Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin özel okullarda görev yapan öğretmenlere de yeşil pasaport verilmesinin gündemde olduğunu açıkladı.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Ben Milli Eğitim Bakanı olarak yaklaşık bir buçuk yıldır
00:03muhalefet tarafından en çok eleştirildiğim konu bu iki konu
00:08zaten. Yine eleştirileceğiz büyük ihtimalle. Özel okullar
00:18ve özel okullarla ilgili düşüncelerimden dolayı bu yeni
00:21değil, müsteşarken de söylemiştim. Ben biraz önce
00:24yukarıda Zafer Bey'le konuşurken de söyledim. Ben
00:27müsteşarken de aynı şeyi söylüyorum. Daha düne kadar
00:30Demir Perde Ülkesi diye bildiğimiz ve sürecinden
00:36sonra demokratik dünyayla birlikte hareket etmeye
00:40başlayan ülkelerde bile özel okul, kamu okulu arasındaki
00:44denge yaklaşık ortalama yüzde yirmi gibi. Ben Türkiye'nin bu
00:51ülkelerden daha az mı olması gerektiğini demokratikleşme
00:57göstergelerimiz açısından onlarla karşılaştırıldığı
01:03zaman ha Türkiye'deki rakamın yüzde yirmiler civarında
01:07olmasının hem Türkiye'nin toplumsal koşulları hem
01:11sosyoekonomik koşulları hem de siyasal koşulları itibariyle
01:15rasyonel olduğunu düşünüyorum. Bu rakama ulaşırken de o
01:19tarihlerde dernek temsilcileriyle yaptığımız
01:23konuşmalar neticesinde bu öngörüye ulaşmıştık. Şimdi
01:29bununla ilgili olarak eleştiriyorlar bizi. Çocukları
01:35özel okullara yönlendirdiğimize dair bir eleştiriyle karşı
01:40karşıyayız. Bu birincisi. Buna bakışım şu arkadaşlar. Biz
01:45modern devlet ya da devlet felsefesi, devletin kuruluşu
01:49veya inşa sürecinde baktığımızda devlet
01:54vatandaşlarına, insanlara toplumsal ihtiyaçlarını
01:59karşılayacak, toplumsal hizmetlerini görecek bir
02:02örgütlenme nihayetinde. Yani devletin varoluş gerekçesi bu.
02:07Temel hakkı hürriyetlerini güvence altına alıp toplumsal
02:10ihtiyaçlarını gidermek. Devlet bu görevini yani toplumsal
02:16ihtiyaçları giderme görevini yani kamu hizmeti görevini
02:23yapmakla mükellef. Bunu modern devletler iki farklı kategoride
02:29yapıyorlar. Birisi bunu resmi yollarla yapıyorlar. Bir de
02:33özel sektör. Fakat tamamı nihayetinde kamu hizmeti
02:36görüyor. Ve tamamının kullandığı şey ekonomik değer
02:41ülkenin reel değeri. Yani milli servet, milli ekonomiyi
02:46kullanarak bu hizmetleri yürütüyoruz. Dolayısıyla benim
02:49baktığım yerden kamu hizmeti gören özel okulla kamu hizmeti
02:53veren resmi okulun bir farkı yok. Ikisi de bizim için bir
02:58milli servet ikisi de korunması gerekir ve ikisinde de aynı
03:04perspektifle kamu hizmetinin veriliş niteliğini bizim
03:09bakanlık olarak düzenleme ve denetleme yetkimiz var. Bizim
03:13baktığımız yer burası. Yani sizi masanın öbür tarafında
03:17oturan insanlar olarak müsteşarken de görmedim. Şimdi
03:20de görmedim. Takip ettiniz mi bilmiyorum. Bakanlık görevine
03:23başlarken yaptığımız devir teslim töreninde de ben bu
03:26ifadeleri söyledim. Ya bu ülkede özel okul kamu okulu diye bir
03:33ayrım yok. Her ikisi de kamu hizmeti görüyor ve biz de bu
03:37hizmetin sağlıklı görülmesi için kamusal görevlilerimizi
03:43yerine getireceğiz. Beraber çalışacağız. Çok net rakamlar
03:46söyleyeceğim. Iki bin iki iki bin üç eğitim öğretim yılına
03:50Türkiye Cumhuriyeti Devleti üç yüz altmış yedi bin yüz kırk
03:55beş derslikle eğitim öğretime başlamış. Iki bin iki iki bin
04:00üç eğitim öğretim yılına. Bu süre içerisinde yani aradan
04:04geçen yirmi iki yirmi üç yıl içerisinde bu dersliklerden
04:09kabaca onun hesabı elimde yok. En az yarısının yıkıldığını
04:16yeniden yapıldığını düşünebiliriz kabaca. Fakat iki
04:23bin yirmi dört iki bin yirmi beş eğitim öğretim yılına biz
04:26yedi yüz otuz dört bin sekiz yüz seksen dört derslikle
04:30başladık. Yani hiç üç yüz altmış yedi bin dersin tamamı
04:35sağlam halen devam ediyor desek dahi rakam yaklaşık iki katına
04:40yaklaşık iki katına çıkmış durumda. Dediğim gibi o
04:44dersliklerinin yarısının kullanılamaz hale geldiği,
04:47yıkıldığı yani doğal olarak ekonomik ömürlerini
04:51tamamladıklarını varsayarsak bu oran çok daha yüksek. Ben
04:55gerçekten bu rakamın çok ciddi bir fedakarlığın ve ciddi bir
05:01emeğin ürünü olduğunu düşünüyorum. O yüzden burada da
05:04emeği geçenlere teşekkür etmek lazım. Aynı şekilde iki bin
05:09iki iki bin üç eğitim öğretim yılına beş yüz kırk bin
05:13öğretmenle başlamışız. Yine bu süre içerisinde bu öğretmen
05:19arkadaşlarımızdan en az yarısının emekli olduklarını
05:26düşünürsek yani öğretmenlik mesleğinden ayrıldıklarını
05:30düşünürsek şu anda da bir milyon iki yüz otuz dokuz bin
05:34öğretmenimiz var. Yani yaklaşık olarak mevcut öğretmenlerin
05:38yüzde sekseni de yine bu dönemde atanmış bu. Yani
05:41çocuğumuzun başarısı üzerinde verilerin payının ne olduğuna
05:47dair araştırmalara bakarsanız okulun payını hiçbir araştırma
05:51yüzde elliden fazla göstermiyor. Geriye kalan
05:56kısımda toplum ve özellikle velinin etkisi çok fazla. Biz
06:01bu yıl yapmak istediğimiz ikinci şey de velilerimizi
06:05biraz daha eğitim öğretim sürecinin içerisine dahil
06:08etmek. Eee o da bizim için önemli bir adım olacak. Onunla
06:15ilgili de bir sürü eee broşürler, programlar, hayat
06:20eee yaygın eğitim kapsamında hayat ve öğrenme genel
06:23müdürümüz bünyesinde yeni modüller, veli okulu, aile
06:26okulu projelerin içerisine yeni başlıklar koyduk. Dolayısıyla
06:30bunların hepsi eğitim öğretim süreçlerini daha nitelikli
06:33hale getirecek adımlar. Ben bu konulara desteklerinizi
06:37bekliyoruz. Şimdi özel okullarla ilgili de birkaç
06:41cümle söyleyeyim. Zafer Bey tabii rakamlardan bahsetmedi.
06:50Rakamlardan bahsetseydi hükümeti takdir etmiş olacaktı.
06:55Çekindi, imtina etti. Ama ben söyleyeyim onları. Şimdi şu
07:03anda özel öğretim kurumları anlamında yaklaşık otuz beş
07:08kurumumuz var. Bunlardan on iki bin yüz on altı tanesi. Özel
07:14okul biz bu süreçte bize katkılarından dolayı
07:17teşekkür ediyoruz. Şimdi iki bin iki yılında kaç tane özel
07:22okulumuz varmış? Iki bin üç yüz doksan beş. Şu an on iki bin
07:29okulumuz var. Özel okul konusunda bu rakamlar konuşmamın
07:39başında söylediğim genel cümleleri bunlar için söyledim.
07:43Açık toplum, demokratik toplum, kamu hizmetlerinin mümkün
07:48olduğunca farklı ve yaygın kitleler tarafından
07:52yürütülmesi gibi ilkeler göz önüne bulundurulduğunda bu
07:55bence önemli bir rakam. Şimdi bir başka şey daha söyleyeceğim
07:59bu rakamın bir bir boyutu var. Ikinci bir boyutu daha var. Iki
08:05bin iki yılında iki bin üç yüz doksan beş özel okul içerisinde
08:15acaba kaç tane FETÖ okulu vardı? Ve bu FETÖ okullarının
08:22sektör üzerindeki baskısı, belirleyiciliği neydi? Yani
08:27bunları da konuşmak lazım. Yani özgür ağırlık itibariyle
08:34bunları çok o tarihlerde konuşmuştuk iki bin on üçlü
08:37yıllarda. Hatırlayacaksınız değil mi Cem Bey? Iki bin üç
08:43yüz doksan beş özel okul içerisinde sayıca az olsa da
08:49veya yayın itibariyle az olsa da özgür ağırlığı itibariyle
08:54sektörü domine eden bir yapısı vardı. Bence burada Teşekkür'ü
09:02hak ettiğimiz bir başka konuda sizleri FETÖ vesayetinden
09:05kurtarmış olduk. Zafer Bey şimdi artık ben cümleyi
09:10tamamlamadan alkışlıyor. Bence bu da çok önemli bir adımdı.