Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, "PKK terör örgütüyle kurulan bu pazarlık masasını dağıtacağız. Zafer Partisi, örgütlü ve örgütsüz tüm Cumhuriyetçi kuruluşlar ve vatandaşlarla birlikte, bu kanlı pazarlık masasını yıkacaktır" dedi.
(ANKARA) -
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, yaptığı açıklamada, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın 2 haftadır Marmara cezaevinde tutuklu bulunmasına tepki gösterdi.
Açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamahmutoğlu, Kartalkaya'daki otel yangını faciasını hatırlatarak, "Bu otel, bilindiği gibi turizm işletme ruhsatlı bir otel olduğundan dolayı, bu ruhsatı veren Turizm Bakanlığı ve ruhsatın denetimini sağlamakla yükümlü olan Turizm Bakanlığı birinci derecede sorumludur. Beklentimiz, en azından hükümetin başının bu bakanı görevinden alması ve beraberinde yargının yangınla ilgili derhal soruşturma başlatmasıydı.
hbrlr1.com/ctllffbckckckl
(ANKARA) -
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, yaptığı açıklamada, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın 2 haftadır Marmara cezaevinde tutuklu bulunmasına tepki gösterdi.
Açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamahmutoğlu, Kartalkaya'daki otel yangını faciasını hatırlatarak, "Bu otel, bilindiği gibi turizm işletme ruhsatlı bir otel olduğundan dolayı, bu ruhsatı veren Turizm Bakanlığı ve ruhsatın denetimini sağlamakla yükümlü olan Turizm Bakanlığı birinci derecede sorumludur. Beklentimiz, en azından hükümetin başının bu bakanı görevinden alması ve beraberinde yargının yangınla ilgili derhal soruşturma başlatmasıydı.
hbrlr1.com/ctllffbckckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Değerli basın mensupları, saygıdeğer Türk kamuoyu haftalık
00:04olan basın toplantısı için Zafer Partisi basın sözcüsü
00:08olarak huzurumuzdayım. Bugün on dördüncü günümüz. Zafer
00:13Partisi'nin genel başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın bir siyasi
00:17parti lideri olmasına rağmen yargı marifetiyle Silivri'deki
00:22cezaevine mahpus edilip siyasetten fiili olarak el
00:27çektirilmesinin on dördüncü günündeyiz. Oysa bizim yargıdan
00:33beklediğimiz daha başka görevler vardı. Henüz daha
00:37acıları taptaze olan yetmiş sekiz canımız Kartalkaya'daki
00:43denetimsiz bir otelde yanarak canlarını verdiler. Bu otel
00:49bilindiği gibi turizm işletme ruhsatlı bir otel olduğundan
00:53dolayı bu ruhsatı veren Turizm Bakanlığı ve verdiği ruhsatın
00:58denetimini sağlamakla yükümlü ve sorumlu olan Turizm
01:02Bakanlığı sorumluluğun birinci adresidir ve Turizm Bakanı bu
01:09sorumluluğu yerine getirmelidir diye beklerken en azından
01:13hükümetin başından bu bakanı görevinden almasını beklerken
01:17ve beraberinde yargının burayla bu yangınla ilgili soruşturmaya
01:22girmesini beklerken bu görevlilikten gelinmiş aksine
01:26bir de bu yangının üzeri örtülsün yangın tartışılmasın
01:29diye yeni şok kriz dalgalarıyla yeni tutuklamalar, yeni
01:34gözaltılarla haftayı doldurduk. Beraberinde aylardır tartışılan
01:40genç temenlerimiz meselesi vardı. Genç temenlerimiz
01:45mezuniyet sonrası kendi aralarında etmiş oldukları daha
01:48önceki mezuniyet törenlerinde resmi olarak kullanılan bir
01:51kendi aralarında yaptılar diye soruşturma açılmıştı. Devamında
01:56AK Parti'nin üst düzey yöneticilerinden Allah var
01:59olumlu, ılımlı, mute dil mesajlar gelmişti ve biz de
02:04rahatlamıştık en azından bu pırıl pırıl gençlerimiz ziyan
02:08edilmeyecek diye rahatlamıştık. Bunlardan biri de AKP'nin basın
02:12sözcüsü Sayın Ömer Çelik'i de yaptığı açıklamalarla toplumu
02:16rahatlatan fakat buna rağmen gördük ki AK Parti içerisinde
02:21yuvalanmış AK Parti'de yuvalanmış ve AK Parti
02:26hükümetinden geçinen küçük bir marjinal grup bunların bir
02:30kısmı yazılı basın organlarına sahip bir kısmı internet
02:35medyasında bir kısmı da troll olarak sosyal medya hesaplarında
02:39troll olarak istihdam edilmiş ve maaşlandırılmışlar ve AKP
02:43hükümetinden yani kamu kaynaklarından geçiniyorlar. Bu
02:47marjinal grup anlaşıldı ki ne üzücü ki AKP'ye yön veriyor,
02:53AKP politikasından yön veriyorlar. Bu saydığım o troll
02:58ordusu kadar AKP'nin bu temellerin cezalandırılmasını
03:02AKP'den isteyen başka Cumhur İttifakı Birleşenleri ve
03:07genel başkanları da vardı ve ne yazık ki AK Parti hükümeti bu
03:11marjinal gruba yenik düştü ve bu genç temellerimizi pırıl pırıl
03:17genç temellerimizi ve onların sıralı üç amirini Türk Silahlı
03:21Kuvvetleri'nden atarak cezalandırdı. Oysa yapılan
03:29yeminin içeriğine baktığımızda layık demokratik Türkiye
03:34Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına ülkenin bölünmez bütünlüğüne
03:39yüce Türk ulusunun namus ve şerefine aziz vatanın bir karış
03:44toprağına uzanacak ellere karşı temellerin kılı kılıçlarının
03:49keskin olacağının ilan edilmesi vardı. Şimdi bu yemine bakınca
03:55neyin AK Parti hükümeti rahatsız ettiğini anlayamıyoruz.
04:00Marjinal grupların neye rahatsız ettiğini anlarız da ve
04:03devamında bu uğurda şerefleriyle ölmeye hazır
04:07olduklarını söylemeleri yemin metninde bu var. Bu mu? Yani
04:11bir insanın şerefiyle ölmeye razı olması mı? Bazı şeref
04:15yoksunlarını rahatsız etmiş olmalı. Veya yeminin en sonuna
04:20söylemiş oldukları ne mutlu Türk'üm diyene veciz ifadesi mi?
04:25Iıı Türk olamayanları bir türlü Türk olamayanları bir türlü
04:32Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı hürriyetini taşıdıkları halde
04:35yine de kendi şövalyiz duygularından hareketle bir
04:41türlü Türk olamayanları bu söz mü rahatsız etti? Bu metinli
04:46korsan yapan nedir? Korsan metin diye kayıtlara geçmesine
04:51sebep olan bu saymış olduğum ııı kayıtlardan, cümlelerden
04:56hangisidir diye merak ediyoruz ve bu ııı cezalandırmayı veren
05:01ve bunun arkasında duranlara da hem resmi yaşantıları boyunca
05:06ııı hem de sivil hayata geçtikten sonra da siyaset
05:10kurumu adına bir ııı vatandaş olarak ııı sormaya devam edeceğiz
05:15Zafer Fatihsi olarak. Çünkü bu birbirinin takibi olan ııı
05:21hadiselerin yaşandığı ııı aynı tarih içerisinde çok daha zırt
05:26farklı şeyler olmaktadır. Az önce okuduğum metni ııı yemin
05:30olarak yapan temeller ve onların sıralı üç amiri Türk
05:36Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilirken bununla cezalandırılır
05:40iken beraberinde bir başka yerde bir pazarlık masası
05:45kuruluyor. İmralı'da bir pazarlık masası kuruluyor.
05:49Masanın bir ucunda PKK terör örgütü ve onun kurucu elebaşı
05:54Abdullah Öcalan aynı pazarlık masasının diğer tarafında da
05:58AK Parti hükümeti ve beraberinde Cumhur İttifakı
06:02var. Bu beş teğmen ve amirlere atılırken bu okumlan pazarlık
06:08masası ikinci ihanet sürecinin başlangıcını yirmi iki Ekim
06:14tarihinden itibaren Devlet Bahçeli'nin sözcülüğünü
06:18yapmasıyla beraber yaşamaya başladık. Üç ayı geçkin
06:22süredir. Bunu bu şekilde yaşamaya başladık. Peki devamı
06:29nasıl gelecek? Masanın PKK ayağında olanların
06:33açıklamalarından anladığımıza göre ilk başından itibaren
06:37Şubat ortası diye adadaki Abdullah Öcalan'ın
06:40açıklamasının beklendiği söyleniyordu. Öylesine gurur
06:46kırıcı işler yaşanıyor ki değerli Türk kamuoyu, kıymetli
06:50PKK bu açıklamayı yaparken bile Abdullah Öcalan bu
06:55açıklamayı yaparken bile tarihlemede dahi bir rövanşist
07:00yaklaşım var. Tutuklandığı gün annesinin de Kürt olduğunu,
07:06kendisinin Türk Devleti'ne hizmet etmeye hazır olduğunu
07:09söyleyen teslim olan bebek katili Abdullah Öcalan şimdi
07:15açıklamasını yapacağı günü on beş Şubat diye tarihliyor. On
07:20beş Şubat tarihini nereden hatırlıyoruz? PKK elebaşı
07:24Abdullah Öcalan'ın Kenya'nın başkenti Nairobi'de Türk
07:29Güvenlik Kuvvetleri tarafından teslim alındığı tarihtir on beş
07:33Şubat. Çok zoruna gitmiş olmalı ki bebek katilinin kendisinin
07:38Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yapmış olduğu pazarlığa
07:40ilişkin yapacağı açıklamayı aynı tarihe on beş Şubat'a denk
07:43Zorumuza gidiyor. Gururumuza dokunuyor. Buna razı gelmeyiz.
07:49Biz PKK terör örgütüyle birlikte kurduğumuz pazarlık
07:53masasını dağıtacağız. Zafer Partisi örgütlü örgütsüz bütün
07:59cumhuriyetçi kuruluşlar ve vatandaşlar ile birlikte bu
08:04kanımız ve canımız üzerinden yürütülen kirli pazarlık
08:09masasını dağıtacaktır. Dağıtmak zorundayız. Çünkü bu
08:14masada bir üniter milli devlet olan Türkiye Cumhuriyeti önüm
08:20uykusuna yatırılıyor. Operasyon masasına yatırılıyor. Adeta
08:26Türkiye Cumhuriyeti Devleti organ mafyasının eline düşmüş
08:30cesine parça parça dağıtılıyor. Milli devlet adım adım
08:35federasyona götürülüyor. Kamu vicdanını kanatan hukuksuzca
08:42gözaltılar ve tutuklamalarla vatandaşların gözü korkutulmak
08:48isteniyor. Bu konu konuşulmasın. Bu terör örgütüyle
08:52kurulan pazarlık masası ve verilen tarizler konuşulmasın,
08:57bahsedilmesin, hükümeti hükümete olan desteği
09:01zayıflatmasın diye kamuoyunun dikkati başka yönlere çekilmek
09:05isteniyor. Yargı burada sopa olarak kullanılıyor. Kamu
09:11vicdanını kanatan hukuksuzca gözaltılar ve tutuklamalarla
09:15vatandaşların halkın gözü korkutulmak isteniyor. Çünkü
09:21aslında gerçekte AK Parti hükümeti aç bıraktığı
09:25vatandaşlardan seçmenlerden korkuyor. Onların seçim
09:30sandığındaki vereceği tepkiden korkuyor, çekiniyor. Ve apaçık
09:36korktukları için de korkutmaya sindirmeye çalışıyorlar. Son
09:42iki haftada yaşanan gözaltılar ve tutuklamalar bu korkunun
09:47adliye marifetiyle topluma yansıtılmasıdır. Son günlerde
09:53yaşamış olduğumuz adli tutuklamalar ve gözaltılar bu
09:59korkunun