetler diyerek
04:31aslında Bolu Belediyesi'nin bir kere gitmesi gerektiğini ama
04:36daha sonra denetimin rutininin kendilerinde olduğunu ve bir
04:41şey istenecekse kendilerinin isteyeceğini açıkça söylemiş.
04:46İçişleri Bakanı halen daha verdiği söze rağmen sessiz bir
04:52şekilde duruyor. Bu utanç maalesef bu mızrak daha fazla
04:58bu çuvala sığmaz. Bu utanç daha fazla gizlenemez. Ama
05:03bekleyecekler, bekliyorlar. Yirmi bir Ocak'ta yangın
05:09sürerken onlar önce altı sonra on kaybımız var deyince biz
05:15altmış altı kaybı bilip valilik ya da bakan açıklayacak onların
05:22görevidir. Onlar açıklasın, spekülasyon olmasın diye
05:25beklerken altı saat Ankara İl Kongresi'ni bekletip Kürşad
05:32Zorlu'ya orada yangın sürerken sanki yangından kaçıyormuş
05:37Kürşat Zorlu gibi rozet takıp haftalık grup toplantısını
05:43ertelerken Ankara İl Kongresi'ni bir güzel yapıp oradaki
05:49konuşmasından sonra gerçek rakamı açıklayanlar bu
05:53sorumluluğu da yirmi üç Şubat'ı bekletip büyük kongrelerini
05:58yapıp güya bu yangının bakan üzerinden görevden alınınca AK
06:04Parti'nin sırtına yük olmasına engel olup çok sayıda bakan
06:09değişirken bu ve diğerlerini birlikte değiştirip bu işten
06:14kurtulma yoluna gidiyor. Ben buradan Sayın Erdoğan'a
06:18sesleniyorum. Ankara İl Kongresi ayıplı bir işti. Yanlış
06:23yaptınız. Şimdi büyük kongreyi beklemek daha büyük bir
06:28yanlıştır. Bu bakanı derhal görevden alınız. Çünkü onu ne
06:35gün görevden alırsanız alın şu gerçeği değiştiremezsiniz. Bu
06:40bakanı da iktidarınız boyunca bu ülkeye felaketler yaşatan
06:46bütün bakanları da atayan kalemsizsiniz, kalemsizin,
06:51mürekkepsizin sorumluluğa sizsiniz. Bunu değiştiremez
06:55siniz.
06:59Meclis facianın araştırılmasıyla ilgili bir
07:04araştırma komisyonu kurdu. Elbette oy da verdik, üye de
07:10veriyoruz, çalışmalarını da bekliyoruz. Ancak bu komisyonun
07:15otele gidip yangın nasıl çıkmış? Sorumlu kimmiş? Neymiş
07:21diyerek bir süreç içinde yer alması yerine bu komisyonun
07:27Kartalkaya yangınından hareketle Türkiye'de bir daha
07:33benzer facialar yaşanmasın diye bir anneanne altı torununu
07:39birden kaybetmesin diye bir baba iki oğlunu onun iki oğlunu
07:44elleriyle toprağa gömmesin diye okullar kapanıp da karne
07:50sevinciyle eve koşan otuz altı bebe evlat dün okul başı
07:57yapamayıp sıralarında karanfiller olmasın diye bu
08:02meclisin oturup bütün kanunları bütün mevzuatları sorumluluk
08:08alanlarını yetkileri eksik yetkilendirmeleri mutlaka doğru
08:14tarif etmesi ve Türkiye'yi bir daha bu felaketlerin
08:18yaşanmayacağı şekilde gerekli yasal düzenlemeleri yapması bu
08:24meclisin önemli görevidir. Peki oradaki sorumlular ne olacak?
08:29Yerel de sorumlular yargılanacak, yargı ne karar
08:34verirse ona hepimiz de süreçleri yakından takip
08:39ederek adil yargılama delillerin doğru tartışılması
08:44delillerin karartılmaması noktasında hukukçu
08:48milletvekillerimizle barolarla meslek örgütleriyle birlikte
08:52işin üstünde olacağız. Ama bu işin yerelde değil daha yukarıda
08:58burada Ankara'da tepelerde sorumluları var. Bunları bir
09:05savcı tutup da sorgulayamıyor. Örneğin Turizm ve Kültür
09:10Bakanı'na sorulacak çok sorunun arılacak çok cevabın ve
09:16gerçekten sorulacak bir hesabın olduğuna bu milletin yüzde
09:21doksan dokuz nokta dokuzu ikna olmuş durumda. Ama bunu yapmak
09:25için bir soruşturma komisyonu kurmak gerekiyor mecliste.
09:29Bakanlar mecliste kurulacak bir soruşturma komisyonu. Bunun
09:35kurulma talebi suç duyurusudur. O dilekçenin meclise gelmesi
09:41savcılık aşamasıdır. Meclisteki komisyonun oluştuğu raporun
09:46oylanması mahkemeye sevktir. Kabulü yüce divan sıfatıyla
09:53anayasa mahkemesinin yargılamayı yapmasıdır. Işte
09:58bunun için bu meclise görev düşüyor. Ama maalesef on altı
10:04Nisan iki bin on yedi referandumu bir tek adam rejimi
10:09yaratırken sahada işlenen suçların Ankara'da tepedeki
10:15sorumlularını bazen ve veya iş birlikçilerini sorgulamama
10:22konusunda da kendisine önemli güvenceler aldı. Bakın bin
10:27dokuz yüz seksen üçten iki bin on yediye kadar yürütülen
10:32anayasada beğenmedikleri onayasada eğer böyle bir durum
10:38varsa elli beş milletvekilinin yüzde on imza atıp bu bakan
10:45soruşturulmalı demesi yetiyordu. Bugün meclis altı yüz kişi altmış
10:50yetecekti. Sadece meclisin sayısı artsa bu madde artmasa.
10:54Ama bu altmış kişi yerine şimdi sadece bu bakanın
11:01sorumluluğunu hissediyorum. Meclis bir komisyon kursun diye
11:06önerecek milletvekili sayısı üç yüz bire çıktı. Üç yüz bir
11:13milletvekili imza atmadan bu bakanı konuşalım bile
11:17diyemiyorsunuz. Ve Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP bir
11:22kenara ayrıldığında ve onu destekleyen DSP bilmem tavrı ne
11:28olur? Ve diğer ortakları ayrıldığında iki yüz yetmiş
11:35dokuz milletvekili var. Yani biz bütün muhalefet birleşsek
11:40hatta yanımıza DSP de gelse bir imzada o verse iki yüz seksen
11:46kişiyiz. Sadece bakalım bile diyemiyoruz. Oysaki eski
11:50anayasada bakalım demek iki yüz yetmiş altı yargılansın
11:55demek yine iki yüz yetmiş altı oylan olabilecekti. Şimdi biz
12:01Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilgili Gölge Türizm Bakanımızın
12:05ve grup başkan vekillerimizin ortak çalışmasıyla bir
12:10soruşturma komisyonu önerisini hazırladık. Bu hafta içinde
12:15önce bütün muhalefet partilerinin değerli grup
12:20yönetimlerine ziyaretlerde bulunacağız. Onlardan iki yüz
12:24yetmiş dokuz rakamını sağlayana kadar muhalefetten bu bakan
12:30yargılansın önerisinde ortaklaşmak için çaba sarf
12:34edeceğiz. Bundan önceki pratikler bu meseleye samimi
12:39yaklaşımları bunu sağlayabileceğimizi gösteriyor.
12:43Ardından ardından yirmi bir tane vicdanlı oy aldığı
12:51Anadolu'nun ve Trakya'nın temiz insanlarından korkacak onların
12:56yüzüne bakamayacak hale gelmeyecek milletvekiline
13:00ihtiyacımız var. AK Parti ve MHP'ye o gün sesleneceğiz.
13:06Milletvekillerine teker teker ulaşacağız ve diyeceğiz ki bu
13:11ayıba ortak olmayın. Gelin bu bakanı Yüce Divan'a yollayalım.
13:16Anayasa Mahkemesi önünde açık bir şekilde bu çarp nasıl
13:22kurulmuş? Bu sistem nasıl çürümüş? Bu devletimler nasıl
13:26olmamış? Bu evlatlar nasıl yanmış, kül olmuş, bu hayatlar
13:32nasıl sönmüş? Hep beraber bakalım. Biz ettiğimiz yeminin
13:37sorumluluğu ve ülkemizin insanlarına olan borcumuzla
13:43hepimizin içini yakan Kartalkaya'nın
13:46sorumlularının soruşturulması için meclisteki bulunan beş yüz
13:53doksan üç babaya, anaya, evlada, kardeşe bu milletin
13:58vazife verdiği beş yüz yetmiş üç yüreğe ve beyne sesleniyoruz.
14:04Var mısınız? Bundan hesabı hep beraber soralım.
14:12Yangın faciası hala yüreklerimizi yakarken yarın ben
14:20Adıyaman'da olacağım. Ertesi gün Kahramanmaraş'ta, ondan
14:24sonraki gün Hatay'da. Çünkü iki yıl önce saat sıfır dört on
14:32yedide yedi nokta yedi on üç yirmi dörtte yedi altını yedi
14:37nokta altı şiddetinde Kahramanmaraş merkezli ve on bir
14:42kentimizi yıkan elli üç binin üzerinde vatandaşımızın
14:49hayatını kaybetmesine sebebiyet veren ve ülkeyi o güne kadar
14:56yirmi bir yıldır toplayan üç trilyon dolardan fazla para
15:02sekiz kaz sekiz kez çıkardığı imar haflarıyla toplayıp
15:08dirençli kentler için bir kör kuruş harcamayan o depremin
15:13olmaması için bir kör kuruş harcamayan yalnızca imar
15:19haffından yirmi altı milyar lira toplayan yirmi bir yılda üç
15:23trilyon dolar vergi toplayan ve bu faciaya engel olamayanların
15:30bu millete hem öncesindeki sorumlulukları hem deprem
15:36olduğu andan itibarenki beceriksizlikleri üç gün
15:42boyunca harekete hazır Türk ordusunu korkuyla kışlada
15:47tutmaları millet sefalet içinde ayakları bileklerine kadar suyda
15:56dururken ilk önce hiç olmazsa bir çadır bekliyorken kar
16:01altında yağmur altında çamur içinde duruyorken çadır
16:05sattıranları ve daha depremin üçüncü gününde seçim odaklı
16:12konuşmalara başlayanları bir yıl içinde herkes evine
16:16girecek diyenleri unutmadık. Cumhuriyet Halk Partisi grubu
16:21olarak on bir ilde toplam doksan milletvekilimizle
16:26birlikte önümüzdeki üç günde depremde yıkılan neresi varsa
16:32hasar gören tüm illerde tüm ilçelerde var gücümüzle olmaya
16:38onlara iki yıl önce olduğu gibi iki yıl sonra da dokunmaya
16:45dinlemeye anlamaya onların sorunlarını yeniden meclise
16:50taşımaya onların sorunlarını yeniden kamuoyunda görünür
16:55kılmaya deprem bölgesine gidiyoruz. Sekiz on Şubat
17:00tarihlerinde Erdoğan yaptığı açıklamada yani depremden iki
17:07gün sonra ve depremden dört gün sonra altı yüz elli bin konutun
17:13yıkıldığını devletin güçlü olduğunu ve bir yıl içinde tüm
17:20konutların yapılarak vatandaşlara teslim
17:24edileceğinin sözünü vermişti. Devamında on beş Mart tarihli
17:29grup konuşmasında da ilk geri dönüşü yapıp altı yüz elli bin
17:35yıkılan konuttan bir yıl içinde üç yüz on dokuz bin konutu
17:41teslim edeceğinin sözünü vermiş. Bu sözle seçimlere
17:46gitmiş. Bütün Türkiye'de günde defalarca yaptığı seçim
17:51konuşmalarında bir yıl içinde herkesin evlerine kavuşacağını
17:56söylemişti. Depremin birinci yılı bittiğinde çıktık
18:01açıkladık. Teslim edilen konut sayısı ne altı yüz elli bin ne
18:08üç yüz on dokuz bin sadece on sekiz bin on dokuzdu. Yani söz
18:14verilenin yüzde iki nokta yedisi. Bu konuşmadan iki ay
18:19sonra deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın çareliğini
18:25yalanla istismar ederek ve onların evlerine kavuşacağı
18:30ümidine oy veren seçmenlerin duygularını istismar ederek
18:36seçimi ikinci turda kazanmış birisinin verdiği sözü yerine
18:43getirme oranı yüzde iki nokta yediydi. Şimdi ise depremin
18:48ikinci yılındayız. Insan duyunca kulaklarına inanamıyor.
18:53Deprem bölgesine verdiğimiz sözleri tutmanın mutluluğu
18:58içindeyim diyor. Oysa bakın Erdoğan'ın toplam yıkılan ev
19:06olarak söylediği rakam altı yüz elli bin. Iki yıl sonunda
19:11kendi ağzından defalarca söylediği teslim edilen konut
19:17iki yüz bir bin. Verdiği sözün sadece yüzde otuzunu tutmuş
19:23durumda. Diyor ki verdiğim sözü tutmanın kıvancı içindeyim.
19:29Sayın Erdoğan verdiği söz bu. Ilk gün ilk gece sonra on dört
19:35Mart'ta altı yüz elli bin konut yıkıldı. Ilk gün hepsini
19:40vereceğim dedin. Bir ay sonra üç yüz on dokuz bini ilk yıl
19:45sonunda dedin. Şu anda altı yüz elli bin konutun iki yüz bir
19:49birini verdin. Verdiğin sözün yüzde otuzundasın. Erdoğan'a
19:54inananların on tanesinin üç tanesi konutta yedi tanesi
20:02konteynırda ya da gurbetli akrabalarının yanında. Boş
20:08kentler akrabalarının yanlarına sığınmış aileler tutulmayan
20:14sözlerin ikinci yıl dönümündeyiz. Şimdi üçüncü
20:19yılın sonunda konutlar bitecek diyor. Ilk sözü bir yılken ve
20:24iki yılın sonunda yüzde otuzunu tutmuşken üçüncü yılda tut ki
20:29üçüncü yılda verildi. Iki yıl boyunca verdiği sözden sonra iki
20:35yıl boyunca konteynıra mahkum ettiklerinin yüzüne bakıp
20:38sözlerimizin hepsini tuttuk Allah'a şükür diyemezsiniz.
20:43Ayrıca ev teslim oranı Türkiye genelinde yüzde otuzken Hatay'da
20:49iki yüz elli altı bin konutun sadece kırk altı bini verilmiş
20:54sözün tutulma olanı yüzde on sekizdir. Hatay depremde kaybın
21:01da maddi kayıplarında can kayıplarının da neredeyse
21:07yarısına sahipken Hatay'a giderken de gecikenler Hatay'ın
21:12bütün süreçlerinde de Hatay'a bir türlü yüzünü dönmeyenler
21:17bugün rakamlarla da yüzde otuz dokuzluk Hatay dışındaki
21:22yerlerde konut teslimi varken Hatay'ın oranıyla yüzde otuza
21:26düşmekte Hatay'ın kendi gerçekliği yüzde on sekizde
21:31kalmaktadır. Deprem bölgesinde sadece teslim edilmeyen konut
21:39sorunu da yoktur. Ilk başta sağlıkta, eğitimde, ticari
21:43yaşamda, sosyal yaşamda çok sayıda sorunlar varken bir
21:48yandan da bu iktidar rezerv alanla rant peşine koşmuş
21:54bilimsel olanla çıkar ilişkili olan birbirine karışmış. Bir
22:00yeri rezerv alan ilan edilmesiyle oraya yıllarca emek
22:05vermiş evini kaybetmiş kişilerin mülksüzleştirilmesi
22:10söz konusu olabilmekte ve başta Hatay'da rezerv alan
22:16konusunda kimsenin içi rahat olmamakta evinden olanlara
22:23ellerinden aldıkları yerlerin kimlere nasıl peşkeş çekildiği
22:27konusunda duydukları kaygılara kimse net bir cevap
22:32verememektedir. Depremin ardından yapılan yargılamalar
22:36tam bir fiyaskodur. Iki bin otuz bir soruşturma var. Bin
22:41üç yüz doksan yedisi hakkında iddianame düzenlenmiş. Yani her
22:46üç sorumludan biri şu ana kadar savcı karşısına bile
22:51çıkmamıştır. Ayrıca iki bin otuz bir dosyadan karara
22:56bağlananlar yetmiş beştir. Oran yüzde iki nokta yedidir. Yani
23:02her yüz sorumludan doksan yedisi henüz haklarında bir
23:09karar verilmemiştir. Yani her yüz aileden doksan yedisinin
23:14adalet beklentisi devam etmektedir. Biliyorsunuz apartman
23:20isimleriyle site isimleriyle bu salonda her hafta birkaç ailenin
23:26sorununu dile getirdik. Kiminin kısmı iyileşmeler oldu ama kimi
23:32halen daha bu sorundan karşı karşıya ve sorumluların
23:37yurt dışına kaçmasından izini kaybetmesinden ya da bir
23:42şekilde işini halletmesinden acı çeken insanlar vardır. Yüz
23:48binlerce vatandaşımız koruyucu sağlık hizmetlerine
23:51ulaşamamaktadır. Aile hekimi yoktur. Sağlık merkezi aile
23:56sağlık merkezi yoktur. Hemşire sayısı doktor sayısı
23:59yetersizdir. Meslek örgütlerinin gönüllü onca
24:04dayanışmasına çabasına rağmen bu alanı devlet hala regüle
24:09edememiştir. Aşı yapacak hemşire bulunmamakta hemşire
24:14bulunduğunda aşı bulunmamaktadır. Ayrıca yoğun
24:19bakım sorunu en büyük sorundur. Yoğun bakıma yatırılması
24:23gereken hastalar on iki, yirmi dört, otuz altı saat aciz
24:27sedyelerinde beklemekte yetersiz yoğun bakımları ölümlere
24:32sebebiyet vermektedir. Deprem bölgesinde binlerce okul
24:37yıkılmıştır. Yüzlerce okul yıkılmıştır. Binlerce okul
24:41ağır hasar almış. O yüzden yıkılmıştır. Açlık denilen
24:45okulların çoğu konteyner okullardır. Üç okul, beş okul
24:49bir konteyner okulda birleştirilmiş, sağlıksız,
24:54elverişsiz, eğitime ulgun olmayan şartlarda öğrenciler
24:59yıllarını kaybetmektedir. Mücbir sebep böylesi bir
25:04depremde sadece yirmi iki ay uygulanmış her üç ay devir
25:10Hataylılar her üç ay devir Maraşlılar, Adıyamanlılar kalkıp
25:15gelip heyet heyet burada gezmiş. Üç ay daha uzatılmış. Sonuncusu
25:20başta uzatılmamış. Sonra kapsamı çok daraltılmıştır. Ve
25:25otuz bir Mayıs'ta yeniden bitecektir. Oysa sadece Van
25:30depreminde bir seferde altı yıl mücbir sebep uzatılmış ve
25:36uygulanmıştır. Böylesi bir depremde konteynerda çorap
25:41satıp geçinen adamdan vergi almaya çalışmanın oya örüp
25:46geçinmeye çalışan ablamdan beyanname istemenin kendi
25:51karnını doyuramayandan devletin vergi toplamasının bir vicdani
25:56gerekçesi ortada yoktur. Ve yine kentsel dönüşüm yerinde
26:02dönüşüm bölgenin en büyük ihtiyacıdır. Yedi yüz elli bin
26:07lira HİB'e yedi yüz elli bin lira kredi yeterli değildir.
26:11Grubumuzun önerisi bölgenin talebi en az bir buçuk milyon
26:17HİB'e bir buçuk milyon kredidir. Bunların hiçbirisi
26:22yerine getirilmemiş bölgedeki sorunlar herkesin boyunu
26:26ama salon insanı Erdoğan sıcak salonlardan kongre
26:33konuşmalarından ben sözümü tuttum diyerek algı
26:37operasyonlarına bulaşmıştır, algı operasyonlarına
26:41sığınmıştır. Buradan salon adama Erdoğan'a sıcak salon
26:47seven Erdoğan'a atadıklarının alkışını milletin teveccühü
26:52sayan Erdoğan'a diyorum ki sokağa çık, oraya git, isyanı
26:57gör. Millet açtır, açıktadır, perişandır.
27:07Değerli milletvekillerim, kıymetli konuklar, konut krizi
27:12yalnızca deprem bölgesinde değil seksen bir ilimizde en
27:17büyük sorundur. Geçen yıl OECD verileriyle bu kürsüden bir veri
27:25paylaşmıştım. OECD diyordu ki yaptığım çalışmaya göre kişi
27:32başı milli gelire oranla kiranın karşılanması yani
27:38kiranın ülkenin ülkenin kişi başı milli gelirine
27:45oranlanması durumunda en pahalı kiranın en pahalı olduğu ülke
27:50dünyada Türkiye diyordu. Ve kendi karşılaştırmasıyla iki
27:55bin on beşte yüz birim Türkiye'deki kirayı kabul
27:59ettiğinde